Messier 32 veya NGC 221, Andromeda takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 2,5 MIy uzaklıkta bulunan bir cüce eliptik gökadadır. Guillaume Le Gentil tarafından 23 Ocak 1874 tarihinde keşfedildi. Halton Arp tarafından görüntülenmiş ve Arp 168 olarak "Dağınık karşı kuyruklara sahip gökadalar" kategorisi altında Tuhaf Gökadalar Atlası'na dahil edilmiştir. Meşhur Andromeda Gökadası'nın bir uydusudur.
Biçimsel galaksi sınıflandırması, astronomların gökadaları görünüşlerine göre gruplara ayırdıkları bir sınıflandırma sistemidir. Gökadaları görünüşlerine göre sınıflandırmak için kullanılan birkaç şema bulunmaktadır. Bunların en bilineni Edwin Hubble tarafından tasarlanan ve Gérard de Vaucouleurs ile Allan Sandage tarafından genişletilen Hubble düzenidir. Gökada sınıflandırması ve morfolojisi artık büyük ölçüde hesaplama yöntemleri ve fiziksel morfoloji kullanılarak yapılır.
Bu liste, Güneş Sistemi'ne 3,8 megaparsek uzaklıktaki bilinen gökadaları, güneş merkezli veya Güneş'e olan mesafeye göre artan sırada göstermektedir. Bu liste, yaklaşık 50 büyük Yerel Grup gökadasını ve komşu gökada gruplarının üyeleri olan bazı gökadaları ve şu anda tanımlanmış herhangi bir gökada grubunda olmayan bazı gökadaları içermektedir.
Bir cüce galaksi, yaklaşık 1000 ila birkaç milyar yıldızdan oluşan galaksilere verilen isimdir; Samanyolu'nun 200-400 milyar yıldızına kıyasla bu sayı oldukça sınırlıdır. Samanyolu'nun yakın çevresinde yer alan ve 30 milyardan fazla yıldız içeren Büyük Macellan Bulutu kimi zaman bir cüce galaksi olarak sınıflandırılırken, kimileri de onu tam anlamıyla bir galaksi olarak kabul etmektedir. Cüce galaksilerin oluşum ve faaliyetlerinin daha büyük galaksilerle olan etkileşimlerden büyük ölçüde etkilendiği düşünülmektedir. Gök bilimciler şekillerine ve bileşimlerine göre çok sayıda cüce galaksi türü tanımlamaktadır.
Bu liste, Güneş Sistemi'nden en fazla 5 parsek uzaklıkta olan yıldızları ve kahverengi cüceleri kapsamaktadır. Bu mesafe içerisinde Güneş Sistemi de dâhil olmak üzere 56 yıldız sisteminin varlığı bilinmektedir. Bu sistemlerde bilinen toplam 60 hidrojen-füzyon yıldız ve 13 Kahverengi cüce bulunmaktadır. Bu nesneler görece olarak Dünya'ya yakın olmasına rağmen, sadece dokuz tanesinin görünen büyüklüğü 6,5'ten daha azdır ve bu da bu nesnelerin, sadece %12'sinin çıplak gözle görülebileceği anlamına gelmektedir. Güneş'in dışında sadece üç tane yıldız; Alfa Centauri, Sirius ve Procyon, birinci kadir yıldızlarıdır. Tüm bu nesneler, yerel kabarcık içindeki Samanyolu Gökadası'nın Orion–Kuğu Kolu bölgesinde yer alır.
NGC 2328, Pupa takımyıldızında yaklaşık olarak 59,03 MIy (18,1 Mpc)uzaklıkta bulunan düşük parlaklığa sahip erken-tip bir merceksi gökadadır. John Herschel tarafından 1 Ocak 1835 tarihinde keşfedildi.
UDFj-39546284, 2009 yılında Hubble Uzay Teleskobu tarafından kızılötesi Hubble ultra derin alan (HUDF) gözlemleri sırasında keşfedilen yüksek kırmızıya kayma gösteren bir Lyman kesiği gökadasıdır. Ocak takımyıldızında bulunan nesne, 2009 ve 2010 yılları arasında G. Illingworth, R. Bouwens ve HUDF09 Ekibi tarafından tanımlanmıştır. Hubble ve Spitzer Uzay Teleskobu fotometrik verileri kullanılarak z~ 10'luk bir kırmızıya kayma değeriyle rapor edilmiş, fakat 2012'de yapılan daha sonraki çalışmalar bu değerin z = 11,9 kadar yüksek olabileceğini öne sürmüştür.
Dragonfly 44, Berenis'in Saçı takımyıldızı'nda yaklaşık olarak 326,15 MIy (100 Mpc) uzaklıkta bulunan bir aşırı dağınık gökadadır. Gökada, Saç Kümesi'nin üyesidir. İyi bilinen bu gökadanın 2016 yılında yapılan hız dağılımı gözlemleri, Samanyolu ile yaklaşık olarak aynı olan bir trilyon güneş kütlesi kadar bir kütleye sahip olduğunu göstermişti. Bu kütle, iki farklı çalışmada Dragonfly 44 etrafında gözlemlenen yaklaşık 70 ve 90 küresel kümenin sayısıyla uyumludur.
Öngezegen veya protogezegen, bir ön gezegen diski içinde ortaya çıkan ve farklılaşmış bir iç bileşen üretmek için iç erime geçiren büyük bir gezegen embriyosudur. Öngezegenlerin, birbirlerinin yörüngelerini kütle çekimsel olarak bozan ve çarpışarak yavaş yavaş baskın gezegenlere dönüşen kilometrelerce büyüklükteki gezegenimsi parçalardan oluştuğu düşünülmektedir.
