İçeriğe atla

Millet-i Rûm

Sultan II. Mehmed ve Patrik II. Gennadios. Mehmed, 1453'te İstanbul'un Fethi'nden sonra Ekümenik Patrikhanesi'nin aktif kalmasına izin verdi.

Rūm milleti (millet-i Rûm) ya da "Roma milleti", Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Doğu Ortodoks Hristiyan cemaatinin adıydı. Cemaat, Osmanlı siyasi sistemine tabi olmasına rağmen, belirli bir iç özerkliği vardı.[1]

Kuruluşu ve gelişmesi

Adı, Osmanlı İmparatorluğu'nun eski Doğu Roma (diğer bir deyişle Bizans) tebaasından türetilmiştir, ancak tüm Ortodoks Yunanlar, Bulgarlar, Arnavutlar, Arumenler, Megleno-Rumenler ve Sırplar ile Gürcüler ve Orta Doğu Hristiyanları, etnik köken ve dil farklılıklarına rağmen aynı milletin bir parçası olarak kabul edilmiştir. Bu Ortodoks topluluğuna ait olmak, sıradan insanlar için etnik kökenlerinden daha önemli hale geldi.[2] Bu topluluk, içindeki tüm etnik gruplar için temel bir sosyal örgütlenme biçimi ve kimlik kaynağı haline geldi ve çoğu insan kendilerini basitçe "Hristiyan" olarak tanımlamaya başladı.[3][4] Bununla birlikte, Osmanlı yönetimi altında etnonimler hiçbir zaman kaybolmadı, bu da bir tür etnik kimliğin korunduğunu gösteriyor. Bu, İmparatorluğun Balkan topraklarındaki etnik grupları şu şekilde sıralayan 1680 tarihli bir Padişah Ferman'ında açıkça görülmektedir: Yunanlar (Rum), Arnavutlar (Arnaut), Sırplar (Sirf), "Ulahlar" (Eflak, Arumenler ve Megleno-Rumenler) ve Bulgarlar (Bulgar).[5] Ermeni Apostolik Kilisesi'ne mensup Hristiyan Ermeniler, kendilerine ayrı bir millet verildiği için dahil edilmedi.

Hristiyanlara bazı sınırlı özgürlükler güvence altına alındı, ancak müslümanlar ile eşit olarak kabul edilmediler ve dini uygulamaları, çeşitli diğer yasal sınırlamalara ek olarak, Müslümanların dini uygulamalarına riayet etmek zorundaydılar. Konstantinopolis Ekümenik Patriği, tüm Ortodoks tebaalarının en yüksek dini ve siyasi lideri veya etnarch'ı olarak kabul edildi. Ekümenik Patriğin vesayeti altındaki özerk Doğu Ortodoks Kiliseleri olan Sırp Peć Patrikliği ve Ohri Bulgar Başpiskoposluğu, 18. yüzyılda Fenerli Rumlar tarafından ele geçirildi. 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması, Rusya'nın Osmanlı Doğu Ortodoks tebaasına müdahale etmesine izin verdi ve Bâb-ı Âli'nin siyasi baskı araçlarının çoğu etkisiz hale geldi. O zamanlar Millet-i Rûm'un büyük bir gücü vardı - kendi kanunlarını koyar ve kendi vergilerini toplar ve dağıtırdı. Fransız Devrimi'nin etkisiyle Avrupa'da milliyetçiliğin yükselişi Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzanmış ve Millet-i Rûm kendi okulları, kiliseleri, hastaneleri ve diğer tesislerinin kurulmasıyla giderek daha bağımsız hale gelmiştir. Bu faaliyetler, Hristiyan nüfusunu etkin bir şekilde Osmanlı siyasi sisteminin çerçevesinin dışına taşıdı.

Osmanlı yönetimi sırasında, millet içindekilere belirli koruma ve ayrıcalıklar sağlandı ve Katolik Hristiyanlara göre ayrıcalıklı muamele gördü. Girit gibi bazı bölgelerde, hem Müslümanların hem de Ortodoks Hristiyanların yerel Katolik nüfusun dinin değiştirmeye çalışmasına izin verildi. Ortodokslara yönelik bu koruma, millet içindekilerin sadakatini güvence altına almaya yönelikti. Yeni fethedilen vatandaşların iç bölünmelere daha az ve Ortodoksluk ile Katoliklik arasındaki çatışmaya daha fazla odaklanmasını sağlamaya çalıştı. Dini gümüş eşyalar, kaftanlar ve kadehler yapan Ortodoks zanaatkarların daha fazla teşvik edilmesi, İstanbul'u, Osmanlı yönetimi altında olmasına rağmen, Ortodoksluğun hala canlı bir merkezi haline getirdi.[6]

