İçeriğe atla

Kuvâ-yi Milliye

Kuvâ-yi Milliye
Yozgat Ayaklanması'nı bastırmak üzere görevlendirilen Çerkez Ethem (Atatürk'ün sağında) ve adamları, Ankara Garı'nın karargah binası önünde Mustafa Kemal Paşa'yla (Haziran 1920)
Etkin1918-1921
ÜlkeOsmanlı İmparatorluğu
Bağlılık Ankara Hükûmeti (27 Aralık 1920'ye dek)
SınıfıMilis (ilkin), Düzenli Ordu (sonradan)
TipiYarı askerî
Büyüklük5.000 (1919)
15.000 (1920)[1]
SloganYa istiklâl ya ölüm
RenkleriKırmızı, beyaz
Savaşları
Komutanlar
Ünlü
komutanları
Mustafa Kemal Paşa (Başkomutan)
İsmet Paşa (Komutan)
Ali Fuat Paşa (Komutan)
Demirci Mehmet Efe (Komutan)
Yörük Ali Efe (Komutan)
Şahin Bey (Komutan)
Çerkez Ethem (Komutan)
Topal Osman (Komutan)

Kuvâ-yi Milliye[2] (Osmanlıcaقواى مليه, Türkçe: Ulusal Güçler), Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisini takiben Mütareke döneminde ortaya çıkan milis gruplarıdır. Kuvâ-yi Milliye, Kurtuluş Savaşı'nın ilk silahlı savunma kuruluşudur.

Etki alanları

Kuvâ-yi Milliye her ne kadar tüm cephelerde direniş göstermişse de, milisleri birbirine bağlı değildir. Kuvâ-yi Milliye milisleri, bölgesel ve yereldi. Fakat her ne kadar bölgesel olsalar da amaçları ve ilkeleri aynıydı. Sırasıyla yoğunluklarına göre Kuvâ-yi Milliye'nin çarpıştığı düşmanlar ve savunma alanları:

  1. Güney Cephesi: "Fransızlar ve Ermeni Lejyonu" (Adana, Gaziantep, Mersin ve Şanlıurfa kısımları)
  1. Doğu Cephesi: "Ermeniler" (Ardahan'dan Artvin ve Kars Sarıkamış'a kadar tüm iller)
  1. Batı Cephesi: "Yunanlar" (İzmir, Trakya, Muğla'dan başlayıp Eskişehir'e kadar tüm iller"[3][a]

Tarihçe

Kuvâ-yi Milliye mevcudu, 1919 yılı sonuna kadar, Batı Anadolu'da 6.500-7.500 arasında değişmiştir. 1920 yılı ortalarında ise, bu mevcudun yaklaşık 15.000 kişiye ulaştığını tahmin edilmektedir.[4] İlk Kuvâ-yi Milliye kıvılcımı (ilk silahlı direniş) Güney Cephesi'nde Dörtyol'da 19 Aralık 1918'de Fransızlara karşı başlamıştır. Bunun en önemli nedeni, Fransızların, Güney Cephesi'nde gerçekleştirdikleri işgallerine Ermenileri ortak etmeleridir.

İkinci etkili silahlı direniş hareketi (örgütlü ilk Kuvâ-yi Milliye hareketi) İzmir'in İşgali'nden sonra; Kuvâ-yi Milliye hareketini, milliyetçi ve yurtsever olan bazı subaylar halkı örgütleyerek Ege Bölgesi'nde resmen başlatmışlardır. Batı Anadolu'daki Kuvâ-yi Milliye birlikleri düzenli ordu kuruluncaya kadar geçen sürede Yunan birliklerine karşı vur kaç taktiği ile savaşmıştır. Güney Cephesi'nde (Adana, Maraş, Antep ve Urfa) Kurtuluş Savaşı'nı düzenli ve disiplinli Kuvâ-yi Milliye birlikleri yapmıştır. Ulukışla'da faaliyet gösteren Kuvâ-yi Milliye de ilk kurulanlardan olup Fransızların Toroslar'ın ardında ulaştığı bu en iç noktadan kısa sürede püskürtülmelerini sağlamışlardır. Çalışmalarını belgeleyen bir karar defterinin çabalarıyla günümüze ulaşmıştır.[5]

Yerel sivil örgütlenmeler, çeteler olarak ortaya çıkan Kuvâ-yi Milliye, düzenli ordulardan oluşan işgalci güçlere karşı, bugünkü deyimiyle bir gerilla savaşı uygulamıştır. İlk direniş olayları Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Fransızlara karşı görülmüşse de, örgütlü direniş İzmir'in düşmanca ele geçirilmesinden sonra Ege Bölgesi'nde Kuvâ-yi Milliye olarak başlamış ve bağımsız yerel örgütlenmeler olarak yayılmıştır. Bölgesel kuruluşlar, daha sonra TBMM'nin kurulması ile birleştirilmiş ve I. İnönü Muharebesi sırasında da düzenli orduya dönüşmüştür.

