İçeriğe atla

Zooloji

Zooloji


Zooloji Dalları

Akaroloji

Araknoloji

Entomoloji

Etoloji

Herpetoloji

İhtiyoloji

Mammaloji

Mirmekoloji

Nöroetoloji

Kuş bilimi

Paleozooloji

Paleontoloji

Protozooloji

Setoloji

Zooloji Tarihi

Zooloji (/zˈɒləi/ zoh-OL-ə-jee)[not 1] hayvanların bilimsel olarak incelenmesidir. Çalışmaları, hem yaşayan hem de soyu tükenmiş tüm hayvanların yapısını, embriyolojisini, sınıflandırmasını, alışkanlıklarını ve dağılımını ve ekosistemleriyle nasıl etkileşime girdiklerini içerir. Zooloji, biyolojinin ana dallarından biridir. Terim, Antik Yunanca ζῷον, zōion ('hayvan') ve λόγος, logos ('bilgi', 'çalışma') kelimelerinden türetilmiştir.[1]

İnsanlar her zaman çevrelerinde gördükleri hayvanların doğal tarihiyle ilgilenmiş ve bu bilgiyi bazı türleri evcilleştirmek için kullanmış olsalar da resmi zooloji çalışmasının Aristoteles ile başladığı söylenebilir. Hayvanları canlı organizmalar olarak görmüş, yapılarını ve gelişimlerini incelemiş, çevrelerine uyumlarını ve parçalarının işlevlerini göz önünde bulundurmuştur. Modern zoolojinin kökenleri Rönesans ve erken modern dönemde Carl Linnaeus, Antonie van Leeuwenhoek, Robert Hooke, Charles Darwin, Gregor Mendel ve diğer birçok bilim insanına dayanmaktadır.

Hayvanların incelenmesi büyük ölçüde biçim ve işlev, adaptasyonlar, gruplar arasındaki ilişkiler, davranış ve ekoloji ile ilgilenmeye devam etmiştir. Zooloji giderek sınıflandırma, fizyoloji, biyokimya ve evrim gibi disiplinlere ayrılmıştır. DNA'nın yapısının 1953 yılında Francis Crick ve James Watson tarafından keşfedilmesiyle birlikte moleküler biyoloji alanı açılmış ve hücre biyolojisi, gelişim biyolojisi ve moleküler genetik alanlarında ilerlemeler kaydedilmiştir.

Tarihçe

Conrad Gessner (1516-1565). Historiae animalium adlı eseri modern zoolojinin başlangıcı olarak kabul edilir.

Zooloji tarihi, antik çağlardan modern zamanlara kadar hayvanlar aleminin incelenmesinin izini sürer. Tarih öncesi insanların, çevrelerindeki hayvan ve bitkileri sömürmek ve hayatta kalmak için onları incelemeleri gerekiyordu. Fransa'da 15.000 yıl öncesine ait mağara resimleri, gravürler ve heykeller bizonları, atları ve geyikleri dikkatle işlenmiş ayrıntılarla göstermektedir. Dünyanın diğer bölgelerinde bulunan benzer resimlerde ise daha çok yemek için avlanan hayvanlar ve vahşi hayvanlar resmedilmiştir.[2]

Hayvanların evcilleştirilmesiyle karakterize edilen Neolitik Devrim, Antik Çağ boyunca devam etmiştir. Yakın Doğu, Mezopotamya ve Mısır'daki yabani ve evcil hayvanların gerçekçi tasvirleri, hayvancılık uygulamaları ve teknikleri, avcılık ve balıkçılık da dahil olmak üzere yaban hayatına dair antik bilgi birikimini göstermektedir. Yazının icadı, Mısır hiyerogliflerinde hayvanların varlığıyla zoolojiye yansımıştır.[3]

Tek bir tutarlı alan olarak zooloji kavramı çok daha sonra ortaya çıkmış olsa da zoolojik bilimler, antik Yunan-Roma dünyasında Aristoteles ve Galen'in biyolojik çalışmalarına kadar uzanan doğa tarihinden doğmuştur. MÖ dördüncü yüzyılda Aristoteles hayvanları canlı organizmalar olarak ele almış, yapılarını, gelişimlerini ve yaşamsal olgularını incelemiştir. Onları iki gruba ayırmıştır: omurgalılar kavramımıza eşdeğer olan kanlı hayvanlar ve kansız hayvanlar, omurgasızlar. Lesbos'ta iki yıl geçirerek hayvanları ve bitkileri gözlemledi ve tanımladı, farklı organizmaların adaptasyonlarını ve parçalarının işlevlerini göz önünde bulundurdu.[4] Dört yüz yıl sonra Romalı doktor Galen, anatomilerini ve farklı parçaların işlevlerini incelemek için hayvanları parçalara ayırdı, çünkü o dönemde insan kadavralarının parçalara ayrılması yasaktı.[5] Bu, bazı sonuçlarının yanlış olmasına neden oldu, ancak yüzyıllar boyunca görüşlerinden herhangi birine karşı çıkmak sapkınlık olarak kabul edildi, bu nedenle anatomi çalışmaları durgunlaştı.[6]

Klasik sonrası dönemde Orta Doğu bilimi ve tıbbı, Antik Yunan, Roma, Mezopotamya ve İran'ın yanı sıra eski Hint geleneği olan Ayurveda'nın kavramlarını entegre ederek sayısız ilerleme ve yenilik gerçekleştiren dünyanın en gelişmiş tıbbıydı.[7] 13. yüzyılda Albertus Magnus, Aristoteles'in tüm eserlerinin şerhlerini ve yorumlarını üretti; botanik, zooloji ve mineraller gibi konulardaki kitapları antik kaynaklardan gelen bilgilerin yanı sıra kendi araştırmalarının sonuçlarını da içeriyordu. Genel yaklaşımı şaşırtıcı derecede moderndi ve şöyle yazmıştı: "Doğa biliminin görevi bize söyleneni kabul etmek değil, doğal şeylerin nedenlerini araştırmaktır."[8] İlk öncülerden biri de Conrad Gessner'di. 4500 sayfalık anıtsal hayvan ansiklopedisi Historia animalium 1551 ve 1558 yılları arasında dört cilt halinde yayımlandı.[9]