Milliyetçiliğin yükselişi ve Millet-i Rûm'un gerilemesi

19. yüzyılın başlarında, Rum Ortodoks aydınları Millet-i Rûm'u yeniden kavramsallaştırmaya çalıştılar. Yeni, etnik bir "Roma" ulusal kimliği ve yeni bir Bizans devletini savundular, ancak gelecekteki bir devlet vizyonları tüm Balkan Ortodoks Hristiyanlarını içeriyordu. Bu Megali İdea, yeni bir Yunan devleti kurarak Doğu Roma İmparatorluğu'nu canlandırma hedefini ima ediyordu. Arumen, Slav ve Arnavut kökenli[7] kentsel nüfus arasında yayıldı ve kendilerini giderek Yunan olarak görmeye başladılar. Öte yandan, 19. yüzyılın ortalarında Osmanlı Tanzimat reformları, ayrılıkçı tabi milletler arasında Osmanlıcılığı teşvik etmeyi ve imparatorluk içindeki milliyetçi hareketleri durdurmayı amaçlamış, ancak başarılı olamamıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde milliyetçiliğin yükselişiyle birlikte Millet-i Rûm, dini akidenin etnik milliyetle sürekli özdeşleştirilmesiyle bozulmaya başladı. İçindeki her etnik grubun ulusal uyanışı karmaşıktı ve grupların çoğu birbirleriyle etkileşime girdi. 1870'te Osmanlılar tarafından tanınan Bulgar Eksarhlığı, tek taraflı olarak 1833'te Yunanistan ve 1865'te Romanya otosefal Ortodoks Kilisesi ilan edilmesinden sonraki bir dizi olayda yalnızca bir bağlantıydı.[8]

93 Harbi, Balkan Yarımadası'ndaki Osmanlı gücüne kesin bir darbe indirdi. Sırp Ortodoks Kilisesi de 1879'da otosefal oldu. Arnavutların, yaşadıkları toprakların komşu Karadağ, Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan arasında paylaşılacağı korkusu, Arnavut milliyetçiliğinin yükselişini körükledi ve Prizren İttifakı kuruldu. Arumenlerin 1905'te Osmanlı İmparatorluğu'nda ayrı bir millet (Ulah Milleti) olarak tanınması, bu Balkan milliyetçiliği yarışmasında bardağı taşıran son damla oldu. Sonuç olarak, 20. yüzyılın arifesinde Makedonya'da Balkan halkları arasında yoğun etnik ve ulusal rekabetler ortaya çıktı. Bunu bölgedeki Rum, Sırp, Bulgar ve Arumen toplulukları arasında bir dizi çatışma izledi. 1908 Jön Türk Devrimi, 1878'de Padişah tarafından askıya alınan Meclis-i Mebûsan'ı geri getirdi. Ancak, monarşik kurumların yerini alma süreci başarısız oldu ve İmparatorluğun Avrupa çevresi, yerel isyanların baskıları altında parçalanmaya devam etti. Daha sonra, Balkan Savaşları (1912-1923) ve I. Dünya Savaşı (1914-1918) ile Osmanlı İmparatorluğu, Küçük Asya'dakiler dışında neredeyse sahip olduğu toprakların çoğunu kaybetti. Bu savaşlar ve müteakip Türk Kurtuluş Savaşı'nın Türk-Yunan Cephesi (1919-1922) Millet-i Rûm'a fiilen son verdi. 1923'teki Lozan Antlaşması, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin tanınmasına ve Osmanlı İmparatorluğu'nun sona ermesine yol açtı.

Türkiye

Türkiye devletinin kuruluşu itibarıyla ülkede yaşayan Rumlar aşağıda listelenmiştir;

  • Yunanlar
    • İstanbul, Doğu Trakya ve Batı Anadolu Rumları. mübadele sonrası yasal olarak sadece İstanbul ve Gökçeada-Bozcada Rumlarının kalmasına izin verilmiştir.
    • Karadeniz Rumları, bölgenin doğusundan iç kesimlerde Kars ve çevresinde yaşayanlara "Kafkas Rumları" da denir.
    • Kapadokya Rumları; içlerinden Karamanlılar olarak adlandırılan bir bölümü yerel Türkçe ağzını benimsemiştir.
  • Antakya Rumları (Arap Rum Ortodokslar)
  • Hayhoromlar (Ermeni Rumlar)

