
İbn Rüşd, Endülüslü-Arap felsefeci, hekim, fıkıhçı, matematikçi ve tıpçı. Tercüme ve yorumlamalarıyla Aristo'yu Avrupa'ya yeniden tanıtmıştır. İslam felsefesinde Aristocu akım olan meşşailiğin temsilcilerindendir.

Rönesans, Orta Çağ ve Reform arasındaki tarihsel dönem olarak bilinir. 15 - 16. yüzyıl İtalya'sında batı ile klasik İlk Çağ arasında güzel sanatlar, bilim, felsefe ve mimarlıkta bağın tekrar kurulmasını sağlayan, Antik Yunan filozoflarının ve bilim insanlarının çalışmalarının çeviri yoluyla alındığı, deneysel düşüncenin canlandığı, insan yaşamı (hümanizm) üzerine yoğunlaşıldığı, matbaanın icat edilmesiyle bilginin geniş kitlelerle paylaşımının arttığı ve kökten değişimlerin yaşandığı bir dönemdir.

Fârâbî, 8. ve 13. yüzyıllar arasındaki İslam'ın Altın Çağı'nda yaşamış ünlü filozof ve bilim insanıdır. Aynı zamanda gök bilimci, mantıkçı ve müzisyendir.

Sicilya, Akdeniz'in en büyük adası ve İtalya'nın 20 bölgesinden birisidir. İtalya'nın beş özerk bölgesinden biri olan Sicilya'nın nüfusu yaklaşık 5 milyondur.

İbn-i Heysem, Ḥasan Ibn el-Heysem, Batılıların söyleyişiyle Alhazen veya tam ismiyle Ebū ʿAlī el-Ḥasan ibn el-Ḥasan ibn el-Heysem, Arap matematikçi, astronom, ve İslam'ın Altın Çağının önemli fizikçilerinden biriydi. "Modern optiğin babası" olarak da anılır. Özellikle görsel algı dinamiklerine önemli katkılarda bulunmuştur. En etkili eseri, 1011–21 yılları arasında oluşturduğu ve Latince baskılar sayesinde günümüze kadar gelmiş Kitāb el-Manāzir olmuştur. Polimat, felsefe, teoloji ve tıp üzerine yaptığı birçok çalışmayı da kitaplarına kaydetmiştir.

Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkek kişidir. Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir.

Eyyûbîler, Eyyûbîler Devleti veya Eyyûbî Sultanlığı, Zengî Devleti'nin komutanı ve daha sonradan Fâtımî Devleti'nin veziri olan Selahaddin Eyyubi'nin 1171 yılında kurduğu Eyyûbî Hanedanı'nın Mısır ve Suriye'de egemen olduğu Sünni Müslüman bir devlettir. En güçlü olduğu dönemde Mısır, Suriye, Irak, Hicaz, Filistin, Libya, Yemen ve Levant bölgelerini egemenliği altında tutmuştur. 1171'de Selahaddin Eyyubi tarafından Mısır'daki Şii Fâtımî Hâlifeliği'nin ortadan kaldırılmasının ardından doğan bir iktidar boşluğuyla tarih sahnesine çıkan devlet, 1187'de Hıttin Muharebesi ile Kudüs'ü Hristiyanlardan geri almış ve Orta Doğu'da önemli bir güç hâline gelmiştir. Hanedanlık, bölgedeki hâkimiyetini 13. yüzyılın ortalarına kadar sürdürmüştür.

I. Richard veya Aslan Yürekli Richard, İngiltere Krallığı'nın 1189-1199 tarihleri arasındaki kralı. İngiltere Krallığı'nı 1154 ve 1485 yılları arasında yöneten Fransız asıllı Plantagenet Hanedanı'na mensup olan I. Richard, İngiltere Krallığı'nın tamamını ve Fransa'nın yarısını kapsayan bir bölgeye egemen olan Angevin İmparatorluğu'nun da hükümdarıydı.

Cesare Borgia, güç mücadelesiyle Machiavelli'nin Prens kitabına büyük bir ilham kaynağı olan Valensiya kökenli İtalyan politikacı ve condottieri. Papa VI. Alexander'ın gayrimeşru oğluydu ve Borgia Hanedanı mensubuydu.
Malta tarihi bugünkü Malta Cumhuriyeti topraklarının tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzanan tarihini kapsar.

İslam'ın Altın Çağı veya İslam Rönesansı, tarihsel olarak Orta Çağ'da, Abbâsîler döneminde 8. yüzyılın ortalarında başlayan ve 15. yüzyılın sonlarına kadar devam eden, İslâm dünyasının çoğunun bilimsel, ekonomik, kültürel, sanatsal, siyasi ve dinî yönlerden zirvede olduğu dönemi ifade eder. Abbâsîler devrinde, Hârûnürreşîd tarafından Bağdat'ta Beytülhikme adında büyük bir bilim merkezinin kurulması ile başlayan bu dönemin, Moğolların 1258'de Bağdat'ı kuşatıp yağmalaması ve böylelikle Abbâsî Hâlifeliği'nin yıkılması ile son bulduğu şeklinde genel bir kabul vardır. Ancak bazı kaynaklarda bu dönemin 14. yüzyıla kadar, bazı kaynaklarda da 15. yüzyıla, hatta 16. yüzyıla kadar sürdüğü ifade edilir.

