İçeriğe atla

Akbaş Cephaneliği Baskını

Akbaş Cephaneliği Baskını
Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi
Tarih26-27 Ocak 1920
Bölge
Eceabat yakınları
Sonuç Mebzul miktarda cephanenin Kuvâ-yi Milliye kuvvetlerinin eline geçmesi.
Taraflar
Fransa Fransa
Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı Birleşik Krallık
Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu
Kuvâ-yi Milliye
Komutanlar ve liderler
Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı George Milne Köprülü Hamdi Bey
Dramalı Rıza Bey
Güçler
200+ asker 30-40 adam[1]
Kayıplar
9 asker esir (sonra serbest) Yok

Akbaş Cephaneliği Baskını, Mondros Mütarekesi gereği Fransız kuvvetlerince el konulan Osmanlı ordusuna ait Eceabat yakınındaki cephaneliğe Balıkesir Redd-i İlhak Cemiyeti mensubu Köprülü Hamdi Bey önderliğinde 40 atlı arkadaşın 26-27 Ocak 1920'de düzenlediği baskın.

Öncesi

Mondros Mütarekesi'nin 1. maddesi, “Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının açılması, Karadeniz'e serbestçe geçişin temini ve Çanakkale ve Karadeniz istihkamlarının İtilaf Devletleri tarafından işgali sağlanacaktır” hükmünü getirmektedir. İtilaf Devletleri bu maddeye dayanarak Osmanlı Harbiye Nezareti'nden 26 Kasım 1918 akşamına kadar Çanakkale Boğazı mevzilerinin boşaltılmasını istemiştir. Buna göre Gelibolu'daki 14. Kolordu ile 55. Tümen, Malkara'daki 49. Tümen ve Eceabat'taki 60. Tümen, mevzilerini boşaltarak daha geri hatlara çekileceklerdir.

Bu birliklerin geri çekilmelerinin hemen ardından İtilaf Devletlerine bağlı unsurlar Çanakkale Boğazı'nın her iki yakasını da işgal etmişler ve bölgedeki ikmal depolarını kontrol altına almışlardır. Bu ikmal depolarından en önemlisi "Akbaş Deposu”dur. Bu depodaki malzemenin çok büyük bir bölümü, 1917 yılında Bolşevik İhtilali sonucu Doğu Cephesi'nde ele geçirilen malzemedir ve 8.000 tüfek, 40 Rus Maxim ağır makineli, 20.000 sandık cephane ve çeşitli askeri malzeme içermektedir. Deponun işgal edilmesi ardından güvenliği Fransız birliklerine bırakılmıştır. Garnizonda bir Türk birliği de görev yapmaktadır.

İtilaf Devletleri Akbaş Cephaneliği'ndeki malzemeyi Rusya'da Kızıl Ordu'ya karşı çarpışmakta olan Pyotr Nikolayevich Wrangel komutasındaki Wrangel Ordusu olarak bilinen Beyaz Ordu birliklerine aktarmayı planlamaktadırlar. Depodaki bu önemli miktardaki malzemenin kısa süre sonra yurtdışına çıkacağının öğrenilmesi Kuvâ-yi Milliye cephesinde tedirginlik yaratmıştır.

İlk Yunan birliklerinin 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir'i işgalinin yarattığı ortamda, 26 Temmuz 1919 tarihinde başlayan 1. Balıkesir Kongresi, 15 Ağustos 1919 tarihinde düzenlenen Alaşehir Kongresi ve 19 Kasım 1919 tarihindeki 2. Balıkesir Kongrelerinde, Yunan işgaline karşı Ayvalık, İvrindi, Akhisar, Salihli, Soma, Aydın ve Ödemiş cephelerinin kurulması kararları alınmıştı. Ancak, hem Anzavur Ayaklanması'nın neden olduğu cephane sarfiyatı hem de bu cephelerin gereksinmelerinin karşılanması hayati bir ikmal sorunuydu.

Akbaş Cephaneliği'ndeki malzemeye el konulması fikri böyle bir ortamda, Balıkesir'deki 61. Ordu komutanı Kazım (Özalp) Bey'in ve Heyet-i Merkeziye üyesi Köprülülü Hamdi Bey tarafından gündeme gelmiştir.

