İçeriğe atla

Antep Kuşatması

Antep Kuşatması
Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi
Tarih1 Nisan 1920 - 8 Şubat 1921
Bölge
Antep
SonuçFransa'nın zaferi[1]
Taraflar
Kuvâ-yi Milliye

Fransa Fransa

Komutanlar ve liderler
Kılıç Ali Bey
Şahin Bey (ölü)
Şefik "Özdemir" Bey
Fransa Henri Gouraud
Fransa General Quérette
Güçler
Kuşatma başlangıcında:
1.200 silahlı ve 1.400 silahsız savaşçı (toplam 2.600)[2][3]
Kasım 1920 sonu itibarıyla:
1.470 silahlı ve 500 silahsız savunucu (toplam 1.970)[4][5]
Teçhizat:[6] 6 Makineli tüfek, 3 dağ topu
Toplam kuvvet:[7][8]
20.000 Fransız ve 1.500 Ermeni askeri
Teçhizat:[6]
4 tank, 6 uçak, 11 batarya top (65mm, 75mm, 105mm, 155mm),[9][10] 1.400 hayvan, 1 Sahra Hastanesi
Kayıplar
6.317 ölü (çoğu sivil)[11][12]Fransız kaynakları: toplam 1.200 ölü asker[9][13]

Antep Kuşatması, Kuvâ-yi Milliye ile Fransa arasında gerçekleşen, Kuvâ-yi Milliye'nin 10 ay süren direnişinin ardından 9 Şubat 1921 tarihinde şehrin Fransızların eline geçmesiyle sonuçlanan kuşatma. Kuşatma sırasında Fransız ordusunun 70.000-80.000 kadar top mermisi ile şehri bombardımana tutması sonucu 8.000 bina harap oldu ve bir o kadar bina da hasar gördü.[12][14] 6.000 üzerinde Türk (çoğu sivil) öldü.[14]

Arka plan

İngiliz işgali

İngilizler mütarekeden hemen sonra 1 Kasım 1918'de Irak'taki güçlerini toplayarak Musul'a girdiler. 6 Aralık'ta bir Hint taburu ve İngiliz süvari bölüğü Kilis'i işgal etti. İdadi binasına yerleştiler ve bütün haberleşmeyi denetim altına aldılar. Bu arada mütarekenin sonunda Kilis'e dönen Ermeniler, Müslüman halka düşmanca bir davranış içine girdiler. Ermenilerin de desteği ile İngilizler halka baskı yapıyorlardı. Antep bölgesinde toparlanan Ermenilerin birçoğu da diğer bölgelerden kaçan, memleketine dönemeyen kişilerden oluşmuştu. Yabancılarla birlikte Ermeni mevcudu Türk mevcudunu aşmıştı. İngiliz askerleri Antep'e 17 Aralık 1918'de girdiler. İşgal birliği süvariler için yem ihtiyacını karşılamak maksadı ile geldiklerini açıklamışlardı. Ancak esas sebep bu gibi gözükmüyordu. 23 Ocak 1919'da il hükûmet konağı İngilizler tarafından işgal edildi. Şehrin ileri gelenleri ve aydınları çeşitli bahanelerle Halep ve Mısır'a sürülüyordu. 15 Mart 1919'da on beş gün süre ile dükkân kapama ve sokağa çıkma yasağı uygulandı. Kilis ve Antep halkı bu işgale karşı boyun eğmeyip protesto mektubu hazırladılar.

Antep'te işgali kınayan bir miting düzenlendi.Mitingde konuşan Belediye Başkanı Lütfi Bey halkın bu işgali kabul etmediğini haykırdı. Mitingin hemen ardından Bülbülzade Hacı Abdullah Efendi'nin önderliğinde "Cemiyet-i İslamiye" teşkilatı kuruldu.

Fransız işgali

İngilizlerin Antep'i işgali yaklaşık 1 yıl sürdü. Fransızlar bu duruma tepki gösterdiler. 1919 Eylül'ünde yapılan antlaşmayla İngilizler Musul üzerindeki "nezaret hakkı"ndan vazgeçtiler. Önce Suriye'yi, daha sonra da Antep, Urfa ve Maraş'ı boşalttılar. Sonrasında Fransız birlikleri 29 Ekim 1919'da Kilis'i, 5 Kasım 1919'da da Antep'i işgal ettiler. İşgale katılan Fransız askerleri arasında, bölgeden daha önce göç eden Ermeniler de vardı. İşgal sırasında Fransızlar Senegalli askerlerden oluşan avcı bölüklerini de kullandılar. Antep halkı Fransızların Adana'da Türk halkına yaptıkları zulüm ve işkenceyi iyi bildikleri için işgale tepki gösterdiler. Fransızlar bu duruma aldırmadıkları gibi resmi binalara Türk bayrağının çekilmesini de yasakladılar.

