İçeriğe atla

Evrimin kanıtları

Evrimin kanıtları ve canlıların ortak atadan geldiği, bilim insanlarının uzun yıllar boyunca çeşitli alanlar ve disiplinlerde canlıların akrabalık derecesi ve ortak kökenine dair çalışmalarda ortaya çıkarılmış olup bu kanıtlar, evrimsel süreçlerin meydana geldiğini göstererek evrimin bir olgu olarak gerçekliğini doğrulamış ve Dünya üzerindeki yaşamın türlülük ve çeşitliliğine neden olan doğal süreçler hakkında bir bilgi zenginliği sağlamıştır.[1][2][3] Bu kanıtlar, yaşamın zaman içinde nasıl ve neden değiştiğini açıklayan ve bilimsel bir kuram olan modern evrimsel sentezi desteklemektedir. Evrimsel biyologlar, test edilebilir varsayımlarda bulunup hipotezleri test ederek ve nedenlerini açıklayan ve gösteren kuramlar geliştirerek ortak atayı belgelerler.

Organizmaların DNA dizilerinin karşılaştırması, filogenetik olarak birbirlerine yakın olan organizmaların filogenetik olarak birbirlerine uzak olan organizmalara kıyasla gen dizilerinde daha yüksek derecelerde benzerlikler gösterdiklerini ortaya koymuştur. Ortak ataya dair daha fazla kanıt, psödogenler gibi kalıcı bir dejenerasyona uğrayarak işlevlerini yitirmiş genlerin çalışmayan evrimsel akrabaları olan ve organizmaların yakın akrabalarında da bulunan DNA bölgelerindeki gen kalıntılarından gelir.[4]

Evrimsel süreçler hem doğada hem de laboratuvar ortamında birçok defa gözlemlenmiş olup yakın zamanda gerçekleşen yeni türleşme olayları da tespit edilmiştir.[5] Canlı türlerinde yeni özelliklerin gelişimi ve ortaya çıkması rastlantısal oluşan mutasyonlar aracılığıyla açıklanmıştır. Tür içi ve türler arası düzeyde oluşan evrim gerçeği, deneysel olarak da kanıtlanmış olup türleşme süreçleri doğada da gözlemlenmektedir.

Fosiller canlıların jeolojik devirlerdeki evrimsel gelişmelerini gösterdiği için önemli olup paleontologlar yaşamın evrimsel tarihi hakkında bilgi edinmek için fosilleri inceler. Modern türler arasındaki benzerlik derecesi canlı organizmaların yapılarının, genomlarının ve embriyo gelişimlerinin karşılaştırılmasıyla tespit edilir. Evrime dair ek veriler, biyocoğrafya alanındaki bitki ve hayvanlar ile onların coğrafi dağılım kurallarının incelenmesiyle elde edilir. Tüm bu veriler toplanarak tek bir resim halinde evrimsel hayat ağacını oluşturur.[6][7][8]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ AAAS Konseyi, AAAS Kararı: Evrim Teorisinin Bugünkü Bilimsel Durumu 17 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) . Advancement of Science Amerikan Derneği . (26 Aralık, 1922) Arşivlenmiş . orijinali 20 Ağustos 2011 tarihli
  2. ^ author., Spilsbury, Louise,. What is evolution?. ISBN 978-0-7502-9799-8. OCLC 961275629. 
  3. ^ Mayr, Ernst (2001). What evolution is. New York: Basic Books. ISBN 0-465-04425-5. OCLC 47443814. 16 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2021. 
  4. ^ Mount DM. (2004). Bioinformatics: Sequence and Genome Analysis (2nd ed.). Cold Spring Harbor Laboratory Press: Cold Spring Harbor, NY.. ISBN 0-87969-608-7.
  5. ^ Türleşmenin Gözlenen Örnekleri 29 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) . TalkOrigins.org Arşiv . Arşivlenmiş orijinal 21 Ağustos 2011.
  6. ^ Morfolojik kanıtlar 13 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Evrimin kanıtı. State Darwin Müzesi. Arşivlenmiş orijinal 20 Ağustos 2011 dan.
  7. ^ Embriyolojik kanıtı 4 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Evrimin Kanıtı. State Darwin Müzesi. Arşivlenmiş orijinal 20 Ağustos 2011.
  8. ^ Biyocoğrafik Kanıt 4 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Evrim Kanıtı. State Darwin Müzesi. Arşivlenmiş orijinal 20 Ağustos 2011 dan.

