İçeriğe atla

Enderûn

Topkapı Sarayı'ndaki Enderun Kütüphanesi

Enderûn Mektebi, (Osmanlı Türkçesi: اندرون مکتب) Enderun'un II. Murad veya Fâtih Sultan Mehmed dönemlerinde açılmış olduğu şeklinde iki farklı görüş ileri sürülmekteyse de II. Murad zamanında Edirne Sarayı'nda teşkil edildiği, ancak gerçek teşkilâtına Fâtih döneminde kavuştuğu söylenebilir.[] Zamanla çeşitli değişikliklere uğramakla beraber Osmanlı Devleti'nin son zamanlarına kadar (1908) varlığını sürdüren bir saray okuludur. Hristiyan ailelerden devşirilen çocukların zeki ve gösterişlileri saraya alınarak özel bir şekilde yetiştirilirlerdi. Fatih Sultan Mehmet döneminde geliştirilmiştir.

Enderun, Farsça "sarayın iç kısmı" demektir. Enderûn mektebine alınan çocuklara, Kur'an, tefsir, hadis, kelâm gibi dini dersler, edebiyat, inşa (şiir), dil bilgisi, Arapça, Farsça gibi dil ve edebiyat dersleri ve matematik, coğrafya, mantık gibi müspet ilimler dersleri okutulurdu. Bir taraftan da Osmanlı saray geleneği ve görgüsüyle, protokol kaideleri ve bürokratik işler öğretilirdi. Bunların yanında çeşitli sanat kollarında beceriler kazandırıldığı gibi sportif faaliyetlere de yer verilirdi.

İç oğlanı denilen Enderûn talebesi ortak bir kültürü özümseyerek, saray ve padişah hizmetlerinin yürütülmesini sağlarlar, böylece Osmanlı Devleti'nin sarayda, yönetimde, ordu ve bürokraside ihtiyaç duyulan kadrolarının bir kısmı bu şekilde yetiştirilmiş olurdu. Sarayda kademe kademe yükselerek sancakbeyi rütbesiyle taşrada görev alırlardı.

  • Osmanlı Devleti, kendinden önceki Türk devletlerine göre daha merkeziyetçi bir yapıya sahiptir. Bu sebepten dolayı kendi kurumlarından yetişmeyen kimselere görev vermemiştir. Bu durum, bazı çevreler tarafından Türkleri dışlamak şeklinde yorumlanmıştır.
  • Osmanlı bürokrasisi sadece devşirmelerden ibaret değildir. Divan ve taşra teşkilatında da yükselme olup buralar genelde Türklerin hakim oldukları kurumlardır. Esasen Kanunî Devrinden itibaren Türk çocukları da Enderûn Mektebi'ne alınmıştır.

Osmanlı devrinde Türkçenin devlet dili olarak hakim olmasının bir başka sebebi de Enderûn Mektebi'dir. Enderûn, saray içinde bir okuldur. Sarayda, orduda ve hükûmet işlerinde çalışacak memurları ve hizmetlileri yetiştirmek bu okulun görevi idi. Fatih tarafından açıldığı bilinen bu okula, acemi oğlanlar arasından öğrenci seçilirdi.

Enderunda eğitim beş konu üzerinde toplanmıştı:

  • Fen, matematik ve coğrafya eğitimi
  • Beden eğitimi
  • Uygulamalı idari işlerin eğitimi
  • Yeteneklerine uygun bir sanat eğitimi
  • Teorik olarak İslami bilgiler ve dil eğitimi (Osmanlıca, Arapça ve Farsça)[1]

Topkapı Sarayı'nda Enderun 7 ayrı bölümden oluşmaktadır:

  1. Küçük odalar
  2. Büyük odalar
  3. Doğancı koğuşu
  4. Seferli odası
  5. Kilar odası
  6. Hazîne odası
  7. Has oda[2]

Enderûndan sadrazamlar, kaptan paşalar, yeniçeri ağaları, eyalet valileri, sancak beyleri, daha başka hizmetler için ünlü kişiler, ayrıca şairler, edipler, ressamlar, mimarlar, müzikçiler, tarihçiler, fen ve matematik bilginleri (ve öğretmenleri) ve daha bunlar gibi medresenin yetiştirmediği bilginler de yetişmiştir.

