İçeriğe atla

Zugzwang

Zugzwang, satrançta yapılabilecek iyi bir hamlenin kalmaması sonucu mecburen konumu bozan bir hamle yapma durumuna verilen isimdir. Zugzwang, Almancada "hareket etme zorunluluğu" anlamına gelir.

Rakibi zugzwang'a koymak üstün tarafın oyunu kazanmasına yardımcı olmanın yaygın bir yoludur ve bazı durumlarda kazanmayı mümkün kılmak için gereklidir.[1]

abcdefgh
8 a8b8c8d8e8f8g8h88
7 a7b7c7d7e7f7g7h77
6 a6b6c6d6e6f6g6h66
5 a5b5c5d5e5f5g5h55
4 a4b4c4d4e4f4g4h44
3 a3b3c3d3e3f3g3h33
2 a2b2c2d2e2f2g2h22
1 a1b1c1d1e1f1g1h11
abcdefgh
Sıranın siyahta olduğu bu konum, siyah için zugzwang'dır çünkü tek mümkün hamle Şb7'dir ve beyaz buna karşılık Şd7 oynayarak piyonu terfi etmeyi garantiler.

Zugzwang terimi Alman satranç literatüründe 1858 veya daha önce kullanılmıştı,[2] terimin İngilizcede bilinen ilk kullanımı ise 1905'te Dünya Şampiyonu Emanuel Lasker tarafından yapıldı.[3] Zugzwang kavramı, satranç oyuncuları tarafından terimin ortaya çıkmasından yüzyıllar önce biliniyordu; oyunun ilk yazarlarından biri olan Alessandro Salvio tarafından 1604'te yayınlanan bir oyun sonu çalışmasında ve 9. yüzyılın başlarına kadar uzanan shatranj çalışmalarında yer alıyordu, terimin bilinen ilk kullanımından 1000 yıldan fazla bir süre önce. Uluslararası satranç notasyonu, zugzwang konumunu belirtmek için "" sembolünü kullanır.

Zugzwang'lı pozisyonlar satranç oyun sonlarında, özellikle de şah ve piyon oyun sonlarında oldukça sık görülür. John Nunn'a göre karşılıklı zugzwang pozisyonları oyun sonlarının analizinde şaşırtıcı derecede önemlidir.[4][5]

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Satranç</span> İki oyuncu ile oynanan, turnuvaları düzenlenen ve birçok farklı türü olan zeka oyunu

Satranç, iki oyuncu arasında satranç tahtası ve taşları ile oynanan bir masa oyunudur. Dünya çapında turnuvaları düzenlenir ve bir spor dalı olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Satranç açılışları</span> satranç oyununun ilk hamleleriyle yapılan dizilim

Satranç açılışları ya da satranç açılımları, bir satranç oyununun ilk adımını oluşturan ve oyun ortasındaki pozisyonu belirlemede önemli olan "açılış hamleleri"dir. Tüm açılış dizilimleri beyazın hamlesiyle başlar ve siyahın bu hamleye yanıt vermesiyle biter. Çok sayıda açılış hamlesi ve bir o kadar da varyantları vardır. Bu açılışlar durgun pozisyon oyunlarından vahşi taktik oyunlarına kadar uzanır. Satranç oyunlarında, oyun 3'e ayrılır. "Açılış" oyunun ilk kısmıdır, piyonlarla merkez kuşatılır ve taş geliştirme yapılır, ardından genelde taş değişiminin yapıldığı "oyun ortası" ve son taşların kaldığı maçın kaderinin hemen hemen belirlendiği "oyun sonu" kısmı gelir.

İki At Savunması

1. e4 e5
2. Af3 Ac6
3. Fc4 Af6

Fil Açılışı

1. e4 e5
2. Fc4
<span class="mw-page-title-main">Çaturanga</span>

Caturanga Sanskritçe'de catur ("dört") ve anga, anlamına gelir. Bilinen satrancın ilk atasıdır, 6. yüzyılda Hindistan’da ortaya çıkmıştır. Bazen "satrançın türevi" olarak tanımlansa da, icat tarihi itibari ile satranç, kural ve konseptini çaturangadan almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Xiang qi</span> satrancın Çin ve Doğu Asya versiyonu

Xiang qi : Satrancın Çin ve Doğu Asya versiyonudur.

