İçeriğe atla

Asteroit

Ceres'in, Dünya'nın uydusu Ay ile kıyaslanması.
Galileo ile elde edilen fotoğrafta 243 Ida ile uydusu Dactyl görünüyor

Asteroit, (Grekçeἀστεροειδής, romanize: asteroeidḗs:[1]), iç Güneş Sistemi'nde yörüngede dönen ve meteoroitlerden (milimetre ila metre arası) daha büyük, fakat cüce gezegenlerden (yaklaşık bin kilometre) daha küçük olan bir küçük güneş sistemi cismidir. Atmosferi olmayan metalik veya kayalık cisimlerdir. Asteroitlerin boyutları ve şekilleri, cüce gezegenler de dahil olmak üzere önemli ölçüde farklılık gösterir.

Asteroit terimi genellikle küçük gezegen ile eşanlamlı olarak kullanılır, fakat öncelikle Neptün yörüngesine kadar olan cisimlere atıfta bulunur ve Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) tarafından tanımlanan bir terim değildir.[2] Neptün yörüngesinin ötesinde, bu tür cisimlere ayrıca Neptün ötesi cisim (TNO) denir. Daha yakın tarihli tanımlamalara göre küçük gezegen terimi, "klasik" asteroitleri ve TNO'yu ifade eder.

Bilinen yaklaşık bir milyon[3] asteroitin büyük bir kısmı Mars ve Jüpiter'in yörüngeleri arasında, Güneş'ten yaklaşık olarak 2 ila 4 AU uzaklıktaki ana asteroit kuşağında yer almaktadır. Şimdiye kadar Güneş sisteminde (15 Haziran 2022 itibarıyla) 1,2 milyondan fazla[4] asteroit bilinmekte ve her ay birkaç bin yeni keşif yapılmaktadır.[5] Gerçek sayının ise çok daha fazla olması muhtemeldir. Asteroitler genellikle C tipi, M tipi ve S tipi olarak sınıflandırılır. Bunlar sırasıyla karbonlu, metalik ve silikalı bileşimlerinden dolayı isimlendirilmiş ve tanımlanmıştır. Tanım olarak asteroitler, cüce gezegenlerin aksine hidrostatik dengeyi sağlamak için kütle olarak çok düşüktür ve kabaca yuvarlak bir şekil alırlar, bu nedenle genellikle düzensiz şekilli cisimlerdir. Asteroitlerin boyutları büyük ölçüde değişir; en büyüğü Ceres, yaklaşık 1.000 km çapındadır ve bir cüce gezegen olarak nitelendirilir. Tüm asteroitlerin toplam kütlesi, Dünya'nın uydusu Ay'ın kütlesinden daha azdır. Ana kuşak asteroitlerinin çoğu Dünya ile aynı yönde dönen ve Güneş'in etrafında tam bir turunu tamamlamak için üç ila altı yıl süren hafif eliptik, kararlı yörüngeleri takip ederler.[6]

Gözlem tarihi

Sadece asteroit 4 Vesta, göreceli olarak yansıtıcı bir yüzeye sahip olduğundan, çok karanlık bir gökyüzünde ve uygun gözlem koşullarında çıplak gözle görülebilir. Nadiren Dünya'nın yakınından geçen küçük asteroitler, kısa bir süre için çıplak gözle görülebilir.[7] Mayıs 2022 itibarıyla, toplamda 1.211.879 adet cisim gözlemlenmiştir ve bunlardan 616.690 tanesi numaralandırılmış küçük gezegenlerdir.[5][8]

Ceres'in keşfi

Asteroitlerin keşfi, gezegenlerin matematiksel bir diziye göre sıralandığını öngören (fakat Neptün'ün keşfiyle geçerliliğini yitiren) Titius-Bode yasası sayesinde başlamıştır. Bu formül J. D. Titius tarafından 1766 yılında, J. E. Bode tarafından ise 1778 yılında belirtilmiştir.[9] Formüle göre, Mars ile Jüpiter arasında keşfedilmemiş bir gezegen olmalıdır. 1801'de, formülün öngördüğü uzaklıkta Giuseppe Piazzi tarafından Ceres keşfedilir ve başlangıçta yeni bir gezegen olarak kabul edilir.

