İçeriğe atla

Yaşamın evrimsel tarihi kronolojisi


Yaşamın evrimsel tarihi kronolojisi, gezegenimiz Dünya'daki yaşamın gelişmesini ve önemli başlıca olayları özetlemektedir (bkz: Organizma). Daha ayrıntılı bir açıklama için Yerküre tarihi ve Jeolojik devir maddelerine bakınız. Bu makalede verilen tarihler bilimsel kanıta dayalı tahminlerdir.

Evrim, biyolojide canlı popülasyonların kazandığı yeni özelliklerin nesillerden nesile aktarıldığı bir süreçtir. Evrimin uzun zaman süreçleri içinde yayılarak oluşumu, yeni türlerin kökenini ve biyolojik canlılığın oluşturduğu muazzam çeşitliliği açıklamaktadır. Günümüz canlı türleri ortak bir ata üzerinden birbirleriyle akraba olup milyarlarca yıl süren bir evrimin ve türleşmenin sonucu olarak meydana gelmiştir.

Basit kronoloji

Başlıca evrimsel gelişmelere genel bakış:

Basitleştirilmiş evrim kronolojisi
Dünya jeolojisinin evrimi
Başlıca önemli gelişimler
  • 4-3,5 milyar yıl önce prokaryotlar (çekirdeksiz tek hücreliler),
  • 3 milyar yıl önce fotosentetik bakteriler,
  • 2.8-1.8 milyar yıl önce çekirdekli tek hücreliler (Ökaryotlar),
  • 1.8 milyar yıl önce ilk bitkiler,
  • 1 milyar yıl önce ilk çok hücreli yaşamlar,
  • 665 milyon yıl önce ilk olası hayvan kalıntıları
  • 570 milyon yıl önce ilk hayvanlar (Dickinsonia vb.; bkz. Ediyakaran faunası),
  • 550-530 milyon yıl önce ilk iskeletli ve kabuklu hayvanlar (Brachiopoda vb.),
  • 530 milyon yıl önce balıklar,
  • 475 milyon yıl önce kara bitkileri,
  • 420 milyon yıl önce et yüzgeçli balıklar
  • 400 milyon yıl önce böcekler, tohumlu bitkiler ve ammonitler
  • 360 milyon yıl önce iki yaşamlılar (amfibiler),
  • 300 milyon yıl önce sürüngenler,
  • 200 milyon yıl önce memeliler,
  • 150 milyon yıl önce kuşlar,
  • 130 milyon yıl önce çiçekli bitkiler ortaya çıktı.
  • 65 milyon yıl önce kuş olmayan dinozorlar, ammonitler ve birçok sürüngen ve memeli yok oldu,
  • 2,5-2.8 milyon yıl önce Homo cinsi göründü,
  • 300.000 yıl önce anatomik olarak modern insanlar (Homo sapiens) görünmeye başladılar,
  • 40.000-30.000 yıl önce son homininler (Neandertaller ve Flores insanları) yok oldu.


Yukarıdaki şemada gösterilen basitleştirilmiş evrim kronolojinde Dünya 4,5 milyar yıl yaşında olup, verilen tarihler aşağı yukarıdır.


Detaylı kronoloji

Hadean Devir

Günümüzden 3,8 milyar yıl ve öncesi

Zaman Gelişmeler Görsel
4,6 milyar yıl önce Gezegenimiz Dünya genç yaştaki Güneşimizin çevresindeki moleküler bulutsu diskin yoğunlaşması sonucu oluştu.[1]
4,5 milyar yıl önce Dev çarpışma hipotezine göre Ay, Dünya'nın Theia gezegeni ile çarpışması ve bu çarpışmada genç yaştaki Dünya'nın yörüngesine dağılan çok sayıda küçük Ay parçalarının tekrar birleşmesi sonucu oluştu.[2] Yeni oluşan Ay'ın çekim kuvveti, Dünya yörüngesinin dalgalanma eksenini dengeleyip sabitleştirerek yaşamın oluşması için gerekli koşulları hazırladı.[3]
4,1 milyar yıl önce Dünya'nın yüzeyi bir yerkabuğu oluşturabilecek kadar soğumaya başladı. Atmosfer ve okyanuslar oluşmaya başladı.[4] Derin okyanuslardaki levhalar boyunca polisiklik aromatik hidrokarbon oluşumları[5] ve demir sülfür sentezi, birbirleriyle rekabet eden organik bileşiklerin RNA Dünyasını oluşturmasına neden olmuş olabilir.
4,0 milyar yıl önce Bu dönemde geceleri gökyüzünde bir büyüklükte görünen gezegenimizin uydusu Ay, hâlâ çok yakın bir yörünge üzerinde Dünyamızın çevresinde dönmekte ve gezegenimiz üzerinde büyük bir çekim gücü oluşturarak bunun meydana getirdiği 305 m yükseklikteki gelgit dalgaları, tüm yeryüzü çevresinde denizlerden denizlere koşuşturmaktadır.