Kapılara, bölgenin adının "Kilikya" olarak değiştirildiğini bildiren yazılar astılar. Bir Ermeni tercüman eşliğinde Fransızların Akyol Karakolu'ndaki Türk bayrağının indirilmesi Antep halkı üzerinde bomba tesiri yaptı. Bu baskılara karşı Diyarbakır 13. Kolordu Komutanı Miralay Ahmet Cevdet Bey de tepki gösterdi. Art arda protesto mektupları yolladı. Bundan sonra Mehmet Kamil adlı küçük bir çocuğun annesini Fransız askerlerinin sarkıntılık etmesinden korumak için uğraşırken askerler tarafından öldürüldü. Halk bu olaya büyük tepki gösterdi. Fransız komutan Saint Mari katillerin yakalanacağını haber verdi ve Kamil'in babasına kan parası teklif ettiyse de babası Ökkeş Ağa teklifi reddederek, "Oğlum şehit edildi. Milletim intikamını alacaktır. Ben çocuğumu para ile satacak vicdansız bir baba değilim," karşılığını verdi. (Şehitkamil Olayı)

4 Eylül 1919'da yapılan Sivas Kongresi'ne Antep adına Kara Vasıf Bey katıldı. Buradaki cemiyetlerin birleşmesi kararından sonra "Cemiyet-i İslamiye", "Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Antep Şubesi" adını aldı. Cemiyet Aralık 1919'a kadar bölgedeki tüm Müslüman halkı üye olarak kaydetmişti. Bu arada Pazarcık'a gelen Kılıç Ali ile de temas halinde bulunuluyordu.

30 Aralık 1919'da Antepliler, Ermeni ve Fransızlara karşı büyük bir gövde gösterisi yaptılar. O zamanki Fransız karargâhının önünden geçerek belediye binası önünden başlayan yürüyüşü tekrar burada bitirdiler. Şehirde savaş havası hakimdi. Türk mahallelerinde kalan Ermeniler taşınıyorlardı.

Fransız işgalinde ve sonrasında yaşananların özeti:

  1. Şahin Bey Savaşları
  2. Karayılan Savaşları
  3. Akbaba Savaşları
  4. Mütareke (ateşkes) isteği
  5. İkinci Savaş Dönemi
  6. Karatarla Camii Toplantısı
  7. Son Savaş
  8. Şehrin Teslimi
  9. TBMM tarafından "Gazi" unvanının verilmesi

Kuşatma ve sonrası

Fransa'nın 1 Nisan 1919'daki Antep'i işgal etmesinden sonra, 1920 yılının Nisan ayı başında Türk Milli kuvvetleri kentte bir ayaklanma başlatarak Fransızlara karşı direnişe geçti. Şehrin denetimini ele geçirerek Fransız askerlerini Antep'ten çıkardı. Bunun üzerine Fransa Suriye'den de getirdiği yeni kuvvetlerle Antep şehrini kuşattı. 10 ay süren kuşatma sırasında Antep'e erzak ve mühimmat yardımı yapılamadı. Şehirde açlık ve susuzluk en üst seviye çıktı. Bunun üzerine 9 Şubat 1921 tarihinde şehir Fransa birliklerine teslim oldu.

Batı Cephesi'nde Yunanlara karşı Sakarya Meydan Muharebesi'nin kazanılmasından sonra Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşması ile Fransa bölgeyi Türkiye'ye geri verdi. Böylece Antep çatışmasız geri alınmış oldu.

