Paleontoloji, palaeontoloji yahut taşıl bilim, fosilleri veri olarak kullanarak dünyada yaşamın tarihini inceleyen bilim dalıdır.
Omurgalılar, hayvanlar aleminin kordalılar şubesine ait bir alt şubedir.
İnsanın evrimi, modern insanın evrimsel kökenini ve ne tür evrimsel süreçlerle ortaya çıktığını incelediği gibi insanın en eski atalarını ve atasal kökenlerini de konu edinir. Bunun yanında insanla ortak ataları paylaşan ve insan ile yakın akraba olan türlerin evrimini ve kökenini de araştırır. İnsan evrimi, konu olarak 1863 yılında T. H. Huxley tarafından oluşturulan bilim dalı primatolojiyi ve günümüz maymunlarının tüm canlılar ile onların eski atalarının fosillerini de dikkate almaktadır. Bunun yanında insanın evrimsel tarihi üzerindeki çalışma ve araştırmalar fiziksel antropoloji, paleoantropoloji, primatoloji, arkeoloji, dilbilim, genetik ve embriyoloji dâhil olmak üzere birçok bilimsel alanı de içerir.
İki yaşamlılar ya da iki yaşayışlılar, amfibiler, amfibyumlar, amniyotik yumurtaya sahip olmayan, değişkensıcaklı, derisi çıplak ve nemli, göğüs kemiği hiçbir zaman kaburgalarla bağlanmamış, çoğu ses çıkarabilen, omurgalı hayvan sınıfı. Sınıf, Gymnophiona, Anura ve Caudata olmak üzere 3 takımdan oluşur.
Devoniyen, Paleozoyik Zaman içinde 419,2 milyon yıl önce sonlanan Silüriyen'den, 358,9 milyon yıl önce Karbonifer'in başlangıcına kadar süren jeolojik bir dönem ve sistemdir. Bu döneme ait kayaçların ilk olarak incelendiği yer olan İngiltere'nin Devon bölgesine atfen adlandırılmıştır.
Zırhlı balıklar, yalnızca fosilleriyle bilinen omurgalı hayvan sınıfı. İlk tanımlanabilir zırhlı balıklar, erken Silüryen'in geç Llandovery devresinde fosil kayıtlarında ortaya çıkar. Zırhlı balık grupları Devoniyen döneminde çeşitli ve boldu, ancak 358.9 milyon yıl önce Devoniyen Hangenberg olayının sonunda soyu tükendi.
Kitridler, mantarlar aleminde yer alan bir şubedir. Adını, spor yapılarının benzerliğinden dolayı, Yunanca "küçük kap" anlamına gelen Chytridiondan almaktadır. Kitridler aslında protistlerdir ve çoğunlukla bir takımı olan Chytridiales'in üyeleri için Kitridler terimi kullanılır. 5 takım içinde, 127 cinsde, yaklaşık olarak 1000 kitrid türü tanımlanmıştır.
Amniyotlar veya amniyonlular (Amniota), bir dört üyeli olup kara hayatına uyum sağlamış yumurtalara sahiptir. Amniyotlar, sinapsitler ve sauropsitlerin yanı sıra fosil atalarını da içerir. Gerek yumurta olarak dışarıya bırakılan gerekse vücut içinde oovivipar olarak gelişen amniyot embriyolar çok geniş ve kapsamlı membranlar tarafından desteklenerek korunur. İnsanların da dahil olduğu eteneli memelilerde bu membranlar, fetusu saran bir amniyon kesesi içerirler. Embriyonu kaplayan bu membranlar ile larva aşamalarının bulunmayışı amniyotları iki yaşamlılardan ayırır.
Tiktaalik, yaklaşık 375 milyon yıl önce, Geç Devoniyen döneminde yaşamış et yüzgeçlilerden monospesifik bir cinstir ve dört üyelilere benzer birçok özelliğe sahiptir.