<span class="mw-page-title-main">Şogi</span> oyun

Japon satrancı veya Kumandanlar Oyunu olarak da bilinen Şogi ya da Shōgi, Japonya kökenli, satrançla akraba iki kişilik soyut kombinatoryal ve eksiksiz enformasyonlu bir strateji oyunudur. Satranç ailesi içinde Japonya’da en yaygın oynanan çeşit olup 17 Kasım’da bayramı kutlanır. Shōgi, Japoncada kumandanın masa oyunu anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Wilhelm Steinitz</span> Avusturyalı-Amerikalı satranççı (1836 – 1900)

Wilhelm Steinitz ilk resmi dünya satranç şampiyonu.

Vezir, satranç oyunundaki saldırı alanı en geniş taştır. Satranç oyununda her oyuncu oyuna şahın yanında konumlandırılmış bir vezirle başlar. Maddi değeri 9 piyon birimidir.

Piyon, satranç oyunundaki en zayıf ve sayıca en fazla olan taştır. Satranç bir savaş oyunu olarak düşünülürse piyonlar bu savaştaki en yalın asker olan piyadeyi temsil eder. Satranç oyununda her oyuncu oyuna sekiz piyonla başlar. Bu piyonlar oyuncunun gördüğü taraftan bakıldığında satranç tahtasının ikinci sırasını kaplar. Piyonların başlangıç konumu beyaz taşlarla oynayan oyuncu için a2, b2, c2, d2, e2, f2, g2 ve h2, siyah taşlarla oynayan oyuncu için a7, b7, c7, d7, e7, f7, g7 ve h7 kareleridir. Piyonlar karşı takımın son yatayına ulaştığında at, fil, kale veya vezire terfi edebilir.

Rok, satrançta şah ve kalelerle gerçekleştirilen özel bir hamledir. Rok hamlesinde şah, aynı renkteki kalelerden birine doğru iki kare ilerletilir ve yaklaştığı kale, şahın üzerinden atlayarak şahın bir kare yanına geçer. Genelde şahı koruma altına almak üzere yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Satranç türevi</span>

Bir satranç türevi, satranç oyunundan türetilmiş, bu oyunla ilgili ya da bu oyuna benzer bir oyundur.

<span class="mw-page-title-main">Altıgen satranç</span>

Altıgen satranç, altıgen bir tahtanın üzerinde oynanan satranç türevlerinin ortak adıdır. En fazla bilineni 1936 yılında Władysław Gliński tarafından oluşturulmuş Gliński'nin altıgen satrancıdır.

Shannon sayısı, 10120, olası satranç oyunlarının toplam sayısına dair tahminin alt sınırı olarak kabul edilir. Bu sayı, bilgi teorisyeni Claude Shannon tarafından 1950 tarihli "Bir Bilgisayarı Satranç Oynamaya Programlamak" adlı tezine dayanak olarak hesaplanmıştır. (Bu tez, satrancın programlanması alanına öncülük etmiştir.) Shannon şöyle yazmıştır:

Satrançta mükemmel bir oyun oynamak ya da bu işi yapabilecek bir bilgisayar yaratmak olasıdır. Bu, her durum için olası tüm hamleleri göz önüne alma ve rakibin bu hamlelere nasıl karşılık vereceğini hesaplama yoluyla yapılır. Bu yöntem oyun sonuna dek sürdürülür. Oyun sonlu bir hamle sayısında bitecektir (50 hamle kuralı göz önüne alınırsa). Bu varyasyonların her biri kazanç, kayıp ya da beraberlikle sonuçlanır. Oyunu sondan başlayarak inceleyen biri; zafer, beraberlik ya da yenilgi durumunda olduğunu görebilir. Ne var ki, günümüzün yüksek hızlı elektronik hesap makineleri bile böyle bir hesaplamayı yapamaz. Sade bir satranç oyununda beyazın tek bir hamlesine karşılık siyahın yaklaşık (20*20=400) hamlesi vardır. Ortalama bir satranç oyununun taraflardan birinin 40. hamlede çekilmesiyle sonuçlandığı göz önüne alınırsa bu hesaplama akılcı görünebilir ancak bu durumda bile oyunun başlangıcından itibaren hesaplanacak varyasyon sayısı 10120'dir. Bir varyasyonu (değişimi) hesaplaması 1 mikrosaniye süren bir makine ilk hamlesini yapabilmek için 1090 yıla gerek duyacaktır!

