İçeriğe atla

Sivas Kongresi

Sivas Kongresi Temsilciler Heyeti, Eylül 1919

Sivas Kongresi ya da Kurultayı Mustafa Kemal'in Amasya Genelgesi'ni açıkladıktan sonra bir çağrı üzerine I. Dünya Savaşı'ndan sonra işgale uğrayan Türk topraklarını kurtarmak ve Türk milletinin bağımsızlığını sağlamak için çareler aramak amacıyla seçilmiş ulus temsilcilerinin Sivas'ta bir araya gelmesiyle, 4 Eylül 1919 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında gerçekleşen ulusal nitelikte bir kongredir.[1]

Sivas Kongresi'nde alınan kararlar, daha önce gerçekleştirilen Erzurum Kongresi kararlarını genişleterek tüm ulusu kapsar bir nitelik kazandırmış ve yeni bir Türk Devleti'nin kuruluşuna bir temel olmuştur; bu nedenle Sivas Kongresi'nin Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki önemi büyüktür.

Sivas Kongresi'nde, Erzurum Kongresi'nde alınan vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığıyla ilgili kararlar aynen kabul edilmiştir.

Kongre aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilk kurultayı olarak kabul edilmektedir. İrâde-i Milliye gazetesinin çıkarılmasına bu kongrede karar verilmiştir.Ulusal bir kongredir.

Kongre delegeleri

Kongrede doğu illeri adına delege olarak Erzurum Kongresi'nde seçilen Heyet-i Temsiliye (Temsil Kurulu) üyeleri bulunuyordu. Batı ve Orta Anadolu illerinden gelen diğer temsilcilerin de katılımı sayesinde Sivas Kongresi, ulusal bir kongre niteliği kazanmıştı.[2]

Kongreye katılan delege sayısı tartışmalı bir konudur. Ankara gibi bazı illerde vâlilik baskısı ile delege seçimi gerçekleşememiş, bazı illerden seçilen delegelerin ise yola çıkması engellenmiş, bu nedenle kongreye katılamamış veya kongre çalışmaları bittikten sonra Sivas’a gelebilmişlerdi. Sonradan katılanlarla birlikte delege sayısının 41'i bulduğu söylenebilir. (Farklı kaynaklara göre 31, 33, 38 katılımcı vardır.)

Delegeler kongrenin ilk oturumunda İttihat ve Terakki ile bir bağları olmadığını ispat için bir yemin metni hazırlamış ve bu metni okumuştur.[3]

"Makam-ı celil-i hilafet ve saltanata, İslamiyete, devlete, millete ve memlekete manen ve maddeten hizmetten başka bir gaye ve emelimiz olmadığına binaen kongrenin müzakeresi devamı müddetince ihtirasat-ı şahsiye ve siyasiyeden ve fırkacılık amalinden münezzeh bir azim ve iman ile çalışacağıma namusum ve bilcümle mukaddesatım namına vallah, billah"[4]

Kongreye katılanlar

Sivas Kongresi'nin toplandığı salon,
Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi, Sivas.
Kongreye katılanlar

Aşağıdaki adlar ise Sivas Kongresi'ne delege olarak seçilmişler, ancak kongre çalışmaları sona erdikten sonraki günlerde Sivas'a gelebilmişlerdir.

Bursa delegeleri gösterilen askerlikten istifa etmiş Necati (Kurtuluş) ve hukukçu Asaf'a (Doras) kongre tutanaklarında rastlanmadığı halde, bazı eserlerde adları geçmektedir.

Mustafa Kemal, delegelerin otelde kalmasını yasakladığı için delegeler Sivaslıların evinde kaldılar. Şekercizade İsmail Efendi çok sayıda delegeyi evinde uzun süre misafir etti. Kongre Başkanı Mustafa Kemal Paşa, kongrenin yapıldığı lise binasında hazırlanan odada kaldı.

