İçeriğe atla

Ümmî Îsâ

Ümmî Îsâ, Azerbaycan Türkçesiyle yazılan ilk eserlerden birinin ve Türk edebiyatının ilk "Mehri ve Vefa" hikâyesinin yazarıdır. Bazı araştırmacılara göre Ümmî Îsâ, Azerbaycan Türkçesiyle yazan ilk şairdir.

Hayatı

Ümmî Îsâ hakkında tezkirelerde herhangi bir bilgiye rastlanmamaktadır. Şair mesnevisinin sonunda kendinden mütevazı bir şekilde bahseder:[1]

Ümmî Îsâ nicedür bu kîl u kâl
Dile Hak’dan kim bulasın ittisâl

Ne yazık ki şairin ne adı ne de doğum bilgisi başka kaynaklarda bulunmaktadır. Bu nedenle yaşadığı tarihi dönem hakkında bir fikir söylemek mümkün değildir. Ancak Azerbaycanlı Profesör Yagub Babayev "Yerli Azerbaycan edebiyatının oluşumu ve epik şiirin gelişimi (XIII-XIV yüzyıllar)" adlı kitabında Ümmî Îsânın günümüze kadar gelmiş yegane eseri olan “Mihr ü Vefâ” hakkında şöyle yazıyor: “Şiirsel dilbilimi, dil özellikleri, leksikoloji değerleri ve üslup sistemi 13.-14. yüzyılların Azerbaycan dilinde yazımış destan sanatı örneklerini anımsatmaktadır. ”[2]

Şair, mesnevinin sonunda bulunan beyitte eserini H. 774 (1372‑73) tarihinde tamamlandığını açıkça belirtmektedir. Bu nedenle şairin de bu yıllarda yaşadığı tahmin edilmektedir:

Yedi yüz yetmiş dört yılıdur tamâm

Olmışıdı resûlden‑sonra vesselâm

İşbu kitâbı tamâm eyledüm

Nazmıla şerhin cihâna söyledüm

Ümmî Îsâ, Agâh Sırrı Levend tarafından 15. yüzyılda yaşamış bir şair olarak kaydedilmektedir. Âmil Çelebioğlu ise Türk Edebiyatında 15. yüzyıldan önce yazılmış mesnevileri incelediği kitabında Ümmî Îsâ’nın mesnevisini 14. yüzyıl içerisinde değerlendirmektedir.[1]

Eserleri

Ümmî Îsâ'nın günümüze ulaşan tek eseri "Mihr ü Vefâ" mesnevisidir. Mesnevide kullanılan dil sadedir. Çok olmasa da Arapça ve Farsça kelimeler kullanılmıştır. Eserde Arapça ve Farsça bazı ifadelere de rastlamak mümkündür. Şiirin dili Türkçe kökenli kelimelerin hakimiyetindedir. Eserin dili o dönemin konuşma diline yakındır. "Dede Korkut Kitabı" ve "Ahmet Harami Destanı" ile karşılaştırıldığında "Mihr ü Vefâ" mesnevisi daha basit bir dille yazılmıştır ve modern bir okuyucu tarafından anlaşılabilir. Şiirin gramer birimleri modern Azerbaycan dilinden pek farklı değildir.[2]

Türk edebiyatında bilinen ilk Mihr ü Vefâ mesnevîsini Ümmî Îsâ yazmıştır. Ümmî Îsâ’ya ait bu mesnevi oldukça hacimli olup içinde masal öğelerini barındırmaktadır. Bu mesnevinin birkaç nüshası tespit edilmiştir, fakat tespit edilen bu nüshaların hepsi birbirinden farklı özellikler göstermektedir. Ümmî Îsâ’ya ait bu Mihr ü Vefâ mesnevisinin bilinen 3 nüshası vardır. Bu nüshalar şunlardır: İzmir Milli Kütüphane 26/668 numarada kayıtlı nüsha, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi Seyfettin Özege Kitaplığı 282 ve 283 numaralara kayıtlı nüshalar, Marbur Staatsbibliothek, Ms.Or. Oct. nr. 2628 numarada kayıtlı nüshadır.[3]

Mesnevi, Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi El Yazmaları Enstitüsü tarafından iki kez (2001 ve 2005'te) yayımlandı. İlk baskısı Kamandar ve Aysel Şerifli tarafından hazırlanmış, Kiril alfabesiyle yayınlanmış, esere 2,5 sayfa hacminde önsöz yazılmış ve sonunda zor kelimeler sözlüğü verilmiştir. Eser, "İrşad" İslam Araştırmaları Merkezi Müdürü Profesör Rafig Aliyev'in kısa bir önsözüyle, M. Z. Nagiyev ve M. M. Adilov'un editörlüğünde ikinci kez yayımlanmış ve başlık sayfasında "edebiyatımızın ve dilimizin nadide bir eseri" olarak değerlendirilmiştir. İkinci baskıda esnevi Latin alfabesiyle basılmış, metni ayrıca Arap alfabesiyle de verilmiştir.[3]