Bununla birlikte yeryüzü kasırga şiddetindeki rüzgarlar tarafından sürekli olarak sarsıntıya uğratılmakta ve yüksek voltajlı milyonlarca şimşek ve yıldırım içten içe atmosferi titretmektedir. Kaynayan okyanuslar, meteor çarpmaları, yüksek voltajlı şimşekler ve kuvvetli gelgit dalgaları gibi bu olağanüstü doğa şartların ve etkenlerin evrimsel süreçlere ve cansız maddeden canlılığın oluşmasına önayak olduğu düşünülmektedir (bkz: Miller deneyi).

4,5 - 3,5 milyar yıl önce En erken yaşam, muhtemelen kendi kendileri kopyalayabilen RNA molekülerinden oluşarak görülmeye başladı.[6][7] Doğal seçilimin replikasyon için daha uygun olan molekülleri tercih etmesi yüzünden kısa bir süre sonra bu organizmaların replikasyonu rekabet ile sonuçlanıp enerji, yaşama uygun mekanlar ve küçük yapı taşları gibi tükenmeye başlayan kaynaklara daha çok ihtiyaç duyulmaya başladı. DNA molekülleri, daha sonra ana replikasyonlar ve ilkel genomlar, kendilerine istikrarlı bir fiziksel ve kimyasal ortam sağlayan elverişli kapalı membranlar içinde gelişmeye başladığında bu süreçleri devralarak ilk proto-hücreleri (ön hücre) oluşturdular.[8][9][10]
3,9 milyar yıl önce Geç Dönem Ağır Bombardıman ve iç gezegenlerde gerçekleşen sayısız meteor çarpma olaylarının zirve yaptığı dönem. Sürekli devam eden bu çarpışmalar ve meydana gelen düzensiz bozunumlar, bu noktaya kadar evrilebilmiş olan her türlü yaşamı muhtemelen yok etmiş veya bazı erken termofil mikroplar yeryüzünün altında okyanus tabanlarındaki sıcak hidrotermal bacalarda hayatta kalmış;[11] ya da yaşam başka bir yerden bir meteorit tarafından Dünya'ya taşınmış olabilir.[12]
3,9 - 2,5 milyar yıl önce Prokaryotlara benzeyen hücreler görünmeye başlamıştır.[13] Bu ilk organizmalar kemoototrof olup bir karbon kaynağı olarak karbondioksit kullanıyor ve inorganik maddeleri yükseltgenip enerji elde edebiliyorlardı. Daha sonra prokaryotlar, glikoz gibi organik maddelerdeki enerjiyi serbest bırakan bir dizi kimyasal tepkimelerle glikoliz geliştirdiler ve ATP kimyasal bağları içinde biriktirmeye başladılar. Glikoliz (ve ATP) bu güne kadar değişmemiş bir şekilde hemen hemen bütün organizmalarda kullanılmaya devam etmektedir.[14][15]

Arkeyan Devir

Günümüzden 3,8 - 2,5 milyar yıl önce

Zaman Gelişmeler Görsel
3,5 milyar yıl önce Son evrensel atanın yaşadığı dönem,[16][17] bu dönemde bakteriler ile arkeler gitgide farklılaşarak birbirlerinden ayrılmaya başlar.[18]

Bakteriler, başlangıçta oksijen üretiminin olmadığı ilkel fotosentez şekilleri geliştirdiler.[19] Bu organizmalar, hemen hemen bütün organizmalar tarafından hâlâ günümüzde de kullanılan protonlardaki elektrokimyasal bir gradyan değişiminden yararlanarak ATP üretmeye başlarlar.

3,4 milyar yıl önce Fosil katmanlarında metabolizma için kükürt bileşikleri kullanan ilk mikrofosil mikro organizmalar görünür.[20][21]
3,0 milyar yıl önce Fotosentez yapabilen siyanobakteriler evrildi; bu bakteriler indirgeyici madde olarak H2O kullandıklarından bu şekilde atık madde olarak oksijen meydana getirebiliyorlardı.[22] Fotosentez sonucu meydana gelen bu oksijen ise başlangıçta okyanuslarda çözülü hâlde bulunan demiri oksitleyerek demir cevherinin oluşmasına yol açıyordu.

