Asteroit,, iç Güneş Sistemi'nde yörüngede dönen ve meteoroitlerden daha büyük, fakat cüce gezegenlerden daha küçük olan bir küçük güneş sistemi cismidir. Atmosferi olmayan metalik veya kayalık cisimlerdir. Asteroitlerin boyutları ve şekilleri, cüce gezegenler de dahil olmak üzere önemli ölçüde farklılık gösterir.
Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'nde Güneş merkezli ve kabaca Jüpiter ile Mars gezegenlerinin yörüngeleri arasındaki uzayı kaplayan torus şeklinde bir bölgedir. Bu bölgede asteroit veya küçük gezegen olarak adlandırılan çok sayıda katı ve düzensiz şekillerde gök cisimleri bulunur. Tanımlanan nesneler çok farklı boyutlarda olabilir, fakat gezegenlerden çok daha küçüklerdir ve birbirlerinden ortalama olarak bir milyon kilometre uzaklıklarda bulunurlar. Bu asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'ndeki diğer asteroit popülasyonlarından ayırt edilebilmesi için ana asteroit kuşağı veya ana kuşak olarak da adlandırılır.
4 Vesta Asteroit Kuşağı'nın ikinci büyük gök cismidir. Ortalama çapı yaklaşık 530 km ve tahminî kütlesi Asteroit Kuşağı'nın toplam kütlesinin yaklaşık 9%'udur. Vesta en parlak asteroitdir ve Güneş'ten en uzak olduğu nokta Ceres'in Güneş'e en yakın olan uzaklığından çok az fazladır. Vesta Alman gök bilimci Heinrich Wilhelm Olbers tarafından 29 Mart 1807'de keşfedilmiştir. Asteroidin adını tanınmış matematikçi Carl Friedrich Gauss Roma bâkire ev ve aile tanrıçası Vesta'ya ithafen vermiştir.
2 Pallas, yörüngesi Güneş sisteminde asteroit kuşağında, bulunan büyük bir asteroitdir. Wilhelm Herschel tarafında esasları konulan asteroit tanımına göre ikinci olarak keşfedildiği için "2 Pallas" olarak da bilinir. Adı antik Yunan tanrıçalarından Athena'nın unvanı olan Pallas'tan almıştır.
B-tipi ana kol yıldızı, tayf tipi B ve aydınlatma sınıfı V olan ana kol (hidrojen-yakan) yıldızıdır. Kütleleri Güneş'ten 2 ile 16 kat daha fazla ve yüzey sıcaklıkları 10.000 ile 30.000 K arasındadır. B-tipi yıldızlar son derece parlak ve mavidir. Spektrumları, en çok B2 alt sınıfında ve orta derecede hidrojen çizgilerinde göze çarpan nötr helyuma sahiptir. Örnekler arasında Regulus ve Algol A sayılabilir.
1045 Michela, geçici ismi 1924 TR, asteroit kuşağının iç bölgelerinden, yaklaşık 6 kilometre (3,7 mi) kilometre çapında taşlı bir Massalia asteroitidir. 19 Kasım 1924'te Belçikalı-Amerikalı astronom George Van Biesbroeck tarafından Williams Bay, Wisconsin, ABD'deki Yerkes Gözlemevi'nde keşfedilmiştir. S-tipi asteroit, kaşifin kızı Micheline van Biesbroeck'in adını almıştır.
P tipi asteroitler, düşük albedoya ve özelliksiz kırmızımsı bir spektruma sahip asteroitlerin sınıflandığı bir asteroit tayf tipidir. Organik olarak zengin silikatlar, karbon ve susuz silikatlardan oluşan, muhtemelen içlerinde su buzu bulunan bir bileşime sahip oldukları öne sürülmüştür. P tipi asteroitler, dış asteroit kuşağı ve ötesinde bulunur. Sınıflandırmaya bağlı olarak, 46 Hestia, 65 Cybele, 76 Freia, 87 Sylvia, 153 Hilda, 476 Hedwig ve bazı sınıflandırmalarda P tipi olarak gösterilen 107 Camilla olmak üzere 33 adet bilinen P tipi asteroit vardır.
S-tipi asteroitler Asteroit, silisli (taşlı) bir mineralojik bileşimin göstergesi olan bir spektral tipe sahip asteroitlerin Tholen ve SMASS taksonomilerine göre sınıflandırıldığı bir tayf tipidir. Kapsamında bulunan asteroitler nispeten yüksek yoğunluğa sahip olmakla birlikte, tüm asteroitlerin yaklaşık %17'si bu türde sınıflandırılmaktadır. Karbon içerikli C-tipinden sonra en yaygın ikinci türdür.
Lundia, ana asteroit kuşağında yer alan Flora asteroit ailesi çevresinde yörüngede dönen küçük, ikili, V-tipi bir asteroittir. Adını İsveç'teki Lund Gözlemevi'nden almıştır.
Polana, asteroit kuşağından çok karanlık bir asteroittir. 28 Ocak 1875'te Johann Palisa tarafından keşfedildi ve adını keşfi yaptığı Austrian Naval Gözlemevi'nin şehri olan Pola şehrinden almaktadır.
