İçeriğe atla

Osmanlı minyatürü

Hafız Muhammed Nuri tarafından hazırlanmış El-Juzuli'nin Dala'il al-Hayrat'ı adlı minyatür, 1801

Osmanlı minyatür sanatı Osmanlı saray kültürünü yansıtarak el yazmaları gibi lüks öğeleri süsleyen genelde Padişah ve diğer yüksek mertebelilere sunulmuş bir sanat şeklidir. Minyatür sanatı İslam dünyasında özellikle yer bulmuş bir saray sanatıdır. Yüksek gelişmişliğe ve kapsamlılığa, geç Orta Çağ'da İran, Irak, Orta Asya ve Anadolu'da bulunan Türk ve Pers hanedanlıkları dönemlerinde erişmiştir. Osmanlı miniyatür sanatı, hep birlikte kitap sanatı olarak anılan Hat, Nakş, Tezhip, Ebru ve Cilt gibi birbiriyle ilişkili geleneksel sanatlardan biridir.

Minyatür sanatının Osmanlı himayesinde gelişip özgün Osmanlı minyatürü haline gelmesi II. Mehmet'ten I. Süleyman'a kadar olan dönemde gerçekleşmiş, 18. yüzyıla kadar da Minyatür sanatı Osmanlı sarayında önemli bir yer teşkil etmiştir.

Nakkaşhane

Osmanlı devletinde süslü el yazma üretiminin ana kaynağı Osmanlı İmparatorluk Nakkaşhanesi olmuştur. İstanbul'un fethinden kısa bir süre sonra II. Mehmed tarafından Topkapı sarayının hemen dışında inşa edilmiştir.[1] Nakkaşhanede çalışan sanatçıların bir bölümü ufak atölyelerde de faaliyet göstermişlerdir. Sanatçılara Kitab sanatı üzerinde çıraklık eğitimi de verilmiştir. Nakş ustaları Nakkaş olarak bazen de minyatürist olarak adlandırılmışlardır. Nakkaşların eserleri tahta oymacılığından, seramik ve minyatür sanatına kadar geniş bir çeşitlilik içermiştir.

16. yüzyıl boyunca Osmanlı Nakkaşhanesinde özellikle Herat, Semerkant, Şiraz, Bağdat ve Tebriz saraylarından nakkaşların getirilmesiyle büyük değişimler yaşanmıştır. Sonrasında da Balkanlar, Avrupa ve Orta Asya'dan resim ustalarının gelişiyle resimde batı ve doğu usulleri Osmanlı nakkaşhanesinde harmanlanmıştır.

Osmanlı Minyatür Sanatının Gelişimi ve Tarihçesi

Minyatür sanatının Osmanlılara geçişi Osmanlıların etkileşim içerisinde bulunduğu kendinden önce ve aynı dönem var olmuş İlhanlılar, batı İran, Irak ve Kafkasya yöresinde bulunan Karakoyunlular, kuzey batı İran ve doğu Anadolu'da bulunan Akkoyunlular, İran ve Orta Asya'da bulunan Timurlular ve Memlûkler vasıtasıyla geçmiştir. Özellikle Fars kültürü Osmanlı Saray kültürüne model olmuş ve Osmanlı sanatı ve edebiyatı Fars kültüründen güçlü bir şekilde etkilenmiştir.

Osmanlı İmparatorluğunda, minyatür sanatı etkileşim halinde olduğu bu kültürlerden izler barındırmakla birlikte, Osmanlı döneminde kendine özgü bir şekil almıştır. Osmanlıların ayrıca Avrupa, Balkan ve Akdeniz topluluklarıyla da kültürel alış veriş içerisinde olması bunda etkili olmuştur.