Konuyla ilgili yayınlar

İlgili Araştırma Makaleleri

Modern evrimsel sentez, Darwin'in Evrim Kuramı ile Mendel'in kalıtım kuramını modern moleküler biyoloji ve matematiksel popülasyon genetiği ışığında birleştiren modern evrim kuramının adıdır.

Zooloji hayvanların bilimsel olarak incelenmesidir. Çalışmaları, hem yaşayan hem de soyu tükenmiş tüm hayvanların yapısını, embriyolojisini, sınıflandırmasını, alışkanlıklarını ve dağılımını ve ekosistemleriyle nasıl etkileşime girdiklerini içerir. Zooloji, biyolojinin ana dallarından biridir. Terim, Antik Yunanca ζῷον, zōion ('hayvan') ve λόγος, logos kelimelerinden türetilmiştir.

Evrim, popülasyondaki gen ve özellik dağılımının nesiller içerisinde seçilim baskısıyla değişmesidir. Bazen dünyanın evrimi, evrenin evrimi ya da kimyasal evrim gibi kavramlardan ayırmak amacıyla organik evrim ya da biyolojik evrim olarak da adlandırılır. Evrim, modern biyolojinin temel taşıdır. Bu teoriye göre hayvanlar, bitkiler ve Dünya'daki diğer tüm canlıların kökeni kendilerinden önce yaşamış türlere dayanır ve ayırt edilebilir farklılıklar, başarılı nesillerde meydana gelmiş genetik değişikliklerin bir sonucudur.

<span class="mw-page-title-main">Evrimsel biyoloji</span> canlı çeşitliliğini ve gelişimini inceleyen bilim dalı

Evrimsel biyoloji; biyoloji konularını, canlıların evrimini göz önüne alarak inceleyen bilim dalıdır. Taksonomi biliminin temelinde evrimsel biyoloji yer almaktadır. Canlıları sistematik bir şekilde ayırmada, canlıların evrimsel akrabalıkları ve farklılıkları göz önüne alınır. Ayrıca birçok ekolojik ilişkinin açıklanmasında evrimsel biyoloji kullanılır. Moleküler biyolojide DNA ve RNA dizilerinin baz dizilişleri göz önüne alınarak canlıların hatta organellerin mikroorganizmalarla olan akrabalıkları incelenmekte ve bu incelemede evrimsel biyoloji temel alınmaktadır.

Biyolojide filogenetik çeşitli organizma grupları arasındaki evrimsel ilişkinin araştırmasıdır. Bu ilişkiler filogeni olarak adlandırılır. Filogenetik terimi Yunanca kökenlidir, "kabile, ırk" anlamına gelen file veya filon (φυλή/φῦλον) ve doğumla ilişkili anlamındaki genetikos (γενετικός) terimlerinden türetilmiştir. Organizmaların sınıflandırması ve adlandırması olan taksonomi, filogenetikten büyük miktarda etkilenmiştir ama yöntemsel ve mantıksal olarak farklıdır. Bu iki saha, "kladizm" veya "kladistik" olarak bilinen filogenetik sistematik bilim dalında örtüşürler. Filogenetik sistematikte taksonları birbirinden ayırt etmek için sadece filogenetik ağaçlar kullanılır. Evrimsel hayat ağacının araştırılması için filogenetik analiz yöntemleri vazgeçilmez hâle gelmiştir.

Akıllı tasarım, evrenin ve içerisindeki canlıların doğal seçilim gibi modern bilimin kabul ettiği süreçlerle oluşabileceğini, fakat bu süreçlerin zeki ve bilinçli bir varlık tarafından tasarlandığını iddia eden bir görüş. Akıllı tasarım iddiası, bilim çevreleri tarafından yeni yaratılışçılık olarak anılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Doğal seçilim</span> fenotipteki farklılıklar nedeniyle bireylerin farklı şekilde hayatta kalması ve üremesi; evrimin temel mekanizması

Doğal seçilim, canlıların fenotiplerindeki farklılıklardan ötürü hayatta kalma şansının ve üreme başarısının değişkenlik göstermesidir. Evrimin esas mekanizmalarından biri olup, bir popülasyonun nesiller boyunca karakteristik olan kalıtsal özelliklerindeki değişimdir. Charles Darwin, kendi görüşüne göre kasıtlı olarak gerçekleştirilen yapay seçilime karşılık kendiliğinden gerçekleşen "doğal seçilim" terimini popülerleştirmiştir.