Oksijen seviyesi atmosfer yüzeyinde gitgide artarak birçok bakteri için zehirli olabilecek bir konsantrasyona ulaştı ve büyük çaplı bir çevresel değişime neden olan Oksijen felaketine yol açtı.[23]

Proterozoik Devir

Günümüzden 2,5 milyar yıl ile 542 milyon yıl önce

Zaman Gelişmeler Görsel
2,5 milyar yıl önce Siyanobakterilerin oksijenli fotosentez yapmaya başlamaları sonucu meydana gelen Büyük oksidasyon olayı, Dünya'nın atmosferinde küresel değişimlerin oluşmasına yol açtı.[22] Bu, yeryüzünde ilk kez bol miktarda bulunan serbest oksijenin okyanuslarda çözünmüş hâlde bulunan demirle tepkimeye girerek birlikte çökmelerine, emilerek okyanusların demirden temizlenmesine ve zengin bir oksijen içeriğine sahip bir atmosferin oluşmasına neden oldu.[24]
2,0 milyar yıl önce Fosil kayıtlarda Acritarch mikro fosillerinin çeşitlenmeye ve yayılmaya başlamasının görülmesi.[25]

Bu küçük organik fosillerin çeşitlenip yayılmaları, avcıların ortaya çıkışı, Kartopu dünya ve Kambriyen patlaması gibi önemli ekolojik olayları yansıttığı düşünülmektedir.[26]

~1,85 milyar yıl önce Ökaryotik hücrelerin görünmeye başlaması. Ökaryotlar, tek çekirdekli hücreler olup membrana bağlı olan ve çeşitli işlevler gören organellere sahiptir. Bu organeller, muhtemelen fagositoz yoluyla birbirlerini karşılıklı olarak yutan prokaryotlardan türemiştir.[27][28]

Simbiyogenez teorisine göre, mitokondri veya kloroplast gibi bazı organeller, siyanobakterilerin prokaryotlar tarafından yutulup birbirleriyle simbiyoz ilişkiye girmeleri sonucu oluşmuştur.[29][30]

1,40 milyar yıl önce Stromatolit çeşitliliğinde büyük bir artışın görülmesi.
~1.20 milyar yıl önce Kırmızı alglerle birlikte Eşeyli üremenin ilk olarak görülmesi evrimleşme hızının önemli ölçüde artmasına yol açtı.[31]
1,20 milyar yıl önce Basit çok hücreli organizmaların evrimi. Bu basit çok hücreli organizmalar, çoğunlukla sınırlı karmaşıklığa sahip olup bir araya gelerek hücre kolonileri oluşturuyorlardı. Bu dönemde ilk çok hücreli organizma olan kırmızı algler evrilmiştir.
1,10 miyar yıl önce Eşeyli ve eşeysiz çoğalabilen, iki kamçılı ve iri çekirdekli, stigmaya sahip ilk ateşrengi alglerin görülmesi (dinoflagellates).
1,0 milyar yıl önce Altın su yosunu olarak da bilinen ilk Vaucheria sarı-yeşil alglerin ortaya çıkışı (daha önce: Palaeovaucheria).
750 milyon yıl önce Tek hücreli olmalarına rağmen, çok hücrelilerde görülen yaşamsal işlevlerin birçoğunu yapabilen ve çoğu türlerinin hem hayvan hem de bitki özelliği gösterebildiği ilk protozoaların (bir hücreliler) görülmesi.
850–630 milyon yıl önce Kartopu dünya adı verilen küresel bir buzullaşma olayının görülmesi[32][33] Bu olayın, canlılarda biyoçeşitliliği ve evrimleşme hızını artırdığı ya da azalttığı konusunda farklı görüşler mevcuttur.[34][35][36]
580–542 milyon yıl önce Her ne kadar birbirleriyle olan yakınlık dereceleri hâlâ bir tartışma konusu olsa da fosil kayıtlarda ilk büyük, karmaşık ve çok hücreli organizmaları temsil eden Edikara faunasına ait canlıların görünüşleri.[37]
580–500 milyon yıl önce Kambriyen patlamasına ait fosil kayıtlarda günümüz modern hayvan şubelerinin çoğunun görünmeye başlaması.[38][39]
580–540 milyon yıl önce Atmosferdeki oksijen birikimleri, ozonosferin ve ozon tabakasının oluşumunu sağladı.[40] Ozon tabakası mor ötesi ultraviyole ışınları engellediği için bu durum canlılığın sudan karaya çıkışlarına imkân tanıdı.[40]
560 milyon yıl önce İlk mantarların görünmesi (fungi).
550 milyon yıl önce Fosil kayıtlarda ilk taraklılar (Ctenophora), süngerler (Porifera) ve mercanların (anthozoa) (koral & deniz laleleri) görülmeye başlaması.