Kuvâ-yi Milliyecilerin yaptığı Kurtuluş Savaşı hazırlıkları (1921)
Not: Videoyu izlemek için mavi düğmeye tıklayınız.

Mustafa Kemal Paşa Kuvâ-yi Milliye'nin kuruluşunu şöyle açıklar:

Hükümet merkezi, düşmanların şiddetli çemberi içindeydi. Siyasal ve askerî bir çember vardı. İşte böyle bir çember içinde yurdu savunacak, ulusun ve devletin bağımsızlığını koruyacak kuvvetlere emrediyorlardı. Bu biçimde yapılan emirlerle, devlet ve ulusun araçları temel görevlerini yapamıyorlardı. Yapamazlardı da. Bu araçları savunmanın birincisi olan ordu da, 'ordu' adını korumakla birlikte, elbette temel görevini yerine getirmekten yoksundu. İşte bunun içindir ki yurdu savunmak ve korumak olan temel görevi yerine getirmek, doğrudan doğruya, ulusun kendisine kalıyor. Buna Kuva-yi Milliye diyoruz...

Kuvâ-yi Milliye'nin oluşmasının nedenleri

  • Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle çıkması.
  • Mondros Ateşkes Antlaşması uyarınca Osmanlı ordusunun terhis edilmesi.
  • Damat Ferid Paşa hükûmetinin, işgallere seyirci kalan ve itidal tavsiye etmekten başka herhangi bir girişimde ve faaliyette bulunmaması.[6]
  • İzmir'in Yunanlar tarafından işgali ve Yunan mezalimi.[7]
  • İtilaf Devletleri'nin Mondros Ateşkes Anlaşması'nın hükümlerini tek taraflı uygulayarak savunmasız kalan Anadolu'yu yer yer işgal etmeleri.
  • İşgalcilerin halka zulmetmesi.
  • Osmanlı hükûmetinin halkın can ve mal güvenliğini koruyamaması.

İsyanlar

Düzenli orduya geçildiği sırada bazı Kuvâ-yi Milliyeciler isyan etmiştir. Demirci Mehmet Efe Ayaklanması I. İnönü Muharebesi'nden önce, Çerkez Ethem Ayaklanması ise I. İnönü Muharebesi'nden sonra bastırılmıştır.

Notlar

  1. ^ Batı Cephesi'nin sonda olmasının sebebi Batı'daki kuvvetlerin çoğunu TBMM Düzenli Ordusunun oluşturmasıdır. Bunun asıl nedeni Kuvâ-yi Milliye üyelerinin de düzenli orduya katılmasıdır.

Kaynakça

  1. ^ Sabahattin Selek: Anadolu İhtilâli (1. Cilt), Kastaş A.Ş. Yayınları, 1987, s. 127 5 Kasım 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. (Türkçe)
  2. ^ Sina Akşin, Ana Çizgileriyle Türkiye'nin Yakın Tarihi, s. 137.
  3. ^ "Kurtuluş'un Öyküsü "Batı"". 4 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ [1] 10 Aralık 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Kuva-yı Milliye'nin Askeri Açıdan Etüdü, Atatürk Araştırma Merkezi
  5. ^ [2] M. Ali Eren 3 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  6. ^ İNÖNÜ; Hatıralar (Yayıma Hazırlayan: Sabahattin Selek), İstanbul 1985, s. 176
  7. ^ Atatürk ile ilgili Arşiv Belgeleri, Başbakanlık Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayınları, Ankara 1982, s. 83

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk Kurtuluş Savaşı</span> Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki direniş hareketinin işgal kuvvetleri ve iş birlikçilerine karşı verdiği siyasi ve askerî mücadele

Türk Kurtuluş Savaşı, I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri'nce işgali sonucunda Mîsâk-ı Millî sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için 1919-1922 yılları arasında gerçekleştirilen çok cepheli siyasi ve askeri mücadeledir. Batı Anadolu'da İtilaf Devletleri'nin harekete geçirdikleri Yunan ordusuna; güneyde Fransız ordusuna; doğuda Ermenistan'ın kuvvetlerine; İstanbul rejimine sadık milislere, feodal güçlere ve ayrılıkçılara karşı savaşılmıştır. Bu mücadelenin Batı Cephesi Yunan millî belleğine "Küçük Asya Felaketi" adıyla kazınmıştır. Savaş sırasında Yunan ve Ermeni kuvvetleri, bir etnik temizlik harekâtı olarak, Türk halkına karşı katliamlar, yağmalar ve tecavüzler gerçekleştirmiştir. Savaş, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Refet Bele</span> Türk asker ve siyasetçi