Avrupa'da Galen'in anatomi üzerine çalışmaları 16. yüzyıla kadar büyük ölçüde eşsiz ve rakipsiz kalmıştır.[10][11] Rönesans ve erken modern dönem boyunca, zoolojik düşünce Avrupa'da deneyciliğe olan ilginin artması ve birçok yeni organizmanın keşfedilmesiyle devrim yaratmıştır. Bu hareketin önde gelenleri fizyolojide deney ve dikkatli gözlemi kullanan Andreas Vesalius ve William Harvey ile Carl Linnaeus, Jean-Baptiste Lamarck ve Buffon gibi yaşam çeşitliliğini ve fosil kayıtlarını sınıflandırmaya ve organizmaların gelişimi ve davranışlarını incelemeye başlayan doğa bilimcilerdir. Antonie van Leeuwenhoek mikroskopi alanında öncü çalışmalar yaptı ve daha önce bilinmeyen mikroorganizmalar dünyasını ortaya çıkararak hücre teorisinin temelini attı.[12] van Leeuwenhoek'un gözlemleri Robert Hooke tarafından da desteklendi; tüm canlı organizmalar bir veya daha fazla hücreden oluşuyordu ve kendiliğinden oluşamazlardı. Hücre teorisi yaşamın temeline ilişkin yeni bir bakış açısı sağladı.[13]

Önceleri centilmen doğa bilimcilerin alanı olan zooloji, 18, 19 ve 20. yüzyıllar boyunca giderek daha profesyonel bir bilimsel disiplin haline geldi. Alexander von Humboldt gibi kaşif-doğabilimciler organizmalar ve çevreleri arasındaki etkileşimi ve bu ilişkinin coğrafyaya nasıl bağlı olduğunu araştırarak biyocoğrafya, ekoloji ve etolojinin temellerini attılar. Doğa bilimciler özcülüğü reddetmeye ve yok oluşun önemini ve türlerin değişebilirliğini göz önünde bulundurmaya başladılar.[14]

Bu gelişmelerin yanı sıra embriyoloji ve paleontolojiden elde edilen sonuçlar, Charles Darwin'in doğal seçilim yoluyla evrim teorisinin 1859'da yayınlanmasıyla sentezlendi; Darwin bu eserinde organik evrim teorisini, hangi süreçlerle gerçekleşebileceğini açıklayarak ve gerçekleştiğine dair gözlemsel kanıtlar sunarak yeni bir temele oturttu.[15] Darwin'in teorisi bilim camiası tarafından hızla kabul gördü ve kısa sürede hızla gelişen biyoloji biliminin temel aksiyomu haline geldi. Modern genetiğin temeli, Gregor Mendel'in 1865 yılında bezelyeler üzerinde yaptığı çalışmalarla atılmış olsa da Mendel'in çalışmalarının önemi o zamanlar fark edilmemişti.[16]

Darwin, morfoloji ve fizyolojiyi ortak bir biyolojik teoride birleştirerek onlara yeni bir yön verdi: organik evrim teorisi. Sonuç, hayvanların sınıflandırılmasının soybilimsel bir temelde yeniden yapılandırılması, hayvanların gelişiminin yeni bir şekilde araştırılması ve genetik ilişkilerinin belirlenmesine yönelik ilk girişimler oldu. 19. yüzyılın sonu, kalıtım mekanizması gizemini korusa da kendiliğinden oluşumun çöküşüne ve mikrop teorisinin yükselişine tanık oldu. 20. yüzyılın başlarında Mendel'in çalışmalarının yeniden keşfedilmesi genetiğin hızla gelişmesine yol açtı ve 1930'larda modern sentezde popülasyon genetiği ve doğal seçilimin birleşimi evrimsel biyolojiyi yarattı.[17]

Hücre biyolojisi alanındaki araştırmalar genetik, biyokimya, tıbbi mikrobiyoloji, immünoloji ve sitokimya gibi diğer alanlarla bağlantılıdır. DNA molekülünün 1953 yılında Francis Crick ve James Watson tarafından dizilenmesiyle birlikte moleküler biyoloji alanı açılmış ve hücre biyolojisi, gelişim biyolojisi ve moleküler genetik alanlarında ilerlemeler kaydedilmiştir. DNA dizileme, farklı organizmalar arasındaki yakınlık derecelerini aydınlattığı için sistematik çalışması dönüşüme uğramıştır.[18]

Kapsam

Zooloji, hayvanlarla ilgilenen bilim dalıdır. Bir tür, uygun cinsiyetteki herhangi iki bireyin verimli yavrular üretebildiği en büyük organizma grubu olarak tanımlanabilir; yaklaşık 1,5 milyon hayvan türü tanımlanmıştır ve pokemane gibi 8 milyon kadar hayvan türünün var olabileceği tahmin edilmektedir.[19] Organizmaları tanımlamak ve onları özelliklerine, farklılıklarına ve ilişkilerine göre gruplandırmak erken bir gereklilikti ve bu taksonomistin alanıdır. Başlangıçta türlerin değişmez olduğu düşünülüyordu, ancak Darwin'in evrim teorisinin ortaya çıkmasıyla, farklı gruplar veya kladlar arasındaki ilişkileri inceleyen kladistik alanı ortaya çıktı. Sistematik, canlı formların çeşitlenmesinin incelenmesidir, bir grubun evrimsel geçmişi onun filogenisi olarak bilinir ve kladlar arasındaki ilişki bir kladogramda şematik olarak gösterilebilir.[20]