Fanerozoik Devir

Paleozoik Zaman

Mezozoik Zaman

Senozoik Zaman

Konuyla ilgili yayınlar

  • Ataların Hikâyesi, Richard Dawkins'in evrimin dört milyar yıla yayılan hikâyesini günümüzden geriye giderek anlattığı kitabı.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Klahr, Hubert (2006). "Planet Formation". Cambridge University Press. ss. 25. ISBN 0521860156. 
  2. ^ Planetary Science Institute page 8 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. on the Giant Impact Hypothesis. Hartmann and Davis belonged to the PSI. This page also contains several paintings of the impact by Hartmann himself.
  3. ^ "Because the Moon helps stabilize the tilt of the Earth's rotation, it prevents the Earth from wobbling between climatic extremes. Without the Moon, seasonal shifts would likely outpace even the most adaptable forms of life." Making the Moon 20 Kasım 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Astrobiology Magazine. (URL accessed on August 7, 2010)
  4. ^ "However, once the Earth cooled sufficiently, sometime in the first 700 million years of its existence, clouds began to form in the atmosphere, and the Earth entered a new phase of development." How the Oceans Formed 5 Şubat 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (URL accessed on January 9, 2005)
  5. ^ *The 'PAH World' 17 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  6. ^ Gilbert, Walter (Şubat 1986). "The RNA World". Nature. 319 (6055). s. 618. Bibcode:1986Natur.319..618G. doi:10.1038/319618a0. 
  7. ^ Joyce, G.F. (2002). "The antiquity of RNA-based evolution". Nature. 418 (6894). ss. 214-21. doi:10.1038/418214a. PMID 12110897. 
  8. ^ Hoenigsberg, H. (Aralık 2003). "Evolution without speciation but with selection: LUCA, the Last Universal Common Ancestor in Gilbert's RNA world". Genetic and Molecular Research. 2 (4). ss. 366-375. PMID 15011140. 24 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2008. (also available as PDF 16 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)
  9. ^ Trevors, J. T. and Abel, D. L. (2004). "Chance and necessity do not explain the origin of life". Cell Biol. Int. 28 (11). ss. 729-39. doi:10.1016/j.cellbi.2004.06.006. PMID 15563395. 
  10. ^ Forterre, P., Benachenhou-Lahfa, N., Confalonieri, F., Duguet, M., Elie, C. and Labedan, B. (1992). "The nature of the last universal ancestor and the root of the tree of life, still open questions". BioSystems. 28 (1-3). ss. 15-32. doi:10.1016/0303-2647(92)90004-I. PMID 1337989. 
  11. ^ Steenhuysen, Julie (May 21, 2009). "Study turns back clock on origins of life on Earth". Reuters.com. Reuters. Retrieved May 21, 2009.
  12. ^ " Between about 3.8 billion and 4.5 billion years ago, no place in the solar system was safe from the huge arsenal of asteroids and comets left over from the formation of the planets. Sleep and Zahnle calculate that Earth was probably hit repeatedly by objects up to 500 kilometers across" Geophysicist Sleep: Martian underground may have harbored early life 10 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (URL accessed on January 9, 2005)
  13. ^ Carl Woese, J Peter Gogarten, "When did eukaryotic cells (cells with nuclei and other internal organelles) first evolve? What do we know about how they evolved from earlier life-forms? 13 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi." Scientific American, October 21, 1999.
  14. ^ Romano, AH; Conway, T. (1996). "Evolution of carbohydrate metabolic pathways". Res Microbiol. 147 (6-7). ss. 448-55. doi:10.1016/0923-2508(96)83998-2. PMID 9084754. 
  15. ^ Knowles JR (1980). "Enzyme-catalyzed phosphoryl transfer reactions". Annu. Rev. Biochem. 49 (1). ss. 877-919. doi:10.1146/annurev.bi.49.070180.004305. PMID 6250450. 
  16. ^ Doolittle, W. Ford (February, 2000). Uprooting the tree of life. Scientific American 282 (6): 90–95.
  17. ^ Nicolas Glansdorff, Ying Xu & Bernard Labedan: The Last Universal Common Ancestor : emergence, constitution and genetic legacy of an elusive forerunner. Biology Direct 2008, 3:29.
  18. ^ Hahn, Jürgen (1986). "Traces of Archaebacteria in ancient sediments". System Applied Microbiology. 7 (Archaebacteria '85 Proceedings). ss. 178–83. 
  19. ^ Olson JM (Mayıs 2006). "Photosynthesis in the Archean era". Photosyn. Res. 88 (2). ss. 109-17. doi:10.1007/s11120-006-9040-5. PMID 16453059. 
  20. ^ Allwood, Abigail (2009). "Controls on development and diversity of Early Archean stromatolites". Proceedings of the National Academy of Sciences. Cilt 106. ss. 9548-9555. doi:10.1073/pnas.0903323106. 