II. Mehmet dönemi

Nakkaş Sinan Bey tarafından yapılan II. Mehmet resmi

Osmanlı devletinde minyatür sanatı 15. yüzyıl ortalarında önem kazanmaya başlamıştır. II. Mehmed'in minyatür sanatına olan ilgisi bu sanatın gelişiminde önemli rol oynamıştır.[2] İstanbul fetih edilmeden evvel Edirne'de bir saray Nakkaşhanesi fetihten sonra da İstanbul'da Topkapı Sarayı'nın yakınlarına imparatorluk Nakkaşhanesi yaptırmıştır.[3] II. Mehmed'in imparatorluk vizyonunun bir parçası olarak sanata büyük önem vermiş olmasından dolayı, imparatorluğun tüm bölgelerinden ve ötesinden sanatkarlar İstanbula getirilimiştir bu dönemde. Yine bu dönemde önemli İtalyan ressamlar İstanbula çağrılmış ve bu ressamlar tekniklerini Osmanlı sanatkarlarıyla paylaşmışlardır.Venedikli sanatçı Costanzo da Ferrara 1477-1478 yılları arasında İstanbul'a gelmiş ve Mehmed'in büst portresini yapmıştır.[4] 1479 yılında da diğer bir Venedikli ressam Gentile Bellini İstanbul'a gelip 1481 yılına kadar Osmanlı sarayında ikamet etmiştir. Bu dönemde Fatih Sultan Mehmed'in ünlü portresini yapmıştır.[4]

II. Mehmed'in portrelerinin yarattığı etki ve Osmanlı sanatkarlarının İtalyan ustalarla belli bir dönem çalışma imkanlarına kavuşmuş olmaları, Osmanlı Minyatür ustalarının portreye olan ilgisini artırmıştır. Kısa bir süre sonra da portre Osmanlı minyatürünün ve İmparatorluk Nakkaşhanesinin repatuvarına girmiştir. Nakkaş Sinan Bey ve öğrencisi Ahmed Şiblizade minyatür içerisinde portre alanınında uzmanlaşmışlardır. Portre ve minyatür sanatının karışımından Osmanlı minyatür sanatı doğmuştur. Bu sanat hem batılı gölgeleme ve perspektif tekniklerini içermiş hem de geleneksel Pers minyatür sanatının özelliklerini barındırmıştır.[5]

15. yüzyıl sonları, 16. yüzyıl Başlarında Osmanlı Minyatür Sanatı

II. Beyazıt, I. Selim ve I. Süleyman dönemlerinde Osmanlı Minyatür sanatı büyük gelişim ve dönüşüm göstermiştir. Osmanlı hanedanlığının sanat vasıtasıyla yüceltilmesi bu dönemde de yer bulmuştur. Bu dönemde tarih yazıcılığı büyük önem kazanmış dolayısıyla Osmanlı minyatür sanatı da önemini artırmıştır.

I. Selim döneminde, Osmanlı İmparatorluk Nakkaşhanesinde büyük değişiklere yol açacak, İran'dan sanatkar göçü yaşanmıştır. 1514 yılında Çaldıran muharebesinde I. Selim Safevî devletini yenilgiye uğratmış ve batı İran'da bulunan Safavi başkenti Tebriz'i ele geçirmiştir. Tebriz'in kısa sürede terk etmesine rağmen I. Selim Tebriz'den önemli sayıda sanatçı ve ressamı İstanbul'a getirtmiştir.[6]

Osmanlı minyatür sanatı ilk gelişmeye başladığı dönemden beri Pers minyatüründen ve sanatçılarından etkilenmiştir. Öyle ki İmparatorluk Nakkaşhanesi ilk kurulmasından itibaren sürekli Pers minyatür ustaları bulundurmuştur. Herat'tan, Semerkant'tan, Diyarbakır'dan, Şiraz ve Bağdat'tan zaman zaman minyatür ustalarının İstanbul İmparatorluk Nakkaşhanesine katılmaları olağan olmuştur. Fakat II. Selim döneminde görülen İran'dan İstanbul'a sanatçı göçü Osmanlı tarihinde görülen tek seferde en büyük göç olmuştur. Bu göç Osmanlı minyatürünü derinden etkilemiş ve şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Bu ressamlar sayesinde Osmanlı minyatürü, Tebriz minyatürünün detaylandırılmış süsleme ve dokusunu benimsemiştir. Batılı sanatçıların ve batı sanatının II. Mehmet döneminde Osmanlı minyatürüne yaptığı etkiden sonra Osmanlı minyatür tarihindeki ikinci büyük etkiyi yapmıştır.

