İçeriğe atla

Bâb-ı Âli

Koordinatlar: 41°00′40″K 28°58′41″D / 41.01111°K 28.97806°D / 41.01111; 28.97806
Bâb-ı Âlî Sadaret Dairesi
İstanbul Valiliği
Osmanlı Sadaret Nişanı
İstanbul Valiliği
Harita
Diğer ad(lar)İstanbul Valiliği
Genel bilgiler
TürSaray
KonumCağaloğlu, İstanbul, Türkiye
Koordinatlar41°00′40″K 28°58′41″D / 41.01111°K 28.97806°D / 41.01111; 28.97806
Mevcut kullananOsmanlı İmparatorluğu Sadrazamı
(1756–1923)
Türkiye Cumhuriyeti İstanbul Valisi
(1923–günümüz)
Açılış1756
Yenileme2020
Sahip Osmanlı İmparatorluğu (1756–1923)
 Türkiye Cumhuriyeti (1923–günümüz)
Bab-ı Ali Alay Köşkü Kapısı

Bâb-ı Âlî ya da basitleştirilmiş şekli ile Bâbıâlî, Osmanlı Devleti döneminde sadrâzam sarayına verilen isimdir. Onsekizinci yüzyıl sonlarına yakın bir zamana kadar Paşa sarayı, Paşa kapısı, Bâb-ı Âsafî gibi adlarla da anılan sadrazam sarayına I. Abdülhamid zamanından itibaren Bâb-ı Âlî denilmeye başlanmıştır.[1] Günümüzde İstanbul Valiliği valilik konağı olarak kullanılmaktadır.

Etimoloji

Osmanlı Devleti, Bâb-ı Âlî'den idare ediliyordu. Arapçada, "kapı" anlamındaki bâb ile Farsça -ı tamlaması Arapça yüce anlamındaki âlî ile birleşti ve Osmanlıca yeni bir sözcük türetildi.

Osmanlı dönemi

Binanın tarihçesi

Osmanlı Devleti büyüdükçe sadrazamların yetki ve sorumlulukları arttı. Sadrazamlar, Topkapı Sarayı'na yakın olması bakımından İstanbul'un bugünkü Eminönü ilçesindeki Cağaloğlu semtinde yaptırılan konaklarda oturmaya başladılar. 1756'da Sultan III. Osman tarafından bu semtte yaptırılan Sadrazamlık konağı ilk bilinen resmi nitelikteki Sadrazamlık binasıdır. Bina 1755, 1808, 1826 ve 1839 yıllarında tamamen, 1878 ve 1911 yıllarında ise kısmen yandı. Her seferinde yeniden inşa edildi. İlk önceleri binaya “Paşa Kapısı” ve “Bâb-ı Âsafi” deniyordu. 1808 yılında Alemdar Mustafa Paşa'nın sadrazamlığı sırasına çıkan ayaklanma sırasında binada olan patlama sonucu bina gene kül olunca, yeniden yaptırılan binaya dönemin padişahı II. Mahmut'tan dolayı Mahmud-ı Adli dendi. Bu isim zamanla Bâb-ı Adl ya da Bâb-ı Adli isimlerine, 19. yüzyılın ikinci yarısında da Bâb-ı âli deyimine dönüştü.[2]

Osmanlı döneminde Babıali

1839 yılındaki yangına kadar bina hep ahşap olarak inşa edilmişti. 1844'te bina ilk defa olarak Stefan Kalfa tarafından kâgir olarak inşa edildi. Ayrıca o tarihten sonra bina sadrazamın yaşadığı yer olmaktan çıkarılarak tamamen bir devlet dairesi durumuna geldi. O bina, daha sonra yangınlar ve tamirler sonucu değişikliklere uğramakla birlikte günümüze kadar gelen binanın esasını oluşturmaktadır. 1878'deki yangında Şura-yı Devlet Dairesi, Ahkam-ı Adliye Dairesi, Dahiliye ve Hariciye nezaretleri tamamen yandı ve yeniden inşa edildi. 1910 yılında Babıali'ye küçük bir yapı eklendi. 1911 yılındaki yangında gene Şura-yı Devlet ve Dahiliye Nezareti ile Mektubcu, Teşrifatçı, Beylikçi, Sadaret Kalemi daireleri ve Vakanüvis daireleri tamamen yandı. Bu en son yangında zarar gören bölümler o zamanlar tek bir bina olan Babıali'nin orta bölümünü oluşturuyordu. Yangından sonra bu orta bölüm tekrar eski haline getirilmeyerek ortadan kaldırıldı. Böylece Babıali ilk defa olarak iki binaya ayrılmış oldu. 2020'de valilik tarafından Şura-yı Devlet binasının aslına uygun yeniden yapılma kararı alınmıştır ve binanın inşası günümüzde devam etmektedir. Ayrıca 2021'de inşa sırasında defterdarlık binası ise yıktırılıp yeniden inşa edilmeye başlanmıştır. Paşa Kapısı ise restore edilmektedir.

