İçeriğe atla

Iraksak evrim

Iraksak evrim, gruplar arasında farklılıklar oluşması sonucu yeni türlerin oluşmasıdır, bu genelde bir türün iki farklı ortamda uğradığı mutasyonlara adaptasyonunun bir sonucu olarak meydana gelir. Omurgalıların uzuv yapısı ıraksak evrimin bir örneğidir, farklı türlerdeki uzuv yapısının ortak bir kökeni vardır ama yapı ve işlev bakımından farklılaşmışlardır.

"Iraksak evrim" kavramı moleküler biyoloji bağlamında da kullanılır. Bu durumda, birbirine benzer (homolog) iki gen ve onlardan üretilen proteinler veya bunlar dizileri söz konusudur. Hem ortolog genlerin (türleşme olayı sonunda ortaya çıkan genler) hem paralog genlerin (bir topluluk içinde gen ikilenmesi sonucu meydana gelen genler) ıraksak evrim gösterdiği söylenebilir. Aynı canlı türündeki iki gen arasında ıraksak evrim olması mümkündür. Daha karmaşık sistemler, örneğin iki metabolik yolak, için de ıraksak evrim kavramı uygulanabilir.

Iraksak evrimde benzerlik ortak kökenden kaynaklanır, ortak atasal bir yapıda meydana gelen değişiklikler altta yatan benzerliği daha örtememiştir. Buna karşın yakınsak evrimde, değişime uğrayan yapı veya işlevler farklı kökenlere sahiptir, ama ekolojik veya fiziksel baskılar bunları birbirlerine benzer hale doğru değişmelerine neden olur. Anatomide görülen analog yapılar bunun bir örneğidir.

Örnekler

Elma kurtçuk sineği (Rhagoletis pomonella) eskiden Avustralya'daki alıç meyvesine yumurtlardı. 1860'larda bu sineklerin bazıları elmaların içine yumurtlamaya başladı. Bu gıda kaynağının bolluğundan dolayı hızla çoğaldılar. Günümüzde iki ayrık tür vardır, biri olgun elmalar içinde üremektedir, öbürü ise yerli alıç meyvesinde. Bu iki sinek, geçirdikleri farklı evrimleşme süreçleri sonucu farklı üreme zamanları ve ayırdedici fizisel özellikler edinmişlerdir.[1]

Kullanım

Bu terimin kullanımı Albert Lester'e dayanır ama bu ve ilgili terimlerin anlamı araştırıcıdan araştırıcıya biraz fark etmektedir. "Iraksak evrim" genelde evrimsel ilişkilerden sözedilirken kullanılan bir terimdir, "yakınsak evrim" ise benzer yapı ve işlevlerin evrim yoluyla birbirlerinden bağımsız olarak oluşması için kullanılır. Paralel evrim terimi birbiriyle yakın ilişkili türlerde benzer yapıların oluşması için kullanılır, buna karşın yakınsak evrim birbirlerine çok daha uzak sayılan kladlarda görülen yapılar için kullanılır. Örneğin, omurgalılardaki önayak yapısının kuşlar ve yarasalarda kanada dönüşmesi bazılarınca paralel evrime örnek olarak sayılır. Omurgalıların önayak yapısının ortak bir kökeni vardır ve dolayısıyla ıraksak evrim gösterirler. Ancak, bu önayak yapısının değişime uğrayarak kanada dönüşmesi birkaç omurgalı kladında bağımsız ve paralel olarak meydana gelmiştir.

Karmaşık yapılarda yapının bazı özellikleri ıraksak bazıları ise yakınsak evrimden dolayı olabilir. Göz durumunda, farklı kladlarda gözün farklı kökeni olduğu zannedilirdi ama bunun böyle olmayabileceği öne sürülmüştür. Işığa duyarlı bir gözün oluşması pek çok kladda ıraksıyor olabilir ama gözün yapısının ayrıntıları (sefalopodlar ve omurgalılarda ışığı odaklama mekanizmaları, örneğin) bazı yakınsak veya paralel unsurlar içerebilir.[2]

Iraksak evrimin bir diğer örneği Darwin'in ispinozlarıdır, bunların orijinal bir ispinoz türüden evrimleşmiş 80 çeşidi vardır. Bir diğer örnek, insan, yarasa ve balinanın uzuvlarının 5 parmakla sonlanmasıdır. Bu canlılar ortak bir atadan evrimleşmişler ama çevresel baskılar gösterdikleri adaptasyonlar sonucu bu iskelet yapısına yükledikleri işlevde farklılaşmışlardır.