Copepoda, Maxillopoda sınıfına bağlı bir hayvan altsınıfıdır. Kopepodlar oldukça eski evrimsel tarihe sahip olan eklembacaklılardır. Vücutlarının oldukça küçük ve dayanıksız olmaları nedeniyle fosilleşmeleri oldukça zordur. Güney İngiltere'deki neolitik kazı alanında harpaktikoid bir kopepod olan Enhydrosoma garienis ’in bir erkek bireyi tanımlanmıştır; bu birey fosilden daha çok kurumuş durumda olup rehidrasyon işlemi ile incelenebilir duruma getirilip teşhis edilmiitir. Kopepodlara ait ilk gerçek fosil kayıtları Palmer tarafından Kuzey ve Güney Amerika’da Miyosen ve Pleistosen döneminden kalma bor mineralleri içerisinde bulunan bireylerden elde edilmiştir .Bu bireylerden bir tanesi Cletocamptus Schmankewitsch,cinsi olarak tanımlanırken diğeri takım seviyesine kadar teşhis edilebilmiştir.En dikkat çekici fosil kopepod hiç şüphesiz Kabatarina pattersoni dir. Brezilya’da Alt Kretase’ye ait kalker kayaçlarda bulunan bu tür parazitik olup yine fosil tür olan Cladocyclus gardneri,solungaçlarında tespit edilmiştir. Bu veriler kopepodlar'ın fosil kayıtlarının günümüzden 110-120 MY öncesine kadar geri çekilmesini sağlamıştır.Çok uzun evrimsel tarihleri boyunca kopepodlar denizler, yeraltı suları, sürekli ve geçici tatlı ve acı sular ile nemli karasal habitatları da içeren tüm sucul biyotoplarda başarılı bir şekilde kolonize olmuşlardır. Antarktik göllerin donmuş yüzeyleri altında ve Nepal Dağları’nda 5540 m yükseklikte dahi bulunmuşlardır. Bununla birlikte kopepodların yaşam alanları içine tatlısu ve denizel sedimentler, yeraltı suları, bataklıkların yanı sıra ağaç kovuklarındaki su birikintileri ve hatta atık araba tekerlekleri ve bromeliadların yaprakları arasında biriken su ortamları gibi kriptik habitatlar da bulunmaktadır. Ayrıca, serbest yaşayan siklopoid ve harpaktikoid kopepodlar orman tabanındaki nemli çürümüş bölge faunasının da önemli bileşenleridir. Derin hidrotermal kaynaklardan tespit edilen omurgasızların en baskın ve zengin grubunu da kopepodlar oluşturmaktadır
Balıkların evrimi, yaklaşık 530 milyon yıl önce Kambriyen patlaması sırasında başladı. Bu süre zarfında erken kordalılar kafatasını ve omur sütununu geliştirerek ilk kranatlara ve omurgalılara yol açtı. İlk balık soyları ya da çenesiz balıklara aitti. İlk örnekler; Haikouichthys adlı bir kraniat cinsini de içeriyordu. Geç Kambriyen Dönemi'nde yılan balığı gibi çenesiz olan balık Konodontlar ve küçük, zırhlı balıklar (ostracodermler), ilk defa ortaya çıktı. Çoğu çenesiz balık yok oldu; ancak taşemenler eski çeneli balıklara yaklaşabildi. Taşemenler yılan balığını da içeren Yuvarlak ağızlılar grubuna aitti ve bu grup diğer agnathanlardan erken bölünmüş olabilir.
Eusthenopteron, tetrapodlarla olan yakın ilişkilerinden dolayı ikonik bir statü kazanmış olan tarih öncesi bir sarkopterygian cinsidir. Adı, Yunanca eustheno- "kuvvet" ve -pteron "yüzgeç" kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur ve "güçlü gelişmiş yüzgeçler" anlamına gelir. Bu hayvanın ilk tasvirleri, karaya çıktığını göstermektedir; ancak paleontologlar artık onun kesinlikle suda yaşayan bir hayvan olduğu konusunda hemfikirdir. Eusthenopteron cinsi, yaklaşık 385 milyon yıl önce Geç Devoniyen döneminde yaşamış birkaç türden bilinmektedir. Eusthenopteron ilk olarak 1881'de JF Whiteaves tarafından Quebec, Miguasha'dan gelen geniş bir balık koleksiyonunun parçası olarak tanımlandı. Miguasha'dan yaklaşık 2.000 Eusthenopteron örneği toplanmıştır; bunlardan biri, paleoiktiyolog Erik Jarvik tarafından 1940'lardan 1990'lara kadar yoğun ayrıntılı çalışmanın ve birkaç makalenin konusu olmuştur.
Mantarların evrimi, DNA analizine göre, yaklaşık 1,5 milyar yıl önce, mantarların atasal soyunun ökaryotlardan ayrılmasından beri devam etmektedir. DNA analizlerine göre yaklaşık 570 milyon yıl önce Glomerales takımı "yüksek mantarlardan" (dikaryanlar) dallanmıştır. Mantarlar muhtemelen 500 milyon yıl önce Kambriyen döneminde ve 635 milyon yıl önce Ediyakaran döneminde karayı işgal etmeye başladılar. Ancak karasal mantar fosilleri, yalnızca 400 milyon yıl önceki Devoniyen dönemde varlığı tartışmasız ve yaygın hale gelmeye başlar.
Tetrapodomorpha, akciğerli balıklardan çok yaşayan tetrapodlarla daha yakından ilişkili olan, tetrapodların en yakın et yüzgeçli akrabalarından oluşan bir omurgalılar kladıdır. Balıklar ve Tiktaalik gibi erken formlar arasında geçiş yapan gelişmiş canlılar, görünüşleri ve uzuv morfolojisi açısından yarı balık, yarı tetrapodlar olan keşifleri tarafından "fishapodlar" olarak adlandırılmıştır. Tetrapodomorpha, taç grubu tetrapodları ve topluca osteolepiformlar olarak bilinen birkaç ilgili et-yüzgeçli balık grubunu içeren birkaç erken gövdeli tetrapod grubunu içerir. Tetrapodamorpha eksi taç grubu Tetrapoda, balıktan tetrapod geçişini kapsayan parafitik bir birim olan kök Tetrapoda'dır.
