İçeriğe atla

Eksaptasyon

Eksaptasyon, bir özelliğin farklı bir fonksiyon kazanacak şekilde evrimleşmesidir. Örneklerine anatomide ve davranışta yaygın olarak rastlanır.

Kuş tüyleri klasik bir örnektir. Başta vücut sıcaklığının düzenlenmesi için evrimleşmiş olabilir ancak tüyler sonraları uçuşa adapte oldu. İlk kez uçuş için yararlı hale geldiğinde bu, eksaptif bir kullanım teşkil etti. O zamandan bu yana kuşların aerodinamik yapısını gelişterecek şekilde doğal seçilim tarafından şekillendirilen tüyler, mevcut durumlarıyla uçuş için olabilecek en uygun hale getirildi. Eksaptasyon örneklerinin bir çoğunda benzer bir örüntüye rastlanır: bir kez başka bir iş için işe yarar hale geldiğinde daha iyi hale gelene kadar evrilmek.

"Eksaptasyon" terimi, Stephen Jay Gould ve Elisabeth Vrba tarafından, teleolojik bir anlam taşıdığını düşündükleri "ön-adaptasyon"un yerine geçmek üzere önerildi (yani yanlış bir şekilde, adaptasyonun veya genel olarak evrimin bazı hedeflerin peşinde hareket ettiğini ima etmesi).[1]

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Balık kartalı</span>

Balık kartalı, monotipik balık kartalıgiller (Pandionidae) familyasından balıkla beslenen yırtıcı bir kuş türü. İri, uzun kanatlı, suya dalarak avlanan bir avcıdır.

Biyolojide adaptasyonun birbiriyle ilişkili üç anlamı vardır. İlk olarak, organizmaları çevrelerine uyduran ve evrimsel uygunluklarını artıran dinamik evrimsel doğal seçilim sürecidir. İkinci olarak, bu süreç sırasında popülasyonun ulaştığı bir durumdur. Üçüncü olarak, her bir organizmada işlevsel bir role sahip olan, doğal seçilim yoluyla korunan ve evrimleşen fenotipik bir özellik veya adaptif bir özelliktir.

<span class="mw-page-title-main">Stephen Jay Gould</span> Amerikalı evrimsel biyolog

Stephen Jay Gould, Yahudi kökenli Amerikalı paleontolog, evrimsel biyolog ve bilim tarihçisi. Kendi kuşağındaki popüler biliminin en etkili ve en çok okunan yazarlarından biriydi. Gould, kariyerinin çoğunu Harvard Üniversitesi'nde öğretmenlik yaparak ve New York'taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nde çalışarak geçirdi. 1996'da Gould, New York Üniversitesi'nde Vincent Astor Ziyaretçi Biyoloji Araştırma Profesörü olarak işe alındı ve Harvard ile eşzamanlı olarak öğretmenlik yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Pelikansılar</span>

Pelikansılar ya da Pelecaniformes orta ve büyük boyda su kuşlarının oluşturduğu kuşlar sınıfına ait bir takımdır. Geleneksel olarak dört parmakları arasında perde bulunan tüm kuşları içeren takım olarak tanımlanmış olsa da bu tanım doğru değildir. Daha önceleri kullanılan kürek ayaklılar ya da kürek ayaklı kuşlar adlandırması da bu yanlış tanımlamadan gelir. Çoğunun boğazlarındaki deri tüysüzdür ve burun delikleri işlevi olmayan yarıklar hâline dönüşmüş ve bu nedenle ağızdan soluma yapmaktadırlar. Balık, kalamar benzeri deniz hayvanlarıyla beslenirler. Koloniler hâlinde yuva yaparlar ancak bireysel çiftler tek eşlidir. Yavruları yumurtadan tüysüz ve gözleri açılmamış olarak çıkar, bakıma ihtiyaçları vardır.

<i>Archaeopteryx</i> kuş benzeri dinozor cinsi

Archaeopteryx, kuşumsu bir teropod dinozor, uçamayan tüylü dinozorlar ve çağdaş kuşlar arası geçişi simgeleyen en ünlü avialan cinsi. Cins, uzun süre geleneksel olarak kuşlar sınıfında (Aves) sınıflandırıldı; ancak daha güncel çalışmalarda, Avialae kladındaki en ilkel üyelerden biri –ya da deinonychosaur– olarak kabul edilir. 19. yüzyıl sonu ve 21. yüzyıl başı arası dönemde Archaeopteryx, paleontologlar ve popüler kitaplarca bilinen en eski kuş olarak kabul görmekteydi. İlerleyen süreçte Anchiornis, Xiaotingia ve Aurornis gibi daha yaşlı potansiyel avialanlar tanımlandı.