Osmanlı minyatür tarihindeki üçüncü büyük değişim ise Osmanlıların Akdeniz'de bir deniz kuvveti olmasıyla başlamıştır. Osmanlıların denizcilikle ilgilenmeleri Akdeniz medeniyetleriyle etkileşimini artırmış. Sonrasında da Akdeniz topluluklarının ustalaştığı Kartografya, Portolan harita ve denizcilik Atlası gibi çizim teknikleriyle yakın temas halinde olmuşlardır. Osmanlı'da bu tip haritalar ilk olarak süslemeden uzak pratik amaçlarla üretilmiş fakat kısa bir süre sonra bu haritaların süslemeli ve resimli hale gelip kitap sanatına dahil olmuştur. Genelde mevkili kişiler için yapılmaya başlanmıştır

Kartografya'nın Osmanlı minyatürüyle etkileşiminden doğan iki büyük eser Kitab-ı Bahriye ve Beyan-i menazi-i seferi irakeyn I. Süleyman döneminde tamamlanmıştır.

Piri Reis'in Kitab-ı Bahriyesi Osmanlı tarihinde en çok yeniden üretilen lüks kitaplarından birisi olmuştur. Harita çizimiyle minyatür sanatının birlikte arz edilmesinde Matrakçı Nasuh önemli rol oynamıştır. I. Süleyman'ın tarafından Beyan-ı Menzil'i yapmakla görevlendirilmiş, Süleyman'ın 1534-1535 yıllarındaki doğu seferini konu edinen bu eseri 1537 yılında tamamlamıştır. Bu eserinde batı ve Akdeniz harita teknikleriyle Osmanlı minyatür sanatını harmanlamıştır.

Osmanlı Minyatürünün Zirve Dönemi

I. Süleyman, II. Selim ve III. Murad dönemlerinde, Osmanlı minyatür sanatı doruk noktasında ulaşmıştır. 15. yüzyıl sonları ve 16. yüzyıl başlarında gerçekleşen batı resmiyle ve akdeniz haritacılığıyla gerçekleşen etkileşimin ve Iran'dan İstanbula olan büyük Iranlı minyatür ustalarının göçünün minyatür sanatına getirdiği değişimler bu dönemde yerine oturmuş ve tümüyle farklı bir minyatür sanatının Osmanlı himayesinde oluşumunu sağlamıştır. Diğer taraftan bu dönemde fetihlerin sağladığı zenginlik ve refah bu sanata verilen önemi daha da artımıştır.

Âlim Şemseddin Ahmed Karabaği, Seyyid Lokman, Nakkaş Osman ve kâtiplerin meclisi (Şahname-i Selim Han, 1581)

Osmanlı minyatür sanatında 16. yüzyıl sonlarında yaşanan en büyük gelişme şehnâmeciliğin öneminin artması ve Osmanlı sarayında yer bulması olmuştur. Orijinal Şehnâme, ünlü İranlı şair Firdevsî (940-1020) tarafından efsanevi Pers krallarının ve kahramanlarının hayatları üzerine yazılmıştır. Firdevsi'nin Şehnâmesi sonraki yüzyıllarda Orta Asya ve İran'da sıklıkla yeniden üretilmiştir. Bu tür Osmanlı'da şekil değiştirmiş efsanevi karakterlerin destansı öykülerinden ziyade Osmanlı hanedanını konu etmiştir. Şehnâmeci Osmanlı imparatorları hakkında genelde Farsça dilinde tarihsel eserler üretmiştirler. Osmanlı şehnâmelerinde şehnâmeciler, kaligraflar, minyatür sanatçıları ve diğer kitab sanatı ustaları birlikte İmparatorluk Nakkaşhanesinde çalışmıştırlar. Osmanlı minyatür sanatı tarihinde en önemli üç şehnâmeci Fetullah Arif Çelebi, Seyyid Lokman ve Talikizade olmuştur.

Seyyid Lokman I. Süleyman, III. Selim ve III. Murad dönemlerinde de eserler üretmiştir. Eserlerinde esas olarak Osmanlı İmparatorluk Nakkaşhanesinden Nakkaş Osman'la beraber çalışmıştır. Nakkaş Osman minyatür sanatının en önemli ustaları arasında gösterilmektedir. Osman eserlerinde Fars geleneğinde olduğu gibi aşırı süslemelere yer vermiş öte yandan tarihsel gerçekliğe odaklanmıştır. Şehir çizimlerinde de Matrakçı Nasuh'tan etkilenmiştir. I. Süleyman'ın son yıllarıyla ilgili Zafername, II. Selim'in hükümdarlığı ile ilgili Şehnâme-i Selim Han ve III. Murad'ın ilk dönemlerine ait Şehinşehnâme, Nakkaş Osman'la Seyyid Lokman'ın ilk ortak çalışmaları arasında yer almışlardır. Bir diğer ortak çalışmaları ise Surname-i Hümayun olmuştur.