İbrahim Refet Bele, Türk asker ve siyasetçi. Kurtuluş Savaşı'na katılan ilk beş generalden birisidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında İçişleri Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı görevlerinde bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">İkinci İnönü Muharebesi</span> 23 Mart-1 Nisan 1921 tarihinde Türk ve Yunan orduları arasında Eskişehir’de gerçekleşmiş savaş

İkinci İnönü Muharebesi, 23 Mart-1 Nisan 1921 tarihleri arasında İnönü yakınlarında gerçekleşen muharebe.

<span class="mw-page-title-main">Maraş Muharebesi</span> Maraş Savunması

Maraş Muharebesi, I. Dünya Savaşı'nda yenilmesi üzerine, Osmanlı İmparatorluğu ile 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi çerçevesinde Anadolu'nun birçok yeri gibi Maraş'ın da işgal altına girmesi ile işgal güçlerine karşı 21 Ocak 1920'de başlayan direniş, 12 Şubat 1920 tarihinde işgalin ortadan kalkması ile sonuçlanmıştır.

Türk Kurtuluş Savaşı boyunca Anadolu’nun çeşitli yerlerinde birçok ayaklanmalar çıkmıştır. Bu ayaklanmaların bir bölümü, Anadolu topraklarının bir bölümü üzerinde yeni bir devlet kurmayı amaçlayan, diğer bölümü ise, saltanat ve hilâfete geleneksel ve dinsel bakımdan bağlı olanlarca çıkarılmış isyan hareketleridir. Hıyanet, kin ve taassubun yarattığı isyanların amacı; millî hareketi boğmaktır. Atatürk, öncelikle iç isyanların bastırılmasına, ülkede iç güvenliğin sağlanmasına son derece önem vermiştir. Bir yandan vatana ihanet yasası çıkarılırken, öbür yandan da iç isyanları bastırmada kullanılmak üzere Seyyar Jandarma Müfrezeleri kurulmuştur. Ayaklanmalar Millî Mücadele’nin neticelenmesini geciktirmiştir.

Ahmet Anzavur Ayaklanması, Türk Kurtuluş Savaşı'na karşı Anadolu'da düzenlenen ayaklanmalardan biridir. İstanbul Hükümeti'nce desteklenmiş olan Anzavur Ayaklanmasıʼnın adı, ayaklanmaya önderlik eden Anzavur Ahmetʼten gelir. Ahmet Anzavur'un önderliğinde çeşitli aralıklarla gelişen ayaklanmalar, esasen Anadolu'daki direnişi kırmaya yönelen iç isyanlar arasında en önemlisi sayılabilir. Çünkü Batı Cephesi'nin oluşturulması ve Yunanistan işgalinin durdurulmasının gecikmesine sebep olmuştur.

Çerkez Ethem Ayaklanması, Kuvâ-yi Milliye komutanı Çerkez Ethem tarafından Ankara'da kurulan düzenli orduya karşı gerçekleştirilen ayaklanmadır. I. İnönü Muharebesi sırasında bastırılmıştır. Kuva-yi Seyyare döneminde oldukça başarılı hizmetler veren Çerkez Ethem bu yenilgi sonunda Yunan ordusuna teslim olmuş ve TBMM tarafından vatan haini ilan edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ali Fuat Cebesoy</span> 6. Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı

Ali Fuat Cebesoy, Türk asker ve siyasetçi.

Balıkesir Redd-i İlhak Cemiyeti, Kurtuluş Savaşı'nda 15 Mayıs 1919'da Yunanların İzmir'i işgalinden hemen sonra Balıkesir'in durumunun müzakere edildiği çeşitli kongreler sonucunda kurulan cemiyet.

