İçeriğe atla

Sakarya Meydan Muharebesi

Sakarya Meydan Muharebesi
Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi

Türk komuta kademesi Duatepe'de savaşı yönetirken. Mustafa Fevzi (Çakmak), Köprülü Kâzım (Özalp), Mustafa Kemal (Atatürk), İsmet (İnönü) ve Hayrullah (Fişek)
Tarih22 Ağustos - 13 Eylül 1921
(3 hafta ve 1 gün)
Bölge
Sakarya Nehri'nin doğusu, Ankara
Sonuç

Türk zaferi[1][2]

  • Yunan taarruzunun durdurulması[3]
  • Yunan ordusunun Sakarya'nın batısına atılması[4]
Taraflar
Yunanistan Krallığı Yunan Krallığı Ankara Hükûmeti
Komutanlar ve liderler
Yunanistan Krallığı I. Konstantin
Yunanistan Krallığı General Papulas
Mustafa Kemal Paşa
Fevzi Paşa
İsmet Paşa
Yusuf İzzet Paşa
Güçler
120.000 er, 3.780 subay, 57.000 tüfek, 2.768 makinalı tüfek, 386 top, 1.350 kılıç, 3.800 hayvan, 600 adet 3 tonluk kamyon, 240 adet 1 tonluk kamyon, 18 uçak[5] 96.326 er, 5.401 subay, 54.572 tüfek, 825 makinalı tüfek, 196 top, 1.309 kılıç, 32.137 hayvan, 1.284 at/katır arabası, 2 uçak[5]
Kayıplar
3.758 ölü, 18.955 yaralı, 354 kayıp[6]
Başka kaynaklara göre:
15.000 ölü, 25.000 yaralı[7][8]
14.342 ölü, 18.480 yaralı, 828 esir[9]

Sakarya Meydan Muharebesi, Atatürk tarafından çok büyük ve kanlı savaş anlamına gelen Melhame-i Kübra ifadesi ile anılan, Türk Kurtuluş Savaşı'nın önemli bir muharebesi.[10]

Sakarya Meydan Muharebesi, Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktası sayılır.[11][12][13][14][15][16][17] İsmail Habip Sevük, Sakarya Meydan Muharebesi'nin önemini, "13 Eylül 1683 günü Viyana'da başlayan çekilme, 238 sene sonra Sakarya'da durdurulmuştur." sözüyle tasvir etmiştir.[6][18]

Sakarya Nehri

Arka plan

Sakarya Meydan Muharebesi, Anadolu Türk tarihinin en önemli savaşlarından biridir. Yunan General Papulas tarafından Yunan ordularına Ankara'ya harekât emri verilmişti. Savaşı Yunan tarafı kazansaydı TBMM, Sevr Antlaşması'nı kabul etmek durumunda kalabilirdi.

General Anastasios Papulas başlangıçta bu harekâta şiddetle karşı çıktı. Papulas'a göre Yunan ordusunu ıssız ve yolsuz Anadolu topraklarının derinine sürüklemek sonuçları ağır olabilecek bir maceraydı. Öte yandan savaş karşıtı örgütlerin ordu içine sızdırdığı broşürler Yunan askerinin savaşa olan inancını önemli ölçüde kırmıştı. Ancak Papulas kamuoyundan gelen yoğun baskılara ve "Ankara Fatihi" olmanın cazibesine karşı koyamayarak ordusuna taarruz emri vermiştir.

Muharebe

TBMM ordusu, Kütahya-Eskişehir Muharebeleri'ndeki yenilgisinden sonra cephe kritik bir duruma düşmüştü. Cepheye gelerek durumu yerinde gören ve komutayı eline alan TBMM Başkanı ve Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ile İcra Vekilleri Heyeti Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi birliklerinin Yunan ordusuyla arada büyük bir mesafe bırakılarak Sakarya Nehri'nin doğusuna çekilmesine ve savunmayı bu hatta devam ettirmesine karar verdiler.