Akbaş Cephaneliği

Akbaş Cephaneliği, Gelibolu Yarımadası'nın doğusunda, Eceabat ilçesine 10 kilometre mesafede, ancak küçük gemilerin demirlemesine uygun bir koyda bulunmaktadır. Çanakkale Savaşı sırasında Gelibolu Yarımadası'ndaki kuvvetlerin ikmal yönünden desteklenmesine elverişli bir koydur. Depo ve çevresi Senegallilerden oluşan Fransız birlikleri tarafından sıkı bir şekilde korunmaktadır ve Gelibolu'yla doğrudan telefon bağlantısı vardır. İngiliz deniz üssü Çanakkale ile Akbaş koyu ise denizden 20 dk.lık bir mesafededir ve kısa sürede yardım görebilecek durumdadır. Ayrıca Çanakkale Boğazı'nda devriye gezen İngiliz gemileri, bu süreyi daha da kısaltmakta, ayrıca baskında ele geçirilecek malzemenin Anadolu kıyısına sevkiyatını riske sokmaktadır.

Baskın hazırlıkları

Köprülülü Hamdi Bey, baskın öncesinde gerekli incelemeleri yapması için Dramalı Rıza Bey'i görevlendirmiştir. Rıza Bey, yerel köylü kıyafetleri ile bölgede bir hafta kadar çalışmış, depodaki güvenlik önlemleri konusunda koğuşların yerleri, nöbet noktaları, nöbet değişim saatleri, mevcut asker ve subay sayısını, telefon hatlarını, sahilde kayıkların yanaşıp yükleme yapabileceği noktaları kapsamak üzere gerekli incelemeleri yapmıştır.

Dramalı Rıza Bey'in Biga'ya döndüğü gün, Köprülülü Hamdi Bey ile baskın planı oluşturulmuştur. 18 Ocak 1920 tarihinde Lapseki’ye adamlarıyla birlikte gelen Köprülülü Hamdi Bey, Mülkiye’den arkadaşı olan Kaymakam Hasan Basri Bey’le görüşüp yardımını istemiş, böylece depodan ele geçirilecek malzemenin nakliyesi için gerekli olan kayık ve motorlar sağlanmıştır. Dramalı Rıza Bey ise çevre köylerden, hem baskın hem de sevkiyatın hızlı bir şekilde yapılmasını sağlamak için adam toplamaktadır.

Baskın hazırlıkları esasen hilelere dayanan karmaşık bir harekât planına dayanmaktadır. Farklı iki koldan hareket eden Köprülülü Hamdi Bey ve Dramalı Rıza Bey, yöredeki eşkıyanın takibi izlenimi oluşturmuşlardır. Hatta Köprülülü Hamdi Bey’in iki adamı, asker kaçağı olarak yakalanıp Gelibolu Müstahkem Mevki Komutanlığına gönderilmiş, durumdan haberdar olan komutan Halit Bey de bu iki asker kaçağını Akbaş Cephaneliği’ne sevk etmiştir. Cephaneliğe sızma yönünden ikinci bir hareket de Köprülülü Hamdi Bey’in adamlarından olan Yüzbaşı Davut Bey’in, Akbaş’taki Türk Muhafız Birliği komutan yardımcısı süsü verilerek cephaneliğe gitmesidir.

Baskın

Baskın tarihi olarak 26 Ocak 1920 gecesi seçilmiştir. Gecenin ileriki saatlerinde Dramalı Rıza Bey ve 30 kadar adamı Akbaş Cephaneliği garnizonunu basmıştır. Senegalli sömürge askerleri, hiçbir direniş göstermemişlerdir. Anadolu kıyısında bekleyen vapurun çektiği mavna ve kayıklar Akbaş koyuna yanaşmış ve malzeme yüklenmiştir. İngiliz devriye gemilerine yakalanmadan Anadolu kıyısına taşınan malzeme bu kez kara üzerinden iç kesimlere sevk edilmiştir.

Esir alınan sömürge askerleri Akbaş garnizonuna geri gönderilmiştir. Köprülülü Hamdi Bey, İngiliz komutana bir mektup bırakmış ve mektubunda garnizonu 200 kişiyle bastığını, askerlerin direnme şansı olmadığını belirtmiştir.

