İçeriğe atla

Meclis-i Umûmî

Meclis-i Umûmî
Osmanlı Devlet Arması
Tarih
Kuruluş23 Aralık 1876
23 Temmuz 1908
Dağılış14 Şubat 1878
11 Nisan 1920
ÖncekiDîvân-ı Hümâyun
SonrakiBüyük Millet Meclisi
Toplantı yeri
Dolmabahçe Sarayı (1876-1878)
Eski Darülfünun binası (1876-1878, 1908)
Çırağan Sarayı (1909)
Cemile Sultan Sarayı (1910-1920)


Meclis-i Umûmî (Osmanlıcaمجلس عمومی, romanize: Meclis-i ʿUmûmî), Osmanlı İmparatorluğu'nda, 23 Aralık 1876 tarihli Anayasa'ya (Kanuni Esasi) göre kurulmuş genel yasama organıdır.[1][2] I. Meşrutiyet ve II. Meşrutiyet dönemlerinde görev yapmıştır. Meclis-i Umumî, seçilmiş parlamenterlerden oluşan Meclis-i Mebûsan ve padişah tarafından atanan üst kamara üyelerinden oluşan Meclis-i Âyan (İleri Gelenler) adında iki alt meclis içermekteydi.[3][4] Meclis-i Umûmî'nin iki heyeti, her yıl Kasım ayının başında toplanır ve padişahın buyruğuyla açılır. Mart ayı başında da yine padişahın buyruğu ile kapanır. Heyetlerden biri, diğeri toplanmadığı zaman toplantı yapamaz. Ancak Pâdişâh isterse Meclis-i Umûmî'yi olağan vaktinden önce ya da sonra toplayabilir veya toplantı süresi dönemini kısaltıp uzatabilir.[5]

Meclis-i Umûmî, feshedildiği 1878 yılından tam 30 yıl sonra yeniden meşrutiyetin ilan edilmesiyle tekrar kurulmuş oldu. 1908 seçimlerinde İttihat ve Terakki Cemiyeti meclisteki çoğunluğu elde etti ve bu seçimin ardından yapılan merasim töreninde Eski Darülfünun binasının kapasitesi yetersiz geldiği için meclisi Çırağan Sarayı'na taşıma kararı alındı. Çırağan Sarayı'nda çıkan yangından sonra meclis Cemile Sultan Sarayı'na taşındı[3][4]

1908 yılında ilan edilen ikinci meşrutiyette meclisin yetkileri genişletildi ve tahta çıkan padişahın Meclis-i Umûmî'de şeriata ve anayasa hükümlerine uyacağına, vatana ve millete sadık kalacağına dair yemin etmesi esası getirildi.[3]

31 Mart Vakası'nın yaşanması ve hareket ordusunun İstanbul'a yola çıkması sebebiyle Meclis-i Mebûsan ve Meclis-i Âyan üyelerinin bir kısmı Yeşilköy'de Meclis-i Umûmî-i Millî adıyla toplandı. 27 Nisan 1909'da Meclis-i Âyan reisi Said Paşa'nın başkanlığında 240 mebus ve otuz yedi Meclis-i Âyan üyesinin katılımıyla toplanan Meclis-i Umûmî-i Millî, II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesine karar verdi.[4]

Kanuni Esasi'deki Meclis-i Umûmî ile ilgili kararlar

Madde 42.- Meclisi Umumi Heyeti Âyan ve Heyeti Mebusan namlarile başka başka iki heyeti muhtevidir.

Madde 43.- Meclisi Umuminin iki heyeti beher sene teşrisani iptidasında tecemmu eder ve ba iradei seniye açılır ve mart iptidasında yine ba iradei seniye kapanur ve bu heyetlerden biri diğerinin müctemi bulunmadığı zamanda mün'akid olamaz.

Madde 44.- Zatihazireti padişahi devletçe görünecek lüzum üzerine Meclisi Umumiyi vaktinden evvel dahi açar ve müddeti muayyenei içtimaını da tenkis veya temdit eder.

Madde 45.- Meclisi Umuminin yevmi hüşadında zatı hazireti padişahi veyahut taraflarından bilvekâle sadrıazam hazır olduğu ve vükelâyı devletle iki heyetin âzayı mevcudesi birlikte bulundukları halde resmi küşat icra olunup senei cariye zarfında devletin ahvali dahiliye ve münasebatı hariciyesine ve senei atiyede ittihazına lüzum görülecek tedabir ve teşebbüsata dair bir nutku hümayun kıraat olunur.

