İçeriğe atla

50-50 Teorisi

Yunan birliklerinin geri çekilirken yaktığı bir Türk köyünde sıhhiyeciler yaralıları taşıyor (Ağustos 1922).
İzmir'in Kurtuluşu sonrasında Türk birlikleri tarafından öldürülmüş Yunan siviller (Eylül 1922).

50-50 Teorisi,[1] Türk Kurtuluş Savaşı'nın Batı Cephesi boyunca Yunan ordusu ve Rum isyancılar tarafından Türklere karşı gerçekleştirilen savaş suçlarının Rum Kırımı kadar kötü ve iki olayın aynı şiddette olduğu fikridir. Fikir Türk halkı arasında ilk olarak Türk ordusunun Yunan işgali altındaki topraklarda ilerlemesi ve böylece Türk halkının Yunan ordusunun oluşturduğu tahribata tanık olması ile ortaya çıkmış, ilk kez 1926'da George Horton'ın The Blight of Asia kitabında ele alınmıştır. Her ne kadar Horton kitabında 50-50 Teorisi'nin yanlış olduğunu ve Yunanlar tarafından katledilen Türklerin Rum Kırımı'na "50-50 değil 1'e 10.000 bile olamayacağını" söylese de,[1] Horton'ın bu tavrı hem Türk hem de Türk olmayan akademisyenler tarafından Türk düşmanı ve aşırı Filhelenist olarak yorumlanıp tarihi çarpıtmak ile suçlanmıştır.[2][3][4][5]

Fikrin Büyük Taaruz ile Türk halkı arasında yaygınlaşması öncesinde Mart 1922'de, savaş bölgesine birçok ziyarette bulunan ve hem Türk hem de Yunan tarafının gerçekleştirdiği katliamları belgelemiş İngiliz tarihçi Arnold Joseph Toynbee de benzer görüşler paylaşıyordu. Savaş bölgelerine ziyaretinden önce bir Yunan sempatizanı olan Toynbee'nin Yunan ordusu tarafından gerçekleştirmiş savaş suçlarına tanık olması görüşlerini değiştirdi ve onu Yunanlar ile Türkler tarafından gerçekleştirilen katliamların benzer şiddette olduklarını yazmaya itti.[6][7] Savaşa tanıklık eden her görgü tanığı ise konu hakkında Toynbee ile aynı görüşte değildir ve hem Türk katliamlarının hem de Yunan katliamlarının daha büyük olduğunu savunan raporlar vardır. Örneğin; savaşa tanıklık eden Amerikan gazeteci ve yazar George Seldes, 1919'da Yunanların Anadolu'da Türklere yaptığı katliamların Türklerin Yunanlara yaptığından çok daha büyük olduğunu belirtmiştir[8] ve savaş yıllarında İzmir'de çalışan İsveçli doğubilimci Johannes Kolmodin, mektuplarında Yunan ordusunun 250 Türk köyünü yaktığını ve Yunanların Türklere yaptıkları katliamın Türkler tarafından gerçekleştirilmiş katliamlardan daha büyük olduğunu yazmıştır.[9] Bunun yanında, savaş sırasındaki bir İngiliz istihbarat raporu[10] ve Amerikan donanması tarafından yayınlanmış bir Müttefik raporuna[11] göre Yunanların gerçekleştirdiği katliamlar Türklerin gerçekleştirdikleri yanında "sönük kalmaktadır."