Sivas Kongresi Temsil Heyeti

Erzurum Kongresi'nde seçilmiş olanlar

  • Mustafa Kemal Paşa (9. Ordu Müfettişi iken 8 Temmuz 1919 askerlikten ayrıldı)
  • Hüseyin Rauf Bey (Bahriye Eski Nazırı ve askerlikten ayrılma)
  • Raif (Dinç) (Erzurum eski Mebusu)
  • İzzet Efendi (Eski Kaymakam-Mebus)
  • Servet Bey (Trabzon Eski Mebusu)
  • Sadullah Efendi (Bitlis eski mebusu)
  • Fevzi (Baysoy) (Erzincan Nakşibendi Şeyhi)
  • Bekir Sami Bey (Beyrut eski valisi)
  • Hacı Musa Efendi (Mutki'de Aşiret Reisi)

Heyet-i Temsiliye tarafından seçilmiş olanlar

  • Refet Bey (3. Kolordu Komutanı iken askerlikten ayrılma)

Sivas Kongresi'nde seçilenler

Alınan kararlar

Kongre beyannamesinin orijinal metni.
  1. Osmanlı Devleti ile itilaf Devletleri arasında yapılan Ateşkes Anlaşması’nın imzalandığı 30 Ekim 1918 tarihindeki sınırlarımız içinde kalan ve her noktasında çok büyük bir İslâm çoğunluğunun bulunduğu Osmanlı ülkesinin parçaları birbirinden ve Osmanlı topluluğundan parçalanamaz ve hiçbir sebeple ayrılmaz bir bütündür. Bu ülkede yaşayan bütün Müslüman halklar, birbirine karşılıklı hürmet ve fedakârlık duygularıyla dolu, birbirlerinin ırkî ve sosyal haklarına saygılı, yaşadıkları muhitin şartlarına tam olarak riayetkâr öz kardeştirler.[5]
  2. Osmanlı toplumunun bütünlüğü, millî istiklalimizin sağlanması, Hilâfet ve Saltanat yüce makamının dokunulmazlığı için Kuvâ-yi Milliye’yi etkili ve millî iradeyi hâkim kılmak esastır.
  3. Osmanlı topraklarının herhangi bir parçasına karşı yapılacak müdahale ve işgale ve özellikle vatanımız içinde müstakil birer Rumluk ve Ermenilik kurulmasına yönelik hareketlere karşı, Aydın, Manisa ve Balıkesir Cephelerindeki millî cihatlarda olduğu gibi, elbirliğiyle savunma ve direnme esası meşru kabul edilmiştir.
  4. Öteden beri aynı vatan içinde birlikte yaşadığımız, bütün gayr-i müslim azınlıkların her türlü hakları bütünüyle mahfuz bulunduğundan, bu azınlıklara siyasi egemenlik ve toplumsal dengemizi bozacak imtiyazlar verilmesi kabul edilmeyecektir.
  5. Osmanlı Hükûmeti bir dış baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk ve ihmal etmek zorunda kalırsa, Hilafet ve Saltanat makamı ile vatan ve milletin dokunulmazlığını ve bütünlüğünü sağlayacak her türlü tedbir ve kararlar alınmıştır.
  6. İtilaf Devletleri’nce Ateşkes Anlaşması’nın imzalandığı 30 Ekim 1918 tarihindeki sınırlarımız içinde kalıp İslâm çoğunluğunun oturmakta olduğu, kültür ve medeniyet üstünlüğünün Müslümanlarda bulunduğu ve bir bütün teşkil eden vatan topraklarının taksimi görüşünden büsbütün vazgeçip, bu topraklar üzerindeki tarihi, ırki, dini ve coğrafi haklarımıza riayet edilmesine ve buna aykırı teşebbüslere son verilmesine ve böylece hakka ve adalete dayalı bir karar alınmasını bekleriz.
  7. Milletimiz insani, muasır (çağdaş) gayeleri yüceltir, teknik, sınaî ve ekonomik durumu ve ihtiyacımızı takdir eder. Böylece devlet ve milletimizin iç ve dış bağımsızlığı ve vatanımızın bütünlüğü saklı kalmak şartıyla, altıncı maddede yazılı sınırlar içinde, milliyet esaslarına saygılı olan ve memleketimize karşı istila emeli gütmeyen herhangi bir devletin teknik, sınaî, ekonomik yardımını memnuniyetle karşılarız. Bu adaletli ve insani şartların gerçekleşmesi, bir barışın acilen kararlaştırılması, insanlığın selameti ve dünyanın esenliği adına, en has millî emelimizdir.
  8. Milletlerin kendi geleceğini bizzat kendilerinin tayin ettiği bu tarihi dönemde İstanbul Hükûmeti’nin de millî iradeye bağlı olması zaruridir. Çünkü millî iradeye dayanmayan herhangi bir hükûmetin keyfi kararlarına milletçe baş eğilmediği gibi, böyle kararların dışta da muteber olmadığı ve olamayacağı, şimdiye kadar geçen olaylarla ve sonuçlarla ortaya çıkmıştır. Böylece, milletin içinde bulunduğu sıkıntı ve endişeden kurtulmak çarelerine bizzat başvurmasına gerek kalmadan, İstanbul Hükûmeti’nin millî meclisi hemen ve hiç zaman yitirmeden toplaması ve böylece milletin, memleketin geleceği üzerinde alacağı bütün kararları millî meclisin denetimine sunması mecburidir.
  9. Vatan ve milletimizin maruz kaldığı zulüm ve elemler ile ve hepsi aynı amaç ve maksatla millî vicdandan doğan vatansever ve millî cemiyetlerin birleşmesinden oluşan genel topluluk, bu kez “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adını almıştır. Bu cemiyet her türlü particilik akımlarından ve şahsi ihtiraslardan uzaktır ve arınmıştır. Bütün Müslüman vatandaşlarımız bu Cemiyet’in tabii üyeleridir.
  10. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin 4 Eylül 1919 tarihinde Sivas’ta toplanan Genel Kongresi tarafından, mukaddes maksadı takip ve genel teşkilatı idare etmek için bir Heyet-i Temsiliye seçilmiş ve köylerden il merkezlerine kadar bütün millî teşkilatlar takviye edilmiş ve birleştirilmiştir.