II. Friedrich, Hohenstaufen hanedanı, 1212 yılından beri Roma Krallığı üzerinde hak iddia eden İtalyan ve 1215 yılından beri elinde bulunduran karşı çıkılmaz hükümdar. VII. Freidrich Hohenstaufen Swabia unvanıyla Almanya Kralı, I. Federico unvanıyla ve annesinin vârisi olarak Sicilya Kralı ve Burgundy Kralı idi. Onun orijinal unvanı İtalya Sicilya Kralıdır, 1198 yılından ölünceye kadar. 1220 yılında papalık taç giyme töreninden ölünceye kadar II. Friedrich unvanıyla Kutsal Roma İmparatoru'dur. Onun diğer unvanları Kıbrıs Kralı ve evlilik bağı nedeni ve Altıncı Haçlı Seferi bağlantısıyla Kudüs Kralı.

Tarih felsefesi, tarihin kavramsal bir bakış açısıyla yorumlanması. Eleştirel tarih felsefesi ve kurgusal tarih felsefesi olarak iki başlık altında incelenir. Bunlardan ilki, akademik tarih dalını "kuram" özelinde incelemekte; tarihsel belgelerin doğası, nesnelliğin ne derece olası olduğu gibi konularla uğraşmaktadır. Kurgusal tarih felsefesi ise insanlık tarihi başta olmak üzere olayların önem derecesini konu almaktadır.

Güney İtalya'da Müslümanların tarihi, 7. yüzyılda Kuzey Afrika'da gelişmiş olan Arap-Berber asıllı Müslümanların İtalya'nın Akdeniz adaları ve İtalya yarımadasının özellikle güneyini ellerine geçirip buraların Müslümanlar tarafından idare edilmesi ve bu süreçte söz konusuydu. Güney İtalya'da Müslümanların tarihi, yerel halkın bir kısmının Müslüman olması sürecini de ele almaktadır.

Güney İtalya'nın Normanlar tarafından fethi, 11. ve 12. yüzyıllarda güney İtalya bölgesindeki çok sayıda muharebe ve farklı Norman asıllı siyasi aktör tarafından gerçekleştirilen fetih dönemini anlatır. İlerleyen dönemlerde Sicilya Krallığı olarak birleşecek özneler ilk başlarda dağınık olarak bölgede hüküm sürecektir. Krallık, Sicilya Adası ve Güney İtalya'nın yanı sıra Malta ve Kuzey Afrika'da da topraklar elde edecektir.
İlhanlılar devrinde Alevîler Moğolların en güçlü devirlerinde Kara-Kurum saraylarında itibar sahibi olan Budist ve Hristiyan din adamlarıyla karşı karşıya gelen İslâmiyet mensupları çok büyük tehlikelere maruz kalmışlardı. İlhanlılar’ın henüz kudret sahibi olmadıkları devirlerde Cengiz’in kurduğu büyük imparatorluk henüz parçalanmamıştı. Onun yerine geçen “Oktay Han” ise Cengiz’in koyduğu yasaları taviz vermeden uygulamaktaydı. Bilhâssa Kayuk Han devrinde Moğol âdetlerinden kaynaklanan yasaların hâkimiyeti altında yaşayan Müslümanlar büyük işkencelere maruz kalarak ezilmekteydiler. Argon Han devrinde ise Müslümanlar çok şiddetli bir mezâlime maruz kaldılar.

XII. Louis, 1498 - 1515 arasında hüküm sürmüş olan Fransa kralı. 13 yaşındayken, babası 1498 yılında arkasında varis bırakmadan ölen VIII. Charles'dan sonra tahta geçmiştir. Charles tarafından başlatılan İtalya Savaşlarının ikinci büyük seferini düzenlemiştir. 1501 - 1504 yılları arasında Napoli kralıdır.
Muzaffereddin Gökböri Eyyubilerin Türk Generali. Sultan Selahaddin Eyyubi'nin önde gelen emir ve generallerinden. Suriye ve Mısır hakimleri Zengiler ve Eyyubiler altında hizmet etmiştir. Selahaddin'in Müslüman Suriye'yi almasında çok önemli rol almış, sonradan Haçlı devletlerine karşı birçok savaşta, Kudüs'ün Fethinde ve Üçüncü Haçlı Seferi'nde yüksek rütbelerde yer almıştır. Kudüs Fethi öncesi; 1187 yılında kumandasındaki 7.000 kişilik Memluk birliği ile Gérard de Ridefort komutasındaki Tapınak Şövalyeleri'nin neredeyse tamamını öldürmüştür. Bu zaferi sayesinde Hıttin Muharebesi öncesi, Eyyubiler önemli bir avantaj elde etmiştir. Bir Türk beyliği olan Erbil Beyliği'nin son hükümdarıdır.

İfrikiye, profesyonel olarak el-Maghrib el-Adna bilinir, Orta Çağ tarihi boyunca, Constantinois ve Aurès, Tunus şehri ve Tripolitana'dan oluşan bölgeydi - hepsi daha önce Roma İmparatorluğu'nun Afrika Eyaleti'ne dahil edilmiş olanların bir parçasıydı.

Mekke Muharebesi, Mısır ve Suriye'nin Tolunoğulları hükümdarı Ahmed bin Tolun'un güçleri ile Seferî emirliği tarafından desteklenen Abbâsî güçleri arasında 883 yılında yapılan silahlı bir çatışmadır. Muharebe, hac sırasında şehrin velayetini kimin alacağını belirlemek için Batı Arap Yarımadası'nda Mekke'de gerçekleşmiştir. Abbasi-Saffari zaferi ve Tuluni güçlerinin Mekke'den sürülmesiyle sona ermiştir.