Askerlik, siyaset ve teknik konuların ağırlıklı olarak okutulduğu Enderûn okulunun temel özelliği, saray içinde bulunması ve bütün derslerin Türkçe okutulmasıdır. Fatih Kanunnamesi ve Enderûn mektebinin durumu da gösteriyor ki, Osmanlı devrinde Türkçeye devlet dili olarak önem verilmiştir.

Enderûn mektebinden eğitim ve öğretim sultan II. Mahmud devrine kadar sistemli bir şekilde devam etti. 18. yüzyılın sonlarında devşirme sisteminin bozulmasıyla darbe yiyen okul, 1826'da Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasından sonra Asâkîr-i Mansûre-i Muhammediyye ordusu için yetiştirilmesi gereken küçük ve büyük rütbeli subayların büyük bir kısmının Enderûn mektebinden seçilmesi ile sarsıldı.

Daha sonra batı metotları ile harp okullarının açılması ve bunların gitgide çoğalmasıyla mektebin önemi iyice azaldı. Modern eğitimin gittikçe yerleşip yayılması karşısında, Enderûn mektebi de modern eğitimin ilkelerini uygulamaya başladı. Ancak şehirde Türk ve ecnebi olmak üzere çeşitli genel kültür kurumlarının ve meslek okullarının açılması, özellikle Enderûn mektebinden çıkanların, Tanzimât'tan önceki devirde olduğu gibi, devlet görevlerine tâyinlerdeki üstün durumlarını kaybetmeleri, halk arasında özellikle devlet ileri gelenleri katındaki değerini sarstığından, Enderun 1908 İkinci Meşrutiyetin ilanını takip eden günlerde tamamen kapatıldı.

Kaynakça

  1. ^ Corlu, M. S., Burlbaw, L.M., Capraro, R. M., Han, S., & Corlu, M. A. (2010). The Ottoman palace school and the man with multiple talents, Matrakçı Nasuh. Journal of the Korea Society of Mathematical Education Series D: Research in Mathematical Education, 14(1), 19-31. http://tamu.academia.edu/SencerCorlu/Papers/471488/The_Ottoman_Palace_School_Enderun_and_the_Man_with_Multiple_Talents_Matrakci_Nasuh 11 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 9 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2014. 

[1]


  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 20 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Nisan 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Galatasaray Lisesi</span> İstanbulda bir lise

Galatasaray Lisesi, İstanbul'un Beyoğlu ilçesinin Galatasaray semtinde bulunan bir lisedir. Türkiye'nin en eski eğitim kurumlarından biri olan okul Fransızca eğitim vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Topkapı Sarayı</span> İstanbulda bir saray

Topkapı Sarayı, İstanbul Sarayburnu'nda, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin 400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı saraydır. Bir zamanlar içinde 4.000'e yakın insan yaşamıştır.

Dârü'l-Muallimât; 1870 yılında Osmanlı Devleti’nde, ilk ve orta öğretim kız okullarına öğretmen yetiştirmek için açılan eğitim kurumu. Kız öğretmen okulu.

<span class="mw-page-title-main">Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi</span> İstanbulda kurulu devlet üniversitesi

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ), merkez kampüsü İstanbul'un Fındıklı semtinde bulunan devlet üniversitesidir. Ağırlıklı olarak görsel sanatlar, mimarlık, sahne sanatları ve müzik alanında eğitim vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Adile Sultan Sarayı</span>

Adile Sultan Sarayı, 1856 yılında Sarkis Balyan tarafından Sultan Abdülmecid için kız kardeşi Âdile Sultan'a bir armağan olarak yapılmıştır. 1916'dan itibaren Kandilli Kız Lisesi olarak kullanılmış, 1986 yılında yangında harap olmuştur. Sarayın restorasyonu Sabancı ailesinin katkılarıyla tamamlanmıştır ve 28 Haziran 2007 tarihinde yeniden hizmete açılmıştır.

Karamanlı Mehmet Paşa, II. Mehmed saltanatında 1477-1481 yılları arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamı.