Fotoğraflar

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Eylül 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Eylül 2024. 
  2. ^ "Sivas Kongresi". 18 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Eylül 2024. 
  3. ^ "Sivas Kongresi (4-11 Eylül 1919)" (PDF). 28 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 4 Eylül 2024. 
  4. ^ "Kağan Bahadır Küçükalcan - İttihatçılık, Sivas Kongresi'nin Mühim Bir Sorunuydu". 5 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ekim 2015. 
  5. ^ "SİVAS KONGRESİ". 29 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Eylül 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Büyük Millet Meclisi</span> Türkiye Cumhuriyetinin parlamentosu

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti'nin yasama organıdır. 23 Nisan 1920'de Osmanlı Devleti'nin İtilaf Devletleri'nce işgaline direniş göstermek üzere kurulmuştur. Asli görevi yürütmeyi denetlemektir ve yasama erkini kullanır. "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" ilkesi, TBMM'nin varoluşunun temel dayanağını oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Mîsâk-ı Millî</span> Türk Kurtuluş Savaşının siyasi manifestosu

Ahd-i Millî Beyânnâmesi, aynı zamanda en meşhur ismiyle Mîsâk-ı Millî veya daha nadir olarak Peymân-i Millî olarak da bilinir, Türk Kurtuluş Savaşı'nın siyasi manifestosu olan altı maddelik bildiri. İstanbul'da toplanan son Meclis-i Mebûsan tarafından 28 Ocak 1920'de oy birliği ile kabul edilmiş ve 17 Şubat'ta kamuoyuna açıklanmıştır. Bildiri, I. Dünya Savaşı'nı sona erdirecek olan barış antlaşmasında Türkiye'nin kabul ettiği asgari barış şartlarını içerir.