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ Proceedings of the annual meeting of the Western Society for French History, Volume 24, Western Society for French History, 1997, p. 206. 3 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ Ajun Kurter: Türk Hava Kuvvetleri tarihi (Sayı 5), Hava Kuvvetleri Komutanlığı, 2009, sayfa 337
  3. ^ Ayhan Öztürk: Milli Mücadele'de Gaziantep, Geçit yayınları, 1994, sayfa 93
  4. ^ İbrahim Artuç: Kurtuluş Savaşı'nın zorlu yılları, Kastaş A. Ş. Yayınları, 1988, sayfa 162
  5. ^ Uğurol Barlas: Gaziantep'in yakın tarihi üzerine araştırmalar, Hilmi Barlas Eğitim Vakfı, 2006, sayfa 24
  6. ^ a b Kilis'in Antep Müdafaasındaki Yeri 6 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Atatürk Araștırma Merkezi: Atatürk Araștırma Merkezi Dergisi, Number 31, Edition: 11, 1995 (Türkçe)
  7. ^ a.g.e. Uğurol Barlas, 2006, sayfa 24-25
  8. ^ Celâl Erikan, Rıdvan Akın: Kurtuluş Savaşı tarihi, Türkiye İ Bankası Kültür Yayınları, 2008, ISBN 9944884472, sayfa 188
  9. ^ a b Ömer Asım Aksoy: Halkevi Konuşmaları, C.H. Partisi Basımevi, 1938, sayfa 174
  10. ^ Gaziantep il yıllığı, 1968, Ayyıldız Matbaası, 1969, sayfa 101
  11. ^ Mehmet Önder: Efsane, destan ve öyküleriyle Anadolu kentleri, Milliyet Yayınları, 1989, sayfa 223
  12. ^ a b Osman Bulut: Farklı Tarih Dergisi, 4. Sayı, sayfa 1-2
  13. ^ Fikret Arit: Küçük fedailer, Türkiye Yayinevi, 1962, sayfa 69
  14. ^ a b Hulûsi Yetkin: Gaziantep Türkçülüğünün bayrak şehidi Şahin Bey, Gaziantep Kültür Derneǧi Kitap ve Buroṣür Yayinlari, 1970, sayfa 84

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk Kurtuluş Savaşı</span> Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki direniş hareketinin işgal kuvvetleri ve iş birlikçilerine karşı verdiği siyasi ve askerî mücadele

Türk Kurtuluş Savaşı, I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri'nce işgali sonucunda Mîsâk-ı Millî sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için 1919-1922 yılları arasında gerçekleştirilen çok cepheli siyasi ve askeri mücadeledir. Batı Anadolu'da İtilaf Devletleri'nin harekete geçirdikleri Yunan ordusuna; güneyde Fransız ordusuna; doğuda Ermenistan'ın kuvvetlerine; İstanbul rejimine sadık milislere, feodal güçlere ve ayrılıkçılara karşı savaşılmıştır. Bu mücadelenin Batı Cephesi Yunan millî belleğine "Küçük Asya Felaketi" adıyla kazınmıştır. Savaş sırasında Yunan ve Ermeni kuvvetleri, bir etnik temizlik harekâtı olarak, Türk halkına karşı katliamlar, yağmalar ve tecavüzler gerçekleştirmiştir. Savaş, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sevr Antlaşması</span> Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan ve Ankara Hükûmetince fiilen ve hukuken geçersiz kılınan barış antlaşması

Sevr Antlaşması, I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükûmeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde imzalanmış antlaşmadır. Antlaşma imzalandığı dönemde devam eden Türk Kurtuluş Savaşı'nın sonucunda Türklerin galibiyetiyle, bu antlaşma yerine 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalanıp uygulamaya konulduğundan Sevr Antlaşması geçerliliğini kaybetmiştir. Sevr Antlaşması 433 maddeden oluşmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Paris Barış Konferansı</span> I. Dünya savaşı sonrasında İtilaf Devletlerinin yaptığı toplantı

Paris Barış Konferansı, I. Dünya Savaşı'nı sona erdiren antlaşmaların hazırlandığı uluslararası bir konferanstır.

<span class="mw-page-title-main">Türk Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi</span> Türk Kurtuluş Savaşının bir cephesi

Güney Cephesi, Fransız Cephesi veya Kilikya Cephesi, I. Dünya Savaşı'nın ardından Fransız kuvvetleri ve beraberindeki Ermeni Lejyonu ile TBMM idaresindeki Kuvâ-yi Milliye arasında gerçekleşen muharebelerden meydana gelen cephedir. Fransa, Sykes-Picot Anlaşması ve ardından Ermeniler ile imzalanan antlaşma ile kendisine düşen topraklara yönelmiştir. 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Anlaşması ile cephe kapanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Maraş Muharebesi</span> Maraş Savunması

Maraş Muharebesi, I. Dünya Savaşı'nda yenilmesi üzerine, Osmanlı İmparatorluğu ile 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi çerçevesinde Anadolu'nun birçok yeri gibi Maraş'ın da işgal altına girmesi ile işgal güçlerine karşı 21 Ocak 1920'de başlayan direniş, 12 Şubat 1920 tarihinde işgalin ortadan kalkması ile sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sultanahmet Mitingleri</span> 1919da İzmirin İşgali üzerine düzenlenen mitingler

Sultanahmet Mitingleri, 15 Mayıs 1919'da İzmir'in İşgali üzerine Türk Ocağı ve Karakol Cemiyeti tarafından İstanbul'da Sultanahmet Meydanı'nda ilki 23 Mayıs 1919'da düzenlenen, her birine yaklaşık 150-200 bin kişinin katıldığı dört mitingdir.