Günümüzde ise, 50-50 Teorisi'nin Türk halkı arasında yaygın olmasına rağmen sadece sayılı miktardaki tarihçi fikri kabul eder. Amerikan tarihçi Rudolph Rummel teorinin yanlış olduğunu söyleyip Türklerin gerçekleştirdiği katliamların çok daha büyük bir ölçekte olduğunu söyler.[12] Justin McCarthy de teori hakkında aynı görüşleri paylaşır, ancak Rummel'in aksine daha yoğun miktarda olan katliamların Türkler değil Yunanlar tarafından gerçekleştirilenler olduğunu söyler.[13]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b Horton, George (2008). The blight of Asia : an account of the systematic extermination of Christian populations by Mohammedans and of the culpability of certain great powers ; with the true story of the burning of Smyrna. 2. ed. London, England: Sterndale Classics. s. 266. ISBN 978-1-903656-79-2. OCLC 783344672. 
  2. ^ Kolluoglu Kirli, B. (1 Eylül 2005). "Forgetting the Smyrna Fire". History Workshop Journal (İngilizce). 60 (1): 25-44. doi:10.1093/hwj/dbi005. ISSN 1363-3554. 
  3. ^ Buzanski, Peter Michael (1960). Admiral Mark L. Bristol and Turkish-American Relations, 1919-1922. University of California. s. 176. 
  4. ^ Roessel, David E. (2002). In Byron's shadow : modern Greece in the English & American imagination. Oxford: Oxford University Press. ss. 327-328. ISBN 978-0-19-803290-8. OCLC 559846904. 
  5. ^ Coleman, Brian (Ocak 2006). "George Horton: the literary diplomat". Byzantine and Modern Greek Studies (İngilizce). 30 (1): 81-93. doi:10.1179/030701306X96618. ISSN 0307-0131. 
  6. ^ Toynbee, Arnold Joseph (1922). The Western question in Greece and Turkey: a study in the contact of civilisations (İngilizce). Londra: Constable. OCLC 718448089. 8 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2021. 
  7. ^ Toynbee, Arnold (6 Nisan 1922) [9 Mart 1922]. Letter. The Times. 
  8. ^ Seldes, George. You Can't Print That! the Truth Behind the News 1918 to 1928 (1929), Kessinger Publishing, sf. 395 31 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  9. ^ Özdalga, Elizabeth. The last dragoman: the Swedish orientalist Johannes Kolmodin as scholar, activist and diplomat (2006), Swedish Research Institute in Istanbul, p. 63.
  10. ^ Morris, Benny (2019). The thirty-year genocide : Turkey's destruction of its Christian minorities, 1894-1924. Dror Zeʼevi. Cambridge, Massachusetts. ISBN 978-0-674-91645-6. OCLC 1044768992. 
  11. ^ Shenk, Robert (2012). America's Black Sea fleet : the U.S. Navy amidst war and revolution, 1919-1923. Annapolis, Md.: Naval Institute Press. ISBN 1-61251-302-6. OCLC 824353577. 
  12. ^ Rumel, Rudolph, Statistics Of Turkey's Democide 27 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Power Kills, University of Hawai'i.
  13. ^ McCarthy, Justin (1995). Death and exile : the ethnic cleansing of Ottoman Muslims, 1821-1922. Princeton, N.J.: Darwin Press. ISBN 0-87850-094-4. OCLC 31936569. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk Kurtuluş Savaşı</span> Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki direniş hareketinin işgal kuvvetleri ve iş birlikçilerine karşı verdiği siyasi ve askerî mücadele

Türk Kurtuluş Savaşı, I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri'nce işgali sonucunda Mîsâk-ı Millî sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için 1919-1922 yılları arasında gerçekleştirilen çok cepheli siyasi ve askeri mücadeledir. Batı Anadolu'da İtilaf Devletleri'nin harekete geçirdikleri Yunan ordusuna; güneyde Fransız ordusuna; doğuda Ermenistan'ın kuvvetlerine; İstanbul rejimine sadık milislere, feodal güçlere ve ayrılıkçılara karşı savaşılmıştır. Bu mücadelenin Batı Cephesi Yunan millî belleğine "Küçük Asya Felaketi" adıyla kazınmıştır. Savaş sırasında Yunan ve Ermeni kuvvetleri, bir etnik temizlik harekâtı olarak, Türk halkına karşı katliamlar, yağmalar ve tecavüzler gerçekleştirmiştir. Savaş, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">1922 İzmir Yangını</span> 13-22 Eylül 1922de İzmirde etkili olan yangın

1922 İzmir Yangını veya, yabancı kaynaklarda kullanılan terimle, Büyük İzmir Yangını -İzmir geçmişte başka büyük yangınlar da geçirmiş olduğu için bu terimin ne derece yerinde olduğu tartışmaya açıktır-, 13 Eylül 1922 günü Basmane'de başlayan ve dört gün sürerek İzmir şehir merkezini geniş ölçüde tahrip eden yangın hadisesidir.

<span class="mw-page-title-main">Türk Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi</span> Türk Kurtuluş Savaşının bir cephesi

Türk Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi, Yunan ordusunun 15 Mayıs 1919'da İzmir'e çıkmasıyla başlayıp aynı kentin 9 Eylül 1922'de Türkiye'nin TBMM Hükûmeti ordusu tarafından geri alınmasıyla biten savaş veya Türk Kurtuluş Savaşı'nın cephelerinden birine verilen ad. Aynı zamanda askerî tarih açısından savaş sırasında Batı Anadolu'da Yunan ordusunun genel taarruzuna karşı 25 Haziran 1920'de kurulup 1923'te kaldırılan askerî birimlerden birine verilen ad.

<span class="mw-page-title-main">Arnold Joseph Toynbee</span>

Arnold Joseph Toynbee, İngiliz tarihçi. Tarihin konusunun kültürler olduğunu söyleyen, kültürlerin ise dinamik yapılar olup, özelliklerini yaratıcı kişilerden aldığı, dolayısıyla tarihin kültürler hakkında olumlu ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunmak yerine, kültürleri anlamaya çalışması gerektiği düşüncesiyle seçkinleşen tarih felsefecisidir.