Yetim gezegen doğrudan bir yıldızın yörüngesinde bulunmayan gezegen kütleli bir cisimdir. Bu tür cisimler, kendi başına oluşmuş veya herhangi bir yıldıza veya kahverengi cüceye yerçekimsel olarak bağlı olmadıkları bir gezegen sisteminden fırlatılmıştır. Samanyolu tek başına milyarlarca yetim gezegene sahip olabilir.
Aktif asteroitler, asteroit benzeri yörüngelere sahiptir ancak kuyruklu yıldız benzeri görsel özellikler gösteren küçük Güneş Sistemi cisimleridir. Yani, koma, kuyruk veya kütle kaybının diğer görsel kanıtlarını gösterirler, ancak yörüngeleri Jüpiter'in yörüngesi içinde kalır. Bu cisimler ilk olarak 2006 yılında astronomlar David Jewitt ve Henry Hsieh tarafından ana kuşak kuyruklu yıldızları (MBC'ler) olarak adlandırılmıştı, ancak bu isim onların bir kuyruklu yıldız gibi zorunlu olarak buzlu olduklarını ve yalnızca ana kuşakta var olduklarını, oysa artan nüfus Aktif asteroitlerin sayısı bunun her zaman böyle olmadığını gösterir.
Denizanası gökadası, gökada kümelerinde bulunan bir gökada türüdür. Küme içi ortam tarafından etkilenen gökadadaki gazın, çarpma basıncıyla sıyrılması ile karakterize edilirler ve bir gaz kuyruğu boyunca yıldız patlamalarını tetiklerler. Disklerinden onbinlerce ışık yılı öteye uzanan dikkat çekici uzun dokunaçlar nedeniyle bu adı almışlardır.
1039 Sonneberga, geçici ismi 1924 TL, asteroit kuşağının orta bölgesinde yer alan, yaklaşık 34 kilometre çapında, karanlık bir arka plan asteroitidir. 24 Kasım 1924'te Alman astronom Max Wolf tarafından güneybatı Almanya'daki Heidelberg Gözlemevi'nde keşfedildi. Asteroit, Sonneberg Gözlemevi'nin bulunduğu Almanya'nın Sonneberg şehrinin adını taşır.
1041 Asta, geçici ismi 1925 FA, yaklaşık 57 kilometre çapında, asteroit kuşağının dış bölgelerinden gelen karbonlu bir arka plan asteroitidir. 22 Mart 1925'te, Almanya'nın güneybatısındaki Heidelberg Gözlemevi'nde Alman gök bilimci Karl Reinmuth tarafından keşfedilmiştir. Asteroit muhtemelen Danimarkalı aktris Asta Nielsen'in adını almıştır.
Ausonia, asteroit kuşağının iç bölgesinden, yaklaşık 100 kilometre çapında, taşlı bir Vestian asteroididir. İtalyan gök bilimci Annibale de Gasparis tarafından 10 Şubat 1861'de İtalya'nın Napoli kentindeki Capodimonte Astronomik Gözlemevi'nden keşfedildi. Asteroit için ilk isim seçimi İtalya'dan sonra "Italia" idi, ancak bu, İtalyan bölgesi için eski bir klasik isim olan Ausonia olarak değiştirildi.
1483 Hakoila, geçici isimleri 1938 DJ1, 1929 CG, 1963 VK ve 1975 QE, asteroit kuşağında bulunan ve Güneş etrafında dönen bir asteroittir.
G-tipi asteroitler, asteroitlerin yaklaşık %5'ini oluşturan nispeten nadir bir karbonlu asteroit türüdür. Bu sınıftaki en önemli asteroit 1 Ceres'tir.
Aşırı dağınık gökada, ilk örneği 1984 yılında Allan Sandage ve Bruno Binggeli tarafından yakınlardaki Başak Kümesi'nde keşfedilen, son derece düşük aydınlatma gücüne sahip bir gökadadır. Bu gökadalar, 2015'te yeniden adlandırılmadan önce uzun yıllar boyunca incelenmiştir. Düşük aydınlatma gücü, yıldız oluşumuna neden olan gaz eksikliğinden kaynaklanmakta ve bu da bu gökadaların çok eski yıldız popülasyonlarının rezervuarı olmasına sebep olmaktadır.
624 Hektor, en büyük Jüpiter truvalısı ve Hektor ailesi'nin isim babasıdır, hacim olarak yaklaşık 225 ila 250 kilometre çapında, küreye eşdeğer, oldukça uzun bir şekle sahiptir. Gök bilimci August Kopff tarafından 10 Şubat 1907'de Almanya'nın güneybatısındaki Heidelberg Gözlemevi'nde keşfedilmiş ve Yunan mitolojisindeki Truva prensi Hektor'un adıyla anılmıştır. 2006 yılında keşfedilen 12 kilometre büyüklüğünde küçük bir uyduya, sahiptir. Bu uyduya ise Skamandrios adı verilmiştir.
KBC Boşluğu, adını 2013 yılında bu boşluğu inceleyen gök bilimciler Ryan Keenan, Amy Barger ve Lennox Cowie'nin baş harflerinden alan devasa, nispeten boş bir uzay bölgesidir. Bu bölge, birçok yazı ve araştırma makalesine konu olmuştur.