  21. ^ For a description of the method used to establish this date, see J. William Schopf, Cradle of Life: The Discovery of Earth's Earliest Fossils, Princeton U. Press, 1999. pp. 87-89 and Fig. 3.9. The remarkable precision was possible because the fossils were sandwiched between lava flows that could be precisely dated from embedded zircon crystals.
  22. ^ a b Buick R (Ağustos 2008). "When did oxygenic photosynthesis evolve?". Philos. Trans. R. Soc. Lond., B, Biol. Sci. 363 (1504). ss. 2731-43. doi:10.1098/rstb.2008.0041. PMC 2606769 $2. PMID 18468984. 
  23. ^ Dole, M. (1965). "The Natural History of Oxygen". The Journal of General Physiology 49 (1): 5. doi:10.1085/jgp.49.1.5. PMC 2195461[]. PMID 5859927 15 Mayıs 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  24. ^ Jeolojik Etken Olarak İnsan, Hüseyin Çelebi F.Ü., Müh. Fak. 23 Kasım 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Elazığ
  25. ^ DOI:10.1038/nature08793
  26. ^ Bengtson, S. (2002). Origins and early evolution of predation Kowalewski, M., and Kelley, P.H. (Ed.). "The fossil record of predation. The Paleontological Society Papers 8" (PDF). The Paleontological Society. ss. 289- 317. 30 Ekim 2019 tarihinde kaynağından (Free full text) arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2011. 
  27. ^ Knoll, Andrew H. (2006). "Eukaryotic organisms in Proterozoic oceans". Philosophical Transactions of the Royal Society of London, Part B. 361 (1470). ss. 1023-38. doi:10.1098/rstb.2006.1843. PMC 1578724 $2. PMID 16754612. 
  28. ^ Fedonkin, M. A. (Mart 2003). "The origin of the Metazoa in the light of the Proterozoic fossil record" (PDF). Paleontological Research. 7 (1). ss. 9-41. doi:10.2517/prpsj.7.9. 26 Şubat 2009 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2008. 
  29. ^ Margulis L, Bermudes D (1985). "Symbiosis as a mechanism of evolution: status of cell symbiosis theory". Symbiosis. Cilt 1. ss. 101-24. PMID 11543608. 
  30. ^ de la Cruz F, Davies J (2000). "Horizontal gene transfer and the origin of species: lessons from bacteria". Trends Microbiol. 8 (3). ss. 128-33. doi:10.1016/S0966-842X(00)01703-0. PMID 10707066. 
  31. ^ "Nicholas J. Butterfield, "Bangiomorpha pubescens n. gen., n. sp.: implications for the evolution of sex, multicellularity, and the Mesoproterozoic/Neoproterozoic radiation of eukaryotes"". 7 Mart 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2011. 
  32. ^ Hoffman, P.F. (28 Ağustos 1998). "A Neoproterozoic Snowball Earth". Science. 281 (5381). ss. 1342-6. Bibcode:1998Sci...281.1342H. doi:10.1126/science.281.5381.1342. PMID 9721097. 25 Eylül 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mayıs 2007.  Full online article (pdf 260 Kb) 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  33. ^ Kirschvink, J.L. (1992). "Late Proterozoic low-latitude global glaciation: The snowball Earth". Schopf, JW, and Klein, C. (Ed.). The Proterozoic Biosphere: A Multidisciplinary Study (PDF). Cambridge University Press, Cambridge. ss. 51-52. 9 Eylül 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2011. 
  34. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 10 Eylül 2008 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2011. 
  35. ^ Corsetti, F.A. (15 Nisan 2003). "A complex microbiota from snowball Earth times: Microfossils from the Neoproterozoic Kingston Peak Formation, Death Valley, USA". Proceedings of the National Academy of Sciences. 100 (8). ss. 4399-4404. doi:10.1073/pnas.0730560100. PMC 153566 $2. PMID 12682298. 15 Mart 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2007. 
  36. ^ Corsetti, F.A. (2006). "The biotic response to Neoproterozoic Snowball Earth". Palaeogeography, Palaeoclimatology, Palaeoecology. 232 (232). ss. 114-130. doi:10.1016/j.palaeo.2005.10.030. 
  37. ^ Narbonne, Guy (Haziran 2006). "The Origin and Early Evolution of Animals". Department of Geological Sciences and Geological Engineering, Queen's University. 17 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mart 2007. 
  38. ^ "The Cambrian Period". 18 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2011. 
  39. ^ "The Cambrian Explosion – Timing". 7 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2011. 
  40. ^ a b "Formation of the Ozone Layer". 28 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2011. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Evrim, popülasyondaki gen ve özellik dağılımının nesiller içerisinde seçilim baskısıyla değişmesidir. Bazen dünyanın evrimi, evrenin evrimi ya da kimyasal evrim gibi kavramlardan ayırmak amacıyla organik evrim ya da biyolojik evrim olarak da adlandırılır. Evrim, modern biyolojinin temel taşıdır. Bu teoriye göre hayvanlar, bitkiler ve Dünya'daki diğer tüm canlıların kökeni kendilerinden önce yaşamış türlere dayanır ve ayırt edilebilir farklılıklar, başarılı nesillerde meydana gelmiş genetik değişikliklerin bir sonucudur.