<span class="mw-page-title-main">İzmir'in İşgali</span> Yunanistanın 1919-1922 yıllarında İzmirde gerçekleştirdiği işgal

İzmir'in İşgali, I. Dünya Savaşı sonrasında Paris'te toplanan uluslararası barış konferansının kararıyla İzmir kentinin 15 Mayıs 1919'da Yunanistan Krallığı tarafından işgaliyle başlayan ve 7 Eylül 1922'de Yunan ordusunun İzmir'i terk etmesinin ardından 9 Eylül 1922'de Türk ordusunun kente girmesiyle sona eren işgal.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul'un İşgali</span> Mağlup Osmanlı İmparatorluğunun başkentinin İtilaf Devletleri tarafından işgali

İstanbul'un İşgali, Osmanlı İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros Bırakışması ile Birinci Dünya Savaşı'nın bu ülkeler arasında sona erdiğinin ilan edilmesinin ardından gerçekleşmiştir. Osmanlı başkenti İstanbul, önce 13 Kasım 1918, sonra 16 Mart 1920'de olmak üzere iki kez işgal edildi. İlk işgalde, İstanbul'un önemli ve stratejik noktaları kontrol altına alındı ancak idareye el konulmadı; ikinci işgal ile idareye el konuldu. Eylül 1922'ye gelindiğinde, İzmir'in Kurtuluşu'ndan sonra, Mustafa Kemal Paşa İstanbul'u kurtarmak için Türk birliklerine İngiliz ve Fransız işgalindeki Çanakkale'ye hareket etmeleri emrini verdi. Bu emir üzerine Çanakkale Krizi patlak verdi. Türkler Kurtuluş Savaşı verdiği sırada İrlanda sorunuyla uğraşan Birleşik Krallık, Ankara Hükûmeti ile savaşın eşiğine geldi. Liberal Başbakan David Lloyd George Mustafa Kemal'in birliklerine karşı taarruza geçilmesini istediyse de müttefiklerinin desteğini alamadı ve ülkesindeki savaş karşıtı muhalefet ile dominyonların güçlü direnişiyle karşılaştı. Lloyd George'u gereksiz bir savaş başlatmaya çabalamakla itham eden Muhafazakâr Parti'nin 19 Ekim 1922'de Carlton Club deklarasyonu ile koalisyondan ayrılması sonucu Lloyd George hükûmeti düştü. İlerleyen süreçte diplomatik olaylar Türklerin lehine gelişti. İşgal, son İtilaf birliklerinin 4 Ekim 1923'te şehri terk etmesinden sonra, Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu birliklerinin 6 Ekim 1923'te tören eşliğinde şehre girmesiyle sona erdi.

<span class="mw-page-title-main">Kuvâ-yi Milliye</span> Mütareke döneminde direnişçi paramiliter gruplar

Kuvâ-yi Milliye, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisini takiben Mütareke döneminde ortaya çıkan milis gruplarıdır. Kuvâ-yi Milliye, Kurtuluş Savaşı'nın ilk silahlı savunma kuruluşudur.

Müdâfaa-i hukuk cemiyetleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak İtilaf Devletleri'ne teslim olması üzerine Osmanlı Türkiyesi'nin çeşitli kent ve kasabalarında oluşturulan ve Millî Mücadele'nin ilk örgütsel çekirdeğini oluşturan sivil kuruluşlara verilen ad.

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Osmanlı savaş suçlularını yargılama çabası, Paris Barış Konferansı (1919) tarafından ele alındı ve nihayetinde Osmanlı İmparatorluğu ile yapılan Sevr Antlaşması'na (1920) dahil edildi.