Her ne kadar hayvanlarla ilgili bilimsel bir çalışma yapan biri tarihsel olarak kendini zoolog olarak tanımlasa da bu terim tek tek hayvanlarla ilgilenenleri de ifade eder hale gelmiştir; diğerleri kendilerini daha spesifik olarak fizyolog, etolog, evrimsel biyolog, ekolog, farmakolog, endokrinolog veya parazitolog olarak tanımlamaktadır.[21]

Zoolojinin dalları

Hayvan yaşamının incelenmesi çok eski olsa da bilimsel olarak vücut bulması nispeten moderndir. Bu durum, 19. yüzyılın başında doğa tarihinden biyolojiye geçişi yansıtmaktadır. Hunter ve Cuvier'den bu yana, karşılaştırmalı anatomik çalışma morfografi ile ilişkilendirilmiş ve modern zoolojik araştırma alanlarını şekillendirmiştir: anatomi, fizyoloji, histoloji, embriyoloji, teratoloji ve etoloji.[22] Modern zooloji ilk olarak Alman ve İngiliz üniversitelerinde ortaya çıkmıştır. İngiltere'de Thomas Henry Huxley önde gelen bir figürdü. Fikirlerinin merkezinde hayvanların morfolojisi vardı. Birçok kişi onu 19. yüzyılın ikinci yarısının en büyük karşılaştırmalı anatomisti olarak görmektedir. Hunter'a benzer şekilde, onun dersleri de önceki sadece ders formatının aksine dersler ve laboratuvar uygulamalı derslerden oluşuyordu.

Sınıflandırma

Zoolojide bilimsel sınıflandırma, zoologların organizmaları cins veya tür gibi biyolojik tiplere göre gruplandırdığı ve kategorize ettiği bir yöntemdir. Biyolojik sınıflandırma, bilimsel taksonominin bir şeklidir. Modern biyolojik sınıflandırmanın kökeni, türleri ortak fiziksel özelliklere göre gruplandıran Carl Linnaeus'un çalışmalarına dayanmaktadır. Bu gruplandırmalar o zamandan beri Darwinci ortak soy ilkesiyle tutarlılığı artırmak için revize edilmiştir. Nükleik asit dizilimini veri olarak kullanan moleküler filogenetik, son zamanlarda yapılan birçok revizyonu yönlendirmiştir ve muhtemelen bunu yapmaya devam edecektir. Biyolojik sınıflandırma zoolojik sistematik bilimine aittir.[23]

Linnaeus'un Systema Naturae (1735) kitabının ilk baskısından hayvanlar alemi tablosu

Birçok bilim insanı artık beş alem sisteminin modasının geçtiğini düşünmektedir. Modern alternatif sınıflandırma sistemleri genellikle üç üst alemli sistemle başlamaktadır: Arkea (orijinal olarak Archaebacteria); Bacteria (orijinal olarak Eubacteria); Eukaryota (protistler, mantarlar, bitkiler ve hayvanlar dahil) Bu üst alemler, hücrelerin çekirdeklerinin olup olmadığını ve hücre dışlarının kimyasal bileşimindeki farklılıkları yansıtır.[24]

Ayrıca, her bir alem, her bir tür ayrı ayrı sınıflandırılana kadar özyinelemeli olarak parçalanır. Sıralama şöyledir: üst âlem; âlem; şube; sınıf; takım; aile; cins; tür. Bir organizmanın bilimsel adı, cinsinden ve türünden oluşturulur. Örneğin, insanlar Homo sapiens olarak listelenir. Homo cins, sapiens ise spesifik epitettir ve ikisi birlikte tür adını oluşturur. Bir organizmanın bilimsel adını yazarken, cinsin ilk harfini büyük yazmak ve özel epitetin tamamını küçük harfle yazmak uygundur. Ayrıca, terimin tamamı italik veya altı çizili olabilir.[25]

Baskın sınıflandırma sistemi Linnaean taksonomi olarak adlandırılır. Sıralamaları ve binomiyal isimlendirmeyi içerir. Zoolojik organizmaların sınıflandırılması, taksonomisi ve isimlendirilmesi Uluslararası Zoolojik Adlandırma Kodu tarafından yönetilmektedir. Birleştirme taslağı olan BioCode, isimlendirmeyi standartlaştırmak amacıyla 1997 yılında yayımlanmıştır, ancak henüz resmi olarak kabul edilmemiştir.[26]

Omurgalı ve omurgasız zoolojisi

Omurgalı zoolojisi, omurgalı hayvanların, yani balıklar, amfibiler, sürüngenler, kuşlar ve memeliler gibi omurgalı hayvanların incelenmesinden oluşan biyolojik disiplindir. Mammaloji, biyolojik antropoloji, herpetoloji, ornitoloji ve ihtiyoloji gibi çeşitli taksonomik odaklı disiplinler, türleri tanımlamaya ve sınıflandırmaya ve bu gruplara özgü yapı ve mekanizmaları incelemeye çalışır. Hayvanlar aleminin geri kalanı, süngerler, ekinodermler, tunikatlar, solucanlar, yumuşakçalar, eklem bacaklılar ve diğer birçok filumu içeren geniş ve çok çeşitli bir hayvan grubu olan omurgasız zoolojisi tarafından ele alınır, ancak tek hücreli organizmalar veya protistler genellikle dahil edilmez.[20]

Yapısal zooloji

Hücre biyolojisi, davranışları, etkileşimleri ve çevreleri de dahil olmak üzere hücrelerin yapısal ve fizyolojik özelliklerini inceler. Bu, bakteriler gibi tek hücreli organizmaların yanı sıra insanlar gibi çok hücreli organizmalarda bulunan özelleşmiş hücreler için hem mikroskobik hem de moleküler düzeyde yapılır. Hücrelerin yapısını ve işlevini anlamak tüm biyolojik bilimler için temeldir. Hücre tipleri arasındaki benzerlikler ve farklılıklar özellikle moleküler biyoloji ile ilgilidir.