Ayrıca bakınız

Notlar

  1. ^ Feder, J. L. (1998) The apple maggot fly, Rhagoletis pomonella: flies in the face of conventional wisdom about speciation? In Howard, D. J. & Berlocher, S. H. (Eds.) Endless Forms: Species and Speciation. New York, Oxford University Press.
  2. ^ Gehring WJ. Historical perspective on the development and evolution of eyes and photoreceptors. Int J Dev Biol. 2004;48(8-9):707-17.

Kaynakça

  • Schneider RA. Developmental mechanisms facilitating the evolution of bills and quills. Journal of Anatomy 2005 Nov;207(5):563-73.
  • Murphy WJ, Pevzner PA, O'Brien SJ. Mammalian phylogenomics comes of age. Trends Genet. 2004 Dec;20(12):631-9.
  • Good JM, Hayden CA, Wheeler TJ. Adaptive Protein Evolution and Regulatory Divergence in Drosophila. Mol Biol Evol. 2006 Mar 14
  • Yoshikuni Y, Ferrin TE, Keasling JD. Designed divergent evolution of enzyme function. Nature. 2006 Feb 22
  • Rosenblum EB. Convergent evolution and divergent selection: lizards at the white sands ecotone. Am Nat. 2006 Jan;167(1):1-15.
  • De Grassi A, Lanave C, Saccone C. Evolution of ATP synthase subunit c and cytochrome c gene families in selected Metazoan classes. Gene. 2006 Feb 3;

İlgili Araştırma Makaleleri

Evrim, popülasyondaki gen ve özellik dağılımının nesiller içerisinde seçilim baskısıyla değişmesidir. Bazen dünyanın evrimi, evrenin evrimi ya da kimyasal evrim gibi kavramlardan ayırmak amacıyla organik evrim ya da biyolojik evrim olarak da adlandırılır. Evrim, modern biyolojinin temel taşıdır. Bu teoriye göre hayvanlar, bitkiler ve Dünya'daki diğer tüm canlıların kökeni kendilerinden önce yaşamış türlere dayanır ve ayırt edilebilir farklılıklar, başarılı nesillerde meydana gelmiş genetik değişikliklerin bir sonucudur.

<span class="mw-page-title-main">Evrimsel biyoloji</span> canlı çeşitliliğini ve gelişimini inceleyen bilim dalı

Evrimsel biyoloji; biyoloji konularını, canlıların evrimini göz önüne alarak inceleyen bilim dalıdır. Taksonomi biliminin temelinde evrimsel biyoloji yer almaktadır. Canlıları sistematik bir şekilde ayırmada, canlıların evrimsel akrabalıkları ve farklılıkları göz önüne alınır. Ayrıca birçok ekolojik ilişkinin açıklanmasında evrimsel biyoloji kullanılır. Moleküler biyolojide DNA ve RNA dizilerinin baz dizilişleri göz önüne alınarak canlıların hatta organellerin mikroorganizmalarla olan akrabalıkları incelenmekte ve bu incelemede evrimsel biyoloji temel alınmaktadır.

Biyolojide filogenetik çeşitli organizma grupları arasındaki evrimsel ilişkinin araştırmasıdır. Bu ilişkiler filogeni olarak adlandırılır. Filogenetik terimi Yunanca kökenlidir, "kabile, ırk" anlamına gelen file veya filon (φυλή/φῦλον) ve doğumla ilişkili anlamındaki genetikos (γενετικός) terimlerinden türetilmiştir. Organizmaların sınıflandırması ve adlandırması olan taksonomi, filogenetikten büyük miktarda etkilenmiştir ama yöntemsel ve mantıksal olarak farklıdır. Bu iki saha, "kladizm" veya "kladistik" olarak bilinen filogenetik sistematik bilim dalında örtüşürler. Filogenetik sistematikte taksonları birbirinden ayırt etmek için sadece filogenetik ağaçlar kullanılır. Evrimsel hayat ağacının araştırılması için filogenetik analiz yöntemleri vazgeçilmez hâle gelmiştir.

<i>Cennetten Akan Irmak</i>

Cennetten Akan Irmak: Yaşama Darwinci Bir Bakış; (İngilizce: River Out of Eden: A Darwinian View of Life, Basic Books. 1995. MNew York) Richard Dawkins'in kitabı.

<span class="mw-page-title-main">Popülasyon genetiği</span> popülasyonların genetik farklılıklarıyla ilgilenen genetiğin alt alanı, evrimsel biyolojinin bir parçası

Popülasyon genetiği, popülasyonlardaki fertlerin benzerlik ve farklılıklarının kaynaklarını, bunun yanında popülasyonlardaki alel frekansının dağılımlarını ve değişimlerini araştıran bir genetik altdalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yatay gen transferi</span> Kalıtsal olmayan genetik değişim türü

Yatay gen transferi, bir organizmanın, ikinci bir organizmadan türemeden, o ikinci organizmaya ait genetik malzeme edinmesini sağlayan herhangi bir süreçtir. Buna karşın, dikey transfer bir organizmanın kendi atalarından genetik malzeme edinmesidir. Genetik bilimi bu iki transfer biçiminden daha yaygını olan dikey transfere odaklanmış olmakla beraber, yakın zamanda yatay transferin de anlamlı bir olgu olduğu bilincine varılmıştır. Yatay gen transferinin yapay biçimi bir genetik mühendislik şeklidir.