Ek araştırmalar

1802-1808 yılları arasında üç gezegen daha (Pallas, Juno ve Vesta) bulundu. İngiliz bilim insanı Sir William Herschel tarafından 1 Ceres ve 2 Pallas'ı tanımlamak için ortaya atılan kavram, sonradan Mars ve Jüpiter yörüngeleri arasında keşfedilen çok sayıda küçük gökcismini içine almış, ardından Mars'ta daha içte ve hatta Jüpiter yörüngesinden daha dışta yer alan cisimleri de kapsayacak şekilde genişletilmiştir. 1845'te Alman amatör gök bilimci Hencke, beşinci küçük gezegen Astraea'yı buldu ve 1848 yılından sonra her yıl birkaç küçük gezegen bulundu.

20. yüzyıl ortalarından itibaren Güneş Sistemi'nin dış sınırlarında henüz saptanamamış çok sayıda gökcisminin bulunabileceği öne sürülmüş ve olası yörünge özelliklerine göre bu cisimleri içine alacak kuramsal Kuiper kuşağı ve Oort bulutu terimleri tanımlanmıştır. 1992 yılında Kuiper kuşağı tanımına uyan ilk cisim (1992 QB1) keşfedilmiş, 2012'ye kadar keşfedilen Kuiper kuşağı cisimleri sayısı 1000'i aşmıştır.[10] Pratik nedenlerle Kuiper ve Oort bulutu cisimlerinin Neptün ötesi cisimler tanımı altında toplanmaktadır. Böylece Güneş çevresinde dönen cisimler genel olarak "gezegenler", "cüce gezegenler", "kuyrukluyıldızlar", "asteroitler" ve "Neptün ötesi cisimler" olarak gruplandırılmaktadır.

İngilizce gökbilim terminolojisinde yakın tarihlerde yaşanan yeni bir gelişme, uzun süredir yaygın kullanımdan kalkmış olan minor planets kavramının yine pratik nedenlerle yeniden canlandırılmaya çalışılmasıdır. Güneş sistemi üyelerinin daha tutarlı bir sınıflamasını yapmak amacıyla atılan bu adım, gezegenler ve meteorlar dışında kalan tüm cisimleri tek bir çatı altında toplamaya dayanmaktadır. Fakat asteroitler ve Neptün ötesi cisimleri kapsayacak şekilde genişletilen bu kavram, Türkçeleştirme açısından sorun yaratmaktadır. Küçük gezegenler şeklinde Türkçeye çevrilebilecek olan minor planets tanımı, "asteroit" sözcüğünün eş anlamlısı olan "küçük gezegen" kavramı ile çakışmaktadır.

Özellikleri

Boyut dağılımı

Asteroitlerin boyutları, en büyüğü yaklaşık 1000 km'den sadece 1 metre çapındaki kayalara kadar büyük ölçüde değişkenlik gösterir. En büyük üçü, kabaca küreseldirler ve minyatür gezegenlere çok benzerler.[11] Ancak büyük çoğunluğu çok daha küçük ve düzensiz şekillidir. Parçalanmış gezegen artıkları ya da daha büyük cisimlerin parçaları oldukları düşünülmektedir.

En büyük asteroitler

Asteroit kuşağının en büyük gökcismi, ilk bulunan asteroit olan, aynı zamanda bir cüce gezegen olarak da sınıflandırılan Ceres'tir. 952 kilometrelik çapıyla Ceres, tek başına tüm asteroit kuşağının kütlece üçte birini oluşturur. İkinci ve üçüncü büyük asteroitler olan Pallas ve Vesta'nın da çapları 500 kilometreyi geçer. Asteroit kuşağının dördüncü en büyük gökcismi olan 10 Hygiea ise ilk asteroidin keşfinden 48 yıl sonra, 1849'da keşfedilmiştir. Bu gökcisimlerinin hiçbirinin kütlesi bir atmosferi tutabilecek boyutlara ulaşamaz; birçoğu birkaç kilometrelik, hatta birkaç yüz metrelik kütlelerdir ve en büyük birkaçı hariç küre şeklini alacak kadar kütle çekimleri yoktur.

