İçeriğe atla

İnternetin tarihi

Kontrol Edilmiş

İnternetin tarihi, bilgisayar teknolojisinin gelişimi ve küresel ağların birbirine bağlanması süreçleri ile yakından ilişkilidir. 1950'lerde bilgisayar bilimlerinin gelişimiyle başlayan bu süreç, 1960'larda ARPANET projesiyle devam etti.

ARPANET, ilk paket anahtarlamalı ağ olma özelliğini taşıyordu ve bu ağ üzerinden ilk mesaj, UCLA'dan Stanford Araştırma Enstitüsü'ne gönderildi.

1970'lerde, ARPANET'in yanı sıra NPL network, CYCLADES, Merit Network, Tymnet ve Telenet gibi diğer paket anahtarlamalı ağlar[1][2] geliştirildi. Bu dönemde, paket anahtarlamalı ağ teorisinin pratiğe dönüştürülmesi ve çeşitli haberleşme protokollerinin kullanılması önemliydi.

1980'lerde, internete erişim ve kullanımının genişlemesiyle birlikte, TCP/IP ARPANET'teki standart ağ protokolü olarak tanıtıldı. Bu süreçte NSFNET projesi ile üniversiteler arası bağlantılar kuruldu ve internet servis sağlayıcıları ortaya çıktı.

1989'da Tim Berners-Lee'nin World Wide Web üzerine yaptığı çalışmalar, internetin modern formunun temellerini attı.

1990'larda ARPANET ve NSFNET'in görev süreleri sona erdi ve internet, ticari trafiği taşımak için kullanılmaya başlandı.

İnternetin bu dönemdeki hızlı gelişimi, e-posta, anlık mesajlaşma, VoIP, video görüşmeleri ve World Wide Web uygulamalarının yaygınlaşmasını sağladı.

1990'ların ortalarından itibaren internet, küresel iletişim ve bilgi paylaşımı alanında devrim yarattı. İnternetin yaygınlaşması, kültürel, ticari ve teknolojik alanlarda önemli değişimlere neden oldu. Bu süreç, internetin bugünkü küresel ağ yapısının oluşumunu sağladı.

Öncüler

İnterneti gerçekten inşa edecek teknolojinin varlığından çok önce, birçok bilim insanı dünya çapında veri ağlarının varlığını önceden tahmin etmişti. Nikola Tesla, 1900’lerin başında bir “kablosuz dünya sistemi” fikrini ortaya atmış ve bu fikri benimsemişti. Paul Otlet ve Vannevar Bush gibi büyük düşünürler, 1930 ve 1940’larda kitapların ve medyanın mekanize, aranabilir depolama sistemlerini tasarladılar.[3]

İlk zamanlar veri haberleşmesi denildiğinde, genellikle iki cihaz arasında noktadan noktaya bir bağlantıdan söz edilirdi. Bu perspektifte tam anlamıyla bir sayısal haberleşme sistemi olan telgraf sistemini ve Teleks makinelerini, İnternet'in 19.yüzyıldaki öncüleri olarak görebiliriz.

Fakat çağdaş anlamda veri iletimi ve bilgi teorisinin temelleri 20. yüzyılın başlarında Claude Shannon, Harry Nyquist ve Ralph Hartley tarafından geliştirilmiştir.

2020'li yıllarda tüm dünyaya uzaydan internet sunma fikri ve Starlink projesi ile Elon Musk geleceğin internetinin öncüleri arasında sayılabilir.

Problemin Tanımı ve İnternet Fikrinin Ortaya Çıkışı

İlk bilgisayarlar kendi dönemlerindeki teknolojiyi ana bilgisayar ve terminaller arasında noktadan noktaya haberleşmeye izin verecek şekilde kullandılar. Teknoloji geliştikçe ana bilgisayarlar ve terminaller arasında daha uzak mesafelere ve daha yüksek bağlantı hızlarına ulaşıldı. Peşinden bilgisayarlar arasında dosya transferi gibi veri paylaşımları mümkün hale geldi.

Ancak noktadan noktaya haberleşme modeli limitliydi ve herhangi iki noktanın haberleşmesi için bu iki nokta arasında fiziksel, direkt bir bağlantı olması gerekiyordu. Ayrıca noktadan noktaya dijital haberleşme teknolojisi stratejik açıdan yetersizdi zira bu teknolojide iki nokta arasındaki haberleşme hattı herhangi bir sebeple zarar gördüğünde, haberleşmeyi devam ettirecek alternatif bir güzergâh yoktu.

Bolt Beranek and Newman Inc.'de başkan yardımcısı ve küresel ağ konusunda bir öncü olan J. C. R. Licklider, Ocak 1960'ta Man-Computer Symbiosis makalesini yayınladı.[4]

Licklider ve Welden Clark, Ağustos 1962'de, haberleşme ağlarına sahip bir gelecek ile ilgili ilk makalelerden olan "On-Line Man-Computer Communication" makalesini yayınladı.[5]

Ekim 1962'de Rack Ruina, Licklider'ı DARPA bünyesinde bulunan "Information Processing Techniques Office (IPTO)" başına getirdi. Licklider burada Ivan Sutherland ve Bob Taylor'ı global bir ağ fikrinin ne kadar önemli olduğuna ikna ederek, DARPA içinde kendisinin "Galaksiler arası bilgisayar ağı üyeleri" olarak adlandırdığı bir grup kurdu ve bu konu üzerinde çalışmaya başladılar. Licklider'in DARPA'dan ayrılmasından sonra Taylor bilgisayar ağları üzerinde çalışmaya devam etti. Bölüm, kendi görevinin bir parçası olarak üç ayrı ağ terminali kurmuştu. Bunlar Santa Monica'da yer alan SDC Q-32 (System Developement Corporation), Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nde yer alan Project Genie ve MIT'te yer alan Multics. Licklider, burada ortaya çıkan kaynak israfını gidermek için ne gerektiğini ortaya koymuştu...