Elli hamle kuralı bir satranç oyununda art arda gelen 50 hamle boyunca herhangi bir taşın alınmadığı ya da bir piyonun oynanmadığı durumlarda oyunun beraberlikle sonuçlanabilmesini sağlar. Böyle bir kuralın uygulanma amacı kazanma olanağı bulunmayan bir oyuncunun oyunu boş yere uzatmasını ya da bir oyuncunun rakibinin yorgunluğundan yararlanıp avantajlı duruma geçmesini engellemektir. Tüm temel şah matlar elli hamleden kısa bir sürede tamamlanabilmektedir.

İki atlı oyun sonu satrançta iki at ve şaha karşı bir ya da iki piyonla şahın oluşturduğu bir oyun sonu konumudur. Bu oyun sonu iki fil ve şah ya da fil, at ve şahlı oyun sonlarında görülebilen şah mata izin vermez. Bu konumda gerçekleştirilebilecek mat pozisyonları mevcuttur ancak bunlar basit savunma teknikleriyle etkisiz duruma getirilebilir.

Giuoco Piano

1. e4 e5
2. Af3 Ac6
3. Fc4 Fc5
<span class="mw-page-title-main">Satrançta ilk hamle avantajı</span>

Satrançta ilk hamle avantajı, satrançta ilk hamleyi yapan taraf olan Beyazın doğal avantajıdır. Satranç oyuncuları ve teorisyenleri genellikle, Beyazın oyuna bazı avantajlarla başladığı konusunda hemfikirdir. 1851'den bu yana tutulan istatistikler bu görüşü desteklemektedir. Buna göre Beyaz, oyunu devamlı olarak Siyaha oranla az bir farkla da olsa daha sık kazanmaktadır. Beyazın kazanma oranı insanlar ile bilgisayarlar arasında yapılan turnuvalarda da yaklaşık olarak aynıdır. Öte yandan, Beyazın avantajı, hızlı oyunlar ile zayıf oyuncular arasındaki oyunlarda daha azdır.

<span class="mw-page-title-main">Satrancın tarihi</span> yayılma tarihi

Satrancın tarihi neredeyse 1500 yıl öncesine dayanmaktadır. Oyun M.S. 6. yüzyılda kuzey Hindistan'da ortaya çıktı ve İran'a yayıldı. Araplar İran'ı fethettiğinde, satranç İslam dünyası tarafından ele geçirildi ve daha sonra İspanya fetihleri yoluyla Güney Avrupa'ya yayıldı. Ancak erken Rusya'ya, oyun doğrudan müslüman bölgelerden güneye doğru geldi.

Satrançta, özellikle oyun sonlarında, anahtar kare bir oyuncunun şahının bu kareyi işgal edebilmesi durumunda, kendi piyonunu terfi etmesi veya rakibin piyonunu kazanması gibi bir kazanç sağlamasını mümkün kılan kareye denir. Anahtar kareler genellikle sadece şahlar ve piyonlardan oluşan oyun sonlarında kullanışlıdır. Şah ve piyon, şaha karşı oyun sonunda, anahtar kareler piyonun konumuna bağlıdır ve belirlenmesi kolaydır. Bazı daha karmaşık konumlarda anahtar kareler kolayca belirlenebilirken diğer konumlarda anahtar karelerin belirlenmesi daha zor olabilir. Bazı konumlarda hem beyaz hem de siyah için anahtar kareler bulunabilir.