Kümeler ve boşluklar

Asteroit kuşağındaki gökcisimleri kümelenme eğilimi gösterir ve bazı bölgelerde bulunmazlar. Jüpiter'in dolanım süresinin belirli bir oranı kadar sürelerde dolanımını tamamlayacak uzaklıkta yer alan (özellikle 1:2, 1:3, 1:5 oranlarında) bir asteroidin yörüngesi, Jüpiter'in genel çekimi nedeniyle kararsızlaşır. Bu kuşaktaki boşluklara Kirkwood Boşlukları adı verilir. Bazı asteroitlerin yörüngesi çok eğik (Pallas'ın eğikliği 34ºtür), bazılarınınkiyse eş merkezlidir; ama şimdiye kadar, geri dönme hareketi yapan bir asteroide rastlanmamıştır.

Olağandışı yörüngeler

Eros Asteroidi'nin NEAR Shoemaker uzay aracından alınmış ve çift görüntüden üç boyutlu bir görüntü elde etmek için işlemden geçirilmiş birleşik bir görüntüsü

En ilgi çekici asteroitler, ana kümeden ayrılanlardır. Bazı asteroitler Dünya'ya çok yaklaşırlar: Biçimi düzensiz, en uzun çapı yaklaşık 24,8 km olan Eros, 1931 ve 1975 yıllarında Dünya'ya 24 milyon kilometre uzaklıktan geçmiştir; çapı 1,6 km olan Hermes, 1937'de Dünya'ya 776.000 km'ye kadar yaklaşmıştır. Dünya'ya 6,4 milyon kilometreye kadar yaklaşabilen Icarus, Güneş'e Merkür'den daha çok yaklaşır. Yörüngesi çok basık olan Hidalgo, günöte noktasında Satürn'ün yörüngesinin yakınlarından geçer.

Truva asteroitleri

Truva asteroitleri ilk olarak Jüpiter'in yörüngesinde tespit edilmiştir. Bu asteroitler Jüpiter'le aynı yörüngeyi izler; ama Jüpiter'le aynı hızda ve ondan 60º açısal uzaklıktaki Lagrange noktaları arasında kendine özgü yörüngelerde dolanması nedeniyle bir çarpışma söz konusu değildir. Daha sonraları Venüs, Dünya, Mars, Uranüs ve Neptün'ün, hatta kimi büyük asteroitler Ceres ve Vesta'nın bile geçici de olsa,[12] bu biçimde Truvalı asteroitleri bulunduğu tespit edilmiştir.

Asteroit çeşitleri

Asteroitler, kendilerini oluşturan elementlere göre sınıflandırılabilir:[13][14]

Bilinen tüm asteroitlerin yaklaşık %75'i karbondur. Bu karbon zengini asteroitlerin yüzeyleri çok koyu renklidir ve üzerlerine düşen ışığın sadece %3 ilâ 10'unu yansıtırlar. Karbonlu asteroitler Asteroit Kuşağı'nın dış bölgelerinde bulunur.

Bu kayaç yapıdaki gökcisimleri büyük oranda demir ve magnezyum silikat, yani Dünya'nın mantosunu oluşturan maddeleri içerir. Üzerlerine düşen ışığın %10 ilâ 12'sini yansıtan S-tipi asteroitler, Asteroit Kuşağı'nın yaklaşık %17'sini oluşturur. 2000 yılında NEAR Shoemaker uzay aracının ziyaret edip yörüngesinde döndüğü Eros S-tipi bir asteroitdir.