Bu üç terminalin her birisi için değişik kullanıcı komut setlerim vardı. Bu yüzden S.D.C'de birisiyle konuşurken M.I.T.'deki ya da Berkeley'deki tanıdığımla bu konuşma hakkında tartışmak istersem S.D.C terminalinden bağlantımı kesip diğer terminale bağlanmam gerekiyordu."Adamım", dedim. "Yapılması gereken çok açık... Eğer sistemde üç terminal varsa, elinin altındaki terminal öyle bir terminal olmalı ki, sen hangi terminale bağlanmak istersen direkt oraya bağlanmalı." İşte bu ARPANET'ti.[6]

IPTO'dan, ARPANET kurulmadan 5 sene evvel 1964'te ayrılmış olsa da, onun "küresel bir ağ" vizyonu, ardından gelen Lawrence Roberts ve Robert Taylor gibilerinin ARPANET'i geliştirmesi için ilham kaynağı oldu. Licklider, 1973'te IPTO'ya geri dönerek iki sene daha yönetti.[7]

Paket Anahtarlama

Bu problemin altında, ayrı fiziksel ağların tek bir mantıksal ağ olarak birleştirilmesi düşüncesi yatar. 1960'larda, RAND Corporation için çalışan Paul Baran, Amerikan ordusu için bir nükleer savaş durumunda dahi ayakta kalabilecek ağlar hakkında bir çalışma yaptı.[8] Baran'ın ağında, taşından bilgi "mesaj blokları" adını verdiği şeylere bölünerek taşınıyordu. Aynı dönemde Donald Davies (National Physical Laboratory, UK), bu çalışmadan bağımsız olarak benzer bir ağ yapısı geliştirdi, bu yapıya herkes tarafından kabul edilen "paket-anahtarlamalı" adını verdi. Leonard Kleinrock (MIT) bu teknolojinin arka planındaki teoriyi geliştirdi. Paket anahtarlaması özellikle sınırlı kaynaklara sahip bağlantılarda, telefon için kullanılan devre-anahtarlamasına kıyasla daha yüksek hızlara olanak sağlar.

Paket anahtarlama, mesajların sıralı paketlere bölündüğü ve yönlendirme (routing) kararının her bir paket için ayrı ayrı yapıldığı bir ağ tasarımıdır. İlk ağlar, sağlıklı yönlendirme yapıları gerektiren mesaj-anahtarlamalı sistemler kullanmışlardır.

İnternetin öncülü olan ağ sistemleri

ARPANET

Robert Taylor, Defense Advanced Research Projects Agency bilgi işleme bölüm müdürlüğüne terfi ettikten sonra Licklider'in bütünleşik ağlar oluşturma fikrini gerçekleştirmeye odaklandı. Bunun için MIT'den Larry Roberts'i transfer ederek böyle bir ağ kurma projesini başlattı.

ARPANET üzerinden ilk mesaj 29 Ekim 1969'da saat 22:30'da gönderildi.[9] Bu mesaj UCLA Profesörü Leonard Kleinrock gözetiminde UCLA'da yazılım üzerine eğitim gören Charley Kline tarafından UCLA'daki bir bilgisayardan Stanford Üniversitesi'ndeki bir bilgisayara gönderildi.

İnternet'in 35. yılı, 1969-2004. Azerbaijan Pulu, 2004.

5 Aralık 1969'da Utah Üniversitesi'nin ve Santa Barbara Kaliforniya Üniversitesi'nin de eklenmesi ile 4 düğümlü bir ağ kuruldu. ARPANET, ALOHAnet'te geliştirilen temeller üzerinde hızla gelişti. 1981 senesinde ağa bağlı cihaz sayısı 213'tü ve ortalama her 20 günde bir yeni bir cihaz ekleniyordu.[10][11]

ARPANET internetin ve bu bağlamda kullanılan teknolojilerin geliştirilmesinin temel çekirdeği haline geldi. Başlarda ARPANET, TCP/IP yerine Network Control Program (NCP) kullanıyordu. Bayrak Günü olarak da bilinen 1 Ocak 1983'te ARPANET üzerindeki NCP hakimiyeti sona erdi ve NCP'den daha esnek ve kuvvetli bir protokol olan TCP/IP, NCP'nin yerini aldı. Böylece, modern internetin temelleri atılmış oldu.[12]

NPL

1965'te Donald Davies tarafından ulusal veri ağı olarak önerilen paket anahtarlamalı ağdır. Bu ağa 1976'da 12 bilgisayar ve 75 terminal bağlıydı ve 1986'da ağ değiştirilene kadar daha fazla cihaz ağa bağlanmaya devam etti.

Merit Ağı

Merit Ağı, bir diğer adıyla The Merit Network, ülkenin eğitim ve ekonomik durumundaki gelişmeye katkı olması amacıyla 1986 yılında, Michigan'nın üç devlet üniversitesinin Michigan Eğitim Araştırma Merkezi (Michigan Educational Research Information) tarafından birbirine bağlamasıyla ortaya çıkan ağdır.

CYCLADES

Louis Pouzin tarafından tasarlanan ve geliştirilen Fransız araştırma ağı. ilk ARPANET tasarımına bir alternatif olarak tasarlanmıştı. ilk kez 1973 senesinde sunumu yapıldı.[13][14] Cyclades, verinin dağıtımı sorumluluğunu ağın kendisi yerine, güvenilir datagramlar ve bu datagramlarla ilişkili end-to-end protokoller kullanan hostlara bırakan ilk ağdı.

X.25 ve halka açık veri ağları

Paket anahtarlamalı ağ standartları Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) tarafından ARPA araştırmaları temel alınarak, X.25 ve ilgili standartlar şeklinde geliştirildi. X.25 geleneksel telefon bağlantılarını taklit eden sanal devreler konsepti üzerine inşa edildi. X.25, 1974 yılında daha sonraları JANET'e dönüşen SERCnet ağının temellerini oluşturdu. İlk X.25 standardı, ITU tarafından Mart 1976'da kabul edildi.