Baskının sonrası

Akbaş cephaneliğinden kaçırılan silahlar "bir taarruz kuvveti teşkil ve teçhîz ettikten sonra, Soma ile Akhisar arasında büyük bir taarruz yaparak Yunanları İzmir’den çıkarma amacıyla" Yenice'ye getirildi.[2] Anzavur Ahmet ve Gâvur İmam'ın kuvvetleri Yenice'yi kuşattığında Dramalı Rıza bey, yanındakilerle cephaneleri savunmuş, daha fazla ellerinde tutamayacağını anlayınca da cephaneleri ateşe verip çıkan kargaşadan yararlanarak kaçmışlardır.[3]

Yenice baskını sebebiyle Damad Ferid Paşa'yı suçlayan Dramalı Rıza bey, kimi kaynaklarda Miralay Kazım bey tarafından cezalandırılmış, telâfi amacıyla Damat Ferit Paşa'ya suikast düzenlemeyi teklif etmiştir; kimi kaynaklada intikam almak amacıyla Damad Ferid Paşa'ya suikast düzenlemeye karar vermiştir. Çerkez Ethem kendi hatıratında Dramalı Rıza bey'i Damat Ferit Paşa'yı suikast ile kendisinin görevlendirdiğini söylemiştir. Bursa valiliği görevini yürütmekte olan Hacim Muhittin Bey Çerkez Ethem'i yalanlamış Dramalı Rızayı bu göreve kendisinin gönderdiğini söylemiştir. İstanbul'a geçen Dramalı Rıza bey ihbar edilmiş, yargılaması sonucunda Akbaş Cephaneliği Baskını sebebiyle 12 Haziran 1920 yılında İstanbul'da idam edildi.

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ KÖPRÜLÜ'LÜ HAMDİ BEY 1 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., T.C. Edremit Kaymakamlığı.
  2. ^ Özalp, Kazım (2020). Millî Mücadele 1919-1922 I-II. Türk Tarih Kurumu. s. 94. 14 Temmuz 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2024. 
  3. ^ Esat Tomruk (İngiliz Kemal) [Recai Sanay (yay.haz.)] (2005). Türk casusu İngiliz Kemal. Geçit Yayınları. ISBN 975-7699-97-7. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Esat Bülkat</span> Türk asker

Mehmet Esat Bülkat veya Esat Paşa, Türk asker. Balkan Savaşları sırasında kendi gibi asker olan küçük kardeşi Mehmet Vehip Kaçı ile birlikte Yanya'da gösterdiği savunma ve direnişi ile tanınan Esat Paşa, yine küçük kardeşi ile birlikte görev aldığı Çanakkale Savaşı'nda büyük başarı göstermiş; düşman kuvvetlerinin boğazı geçip İstanbul'a varmasını önleyen komutanlardan biri olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Çanakkale Savaşı</span> I. Dünya Savaşında, 1915–1916 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan savaş

Çanakkale Savaşı veya Çanakkale Muharebeleri, I. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya ile güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul'u zapt etmek suretiyle Almanya'nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletleri'ni zayıflatma amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'nı seçmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gelibolu</span> Çanakkale ilçesi

Gelibolu, Türkiye'nin Çanakkale ilinde, Gelibolu ilçesinin merkezi olan yerleşim. Avrupa yakasındaki Doğu Trakya'da, kendi adını taşıyan yarımadanın güney kıyısında, Marmara Bölgesi'nin Çanakkale Boğazı'nın Avrupa tarafında, karşı kıyı Lapseki'den 3 km uzaklıkta kuruludur.

<span class="mw-page-title-main">Mondros Mütarekesi</span> Osmanlı İmparatorluğunu fiilen sona erdiren ateşkes antlaşması

Mondros Mütarekesi ya da Mondros Ateşkes Antlaşması, I. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan mütarekename. Osmanlı İmparatorluğu adına Bahriye Nazırı Rauf Bey tarafından, Limni adasının Mondros Limanı'nda demirli Agamemnon zırhlısında 30 Ekim 1918 akşamı imzalanmıştır. Bu antlaşma ile beraber Osmanlı İmparatorluğu fiilen sona ermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Çanakkale</span> Çanakkale ilinin merkezi olan şehir

Çanakkale, Türkiye'nin Çanakkale ilinin merkezi olan şehirdir. Anadolu'nun kuzeybatısında, Çanakkale Boğazı'nın güneydoğusunda yer alır. Nüfusu 2021 yılına göre 195.439 kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Eceabat</span> Çanakkale ilçesi

Eceabat, Çanakkale ilinin bir ilçesidir. Çanakkale Boğazı'nda sahil kenarında kurulu ilçenin eski adı Maydos'tur. Çanakkale Savaşı Eceabat sınırları içinde gerçekleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hacim Çarıklı</span> Türk siyasetçi

Hüseyin Hacim Çarıklı, Türk idareci ve siyasetçidir.