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Özel
  1. ^ "Encyclopædia Britannica online, Eastern Orthodoxy (Christianity)". 14 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2022. 
  2. ^ Detrez & Segaert 2008, s. 36.
  3. ^ Karpat 2002, s. 17.
  4. ^ Roudometof & Robertson 2001, ss. 68-71.
  5. ^ История на българите. Късно средновековие и Възраждане, том 2, Георги Бакалов, TRUD Publishers, 2004, ISBN 954-528-467-6,, s. 23.
  6. ^ Sharkey, Heather J. (2017). A history of Muslims, Christians, and Jews in the Middle East (İngilizce). Cambridge, Birleşik Krallık. ISBN 978-0-521-76937-2. OCLC 995805601. 
  7. ^ Isa Blumi, “The Role of Education in the Formation of Albanian Identity and Myths,” in Stepanie Schwander-Sievers and Bernd J. Fischer, eds, Albanian Identities, Myths and History; C. Hurst & Co. Publishers, 2002; 1850655723, pp. 49–60.
  8. ^ Cristian Romocea, Church and State: Religious Nationalism and State Identification in Post-Communist Romania; A&C Black, 2011, 1441183183, p. 129.
Genel

Konuyla ilgili yayınlar

  • Millet-i Rûm Anayasası: Γενικοί Κανονισμοί περί της διευθετήσεως των εκκλησιαστικών καί εθνικών πραγμάτων των υπό του Οικονομικού Θρόνου διατελούντων ορθοδόξων χριστιανών υπηκόων Της Αυτού Μεγαλειότητος του Σουλτάνου. Constantinople. 1862. .
  • Young, George (1905–1906), Corps de droit ottoman (Fransızca), Oxford, İngiltere: Clarendon Press  - Millet-i Rûm Anayasası'nın Fransızca çevirisi: Volume 2 of 7, pages 21-34.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Rum</span>

Rum, Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşamış ve Roma yurttaşı haklarına sahip olmuş halk veya kişidir. Bu kimselerin çeşitli etnisiteye sahip bireylerden oluşan bir topluluk olmalarına karşın ilerleyen zamanda bu kimselerin konuştukları Latinceyi bırakarak Yunancayı benimsemeleri ve çoğunluğun Müslümanlardan oluştuğu yerlerde yaşamaları nedeniyle daha sonradan bu kelime, Yunanistan dışında Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimseleri ifade etmek için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Arnavutlar</span> etnik grup

Arnavutlar veya Arnavudlar, ortak bir Arnavut soyunu, kültürünü, tarihini ve dilini paylaşan, Balkan Yarımadası'na özgü bir etnik gruptur. Çoğunlukla Arnavutluk, Kosova, Kuzey Makedonya, Karadağ, Sırbistan'ın yanı sıra Hırvatistan, Yunanistan, İtalya ve Türkiye'de yaşıyorlar. Ayrıca Avrupa, Amerika ve Okyanusya'da yerleşik çeşitli topluluklardan oluşan büyük bir diaspora oluşturuyorlar.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlıcılık</span> Tanzimat döneminin sonlarına doğru ortaya çıkan düşünce akımı

Osmanlıcılık veya Osmanlı milliyetçiliği, 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu içindeki bütün ulusları ve unsurları Osmanlılık ruhu içinde birleştirmeyi amaçlamış bir ideolojiydi. Tanzimat, Osmanlı İmparatorluğu'nda 1839 yılında Gülhane Hatt-ı Şerifi'nin okunmasıyla başlayan modernleşme ve yenileşme döneminin adıdır. Sözcük anlamı "düzenlemeler, reformlar" demektir. Diğer dillerde genellikle "Osmanlı Reformu" deyimi kullanılmaktadır.

Gayrimüslim, İslam hukuku ve dünya görüşünde Müslüman olmayanları tanımlamak için kullanılan terimdir. İslam esasıyla yönetilen devletlerin idaresi altında yaşayan ve İslam'dan başka bir inanca sahip kişi ve topluluklar ayrıca zimmî olarak sınıflanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kosova</span> Güneydoğu Avrupada bir ülke

Kosova, resmî adıyla Kosova Cumhuriyeti, Balkanlar'da bulunan ve dünyada sınırlı tanınırlığa sahip denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Kuzeyde ve doğuda Sırbistan, güneyde Kuzey Makedonya ve Arnavutluk, batıda ise Karadağ ile komşudur. 1999'da Birleşmiş Milletler kontrolü altına alınan Kosova, 2008'de Sırbistan'dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. Mart 2020 itibarıyla 97 ülke tarafından tanınmaktadır. Kosova'nın bağımsızlığını tanımayan Sırbistan, bölgeyi kendisine bağlı Kosova ve Metohiya Özerk Bölgesi olarak kabul etmektedir.