Anatomi, organlar ve organ sistemleri gibi makroskopik yapıların biçimlerini ele alır.[27] Organların ve organ sistemlerinin bağımsız olarak nasıl çalıştıklarının yanı sıra insan ve diğer hayvanların vücutlarında nasıl birlikte çalıştıklarına odaklanır. Anatomi ve hücre biyolojisi birbiriyle yakından ilişkili iki çalışmadır ve "yapısal" çalışmalar altında kategorize edilebilir. Karşılaştırmalı anatomi, farklı grupların anatomilerindeki benzerlik ve farklılıkların incelenmesidir. Evrimsel biyoloji ve filogeni (türlerin evrimi) ile yakından ilişkilidir.[28]

Fizyoloji

Handbuch der Anatomie der Tiere für Künstler'den hayvan anatomisi gravürü.

Fizyoloji, tüm yapıların bir bütün olarak nasıl işlediğini anlamaya çalışarak canlı organizmaların mekanik, fiziksel ve biyokimyasal süreçlerini inceler. "Yapıdan işleve" teması biyolojinin merkezinde yer alır. Fizyolojik çalışmalar geleneksel olarak bitki fizyolojisi ve hayvan fizyolojisi olarak ikiye ayrılmıştır, ancak hangi organizma üzerinde çalışılırsa çalışılsın fizyolojinin bazı ilkeleri evrenseldir. Örneğin, maya hücrelerinin fizyolojisi hakkında öğrenilenler insan hücreleri için de geçerli olabilir. Hayvan fizyolojisi alanı, insan fizyolojisinin araç ve yöntemlerini insan olmayan türlere genişletir. Fizyoloji, örneğin sinir, bağışıklık, endokrin, solunum ve dolaşım sistemlerinin nasıl işlediğini ve etkileşimde bulunduğunu inceler.[29]

Gelişim biyolojisi

Gelişim biyolojisi, hayvanların ve bitkilerin üreme ve büyüme süreçlerinin incelenmesidir. Bu disiplin embriyonik gelişim, hücresel farklılaşma, rejenerasyon, eşeysiz ve eşeyli üreme, metamorfoz ve yetişkin organizmada kök hücrelerin büyümesi ve farklılaşması çalışmalarını içerir.[30] Hem hayvanların hem de bitkilerin gelişimi, evrim, popülasyon genetiği, kalıtım, genetik değişkenlik, Mendel genetiği ve üreme ile ilgili makalelerde daha ayrıntılı olarak ele alınmaktadır.

Evrimsel biyoloji

Evrimsel biyoloji, Dünya'daki yaşam çeşitliliğini ortaya çıkaran evrimsel süreçleri (doğal seçilim, ortak soy, türleşme) inceleyen biyolojinin alt alanıdır. Evrimsel araştırma, türlerin kökeni ve soyu ile zaman içindeki değişimleriyle ilgilenir ve taksonomik olarak yönlendirilmiş birçok disiplinden bilim insanlarını içerir. Örneğin, genellikle mammaloji, ornitoloji, herpetoloji veya entomoloji gibi belirli organizmalar konusunda özel eğitim almış, ancak bu organizmaları evrimle ilgili genel soruları yanıtlamak için sistem olarak kullanan bilim insanlarını içerir.[31]

Evrimsel biyoloji kısmen evrimin şekli ve temposu hakkındaki soruları yanıtlamak için fosil kayıtlarını kullanan paleontolojiye,[32] kısmen de popülasyon genetiği[33] ve evrim teorisi gibi alanlardaki gelişmelere dayanmaktadır. DNA parmak izi tekniklerinin 20. yüzyılın sonlarında geliştirilmesinin ardından, bu tekniklerin zoolojide uygulanması hayvan popülasyonlarının anlaşılmasını artırmıştır.[34] 1980'lerde gelişimsel biyoloji, evrimsel gelişimsel biyoloji çalışmasıyla modern sentezden dışlanmış olan evrimsel biyolojiye yeniden girmiştir. Genellikle evrimsel biyolojinin bir parçası olarak kabul edilen ilgili alanlar filogenetik, sistematik ve taksonomidir.[35]

Etoloji

Kelp martısı yavruları, kusma refleksini uyarmak için annenin gagasındaki kırmızı noktayı gagalar.

Etoloji, laboratuvar ortamında davranışsal tepki çalışmalarına odaklanan davranışçılığın aksine, doğal koşullar altında hayvan davranışlarının bilimsel ve nesnel olarak incelenmesidir.[36] Etologlar özellikle davranışın evrimi ve doğal seçilim teorisi açısından davranışın anlaşılması ile ilgilenmişlerdir. Bir anlamda ilk modern etolog, İnsan ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi adlı kitabıyla gelecekteki birçok etoloğu etkileyen Charles Darwin'dir.[37]

Etolojinin bir alt alanı, Nikolaas Tinbergen'in hayvan davranışlarıyla ilgili dört sorusuna cevap vermeye çalışan davranışsal ekolojidir: davranışın yakın nedenleri, organizmanın gelişimsel geçmişi, davranışın hayatta kalma değeri ve filogenisi nedir?[38] Bir başka çalışma alanı da bir hayvanın zekasını ve öğrenmesini araştırmak için laboratuvar deneylerini ve dikkatle kontrol edilen saha çalışmalarını kullanan hayvan bilişidir.[39]

Biyocoğrafya

Biyocoğrafya, dağılma ve göç, levha tektoniği, iklim değişikliği ve kladistik gibi konulara odaklanarak organizmaların Dünya üzerindeki mekansal dağılımını inceler.[40] Evrimsel biyoloji, taksonomi, ekoloji, fiziki coğrafya, jeoloji, paleontoloji ve klimatolojiden gelen kavram ve bilgileri birleştiren bütünleştirici bir çalışma alanıdır.[41] Bu çalışma alanının kökeni, çalışmalarının bir kısmını Charles Darwin ile birlikte yayınlamış olan İngiliz biyolog Alfred Russel Wallace'a dayandırılmaktadır.[42]

Moleküler biyoloji

Kurtlarla ilişkili yedi köpek ırkının klad gösterimi.