<span class="mw-page-title-main">Gen duplikasyonu</span>

Gen duplikasyonu, içinde bir gen bulunan bir DNA bölgesinin herhangi şekilde ikilenmesidir; homolog rekombinasyon sırasında bir hata sonucu, retrotranspozisyon olayı veya tüm bir kromozomun ikilenmesi sonucu meydana gelebilir. Genin kopyası selektif baskıdan yoksun olduğu için, ondaki mutasyonların organizma üzerinde zararlı etkisi olmaz. Dolayısıyla, organizmanın nesilleri boyunca, işlevsel tek kopyalı bir gene kıyasla daha hızlı mutasyona uğrar.

Gen akışı veya gen göçü, popülasyon genetiğinde, gen alellerin bir popülasyondan diğerine aktarılmasıdır.

Bu liste, evrim ve evrimsel biyoloji konularına dair maddeleri içerir.

Evrimin kanıtları ve canlıların ortak atadan geldiği, bilim insanlarının uzun yıllar boyunca çeşitli alanlar ve disiplinlerde canlıların akrabalık derecesi ve ortak kökenine dair çalışmalarda ortaya çıkarılmış olup bu kanıtlar, evrimsel süreçlerin meydana geldiğini göstererek evrimin bir olgu olarak gerçekliğini doğrulamış ve Dünya üzerindeki yaşamın türlülük ve çeşitliliğine neden olan doğal süreçler hakkında bir bilgi zenginliği sağlamıştır. Bu kanıtlar, yaşamın zaman içinde nasıl ve neden değiştiğini açıklayan ve bilimsel bir kuram olan modern evrimsel sentezi desteklemektedir. Evrimsel biyologlar, test edilebilir varsayımlarda bulunup hipotezleri test ederek ve nedenlerini açıklayan ve gösteren kuramlar geliştirerek ortak atayı belgelerler.

Evrimsel gelişim biyolojisi, canlı türlerin ataları aralarındaki ilişkiyi belirlemek ve gelişimsel süreçlerin nasıl evrildiğini keşfetmek için farklı organizmaların gelişim süreçlerini karşılaştıran biyolojinin bir alt dalıdır. Bu anlamda evrimsel gelişim biyolojisi embriyonik gelişimin kökeni ve evrimini araştırarak tüylerin evrimi gibi gelişmeleri ve gelişim süreçlerini, yeni özelliklerin kazanılmasında ve ortaya çıkmasında nasıl etki ettikleri, gelişimsel plastisitenin evrimdeki rolü, ekolojik etkenlerin gelişime ve evrimsel değişime nasıl yol açtıkları, yakınsak evrimin ve homolojinin gelişimsel temelleri gibi konuları ele alır.

<span class="mw-page-title-main">Peripatrik türleşme</span>

Peripatrik veya peripatri, yayılma alanları birbirine komşu olan ama çakışmayan, bunun yanında bir sıra dağ veya geniş nehirler gibi engeller yüzünden birbirinden ayrılan ve artık eski yurtlarında olamayan organizmaları ifade eden birer biyocoğrafya terimleridir.

<span class="mw-page-title-main">Parapatrik türleşme</span>

Parapatrik veya parapatri, yaşam alanları belirgin bir şekilde örtüşmeyen ama birbirine bitişik olan ve en azından dar bir temas bölgesinde birlikte görülebilen organizmaları ifade eden bir biyocoğrafya terimi.

Simpatrik türleşme, aynı coğrafi bölgede yaşayan tek bir atasal türden yeni türlerin evrilerek oluştuğu süreçtir. Simpatrik ve simpatri terimleri, evrimsel biyolojide ve biyocoğrafyada yaşam alanlarının birbirleriyle örtüştüğü, hatta aynı olduğu, en azından bu yaşam alanlarının bazı yerlerinde birlikte var olabildikleri organizmaları tanımlar. Bu organizmalar birbirleriyle yakından akraba olduğu durumlarda, böyle bir dağılım simpatrik türleşmenin bir sonucu olabilir. Etimolojik olarak simpatri kelimesinin kökeni Yunanca olup συν (birlikte) ve πατρίς kelimelerinden türetilmiştir. Bu kavram ilk olarak, türemeyi açıklayan İngiliz evrimsel biyolog Sir Edward Bagnall Poulton tarafından, 1904 yılında icat edilmiştir.