Kosova tarihi günümüzdeki bağımsız Kosova Cumhuriyeti’nin sınırları içinde kalan toprakların tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzanan tarihini kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Millet (Osmanlı İmparatorluğu)</span>

Millet, Osmanlı Türkçesinde dini grupları belirtmek için kullanılan terimdir. 19. yüzyılda Tanzimat reformlarıyla, hakim sınıf olan Sünniler dışındaki, kanunen korunan dini azınlıkları ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nda tüm Sünni gruplar bir millet kabul edilirken, azınlıklar yani gayrimüslimler sadece dine veya mezhebe göre değil aynı zamanda etnik gruplarına göre de ayrı milletler oluştururlardı. Örneğin Ermeniler tek bir millet olmayıp Ermeni Katolik ve Ermeni Protestan milletlerine ayrılırlardı. Millet kelimesi Arapça bir kelime olan mille (ملة)'den gelmektedir. Millet kelimesi günümüzde, Osmanlı'da kullanılandan farklı olarak, dinsel bir anlam değil dilsel bir anlam ifade etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Balkan Savaşı</span> Balkan Birliği ile Osmanlı Devleti arasında 7 Ekim 1912-30 Mayıs 1913 tarihleri arasında gerçekleşen savaş

Birinci Balkan Savaşı, 7 Ekim 1912-30 Mayıs 1913'te Bulgaristan Krallığı, Sırbistan Krallığı, Yunanistan Krallığı ve Karadağ Krallığı'ndan oluşan Balkan Birliği'nin Osmanlı Devleti'ne karşı başlattığı savaş. Bu savaş ile Balkan devletleri, Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki topraklarının büyük bir bölümünü ele geçirmiştir. Bu savaş sonucunda Osmanlı Devleti Edirne ve Kırklareli'ne kadar olan Midye-Enez Hattı'nın batısındaki tüm topraklarını Balkan devletlerine bırakmak zorunda kaldı.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Arnavutluk</span> Katolik, Müslüman ve Ortodoks Arnavutların bağımsızlık ve birliğini savunan siyasi görüş

Büyük Arnavutluk, irredentist ve milliyetçi bir kavramdır, Arnavutların kendi ulusal vatanları olduklarının düşündükleri toprakları birleştirmeyi amaçlar. Arnavut nüfusunun bu bölgelerdeki günümüzdeki veya tarihsel varlığına ilişkin iddialara dayanmaktadır. Mevcut Arnavutluk'a ek olarak, terim komşu ülkelerdeki bölgelere ilişkin iddiaları içermektedir, alanlar arasında Kosova, Sırbistan'ın Preşova Vadisi, güney Karadağ'daki bölgeler, kuzeybatı Yunanistan, ve Kuzey Makedonya'nın bir batı kısmı yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Rumları</span>

Osmanlı Rumları Osmanlı Devletinde yaşayan Rumlara verilen isimdir. Kuruluşundan itibaren pek çok Rum topluluğu Osmanlı sınırları içindeki İç Anadolu (Kapadokya), Ege ve Karadeniz bölgelerinde yaşamıştır ve devletin son dönemlerine kadar önemli rol oynamışlardır. Bugün büyük çoğunluğu Rum Kırımı ve Mübadele'den dolayı Yunanistan'da yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İlinden İsyanı</span>

İlinden İsyanı veya İlinden-Başkalaşım İsyanı Ağustos-Kasım 1903 tarihleri arasında Makedonya'da Osmanlı İmparatorluğu'na karşı İç Makedon Devrimci Örgütü tarafından gerçekleştirilen bir isyandır.