Moleküler biyoloji, genetik kalıtım mekanizmaları ve genin yapısına ilişkin soruları yanıtlamaya çalışarak hayvanların ve bitkilerin ortak genetik ve gelişimsel mekanizmalarını inceler. 1953'te James Watson ve Francis Crick DNA'nın yapısını ve molekül içindeki etkileşimleri tanımladılar ve bu yayın moleküler biyoloji araştırmalarını hızlandırdı ve konuya olan ilgiyi artırdı.[43] Araştırmacılar moleküler biyolojiye özgü teknikleri uygularken, bunları genetik ve biyokimya yöntemleriyle birleştirmek yaygındır. Moleküler biyolojinin çoğu nicelikseldir ve son zamanlarda biyoenformatik ve hesaplamalı biyoloji gibi bilgisayar bilimi teknikleri kullanılarak önemli miktarda çalışma yapılmıştır.

Gen yapısı ve işlevinin incelenmesi olan moleküler genetik, 2000'li yılların başından bu yana moleküler biyolojinin en önde gelen alt alanları arasında yer almaktadır. Biyolojinin diğer dalları, hücre biyolojisi ve gelişim biyolojisinde olduğu gibi doğrudan moleküllerin etkileşimlerini inceleyerek ya da popülasyon genetiği ve filogenetik gibi evrimsel biyoloji alanlarında olduğu gibi popülasyonların veya türlerin tarihsel özelliklerini çıkarmak için moleküler tekniklerin kullanıldığı dolaylı olarak moleküler biyoloji tarafından bilgilendirilir. Ayrıca biyofizikte biyomolekülleri "temelden" veya moleküler olarak inceleyen uzun bir gelenek vardır.[44]

Ayrıca bakınız

Notlar

  1. ^ Zooloji kelimesinin /zuˈɒləi/ zoo-OL-ə-jee şeklinde telaffuz edilmesi nadir olmasa da genellikle standart dışı olarak kabul edilir.