Demir ve nikel karışımından oluşan bu gökcisimleri içerdikleri elementler bakımından Dünya'nın çekirdeğine benzer. Geçmişte eriyerek iyice birbirine karışan bu malzemeler zamanla soğumuştur. ABD, Arizona'da bulunan 1,2 km çapındaki Barringer Krateri, 50.000 yıl önce, 50 metre genişliğinde M-tipi bir asteroitin saatte yaklaşık 50.000 km hızla Dünya'ya çarpmasıyla şekillenmiştir.

Asteroitlerin evrimi

Asteroitler, yeterli büyüklüğe ulaştıklarında içlerindeki ışınetkin elementlerin bozunmasıyla ortaya çıkan ısı, bu gökcisimlerini eritebilir. Bunun sonucunda asteroitin içindeki maddeler kütle çekimiyle birbirinden ayrılır ve demir gibi ağır elementler çökerek bir çekirdek oluştururken kayaç yapıdaki hafif mineraller yukarıda kalarak mantoyu oluşturur. Ancak evrim bu noktada bitmez ve başka asteroitlerin gökcismine çarpmasıyla devam eder. Küçük çarpmalar yeni asteroitler doğuracak minik parçalar koparır. Büyük çarpmalarsa bir asteroidi tümden paramparça edebilir. Bununla birlikte, parçalar kütle çekimiyle tekrar bir araya gelerek gevşek moloz kütleleri oluşturabilir.[15]

Semboller

AsteroitSembol
Ceres
2 Pallas
3 Juno
4 Vesta
5 Astraea
6 Hebe
7 Iris
8 Flora
9 Metis
10 Hygiea
11 Parthenope
12 Victoria
13 Egeria
14 Irene
15 Eunomia
16 Psyche
17 Thetis
18 Melpomene
19 Fortuna
26 Proserpina
28 Bellona
29 Amphitrite
35 Leukothea
37 Fides

Kaynakça

  1. ^ S. Clifford, J. Cunningham: Discovery of the origin of the word asteroid and the related terms asteroidal, planetoid, planetkin, planetule, and cometoid. In: Studia Etymologica Cracoviensia. Cilt 20, 2015, S. 47-62.
  2. ^ Thomas H. Burbine: Asteroids – Astronomical and Geological Bodies. Cambridge University Press, Cambridge 2016, ISBN 978-1-107-09684-4, S. xiii, Preface
  3. ^ "Asteroids". NASA Solar System Exploration. 21 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mart 2022. 
  4. ^ NASA/JPL/SSD: Solar System Objects 16 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  5. ^ a b "MPC Archive Statistics". minorplanetcenter.net. 30 Ocak 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2021. 
  6. ^ "Asteroids (from the NEAR press kit)". nssdc.gsfc.nasa.gov. 19 Aralık 1996 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mart 2022. 
  7. ^ Britt, Robert Roy (4 Şubat 2005). "Closest flyby of large asteroid to be naked-eye visible". SPACE.com. 6 Şubat 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  8. ^ "IAU Minor Planet Center". minorplanetcenter.net. 8 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2021. 
  9. ^ http://astrosun2.astro.cornell.edu/academics/courses/astro201/bodes_law.htm 15 Ağustos 2004 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 2014-06-23
  10. ^ NEW HORIZONS The PI's Perspective 13 Kasım 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 2014-06-23
  11. ^ Schmidt, B.; Russell, C.T.; Bauer, J.M.; Li, J.; McFadden, L.A.; Mutchler, M.; Parker, J.W.; Rivkin, A.S.; Stern, S.A.; Thomas, P.C. (2007). "Hubble Space Telescope Observations of 2 Pallas". Bulletin of the American Astronomical Society. Cilt 39. s. 485. Bibcode:2007DPS....39.3519S. 
  12. ^ Christou, Apostolos A.; Wiegert, Paul (Ocak 2012). "A population of Main Belt Asteroids co-orbiting with Ceres and Vesta". Icarus (İngilizce). 217 (1): 27-42. doi:10.1016/j.icarus.2011.10.016. 25 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2023. 
  13. ^ <https://www.kozmikanafor.com/asteroid-madenciligi-gelecegin-altina-hucumu/#:~:text=C%2Dtipi%20asteroidler%2C%20en%20bol,kullan%C4%B1labilecek%20temel%20bile%C5%9Fenleri%20de%20bar%C4%B1nd%C4%B1r%C4%B1rlar 21 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..>
  14. ^ Aderin-Pocock, Maggie. Gezegenler - Etkileyici Görsellerle Güneş Sistemi. 1.baskı. Ankara: Tübitak Yayınları, 2018. s. 138-139 Türkçe çevirisi: <https://www.goodreads.com/book/show/51140834-gezegenler-etkileyici-g-rsellerle-g-ne-sistemimiz 12 Haziran 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.> Orjinal hali:<https://books.google.com.tr/books?id=IMkSBAAAQBAJ&pg=PA5&dq=The+Planets:+The+Definitive+Visual+Guide+to+Our+Solar+System+Heather+Couper&hl=tr&sa=X&ved=2ahUKEwjToYTtz6r4AhWgSvEDHb5yAC0Q6AF6BAgHEAM>
  15. ^ Aderin-Pocock, Maggie. Gezegenler - Etkileyici Görsellerle Güneş Sistemi. 1.baskı. Ankara: Tübitak Yayınları, 2018. s. 139. Türkçe çevirisi: <https://www.goodreads.com/book/show/51140834-gezegenler-etkileyici-g-rsellerle-g-ne-sistemimiz 12 Haziran 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.> Orjinal hali:<https://books.google.com.tr/books?id=IMkSBAAAQBAJ&pg=PA5&dq=The+Planets:+The+Definitive+Visual+Guide+to+Our+Solar+System+Heather+Couper&hl=tr&sa=X&ved=2ahUKEwjToYTtz6r4AhWgSvEDHb5yAC0Q6AF6BAgHEAM>