Asteroit tayf tipi, asteroitlerin yansıma spektrumları, renkleri ve bazen de albedolarına göre belirlenmektedir. Bu tiplerin bir asteroitin yüzey bileşimine karşılık geldiği düşünülmektedir. İçsel olarak farklılaşmamış küçük cisimlerin yüzeyleri ve iç bileşenlerinin muhtemelen birbirlerine benzer olduğu kabul edilirken, Ceres ve Vesta gibi büyük cisimlerin nasıl bir iç bileşenlere sahip olduğu bilinmektedir. Uzun yıllardır, Tholen, SMASS ve Bus-DeMeo taksonomileri gibi bir dizi farklı sınıflandırma sistemleriyle sonuçlanan bazı araştırmalar yapılmaktadır.
A tipi asteroitler, güçlü, geniş 1 μm olivin özelliğine ve 0,7 μm'nin altında çok kırmızımsı bir spektruma sahip nispeten nadir iç kuşak asteroitleridir. Bir asteroidin tamamen farklılaşmış mantosundan geldikleri düşünülmektedir ve yüksek bir yoğunluğa sahip oldukları görülmektedir. Bir araştırmada 7 benzer A, V ve X tipi asteroidin ortalama yoğunluğunun 3,6 g/cm3 olduğu bulunmuştur.
D-tipi asteroitler çok düşük albedoya ve saf kırmızımsı bir spektruma sahiptir. İç yapılarında muhtemelen buz, karbon ve susuz silikatlar ile zengin organik silikat bileşimleri bulunduğu öne sürülmektedir. D tipi asteroitler dış asteroit kuşağında ve ötesinde bulunmaktadır. 152 Atala ve 944 Hidalgo gibi Jüpiter truvalarının büyük çoğunluğu bu gruba girer. 2000 yılında Kanada'da bulunan Tagish Gölü'ne düşen meteoritin D tipi bir asteroit ile benzer yapıda olduğu ve Mars'ın uydusu Phobos ile yakın akraba olabileceği iddia edilmektedir.
X-grubu asteroitler, benzer spektrumlara, ancak muhtemelen oldukça farklı bileşimlere sahip birkaç türü bir araya toplayan bir çatı asteroit tayf türünde sınıflandırılan asteroitlerden meydana gelmektedir.
Q-tipi asteroitler, güçlü, geniş 1 mikrometre olivin ve piroksen yapısında ve asteroitteki metal varlığını gösteren bir spektral eğime sahipolan, nispeten nadir görülen iç kuşak asteroitlerinin yer aldığı tayf sınıfıdır. 0,7 μm kısa ve uzun yönde soğurma özelliği bulunan sınıfta spektrum genellikle V ve S tipi arasında orta düzeyde görülmektedir.
V tipi asteroit veya Vestoid, spektral tipi 4 Vesta'nınki ile aynı olan asteroitlerin sınıflandırıldığı bir asteroit tayf tipidir. Ana kuşak asteroitlerinin yaklaşık %6'sı vestoidlerden oluşmaktadır. Bunların içinde 4 Vesta açık ara en büyüğüdür. Bu sınıfta bulunan asteroitler nispeten parlaktır ve aynı zamanda taşlı demirlerden ve sıradan kondritlerden oluşan daha yaygın S-tipi asteroitlere oldukça benzemektedirler. Ancak, V-tipleri S-tiplerinden daha fazla piroksen içermektedir.
L-tipi asteroitler, 0,75 μm'ye kadar güçlü kırmızımsı bir spektruma ve bunun ötesinde özelliksiz düz bir spektruma sahip nispeten nadir asteroitlerin bulunduğu bir tayf sınıfıdır. K-tipi ile karşılaştırıldığında, görünür dalga boylarında daha kırmızımsı bir spektrum ve kızılötesinde düz bir spektrum sergilerler.
J-tipi asteroitler, diyojenit göktaşlarınınkine benzer spektrumlara sahip asteroitlerin sınıflandırıldığı bir tayf tipidir. Bu sınıfta bulunan asteroitler, spektrum nedeniyle muhtemelen 4 Vesta'nın kabuğunun daha derin katmanlarından ortaya çıkmıştır.
Bamberga, asteroit kuşağında bulunan ve 25 Şubat 1892 tarihinde Johann Palisa tarafından Viyana'da keşfedilen bir asteroittir. Asteroit kuşağındaki en büyük 20 asteroitten biridir. Bir Dünya yakını cismi olan 433 Eros'tan farklı olarak, dürbünlü gözlemle kolaylıkla gözlemlenebilecek en uzak asteroittir. Bamberga'nın mutlak parlaklığı (7,12), asteroit kuşağında bulunan Vesta, Pallas, Ceres, Iris, Hebe, Juno, Melpomene, Eunomia ve Flora cisimlerinin ardından onuncu sıradadır. Yüksek eksantrikliği (0,341) nedeniyle ki Pluto'ya oranla %36 daha yüksektir, doğrudan karşı konumdan ölçüm yapılabilmesi halinde diğer asteroitlerden daha büyük boyutlarda olabileceği değerlendirilmektedir.
Vesta ailesi, iç asteroit kuşağında 4 Vesta yakınında yer alan ve çoğunlukla parlak V-tipi asteroitlerden ("vestoitler") oluşan büyük ve önemli bir asteroit ailesidir. 15.000'den fazla bilinen üyesiyle asteroit kuşağının yaklaşık %6'sı bu aileye aittir.