<span class="mw-page-title-main">Çanakkale Savaşı deniz harekâtları</span> Çanakkale Savaşındaki deniz harekâtları

Çanakkale Savaşı deniz harekâtları, I. Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri'nin Birleşik Filo ile savunmada kalan Osmanlı İmparatorluğu kara topçusu arasında 19 Şubat 1915'ten 18 Mart 1915'e kadar Çanakkale Boğazı'nda yapılan bir dizi deniz operasyonudur. Birleşik Filo'nun Çanakkale Boğazı'na karşı yaptığı 18 Mart tarihli en geniş kapsamlı saldırı, harekâtın son operasyonudur ve birçok kaynakta 18 Mart Deniz Savaşı olarak geçmektedir.

Balıkesir Kongresi, 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi'nden TBMM'nin kurulduğu 23 Nisan 1920 tarihine kadar geçen süreye "Kongreler Dönemi" denilir. Bu süre içindeki 30 dolayında kongrenin "beşi", 1919 ve 1920 yıllarında toplanan Balıkesir kongreleridir. Bunlardan 1, 4 ve 5. kongreye Karesi (Balıkesir) Mebusu (Milletvekili) Mehmet Vehbi Bolak, 2 ve 3. kongreye, harekete sonradan katılan Balıkesir eski Mutasarrıfı Hacim Muhittin Çarıklı başkanlık etmiştir. Bu kongreler, 15 Mayıs 1919'daki İzmir işgalinin hemen ertesi günlerinde Balıkesirliler'in Mehmet Vehbi Bolak önderliğinde kurdukları direniş teşkilatıyla başlattıkları hareketlerin birer parçasıdır. İçlerinde, sadece üç asker vardır: Miralay (Albay) Kazım Özalp, Askeri Kaymakam (Yarbay) Ali Çetinkaya ve Yüzbaşı Kemal Balıkesir. Balıkesir hareketi Millî Mücadele'nin başarıya ulaşmasında önemli rol oynamış; İzmir'den Anadolu içlerine yürümek isteyen Yunan kuvvetlerini engelleyerek, Millî Ordu'nun hazırlanması için Mustafa Kemal Paşa'ya, her saniyesi altın değerinde on üç ay kazandırmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Köprülülü Hamdi</span> Türk asker ve bürokrat

Köprülülü Hamdi Bey,, Türk asker ve bürokrat.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul'un İşgali</span> Mağlup Osmanlı İmparatorluğunun başkentinin İtilaf Devletleri tarafından işgali

İstanbul'un İşgali, Osmanlı İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros Bırakışması ile Birinci Dünya Savaşı'nın bu ülkeler arasında sona erdiğinin ilan edilmesinin ardından gerçekleşmiştir. Osmanlı başkenti İstanbul, önce 13 Kasım 1918, sonra 16 Mart 1920'de olmak üzere iki kez işgal edildi. İlk işgalde, İstanbul'un önemli ve stratejik noktaları kontrol altına alındı ancak idareye el konulmadı; ikinci işgal ile idareye el konuldu. Eylül 1922'ye gelindiğinde, İzmir'in Kurtuluşu'ndan sonra, Mustafa Kemal Paşa İstanbul'u kurtarmak için Türk birliklerine İngiliz ve Fransız işgalindeki Çanakkale'ye hareket etmeleri emrini verdi. Bu emir üzerine Çanakkale Krizi patlak verdi. Türkler Kurtuluş Savaşı verdiği sırada İrlanda sorunuyla uğraşan Birleşik Krallık, Ankara Hükûmeti ile savaşın eşiğine geldi. Liberal Başbakan David Lloyd George Mustafa Kemal'in birliklerine karşı taarruza geçilmesini istediyse de müttefiklerinin desteğini alamadı ve ülkesindeki savaş karşıtı muhalefet ile dominyonların güçlü direnişiyle karşılaştı. Lloyd George'u gereksiz bir savaş başlatmaya çabalamakla itham eden Muhafazakâr Parti'nin 19 Ekim 1922'de Carlton Club deklarasyonu ile koalisyondan ayrılması sonucu Lloyd George hükûmeti düştü. İlerleyen süreçte diplomatik olaylar Türklerin lehine gelişti. İşgal, son İtilaf birliklerinin 4 Ekim 1923'te şehri terk etmesinden sonra, Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu birliklerinin 6 Ekim 1923'te tören eşliğinde şehre girmesiyle sona erdi.