Biyolojide adaptasyonun birbiriyle ilişkili üç anlamı vardır. İlk olarak, organizmaları çevrelerine uyduran ve evrimsel uygunluklarını artıran dinamik evrimsel doğal seçilim sürecidir. İkinci olarak, bu süreç sırasında popülasyonun ulaştığı bir durumdur. Üçüncü olarak, her bir organizmada işlevsel bir role sahip olan, doğal seçilim yoluyla korunan ve evrimleşen fenotipik bir özellik veya adaptif bir özelliktir.

<span class="mw-page-title-main">Yaratılışçılık</span> varlığın, doğaüstü bir güç tarafından yoktan meydana getirildiği inancı

Yaratılışçılık evren, Dünya, yaşam ve insanlar gibi unsurların ilahi yaratımın doğaüstü eylemlerinden kaynaklandığına dair dini inançtır. Yaratılışçılık doğal fenomenlerin kökeni ve gelişimini tanımlayan evrim gibi bilimsel açıklamaları kabul veya reddetme konusunda farklılık gösteren bir dizi dini görüşü içerir.

"Evrim hem bir teori hem de bir olgudur " şeklindeki ifadeye, biyoloji literatüründe sıkça rastlanır. Bu ifade evrimin iki şekilde kullanılması nedeniyle ortaya çıkmaktadır. "Evrim olgusu" ile kastedilen, bilimsel gözlemler ve deneyler ile meydana geldiği görülmüş olan, biyolojik organizma topluluklarındaki değişimlerdir. "Evrim teorisi" ile kastedilen ise bu değişimlerin nasıl meydana geldiğinin günümüzdeki bilimsel açıklaması olan modern evrimsel sentezdir. Bu terimlerin yanlış kullanılması ve yanlış anlaşılması, evrim teorisinin doğruluğuna karşı çıkan görüşleri temellendirmek için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Evrimsel psikoloji</span> evrim teorisinin sosyal ve doğa bilimlerinde uygulanması

Evrimsel psikoloji (EP), bellek, algı, dil gibi psikolojik özellikleri çağdaş evrimsel bir bakış açısıyla inceleyen bilim dalıdır. Evrimsel psikoloji, bunun yanında insanın hangi psikolojik özelliklerinin, ne tür bir uyarlanma geliştirdiğini, yani doğal seçilim veya cinsel seçilimin işlevsel sonuçlarını belirlemeye çalışır. Kalp, akciğer ve bağışıklık sistemi gibi fizyolojik mekanizmalar hakkındaki uyarlanımcı düşünce ile evrimsel biyolojideki düşünce ortaktır.

<span class="mw-page-title-main">Evrim düşüncesinin tarihi</span> bilim tarihinin bir yönü

Evrim düşüncesi; türlerin zaman içerisinde değişmelerini ifade eden kavram olarak köklerini eski çağlardan; Yunanistan'dan, Roma'dan, Çin'den ve Orta Çağ İslâm biliminden alır. 17. yüzyıl sonlarında biyolojik taksonominin başlangıcıyla Avrupa'daki biyolojik düşünce; doğal teolojiye tam olarak uyan ve ortaçağ Aristo metafiziği kavramı olan, her türün kendi karakteristiği olduğunu öne süren özcülükten etkilendi. Diğer yandan Aydınlanma Çağı'nda evrimsel kozmoloji ve mekanik felsefe, fizik bilimlerinden doğa tarihine kadar yayıldı. Natüralistler türlerin çeşitliliğine odaklandı ve sonradan "soy tükenmesi" kavramı ile doğa görüşünün temelini sarsan paleontoloji ortaya çıktı. 19. yüzyılın başlarında Jean-Baptiste Lamarck, ilk tamamen biçimlendirilmiş evrim teorisi olan türlerin transmutasyonu teorisini ortaya attı.