Madde 46.- Meclisi Umumi âzalığına intihap veya nasbolunan zevat meclisin yevmi küşadında sadrıazam huzurunda ve o gün hazır bulunmıyan olur ise mensup olduğu heyet müctemi olduğu halde reisleri huzurunda zatı hazireti padişahiye ve vatanına sadakat ve Kanunu Esasi ahkâmına ve uhdesine tevdi olunan vazifeye riayetle hilâfından mücanebet eyliyeceğine tahlif edilür.

Madde 47.- Meclisi Umumi âzası rey ve mütalca beyanında muhtar olarak bunlardan hiçbiri bir gûna vaadü vaid ve talimat kaydı altında bulunamaz ve gerek verdiği reylerden ve gerek meclisin müzakeratı esnasında beyan ettiği mütalealardan dolayı bir veçhile itham olunamaz.Megerki meclisin nizamnamei dahilisi hilâfında hareket etmiş ola. Bu takdirde nizamnamei mezkûr hükmünce muamele görür.

Madde 48.- Meclisi Umumi âzasından birinin hiyanet ve Kanunu Esasiyi nakız ve ilgaye tasaddi ve irtikâp töhmetlerinden birile müttehem olduğuna mensup olduğu heyet azayı mevcudesinin sülüsanı ekseriyeti mutlakasile karar verilür veyahut kanunen hapis ve nefyi mucip bir ceza ile mahkûm olur ise azalık sıfatı zail olur ve bu af'alin muhakemesile mücazatı ait olduğu mahkeme tarafından rüyet ve hükmolunur.

Madde 49.- Meclisi Umumi âzasından her biri reyini bizzat ita eder ve her birinin müzakerede bulunan bir Maddenin red ve kabulüne dair rey vermekten içtinabe hakkı vardır.

Madde 50.- Bir kimse zikrolunan iki heyetin ikisine birden âza olamaz.

Madde 51.- Meclisi Umumi heyetlerinden ikisinde dahi mürettep olan azanın nısfından bir ziyade hazır bulunmadıkça müzakereye mubaderet olunamaz ve kaffei müzakerat sülüsanı ekseriyetile meşrut olmayan hususatta hazır olunan azanın ekseriyeti mutlakası ile karargir olur ve tesavii ara vukuunda reisin reyi iki addedilür.

Madde 52.- Bir kimse şahsına müteallik dâvasından dolayı Meclisi Umuminin iki heyetinden birine arzuhal verdiği halde eğer evvela ait olduğu memurini devlete veyahut o memurların tabi bulundukları mercie müracaat etmediği tebeyyün ederse arzuhali reddolunur.

Madde 53.- Müceddeden kanun tanzimi veya kavanini mevcudeden birinin tadili teklifi vükelâya ait olduğu gibi Heyeti âyan ve Heyeti Mebusanın dahi kendü vazifei muayyeneleri dairesinde bulunan mevad için kanun tanzimini veyahut kavanini mevcudeden birinin tadilini istidaya salâhiyetleri olmakla evvelce makamı Sadaret vasıtası ile tarafı Şahaneden istizan olunarak iradei seniye müteallik buyrulur ise ait olduğu dairelerden verilecek izahat ve tafsilat üzerine layihalarının tanzimi Şûrayı Devlete havale olunur.

Madde 54.- Şûrayı devlette bilmüzakere tanzim olunacak kavanın layıhaları Heyeti Mebusanda badehu Heyeti Ayanda tetkik ve kabul olunduktan sonra icrayi ahkamınaİradei seniye hazreti Padişahi müteallik buyrulur ise düşturül amel olur ve işbu heyetlerin birinde katiyen reddolunan kanun layihası o senenin müddeti içtimaiyesinde tekrar mevkii müzakereye konulamaz.

Madde 55.- Bir kanun lâyıhası evvelâ Heyeti Mebusanda badehu Heyeti Ayanda bend bend okunup ve her bendine rey verülüp ekseriyeti ara ile karar verilmedikçe ve bedel karar heyeti mecmuası için dahi betekrar ekseriyetle karar hasıl olmadıkça kabul olunmuş olmaz.