Kaynakça

  1. ^ a b Sevim, Yılmaz Önder (2013). "ÜMMÎ ÎSÂ". 9 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ a b Babayev, Yaqub (2009). ХIII – ХIV ƏSRLƏR ANA DİLLİ LİRİK ŞЕİRİMİZİN İNKİŞAF YОLU (Azerice). Bakı: Elm və Təhsil. 
  3. ^ a b Çapanoğlu, Gökçenur (2014). Ümmî Îsâ Mihr ü Vefâ (Dil İncelemesi-Metin-Gramatikal Dizin). Erzurum: T.C.Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili Ve Edebiyatı anabilim dalı. 

Dıș bağlantılar

  • Sevim, Yılmaz Önder (2023). Ümmî Îsâ’nın Mihr ü Vefâ mesnevisinde yeniden dirilme motifi ve Hızır. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi. 
  • Sevim, Yılmaz Önder (2013). "ÜMMÎ ÎSÂ". 
  • Çapanoğlu, Gökçenur (2014). Ümmî Îsâ Mihr ü Vefâ (Dil İncelemesi-Metin-Gramatikal Dizin). Erzurum: T.C.Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili Ve Edebiyatı anabilim dalı. 
  • Babayev, Yaqub (2009). ХIII – ХIV ƏSRLƏR ANA DİLLİ LİRİK ŞЕİRİMİZİN İNKİŞAF YОLU (Azerice). Bakı: Elm və Təhsil. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Leylâ ile Mecnun</span> Arap efsanesine dayanan aşk hikâyesi

Leylâ ile Mecnun, Arap efsanesine dayanan klasik bir aşk hikâyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Şeyh Galip</span> Türk divan edebiyatı şairi (1757 - 1798)

Galib Mehmed Esad Dede veya tanınan kısa adıyla Şeyh Galib, Türk divan edebiyatı şairi ve mutasavvıf.

<span class="mw-page-title-main">Fuzûlî</span> 15. ve 16. yüzyılda yaşamış Türk şair

Fuzûlî, Azerbaycan Türkçesi, Arapça ve Farsça eser veren Osmanlı dönemi Türk divan şâiridir. Asıl adı Mehmed bin Süleyman'dır. Oğuzlar'ın Bayat boyuna mensuptur. Arapça ve Farsça eserleri de bulunmakla birlikte Azerbaycanca'nın en önemli lirik şairi olarak kabul görmüştür. Mehmed Fuzûlî Alevî Müslümanların Yedi Ulu Ozanlarından birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmedî</span> Türk divan şairi ve hekim (1334–1413)

Ahmedî divan şairi ve hekim.

Divan edebiyatı, Türk kültürüne has süslü ve sanatlı bir edebiyat türüdür. Bu edebiyata genellikle "divan edebiyatı" adı uygun görülmekte olup bunun en büyük nedenlerinden birisinin şairlerin manzumelerinin toplandığı kitaplara "divan" denilmesi olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan, divan edebiyatı gibi tabirlerin modern araştırmacılar tarafından geliştirildiğini ve halk-tekke-divan edebiyatları arasındaki ayrımların bazen oldukça muğlak olduğu ve bu edebiyatlar arasında ciddi etkileşimlerin de bulunduğu vurgulanmalıdır.

Şeyhî, Kütahya doğumlu 15. asır Türk divan şairi ve tabip.

<span class="mw-page-title-main">Hüsrev ü Şirin (Şeyhî)</span> Şeyhinin kaleme aldığı Hüsrev ve Şirin mesnevisi

Hüsrev ü Şirin, şair Şeyhî tarafından, Genceli Nizami'nin aynı adlı eserini Türkçeye naklederek mesnevi nazım şekli ile kaleme alınmış edebiyat yapıtı.

İskendernâme, 14. yüzyılda Ahmedî tarafından yazılan mesnevi tarzında manzum bir Türkçe eserdir.

Mustafa Yusuf oğlu Zarir, 14. yüzyıl Azerbaycanlı şairi. Azerbaycan dil edebiyatının ilk gelişim döneminin temsilcilerinden biridir. Mustafa Zarir Suli Fagih gibi o da Anadolu edebiyat ekolünün temsilcisidir. M. Zarir sadece şair olarak değil, aynı zamanda tercüman olarak da görev yaptı. Fuat Köprülü, İsmail Hikmet Ertaylan, Nihad Sami Banarlı, Talat Onat ve diğer Türk bilim adamları, çeşitli çalışmalarında Mustafa Zarir'i "14. yüzyıl Azerbaycan yazarı" olarak adlandırmışlar ve şairin yarattığı sanat mirasının doğrudan doğruya Azerbaycan Türkçesinde defalarca belirtmişlerdir.