Kaynakça

  1. ^ "zoology". Online Etymology Dictionary. 8 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mayıs 2013. 
  2. ^ Mark Fellowes (2020). 30-Second Zoology: The 50 most fundamental categories and concepts from the study of animal life. Ivy Press. ISBN 978-0-7112-5465-7. 12 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Haziran 2021. 
  3. ^ E. A. Wallis Budge (1920). "Egyptian Hieroglyphic Dictionary: Introduction" (PDF). John Murray. 21 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 10 Haziran 2021. 
  4. ^ Leroi, Armand Marie (2015). The Lagoon: How Aristotle Invented Science. Bloomsbury. ss. 135-136. ISBN 978-1-4088-3622-4. 
  5. ^ Claudii Galeni Pergameni (1992). Odysseas Hatzopoulos (Ed.). "That the best physician is also a philosopher" with a Modern Greek Translation. Athens, Greece: Odysseas Hatzopoulos & Company: Kaktos Editions. 
  6. ^ Friedman, Meyer; Friedland, Gerald W. (1998). Medecine's 10 Greatest Discoveries. Yale University Press. s. 2. ISBN 0-300-07598-7. 
  7. ^ Bayrakdar, Mehmet (1986). "Al-Jahiz and the rise of biological evolution". Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. Ankara University. 27 (1): 307-315. doi:10.1501/Ilhfak_0000000674. 
  8. ^ Wyckoff, Dorothy (1967). Book of Minerals. Oxford: Clarendon Press. ss. Preface. 
  9. ^ Scott, Michon (26 Mart 2017). "Conrad Gesner". Strange Science: The rocky road to modern paleontology and biology. 16 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Eylül 2017. 
  10. ^ Agutter, Paul S.; Wheatley, Denys N. (2008). Thinking about Life: The History and Philosophy of Biology and Other Sciences. Springer. s. 43. ISBN 978-1-4020-8865-0. 
  11. ^ Saint Albertus Magnus (1999). On Animals: A Medieval Summa Zoologica. Johns Hopkins University Press. ISBN 0-8018-4823-7. 
  12. ^ Magner, Lois N. (2002). A History of the Life Sciences, Revised and Expanded. CRC Press. ss. 133-144. ISBN 0-8247-0824-5. 
  13. ^ Jan Sapp (2003). "Chapter 7". Genesis: The Evolution of Biology. Oxford University Press. ISBN 0-19-515619-6. 
  14. ^ William Coleman (1978). "Chapter 2". Biology in the Nineteenth Century. Cambridge University Press. ISBN 0-521-29293-X. 
  15. ^ Coyne, Jerry A. (2009). Why Evolution is True. Oxford: Oxford University Press. s. 17. ISBN 978-0-19-923084-6. 
  16. ^ Henig, Robin Marantz (2009). The Monk in the Garden : The Lost and Found Genius of Gregor Mendel, the Father of Modern Genetics. Houghton Mifflin. ISBN 978-0-395-97765-1. 
  17. ^ "Appendix: Frequently Asked Questions". Science and Creationism: a view from the National Academy of Sciences (php) (Second bas.). Washington, DC: The National Academy of Sciences. 1999. s. 28. ISBN -0-309-06406-6. Erişim tarihi: 24 Eylül 2009. 
  18. ^ "Systematics: Meaning, Branches and Its Application". Biology Discussion. 27 Mayıs 2016. 13 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2021. 
  19. ^ Mora, Camilo; Tittensor, Derek P.; Adl, Sina; Simpson, Alastair G. B.; Worm, Boris (23 Ağustos 2011). "How Many Species Are There on Earth and in the Ocean?". PLOS Biology. 9 (8): e1001127. doi:10.1371/journal.pbio.1001127. ISSN 1545-7885. PMC 3160336 $2. PMID 21886479. 
  20. ^ a b Ruppert, Edward E.; Fox, Richard S.; Barnes, Robert D. (2004). Invertebrate Zoology, 7th edition. Cengage Learning. s. 2. ISBN 978-81-315-0104-7. 
  21. ^ Campbell, P.N. (2013). Biology in Profile: A Guide to the Many Branches of Biology. Elsevier. ss. 3-5. ISBN 978-1-4831-3797-1. 12 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Haziran 2021. 
  22. ^ "zoology". Encyclopedia Britannica (İngilizce). 13 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2017. 
  23. ^ "Systematics: Meaning, Branches and Its Application". Biology Discussion (İngilizce). 27 Mayıs 2016. 13 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2017. 
  24. ^ Woese C, Kandler O, Wheelis M (1990). "Towards a natural system of organisms: proposal for the domains Archaea, Bacteria, and Eucarya". Proc Natl Acad Sci USA. 87 (12): 4576-4579. Bibcode:1990PNAS...87.4576W. doi:10.1073/pnas.87.12.4576. PMC 54159 $2. PMID 2112744. 
  25. ^ Heather Silyn-Roberts (2000). Writing for Science and Engineering: Papers, Presentation. Oxford: Butterworth-Heinemann. s. 198. ISBN 0-7506-4636-5. 12 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Kasım 2020. 
  26. ^ John McNeill (4 Kasım 1996). "The BioCode: Integrated biological nomenclature for the 21st century?". Proceedings of a Mini-Symposium on Biological Nomenclature in the 21st Century. 
  27. ^ Henry Gray (1918). Anatomy of the Human Body. Lea & Febiger. 16 Mart 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ocak 2011. 
  28. ^ Gaucher, E.A.; Kratzer, J.T.; Randall, R.N. (January 2010). "Deep phylogeny--how a tree can help characterize early life on Earth". Cold Spring Harbor Perspectives in Biology. 2 (1): a002238. doi:10.1101/cshperspect.a002238. PMC 2827910 $2. PMID 20182607. 
  29. ^ "What is physiology? — Faculty of Biology". biology.cam.ac.uk (İngilizce). 16 Şubat 2016. 7 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Haziran 2021. 
  30. ^ "Developmental biology". Stanford Encyclopedia of Philosophy. 14 Şubat 2020. 30 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2021. 
  31. ^ Gilbert, Scott F.; Barresi, Michael J.F. (2016) "Developmental Biology" Sinauer Associates, inc.(11th ed.) pp. 785-810. 9781605354705
  32. ^ Jablonski D (1999). "The future of the fossil record". Science. 284 (5423): 2114-2116. doi:10.1126/science.284.5423.2114. PMID 10381868. 
  33. ^ John H. Gillespie (1998). Population Genetics: A Concise Guide. Johns Hopkins Press. ISBN 978-0-8018-8008-7. 
  34. ^ Chambers, Geoffrey K.; Curtis, Caitlin; Millar, Craig D.; Huynen, Leon; Lambert, David M. (3 Şubat 2014). "DNA fingerprinting in zoology: past, present, future". Investigative Genetics. 3. 5 (1). doi:10.1186/2041-2223-5-3. ISSN 2041-2223. PMC 3909909 $2. PMID 24490906. 
  35. ^ Vassiliki Betty Smocovitis (1996). Unifying Biology: The Evolutionary Synthesis and Evolutionary Biology. Princeton University Press. ISBN 978-0-691-03343-3. 
  36. ^ "Definition of Ethology". Merriam-Webster. 25 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2012. 2 : the scientific and objective study of animal behaviour especially under natural conditions 
  37. ^ Black, J. (Jun 2002). "Darwin in the world of emotions" (Free full text). Journal of the Royal Society of Medicine. 95 (6): 311-313. doi:10.1177/014107680209500617. ISSN 0141-0768. PMC 1279921 $2. PMID 12042386. 10 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ocak 2011. 
  38. ^ MacDougall-Shackleton, Scott A. (27 Temmuz 2011). "The levels of analysis revisited". Philosophical Transactions of the Royal Society B: Biological Sciences. 366 (1574): 2076-2085. doi:10.1098/rstb.2010.0363. PMC 3130367 $2. PMID 21690126. 
  39. ^ Shettleworth, S.J. (2010). Cognition, Evolution and Behavior (2. bas.). New York: Oxford Press. CiteSeerX 10.1.1.843.596 $2. 
  40. ^ Wiley, R. Haven (1981). "Social Structure and Individual Ontogenies: Problems of Description, Mechanism, and Evolution" (PDF). P.P.G. Bateson; Peter H. Klopfer (Ed.). Perspectives in Ethology. 4. Plenum. ss. 105-133. doi:10.1007/978-1-4615-7575-7_5. ISBN 978-1-4615-7577-1. 8 Haziran 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Aralık 2012. 
  41. ^ Cox, C. Barry; Moore, Peter D.; Ladle, Richard J. (2016). Biogeography:An Ecological and Evolutionary Approach. Chichester, UK: Wiley. s. xi. ISBN 9781118968581. 12 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mayıs 2020. 
  42. ^ Browne, Janet (1983). The secular ark: studies in the history of biogeography. New Haven: Yale University Press. ISBN 978-0-300-02460-9. 
  43. ^ Tabery, James; Piotrowska, Monika; Darden, Lindley (19 Şubat 2005). "Molecular Biology (Fall 2019 Edition)". Zalta, Edward N. (Ed.). The Stanford Encyclopedia of Philosophy. Metaphysics Research Lab, Stanford University. 12 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2020. 
  44. ^ Tian, J., (Ed.) (2013). Molecular Imaging: Fundamentals and Applications. Springer-Verlag Berlin & Heidelberg GmbH & Co. s. 542. ISBN 9783642343032. 12 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Temmuz 2019. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Genetik</span> biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve çeşitliliği inceleyen bir dalı