<span class="mw-page-title-main">Gaziantep</span> Gaziantep ilinin merkezi olan şehir

Gaziantep ya da eski ve halk arasındaki kısa adıyla Antep Türkiye'nin Gaziantep ilinin merkezi olan şehirdir.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni Lejyonu (Fransa)</span>

Ermeni Lejyonu, I. Dünya Savaşı sırasında 1916 yılında Fransız ordusuna destek bir güç olarak oluşturulmuştur. Musa Dağı Ermenilerinden müteşekkil olması planlanan Doğu Lejyonu'na Ermenilerin yanı sıra Müslüman ve Hristiyan Suriyeliler ve Lübnanlılar da dahil edilmiştir. Fransızlar Amerika'ya daha önceden yerleşmiş Ermenileri ve Suriyelileri birliklere almak istese de tam başarı sağlayamamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Edirne Kuşatması (1913)</span> Birinci Balkan Savaşında çatışma

Edirne Kuşatması Birinci Balkan Savaşı esnasında 1912 Ekim ortalarından 26 Mart 1913'e kadar Bulgaristan 2. Ordusu tarafından gerçekleştirilmiştir. Şehrin içinde savunma için bulunan 52.597 asker dışında, 106.000 üzerinde sivil bulunuyordu. Dönemin vilayet matbaası müdürü ve Yeni Edirne Gazetesinin imtiyaz sahibi yazı işleri sorumlusu olan Şevket Dağdeviren, Balkan Savaşı Anılarının 5 Aralık 1912 tarihli bölümünde kuşatmanın başında halkın nüfusunun yaklaşık 150000 kişi olduğunu, bunlardan 57000 kişinin ordu mensubu, 37000 Müslüman, 25000 Rum, 14000 Musevi, 5000 Ermeni, 24000 Bulgar dağılımının içinde de 10000 göçmen olduğunu bildirir.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı</span> Mustafa Kemalin Bandırma Vapuru ile yapılan yolculuk sonrası Samsuna ulaşması olayı

Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı, 19 Mayıs 1919 tarihinde 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal'in Bandırma Vapuru ile yaptığı yolculuk sonrası Samsun'a ulaşması olayı. Bu olay Kurtuluş Savaşı'nın fiili başlangıcı olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Şahin Bey</span> Kuvâ-yi Milliye önderlerinden olan Türk asker (1877–1920)

Şahin Bey, Kuvâ-yi Milliye önderlerinden Türk asker. Antep Savunması'nın önemli isimlerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Türk Kurtuluş Savaşı Suriye Cephesi</span>

I. Dünya Savaşı sırasında İngilizler, Osmanlı kuvvetlerini hızlı bir şekilde mağlup etmek için Arabistan'da bulunan Araplar ile anlaştılar. Bu antlaşma ile Araplar savaş bitince bağımsız olacaklardı. Fakat Rusya'da gerçekleşen Bolşevik İhtilali sırasında Vladimir Lenin, Rus Çarlığı sırasında imzalanan gizli antlaşmaları gün yüzüne çıkardı. Bu antlaşmalardan bir tanesi Sykes-Picot Anlaşmasıydı. Bu antlaşmaya göre Orta Doğu'yu İngilizler ve Fransızlar tarafından paylaşılıyordu. Bundan sonra toplanan San Remo Konferansında da Araplara bağımsızlık söz konusu bile değildi. Bunun üzerine Araplar silahlandı.

<span class="mw-page-title-main">Erzincan Şûrası</span>

Erzincan Şûrası veya Erzincan Sovyeti, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'ndaki cephelerinden biri olan Kafkasya Cephesi kapsamında gerçekleşen Erzincan Muharebesi'nden sonra Rus İmparatorluğu egemenliğine giren Erzincan bölgesinde yerel güçler tarafından 1916 yılında kurulan Sovyet hükûmeti. Savaş devam ederken Rusya'da gerçekleşen Ekim Devrimi ile birlikte hükûmetin değişmesi ve bununla paralel olarak ordu birliklerinin çekilmesi neticesinde bazı yerel güçler tarafından kurulmuştur. Osmanlı İmparatorluğu himayesindeki topraklarda kurulan ilk Sovyet hükûmeti özelliğini taşır. Erzincan Şurası, Ekim Devrimi ile birlikte Rusya'nın çeşitli bölgelerinde kurulan yeni yönetim şekline benzer bir örgütlenme girişimini temsil eder.

Şehit Kâmil Olayı, 21 Ocak 1920 tarihinde o zamanki adı Antep olan Gaziantep'te gerçekleşen olay.

Türkmenzade Ahmed Efendi, Son Osmanlı döneminde siyasetçi.