Gazi Mustafa Kemal Paşa, "Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz. Onun için küçük, büyük her cüzütamı (birlik), bulunduğu mevziden atılabilir. Fakat küçük, büyük her cüzütam ilk durabildiği noktada, tekrar düşmana karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındaki cüzütamın çekilmeye mecbur olduğunu gören cüzütamlar, ona tabi olamaz. Bulunduğu mevzide nihayete kadar sebat ve mukavemete mecburdur."[19] emrini vererek muharebeyi geniş bir alana yaydı. Böylece Yunan kuvvetleri de karargâhlarından uzaklaşıp bölünmüş olacaktı.

TBMM, 3 Ağustos 1921'de Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa'yı azlederek, aynı zamanda Başvekil ve Millî Müdafaa Vekili de olan Fevzi Paşa'yı bu makama da atadı.

22 Temmuz 1921'de Sakarya Nehri doğusuna çekilmeye başlayan Türk ordusu, güneyden kuzeye 5. Süvari Kolordusu (Çal Dağı güneyinde), 12, 1, 2, 3 ve 4. gruplar ile Mürettep Kolordu birinci hatta olacak şekilde tertiplendi. Çekilişin hızlı bir şekilde tamamlanmasından sonra Yunan birlikleri taarruz pozisyonu için tam dokuz gün Türk birlikleri ile karşılaşmadan yürüdü. Bu yürüyüşün hangi yöne doğru olduğu Türk keşif birlikleri tarafından tespit edilerek cephe komutanlığına bildirildi. Bu savaşın kaderini belirleyecek stratejik hatalardan biri oldu. Yunan taarruzu baskın olma özelliğini kaybetti. Ancak 14 Ağustos'ta ileri harekâta geçen Yunan ordusu, 23 Ağustos'tan itibaren 3. Kolordu ile Sakarya Nehri doğusundaki Türk kuvvetlerini tespit, 1. Kolordu ile Haymana istikametinde, 2. Kolordu ile Mangal Dağı güneydoğusunda kuşatıcı taarruza başladı. Fakat bu taarruzlarında başarısız oldular.

Kuşatma taarruzunda başarı sağlayamayan Yunan kuvvetleri, sıklet merkezini ortaya kaydırarak savunma mevzilerini Haymana istikametinde yarmak istedi. 2 Eylül'de Yunan birlikleri, Ankara'ya kadar en stratejik dağ olan Çal Dağı'nın tamamını ele geçirdi. Fakat Türk birlikleri Ankara'ya kadar geri çekilmeyerek alan savunması yapmaya başladı. Yunan birlikleri Ankara'ya 50 km kalacak derecede bazı ilerlemeler sağlasa da Türk birliklerinin yıpratıcı savunmasından kurtulamadı. Ayrıca 5. Türk Süvari Kolordusu tarafından cephe ikmal hatlarına yapılan taarruzlar Yunan taarruzunun hızının kırılmasında önemli etkenlerden biri oldu. Yunan ordusu 9 Eylül'e kadar süren yarma teşebbüsünde de başarılı olamayınca, bulunduğu hatlarda kalarak savunmaya karar verdi.

Türk Ordusu'nun 10 Eylül'de başlattığı, bizzat Mustafa Kemal Paşa'nın komuta ettiği, genel karşı taarruzla Yunan kuvvetlerinin savunma için tertiplenmesine mani olundu. Aynı gün Türk birlikleri stratejik bir nokta olan Çal Dağı'nı geri aldı. 13 Eylül'e kadar süren Türk taarruzu sonucunda Yunan ordusu, Eskişehir-Afyon'un hattının doğusuna kadar çekilerek bu bölgede savunma için tertiplenmeye başladı. Bu çekilme sonucu 20 Eylül'de Sivrihisar, 22 Eylül'de Aziziye ve 24 Eylül'de Bolvadin ve Çay düşman işgalinden kurtulmuştur.

Çekilen Yunan ordusunu takip amacıyla harekâta 13 Eylül 1921 itibarıyla süvari tümenleri ve bazı piyade tümenleri ile devam edildi. Fakat teçhizat ve istihkâm yetersizliği gibi sebeplerle taarruzlar durduruldu. Aynı gün Batı Cephesi'ne bağlı birliklerin komuta yapısı değiştirildi. 1 ve 2. Ordu kuruldu. Grup Komutanlıkları lağvedilerek yerine 1, 2, 3, 4 ve 5. Kolordular ile kolordu seviyesinde Kocaeli Grup Komutanlığı kuruldu.