Genetik ya da kalıtım bilimi, biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve genetik varyasyonu inceleyen bir dalıdır. Türkçeye Almancadan geçen genetik sözcüğü 1831 yılında Yunanca γενετικός - genetikos ("genitif") sözcüğünden türetildi. Bu sözcüğün kökeni ise γένεσις - genesis ("köken") sözcüğüne dayanmaktadır.

Modern evrimsel sentez, Darwin'in Evrim Kuramı ile Mendel'in kalıtım kuramını modern moleküler biyoloji ve matematiksel popülasyon genetiği ışığında birleştiren modern evrim kuramının adıdır.

Biyolojide taksonomi , ortak özelliklere dayalı olarak biyolojik organizma gruplarını adlandırma, tanımlama (sınırlandırma) ve sınıflandırma bilimsel çalışmasıdır. Organizmalar taksonlar halinde gruplandırılır ve bu gruplara taksonomik bir seviye verilir; belirli bir seviyedeki gruplar daha yüksek rütbeli daha kapsayıcı bir grup oluşturmak için toplanabilir, böylece taksonomik bir hiyerarşi oluşturulur. Modern kullanımdaki başlıca sıralamalar üst âlem, âlem, şube, sınıf, takım, familya, cins ve türdür. İsveçli botanikçi Carl Linnaeus, organizmaları kategorize etmek için Linnaean taksonomisi olarak bilinen sıralı bir sistem ve organizmaları adlandırmak için ikili adlandırma geliştirdiği için mevcut taksonomi sisteminin kurucusu olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Moleküler biyoloji</span> Canlı yapılarını moleküler düzeyde inceleyen bilim dalı.

Moleküler biyoloji, canlılardaki olayları moleküler seviyede inceleyen biyoloji dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Evrimsel biyoloji</span> canlı çeşitliliğini ve gelişimini inceleyen bilim dalı

Evrimsel biyoloji; biyoloji konularını, canlıların evrimini göz önüne alarak inceleyen bilim dalıdır. Taksonomi biliminin temelinde evrimsel biyoloji yer almaktadır. Canlıları sistematik bir şekilde ayırmada, canlıların evrimsel akrabalıkları ve farklılıkları göz önüne alınır. Ayrıca birçok ekolojik ilişkinin açıklanmasında evrimsel biyoloji kullanılır. Moleküler biyolojide DNA ve RNA dizilerinin baz dizilişleri göz önüne alınarak canlıların hatta organellerin mikroorganizmalarla olan akrabalıkları incelenmekte ve bu incelemede evrimsel biyoloji temel alınmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Biyolog</span> canlı organizmaları inceleyen bilim insanı

Biyolog, biyoloji alanında araştırma yapan bir bilim insanıdır. Biyologlar, ister tek bir hücre, ister çok hücreli bir organizma ya da etkileşim halindeki popülasyonlardan oluşan bir komünite olsun, Dünya üzerindeki yaşamı incelemekle ilgilenirler. Genellikle biyolojinin belirli bir dalında uzmanlaşırlar ve belirli bir araştırma odağına sahiptirler.

<span class="mw-page-title-main">Model canlı</span>

Model canlı veya model organizma, belirli biyolojik olayların anlaşılması için yapılan deneylerde yaygın olarak kullanılan canlılara verilen genel isimdir. Bu canlılarda çalışılarak bulunması ümit edilen keşiflerle, canlılardaki diğer süreçlerin de açıklanacakları düşünülmektedir.

Sosyobiyoloji, davranışların sahip olmuş olabileceği evrimsel avantajları göz önüne alarak türlerin sosyal davranışlarını açıklamaya çalışan bilimsel disiplinlerin neo-Darwinci bir sentezidir. Başka bir ifadeyle, sosyal davranışın biyoloji, daha spesifik olarak evrimsel biyoloji temelli olarak ele alındığı disiplinlerarası bir çalışmadır. Sosyobiyolojinin konuları etoloji, antropoloji, evrim, zooloji, arkeoloji, popülasyon genetiği, davranışsal ekoloji, evrimsel psikoloji, felsefe gibi birçok disiplinin konuları arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Biyoloji tarihi</span> Biyoloji biliminin tarihi