Koca Mustafa Paşa, II. Bayezid saltanatı sonunda ve I. Selim saltanatı başında 1511-1512 döneminde sadrazamlık yapan Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu</span> Ülkedeki bütün eğitim kurumlarının Maarif Vekaleti’ne bağlanmasını öngören yasa

Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu , Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 3 Mart 1924 tarih ve 430 Kanun Numarası ile kabul edilmiş olan ve ülkedeki bütün eğitim kurumlarının Maarif Vekâleti'ne bağlanmasını öngören yasadır.

<span class="mw-page-title-main">Darüşşafaka</span> İstanbulda okul

Darüşşafaka, İstanbul'da kuruluşu 1863 yılına dayanan parasız, yatılı, karma öğretim kurumudur.

Sahn-ı Seman, Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethinden sonra kurduğu eğitim kurumları arasında en üst düzeyde eğitim veren yükseköğrenim kurumudur. Sahn-ı Seman; Kur'an, hadis, kelâm, fıkıh, tefsir gibi İslam bilimlerinin yanı sıra fizik, kimya, matematik, astronomi gibi aklî bilimlerde dersler verirdi. Fatih Külliyesi içerisinde yer alan Sahn-ı Seman, külliye bütünlüğü içerisinde yapılmıştır. İnşaatı 1462 ile 1470 yılları arasında sürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn</span> Osmanlı İmparatorluğu’nda askeri mühendislik eğitimi veren okul

Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, İstanbul'da 1795 yılında kurulan; Osmanlı ordusu için topçu ve istihkâm subayı yetiştiren askerî okul. III. Selim devrinde yeniden yapılanmanın en önemli kurumlarından biri olarak 1795‘te Hasköy’de açılmıştır. 1773’te kurulan Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyun’dan sonra imparatorluğun ikinci mühendishanesidir. Örneklerini, Fransa’da Mouradgea D’Ohsson’un ve özellikle Viyana’da Ebûbekir Râtib Efendi’nin gözlemlediği askerlik ve mühendislik akademilerinden almıştır. Kuruluş sebebi Nizâm-ı Cedîd ordusunun teşkil edilmesiyle bağlantılıdır. İlk dönemiyle ilgili belgelerde Fünûn-i Harbiyye Tâlimhânesi, Mekteb-i Fünûn-i Harbiyye veya Mühendishâne-i Sultânî gibi isimlerle, ardından da Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn olarak anılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Matrakçı Nasuh</span> 16. yüzyıl Osmanlı devlet adamı ve minyatürcü

Nasuh bin Karagöz bin Abdullah el-Visokavi el-Bosnavî ya da Nasuh el-Matrakči ibn Karađoz ibn Abdullah el-Visokavi el-Bosnevi ya da kendisinin icat ettiği Matrak oyunu nedeniyle kısaca Matrakçı Nasuh; Boşnakça: Matrakčija Nasuh Visočak), Osmanlı İmparatorluğu'nda 16. yüzyılda yaşamış Boşnak asıllı devlet adamı, polimat, matematikçi, öğretmen, tarihçi, coğrafyacı, haritacı, kılıç ustası, denizci, mucit, ressam, çiftçi ve minyatürcüdür. İstanbul'a getirildi, eğitim gördü, birkaç Osmanlı sultanına hizmet etti ve Enderûn'nda öğretmenlik yaptı.

Saruca Kemal Osmanlı Devleti Türk bilgini, çevirmen ve yazarı. Kemali Zerdi Bergamevi olarak da bilinir. Doğum tarihi bilinmemektedir. Bergama'da doğmuştur. Öğrenimine Bergama'da başlayan Saruca Kemal daha sonra bilgisini artırmak ve kendini geliştirmek için İstanbul'a gitti. Burada devrin en ünlü bilginlerinden ders alan yazar Osmanlı Devleti bilginlerinden Akşemsettin'in tavsiyesiyle padişah Fatih Sultan Mehmet tarafından Enduruna hoca olarak tayin edildi. Enderun'da hoca olarak ders verdi. Daha sonra Edirne'de Taşlık Medresesinde de müderrislik yaptı, öğrenci yetiştirdi. Arapça, Farsça, Bulgarca ve Arnavutça bilen yazar Fatih Sultan Mehmet'in veziri Mahmut Paşanın emriyle Fazlullah Kazvini'nin Farsça yazdığı El-Mucem fi Asarı Mülük adlı eserini Türkçeye tercüme.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı ordusu</span> Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri gücü