<span class="mw-page-title-main">Evrimsel biyoloji</span> canlı çeşitliliğini ve gelişimini inceleyen bilim dalı

Evrimsel biyoloji; biyoloji konularını, canlıların evrimini göz önüne alarak inceleyen bilim dalıdır. Taksonomi biliminin temelinde evrimsel biyoloji yer almaktadır. Canlıları sistematik bir şekilde ayırmada, canlıların evrimsel akrabalıkları ve farklılıkları göz önüne alınır. Ayrıca birçok ekolojik ilişkinin açıklanmasında evrimsel biyoloji kullanılır. Moleküler biyolojide DNA ve RNA dizilerinin baz dizilişleri göz önüne alınarak canlıların hatta organellerin mikroorganizmalarla olan akrabalıkları incelenmekte ve bu incelemede evrimsel biyoloji temel alınmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Abiyogenez</span> basit organik bileşikler gibi cansız maddelerden yaşamın ortaya çıktığı doğal süreç

Biyolojide abiyogenez veya yaşamın kökeni, yaşamın basit organik bileşikler gibi cansız maddelerden ortaya çıktığı doğal süreçtir. Hakim bilimsel hipotez, Dünya'da cansız varlıklardan canlı varlıklara geçişin tek bir olay değil, yaşanabilir bir gezegenin oluşumu, organik moleküllerin prebiyotik sentezi, moleküler kendini kopyalama, kendini birleştirme, otokataliz ve hücre zarlarının ortaya çıkışını içeren artan karmaşıklıkta bir süreç olduğudur. Sürecin farklı aşamaları için birçok öneri yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">George Gaylord Simpson</span> Amerikalı paleontolog (1902 – 1984)

George Gaylord Simpson, Amerikalı bir taşılbilimci (paleontolog).

Ortak ata, evrimsel süreçte, birden fazla canlı türünün ortak genetik öncülü olan canlı. Modern biyolojide, Dünya üzerinde yaşayan ya da soyu tükenmiş birçok canlının, diğer alt canlı türlerinin ortak atası olduğu kabul edilir. Ayrıca tüm canlıların "evrensel bir ortak ata"dan ya da "ortak gen havuzu"ndan geldiği kabul edilir. Evrensel ortak ata kavramı, ilk kez 1859'da Charles Darwin'in Türlerin Kökeni kitabında ortaya atılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Birlikte evrim</span>

Birlikte evrim veya eş evrim, biyolojide iki veya daha fazla canlı türünün, birbirlerinin evrimini karşılıklı olarak etkilemesidir. Daha kapsamlı olarak tanımlamak gerekirse, "biyolojik bir canlının veya organik bir nesnenin, ilişkili olduğu diğer organik obje veya objelerin değişmesi ile kendisinde de değişimlerin baş göstermesidir".

Dünyadaki yaşamın evrimsel tarihi, fosil ya da günümüz yaşayan canlı organizmaların evrildiği süreçlerin izlerini takip eder. Yaşamın evrimsel tarihi, yeryüzünde yaşamın kökeninden, günümüzden yaklaşık 4,5 milyar yıl önceki bir tarihten, günümüze kadar uzanmaktadır. Günümüz tüm canlı türleri arasındaki benzerlikler, bilinen tüm canlı türlerin, evrim süreçleri içinde giderek birbirlerinden ayrıldığı ortak bir ataya sahip olduklarına işaret etmektedir.

Simbiyogenez, iki ayrı organizmanın birbirleriyle birleşerek tek ve yeni bir organizma oluşturması. Bu düşüncenin kökeni, Konstantin Mereschkowsky'in kloroplastların siyanobakterilerin protozoa tarafından yutulduğu simbiyoz bir ilişki sonucu ortaya çıktıklarını anlattığı 1926 tarihli "Simbiyogenez ve Türlerin Kökeni" isimli kitabından gelmektedir. Aynı zamanda İvan Wallin de "Simbiyontizm ve Türlerin Kökeni" isimli kitabında bu kavramı desteklemiş ve bakterilerin türlerin kökeni olabileceğini, ayrıca türlerin endosimbiyoz yoluyla oluşmuş olabileceğini öne sürmüştür. Bugün kloroplast ve mitokondrinin böyle bir kökeni olduğu düşünülmektedir ve endosimbiyoz kuramı olarak adlandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Dollo'nun tersinmezlik yasası</span>