1580'li yıllarda Nakkaş Osman ve Seyyid Lokman çok önemli iki eserde daha beraber çalışmışlardır. Bunlar Hünername ve Zübtedü't tevarih olmuştur. Bu iki eserde Osmanlı İmparatorluğunun önceki dönemlerini konu etmiştir. Dolayısıyla detaylı bir ön çalışma gerektirmiştir. Bu iki eser için yaptıkları çalışmalardan doğan ilk eser Kıyafet-ül insanniye fi şemail-i Osmaniye 1579 yılında sunulmuştur. Daha sonra saray çevresinde çok beğenilip birçok kopyası yapılmıştır bu eserin. 16. yüzyılın sonlarında III. Mehmed, Seyyid Lokman'ın yerine Talikizade'yi ana şair olarak atamıştır. Talikizade de bir diğer önemli Nakkaş Nakkaş Hasan ile birlikte eserler üretmiştir. Bu ikilinin çalışmaları sonucunda Eğri Fetihnamesi ve Şehnâme-i Sultan Mehmed-i salis gibi önemli eserler ortaya çıkmıştır.

17. ve 18. Yüzyıllar

17. yüzyılda fetihlerin durmasıyla, genel olarak fetihlere ve zaferlere dayanan Şehnâme sanatıda durgunluk içerisine girmiştir bu dönemde. İlerleyen dönemde Şeyhname Silsilename'ye doğru bir evrilme yaşamıştır eserlerin konuları da daha çok Osmanlı hanedanlığı soy ağacı betimlemesine doğru bir kayış içerisine girmiştir. Bu türün en önemli ressamlarından biri Mussavir Hüseyin olmuştur.

Osmanlı minyatür sanatının son önemli eserleri erken 18. yüzyılda Levni (Abdülcelil Çelebi)'nin eserleriyle olmuştur. Levni'nin Surname-i Vehbi kitabındaki minyatürleri kendisinin en parlak eserleri arasında görsterilmiştir. Ayrıca Surname-i Vehbi'nin Osmanlı sarayı tarafından yaptırılan son minyatürlü el yazması olduğu iddia edilmektedir. 18. yüzyıl ortalarından itibaren batı resim usullerinin Osmanlı'da daha fazla önem kazanmasıyla Osmanlı'nın fetihlerini ve zaferlerini konu edinen Osmanlı minyatür sanatı eski önemini yitirip yok olmuştur.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  • Ágoston, Gábor (2009). Encyclopedia of the Ottoman Empire. New York, NY: Facts On File. ISBN 1438110251.

Diğer kaynaklar

  1. ^ Atil, Esin (1973). "Ottoman Miniature Painting under Sultan Mehmed II". Ars Orientalis. Cilt 9. ss. 103-120. Erişim tarihi: 3 Mart 2013. 
  2. ^ "Minyatür". turkishculture.org. 11 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2013. 
  3. ^ "Osmanlı Minyatürü" (PDF). melcominternational.org. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2013. 
  4. ^ a b Carboni, Stefano (2007). Venice and the Islamic world, 828-1797 (English ed. bas.). New Haven, Conn.: Yale University Press. ISBN 0300124309. 
  5. ^ "Minyatür". turkresmi.com. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2013. 
  6. ^ "HE INFLUENCE OF TABRIZI ARTISTS ON ADVENT AND DEVELOPMENT OF ISTANBUL SCHOOL". sid.ir. Erişim tarihi: 4 Mart 2013. []
  7. ^ Selvi, Hüseyin Zayit; Bekiroğlu Keskin, Gaye (2017). "Matrakçı Nasuh'un Galata ve İstanbul minyatürlerinin harita tekniği açısından incelenmesi". İSTEM (29): 25-39. 6 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2021. 
  8. ^ "ottoman". bilkent.edu.tr. 4 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2013. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sokollu Mehmed Paşa</span> 36. Osmanlı sadrazamı