Savaş, 22 gün ve gece sürerek 100 km uzunluğunda bir alanda cereyan etti. Yunan ordusu, Ankara'nın 50 km kadar yakınından geri çekildi.

Yunan ordusu geri çekilirken Türklerin kullanabileceği hiçbir şey bırakmamak için özen gösterdi. Demir yollarını ve köprüleri havaya uçurdu ve birçok köyü yaktı.[20]

Muharebe sonrası

Sakarya Meydan Muharebesi'ni betimleyen bir Yunan taş basması resim.

Sakarya Meydan Muharebesi sonunda Türk ordusunun zayiatı; 5713 ölü, 18.480 yaralı, 828 esir ve 14.268 kayıp olmak üzere toplam 39.289'dur. Yunan ordusunun zayiatı ise 3758 ölü, 18.955 yaralı, 354 kayıp olmak üzere toplam 23.007'dir. Sakarya Meydan Muharebesi'nde çok fazla subay kaybı olduğu için bu Muharebeye "Subay Muharebesi" adı da verilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk bu muharebe için "Sakarya Melhame-i Kübrası" yani kan gölü, kan deryası demiştir.

Yunanlar için geri çekilmek haricinde başka bir seçenek kalmadı. Geri çekilirken Türk sivil halkına karşı yaptığı tecavüzler, kundaklamalar ve yağmacılık sonucunda 1 milyonun üzerinde sivil Türk evsiz kaldı.[21]

Mayıs 1922'de Yunan Ordusu Başkomutanı General Anastasios Papoulas ve kurmay heyeti istifa etti. Yerine General Georgios Hatzianestis atandı.

Mustafa Kemal Atatürk, ünlü "Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz." sözünü bu savaşa atfen TBMM'de söylemiştir. Muharebenin ardından Miralay Fahrettin Bey, Miralay Kâzım Bey, Miralay Selahattin Adil Bey ve Miralay Rüştü Bey, mirliva rütbesine terfi etti ve paşa oldu. Mustafa Kemal Paşa TBMM tarafından müşir rütbesine terfi ettirildi ve kendisine gazi unvanı verildi.

Atatürk, Sakarya Meydan Muharebesi'ne kadar bir askeri rütbesi olmadığını, Osmanlı Devleti tarafından verilmiş olan rütbelerin yine Osmanlı Devleti tarafından alınmış olduğunu belirtir. Nutuk'ta şu ifadeleri kullanır: "Sakarya muharebesi neticesine kadar, bir rütbe-i askeriyeye haiz değildim. Ondan sonra, Büyük Millet Meclisince Müşir (Mareşal) rütbesi ile Gazi unvanı tevcih edildi. Osmanlı Devleti'nin rütbesinin, yine o devlet tarafından alınmış olduğu malûmdur."[22]

  1. Sakarya Savaşı'nın kazanılmasıyla, Türk milletinin savaşın kazanılacağına olan inancı yerine gelmiştir. İstanbul'da, tüm camilerde Sakarya'da hayatını kaybeden askerler için mevlitler okunmuştur. O ana kadar, Ankara'ya mesafeli duran İstanbul basınında dahi bir sevinç duygusu oluşmuştur.
  2. Uluslararası toplumun (özellikle İngiltere'nin) TBMM güçlerine bakışı değişmiş ve Yunanistan, arkasındaki İngiltere desteğini kaybetmiştir.
  3. 13 Eylül 1683 tarihinde II. Viyana Kuşatması ile başlayan Türk geri çekilmesi yine bir 13 Eylül günü bu savaş ile durmuş, yeniden ilerleme başlamıştır. Bu yönden bu savaşın sembolik önemi de Türk Tarihi açısından çok fazladır.