Madde 56.- Bu Heyetler vükelâdan veya anların göndereceği vekillerden veya kendi azalarından olmayan veyahut resmen davet olunmuş memurinden bulunmayan hiç kimseyi gerek asaleten ve gerek bir cemaat tarafından vekaleten bir Madde ifadesi için gelmiş olduğu halde asla kabul edemez ve ifadelerini istima eyliyemez.

Madde 57.- Heyetlerin müzakeratı lisanı türki üzere cereyan eder ve müzakere olunacak layıhaların suretleri tab ile yövmü müzakereden evvel azaya tevzi olunur.

Madde 58.- Heyetlerde verilecek reyler ya tâyini esami veyahut işaratı mahsusa veyahut reyi hafi ile olur. Reyi hafi usulünün icrası âzayı mevcudenin ekseriyeti arası ile karar verilmeğe mütevakkıftır.

Madde 59.- Her Heyetin inzibatı dahilisini münhasıran kendi reisi icra eder.[6]

Galeri

Kaynakça

  1. ^ Selda Kılıç (1 Nisan 2011). "1876 Meclis-i Mebusanı ve Seçim Hazırlıkları". DergiPark. s. 2. Erişim tarihi: 23 Eylül 2023. 
  2. ^ Banuçiçek Güngördü (2014). "MECLİS-İ UMUMİ (KANUN-İ ESASİ VE UYGULAMASI)" (PDF). Yüksek Lisans Tezi. Marmara Üniversitesi. s. 6. Erişim tarihi: 23 Eylül 2023. Osmanlı’da ise bu adımlar 1876 Kanun-i Esasisi ile atılmıştır. Kendisi de bir ilk olan bu Anayasayla ilk kez Meclis-i Umumi adı verilen bir meclis kurulmuş, bu gelenek o günden bugüne devam etmiştir. 
  3. ^ a b c "MECLİS-i MEB'ÛSAN". TDV İslâm Ansiklopedisi. 6 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2023. 
  4. ^ a b c "MECLİS-i A'YÂN". TDV İslâm Ansiklopedisi. 5 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2023. 
  5. ^ Banuçiçek Güngördü (2014). "MECLİS-İ UMUMİ (KANUN-İ ESASİ VE UYGULAMASI)" (PDF). Yüksek Lisans Tezi. Marmara Üniversitesi. s. 114. Erişim tarihi: 23 Eylül 2023. 
  6. ^ "1876 Kânûn-ı Esâsî | Anayasa Mahkemesi". www.anayasa.gov.tr. 17 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de cumhuriyetin ilanı</span> 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye devletinin yönetim biçiminin cumhuriyet olarak belirlenmesi

Cumhuriyetin ilanı, hukukî olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin 29 Ekim 1923 günü gerçekleşen oturumunda Mustafa Kemal'in hazırladığı anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesiyle Türk devletinin yönetim şeklinin cumhuriyet olarak belirlenmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Büyük Millet Meclisi</span> Türkiye Cumhuriyetinin parlamentosu

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti'nin yasama organıdır. 23 Nisan 1920'de Osmanlı Devleti'nin İtilaf Devletleri'nce işgaline direniş göstermek üzere kurulmuştur. Asli görevi yürütmeyi denetlemektir ve yasama erkini kullanır. "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" ilkesi, TBMM'nin varoluşunun temel dayanağını oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Meşrutiyet</span> hükümdarın yetkilerinin anayasayla sınırlandırıldığı yönetim biçimi

Meşrutiyet, meşruti monarşi, anayasal monarşi, anayasal tekerki ya da parlamenter monarşi, hükümdarın yetkilerinin anayasa ve halk oyuyla seçilen meclis tarafından kısıtlandığı yönetim biçimi. Arapça şart kökünden türemiş olan meşrutiyet 19. asırdan itibaren Osmanlı Devleti'nde meclisli saltanat-hilafet anlamında kullanılmıştır. Daha genel ifadesiyle; meşrutiyet, bir hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan yönetim biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Meclis-i Âyan</span> Osmanlı parlamentosunun üst kanadı

Meclis-i Âyan, Osmanlı Devleti'nin Meşrutiyet sistemi içinde bir senato veya bir Üst Kamara benzeri bir kurum olup, Meclis-i Mebûsan ile birlikte Meclis-i Umumî'yi meydana getiren ve 23 Aralık 1876 tarihli Kanûn-ı Esâsî'ye (Anayasa) göre kurulmuş yasama organıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mehmed Said Paşa</span> 201. Osmanlı sadrazamı