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Güneş Sistemi</span> Güneş ve Güneş merkezli astronomik cisimler

Güneş Sistemi, Güneş'in kütleçekim kuvvetiyle yörüngede tutulan ve çeşitli gök cisimlerinden oluşmuş bir sistemdir. Güneş ve 8 gezegen ile onların doğruluğu onaylanmış 150 uydusu, 5 cüce gezegen ile onların bilinen toplam 8 uydusu ve milyarlarca küçük gök cisminden oluşur. Küçük cisimler kategorisine asteroitler, Kuiper Kuşağı cisimleri, kuyruklu yıldızlar, gök taşları ve gezegenler arası toz girer.

<span class="mw-page-title-main">Güneş Sistemi'ndeki cisimlerin listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Aşağıda Güneş Sistemi'ndeki cisimlerin Güneş'ten uzaklıklarına göre sıralanmış bir listesi bulunmaktadır. Çapı 500 km'den küçük cisimler listeye alınmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gezegen</span> bir yıldız veya yıldız kalıntısının yörüngesinde dolanan gök cismi

Gezegen, genellikle bir yıldızın, yıldız kalıntısının veya kahverengi cücenin yörüngesinde bulunan, yuvarlak hâle gelmiş bir astronomik cisimdir. Uluslararası Astronomi Birliğinin (IAU) tanımına göre Güneş Sistemi'nde sekiz gezegen bulunur. Bunlar, karasal gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars; dev gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Gezegen oluşumu için bilimsel açıdan mevcut en iyi teori, bir bulutsunun kendi içine çökmesi sonucu bir yıldızlararası bulut meydana getirdiğini ve yıldızlararası bulutun da bir önyıldız ve bunun yörüngesinde dönen bir öngezegen diski oluşturduğunu öne süren bulutsu hipotezidir. Gezegenler bu disk içinde, kütleçekiminin etkisiyle maddelerin kademeli olarak birikmesi sonucu, yığılma (akresyon) olarak adlandırılan süreçte büyürler.

<span class="mw-page-title-main">Ceres (cüce gezegen)</span> Güneşe en yakın aynı zamanda en küçük cüce gezegen

Ceres, Güneş'e en yakın cüce gezegen ve Mars ile Jüpiter arasında yer alan ana asteroit kuşağındaki en büyük gök cismidir.