1978 yılında İngiliz Posta Teşkilatı, uluslararası Batı Birliği ve Tymnet, International Packet Switched Service (IPSS) olarak bilinen paket anahtarlamalı ilk uluslararası ağı kurmak için işbirliği yaptılar. 1981 senesinde bu ağ Avrupa ve Amerika'dan, Kanada, Hong Kong ve Avustralya'yı da içine alacak şekilde genişledi. 1990'larda bu ağ dünya çapında bir ağ altyapısı sağladı.

X.25, ARPANET'ten farklı olarak ticari kullanıma açıktı.

1974'te ABC'nin Arthur C. Clarke ile gelecekte tamamen ağa bağlı çalışacak kişisel bilgisayarlar hakkında yaptığı röportaj

UUCP ve Usenet

Duke Üniversitesi'nden iki öğrenci olan Tom Truscott ve Jim Ellis, UUCP seri bağlantısı yoluyla haberleri ve mesajları yakınlarda bulunan Chapel Hill'deki North Carolina Üniversitesi'ne ileten Bourne shell betikleri yazdılar. Bu yazılımın 1980'de halka açık olarak dağıtılmaya başlanmasının ardından, Usenet üzerindeki veri aktaran UUCP hostlarının sayısı hızla arttı. Bu yapı ilerleyen dönemde UUCPnet adını aldı. UUCPnet FidoNet ve dial-up BBS hostları arasında gatewayler ve bağlantılar da oluşturdu. UUCP ağları, düşük maliyeti, mevcut hatları kullanma yeteneği, X.25 ve hatta ARPANET bağlantıları ve CSNET ve Bitnet'teki gibi katı kullanım kuralları olmaması sebebiyle hızla yayıldı. 1981 senesinde UUCP hostlarının sayısı 550'ya çıkmıştı, 1984'e gelindiğinde ise neredeyse iki katına çıkarak 940 hosta ulaşmıştı. –1987'de faaliyete başlayan ve resmî olarak 1989'da İtalya'da kurulan Sublink Network, e-posta ve haber gruplarından gelen mesajların İtalyan nodelarına dağıtımı için kullandığı ağ UUCP'ydi. Aynı anda 100'e yakın node birbiriyle haberleşebiliyordu. Sublink Network, İnternet teknolojilerinin kitleler tarafından kullanımının mümkün olduğunu ortaya koyan ilk örneklerdendi.

Ağların birleştirilerek İnternet'in yaratılması (1973–90)

Bu dönem, günümüzün küresel İnternet'inin temellerinin atıldığı ve farklı bilgisayar ağlarının birleştirilmesiyle oluşturulan iletişim ağı olan İnternet'in doğuşunu temsil eder.

1982 Şubat ayındaki TCP/IP test ağı
Stanford Research Institute'nün üç-yollu internet tabanlı veri iletimi için Paket yayın minibüsü.
T3 NSFNET Omurgası, yak. 1992

ARPANET ve İlk Adımlar (1973-1980): İnternet'in öncüsü olan ARPANET, 1973'te Amerika'da Advanced Research Projects Agency (ARPA) tarafından başlatıldı. ARPANET, bilgisayarlar arasında veri iletimini mümkün kılan ilk büyük ölçekli bilgisayar ağıydı. Bu dönemde, ARPANET üzerinde TCP (Transmission Control Protocol) adlı protokol geliştirildi.

TCP/IP Protokolü: 1980 yılında, ARPANET ve diğer bilgisayar ağları için tasarlanan TCP/IP (Transmission Control Protocol/Internet Protocol) protokolü standart hale geldi. TCP/IP, bilgisayarlar arasında güvenilir veri iletimini sağlayan temel bir taşıma protokolüydü. Bu, farklı ağların birbirine bağlanmasını kolaylaştırdı ve İnternet'in temelini oluşturdu.

Uluslararası Genişleme (1980'ler): 1980'lerin ortalarına gelindiğinde, TCP/IP protokolü dünya genelindeki farklı bilgisayar ağları arasında standart haline gelmeye başladı. Bu, İnternet'in uluslararası boyutlara ulaşmasını mümkün kıldı.

Web'in Doğuşu (1990): 1990 yılında, Tim Berners-Lee tarafından geliştirilen World Wide Web (WWW), TCP/IP üzerine kuruldu ve web tabanlı içeriklerin paylaşılmasını kolaylaştırdı. Bu, İnternet'in daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmasını hızlandırdı.

Kapanan ARPANET (1990): ARPANET, 1990 yılında resmi olarak kapatıldı, ancak İnternet'in gelişimine büyük katkıda bulunmuştu.

Bu dönem, bilgisayar ağlarının birbirine bağlanarak İnternet'in temellerinin atıldığı ve dünya genelindeki iletişimi devrimleştiren bir dönem olarak kabul edilir. TCP/IP protokolü, bu ağların birleştirilmesinde kilit bir rol oynadı ve modern İnternet'in oluşturulmasının temelini attı. Bu tarihsel süreç, İnternet'in evrimindeki kritik adımlardan biriydi ve günümüzdeki küresel İnternet'in temellerini oluşturdu.

TCP/IP küreselleşiyor (1989–2010)

1990'da Tim Berners-Lee tarafından geliştirilmeye başlanan World Wide Web (WWW), TCP/IP protokolü üzerine kuruldu ve interneti daha önce hiç olmadığı kadar erişilebilir hale getirdi. Bu yeni sistem, metin, resim ve diğer içerikleri paylaşmayı kolaylaştırdı ve dünya çapında milyonlarca insanın interneti kullanmasını sağladı.

Web tarayıcılarının yaygınlaşması da bu dönemin önemli bir özelliğiydi. Netscape Navigator ve ardından Internet Explorer gibi tarayıcılar, web üzerinde gezinmeyi basit ve kullanıcı dostu hale getirdi. İnsanlar artık web sayfalarını kolayca görüntüleyebiliyor ve bu da internetin daha geniş kitlelere ulaşmasına yardımcı oldu.

Ayrıca, TCP/IP'nin elektronik posta (e-posta) iletişimi için temel bir protokol olması, iletişim şeklimizi kökten değiştirdi. E-posta, insanlar ve işletmeler arasında hızlı ve etkili iletişimi mümkün kıldı ve dünya çapında kullanılmaya başlandı.