Mehmed Said Paşa, Osmanlı devlet ve siyaset adamı. II. Abdülhamid saltanatında yedi kez ve İkinci Meşrutiyet döneminde iki kez olmak üzere, toplam dokuz dönemde dokuz yıla yakın sadrazamlık yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Meclis-i Mebûsan</span> Osmanlı parlamentosunun alt kanadı

Meclis-i Mebûsan, Osmanlı İmparatorluğu'nda, 23 Aralık 1876 tarihli anayasaya göre kurulmuş ve Birinci Meşrutiyet ve İkinci Meşrutiyet dönemlerinde görev yapmış çift meclisli yasama organının alt organıdır. Seçilmiş parlamenterlerden oluşmakta ve padişah tarafından atanan üst kamara üyelerinin oluşturduğu Seçkinler Meclisi ile birlikte, genel parlamentoyu oluşturmaktaydı.

1920 Osmanlı Meclis-i Mebusanı ya da VI. Meclis-i Mebusan, 12 Ocak - 18 Mart 1920 tarihleri arasında görev yapan son Osmanlı Meclis-i Mebûsanı'dır. 16 Mart 1920'de İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmesi nedeniyle 18 Mart'ta çalışmalarını sonlandırdı. Bu meclisteki mebusların büyük bölümü 23 Nisan 1920 tarihinde Ankara'da açılan Büyük Millet Meclisi'ne katıldı.

<span class="mw-page-title-main">Kânûn-ı Esâsî</span> Osmanlı Devletinin ilk ve son anayasası (1876–1878, 1908–1921)

Kânûn-ı Esâsî veya 1876 Anayasası, Kânûn-ı Esâsî çeviri olarak "temel kanun" ya da "anayasa" anlamına gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk ve son anayasasıdır. 23 Aralık 1876'da ilan edilmiş, 1878'de II. Abdülhamid tarafından askıya alınmış, 24 Temmuz 1908 II. Meşrutiyet’in ilanı sonucunda yeniden yürürlüğe girmiştir. 1921 Anayasası'nın kabul edildiği 20 Ocak 1921 tarihi ile 1924 Anayasası'nın yürürlüğe girdiği 24 Mayıs 1924 tarihi arasında ise kısmen yürürlükte kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Meşrutiyet</span> Osmanlı Devletinde ilk anayasal monarşi dönemi (1876–1878)

Birinci Meşrutiyet, Osmanlı İmparatorluğu'nda 23 Aralık 1876'da II. Abdülhamid tarafından ilan edilen, anayasal monarşi rejiminin ilk dönemi. Bu dönemin anayasası Kanun-ı Esasi, yürütme organı padişah II. Abdülhamid, yasama organı ise Meclis-i Umumi'dir.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Meşrutiyet</span> Osmanlı Devletinde ikinci anayasal monarşi dönemi (1908–1920)

İkinci Meşrutiyet, Osmanlı Anayasası'nın, 30 yıl askıda kaldıktan sonra, 23 Temmuz 1908'de yeniden ilan edilmesiyle başlayan ve Mebuslar Meclisinin Sultan Vahdettin tarafından 11 Nisan 1920'de tasfiyesi ile sona eren dönemdir. Bu dönemde parlamenter demokrasi, seçim, siyasi parti, askerî darbe ve diktatörlük olgularıyla tanışılmış, iki büyük savaş yaşanmış ve imparatorluğun dağılmasına tanık olunmuştur.

1877-1878 Osmanlı Meclis-i Mebusanı veya II. Meclis-i Mebusan Osmanlı Meclis-ı Umumisi'nin alt kanadı olan Meclis-i Mebusan'ın II. dönemidir. Meclis, 13 Aralık 1877 - 14 Şubat 1878 tarihleri arasında görev yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de anayasal süreç</span> Türk anayasal sürecinin geçmişi ve bugünü