Bâb-ı Âli Baskını

Bâb-ı Âli Baskını, 23 Ocak 1913'te, Balkan Savaşı'nın yenilgiyle sonuçlanacağının anlaşıldığı günlerde Bulgar orduları Edirne ve Çatalca önlerindeyken yapıldı. İttihat ve Terakki Fırkası'nın önde gelen ismi Binbaşı Enver, yanında çalıştığı Harbiye Nazırı Nazım Paşa'nın makamını, yanında fırkanın silahşorlarından Yakup Cemil ve adamları olduğu halde bastı. Baskında Nazım Paşa öldürüldü. Daha sonra Sadrazam Kamil Paşa'nın makamına giden baskıncılar, sadrazamı silah zoruyla istifaya zorladılar. Bu olay İttihat ve Terakki'nin yönetime el koymasına giden yolu açtı. Osmanlı İmparatorluğu'nun 1914'te I. Dünya Savaşı'na Almanya safında girişi ve imparatorluğun çöküşüne varan gelişmeler zinciri de böyle başlamış oldu.

Cumhuriyet Dönemi ve Türk Basını

Günümüzde Bab-ı Ali binası İstanbul Valiliği hizmet binası olarak kullanılmaktadır

Cumhuriyetin ilanından sonra eski Sadaret dairesi Vilayet Konağı olarak kullanılmaya başlandı. Günümüzde de İstanbul Valilik konağı olarak hizmet etmeye devam etmektedir. Yapı üzerindeki neoklasik ayrıntılar kaldırıldı ve bina yalın bir biçimde sıvandı. 1980'lerin sonlarında ve 1997 yılında binayı eski görünümüne kavuşturmak için bazı restorasyonlar yapıldı.

Babıali'nin çevresinde Türk basınının yoğunlaşmaya başlaması, Osmanlı dönemine dayanır. Osmanlı hükûmetinin bu binada çalışması yeni ortaya çıkan Türk basınının haber kaynağına yakınlığı açısından bu binanın çevresinde odaklaşmasına neden oldu. Sirkeci'den başlayıp Babıali binasının önünden geçerek giden Cağaloğlu yokuşunun iki yanındaki ve yan sokaklarındaki matbaa ve gazete binalarını kapsayan yerin adı Babıali olarak anılmağa başlandı.

Nutuk'ta da belirtildiği üzere Kurtuluş Savaşı'nın organizasyonunun yapıldığı yıllarda Babıali, "İstanbul basını" olarak anılmış ve Kurtuluş Savaşının hazırlanmasına büyük negatif etkileri olmuştur. Bu nedenle Ankara'da yeni bir millî basın oluşturulması yoluna gidilmiştir.

Cumhuriyet döneminde hükûmetin Ankara'ya taşınmış olmasına rağmen Türk basını bu bölgede gelişmesine devam etti. Bütün 20. yüzyıl boyunca Türkiye'nin bütün önemli gazetelerinin merkezleri ve basımevleri bu bölgede bulunuyordu. Ayrıca birçok kitabevleri de bu bölgede açıldı. 1950'lerin sonlarında bölgenin yerleşim planında yeri olan başlıca gazeteler şunlardı: Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Türkiye, Vatan, Akşam, Son Posta, Son Telgraf, Yeni Sabah, İstanbul Ekspres ve Yeni Gazete. Ancak 20. yüzyılın sonlarında gazeteler bu bölgeye sığamaz oldular ve yavaş yavaş bölgeyi terk ettiler. 2005 yılında Cumhuriyet gazetesinin tarihi binasından taşınmasıyla Babıali'nin Türk basınına adını veren işlevi son buldu.

Necip Fazıl Kısakürek'se Babıali'yi, sanat çevresi olarak ele almış ve Babıali adlı eserinde hatıralarını yazmıştır.[3]

Ayrıca Bakınız

Kaynakça

  1. ^ Osmanlı Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilatı-3. Baskı, Türk Tarih Kurumu Yayınları-1998, Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı
  2. ^ "İslam Ansiklopedisi Bab-ı Ali maddesi". 18 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2024. 
  3. ^ "İstanbul Valiliği web sitesi - binanın tarihçesi". 8 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2006. 


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">V. Mehmed</span> 35. Osmanlı padişahı (1909–1918)

V. Mehmed ya da Mehmed Reşad, Osmanlı İmparatorluğu'nun 35. padişahı ve 114. İslam halifesi.

<span class="mw-page-title-main">Midhat Paşa</span> 190. Osmanlı sadrazamı

Ahmed Şefik Midhat Paşa, Osmanlı devlet adamıdır. İki kez sadrazam, Tuna, Aydın ve Suriye Valisi olan Midhat Paşa, ilk Osmanlı anayasası olan Kânûn-ı Esâsî'yi hazırlayan kurulun başkanlığını yaptı.