2000'lerin sonlarına doğru, mobil internetin yükselişiyle birlikte TCP/IP, mobil cihazlarla uyumlu hale gelmeye başladı. Bu, insanların her yerden internete erişmelerini sağladı ve iletişimi daha da yaygınlaştırdı.

TCP/IP'nin katkısıyla, dünya genelindeki internet altyapısı güçlendi. Veri merkezleri ve yüksek hızlı fiber optik ağlar, daha fazla veri iletim kapasitesi sunarak internetin büyümesine katkı sağladı.

Son olarak, IPv6 geçişi, IPv4 adreslerinin tükenme sorununu çözmeyi amaçladı ve daha fazla IP adresi sunarak internetin büyümesine olanak tanıdı.

Tüm bu gelişmeler, TCP/IP'nin internetin temel protokolü olarak kabul edilmesini sağladı ve internetin küresel bir fenomen haline gelmesine katkıda bulundu. Bu dönem, internetin şekillenmesinde ve yayılmasında kritik bir rol oynadı.

Dünya çapında internete bağlı cihaz sayısı: 1969–2012[15]

Dış uzay ağı

22 Ocak 2010 tarihinde, astronot T. J. Creamer'in uluslararası uzay istasyonundan kendi twitter hesabına attığı ilk tweet[16] ile uzaydan Dünya'ya ilk canlı internet bağlantısı kurulmuş oldu. (Uluslararası uzay istasyonundaki astronotlar daha önce e-posta ve twitter kullanmışlardı fakat istasyondan yollanan mesajlar önce NASA'nın veri istasyonlarına geliyor ardından bir insan tarafından yönlendiriliyordu). NASA'nın Mürettebat Destek Ağı (Crew Support Network) olarak adlandırdığı bu kişisel web erişimi için uzay istasyonunun yüksek hızlı ku-bant mikrodalga bağlantısı kullanılmaktadır.

Astronotlar webde gezebilmek için, istasyondaki bir laptop bilgisayarı dünyadaki bir masaüstü bilgisayarı kontrol etmek amacıyla kullanırlar ve dünyadaki aileleriyle ve arkadaşlarıyla VoIP teknolojisi kullanarak konuşabilirler.[17]

Uzay istasyonu ve dünya arasındaki haberleşmeler, genellikle Derin Uzay Ağı (Deep Space Network) üzerinden, noktadan noktaya bağlantı kurularak yapılmaktadır. Bu şekilde yapılan her bir bağlantı ayrı ayrı konfigüre edilmekte ve her bir bağlantı için ayrı ayrı zaman planlaması yapılması gerekmektedir. 1990'ların sonralarına doğru NASA ve Google, uzay-dünya bağlantısı için gereken prosesi otomatikleştiren, Delay-Tolerant Networking (DTN) olarak adlandırdıkları yeni bir protokol geliştirmeye başladılar.

Bu protokol, zaman zaman uzay aracından gelen sinyallerin, çeşitli çevresel sebeplerle kesintiye uğrayabileceğini öngörüyordu. Bu gibi şartlarda, DTN TCP/IP'nin yaptığı gibi paketleri düşürmüyor, bunun yerine yeniden gönderiyordu. NASA Kasım 2008'de "deep space internet" olarak adlandırdığı ilk saha testlerine başladı.[18]

Starlink, SpaceX tarafından geliştirilen bir uydu internet hizmeti projesidir. Proje, internet erişimini uzak veya kırsal bölgelerde, altyapı eksikliği olan yerlerde ve dünya genelinde daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaştırmayı hedefler. Dünya genelinde internet erişimini artırmayı amaçlayan birçok projeden biridir. Özellikle yüksek nüfuslu ve altyapı eksikliği olan bölgelerde internet erişimini iyileştirme potansiyeli taşır.

Uydu Ağı

Starlink, binlerce düşük yörüngeli uyduyu kullanarak bir internet ağı oluşturur. Bu uydu ağı, kullanıcılara yüksek hızlı ve düşük gecikmeli internet erişimi sağlamak için tasarlanmıştır.

Kapsama Alanı

Starlink, dünya genelinde kapsama sağlamak amacıyla uydu ağını sürekli olarak genişletmektedir.

Yüksek Hız ve Düşük Gecikme

Starlink, yüksek veri hızları ve düşük iletim gecikmesi sunmayı vadetmektedir. Bu, kullanıcıların video akışı, çevrimiçi oyunlar ve diğer internet hizmetlerini daha sorunsuz bir şekilde kullanmalarını sağlar

İnternet Yönetimi

Temel Bileşenleri

ICANN

NIC (Network Information Center), InterNIC (Internet Network Information Center) ve IANA (Internet Assigned Numbers Authority) gibi önceki organizasyonlar, internetin temel kaynaklarının yönetimi ve kayıtlarının tutulması gibi görevleri üstlenmişlerdi. Tüm bunların görevleri ICANN altında toplandı.

Bugün ICANN (Internet Corporation for Assigned Names and Numbers), bu organizasyonların görevlerini devralarak internetin temel kaynaklarının yönetimini yürüten kâr amacı gütmeyen bir organizasyon olarak faaliyet gösterir. ICANN, internet alan adları (DNS - Domain Name System), IP adresleri ve diğer protokol parametreleri gibi kritik kaynakların dünya genelindeki dağıtımını ve yönetişimini koordine eder.

IANA (Internet Assigned Numbers Authority)

IANA, ICANN ile birlikte çalışarak IP adresleri ve protokol parametreleri gibi kaynakların dağıtımını ve yönetimini gerçekleştirir. IANA, internetin teknik işleyişine odaklanır.

RIRs (Regional Internet Registries)

Bölgesel İnternet Kayıt Kurumları, dünya genelinde IP adreslerinin tahsisini ve yönetimini gerçekleştirir. Bu kurumlar, farklı coğrafi bölgelerde bulunur.