Sokollu veya Sokullu Mehmed Paşa, I. Süleyman döneminde Osmanlı donanmasının Kaptan-ı Deryalığı ve yine I. Süleyman, II. Selim ve III. Murad dönemlerinde 14 yıl Osmanlı Devleti'nin sadrazamlığını yapmış Osmanlı devlet adamıdır. I. Süleyman'ın son sadrazamı olmuştur. Hem Osmanlı İmparatorluğu'nun zirvede bulunduğu dönemi simgelemesi itibarıyla hem de icraatları, projeleri ve kişiliği sayesinde en önemli Osmanlı sadrazamlarından biri kabul edilir. II. Selim'in damadı ve Esmehan Sultan'ın eşidir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu yükselme dönemi</span> Osmanlı İmparatorluğunun altın çağı olarak kabul edilen tarihî dönem (1453–1683)

Osmanlı İmparatorluğu yükselme dönemi, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş döneminden (1299-1453) sonra geldiği kabul edilen dönemdir. 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul'un Fethi ile başladığı kabul edilen bu olgunluk döneminin ne zaman sona erdiğiyle ilgili farklı görüşler bulunmaktadır. Osmanlı aydını Kâtip Çelebi, imparatorluğun bu döneminin 1593'te Celâlîlerin ortaya çıkmasına kadar sürdüğünü belirtirken, Naîmâ ise 1683'teki Viyana bozgununu bu dönemin bitişi ve yeni bir dönemin başlangıcı olarak ilan eder.

Osmanlılar’da resim için “nakış” ya da “tasvir” tabirleri kullanılırken minyatür sanatçıları için de ressam anlamında nakkaş ya da musavvir ismi kullanılmıştır. Minyatürler daha çok kitapları resimlemek amacıyla faaliyet gösterdiğinden resimlerin ebatları küçük tutulmuştur.

Hadim Mesih Mehmed Paşa III. Murad saltanatı döneminde 1 Kasım 1585-14 Nisan 1586 döneminde sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Pîrî Mehmed Paşa</span> 28. Osmanlı sadrazamı

Pîrî Mehmed Paşa, I. Selim saltanatının son yıllarında ve I. Süleyman saltanatının ilk yıllarında 25 Ocak 1518-27 Haziran 1523 tarihleri arasında beş yıl beş ay iki gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Levni</span> Osmanlı halk şairi

Levni, asıl adı Abdülcelil Çelebi, Osmanlı minyatür sanatçısı, halk şairi.

<span class="mw-page-title-main">Surnâme</span> Divan edebiyatında padişah çocuklarının doğum, sünnet ve düğün törenlerini anlatan eserlerin genel adı

Surname, Osmanlı dönemi Türk edebiyatında şenlikler hakkında yazılan edebî metinlerin genel adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Nakkaş</span>

Nakkaş, Osmanlı döneminde minyatür, tezhip ve diğer süsleme sanatlarıyla uğraşan sanatçılara verilen isimdir. Eski Türk dilinde resim yapan, ressam anlamındadır. Bu sanatçılar, özellikle el yazması kitapları süsleme ve padişah portreleri yapma konusunda uzmanlaşmışlardı. Nakkaşlar Osmanlı döneminde genellikle Saray Nakışhanesi'ne bağlı çalışırlardı.

<span class="mw-page-title-main">Minyatür</span> kendine has bir biçimi olan resim

Minyatür, kendine has bir biçimi olan resim çeşididir.

<span class="mw-page-title-main">Tezhip</span> süslemeli el yazması

Tezhip kelimesi, Arapça zeheb (altın) kökünden türemiş olup, ‘altınlamak’ anlamına gelir. Çoğulu olan “tezhibat” “altınlama süslemeler” demektir. Tezhip günümüzde daha çok İslam kökenli kitap bezeme sanatlarına verilen addır. Tezhip sanatını icra eden erkeklere müzehhip kadınlara müzehhibe adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Matrakçı Nasuh</span> 16. yüzyıl Osmanlı devlet adamı ve minyatürcü

Nasuh bin Karagöz bin Abdullah el-Visokavi el-Bosnavî ya da Nasuh el-Matrakči ibn Karađoz ibn Abdullah el-Visokavi el-Bosnevi ya da kendisinin icat ettiği Matrak oyunu nedeniyle kısaca Matrakçı Nasuh; Boşnakça: Matrakčija Nasuh Visočak), Osmanlı İmparatorluğu'nda 16. yüzyılda yaşamış Boşnak asıllı devlet adamı, polimat, matematikçi, öğretmen, tarihçi, coğrafyacı, haritacı, kılıç ustası, denizci, mucit, ressam, çiftçi ve minyatürcüdür. İstanbul'a getirildi, eğitim gördü, birkaç Osmanlı sultanına hizmet etti ve Enderûn'nda öğretmenlik yaptı.