Türkiye'de anayasal süreç, 1808 tarihinde ilan edilen Sened-i İttifak ile başlayıp günümüze kadar devam etmektedir. II. Mahmud döneminde, Alemdar Mustafa Paşa tarafından hazırlanan Sened-i İttifak, merkezî otoriteyi taşrada hâkim kılmak için Rumeli ve Anadolu âyanları ile Osmanlı Devleti arasında 29 Eylül 1808’de imzalandı. Osmanlı'da Sened-i İttifak ile Türk tarihinde ilk defa devlet iktidarı sınırlandırıldığından, bu belge Türk tarihinde ilk "anayasal belge" kabul edilmektedir. Abdülmecid döneminde 3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşid Paşa tarafından hazırlanan Tanzimat Fermanı ilan edildi. Bu ferman ile padişah, fermanda ilân edilen ilkelere ve konulacak kanunlara uyacağına yemin etti. Tanzimat Fermanı'nın tamamlayıcısı ve pekiştiricisi olan Islahat Fermanı, Abdülmecid tarafından 1856 yılında "ferman" olarak ilan edildi. Tanzimat döneminde yetişen ve Genç Osmanlılar olarak bilinen aydın ve yazarlar, Avrupa'dan etkilenerek meşrutiyet yönetimini savunmaya başladılar ve meşrutiyeti ilan ettirmek için Abdülaziz’i tahttan indirerek, yerine II. Abdülhamid’i getirdiler. 23 Aralık 1876'da Mithat Paşa’nın hazırladığı Kanun-i Esasi ilan edilerek meşrutiyete geçildi. Kanun-i Esasî, şekli kritere göre bir anayasa olarak kabul edilmektedir. Türk tarihinin ilk anayasası olan ve 12 bölüm ile 119 maddeden oluşan Kanun-i Esasî'nin 113. maddesi gereğince, padişah olağanüstü durumlarda Anayasa'yı askıya alabilirdi. II. Abdülhamid, 1877 yılında Rus savaşlarını neden göstererek Anayasa'yı askıya aldı. 1908 yılındaki askeri ayaklanma sonucu II. Abdülhamid, 1876 Anayasası'nı tekrar yürürlüğe koydu ve böylece II. Meşrutiyet dönemi başladı. 1909 yılında 31 Mart Vakası'nın meydana gelmesinden sonra tahttan indirilen II. Abdülhamid'den sonra 1909 yılında Anayasa'da önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerle 1876 Anayasası, meşruti bir parlamenter monarşi Anayasası haline geldi.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye başbakanı</span> Türkiye Cumhuriyetinin hükûmet başkanı (1920–2018)

Türkiye Cumhuriyeti başbakanı, Türkiye'de 1920-2018 yılları arasında hükûmetin başı ve Bakanlar Kurulunun başkanı olarak görev yapan makamdı. Başbakan, cumhurbaşkanınca Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından seçilir ve görev süresi boyunca Çankaya Köşkü'nde ikâmet ederdi. Başbakanlık, 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumunun ardından yapılan 2018 Türkiye genel seçimleri ile birlikte kaldırıldı.

<span class="mw-page-title-main">Reşit Paşa</span> Sivas Kongresi sırasında Sivas valisi

Reşit Paşa, Türk siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Jön Türk Devrimi</span> 1908 yılında Osmanlı İmparatorluğunda anayasal yönetimin yeniden tesis edilmesi

Jön Türk Devrimi, Temmuz 1908 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu'nda Padişah II. Abdülhamid yönetiminin sona ermesi ve Meşrutiyet'in yeniden ilanı talebiyle gerçekleşen devrimdir. Devrimin ardından 24 Temmuz 1908'de II. Abdülhamid tarafından İkinci Meşrutiyet yeniden ilân edildi.

Refik Gür Türk emekli hâkim. 5 Kasım 1925'te Atatürk tarafından Ankara Adliye Hukuk Mektebi olarak kurulan sonradan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine dönüştürülen Ankara Adliye Hukuk Mektebinin ilk mezunlarındandır.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Batılılaşma, Osmanlı İmparatorluğu'nda meydana gelmiş Avrupa'yı esas alan yapısal reform sürecini kapsar.

Heyet-i Ayan Üyeleri, Osmanlı Devleti'nin Meşrutiyet sistemi içinde bir Senato veya bir Üst Kamara benzeri bir kurum olan Meclis-i Mebûsan ile birlikte Meclis-i Umumî'yi meydana getiren ve 23 Aralık 1876 tarihli Kanûn-ı Esâsî'ye (Anayasa) göre kurulmuş Meclis-i Âyan üyelerinin tam listesidir.

1919 Osmanlı genel seçimleri, Mütareke yıllarında ve İstanbul, İzmir, Batı Anadolu, Trakya başta olmak üzere ülkenin pek çok bölgesinin işgal altında olduğu bir dönemde gerçekleştirilmiştir.

1877'de Osmanlı İmparatorluğu'nda yapılan genel seçim.