Üst kademe komutanları

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Michael Llewellyn Smith "Ionian Vision" Hurst & Company London 1973 ISBN 1-85065-413-1, pg.227–234
  2. ^ Christopher Chant "Warfare of the 20th. Century – Armed Conflicts Outside the Two World Wars" Chartwell Books Inc. New Jersey 1988. ISBN 1-55521-233-6, pg.21–23
  3. ^ Michael Llewellyn Smith "Ionian Vision" Hurst & Company London 1973 ISBN 1-85065-413-1, pg.227–232
  4. ^ Sakarya Sempozyumu (PDF). MSÜ - Kara Harp Okulu Dekanlığı. s. 89. 20 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 20 Ocak 2023. 
  5. ^ a b Koçak, Cemil and Akşin, Sina and Tunçay, Mete and Özdemir, Hikmet and Boratav, Korkut and Hilav, Selahattin and Katoğlu, Murat and Ödekan, Ayla (2005) Yakın Çağ Türkiye tarihi. Türkiye Tarihi: Çağdaş Türkiye (1908-1980). Cem Tarih Dizisi . Cem Yayınevi, İstanbul, pp. 85-173. ISBN 9754065567
  6. ^ a b "Sakarya Meydan Muharebesi". Genelkurmay Başkanlığı. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ağustos 2009. 
  7. ^ Belgelerle Türk tarihi dergisi 80-83, Menteş Kitabevi, 2003, sayfa 72
  8. ^ Sabahattin Selek, İstiklâl Harbi; yeni Türk Devletinin kuruluşu, 1965, sayfa 283
  9. ^ Selim Erdoğan, Sakarya;Türk Bitti Demeden Bitmez, Kronik Kitap, 2020, sayfa 332
  10. ^ "Türkiye'nin en büyük anıtı Polatlı'da". haber7. 23 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2009. 
  11. ^ "Başkent Ankara - Müzeler - Alagöz Karargâh Müzesi". 7 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2011. 
  12. ^ [1][] Doğan Haber Ajansı; POLATLI'DA TARİHİ GÜN; 13.09.2010
  13. ^ [2] 1 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Pusula 64. Sayı; Atatürk'ün Gerçekçiliği; Yunus Emre YILDIRIM
  14. ^ [3] Hürriyet; Türk tarihinin dönüm noktası 87 yaşında; 13 Eylül 2008
  15. ^ [4] 11 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Polatlı Ticaret Odası
  16. ^ [5] 22 Ağustos 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Ankara Türk Telekom Teknik Ve Endüstri Meslek Lisesi; Polatlı Gezimiz
  17. ^ [6] 31 Ekim 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Radikal; Altı Ok'a karşı Sakarya!; Efkan Bucak; 17/03/2011
  18. ^ Kate Fleet, Suraiya Faroqhi, Reşat Kasaba: The Cambridge History of Turkey (Volume 4)], Cambridge University Press, 2008, ISBN 0-521-62096-1, sayfa 138 9 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  19. ^ Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, sayfa 418
  20. ^ Michael Llewellyn Smith "Ionian Vision" Hurst & Company London 1973 ISBN 1-85065-413-1, sayfa 234
  21. ^ Christopher Chant "Warfare of the 20th. Century - Armed Conflicts Outside the Two World Wars" Chartwell Books Inc. New Jersey 1988. ISBN 1-55521-233-6, sayfa 23
  22. ^ Nutuk, Büyük Millet Meclisince bana Müşir rütbesiyle Gazi unvanı verilmesi yan başlıklı bölüm

Dış bağlantılar

Lozan Barış AntlaşmasıLozan Barış KonferansıAnkara Anlaşması (1921)Kars AntlaşmasıLozan Barış KonferansıMudanya Ateşkes AntlaşmasıSevr Barış AntlaşmasıMoskova Antlaşması (1921)Londra KonferansıSan Remo KonferansıParis Barış KonferansıGümrü AntlaşmasıLondra KonferansıSelanik Ateşkes AntlaşmasıMondros Ateşkes AntlaşmasıMisak-i MilliAmasya ProtokolüSivas KongresiAlaşehir KongresiBalıkesir KongresiErzurum KongresiAmasya TamimiKing-Crane KomisyonuMilli KongreAhmet İzzet FurgaçMehmed Talat PaşaBaşkomutanlık Meydan MuharebesiSakarya Meydan Muharebesiİkinci İnönü MuharebesiBirinci İnönü Muharebesiİzmir'in İşgaliİstanbul'un İşgaliTürk Ulusal Hareketi


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kâzım Karabekir</span> 5. Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı

Musa Kâzım Karabekir, Türk asker ve siyasetçi. "Alçıtepe Kahramanı" namıyla tanınır. Türk Kurtuluş Savaşı'nı başlatan komutanların arasında yer alarak Doğu Cephesi'nde gösterdiği başarılardan dolayı Kırmızı-Yeşil şeritli İstiklâl Madalyası ile taltif edildi. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk muhalif partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurucuları arasında yer alıp, genel başkanı oldu. Afşar Türklerinden olup soyu Karamanoğulları'na dayanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Reşat (Çiğiltepe)</span> Türk asker

Reşat Çiğiltepe, Türk asker.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Taarruz</span> Türk Kurtuluş Mücadelesinin en büyük ve son askerî harekâtı

Büyük Taarruz, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Türk ordusunun Yunan kuvvetlerine karşı başlattığı genel saldırıdır. Bakanlar Kurulu taarruz kararını almış ve 14 Ağustos 1922 tarihinde kolordular taarruz için yürüyüşe geçmiş, 26 Ağustos'ta saldırı başlamış, 9 Eylül'de Türk Ordusu İzmir'e girmiş ve 18 Eylül'de de Yunan Ordusu'nun Anadolu'yu tamamen terk etmesiyle savaş sona ermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Başkomutanlık Meydan Muharebesi</span> Dumlupınar yakınında 30 Ağustos 1922de Türk ve Yunan orduları arasında meydana gelen muharebe

Başkumandanlık Meydan Muharebesi ya da Dumlupınar Meydan Muharebesi, Kütahya'ya bağlı Dumlupınar yakınında 30 Ağustos 1922'de Türk ve Yunan orduları arasında meydana gelen savaştır. Başkumandan Mustafa Kemal Paşa tarafından şahsen yönetildiği için Başkumandanlık Meydan Muharebesi olarak anılır. İstiklal Savaşı'nın kesin bir Türk zaferiyle sonuçlanmasını sağlayan bu çarpışmanın yıl dönümü Türkiye'de ulusal bayram olarak kutlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Nikolaos Trikupis</span> Yunan asker ve siyasetçi

Nikolaos Trikupis, Yunan asker. Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan Ordusu'nda 1. Kolordu Komutanı olarak görev yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Sarıkamış Harekâtı</span> Osmanlı ve Rusya arasındaki savaş

Sarıkamış Harekâtı, I. Dünya Savaşı sırasında, 22 Aralık 1914 ve 6 Ocak 1915 arasında Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında Sarıkamış ve çevresinde gerçekleşen muharebeler olup Osmanlı İmparatorluğu'nun askerî taktik hatalarıyla başarısızlıkla sonuçlanan bir askerî girişimdir.

<span class="mw-page-title-main">Fahrettin Altay</span> Türk asker ve siyasetçi

Fahrettin Altay Türk asker ve siyasetçi. Türk Kurtuluş Savaşı'ndaki Büyük Taarruz'dan sonra Yunan ordusunun geri çekilmesini sağlayarak İzmir'e giren 5. Süvari Kolordusunun komutanıydı.

<span class="mw-page-title-main">Kütahya-Eskişehir Muharebeleri</span>

Kütahya-Eskişehir Muharebeleri, 10 Temmuz 1921 ile 24 Temmuz 1921 tarihleri arasında Yunanistan ile Ankara Hükûmeti ordusu arasında gerçekleşen muharebelerdir. Muharebeleri kaybeden Ankara Hükûmeti kuvvetleri Sakarya Nehri'nin doğusuna çekilmek zorunda kaldı.

<span class="mw-page-title-main">Birinci İnönü Muharebesi</span> Askeri harekât

I. İnönü Muharebesi, 6 Ocak 1921 tarihinde iki koldan taarruza geçen Yunan kuvvetleriyle İnönü mevzilerinde savunmada olan Ankara Hükümeti kuvvetleri arasında yapılan muharebedir. 6 Ocak 1921 tarihine kadar Uşak ve Bursa bölgesinde hazırlıklarını sürdüren Yunanlar, Türk-Batı Cephesi birliklerinin Çerkez Ethem Kuvvetlerinin Tenkili harekâtı ile meşgul olmasından da faydalanarak, İnönü-Eskişehir istikametinde taarruza başladılar. 6-9 Ocak 1921 tarihleri arasındaki muharebeler, örtme ve emniyet kuvvetleri harekâtı şeklinde cereyan etti. İnönü mevzilerindeki muharebeler 10 Ocak 1921 tarihinde başlamış, Yunan kuvvetlerinin taarruz çıkış hatlarına çekildiği 11 Ocak 1921 tarihine kadar sürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">İkinci İnönü Muharebesi</span> 23 Mart-1 Nisan 1921 tarihinde Türk ve Yunan orduları arasında Eskişehir’de gerçekleşmiş savaş