Dollo'nun tersinmezlik yasası, Fransa doğumlu Belçikalı paleontolog Louis Dollo'nun 1893 yılında ortaya koyduğu, evrimin geri döndürülemeyeceğini veya canlı türlerin evrimsel bir değişiklik geçirdikten sonra, atasal duruma geri dönemeyeceklerini belirten bir hipotezi. Bu hipotez, ilk olarak Dollo tarafından şu şekilde ifade edilmiştir: "Bir organizmanın, zaten kendi ataları safında önceden gerçekleşmiş olan bir önceki aşamaya, kısmen de olsa, geri dönmesi mümkün değildir". Bu hipoteze göre, evrim sürecinde kaybolan ya da iptal edilerek atılan bir yapı veya organ, bu organizmaların soy çizgisinde tam olarak aynı biçimde yeniden ortaya çıkmayacaktır. Diğer bir deyişle, canlılar aynı evrimsel çizgiyi her iki yönde de bir kez daha gidemezler. Richard Dawkins'e göre Dollo yasası, "sadece iki kez tam olarak aynı evrimsel gezingenin gerçekleşmesinin ihtimal dahilinde olmayacağına dair sadece istatistiksel bir açıklama" sunmaktadır. Dollo'nun fikrine daha ılımlı bir şekilde bakan Stephen Gould ise, "tersinmezliğin" bir zamanlar geniş ve çeşitli formlar ortaya çıktıktan sonra belirli evrimsel patikaları ve örüntüleri engellediğini düşünür. Örneğin, bir kez bir sürüngenin olağan bir vücut planı benimsendikten sonra yüzlerce başka seçenek sonsuza kadar kapanmış olacak ve gelecekteki olanaklar da ancak kalıtsal tasarımın sınırları içinde ortaya çıkabilecektir.

Makro evrim, ayrılmış gen havuzunun bölümlerindeki evrimdir. Makro evrim çalışmaları; mikro evrimin girdisiyle sadece tek bir tür içinde olmayan canlılar sınıflandırılmasında tür seviyesinin üzerindeki grup ve kategorilerde görülen tüm evrimsel değişimlerdir.

Evrimin kanıtları ve canlıların ortak atadan geldiği, bilim insanlarının uzun yıllar boyunca çeşitli alanlar ve disiplinlerde canlıların akrabalık derecesi ve ortak kökenine dair çalışmalarda ortaya çıkarılmış olup bu kanıtlar, evrimsel süreçlerin meydana geldiğini göstererek evrimin bir olgu olarak gerçekliğini doğrulamış ve Dünya üzerindeki yaşamın türlülük ve çeşitliliğine neden olan doğal süreçler hakkında bir bilgi zenginliği sağlamıştır. Bu kanıtlar, yaşamın zaman içinde nasıl ve neden değiştiğini açıklayan ve bilimsel bir kuram olan modern evrimsel sentezi desteklemektedir. Evrimsel biyologlar, test edilebilir varsayımlarda bulunup hipotezleri test ederek ve nedenlerini açıklayan ve gösteren kuramlar geliştirerek ortak atayı belgelerler.

Evrimsel gelişim biyolojisi, canlı türlerin ataları aralarındaki ilişkiyi belirlemek ve gelişimsel süreçlerin nasıl evrildiğini keşfetmek için farklı organizmaların gelişim süreçlerini karşılaştıran biyolojinin bir alt dalıdır. Bu anlamda evrimsel gelişim biyolojisi embriyonik gelişimin kökeni ve evrimini araştırarak tüylerin evrimi gibi gelişmeleri ve gelişim süreçlerini, yeni özelliklerin kazanılmasında ve ortaya çıkmasında nasıl etki ettikleri, gelişimsel plastisitenin evrimdeki rolü, ekolojik etkenlerin gelişime ve evrimsel değişime nasıl yol açtıkları, yakınsak evrimin ve homolojinin gelişimsel temelleri gibi konuları ele alır.

<span class="mw-page-title-main">Sıçramalı evrim</span> Evrimsel Biyoloji Kuramı

Sıçramalı evrim veya kesintili denge, çoğu türlerin jeolojik tarihlerinde "staz" adı verilen ve bazen milyonlarca yıl süren "durağanlık" veya "yavaşlama" dönemleri boyunca ancak çok az bir evrimsel değişim geçirip genelde "durağan" kaldıklarını öne süren bir evrimsel biyoloji kuramıdır. Önemli bir evrimsel değişiklik olduğunda sıçramalı evrim kuramı, bu değişimlerin ve kladogenez olarak adlandırılan jeolojik anlamda hızlı türleşme ve dallanma olayların çok nadir olarak görüldüklerini öne sürer. Kladogenez, bir türün yavaş yavaş başka bir türe dönüşmesi yerine bir türün iki farklı türe ayrıldığı bir süreci ifade eder.