Eşeyli üremenin evrimi, şu an güncel olan birkaç farklı bilimsel hipotez tarafından açıklanmaktadır. Eşeyli yolla üreyen tüm organizmalar tek hücreli ökaryot bir türden türemiş olup tek bir ortak atadan gelmektedir. Birçok protist, çok hücreli bitkiler, hayvanlar ve mantarlar gibi eşeyli üreme yoluyla çoğalırlar. Bdelloidea veya herhangi bir döllenme meydana gelmeden meyve oluşturabilme özelliğine sahip bazı partenokarp bitkiler gibi, ikinci derecede bu özelliği kaybetmiş olan bazı türler de bulunmaktadır. Eşeyli üremenin evrimi birbirleriyle ilişkili ama birbirlerinden farklı olan iki değişik konuyu ele alır. Bunlardan birincisi eşeyli üremenin kökeni, diğeri ise eşeyli üremenin korunarak devamlılığın sağlanmasıdır. Ancak eşeyli üremenin kökenine dair hipotezlerin deneysel olarak test edilmeleri zor olduğundan, güncel araştırmalar daha ziyade eşeyli üremenin nasıl korunduğu ve sürdürüldüğüne odaklanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yakınsak evrim</span> türlerin akraba olmamalarına rağmen birbirine benzemesi

Yakınsak evrim, birbirleriyle yakın akraba olmayan tür ve soylar arasında görülen benzer biyolojik özelliklerin oluşumunu açıklayan ve bunları tanımlayan bir terim.

Moleküler evrim, nesiller boyu aktarılacak şekilde, DNA, RNA ve protein gibi hücresel moleküllerin diziliminin değiştirilmesi işlemidir ya da bununla ilgilenen bilim dalıdır. Moleküler evrimin alanı, bu değişimlerdeki kalıpları açıklamak için evrimsel biyoloji ve popülasyon genetiği ilkelerini kullanır. Moleküler evrim başlıca, nükleotid değişimlerinin oranları ve etkilerini, nötr evrimi, doğal seçilimi, yeni genlerin kökenlerini, karmaşık özelliklerin genetik yapısını, türleşmenin genetik temelini, gelişim evrimini ve evrimin genomik ve fenotipik değişikliklere neden olan etkilerini inceler.

<span class="mw-page-title-main">Kafadan bacaklı gözü</span>

Kafadan bacaklılar, aktif deniz avcıları olarak, su koşullarında kullanım için uzmanlaşmış duyusal organlara sahiptir. Kafadan bacaklı gözü, iris, dairesel lens, vitreus kavitesi, pigment hücreleri ve ışığı, retinadan optik sinirler boyunca beyne giden sinir sinyallerine dönüştüren fotoreseptör hücrelerden oluşan kamera tipi bir gözdür. Geçtiğimiz 140 yıl boyunca, kamera tipi kafadan bacaklı gözü yakınsak evrim örneği olan omurgalı gözüyle karşılaştırılmıştır. Her iki organizmanın da bağımsız olarak kamera göz özelliğini geliştirdiği ve her ikisinin de benzer işlevleri paylaştığı görülmüştür. Bunun gerçekten yakınsak evrim mi, yoksa paralel evrim mi olup olmadığı konusunda düşünce ayrılıkları vardır. Omurgalılardaki kamera tipi gözden farklı olarak, kafadan bacaklı gözü vücut yüzeyinin yayılması sayesinde oluşur ve sonuç olarak korneadan yoksundurlar. Omurgalı gözünün aksine, kafadan bacaklı gözü bir teleskop veya kamera lensi gibi harekete odaklanır. İnsan gözü ise bunu lensin şeklini değiştirerek yapar. Göz, tamamen içsel olan lens gibi, yaklaşık olarak küreseldir.

<span class="mw-page-title-main">Polifili</span>

Polifiletik grup, yakın ortak ataları olmayan, bir arada gruplandırılan organizma veya evrim geçiren yapılar olarak tanımlanır. Bu terim genellikle benzer görünen ancak ortak atalardan miras alınmayan özellikleri paylaşan gruplara uygulanır; bu özellikler homoplazi olarak bilinir ve homoplazilerin gelişimi ve fenomeni yakınsak evrim olarak bilinir. Polifilektik canlıların bir arada gruplandığı sınıflamaya polifili denir

<span class="mw-page-title-main">Karşılaştırmalı anatomi</span> farklı türlerin anatomilerindeki benzerlik ve farklılıkların incelenmesi

Karşılaştırmalı anatomi, farklı türlerin anatomisindeki benzerliklerin ve farklılıkların incelenmesidir. Evrimsel biyoloji, filogenenetik ve veteriner anatomi ile yakından ilişkilidir.