İkinci İnönü Muharebesi, 23 Mart-1 Nisan 1921 tarihleri arasında İnönü yakınlarında gerçekleşen muharebe.

<span class="mw-page-title-main">Deli Halid Paşa</span> Türk asker ve siyasetçi (1883–1925)

"Deli" Halid Paşa veya Halid Karsıalan, Türk asker ve siyasetçidir.

<span class="mw-page-title-main">Ali Fuat Cebesoy</span> 6. Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı

Ali Fuat Cebesoy, Türk asker ve siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Aşir Atlı</span> Türk asker ve siyasetçi

Aşir Atlı, Çerkes asıllı Türk asker ve siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">İzmir'in Kurtuluşu</span> İzmirin Yunan işgalinden kurtuluşu

İzmir'in Kurtuluşu, 26 Ağustos'ta başlayan Büyük Taarruz harekâtı sonucu Türk ordusunun Yunan işgali altındaki İzmir'e 9 Eylül 1922'de girmesini belirten tarih terimidir.

<span class="mw-page-title-main">Yakup Şevki Subaşı</span> Türk asker

Yakup Şevki Subaşı, Türk asker. Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı'nda görev aldı.

<span class="mw-page-title-main">Türk Kara Kuvvetleri</span> Türk Silahlı Kuvvetlerinin kara gücü

Türk Kara Kuvvetleri, Türkiye'yi karadan gelebilecek her türlü saldırıya karşı korumakla görevlidir. Türk Silahlı Kuvvetleri komutası altındaki en büyük kuvvettir. Ayrıca asker sayısı bakımından NATO'nun ikinci ve dünyanın yedinci büyük kara kuvveti ordusudur.

<span class="mw-page-title-main">İzzettin Çalışlar</span> Türk asker ve siyasetçi

İzzettin Çalışlar, Türk asker ve siyasetçidir.

<span class="mw-page-title-main">57. Piyade Alayı (Osmanlı)</span> Osmanlı askeri bölüğü

57. Piyade Alayı, Osmanlı İmparatorluğu ordusuna mensup alay. Çanakkale Kara Muharebeleri'nin başlangıcı kabul edilen Anzak Çıkarması ve sonrasında gerçekleşen muharebelerdeki başarısıyla bilinir. Alay, 30 Kasım 1915 tarihinde Osmanlı Padişahı V. Mehmed tarafından Altın ve Gümüş İmtiyaz Madalyaları ve Harp Madalyası ile ödüllendirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Lüleburgaz Muharebesi</span>

Lüleburgaz Muharebesi veya Karaağaç Muharebesi ya da Pınarhisar Muharebesi, Birinci Balkan Savaşı'nda, 29 Ekim-2 Kasım tarihleri arasında; Bulgaristan Krallığı ile Osmanlı İmparatorluğu ordusu arasında yapılan ve Bulgar ordusunun kesin zaferi, Osmanlı ordusunun ağır yenilgisi ile sonuçlanan muhârebedir. Bu muhârebe de Kumanova Muharebesi, Kırkkilise Muharebesi ve İmroz Deniz Muharebesi ile birlikte, Osmanlı İmparatorluğu'nun Birinci Balkan Savaşı'nı kaybetmesine sebep en önemli muhârebelerden biri olarak görülmektedir. Ayrıca I. Balkan Savaşı'nın asker katılımı bakımından en büyük ve en geniş katılımlı muhârebelerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Baki Vandemir</span> Türk asker

Baki Vandemir, Türk asker. Türk Kurtuluş Savaşı sırasında 5. Süvari Kolordusu Kurmay Başkanı ve İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlerinde bulundu.