Osmanlı İmparatorluğu kültürü, Osmanlı İmparatorluğu içinde yaşayanların ortak kültürüdür.

<span class="mw-page-title-main">Nakkaş Osman</span> Osmanlı minyatür sanatkârı

Nakkaş Osman 16. yüzyıl yarısı sonrası Osmanlı İmparatorluğu dönemi baş minyatürcüsü. Doğum ve ölüm tarihleri hakkındaki bilgiler zayıf olmakla birlikte onun çalışmalarının çoğu 16. yüzyılın dördüncü çeyreğinin sonlarına tarihlenir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu duraklama dönemi</span>

Duraklama dönemi, Sokollu Mehmed Paşa'nın ölümüyle başlayıp, ilk kez büyük çapta toprak kaybı yaşanılan Karlofça Antlaşması'na kadar olan dönemi kapsamaktadır. Osmanlı Devleti bu dönemde Ferhat Paşa Antlaşması ile doğudaki en geniş sınırlarına, Bucaş Antlaşması ile de batıdaki en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Yaklaşık 120 yıl süren bu dönemde 12 padişah ile 61 sadrazam görev yapmıştır. Bu dönemde deneyimsiz kişilerin tahta geçmesi ile merkezi yönetimin bozulması sonucu, devlet yönetiminde otoritenin sarsılması, halkın devlete olan güveninin azalmasına ve iç isyanların çıkmasına neden olmuştur. Coğrafi keşiflerle ticaret yollarının önem kaybetmesi, sık padişah değişmeleriyle çok verilen cülus bahşişi ve yeniçerilerin artmasıyla verilen ulufe miktarının da artması Osmanlı ekonomisini yıpratmıştır. Bu dönemde benimsenen beşik ulemalığı sistemi de Osmanlı eğitiminin bozulmasına yol açmıştır. Osmanlı duraklama dönemi XVII yüzyılı kapsamaktadır. Osmanlı İmparatorluğu'nun bu döneminde saltanat hukukunda düzenlemeler yapılmış, ekber ve erşed sistemine geçilmiştir. Ekber ve erşed sisteminde hanedan ailesinin en yaşlı üyesinin padişahlık makamında bulunması söz konusu olmuştur.

Nakkaş Sinan Bey, 15. yüzyılda yaşamış Türk minyatür sanatçısı. Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmed'i gül koklarken tasvir eden çalışmasıyla tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Mirza Ali</span>

Mirza Ali İranlı ressam. 16. yüzyılda yaşamıştır.

<i>Surname-i Hümayun</i>

Surname-i Hümayun, 1582’de Padişah III. Murad’ın oğlu Şehzade Mehmet’in sünnet düğünü nedeniyle düzenlenmiş 52 gün süren şenlikleri anlatan Türkçe eserdir.

<span class="mw-page-title-main">Siyavuş Beg Gurci</span> İranlı illüstratör

Siyavuş Beg Gurci, Siyavuş ya da Siyavuş Beg, Gürcü kökenli İranlı minyatürcüdür. Dramatik peyzaj unsurları içeren ve iyi tasarlanmış minyatürleriyle tanınır.

<i>Hünernâme</i> Seyyid Lokmanın tezhip ve minyatürlerle süslü Şehname vezninde yazılmış mesnevisi.

Hünernâme, Seyyid Lokman tarafından 1579 ya da 1580 ile 1584 ya da 1585 yılları arasında yazılan Osmanlı el yazması eserdir. Tezhip ve minyatürleriyle dikkat çeker. İki cilttir ve esas olarak I. Süleyman, II. Selim, III. Murad ve Sokollu Mehmed Paşa dönemlerine ait 89 minyatür içermektedir. Şehnâme tarzında kaleme alınan eserin bilinen tek nüshası, günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi Yazma Eserler Kütüphanesi'nde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bursa kemeri</span> Erken Dönem Osmanlı mimarisinde sıklıkla görülen bir kemer çeşidi

Bursa kemeri, mimari bir yapıda üst kısmında yatay bir doğru ile bağlanan iki dörtte bir daireden meydana gelen ve fazla bir taşıma gücü olmadığı için daha çok süsleme işlerinde kullanılmış olan kemere Türk mimarisinde verilen ad.