Yunanistan'ın 1912-1913 yıllarındaki Balkan Savaşları'na katılımı, Yunan devletinin büyüklüğünü neredeyse iki katına çıkarmasını ve bugünkü toprak büyüklüğünün çoğuna ulaşmasını sağladığı için modern Yunan tarihinin en önemli bölümlerinden biridir. Aynı zamanda, ilişkilerin sonraki on yıla hükmedeceği ve Yunanistan için uzun süren yankı uyandıran iki kişiliğin ön plana çıkmasıyla birlikte siyasi gelişmelerin bir katalizörü olarak da hizmet etti: Başbakan Elefterios Venizelos ve ordu komutanı, prens ve daha sonra kral olan I. Konstantin.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki Bulgarlar</span>

Türkiye'deki Bulgarlar, Bulgar etnik kökenli Türk vatandaşlarını ifade eder. Bulgar vatandaşlığına sahip etnik Türk olan Bulgaristan Türkleri ya da yine bir Slav milleti olan Pomakları içermez. Doğu Trakya'da Edirne ve Kırklareli başta olmak üzere, patrikhane merkezi olan İstanbul'da ve Marmara'nın güneyi yayılım alanlarıdır. Asya'da kalan bu son gruba Anadolu Bulgarları da denir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda Hristiyanlık</span>

Osmanlı İmparatorluğu'nun millet sistemi altında Hristiyanlar ve Yahudiler, devlete sadakat göstermesi ve cizye vergisini ödemesi karşılığında Osmanlı hukukuna göre zimmi olarak kabul edilirdi.

<span class="mw-page-title-main">Makedon milliyetçiliği</span>

Makedon milliyetçiliği, ilk olarak 19. yüzyılın sonlarında Makedonya bölgesinin özerkliğini Osmanlı İmparatorluğu'ndan almaya çalışan ayrılıkçılar arasında oluşan etnik Makedonlar arasındaki milliyetçi fikir ve kavramların genel bir adıdır. Fikir, 20. yüzyılın başlarında, Makedonya Slavları arasında etnik milliyetçiliğin ilk ifadeleriyle birlikte gelişti. Ayrı Makedon milleti, II. Dünya Savaşı'ndan sonra Yugoslavya'nın bir parçası olarak "Makedonya Sosyalist Cumhuriyeti"nin kurulmasıyla tanındı. Daha sonra Makedon tarih yazımı, Orta Çağ'dan 20. yy'a kadar süregelen olayları anlatırken etnik Makedonlar ile Bulgar figürleri arasında tarihi bağlar kurdu.

Kosova, 1455'ten 1912'ye kadar, başlangıçta Rumeli Eyaleti'nin bir parçası olarak ve 1864'ten ayrı bir Kosova Vilayeti olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçasıydı.

Sırplaştırma Ortodoks Sırp olmayan bir topluluğun Sırp baskısı, soykırımı, katliamı, asimilasyon baskısı veya Sırp olmayanları yerinden ederek yerine Sırp yerleştirmesine Sırplaştırma denir.

Kuzey Makedonya'daki Arnavut milliyetçiliği, köklerini, Doğu Krizine (1878) bir yanıt olarak ortaya çıkan ve Balkanlar'da Osmanlı Arnavutlarının yaşadığı toprakların komşu ülkeler arasında bölünmesini öneren daha geniş Arnavut milliyetçi hareketinde izler. Geç Osmanlı döneminin geri kalanında, Arnavut milliyetçileri ile Osmanlı İmparatorluğu arasında sosyo-kültürel haklar konusunda çeşitli anlaşmazlıklar doruğa ulaştı. Osmanlı yenilgisiyle sona eren Balkan Savaşları (1912–13), bölge üzerindeki Sırp ve daha sonra Yugoslav egemenliği, devlet ve sosyopolitik haklar bağlamında Arnavut dilini, kültürünü ve kimliğini vurgulayan Kuzey Makedonya'ya özgü bir Arnavut milliyetçiliği üretti. Pan-Arnavutluk duyguları da mevcuttur ve tarihsel olarak, Batı Makedonya'nın İkinci Dünya Savaşı sırasında İtalyan Mihver kuvvetleri tarafından Arnavutluk'un himayesinde birleştirilmesiyle ancak bir kez elde edilmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Batılı milliyetçilik anlayışının yükselişi, Osmanlı millet anlayışının çöküşüne neden oldu. Osmanlı İmparatorluğu'nda hakim olan ve dini merkeze aldığı için mevcut millet kavramından farklı olan millet anlayışı, Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemesinde kilit bir faktör oldu.

Türk etnik adı, etnik-dilsel geçmişlerine bakılmaksızın bölgedeki tüm Müslüman yerleşimcileri belirtmek için Müslüman olmayan Balkan halkları tarafından yaygın olarak kullanılmıştır. Ancak bunların çoğunluğu gerçekten de etnik Türklerdi. Osmanlı İmparatorluğu'nda İslam inancı resmi dindi ve Müslümanlar gayrimüslimlerden farklı haklara sahipti. Müslüman olmayan etnik-dini gruplar, farklı millet grupları olarak tanımlanıyordu.