Mesnevi, özellikle Arap, Fars ve Osmanlı edebiyatında kendi aralarında uyaklı beyitlerden oluşan ve aruz ölçüsüyle yazılan divan edebiyatı şiir biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan edebiyatı</span>

Azerbaycan edebiyatı Azerbaycan dilinde yazılan edebiyatı veya Azerbaycanlı yazarların, şairlerin veya Azerbaycanlı muhacirlerin yazdığı edebiyatı ifade eder.

Şeyyad Hamza, 13. yüzyılda Akşehir ve Sivrihisar'da yaşamış sufi şairlerden biridir. Şeyyad Hamza, önceleri bir şeyyad iken Ahi zümrelerine intisabı sebebiyle tarikat çevrelerine de girmiş, bu arada halk için şiirler söylemiştir.

İbrahim Gülşeni, mutasavvıf ve şair.

<i>Hüsrev ve Şirin</i>

Hüsrev ve Şirin, İran ve Türk edebiyatlarında mesnevilerde işlenen klasik bir aşk macerası.

Muhabbetname, Harezm Türkçesiyle yazılmış bir yapıttır.Harezmi mahlaslı bir ozan tarafından 754/1352 yılında Hoca Bey adlı birinin isteği üzerine manzum olarak yazılmıştır. Muhabbetname'nin biri Uygur alfabesiyle diğer üçü Arap alfabesiyle olmak üzere dört nüshası vardır.

<span class="mw-page-title-main">Hatifi</span> XV. ve XVI. yy arasında yaşamış İranlı şair

Mevlana Abdullah Hatifi 15. ve 16. yüzyılda yaşamış Timurlu ve Safevi vatandaşlı bir Alevi Türk şair. Aynı zamanda Yedi Ulu Ozanlar'dan olan Fuzulî'nin Pîr ve hocasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hamdullah Hamdi</span> Türk divan şairi, mutasavvıf (1449 - 1503)

Hamdullah Hamdi (doğumu: 1449, Göynük - ölümü: 1503, Göynük) Türk divan şairi, mutasavvıf. Mesnevileri ile tanınmıştır.

Yusuf Meddah ,‎ Azerbaycan divan şairiydi. "Varqa ve Gülşah" adlı eseriyle ünlüdür. Hayatı hakkında çok az şey bilinmekte ancak 14. yüzyılın başlarında yaşadığı tahmin edilmektedir. Meddah iyi eğitim almıştı, Azerbaycanca, Arapça ve Farsça bilmekteydi.

Fedai Tebrizi - 16. yüzyılda yaşamış Azerbaycanlı şair. Muhtemelen şair Tebriz'de doğmuştur. Ancak eserlerinde aynı zamanda Şirvan'a olan sevgisi de yansıtılmıştır. Fakat edebiyatçılar şairin Tebriz'de doğmuş olmasını kabul ederler. Şairin ne zaman doğduğu, öldüğü ve ölüm yeri bilinmemektedir. Mevcut edebi kaynaklarda, gençlik yıllarından itibaren şiir yazdığı, Fars ve Türk dillerinde yüksek seviyeli eserleriyle döneminin en yetenekli şairlerinden biri olduğu belirtilmektedir. Azerbaycan edebiyatında "Bahtiyarname" mesnevisiyle tanınan şairin bir de "Divan"ı olduğu bilinse de, bu eser günümüzde mevcut değildir. "Bahtiyarname" konusunun ilk defa ne zaman ve kim tarafından kaleme alındığı bilinmiyor. Ancak şu gerçek kesindir ki, ana dilinde ilk "Bahtiyarname"nin yazarı kesinlikle Fedai Tebrizi'dir. Bu eser birçok kültürel halkın diline 19. yüzyılda çevrilmiş olmasına rağmen, Azerbaycan diline daha önce 16. yüzyılda çevrilmiştir. Hem de sadece çeviri değil, tadil ve yeniden işlenme şeklinde verilmiştir. Fedai Tebrizi eserde yaşanan olayların yerini değiştirerek Azerbaycan'a getirmiştir.

Nematullah Kişvari, — 15. yüzyılın ortalarında Güney Azerbaycan'ın Dilmaqan şehrinde doğmuş, Akkoyunlu sultanı Yakub'un sarayında yaşamıştır. 1490 yılına kadar kullanılmış ve padişahın öldürülmesinden sonra saraydan kaldırılmıştır. Adı Nematullah, lakabı ise Kişvari'dir.