<span class="mw-page-title-main">Kuiper Kuşağı</span> gök cisimlerinden oluşan halka

Kuiper Kuşağı, Güneş Sistemi'nin kenarında bulunan bir halkadır. Esas olarak uzay kayaları ve cüce gezegenlerden oluşur. Neptün'ün yörüngesinin ötesine oturur. Gezegensel hareket düzeyinde ve Güneş'ten yaklaşık olarak 30 ila 50 astronomik birimden uzak bir disktir. Edgeworth-Kuiper Kuşağı adıyla da anılmaktadır. Hawaii'deki astronomlar 1992 yılında bu bölgede sayıları 1.000'i bulan buzlu cisimlerin ilkini keşfetmişlerdir. Bu cisimlerin bir bölümü çok yığışık olup çapları da yüzlerce kilometreyi bulabilmektedir. Kuiper Kuşağı ile Oort Bulutu'nun da üst üste bindiği bugünkü varsayımlar arasında yer almaktadır. Kuiper Kuşağı'nda bulunan gök cisimlerinin birer gezegen olup olmadığı yönünde de büyük tartışmalar bulunmaktadır. Kuiper Kuşağı'nda şimdiye kadar 400 gezegenimsi gök taşı bulunmuştur. Bu kuşakta çapı 100 km'den büyük en az 70.000 gök cismi olduğu varsayılmaktadır. Bu bölgeye Kuiper Uçurumu da denmektedir. Bu ismin verilmesindeki sebep ise kaya yoğunluğunun bu bölgede birdenbire azalmasıdır. NASA'nın Kuiper Kuşağı ve Plüton'a doğru yol alacak olan New Horizons uzay aracı da 2006 yılının Ocak ayında fırlatılmış, bir sene sonra 2007'de Jüpiter gezegeninin yanından geçmiştir. 14 Temmuz 2015'te Plüton'a en yakın noktadan geçerek gezegenin yapısı ve atmosferini incelemiştir. 2015 Nisan ayı itibarıyla New Horizons uydusu Plüton ile ilgili düşük çözünürlüklü görüntüleri göndermiş ve bilgilerimizi tazelemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Asteroit kuşağı</span>

Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'nde Güneş merkezli ve kabaca Jüpiter ile Mars gezegenlerinin yörüngeleri arasındaki uzayı kaplayan torus şeklinde bir bölgedir. Bu bölgede asteroit veya küçük gezegen olarak adlandırılan çok sayıda katı ve düzensiz şekillerde gök cisimleri bulunur. Tanımlanan nesneler çok farklı boyutlarda olabilir, fakat gezegenlerden çok daha küçüklerdir ve birbirlerinden ortalama olarak bir milyon kilometre uzaklıklarda bulunurlar. Bu asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'ndeki diğer asteroit popülasyonlarından ayırt edilebilmesi için ana asteroit kuşağı veya ana kuşak olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Cüce gezegen</span> Güneşin veya başka bir yıldızın etrafında hareket eden, gezegen olarak kabul edilebilecek kadar büyük olmayan yuvarlak bir metal ve kaya veya gaz kütlesi

Cüce gezegen, doğrudan Güneş etrafında hareket ettiği bir yörüngede bulunan, bu nedenle başka bir cismin doğal uydusu olmayan, kütleçekimsel olarak yuvarlak olacak kadar büyük, ancak Güneş Sistemi'nin sekiz klasik gezegeni gibi yörünge baskınlığı elde etmek için yetersiz olan küçük gezegen kütleli bir cisimdir. En tipik cüce gezegen örneği, 2006 yılında "cüce" kavramı benimsenmeden önce onlarca yıl boyunca bir gezegen olarak kabul edilen Plüton'dur.