<span class="mw-page-title-main">Rauf Orbay</span> Türk asker ve siyasetçi

Hüseyin Rauf Orbay, Türk asker, siyasetçi. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde, Kurtuluş Savaşı'nda ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde önemli görevlerde bulunmuştur. Trablusgarp ve Balkan Savaşları'nda gösterdiği başarıdan ötürü Hamidiye Kahramanı olarak tanındı. 1918 Ekim'inde Osmanlı Devleti'nin Bahriye Nazırı olarak görev yapan Orbay, devletin çöküş belgesi olan Mondros Mütarekesi'ni hükûmet adına imzalayan kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Heyet-i Temsiliye</span> Türk Kurtuluş Savaşı’nın, TBMM öncesi yürütme organı

Heyet-i Temsiliye, Mondros Mütarekesi’nden sonra Anadolu topraklarının İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmesi üzerine başlayan ulusal direniş sırasında, ulusal bir meclisin (TBMM) kuruluşuna dek Millî Mücadelenin yürütme organı olarak görev yapmış kuruldur.

<span class="mw-page-title-main">Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti</span> 7 Eylül 1919da Sivas Kongresinde Anadolu ve Rumelideki millî cemiyetlerin birleşmesiyle Mustafa Kemal Paşa riyasetinde kurulmuş cemiyet

Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Mondros Mütarekesi'nden sonra Anadolu'nun ve Rumeli'nin çeşitli şehirlerinde, işgallere karşı kurulan millî cemiyetlerin 7 Eylül 1919 tarihinde Sivas Kongresi'nde birleştirilmesinden sonra oluşan yeni cemiyete verilen isimdir. Kurucusu, ilk ve tek başkanı Mustafa Kemal Paşa'dır.

1920 Osmanlı Meclis-i Mebusanı ya da VI. Meclis-i Mebusan, 12 Ocak - 18 Mart 1920 tarihleri arasında görev yapan son Osmanlı Meclis-i Mebûsanı'dır. 16 Mart 1920'de İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmesi nedeniyle 18 Mart'ta çalışmalarını sonlandırdı. Bu meclisteki mebusların büyük bölümü 23 Nisan 1920 tarihinde Ankara'da açılan Büyük Millet Meclisi'ne katıldı.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Vasıf Karakol</span>

Mustafa Vasıf Karakol, , Türk asker ve siyaset adamı.

Manda, I. Dünya Savaşı'ndan sonra bazı az gelişmiş kabul edilen ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek bir düzeye eriştirip, bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Milletler Cemiyeti adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen yetkidir. Geleneksel sömürgeciliği tasfiye etmeye yönelik bir proje olarak düşünülmüş, ancak uygulamada geleneksel sömürgeciliğe benzer sonuçlar doğurmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Amasya Genelgesi</span> Mustafa Kemal Atatürk tarafından yayınlanan genelge

Amasya Genelgesi veya Amasya Tamimi, ulusal egemenliğe dayanan, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini oluşturan ilk kuruluş belgesi olması nedeniyle Türk tarihinde önemi olan metin.

Amasya Protokolü veya Amasya Görüşmeleri, İstanbul Hükümeti ile Heyet-i Temsiliye arasında 22 Ekim 1919'da yapılan protokoldür.

İrâde-i Milliye İtilaf Devletleri’nin işgallerine karşı 1919'da Anadolu’da başlayan Kurtuluş Hareketi'nin ilk yayın organı olarak Sivas'ta çıkarılan gazetedir.

<span class="mw-page-title-main">İttihat ve Terakki</span> Osmanlı İmparatorluğunda siyasal teşkilat

İttihat ve Terakki Cemiyeti, sonraları İttihat ve Terakki Fırkası, Osmanlı İmparatorluğu'nda İkinci Meşrutiyet'in ilanına önayak olup 1908-1918 yılları arasında faaliyet gösteren, 21 Mayıs 1889 tarihinde kurulmuş bir siyasal hareket ve siyasi partidir. Triumvira sistemi ile yönetilen bir meclis yapısında egemenlik sürmüştür.