<span class="mw-page-title-main">İzmir'in İşgali</span> Yunanistanın 1919-1922 yıllarında İzmirde gerçekleştirdiği işgal

İzmir'in İşgali, I. Dünya Savaşı sonrasında Paris'te toplanan uluslararası barış konferansının kararıyla İzmir kentinin 15 Mayıs 1919'da Yunanistan Krallığı tarafından işgaliyle başlayan ve 7 Eylül 1922'de Yunan ordusunun İzmir'i terk etmesinin ardından 9 Eylül 1922'de Türk ordusunun kente girmesiyle sona eren işgal.

<span class="mw-page-title-main">Yunan İsyanı</span> Yunanların, 1821-1829 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine karşı başlattığı isyan olayı

Rum İsyanı/Yunan İsyanı,, Yunan Bağımsızlık Savaşı, Yunan İhtilali veya Yunan Devrimi, Yunanların Osmanlı egemenliği ve isyan bölgelerindeki Müslüman halka karşı başlattığı, 1821-1829 yılları arası süren ve Yunanistan'ın Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını kazanmasıyla sonuçlanan bağımsızlık savaşı, devrim ve etnik temizliktir. 1832 yılında imzalanan İstanbul Antlaşması ile Yunanistan'ın bağımsız bir ülke olarak tanınmasıyla sonuçlanmış bağımsızlık sürecidir.

<span class="mw-page-title-main">Kıbrıs Rumları</span> etnik grup

Kıbrıs Rumları veya Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıs'ta bulunan Yunanca konuşan toplum. Adanın en büyük etnik topluluğunu oluştururlar, adanın tamamını kapsayan son nüfus sayımı olan 1960'taki sayıma göre ada nüfusunun yaklaşık %78'lik kesimine denk gelirler. Kıbrıs Rumlarının çoğunluğu Hristiyanlığın Ortodoks mezhebinden olmak üzere Kıbrıs Ortodoks Kilisesi'ne mensuptur ve kilisenin başpiskoposu geleneksel olarak cemaat liderleridir.

<span class="mw-page-title-main">Rum Kırımı</span> Pontus Rumlarının tarihsel anayurtlarından sistematik olarak sürgün edilmesi

Rum Kırımı, Rum Soykırımı veya Pontus Soykırımı, I. Dünya Savaşı esnası ve sonrasında Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yaşanan, hükûmetin ülkedeki Rum nüfusa karşı uyguladığı politikayla başlayan etnik temizliktir. Bu politika çerçevesinde çeşitli katliamlar, sürgünler ve hak ihlalleri gerçekleştirildi. Pontus olarak bilinen Karadeniz bölgesindeki Rumların bir kısmı kırım sonucunda Rusya'ya kaçtı. 1923 yılında, kırım sonrasında Türk Kurtuluş Savaşı sonucu Türkiye ve Yunanistan arasında yapılan mübadeleyle Anadolu Rumları Yunanistan'a gönderildi. Kırımın soykırım niteliği taşıyıp taşımadığı konusunda uluslararası akademik camiada fikir birliği yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Müslüman-Türk katliamları</span>

Müslüman-Türk katliamları, Türk Kırımı ya da Türk Soykırımı Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma döneminde Navarin Katliamı ile başlayan ve 1922 Manisa yangınıyla son bulan Balkan, Ortodoks Devletler ve Fransa tarafından Türkler, Türk Yahudileri ve Osmanlılara yönelik gerçekleşen katliamlar, zorunlu göçler, etnik temizlik. Olaylardan etkilenenlerin ana dili Türkçedir.

<span class="mw-page-title-main">Navarin Katliamı</span> Yunan isyancıların, Navarin bölgesinde bulunan tüm Türk sakinleri katletmesi olayı

Navarin Katliamı, Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanması sırasında yaşanan katliam dizisinin bir parçası olan bir katliamdı. Katliam 19 Ağustos 1821 günü Mora Yarımadası'ndaki Navarin şehrinde gerçekleşti ve şehrin yaklaşık 3000 kişilik Türk sakini katledildi. Avrupa kaynaklarında Navarin katliamı hakkında bilgiler onlarca yıl sonra yayınlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Menemen Katliamı</span>

Menemen Katliamı, 16-17 Haziran 1919'da Yunan askerleri ve Rum yerlileri tarafından Türk sivillere karşı yapılan bir katliamdır. İtilaf Devletleri Kontrol Komisyonu Menemen'de yaşanan bu olayı katliam olarak teyit etti.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Rumları</span>

Osmanlı Rumları Osmanlı Devletinde yaşayan Rumlara verilen isimdir. Kuruluşundan itibaren pek çok Rum topluluğu Osmanlı sınırları içindeki İç Anadolu (Kapadokya), Ege ve Karadeniz bölgelerinde yaşamıştır ve devletin son dönemlerine kadar önemli rol oynamışlardır. Bugün büyük çoğunluğu Rum Kırımı ve Mübadele'den dolayı Yunanistan'da yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yalova Katliamı</span> Nisan-Mayıs 1921de Yunan, yerli Rum ve Ermeniler tarafından Yalova bölgesinde Müslümanlara yapılan katliam

Yalova Katliamı, Nisan-Mayıs 1921'de Yunan ordusunun işgali ile birlikte yerli Rum ve Ermeniler tarafından Yalova bölgesinde Müslümanlara uygulanan mezalimdir. Bölgedeki Müslüman köylerinin neredeyse tamamı yakıldı, binlerce insan öldürüldü veya mülteci durumuna düştü.