<span class="mw-page-title-main">Truvalı (gök cismi)</span>

Truvalı veya truva asteroidi, astronomide daha büyük bir cismin yörüngesini paylaşan, ana cismin yaklaşık 60° ilerisinde veya gerisinde bulunan L4 ve L5 Lagrange noktalarından birinin yakınında kararlı bir yörüngede kalan küçük boyutlu bir gök cismidir (çoğunlukla asteroitler). Truva cisimleri gezegenlerin ya da büyük uyduların yörüngelerini paylaşabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Küçük Güneş Sistemi cismi</span>

Küçük Güneş Sistemi Cismi, 2006 yılındaki kararla Uluslararası Astronomi Birliği'nce (UAB) tanımlanan güneş sisteminde bulunup ne gezegen, ne de cüce gezegen olan bir cisimdir:

Güneş'in etrafından dönen diğer cisimlere topluca "Küçük Güneş Sistemi Cismi" olarak telmih edilecek... Bunlar, şu anda Güneş Sistemi'nin çoğu asteroitlerini, çoğu Neptün-ötesi cisimleri (NÖC), kuyruklu yıldızlar ve diğer küçük cisimleri içerir.

<span class="mw-page-title-main">Plütoid</span> Neptün ötesindeki cüce gezegenler

Plütoid, plütonsal veya plütonumsu Neptün ötesindeki cüce gezegenler veya bunlarla ve plütoid adını kalıcı olarak almış cisimlerin benzer şekilde olan cisimler için kullanılan terim. Bu terim, İngilizce "İngilizce: plutoid" kelimesinden gelmektedir ve "Plüton'a benzer" anlamındadır. Uluslararası Astronomi Birliği (UAB) astronomik cisimler için 2006 çözümünde "gezegen" kelimesinin tanımlarken bunun bir sonucu olarak bu kategoriyi geliştirmiştir. 11 Haziran 2008'de UAB'nin "plütoid" için resmî açıklaması şu şekildedir:

Plütoidler, Güneş'in çevresinde ana ekseninin yarısı Neptün'ünkinden büyük bir yörüngede dönen ve kendi kütle çekiminin rijit cisim kuvvetlerini yenebilmesini sağlayacak yeterlilikte kütle ile hidrostatik dengeyi yakalayarak dairesele bir şekle sahip ve yörüngesinin çevresini temizlememiş gök cisimlerdir. Plütoidlerin uyduları ise kütle çekimlerinin belirlediği bir şekli sağlayacak yeterli kütleye sahip olsalar bile "plütoid" olarak sayılamaz.
<span class="mw-page-title-main">Doğal uydu</span> bir gezegenin yörüngesinde dönen gök cismi

Doğal uydu, en yaygın kullanımıyla, bir gezegenin, cüce gezegenin veya küçük bir Güneş Sistemi cisminin yörüngesinde dönen astronomik bir cisimdir.

<span class="mw-page-title-main">Pallas (asteroit)</span> Asteroit

2 Pallas, yörüngesi Güneş sisteminde asteroit kuşağında, bulunan büyük bir asteroitdir. Wilhelm Herschel tarafında esasları konulan asteroit tanımına göre ikinci olarak keşfedildiği için "2 Pallas" olarak da bilinir. Adı antik Yunan tanrıçalarından Athena'nın unvanı olan Pallas'tan almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Küçük gezegen</span>

Uluslararası Astronomi Birliği'ne (IAU) göre küçük gezegen, Güneş'in etrafında doğrudan yörüngede dönen ve ne gezegen ne de kuyruklu yıldız olarak sınıflandırılmayan bir gök cismidir. IAU, 2006 yılından önce resmen küçük gezegen terimini kullanmaktaydı, fakat o yıl yapılan toplantıda küçük gezegenler ve kuyruklu yıldızlar; cüce gezegenler ve Küçük Güneş Sistemi Cisimleri (SSSB) olarak yeniden sınıflandırıldı.

