Asteroit,, iç Güneş Sistemi'nde yörüngede dönen ve meteoroitlerden daha büyük, fakat cüce gezegenlerden daha küçük olan bir küçük güneş sistemi cismidir. Atmosferi olmayan metalik veya kayalık cisimlerdir. Asteroitlerin boyutları ve şekilleri, cüce gezegenler de dahil olmak üzere önemli ölçüde farklılık gösterir.
Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'nde Güneş merkezli ve kabaca Jüpiter ile Mars gezegenlerinin yörüngeleri arasındaki uzayı kaplayan torus şeklinde bir bölgedir. Bu bölgede asteroit veya küçük gezegen olarak adlandırılan çok sayıda katı ve düzensiz şekillerde gök cisimleri bulunur. Tanımlanan nesneler çok farklı boyutlarda olabilir, fakat gezegenlerden çok daha küçüklerdir ve birbirlerinden ortalama olarak bir milyon kilometre uzaklıklarda bulunurlar. Bu asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'ndeki diğer asteroit popülasyonlarından ayırt edilebilmesi için ana asteroit kuşağı veya ana kuşak olarak da adlandırılır.
Lutetia, ana asteroit kuşağında yer alan bir M-tipi asteroitdir. 1852 yılında Hermann Goldschmidt tarafından keşfedildi. Adı, Paris'in Latincesi olan Lutetia'dan gelmektedir.
2867 Šteins asteroit kuşağının iç bölgelerinden gelen, yaklaşık 5 kilometre çapında düzensiz, elmas şeklinde bir arka plan asteroitidir. 4 Kasım 1969'da Sovyet gök bilimci Nikolay Çernık tarafından Kırım'da bulunan Kırım Astrofizik Gözlemevi'nde keşfedildi. Eylül 2008'de, ESA'nın uzay sondası Rosetta, Šteins'ın yanından geçti ve bu sayede Šteins, bir uzay aracıyla ziyaret edilmiş birkaç küçük gezegenden biri oldu. Parlak E-tipi asteroit, 23 adlandırılmış kratere sahiptir ve 6,05 saatlik bir dönme süresine sahiptir. Adını Litvanyalı gök bilimci Kārlis Šteins'tan almıştır.
P tipi asteroitler, düşük albedoya ve özelliksiz kırmızımsı bir spektruma sahip asteroitlerin sınıflandığı bir asteroit tayf tipidir. Organik olarak zengin silikatlar, karbon ve susuz silikatlardan oluşan, muhtemelen içlerinde su buzu bulunan bir bileşime sahip oldukları öne sürülmüştür. P tipi asteroitler, dış asteroit kuşağı ve ötesinde bulunur. Sınıflandırmaya bağlı olarak, 46 Hestia, 65 Cybele, 76 Freia, 87 Sylvia, 153 Hilda, 476 Hedwig ve bazı sınıflandırmalarda P tipi olarak gösterilen 107 Camilla olmak üzere 33 adet bilinen P tipi asteroit vardır.
C-tipi (karbonlu) asteroitler, bilinen asteroitlerin yaklaşık %75'ini oluşturan en yaygın tayf türdür. Uçucu madde(buz) bakımından zengindirler ve çok düşük bir albedo ile diğer tiplerden ayırt edilirlerç. Bunun nedeni bileşimlerinin kayalara ve minerallere ek olarak büyük miktarda karbon içermesidir. Yoğunluk ortalamaları yaklaşık 1,7 g/cm3'dir. Güneş'ten ortalama 3,5 astronomik birim (AU) uzaklıkta bulunan asteroit kuşağının dış bölümündeki asteroitlerin %80'i bu tipteyken, Güneş'ten 2 AU mesafedeki asteroitlerin sadece %40'ı C-tipidir. Diğer asteroit tiplerine oranla yüksek düzeyde karanlık albedoya sahip olmaları ve çoğunlukla kolay gözlemlenemeyen asteroit kuşağının dış katmanlarında bulunmalarından ötürü C-tiplerinin sayısının tahmin edilenden fazla olabileceği değerlendirilmektedir.
Pomona 81 kilometre (50 mi) çapında taşsı bir ana kuşak asteroitidir. Alman-Fransız gök bilimci Hermann Mayer Salomon Goldschmidt tarafından 26 Ekim 1854 tarihinde keşfedilmiş ve adını Roma mitolojisiinde meyve ağaçları tanrıçası olan Pōmōna'dan almıştır.
776 Berbericia, Güneş'in yörüngesinde dönen bir küçük gezegendir. Ana kuşak C-tipi bir asteroit olan 776 Berbericia, Almanya'nın güneybatısındaki Heidelberg Gözlemevi'nde astronom Adam Massinger tarafından 24 Ocak 1914'te keşfedildi. Max Wolf tarafından bir Alman astronom olan Adolf Berberich'in (1861–1920) onuruna isimlendirilmiştir. Asteroidin spektrumları, sulu değişime dair kanıtlar gösterir.
Hungaria, iç asteroit kuşağında yörüngede dönen nispeten küçük bir asteroittir. E-tipi bir asteroittir. Asteroit kuşağının çekirdeğinin dışında duran 1:4 rezonansta, Kirkwood boşluğunun iç tarafında Güneş'in yörüngesinde dönen Hungaria asteroit ailesinin ilk üyesi olması nedeniyle, gruba ismini vermiştir.
Austria, üretken asteroit kaşifi Johann Palisa tarafından 18 Mart 1874'te Istria, Pola'daki Austrian Naval Gözlemevi'nden bulunan bir asteroit kuşağı asteroididir. Bu Palisa'nın ilk asteroit keşfiydi ve ona anavatanın Latince adını verdi.