Osmanlı İmparatorluğu'nun silahlı kuvvetleri kara ordusu, donanma ve tayyare bölüklerini içermekteydi.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi</span> Ankara Üniversitesine bağlı fakülte

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Ankara Üniversitesi Cebeci Yerleşkesi'nde eğitim ve öğretim veren, Ankara Üniversitesine bağlı bir fakültedir. Osmanlı Devleti döneminde sivil yönetici sınıfını yetiştirme amacıyla açılmış ve Türkiye'de siyaset bilimi ve iktisadın birçok alanında yükseköğrenim sağlayan ilk kurumdur.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim</span> Osmanlı Devletinde eğitim sistemi

Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim. İslam eğitim sisteminin temel kurumu olan medrese, Osmanlılar dönemininde de eğitimin temeli olmuş, Osmanlı İmparatorluğu'na uygun biçimsel gelişmeler göstermiştir. Medrese sıbyan mektebinden sonra orta, lise, yüksek okul ve üniversite eğitimi veren, İslami kimliği nedeniyle yalnızca Müslümanların devam ettiği bir eğitim kurumu özelliğindedir. İmparatorluk sınırlarındaki Müslümanların eğitimi ulema adı verilen dindar topluluk tarafından İslam dininin hükümlerine göre denetlenmekteydi. II. Mahmut dönemine kadar İslami örgütlenme yürütülmüştür. Bu dönemde batı biçimi kurumlar oluşturulmadan önce, memur yetiştirmek amacıyla Acemi Oğlanlar Ocağı ve Enderûn Mektebi; sivil halkın eğitimi amacıyla Sıbyan Mektepleri ve Medreseler kurulmuş idi. İlk medrese 1331'de kurulan İznik Orhaniyesi'dir.

Ferik Tevfik Paşa Türk asker, ressam. İlk Türk ressamlarındandır. Osmanlı'da Batılı anlamda resim sanatını başlatan öncü isimlerin en başında anılabilecek Ferik Tevfik Paşa sarayda yetişmiştir. "Asker ressamlar" olarak anılan, Ferik İbrahim Paşa, Tevfik Paşa, Servili Ahmet Emin ve Osman Hamdi, Osmanlı'da Batı anlam ve tekniğindeki resim sanatının ilk temsilcileri, bir bakımdan da klasikleri olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Tıp fakültesi</span> tıp alanında eğitim veren kurum

Tıp fakültesi, tıp biliminin öğretildiği ve bu bilim içindeki çeşitli dallarda araştırmalar yapılan fakülte. Mezunları, tıp doktoru unvanı almaktadır. Ayrıca mezuniyet sonrası uzmanlık eğitimi ile uzman doktor, operatör doktor gibi unvanlar verilir. Temel tıp bilimleri alanında yüksek lisans ve doktora eğitimleri de verilmektedir. Türkiye’de tıp fakülteleri liseden sonra ülke genelinde yapılan bir merkezi sınavla öğrenci kabul etmektedir. Eğitim süresi 6 yıldır. Okullar farklı eğitim modellerini tercih etse de ülke genelindeki fakültelerde ilk 3 yıl teorik eğitim laboratuvar dersleriyle beraber verilir sonraki 2 yıl çeşitli bölümlerde stajlara devam edilirken öğrencilerin bilgileri sözlü sınavlarla da sınanmaya başlanır ve okulun son sınıfında Intörn (stajyer) adıyla hastanede gözetim altında çalışmaya başlar. Intörn (stajyer) maaşı, 2022 yılında asgari ücret olarak verilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Rüşdiye</span>

Rüşdiye, Mekteb-i Rüşdî, 1839'da ilân edilen Tanzimat Fermanı sonrasında Osmanlı Devleti'nde açılan ortaöğretim kurumudur.

Harem, II. Mehmed döneminde kurumsallaşan ve Osmanlı padişahının annesi, kız kardeşi, cariyeleri ve bunların hizmetkârlarının yaşadığı saray alanı. Osmanlı hareminde ortalama olarak 400 kadın bulunduğu, bu sayının 1600'e kadar çıkabildiği ifade edilmektedir.