<span class="mw-page-title-main">7 İris</span> Asteroit

7 İris Güneş sisteminde yörüngeleri genellikle Mars ve Jüpiter gezegenleri arasında bulunan asteroitlerden biridir. İlk keşfedilen asteroit şimdi cüce gezegen sayılan Ceres'tir. Daha sonra diğer asteroitler de bir bir keşfedilince, asteroitlere keşif sırasına göre numara verilmeye başlandı. İrıs 13 Ağustos 1847 tarihinde İngiliz astronom John Russell Hind tarafından keşfedildi. Böylelikle Ceres'ten tam 46 yıl 88 ay ve 12 gün sonra keşfedilmiş oldu. Keşfedilen yedinci asteroit olduğu için, adının önünde 7 rakamı vardır. Adı olan İris ise Yunan mitolojisinden alınmıştır. Mitolojiye göre İris gök kuşağı tanrıçasıydı.

<span class="mw-page-title-main">Küçük gezegenler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Aşağıda, artan sayısal sırayla numaralandırılmış küçük gezegenlerin bir listesi bulunmaktadır. Kuyruklu yıldızlar hariç, asteroitler, uzak cisimler ve cüce gezegenler dahil olmak üzere küçük gezegenlerin tümü Güneş Sistemi'ndeki küçük gök cisimleri olarak bilinir. Bu gezegenlerin listeleri, her biri 1000 küçük gezegen içeren yüzlerce sayfalık kataloglardan oluşmaktadır. Uluslararası Astronomi Birliği adına, Küçük Gezegen Merkezi, Minor Planet Sirkülerlerinde her yıl binlerce yeni numaralandırılmış küçük gezegen yayınlamaktadır. Haziran 2024 itibarıyla, toplamda 1.367.486 adet gözlemlenen cisimden 669.991 tanesi numaralandırılmış küçük gezegenlerdir. Geriye kalanlar ise henüz numaralandırılmamış küçük gezegenler ve kuyruklu yıldızlardır.

Adelinda, büyük, karanlık bir dış Ana kuşak asteroitidir. Avusturyalı gökbilimci Johann Palisa tarafından 22 Ağustos 1882 tarihinde Viyana'da bulunan gözlemevinde keşfedildi. Asteroitin adı, yine bir Avusturyalı gök bilimci olan Edmund Weiss'in karısı Adelinda'dan gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Küçük gezegen grupları listesi</span>

Bir küçük gezegen grubu çoğunlukla benzer yörüngeleri izleyen küçük gezegenler ve cisimlerden oluşan gruptur. Bu grupların üyeleri, bir asteroit ailesinden farklı olarak genellikle birbirlerinden bağımsızdır. Bir grubu adlandırmak için genellikle keşfedilen ve muhtemelen en büyükleri olan cismin adı tercih edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">İstisnai asteroitler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Aşağıda Güneş Sistemi'nde bulunan ve büyüklükleri ya da yörüngeleri gibi bir şekilde istisnai olan asteroitlerin bir listesi yer almaktadır. Bu maddenin amaçları doğrultusunda, "asteroit" Neptün yörüngesindeki küçük gezegenleri, cüce gezegen 1 Ceres'i, Jüpiter Truvalarını ve Centaurları kapsamakta, ancak Neptün ötesi nesneleri içermemektedir. Küçük gezegenlerin sayısal sıraya göre tam listesi için küçük gezegen listesine bakınız.

<span class="mw-page-title-main">Güneş Sistemi'nin ana hatları</span> genel bakış ve başlık listesi

Aşağıda yer alan ana hat, Güneş Sistemi'ne genel bir bakış ve güncel bir rehber olarak hazırlanmıştır:

Güneş Sisteminde bir gezegenin yörüngesi, diğer bir gezegenin Güneş etrafındaki yörüngesinin içinde yer alıyorsa, başka bir değişle yörüngesi kapsanıyorsa başka bir gezegene göre daha aşağı veya daha içte olarak belirtilmektedir. Bu durumda ikinci gezegenin birinciden dışında yani daha üstün olduğu inanışı hakimdir. Terimlerin orijinal olarak kullanıldığı Dünya referans çerçevesinde, aşağı gezegenler Merkür ve Venüs, üstün gezegenler ise Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Ceres veya Plüton gibi cüce gezegenler ile asteroitlerin birçoğu, neredeyse hepsinin Dünya yörüngesinin dışında yörüngede olmaları anlamında 'üstün' olarak kabul edilmektedir.