Bu liste, evrim ve evrimsel biyoloji konularına dair maddeleri içerir.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel seçilim</span>

Cinsel seçilim veya eşeysel seçilim, Charles Darwin'in 1859 tarihli kitabı Türlerin Kökeni'nde açıkladığı kavramdır. Doğal seçilimin temel dayanaklarından biri olarak kabul edilen cinsel seçilim yaşam erkek bireyler arasında yaşanan dişiye sahip olma savaşından ileri gelmektedir. Charles Darwin'e göre cinsel seçilim: ...hayatta kalma çabasına bağlı değil, fakat erkekler arasında dişilerini baştan çıkarma çabasına bağlıdır, sonuç da başarısız olan rakibin ölümü değildir; ancak daha az veya hiç yavru olmamasıdır. ...herhangi hayvanın dişi ve erkeği ortak genel alışkanlıklara sahipse.. ancak yapı, renk veya desenleri açısından farklılıklar gösteriyorsa, bu tip farklılıklara genel anlamda cinsel seçilim neden olmuş olur.

Seçilim birimi, doğal seçilimin etki ettiği biyolojik yapı veya düzenler hiyerarşisi içinde yer alan her biyolojik birime veya varoluş şekline verilen isim. Birkaç on yıl boyunca, bu farklı seviyelerde hareket eden seçici baskılar aracılığıyla evrimin şekillendirdiği boyutlar hakkında evrimsel biyologlar arasında yoğun tartışmalar yaşanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sıçramalı evrim</span> Evrimsel Biyoloji Kuramı

Sıçramalı evrim veya kesintili denge, çoğu türlerin jeolojik tarihlerinde "staz" adı verilen ve bazen milyonlarca yıl süren "durağanlık" veya "yavaşlama" dönemleri boyunca ancak çok az bir evrimsel değişim geçirip genelde "durağan" kaldıklarını öne süren bir evrimsel biyoloji kuramıdır. Önemli bir evrimsel değişiklik olduğunda sıçramalı evrim kuramı, bu değişimlerin ve kladogenez olarak adlandırılan jeolojik anlamda hızlı türleşme ve dallanma olayların çok nadir olarak görüldüklerini öne sürer. Kladogenez, bir türün yavaş yavaş başka bir türe dönüşmesi yerine bir türün iki farklı türe ayrıldığı bir süreci ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Uçma</span> hareket süreci

Uçma; bir canlının veya hava aracının yeryüzüne temas etmeden, atmosferde ya da uzayda mesafe katetmesi. Uçan bir varlığın havadaki veya uzaydaki yolculuğuna uçuş denir. Uçucu canlılar genellikle kanat çırparak veya kanat titreşimleri ile uçarken; hava araçları herhangi bir güç kaynağı ile, uçucu yüzeylerde oluşan basınç farklarıyla, havanın ısıtılması ile veya havadan hafif gazlardan yararlanarak uçarlar.

<i>Malurus splendens</i>

Malurus splendens, Maluridae familyasından ötücü kuş türü. Avustralya’nın orta batı New South Wales eyaletinden güneybatı Queensland’a kadar Batı Avustralya’nın kıyılarında bulunur. Kuru ve yarı-kuru bölgelerde yaşar. Eşeysel dimorfizm gösteren bu türün erkekleri üreme döneminde parlak mavi ve kara renkli tüylere sahiptir. Üreme dönemi dışında erkekler ile dişi ve genç kuşlar asıl olarak boz-kahve tüylere sahiptir. İlk başlarda tüm soluk renkli kuşlar dişi sanıldığı için bu türün çokeşli olduğu sonucuna yanlışlıkla varılmıştır. Önceleri ayrı tür olduğu sanılan mavi ve kara tüylü değişik ırklara sahiptir. Malurus cinsi kuşların hepsinde olduğu gibi bu türde sosyal olarak tekeşlidir ancak eşler farklı bireylerle çiftleşir ve birbirlerine yavruları büyütürken yardımcı olurlar. Erkek kuşlar pembe ya da mor taç yapraklarını kopararak kur gösterisi sırasında dişiye sunar.

<i>Malurus melanocephalus</i>

Malurus melanocephalus, Maluridae familyasından ötücü kuş türü. Avustralya’da endemiktir; kuzey ile doğu kıyılarında ve akarsu yakınlarında yaşar. Maluridae familyasındaki diğer türlerde olduğu gibi bu tür de eşeysel dimorfizm özelliği gösterir. Erkeğin üreme dönemi tüyleri oldukça dikkat çekicidir. Bu mevsimde erkeklerin başları, üst tüyleri ve kuyrukları karadır ve sırtları parlak kırmızı kanatları da kahverengidir. Dişinin üst tüyleri kahverengimsi alt tüyleri de soluk renklidir. Erkeğin eklips tüyleri ve genç kuşlar dişiye benzer. Bazı erkekler üreme döneminde de eski tüylerini korur. İki ırkı tanınmıştır: Doğu Avustralya’da daha uzun kuyruklu ve turuncu sırtlı melanocephalus ırkı ile Kuzey Avustralya’da görece daha kısa kuyruklu ve kızıl sırtlı cruentatus ırkı.