İnsan evriminin fosil listesi, insanın evrimiyle ilgili birçok kayda değer primat fosilleri hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Genellikle her ne kadar eksiksiz ve tam kafatasları veya bütün bir iskelet fosili nadir olarak bulunmasıyla beraber sadece birkaç kemik parçalarından veya dişten oluşan parçalar hâlinde binlerce fosil buluntular da mevcuttur. Bu liste eksiklikleri tamamlamaktan ziyade insan evriminde en önemli buluntulardan bazılarını göstermeyi amaçlamaktadır. Listede yer alan fosiller radyometrik tarihleme yöntemi veya bulundukları katmanların yaşlarının hesaplanmasıyla belirlenmiş olan tahmini yaşlarına göre sıralandırılmıştır. Listede gösterilen fosillerin çoğu Homo sapiens'in doğrudan atası olmamakla beraber insanın doğrudan atalarıyla yakın ilgilidir ve bu yüzden insan soy çizgisinin araştırılmasında önemlidir. Yalnızca insana şempanzeden daha yakın olan ya da daha yakın olabilecek türlere ait fosiller listelenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kladogram</span> ortak kökene sahip organizma grupları arasındaki ilişkileri göstermek için kullanılan diyagram

Kladogram, canlılar arasındaki evrimsel ilişkileri göstermek için kladistikte kullanılan diyagramlardır. Atalar ile soyundan gelenlerin nasıl ilişkili olduklarını ve ne kadar değiştiklerini göstermediğinden ötürü bir kladogram evrim ağacı değilse de birçok evrim ağacı tek bir kladogramdan çıkarılabilir. Kladogram farklı yönlerde dallanarak uzayan ve en son ortak atası olan bir grup organizma olan kladlarda sonlanan ve dal adı verilen çizgilerden oluşur. Çok çeşitli kladogram şekilleri olsa da hepsinin ortak özelliği diğer çizgilerden dallanan çizgilerdir. Çizgiler dallandıkları noktaya kadar izlenebilirler. Bu bağlantı noktaları üstündeki taksonlar tarafından paylaşılan ortak özellikleri gösterdiği sonucuna varılmış varsayımsal ataları temsil eder. Bu varsayımsal ata farklı özelliklerin, adaptasyonların ve diğer evrimsel özelliklerin evrimleşme sırası hakkında ipuçları verebilir. Her ne kadar böyle kladogramlar geleneksel olarak morfolojik özellikler temelinde şekillendirildiyse de DNA ve RNA dizileme verileri ile birlikte işlemsel filogenetik artık kladogramların oluşturulmasında tek başına ya da morfolojik özelliklerle bir arada kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Viridiplantae</span>

Viridiplantae, yaklaşık 450.000-500.000 tür içeren ve hem karasal hem de sucul ekosistemlerde önemli roller oynayan ökaryotik canlılar grubudur. Öncelikle sucul olan yeşil algler ve içlerinden çıkan kara bitkilerinden oluşurlar. Yeşil algler, geleneksel sınıflandırmada kara bitkilerini içermez ve bu da yeşil algleri parafiletik bir grup yapar. Kara bitkilerinin yeşil alglerin içinden çıktığının anlaşılmasından bu yana, bazı yazarlar bitkileri de yeşil alglere atıyorlar. Hücre duvarlarında selüloz bulunan hücrelere ve klorofil a ve b içeren ve fikobilin içermeyen siyanobakterilerle endosimbiyozdan türetilen birincil kloroplastlara sahiptirler.

Hücrelerin evrimi, hücrelerin evrimsel kökenini ve daha sonraki evrimsel gelişimini ifade eder. Hücreler ilk olarak en az 3,8 milyar yıl önce, dünya oluştuktan yaklaşık 750 milyon yıl sonra ortaya çıktı.

Jacques Armand Gauthier Amerikalı bir omurgalı paleontoloğu, karşılaştırmalı morfolog, sistematist ve biyolojide kladistik kullanımının kurucularından biridir.

<span class="mw-page-title-main">John Maynard Smith</span>

John Maynard Smith, İngiliz evrimsel biyolog ve genetikçiydi. Aslen II. Dünya Savaşı sırasında havacılık mühendisliği yapan Maynard Smith, tanınmış biyolog J.B.S. Haldane danışmanlığında genetik alanında ikinci derecesini aldı. Maynard Smith, George R. Price ile birlikte oyun teorisinin evrime uygulanmasında etkili oldu. Cinsiyetin evrimi ve sinyal teorisi gibi diğer problemler üzerine teoriler geliştirdi.

<span class="mw-page-title-main">Paleoproterozoyik</span>

Paleoproterozoyik, 2,5 milyar yıl öncesinden, 1,6 milyar yıl öncesine uzanan, Proterozoyik Üst Zaman'ın üç bölümünden ilki olan jeolojik zamandır. Paleoproterozoyik yerkürenin jeolojik tarihindeki en uzun zamandır. Kıtalar ilk kez bu zamanda stabilize oldu.