137 Meliboea, Avusturyalı astronom J. Palisa tarafından 21 Nisan 1874'te Austria Naval Gözlemevi'nde keşfedilen, birçok asteroit keşfinden ikincisi olan büyük, karanlık bir asteroit kuşağı asteroididir. Daha sonra Yunan mitolojisindeki üç Meliboea'dan birinin adını almıştır. Benzer yörünge öğelerini paylaşan Meliboea asteroit ailesinin en büyük gövdesi olup, yalnızca 791 Ani onun boyutuna yaklaşmaktadır. C tipi bir asteroit olarak sınıflandırılır ve karbonlu malzemelerden oluştuğu düşünülmektedir. Asteroitin tayfları, sulu bir değişimin kanıtlarını gösterir.
Lucina, 8 Haziran 1875'te Alphonse Borrelly tarafından keşfedilen ve adını Roma'nın doğum tanrıçası Lucina'dan alan bir asteroit kuşağı asteroitidir. Büyük, koyu renkli ve karbonlu bir bileşime sahiptir. Asteroidin spektrumları, sulu değişime dair kanıtlar göstermektedir.
Asteroit tayf tipi, asteroitlerin yansıma spektrumları, renkleri ve bazen de albedolarına göre belirlenmektedir. Bu tiplerin bir asteroitin yüzey bileşimine karşılık geldiği düşünülmektedir. İçsel olarak farklılaşmamış küçük cisimlerin yüzeyleri ve iç bileşenlerinin muhtemelen birbirlerine benzer olduğu kabul edilirken, Ceres ve Vesta gibi büyük cisimlerin nasıl bir iç bileşenlere sahip olduğu bilinmektedir. Uzun yıllardır, Tholen, SMASS ve Bus-DeMeo taksonomileri gibi bir dizi farklı sınıflandırma sistemleriyle sonuçlanan bazı araştırmalar yapılmaktadır.
A tipi asteroitler, güçlü, geniş 1 μm olivin özelliğine ve 0,7 μm'nin altında çok kırmızımsı bir spektruma sahip nispeten nadir iç kuşak asteroitleridir. Bir asteroidin tamamen farklılaşmış mantosundan geldikleri düşünülmektedir ve yüksek bir yoğunluğa sahip oldukları görülmektedir. Bir araştırmada 7 benzer A, V ve X tipi asteroidin ortalama yoğunluğunun 3,6 g/cm3 olduğu bulunmuştur.
M tipi asteroitler, diğer asteroit sınıflarına göre daha yüksek oranlarda demir-nikel gibi metal fazları içerdiği görülen ve yaygın olarak demir göktaşlarının kaynağı olduğu düşünülen spektral bir asteroit sınıfıdır.
X-grubu asteroitler, benzer spektrumlara, ancak muhtemelen oldukça farklı bileşimlere sahip birkaç türü bir araya toplayan bir çatı asteroit tayf türünde sınıflandırılan asteroitlerden meydana gelmektedir.
V tipi asteroit veya Vestoid, spektral tipi 4 Vesta'nınki ile aynı olan asteroitlerin sınıflandırıldığı bir asteroit tayf tipidir. Ana kuşak asteroitlerinin yaklaşık %6'sı vestoidlerden oluşmaktadır. Bunların içinde 4 Vesta açık ara en büyüğüdür. Bu sınıfta bulunan asteroitler nispeten parlaktır ve aynı zamanda taşlı demirlerden ve sıradan kondritlerden oluşan daha yaygın S-tipi asteroitlere oldukça benzemektedirler. Ancak, V-tipleri S-tiplerinden daha fazla piroksen içermektedir.
Göktaşı biliminde, bir meteorit sınıflandırması benzer meteoritleri gruplandırmaya çalışır ve bilim insanlarının tartışmalarında standart bir terim kullanmalarına olanak tanır. Meteoritler özellikle mineralojik, petrolojik, kimyasal ve izotopik özellikler olmak üzere çeşitli özelliklere göre sınıflandırılır.
20936 Nemrut Dağı, geçici adı : 4835 T-1 olan, yaklaşık 35 kilometre çapında, asteroit kuşağının en iç bölgelerinde bulunan Hungaria ailesine mensup, aynı zamanda da Mars yörüngesinin çok yakınlarında seyreden taşlı bir asteroittir. 13 Mayıs 1971'de Hollandalı gök bilimci çift Ingrid ve Cornelis van Houten tarafından Leiden'de ve ayrıca Hollandalı Amerikalı gök bilimci Tom Gehrels tarafından Kaliforniya, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Palomar Gözlemevi'nde çekilen fotoğraf plakalarında keşfedilmiştir. Asteroitin 3,28 saatlik bir dönme süresi, muhtemelen küresel bir şekli ve tipik olarak enstatit açısından zengin E tipi asteroitler arasında görülen yüksek bir albedosu bulunmaktadır. 2012 yılında adını Türkiye'de sönmüş bir yanardağ olan Nemrut'tan almıştır.
Hungaria asteroitleri veya Hungaria grubu, asteroit kuşağında yer alan ve Güneş'in etrafındaki yörüngesinde 1,78 ila 2,00 astronomik birim (AU) arasındaki yarı büyük eksen ile dönen dinamik bir asteroit grubudur. Bunlar, Güneş Sistemi'ndeki asteroitlerin en içteki yoğun grubudur ve adlarını en büyük üyesi olan 434 Hungaria'dan alırlar. Hungaria grubu, popülasyonuna hakim olan ve çarpışma sonucu oluşmuş bir asteroit ailesi olan Hungaria ailesi'ni içerir.