DNS Kök Sunucuları

DNS Root Server'ları DNS hiyerarşisinin en üst seviyesini temsil eder ve internetin alan adlarına çözüm sürecinin başlangıcını oluşturur.

TLD Registries (Top-Level Domain Registries)

Bu kurumlar, özel üst seviye alan adlarının (örneğin .com, .org, .net) kayıtlarını yönetirler. Her TLD'nin kendi kayıt kurumu vardır.

Registrars

Kayıt yaptırmak isteyen bireyler veya kurumlar, kayıt kurumlarına (registrars) başvururlar. Registrars, alan adı kayıtlarını müşterilere sunar ve yönetir.

İnternet Yönetimi İlişkileri

ICANN, IANA ve RIRs gibi organizasyonlar, internetin temel kaynaklarının yönetimini koordine etmek ve paylaşmak için işbirliği yaparlar.

ICANN ve TLD Registries, özel üst seviye alan adlarının yönetimi konusunda birlikte çalışır.

DNS Root Server'ları, internetin anahtar altyapısını sağlar ve DNS sorgularını cevaplar.

Registrars, müşterilerin internet alan adı kayıtlarını yönetir ve bu kayıtların güncellenmesini sağlar.

Gruplar

İnternet Mühendisliği Görev Gücü

Internet Mühendisliği Görev Gücü (İngilizce: Internet Engineering Task Force (IETF)), internet protokollerini geliştiren ve standartlaştıran, resmî statüsü olmayan bir gruptur. IETF'nin çalışmaları ve ürettiği dokümanlar internet üzerinden herkese açıktır. Çalışma gruplarına ve toplantılarına katılım için herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır. Toplantılar genellikle internet üzerinde tartışma grupları aracılığıyla sanal olarak yapılmaktadır.

Yorumlar için Talep (Request for Comments)

Request for Comments (RFC); TCP/IP'nin tanımlanmasında kullanılan standart numaralara sahip dokümanlardır.

İnternet Topluluğu (The Internet Society)

İnternet Topluluğu veya kısaltılmış adıyla "ISOC," 1992 yılında kurulan kâr amacı gütmeyen bir organizasyondur. Temel amacı, dünya genelinde internetin gelişimini ve kullanımını teşvik etmek ve desteklemektir. ISOC, internetin açık, evrensel ve erişilebilir bir kaynak olarak korunmasını savunur ve bu hedefi gerçekleştirmek için çeşitli faaliyetlerde bulunur.

ISOC, dünya çapındaki birçok bölüm ve toplulukla işbirliği yaparak, internetin güvenliği, kararlılığı, açıklığı ve gelişimi gibi konularda rehberlik sağlar. Aynı zamanda teknik standartların ve protokollerin geliştirilmesine ve yayılmasına katkıda bulunur.

Organizasyon, internetin teknik ve kültürel evrimini destekler ve internetin gelecekteki potansiyelini şekillendirmeyi amaçlar. İnternet Topluluğu, internetin uluslararası bir kaynak olarak işlev görmesini teşvik eder ve bu nedenle küresel bir etkisi vardır.

Ağ tarafsızlığı

"İnternet ağ tarafsızlığı" kavramı internetin gelişimi ve evrimi sürecinde ortaya çıkmış bir ilkedir. İnternet ağ tarafsızlığı, internetin başlangıcından itibaren ağların eşit ve ayrımcılık yapmadan veri iletimini sağlaması gerektiği fikrine dayanır.

Bu ilke, özellikle 2000'li yılların başlarından itibaren daha fazla dikkat çekmeye başlamıştır, çünkü internet kullanımı arttıkça ve ağ sağlayıcıları daha fazla kontrol ve güç elde ettikçe, tarafsızlık ilkesinin önemi daha fazla vurgulanmıştır.

İnternet Ağ Tarafsızlığı Prensibi

İnternet ağ tarafsızlığı, internet trafiğinin eşit ve ayrımcılık yapmadan iletilmesini savunan bir prensiptir. Temel olarak, bu prensip, internet servis sağlayıcılarının (ISS) veya diğer ağ yöneticilerinin, internet kullanıcılarına veya içerik sağlayıcılarına öncelik veya dezavantaj sağlamadan trafiği iletmeleri gerektiğini belirtir.

İnternet Ağ Tarafsızlığı İlkeleri

Eşitlik ve Adalet Çerçevesi

İnternet ağ tarafsızlığı, internetin herkes için eşit erişilebilir ve adil olmasını vurgular. Bu, büyük veya küçük, zengin veya fakir, kurumsal veya bireysel kullanıcıların internet hizmetlerine eşit şartlarda erişebilmesi gerektiği anlamına gelir.

Engelleme ve Kısıtlamaların Kaldırılması

İnternet ağ tarafsızlığı, ISS'lerin veya ağ yöneticilerinin belirli web sitelerini engelleme veya yavaşlatma gibi trafiği kısıtlayıcı eylemlerine karşı çıkar. İnternet kullanıcıları, istedikleri içeriğe serbestçe erişebilmelidirler.

Öncelikli Akışın Engellenmesi

ISS'lerin belirli içerik ve hizmetleri önceliklendirmemelerini ve tüm içeriklere eşit öncelik vermelerini vurgular. Bir ISS kendisinin veya ortaklarının sunduğu hizmetleri rakiplerininkinden daha hızlı veya sorunsuz bir şekilde sunabilmek için rakiplerine özel bir engelleme ve kıstılama yapmamalıdır.

İçerik Sağlayıcılar ve İnternet Hizmetleri

İçerik sağlayıcılar herkes için eşit bir rekabet ortamında faaliyet göstermelidirler. ISS'ler ve sair hizmet sağlayıcılar belirli içerik veya hizmetlere özel muamele yaparak içerik sağlayıcılar arasında ayrımcılık yapmamalıdır.

Regülasyon ve Yasal Çerçeve

Birçok ülke, internet ağ tarafsızlığını korumak için yasal düzenlemeler ve yönetmelikler oluşturmuştur. Fakat ağ tarafsızlığı prensibi bu regülasyonların merkezinde yer almamaktadır.