Lefkeli Mustafa Paşa II. Osman'ın katlinden ve I. Mustafa'nın ikinci defa tahtta çıkartılmasından hemen sonra 8 Temmuz 1622 - 21 Eylül 1622 tarihleri arasında iki buçuk ay sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Boynueğri Seyyid Abdullah Paşa, I. Mahmud saltanatında, 24 Ağustos 1747 - 3 Ocak 1750 tarihleri arasında iki yıl dört ay on gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Divitdar Mehmet Emin Paşa I. Mahmud saltanatında, 3 Ocak 1750 - 1 Temmuz 1752 tarihleri arasında iki yıl dört ay on gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Naili Abdullah Paşa, III. Osman saltanatında 18 Mayıs 1755 - 24 Ağustos 1755 tarihleri arasında üç ay yedi gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. Osmanlı devlet teşrifatını düzenleyip birleştirmiştir.

Mahir Hamza Paşa III. Mustafa saltanatında 7 Ağustos 1768-20 Ekim 1768 tarihleri arasında iki ay on dört gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Çelebi Mustafa Paşa IV. Mustafa saltanatında, Kabakçı Mustafa İsyanı döneminde, 18 Haziran 1807 - 28 Temmuz 1808 tarihleri arasında bir yıl bir ay on gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">İbrahim Sarim Paşa</span> 181. Osmanlı sadrazamı

İbrahim Sarim Paşa, Osmanlı devlet adamı ve diplomattır. Abdülmecid saltanatında 29 Nisan 1848-12 Ağustos 1848 tarihleri arasında üç ay on üç gün sadrazamlık yapmıştır. Ayrica Hariciye Nazırlığı, Maliye Nazırlığı ve Ticaret Nazırlığı görevleri yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Keçecizade Fuat Paşa</span> 187. Osmanlı sadrazamı

Keçecizade Mehmet Fuat Paşa, Osmanlı devlet adamı. Tanzimat döneminin önde gelen üç siyasi liderinden biridir. Abdülaziz saltanatında 22 Kasım 1861 - 6 Ocak 1863 ve 3 Haziran 1863 - 5 Haziran 1866 dönemlerinde iki kez sadrazam ve toplam on yıla yakın Hariciye Nazırlığı yapmıştır. Siyasi başarılarının yanı sıra keskin zekâsı ve nükteleriyle ün kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yusuf Kâmil Paşa</span> 188. Osmanlı sadrazamı

Yusuf Kâmil Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nda görev yapmış Türk devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">İbrahim Edhem Paşa</span> 194. Osmanlı sadrazamı

İbrahim Edhem Paşa 19. yüzyılda yaşamış Osmanlı Devleti'ne 5 Şubat 1877 - 11 Ocak 1878 arasında sadrazamlık, hükûmet nazırlığı, Şura-yı Devlet reisliği ve büyükelçilik gibi birçok yüksek kademe görevlerde hizmet vermiş bir devlet adamıydı.

<span class="mw-page-title-main">Mehmed Said Paşa</span> 201. Osmanlı sadrazamı

Mehmed Said Paşa, Osmanlı devlet ve siyaset adamı. II. Abdülhamid saltanatında yedi kez ve İkinci Meşrutiyet döneminde iki kez olmak üzere, toplam dokuz dönemde dokuz yıla yakın sadrazamlık yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sadık Rıfat Paşa</span> Diplomat ve devlet adamı

Sadık Rıfat Paşa, iki kez Osmanlı Hariciye Nazırlığı yapmış diplomat ve devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Server Paşa</span>

Mahmud Server Paşa, Adliye, Dahiliye, Hariciye Nazırı, Şura-yı Devlet Reisliği ve Ayan Meclisi Reisliği görevlerinde bulunmuş Osmanlı bürokrat.

<span class="mw-page-title-main">Avlonyalı Ferid Paşa</span> 207. Osmanlı sadrazamı

Avlonyalı Mehmed Ferid Paşa, Arnavut asıllı Osmanlı devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Hasan Fehmi Paşa</span>

Hasan Fehmi Paşa Osmanlı Devleti'nde valilik, çeşitli nazırlıklar ve adalet kurumlarında görev yapmış bir Osmanlı devlet adamı ve avukat.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Tevfik Biren</span> Türk devlet adamı

Mehmet Tevfik Biren ya da Mehmed Tevfik Bey, Osmanlı Devleti'nin son döneminde Nazırlık ve Valilik gibi yüksek düzeylerde görev yapmış bir devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Pirizade İbrahim Hayrullah Bey</span>

Pirizade İbrahim Hayrullah Bey (1859-1934) Osmanlı Devleti'nin son döneminde yüksek derecede çeşitli görevlerde bulunmuş bir devlet adamıydı.

Sadrazam kapısı ya da Paşa kapısı ilk defa 1756'da Sultan III. Osman tarafından yaptırılan "Sadrazam konağı" anlamını taşıyan Binadır. Farklı tarihlerde bu binaya verilen isimleri belirtmek gerekirse;"Dergah", "Bab-ı Saray", "El-Bab-üs-Sultaniye", "Bab-ı Hümayun", “Paşa Kapısı”, “Bâb-ı Âsafi”, “Yüksek kapı”, “yüce kapı”, "Bâb-ı Adl", Bâb-ı âli 12 Ağustos 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. şeklinde sıralayabiliriz.