<span class="mw-page-title-main">Adaptif radyasyon</span> organizmaların atasal bir türden hızla çeşitlendiği bir süreç

Adaptif radyasyon veya adaptif yayılım, evrimsel biyolojide hızlıca çoğalım gösteren bir tür veya soy içinde ekotipler husule getirerek ekolojik ve fenotipik çeşitliliğe yol açan, aynı zamanda yeni türlerin meydana gelmesinde büyük rol oynayarak birçok farklı grupların evrimine hizmet eden olayı tanımlayan terim. Bu süreç, son bir atadan başlayarak türleşmeye ve canlı organizmaların farklı çevre şartlarında ve yaşam ortamlarında yararlanabilecekleri, farklı morfolojik ve fizyolojik özelliklerin fenotipik adaptasyonlarına yol açar. Bu anlamda adaptif yayılım, az çeşitlilik gösteren bir türün çevre şartlarına özel uyumlar geliştirerek daha yüksek oranlarda çeşitlenmesi ve yayılmasıdır. Bunun yanında adoptif yayılım, daha önce işgal edilmemiş ve yararlanılmayan farklı ekolojik nişlerin kullanılabilmesi de sağlar.

Makro evrim, ayrılmış gen havuzunun bölümlerindeki evrimdir. Makro evrim çalışmaları; mikro evrimin girdisiyle sadece tek bir tür içinde olmayan canlılar sınıflandırılmasında tür seviyesinin üzerindeki grup ve kategorilerde görülen tüm evrimsel değişimlerdir.

Mikro evrim, tek bir canlı türü ve bu türün popülasyonları içinde çeşitli seleksiyonlar sonucu oluşan tüm küçük değişimler ve evrimleşme olayları. Bu anlamda mikro evrim, bir popülasyonun gen sıklığında küçük ölçekte oluşan değişimlerin evrimidir.

Evrimsel gelişim biyolojisi, canlı türlerin ataları aralarındaki ilişkiyi belirlemek ve gelişimsel süreçlerin nasıl evrildiğini keşfetmek için farklı organizmaların gelişim süreçlerini karşılaştıran biyolojinin bir alt dalıdır. Bu anlamda evrimsel gelişim biyolojisi embriyonik gelişimin kökeni ve evrimini araştırarak tüylerin evrimi gibi gelişmeleri ve gelişim süreçlerini, yeni özelliklerin kazanılmasında ve ortaya çıkmasında nasıl etki ettikleri, gelişimsel plastisitenin evrimdeki rolü, ekolojik etkenlerin gelişime ve evrimsel değişime nasıl yol açtıkları, yakınsak evrimin ve homolojinin gelişimsel temelleri gibi konuları ele alır.

<span class="mw-page-title-main">Klad</span> ortak bir atadan ve tüm torunlardan oluşan grup

Klad ya da monofiletik grup, ortak ataları ile onun soyundan gelenlerin oluşturduğu bir organizma grubudur. Taksonomi literatüründe Latince cladus terimi de sıklıkla kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Polifili</span>

Polifiletik grup, yakın ortak ataları olmayan, bir arada gruplandırılan organizma veya evrim geçiren yapılar olarak tanımlanır. Bu terim genellikle benzer görünen ancak ortak atalardan miras alınmayan özellikleri paylaşan gruplara uygulanır; bu özellikler homoplazi olarak bilinir ve homoplazilerin gelişimi ve fenomeni yakınsak evrim olarak bilinir. Polifilektik canlıların bir arada gruplandığı sınıflamaya polifili denir

<span class="mw-page-title-main">Son evrensel ortak ata</span> Mevcut tüm yaşamın en son ortak atası

Son evrensel ortak ata, şu anda Dünya üzerinde yaşayan tüm organizmaların ortak bir atayı paylaştığı en son popülasyondur ve Dünya üzerindeki tüm mevcut yaşamın en yakın ortak atasıdır. Bu mevcut yaşama tüm hücresel organizmalar dahildir; virüslerin kökenleri belirsizdir ancak aynı genetik kodu paylaşırlar. SEOA muhtemelen çeşitli virüsleri de barındırıyordu. SEOA, Dünya üzerindeki ilk yaşam değildir fakat var olan tüm canlıların atalarının en son biçimidir.

Elliott R. Sober Wisconsin-Madison Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde Hans Reichenbach Profesörü ve William F. Vilas Araştırma Profesörüdür. Sober, biyoloji felsefesi ve genel bilim felsefesi alanlarındaki çalışmaları ile tanınır.