<span class="mw-page-title-main">Anafartalar Cephesi</span> Çanakkale Savaşında bir cephe

Çanakkale Savaşı'nın üçüncü cephesi olan Anafartalar Cephesi, 6 Ağustos 1915 tarihindeki Suvla Koyu civarında Müttefik kuvvetlerce yapılan çıkarma harekâtıyla başlamış ve hemen ertesinde Arıburnu Cephesi kuvvetleriyle birleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Abdülgafur Iştın</span>

Abdülgafur Iştın, Türk Siyasetçisi ve Din Adamı.

Kocaçimen Tepe Muharebesi, 6 Ağustos 1915 tarihinde Anzak Kolordusu'na bağlı birliklerin Conk Bayırı Osmanlı mevzilerine taarruzlarıyla başlayan ve 10 Ağustos 1915 tarihine kadar süren savaşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihî Alanı'ndaki şehitlikler ve eserler listesi</span>

Gelibolu Yarımadası'ndaki anıt ve düzenlemelerin bugünkü görünümünü alması 1970 yılında Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı'nın kurulması ve devamında 19.06.2014 yılında Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının faaliyete geçmesiyle oluşmuştur. Öncesinde,1916 Şevki Paşa haritasının hazırlanması ve Muharebeler sırasında ve hemen sonra yapılmış birkaç mütevazı anıt ve tekil şehitlikler dışında, 1940'lara varıncaya kadar Gelibolu Tarihi alanında önemli bir faaliyet olmadı. 1940'larda Nuri Yamut Anıtı (1943), Çanakkale Şehitler Abidesi proje yarışması (1944) ve başka girişimlerle başlayan ilgi 1970'lere kadar yavaş bir tempoyla sürdü. 1973 yılında Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı ilanı anıtlarla ilgili faaliyetlerde gelişmeler yaşanmasına olanak sağladı.

Değirmenlik Mevkii, Çanakkale il sınırları içinde, Gelibolu Yarımadası'nın Çanakkale Boğazı kıyısında, Eceabat İlçesi'nin 8 km. kadar kuzeydoğusunda, Akbaş Şehitliği'nin 100 metre güneyinde yer alan bir höyüktür. Gelibolu – Eceabat karayolunun hemen güneyinde, denize bakan bir yar üzerindedir. Yüzeyden toplanan malzemeye bakılarak yerleşmenin 100 x 50 metrelik bir alana yayılmış olduğu ileri sürülebilmektedir. Yüzey buluntularına dayanılarak 9 bin öncesine tarihlenen bir yerleşme olduğu belirtilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Çanakkale Savaşı'ndaki denizaltı faaliyetleri</span>

Çanakkale Savaşı'ndaki denizaltı faaliyetleri, I. Dünya Savaşı'nın bir parçası olan Çanakkale Savaşı çerçevesinde, çeşitli devletlerin denizaltıları tarafından Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi'nde sürdürülen faaliyetlerdir. Esas savaştan önce, Aralık 1914'te başlamış ve Aralık 1915'te sonlanmıştı. İtilaf Devletleri'ne bağlı denizaltıların Çanakkale Boğazı'nı geçerek Marmara Denizi'nde denizaltı operasyonları yapmalarının amacı, Gelibolu'yu savunan Osmanlı kuvvetlerinin lojistik durumunu sarsmak olarak görülür. Bununla birlikte İttifak Devletleri'nin bir üyesi olan Alman İmparatorluğu da Osmanlı'yı desteklemek amacıyla savaş sırasında birtakım denizaltı faaliyetleri yürütmüştü.

Dramalı Rıza bey,, Türk asker.

<span class="mw-page-title-main">Çanakkale Deniz Muharebesi (1657)</span>

(Dördüncü) Çanakkale Deniz Muharebesi, 1645-1669 Osmanlı-Venedik Savaşı'nın bir evresi.