Ağ tarafsızlığını garanti eden bir yasal çerçeve bulunmamaktadır.

Kullanım ve kültür

İnternet günümüzde ağır sanayiden kol saatlerine kadar hayatın her noktasını birbirine bağlamış durumdadır. Sosyal medya platformları, günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş, kullanıcılar arası etkileşimleri ve içerik paylaşımları artmıştır. Ayrıca, dijital eğitim, uzaktan çalışma ve çevrimiçi etkinlikler, pandemi nedeniyle daha fazla önem kazanmıştır.

Her 100 kişi içindeki internet kullanıcısı sayısı[19][20]

Demografi

İnternet erişimi yaygınlaşmış olmasına rağmen hala bazı bölgelerde ve topluluklarda erişim eşitsizlikleri devam etmektedir. Genç nesil, interneti daha fazla kullanırken, yaşlı nüfus da çevrimiçi hizmetlere daha fazla ilgi göstermektedir. Dijital okuryazarlık eğitimleri ve alt yapı projeleri, bu eşitsizlikleri azaltmaya yönelik çalışmaları desteklemektedir.

Usenet

1980'lerin sonlarından 1990'ların sonlarına kadar kullanılmış olan bir tartışma ve bilgi paylaşma platformuydu. Binlerce tartışma grubunu içeren bir platformdu ve kullanıcılar arası metin tabanlı tartışma ve bilgi paylaşımına olanak tanıdı. Ancak zaman içinde daha interaktif ve zengin içerikli iletişim araçları tarafından gölgede bırakıldı.

Bu NeXT Computer, CERN'de Sir Tim Berners-Lee tarafından kullanıldı ve dünyanın ilk web sunucusu oldu.
Arama motorları interneti son kullanıcı açısından kullanışlı bir araca dönüştüren son katman olarak değerlendirilebilir.

Gopher'den WWW'ye

1991 yılında Minnesota Üniversitesi'nde geliştirilen ve internet üzerinde bilgi paylaşımını sağlayan bir protokoldür olan Gopher, metin tabanlı menüler ve düzenli bir hiyerarşik yapı kullanmakta, bir menü aracılığı ile kullanıcıları bilgiye eriştirmekteydi. Sınırlı bir içerik sunuyordu.

World Wide Web (WWW) ise hala internetin temel taşıyıcısıdır. Web siteleri, görsel ve etkileşimli içerik sunmak için geliştirilmiş, e-ticaret ve çevrimiçi hizmetlerin yaygınlaşması ile büyümüştür.

IRC / MIRC

IRC (Internet Relay Chat), internet üzerinde anlık iletişim ve sohbet için kullanılan bir protokol ve platformdur. IRC, 1988 yılında Jarkko Oikarinen tarafından geliştirilmiş ve internet kullanıcıları arasında metin tabanlı sohbet odaları oluşturmayı amaçlamıştır.

MIRC, IRC sunucularına bağlanmak ve IRC sohbetini kolayca yönetmek için kullanılan popüler bir IRC istemcisidir. MIRC, kullanıcıların farklı sunuculara bağlanmasını, sohbet odalarına katılmasını ve özel mesajlar gönderip almasını sağlar. Aynı zamanda renkli metinler, dosya paylaşımı ve özelleştirilebilir komutlar gibi özellikler sunar.

IRC, internetin erken dönemlerinde yaygın bir iletişim aracı olmasına rağmen hala birçok kullanıcı tarafından tercih edilmektedir. Özellikle teknik destek, yazılım geliştirme ve çevrimiçi topluluklar gibi alanlarda IRC sohbet odaları aktif olarak kullanılır.

E-posta

E-posta, iş dünyasının ve kişisel iletişimin temel bir parçasıdır. Güvenlik ve gizlilik önlemleri, e-posta kullanıcılarının bilgilerini daha iyi korumalarına yardımcı olurken, hızlı iletişim ve elektronik posta pazarlama da yaygın olarak kullanılmaktadır.

Dosya Paylaşımı

Dosya paylaşımı, bulut depolama hizmetleri ve dosya paylaşım platformları sayesinde daha yaygın ve kullanıcı dostu hale gelmiştir. Büyük dosyaların kolayca paylaşılması ve işbirliği yapılması mümkün hale gelmiştir.

Arama Motorları

Arama motorları, internet kullanıcılarının bilgiye erişimini kolaylaştırmada önemli bir rol oynamaya devam etmektedir. Google gibi büyük arama motorları, algoritmalarını güncellemeye devam ederek daha iyi sonuçlar sunmaya çalışmaktadır.

Dot-com Balonu

2022'de, teknoloji şirketleri ve internet girişimleri hala büyümeye devam ederken, dot-com balonunun benzeri bir çöküş yaşanmamıştır. Teknoloji şirketleri ve start-up'lar, yatırımcıların ve kullanıcıların ilgisini çekmeye devam etmektedir.

Mobil Telefonlar ve İnternet

Mobil cihazların ve akıllı telefonların kullanımı artarak devam etmektedir. Mobil internet erişimi, uygulamalar, çevrimiçi ödemeler ve sosyal medya, mobil cihazların vazgeçilmez özellikleridir.