<span class="mw-page-title-main">Düzenli ordu</span>

Düzenli ordu, bir ülkenin resmî ordusudur. Yani resmî olan silahlı kuvvetlerdir. Bu orduya dahil olan ordular daimi ordu ve yedek kuvvetlerdir. Paralı askerler, düzensiz ordu, vs. bu orduya dahil değildir. İki tip düzenli ordu vardır:

<span class="mw-page-title-main">Anadolu Hareketi</span> I. Dünya Savaşından sonra Türkiye Cumhuriyetini kuran direniş hareketi

Türk Ulusal Hareketi, Millî Hareket, Milliyetçi Hareket ve Kemalist Hareket adlarıyla da anılan Anadolu Hareketi, Kuvâ-yi Milliye'nin direnişiyle Ankara Hükûmeti'nin diplomatik ve askerî eylemlerini kapsayan siyasî harekettir. I. Dünya Savaşı'nın kötü sonuçlarından sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun bölünmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına kadar geçen süreyi kapsar. Ulusal hareketin ilk adımı Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı kabul edilmektedir. Türkler aşamalı olarak, Mustafa Kemal Paşa'nın liderliği çevresinde birleşti.

Gediz Muharebeleri, "Umum Kuvâ-yi Milliye Komutanı" olan Mirliva Ali Fuat Paşa ile Kuva-yi Seyyare Komutanı Çerkes Ethem'in Yunan işgaline karşı 1920 yılının Ekim ayı sonunda yaptıkları harekât. Taarruz planını Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa kabul etmese de, TBMM kuvvetleri zayiatlar verdikten sonra Gediz'i geri alarak, İzmir'in İşgalinden sonra ilk defa Yunanların işgal ettikleri bir bölgeden geri çekilmelerini sağladılar. Harekâtın bitiminde Kuvâ-yi Milliye Komutanlığı lağvedildi ve Umum Kuvâ-yi Milliye Komutanı olan Ali Fuat Paşa Moskova Büyükelçiliğine tayin edildi. Yerine kurulan iki komutanlıktan "Batı Cephesi Komutanlığı"na Albay İsmet Bey, "Güney Cephesi Komutanlığı"na ise Refet Paşa tayin edildiler.

<span class="mw-page-title-main">Bekir Sami Günsav</span>

Bekir Sami Günsav Çerkes asıllı Türk asker.

Yüzbaşı Hasan Tahsin Akıncı, Türk asker, bürokrat.

<span class="mw-page-title-main">Urla Olayları</span>

Urla Olayları, Yunan kuvvetlerinin İzmir'e çıkmasından kısa süre sonra Urla'da gerçekleşen olaylardır. Yunanlar İzmir'in işgalinden sonra zaman kaybetmeden Bornova ve Karşıyaka'yı işgal ettiler. Buraların işgalini tamamladıktan sonra, Seferihisar, Urla, Karaburun ve Çeşme ilçelerinin bulunduğu yarımadaya yöneldiler. O tarihte Urla kasabasında 1914 istatistiklerine göre 9.321 Müslüman ve 24.711 Rum yaşamaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Türk Kurtuluş Savaşı'nda Türk basını</span> Vikimedya liste maddesi

Kurtuluş Savaşı'nda Türk basını, Mondros Mütarekesi ile Lozan Antlaşması arasında fiilen dört yıl süren (1919-1922) Türk Kurtuluş Savaşı esnasında İstanbul ve Anadolu'da yayımlanan gazete ve dergilerin siyasi tutumlarını ele alan bir konudur.

<span class="mw-page-title-main">Balıkesir Kuva-yi Milliye Müzesi</span>

Balıkesir Kuvâ-yi Milliye Müzesi, Balıkesir'de I. Dünya Savaşı sonrasında Millî Mücadele çalışmalarında karargah olarak kullanılmış eski belediye binasında 1996'da hizmete giren müze.

Kemal Balıkesir , Kuvayi milliyeci Türk askeri.

<span class="mw-page-title-main">Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir</span>

Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir, stratejik konumu sebebiyle Batı Cephesi için önemli bir şehir olmuştur. Eskişehir-Kütahya savaşlarında Yunanistan ordusu tarafından 20 Temmuz 1921'de Eskişehir işgal edilmiş ve Büyük Taarruz ile beraber 2 Eylül 1922'de kurtarılmıştır. Türk Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi'nin beş önemli meydan muharebesinin üçü Eskişehir’de geçmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Servetiye Cephesi</span>

SERVETİYE CEPHESİ. 1.Dünya savaşı'nın sona ermesi ve Monrdos Mütarekesi'nin imzalanması ile Anadolu İtilaf devletleri tarafından paylaşıldı, Buna göre İngiliz güçleri 20 kasım 1918 tarihinde izmit'i işgal etti. Hine İzmit'e bağlı olan Bahçecik en yoğun ermeni nüfusunun yaşadığı yerdi, İngiliz kuvvetlerinden İzmit'i devralmaya başlayan Yunan güçleri bölgeye 11.Tümeni yolladılar bu tümen İzmiti işgal edecek ve güneyde kalan Batı cephesi'ne İstanbul'dan yardım gitmesini engelleyeceklerdi.