Omurgalıların evrimi, 665 milyon yıl önce ortaya çıktığı düşünülen hayvanlardan, kökeni Kambriyen dönem'e dayanan kordalıların omurga geliştirmesini ve ana omurgalı gruplarının oluşumunu konu alır.
Acanthostega, tanınabilir bacaklara sahip ilk omurgalı hayvanlar arasında yer alan, soyu tükenmiş bir kök-tetrapod cinsidir. Yaklaşık 365 milyon yıl önce Geç Devoniyen döneminde (Famennian) ortaya çıktı ve anatomik olarak et yüzgeçli balıklar ile karaya tam olarak çıkabilenler arasında orta düzeydeydi.
Ichthyostega, Geç Devoniyen Dönemi'nin sonunda yaşayan erken bir tetrapodomorf cinsidir. Fosil kayıtlarındaki ilk dört ayaklı omurgalılardan biriydi. Ichthyostega, bataklıklarda ve sığ sularda gezinmesine yardımcı olan akciğerlere ve uzuvlara sahipti. Ichthyostega genellikle uzuvlara ve parmaklara sahip olması nedeniyle bir "tetrapod" olarak nitelende de, gerçek taç-tetrapodlardan daha bazal ("ilkel") idi ve daha doğru bir şekilde stegocephalian veya bazal tetrapod olarak adlandırılabilirdi. Aynı şekilde, amfibi yapısı ve alışkanlığı şüphesiz olsa da, ilk modern amfibiler Triyas Dönemi'nde ortaya çıktığı için dar anlamda grubun gerçek bir üyesi olarak kabul edilmez. 20. yüzyılın sonlarında diğer erken dönem stegosecaphalianların ve yakından ilişkili balıkların buluntularına kadar, Ichthyostega balık ve tetrapodlar arasında balık ve tetrapod benzeri özellikleri birleştiren bir geçiş fosili olarak tek başına durdu. Daha yeni araştırmalar, daha önce varsayıldığı gibi, bir semenderden çok bir yüzgeçayaklıya benzeyen olağandışı bir anatomiye sahip olduğunu göstermiştir.
Hynerpeton, yaklaşık 365 ila 363 milyon yıl önce Geç Devoniyen döneminde Pennsylvania'nın nehirlerinde ve göletlerinde yaşayan, soyu tükenmiş bir erken dört uzuvlu omurgalı cinsidir. Hynerpeton'un bilinen tek türü, adını tanımlayanınn büyükbabası, şehir plancısı Edward Bassett'ten alan H. bassetti'dir. Hynerpeton, Amerika Birleşik Devletleri'nde keşfedilen ilk Devoniyen dört uzuvlu omurgalısı olduğu ve muhtemelen iç solungaçlarını ilk kaybedenlerden biri olduğu bilinmektedir.
Tulerpeton, Rusya'nın Tula Bölgesi'nde Andreyevka adlı bir bölgede bulunan bir fosilden bilinen, Devoniyen dört uzuvlu omurgalıların soyu tükenmiş bir cinsidir. Bu cins ve yakından ilişkili Acanthostega ile Ichthyostega, en eski tetrapodları temsil eder.
Dört üyelilerin evrimi, yaklaşık 400 milyon yıl önce, Devoniyen Dönemi'nde ilk dört üyelilerin lob yüzgeçli balıklardan evrimleşmesiyle başladı. Dört üyeliler, yaşayan ve soyu tükenmiş tüm amfibiler, sürüngenler, kuşlar ve memelilerin dahil olduğu biyolojik üst sınıf olan Tetrapoda altındaki tüm hayvanlardır. Günümüzde çoğu dört üyeli karada yaşıyor olsa da, en eski dört üyelilerin herhangi birinin karada hareket edebildiği fikrini destekleyen çok az kanıt bulunmaktadır. İlk dört üyelilerin sahip oldukları dört uzvun, bedenlerinin orta kısmını yerden kaldıramayacak düzeydeydi ve bilinen kalıntılarda karınlarını karada sürüklediklerine dair bir kanıt bulunmamaktadır. Kalıntılarda görülen izler muhtemelen sığ su kütlelerinin diplerinde yürüyen hayvanlar tarafından yapılmıştır. Dört üyelilerinin sudaki ataları ve karada kolonileşme süreci belirsizliğini korumaktadır. Bu konular şu anda paleontologlar arasında akt if araştırma ve tartışma alanlarıdır.