<i>Malurus leucopterus</i>

Malurus leucopterus, Maluridae familyasından ötücü kuş türü. Queensland’in ortasından ve Güney Avustralya’dan Batı Avustralya’ya Avustralya’nın kuru bölgelerinde yaşar. Eşeysel dimorfizm gösteren bu türün erkekleri üreme döneminde parlak mavi gövde tüylerine, kara gagaya ve beyaz kanatlara sahiptir. Dişinin tüyleri kum-kahverengi ve açık mavi kuyruk tüyleridir. Genç erişkin erkekler de dişiler ile aynı tüylere sahiptir. Üç alt türü tanınmıştır. Ana karada bulunan ana ırkın dışında diğer ırklardan biri Dirk Hartog Adası’nda diğeri ise Batı Avustralya’nın açığında bulunan Barrow Adası’nda yaşar. Bu adalarda bulunan ırkların üreme dönemi tüyleri maviden çok kara renklidir.

<i>Malurus elegans</i> Göçmen olmayan ötücü bir kuş türü

Malurus elegans, Maluridae familyasından ötücü kuş türü. Göçmen değildir ve Batı Avustralya’nın güneybatı köşesine endemiktir. Eşeysel dimorfizm gösteren bu türün erkekleri üreme döneminde parlak gümüşi-mavi tepe, kulak örtüsü ve sırt tüyleri ile kızıl omuz tüyleri ve siyah boğaz, boz-kahve kuyruk, kanat ile soluk alt tüylerden oluşan oldukça dikkat çekici tüylere sahiptir. Üreme dönemi dışında erkekler ile dişi ve genç kuşlar asıl olarak boz-kahve tüylere sahiptir ancak erkeklerde bazen mavi ve kara tüylere de rastlanır. Farklı ırklar tanımlanmamıştır. Malurus lamberti ve Malurus pulcherrimus türlerine çok benzer ve yakından ilişkilidir ancak birlikte bulundukları yerlerde geçiş tiplerine rastlanmadığı için ayrı bir tür olarak sınıflandırılır. Yerel olarak yaygın olsa da sayılarının azaldığına dair kanıtlar bulunmaktadır.

<i>Malurus amabilis</i>

Malurus amabilis, Maluridae familyasından ötücü kuş türü. Avustralya'da endemiktir. Doğal yaşam alanı subtropikal ve tropikal kuru ormanlar ve nemli düzlüklerdir.

<span class="mw-page-title-main">Uçamayan kuş</span>

Uçamayan kuşlar, evrime bağlı olarak uçma kabiliyetlerini yitirmiş kuşlardır. Karinasız kuşların ve penguenlerin de dahil olduğu 60'tan fazla hala yaşayan uçamayan kuş türü bulunmaktadır. Uçamayan en küçük kuş Inaccessible Adası sutavuğudur. Hem uçamayan kuşlar, hem de diğer tüm kuşlar arasında en büyük, en ağır ve en uzun olan kuş ise 2,7 m boyu ve 156 kilogram ağırlığı ile devekuşudur. Devekuşları dekoratif tüyleri, etleri ve dericilikte kullanılan derileri için yetiştirilir.

<i>Protoavis</i> tartışmalı Triyas taksonu

Protoavis, Post, Teksas yakınlarındaki Geç Triyas'ın Noriyen evresi yataklarından parça parça kalıntılardan bilinen sorunlu bir sürüngen taksonudur. Hayvan üzerinde çok fazla tartışma var ve Protoavis'in gerçekte ne olduğuna dair birçok farklı yorum var. İlk tanımlandığında, fosillerin ilkel bir kuşa ait olduğu belirtilmişti; bu, eğer teşhis geçerliyse, kuşların kökenini 60-75 milyon yıl geriye itecekti.

Praeornis, 1971 yılında Sharov tarafından Kazakistan'ın Karabastau Formasyonu'nda keşfedilen tek bir tüy temelinde adlandırılan, erken dönem avialan veya kuş benzeri dinozorun şüpheli bir cinsidir. İkinci bir örnek 2010 yılında Dzik ve diğerleri tarafından keşfedilmiştir. Praeornis'in tüyleri, muhtemelen, diğer bazı erken avialanlarda bulunanlara benzer şekilde, sergileme veya denge için kullanılan değiştirilmiş kuyruk tüylerini temsil eder. Praeornis'in tüyleri, son derece kalın merkezi tüyleri (rachis) ve sertleştirilmiş dikenleri sayesinde benzersizdir.

Elisabeth Anne Lloyd, biyoloji felsefesinde uzmanlaşmış Amerikalı bilim filozofudur. Indiana Üniversitesi, Bloomington'ta Blim ve Tıp Tarihi ve Felsefesi alanında Seçkin Profesör ve aynı zamanda biyoloji alanında Yardımcı Profesörken; Hayvan Davranışının Bütünleştirici Çalışması için Kinsey Cinsiyet, Toplumsal Cinsiyet ve Üreme Araştırmaları Enstitüsü'ne bağlı öğretim üyeliği yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kuşların kökeni</span>

Kuşların hangi hayvan grubundan evrimleştiği üzerine olan bilimsel soru geleneksel olarak "kuşların kökeni" sorunsalı olarak adlandırılır. Günümüzde ulaşılan bilimsel konsensüs kuşların Mezozoyik'te ortaya çıkmış olan maniraptor teropod dinozorların bir grubu olduğu görüşüdür.