Kaynakça

  1. ^ David M. Yates (1997). ""Turing's Legacy: A History of Computing at the National Physical Laboratory 1945-1995"". National Museum of Science and Industry. ss. 126-146. ISBN 0901805947. 9 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ Martin Campbell-Kelly (July-September 1987). ""Data Communications at the National Physical Laboratory (1965-1975)"". IEEE Annals of the History of Computing. ss. 221-247. 15 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ ""İnternet Nasıl İcat Edildi?"". 2 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ J. C. R. Licklider (March 1960).
  5. ^ J. C. R. Licklider & Welden Clark (August 1962).
  6. ^ Robert Taylor in an interview with John Markoff (December 20, 1999).
  7. ^ ""J.C.R. Licklider and the Universal Network"". 17 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  8. ^ Baran, Paul (May 27, 1960).
  9. ^ Strickland, Jonathan (n.d.)
  10. ^ Hafner, Katie (1998).
  11. ^ Ronda Hauben (2001).
  12. ^ Postel, J. (November 1981).
  13. ^ ""A Technical History of CYCLADES"". 1 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  14. ^ Zimmermann, H. ""The Cyclades Experience: Results and Impacts"". Proc. IFIP'77 Congress. Toronto. ss. 465-469. 21 Mart 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  15. ^ ""Internet host count history"". Internet Systems Consortium. 18 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  16. ^ T. J. Creamer. "Hello Twitterverse! We r now LIVE tweeting from the International Space Station -- the 1st live tweet from Space! More soon, send your ?s". 2 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ağustos 2015. 
  17. ^ "NASA Extends the World Wide Web Out Into Space". NASA media advisory M10-012. 22 Ocak 2010. 13 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  18. ^ "NASA Successfully Tests First Deep Space Internet". NASA medya yayını 08-298. 18 Kasım 2008. 24 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  19. ^ ""Individuals using the Internet 2005 to 2014"". International Telecommunications Union (ITU). 16 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Key ICT indicators for developed and developing countries and the world (totals and penetration rates) 
  20. ^ ""Internet users per 100 inhabitants 1997 to 2007"". International Telecommunication Union (ITU). 2 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. ICT Data and Statistics (IDS) 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bilgisayar ağı</span> kaynaklarını paylaşmak üzere birbirine bağlanmış iki veya daha fazla bilgisayarın oluşturduğu yapı

Bilgisayar ağı, küçük bir alan içerisindeki veya uzak mesafelerdeki bilgisayarların ve/veya iletişim cihazını iletişim hatları aracılığıyla birbirine bağlandığı, dolayısıyla bilgi ve sistem kaynaklarının farklı kullanıcılar tarafından paylaşıldığı, bir yerden başka bir yere veri aktarımının mümkün olduğu iletişim sistemidir. En az iki bilgisayarı birbirine bağlayarak bir ağ oluşturulur. 1980'li yıllarla birlikte, Ethernet ve LAN teknolojisinin gelişmesiyle, kişisel bilgisayarlar ve ofisler bilgisayar ağlarına kavuşmuştur. En bilinen ve en büyük bilgisayar ağı, İnternettir.

<span class="mw-page-title-main">Geniş alan ağı</span>

Geniş alan ağı, birden fazla cihazın birbiri ile bağlanmasına ve iletişim kurmasını sağlayan fiziksel veya mantıksal büyük ağdır. Yerel alan ağlarının birbirine bağlanmasını sağlayan çok geniş ağlardır. En meşhur geniş olan alan ağı İnternettir.

Telnet, Internet ağı üzerindeki çok kullanıcılı bir makineye uzaktaki başka bir makineden bağlanmak için geliştirilen bir TCP/IP protokolü ve bu işi yapan programlara verilen genel isimdir. Telnet iki bileşenden oluşur: (1) iki tarafın nasıl iletişim kuracağını belirleyen protokolün kendisi ve (2) hizmeti sağlayan yazılım uygulaması.Kullanıcı verileri, İletim Kontrol Protokolü (TCP) üzerinden 8 bitlik bayt yönlendirmeli bir veri bağlantısında Telnet kontrol bilgisi ile bant içi serpiştirilir. Telnet, 1969'da RFC 15 ile başlayarak geliştirildi, RFC 855'te genişletildi ve ilk İnternet standartlarından biri olan İnternet Mühendisliği Görev Gücü (IETF) İnternet Standardı STD 8 olarak standartlaştırıldı. encryption sağlayan bazı Telnet eklentileri geliştirilmiştir. Bağlanılan makineye girebilmek (login) için orada bir kullanıcı isminizin (İng:username) ve bağlantının gerçekleşebilmesi için bir telnet erişim programınızın olması gereklidir. Fakat bazı kütüphane ve herkese açık telnet bazlı web servisleri, bağlantı sırasında kullanıcı ismi (numarası) istemeyebilirler; ya da, kullanıcı isim ve parola olarak ne yazmanız gerektiği bağlandığınızda otomatik olarak karşınıza çıkar. Telnet, BBS sistemlere İnternet üzerinden erişimde günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Telnet erişim programları, günümüzdeki işletim sistemlerinin çoğunda işletim sistemi ile birlikte gelmektedir. Çok kullanıcılı işletim sistemleri genellikle kullanıcılara metin tabanlı bir arayüz sunar ve bu sistemlerde tüm işlemler klavye vasıtası ile komut isteminden gerçekleştirilir.

Ağ katmanı veya 3. katman, veri paketinin farklı bir ağa gönderilmesi gerektiğinde, veri paketine yönlendiricilerin kullanacağı bilginin eklendiği katmandır. Örneğin IP iletişim kuralı bu katmanda görev yapar.

<span class="mw-page-title-main">İnternet iletişim kuralları dizisi</span>

İnternet protokol takımı, bilgisayarlar ve ağ cihazları arasında iletişimi sağlamak amacıyla standart olarak kabul edilmiş kurallar dizisidir. Bu kurallar dizisi temel olarak verinin ağ üzerinden ne şekilde paketleneceğini ve iletilen veride hata olup olmadığının nasıl denetleneceğini belirlemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sanal özel ağ</span> Uzaktan erişim yoluyla farklı ağlara bağlanmayı sağlayan internet teknolojisi

Sanal Özel Ağ, uzaktan erişim yoluyla farklı ağlara bağlanmayı sağlayan bir internet teknolojisidir. VPN, sanal bir ağ uzantısı oluşturarak, ağa bağlanan cihazların fiziksel olarak bağlıymış gibi veri alışverişinde bulunmasına olanak tanır. Basitçe, İnternet veya diğer açık ağlar üzerinden özel bir ağa bağlanmayı mümkün kılan bir bağlantı türüdür.