Balıkesir Kongresi, 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi'nden TBMM'nin kurulduğu 23 Nisan 1920 tarihine kadar geçen süreye "Kongreler Dönemi" denilir. Bu süre içindeki 30 dolayında kongrenin "beşi", 1919 ve 1920 yıllarında toplanan Balıkesir kongreleridir. Bunlardan 1, 4 ve 5. kongreye Karesi (Balıkesir) Mebusu (Milletvekili) Mehmet Vehbi Bolak, 2 ve 3. kongreye, harekete sonradan katılan Balıkesir eski Mutasarrıfı Hacim Muhittin Çarıklı başkanlık etmiştir. Bu kongreler, 15 Mayıs 1919'daki İzmir işgalinin hemen ertesi günlerinde Balıkesirliler'in Mehmet Vehbi Bolak önderliğinde kurdukları direniş teşkilatıyla başlattıkları hareketlerin birer parçasıdır. İçlerinde, sadece üç asker vardır: Miralay (Albay) Kazım Özalp, Askeri Kaymakam (Yarbay) Ali Çetinkaya ve Yüzbaşı Kemal Balıkesir. Balıkesir hareketi Millî Mücadele'nin başarıya ulaşmasında önemli rol oynamış; İzmir'den Anadolu içlerine yürümek isteyen Yunan kuvvetlerini engelleyerek, Millî Ordu'nun hazırlanması için Mustafa Kemal Paşa'ya, her saniyesi altın değerinde on üç ay kazandırmıştır.

<i>Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir</i> Türkiye Büyük Millet Meclisinin temel dayanağını oluşturan ve T.C. Anayasasında yer alan ilke

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, Teşkilat-ı Esasiye Kanunundan bu yana Türkiye anayasasında yer alan, TBMM'de kürsünün arkasındaki duvarda tamamı büyük harflerle yazılı bulunan ve Türk milleti adına Türkiye'nin kuruluşunu ilan eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin temel dayanağını oluşturan ilkedir.

Müdâfaa-i hukuk cemiyetleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak İtilaf Devletleri'ne teslim olması üzerine Osmanlı Türkiyesi'nin çeşitli kent ve kasabalarında oluşturulan ve Millî Mücadele'nin ilk örgütsel çekirdeğini oluşturan sivil kuruluşlara verilen ad.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Sabri Efendi</span> Osmanlı müderris, şeyhülislam

Mustafa Sabri Efendi, Osmanlı müderris, Meclis-i Mebusan mebusu, şeyhülislam.

<span class="mw-page-title-main">Erzurum Kongresi</span> Mustafa Kemal Paşa başkanlığında 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurumda toplanan ulusal nitelikte kurultay

Erzurum Kongresi, 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum'da toplanan kongredir. 17 Haziran'da Vilâyât-ı Şarkıye Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum şubesi tarafından toplanan Erzurum Kongresi, Erzurum Umûmî Kongresi veya Umûmî Erzurum Kongresi olarak da anılır.

<span class="mw-page-title-main">Ali Galip Olayı</span> Sadrazam Damat Ferit Paşa hükûmetinin gerçekleştirdiği girişim

Ali Galip Olayı, Sadrazam Damat Ferit Paşa hükûmetinin, Elazığ Valisi Ali Galip Bey'in önderliğinde Sivas Kongresi'nin yapılmasını engellemeye ve Mustafa Kemal Paşa'yı ortadan kaldırmaya, Heyet-i Temsiliye ve Millî Mücadeleyi durdurmaya çalıştığı girişim.

<span class="mw-page-title-main">Reşit Paşa</span> Sivas Kongresi sırasında Sivas valisi

Reşit Paşa, Türk siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Saltanatın kaldırılması</span> 1 Kasım 1922de TBMM tarafından Osmanlı saltanatının kaldırılması

Saltanatın kaldırılması veya padişahlığın kaldırılması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 1 Kasım 1922'de kabul ettiği 308 numaralı "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, hukuku hâkimiyet ve hükümraninin mümessili hakikisi olduğuna dair" adlı kararnamesi ile gerçekleşmiştir. Saltanatın kaldırılmasıyla beraber Osmanlı İmparatorluğu resmen sona ermiştir.