<span class="mw-page-title-main">İzmit Katliamı</span> Yunanların bölgeden çekilirken şehri yağmalaması

İzmit katliamı 24 Haziran 1921 tarihinde meydana geldi ve İngiliz gazeteci Arnold Joseph Toynbee'nin tahminine göre 300'den fazla sivil Türk o gün öldürüldü. Toynbee olaydan kısa bir süre sonra şehri ziyaret etti ve olayları belgeledi. Olaylar Türk-Yunan Savaşı (1919-1922) sırasında Yunan kuvvetleri şehirden çekilirken meydana geldi ve şehir yağmalandı ve bir bölümü yandı. 29 Haziran 1921 günü İngiliz parlamentosu Yunan çekilmesini ve olası zulümleri tartıştı.

<span class="mw-page-title-main">Yunan Bağımsızlık Savaşı sırasında katliamlar</span>

Hem Osmanlı İmparatorluğu güçleri hem de Yunan devrimcileri tarafından işlenen Yunan Kurtuluş Savaşı sırasında birçok katliam vardı. Savaş, çatışmanın her iki tarafındaki sivil yaşamına ve savaş esirlerine yönelik saygı eksikliği ile nitelendirildi. Özellikle İyonya, Girit, İstanbul, Makedonya ve Ege adalarında Yunanlara yönelik katliamlar gerçekleşirken, Osmanlılar ile özdeşleşen Türk, Arnavut, Osmanlı yanlısı Yunanlar ve Yahudi nüfusu, özellikle Yunan kuvvetlerinin baskın olduğu katliamlara maruz kalmıştı. Ege, Girit, Orta ve Güney Yunanistan'da yerleşmiş Yunan toplulukları öldürülmüş ve Mora Yarımadası'ndaki Türk, Arnavut, Yunanlar ve küçük Yahudi cemaatleri de aynı şeyleri yaşamıştır.

Samsun tehcirleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuzeyindeki Samsun şehri ve çevresindeki Rum nüfusunu ortadan kaldırmak için Anadolu Hareketi tarafından gerçekleştirilen ölüm yürüyüşleri. Bu yürüyüşler Rumlara yönelik yağma, yerleşim yerlerinin yakılması, tecavüz ve katliam gibi olaylarla desteklendi. Sonuç olarak 1921-1922 yıllarında şehrin yerleşik Rum nüfusu ve daha önceden buraya sığınan yaklaşık 24.500 kişi yerinden edilerek Anadolu içlerine zorla sürüldü. Bölgedeki katliamlar, hem Amerikalı Yakın Doğu Yardım Heyeti misyonerleri tarafından hem de bölgede bulunan donanma görevlileri tarafından gün yüzüne çıkarıldı.

Türk Kurtuluş Savaşı boyunca, hem Anadolu Hareketi hem de İtilaf Devletleri sorumluluğunda, Türk, Rum ve Ermeni sivillere yönelik birçok katliam gerçekleşti. Katliamlar boyunca tecavüz, işkence ve soygun yaygın olarak yaşandı.

<span class="mw-page-title-main">1922 Alaşehir yangını</span>

1922 Alaşehir yangını, Yunan ordusu tarafından geri çekilme sırasında başlatıldı ve 3 Eylül 1922'de başlayıp 5 Eylül'e kadar devam etti. Yangın ve katliamlar sonucu 3,000 kadar sivil öldü ve şehirdeki 4550 evin sadece 100 tanesi kurtulabildi.

<span class="mw-page-title-main">Karatepe Katliamı</span>

Karatepe Katliamı, 18 Şubat 1922 gecesi Yunan ordusu tarafından Aydın'ın yaklaşık 400 nüfuslu Karatepe köyünde insanların evlerinin içinde vurularak ve camilerin içine doldurulup camiler ateşe verilerek hamile kadınlar, çocuklar ve yaşlılar dahil 200'den fazla veya 385 kişinin öldürüldüğü katliam.

<span class="mw-page-title-main">Yunanistan'ın işlediği savaş suçları</span>

Yunanistan'ın işlediği savaş suçları, Yunanistan'ın tarih boyunca savaş kurallarına aykırı olarak işlediği suçlardır.