<span class="mw-page-title-main">SIP</span>

Oturum başlatma Protokolü (SIP), ses, video ve mesajlaşma uygulamalarını içeren gerçek zamanlı oturumları başlatmak, sürdürmek ve sonlandırmak için kullanılan bir sinyal protokolüdür. VoIP gibi IP üzerinden üzerinden ses, görüntü ve anlık mesaj iletişimi yanı sıra LTE (VoLTE) üzerinden cep telefonu araması için multimedya iletişim oturumlarını sinyalize etmek ve kontrol etmek için kullanılır. Günümüz IP Telefonlarının çoğunluğu SIP Protokolü ile çalışmaktadır. Cisco gibi bazı üreticiler SIP kullanmakla beraber bazı telefon modellerinde SCCP tercih etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">TCP</span>

TCP (Transmission Control Protocol), TCP/IP protokol takımının taşıma katmanı protokollerinden birisidir. Son güncellemesi Ağustos 2022 tarihi itibarıyla RFC 9293 içerisinde tanımlanmıştır.

Network Address Translation (NAT), TCP/IP ağındaki bir bilgisayarın yönlendirme cihazı ile başka bir ağa çıkarken adres uzayındaki bir IP ile yeniden haritalandırma yaparak IP paket başlığındaki ağ adres bilgisini değiştirme sürecidir.

Adres Çözümleme Protokolü ağ katmanı adreslerinin veri bağlantısı katmanı adreslerine çözümlenmesini sağlayan bir telekomünikasyon protokolüdür. 1982 yılında RFC 826 aracılığıyla tanımlanmıştır. STD 37 kodlu bir internet standardıdır.

IP adresi, interneti ya da TCP/IP protokolünü kullanan diğer paket anahtarlamalı ağlara bağlı cihazların, ağ üzerinden birbirleri ile veri alışverişi yapmak için kullandıkları adres.

<span class="mw-page-title-main">Yönlendirici</span>

Yönlendirici, aynı ağ iletişim kurallarını kullanan iki bilgisayar ağı arasında veri çerçevelerinin iletimini sağlayan ağ donanımıdır. Yönlendirme için OSI yedi katman modelinin üçüncüsü olan ağ katmanı kullanılır. Genellikle bu iş için özel üretilmiş donanımlar varsa da birden çok arayüzü olan bilgisayarlar da yazılım desteğiyle yöneltici olarak çalışabilirler.

<span class="mw-page-title-main">İnternet</span> elektronik iletişim ağı

İnternet, bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan elektronik iletişim ağıdır. TDK, internet sözcüğüne karşılık olarak genel ağı önermiştir. İnternet yerine zaman zaman sadece net sözcüğü de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">OSI modeli</span>

Open Systems Interconnection (OSI) modeli ISO tarafından geliştirilmiştir. Bu modelle, ağ farkındalığına sahip cihazlarda çalışan uygulamaların birbirleriyle nasıl iletişim kuracakları tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">ARPANET</span> Dünyanın ilk paket dağıtımı ağı

ARPANET,, bir bilgisayar ağıdır ve ilk olarak 1968'den itibaren Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri adına Massachusetts Teknoloji Enstitüsü ve ABD Savunma Bakanlığı liderliğindeki küçük bir araştırmacı grubu tarafından geliştirilmiştir. Günümüz internetinin öncüsüdür. Paul Baran ve Donald Watts Davies, ARPANET'in geliştirilmesinde iletişim için temel olarak kullanılan kısmî ağ düzeni ve paket şifreleme ağlar alanında önemli bulgular sağlamıştır.

PSDN veya Public Switched Data Network telefon şebekeleri aracılığı ile kurulmuş bir ağ çeşididir. İnternet ve İntranet bu ağ omurgası üzerinden çalışmaktadır. Bu omurga üzerinde TCP/IP protokolü olmadan yani IP adresi olmadan İnternet hizmeti verilemez. Bu nedenle İnternet TCP/IP protokolünün bulunduğu PSDN aracılığı ile çalışır.

UUCP, Unix-to-Unix Copy 'nın kısaltmasıdır. Bu kavram, genellikle uzaktan komut çalıştırmaya ve bilgisayarlar arasında dosya, e-posta ve ağ haberleri taşınmasına imkân sağlayan bilgisayar programı ve protokoller paketi olarak adlandırılır.

TCP/IP, yapı olarak iki katmanlı bir haberleşme protokolüdür. Üst Katman TCP verinin iletimden önce paketlere ayrılmasını ve karşı tarafta bu paketlerin yeniden düzgün bir şekilde birleştirilmesini sağlar. Alt Katman IP ise, iletilen paketlerin istenilen ağ adresine yönlendirilmesini kontrol eder.

Bilgisayar ağlarında, İnternetin ağ mimarisinde genellikle TCP/IP olarak bilinen, İnternet iletişim kuralları dizisinde en düşük tabaka bağlantı katmanıdır. Bu tabaka RFC 1122 ve RFC 1123 ile tanımlanmıştır. Bağlantı katmanı metodların grubudur ve İletişim protokolleri sadece konağa fiziksel olarak bağlantı ile çalışmaktadır. Bağlantı, ağda konak ve düğümler arasında fiziksel ve mantıksal bileşenler kullanılmasıdır ve bir bağlantı protokolü metodların bir takımıdır ve standartlar sadece Yerel alan ağı parçalarında ya da bir Geniş alan ağı bağlantılarında sadece komşu ağ bileşenleri arasında geçerlidir.

Bilgisayar ağlarında bağlantı noktası (port) veya bağlantı noktası numarası, bir bağlantı uç noktasını benzersiz bir şekilde tanımlamak ve verileri belirli bir hizmete yönlendirmek için atanan sanal bir numaradır. Yazılım düzeyinde, bir işletim sistemi içinde, bir bağlantı noktası belirli bir işlem veya bir ağ hizmeti türünü tanımlayan mantıksal bir yapıdır. Yazılım düzeyindeki bir bağlantı noktası, her taşıma katmanı protokolü ve adres kombinasyonu için kendisine atanan bağlantı noktası numarasıyla tanımlanır. Port numaralarını kullanan en yaygın taşıma protokolleri TCP ve UDP 'dir; bu port numaraları 16 bitlik işaretsiz sayılardır.