Biyoloji tarihinde antik çağlardan günümüze yaşayan dünyanın incelenmesi ele alınmaktadır. Her ne kadar biyoloji kavramı belirli bir bilimsel alan olarak 19. yüzyılda ortaya çıkmış olsa da biyoloji bilimleri ayurveda, Antik Mısır tıbbı ve Greko-Romen dünyada Aristoteles ile Galen'in çalışmalarına kadar uzanan tıb tarihine ve doğa tarihine dayanmaktadır. Antik çağlarda ortaya çıkan bu çalışmalar Orta Çağ'da İbni Sina gibi müslüman bilimadamları ve doktorlar tarafından ilerletilmiştir. Avrupa Rönesans döneminde ve modern çağın başlarında ampirizme yeniden duyulan bir ilgi ve birçok yeni organizmanın keşfiyle birlikte biyolojik düşünce alanında bir devrim ortaya çıkmıştır. Bu dönemde öne çıkanlar arasında fizyoloji alanında deneysel çalışmalar ve çok dikkatli gözlemler yapmış olan Vesalius ile Harvey; fosilleri ve yaşam çeşitliliğini sınıflandırmaya başlayan ve organizmaların gelişmeleri ile davranışlarını izleyen Linnaeus ile Buffon gibi doğa bilimcileri sayılabilir. Mikroskobun bulunması ile daha önceden bilinmeyen mikroorganizmaların dünyası ortaya çıkmış ve hücre teorisinin ilk çalışmaları başlamıştır. Özellikle mekanik felsefenin çıkışına karşı doğal teolojinin giderek artan önemi doğa tarihi üzerine yapılan çalışmaların gelişmesine cesaret vermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Evrimsel psikoloji</span> evrim teorisinin sosyal ve doğa bilimlerinde uygulanması

Evrimsel psikoloji (EP), bellek, algı, dil gibi psikolojik özellikleri çağdaş evrimsel bir bakış açısıyla inceleyen bilim dalıdır. Evrimsel psikoloji, bunun yanında insanın hangi psikolojik özelliklerinin, ne tür bir uyarlanma geliştirdiğini, yani doğal seçilim veya cinsel seçilimin işlevsel sonuçlarını belirlemeye çalışır. Kalp, akciğer ve bağışıklık sistemi gibi fizyolojik mekanizmalar hakkındaki uyarlanımcı düşünce ile evrimsel biyolojideki düşünce ortaktır.

<span class="mw-page-title-main">Evrim düşüncesinin tarihi</span> bilim tarihinin bir yönü

Evrim düşüncesi; türlerin zaman içerisinde değişmelerini ifade eden kavram olarak köklerini eski çağlardan; Yunanistan'dan, Roma'dan, Çin'den ve Orta Çağ İslâm biliminden alır. 17. yüzyıl sonlarında biyolojik taksonominin başlangıcıyla Avrupa'daki biyolojik düşünce; doğal teolojiye tam olarak uyan ve ortaçağ Aristo metafiziği kavramı olan, her türün kendi karakteristiği olduğunu öne süren özcülükten etkilendi. Diğer yandan Aydınlanma Çağı'nda evrimsel kozmoloji ve mekanik felsefe, fizik bilimlerinden doğa tarihine kadar yayıldı. Natüralistler türlerin çeşitliliğine odaklandı ve sonradan "soy tükenmesi" kavramı ile doğa görüşünün temelini sarsan paleontoloji ortaya çıktı. 19. yüzyılın başlarında Jean-Baptiste Lamarck, ilk tamamen biçimlendirilmiş evrim teorisi olan türlerin transmutasyonu teorisini ortaya attı.

Bu liste, evrim ve evrimsel biyoloji konularına dair maddeleri içerir.

Evrimsel gelişim biyolojisi, canlı türlerin ataları aralarındaki ilişkiyi belirlemek ve gelişimsel süreçlerin nasıl evrildiğini keşfetmek için farklı organizmaların gelişim süreçlerini karşılaştıran biyolojinin bir alt dalıdır. Bu anlamda evrimsel gelişim biyolojisi embriyonik gelişimin kökeni ve evrimini araştırarak tüylerin evrimi gibi gelişmeleri ve gelişim süreçlerini, yeni özelliklerin kazanılmasında ve ortaya çıkmasında nasıl etki ettikleri, gelişimsel plastisitenin evrimdeki rolü, ekolojik etkenlerin gelişime ve evrimsel değişime nasıl yol açtıkları, yakınsak evrimin ve homolojinin gelişimsel temelleri gibi konuları ele alır.

<span class="mw-page-title-main">Hesaplamalı biyoloji</span> biyolojik, davranışsal ve sosyal sistemlerin incelenmesinde veri-analitik ve teorik yöntemler, matematiksel modelleme ve hesaplamalı simülasyon teknikleri

Hesaplamalı biyoloji veya bilişimsel biyoloji, biyolojik, ekolojik, davranışsal ve sosyal sistemlerin araştırılmasında veri analitik ve teorik yöntemlerin, matematiksel modelleme ve hesaplamalı simülasyon tekniklerinin geliştirilmesini ve uygulanmasını içerir. Disiplinlerarası bir alandır ve de farklı disiplinleri kucaklar. Temelinde biyoloji, uygulamalı matematik, istatistik, biyokimya, kimya, biyofizik, moleküler biyoloji, genetik, genomik, bilgisayar bilimi ve evrim yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Matematiksel ve teorik biyoloji</span>

Matematiksel ve teorik biyoloji, biyolojinin bilimsel teorileri kanıtlamak için gerekli deneyleri yapmakla uğraşan deneysel biyoloji dalının aksine biyolojik sistemlerin yapılarının, gelişimlerinin ve davranışlarının altında yatan ilkeleri araştırmak için yaşayan organizmaların teorik analizlerini, matematiksel modellerini ve soyutlamalarını kullanan bir dalıdır. Bu alan aynı zamanda matematiksel yanını vurgulamak için matematiksel biyoloji ya da biyomatematik ya da biyolojik yanını vurgulamak için ise teorik biyoloji olarak da adlandırılır. Teorik biyolojinin odak noktası daha çok biyolojinin teorik ilkelerinin geliştirilmesi iken matematiksel biyoloji biyolojik sistemlerin incelenmesinde matematiği kullanır ama her iki terim de bazen birbirinin yerine kullanılabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sistematik</span> Biyolojinin bir dalı

Biyolojik sistematik, geçmişte yaşamış ve günümüzde yaşayan canlıların çeşitlenmesi ve zaman içinde bu canlılar arasındaki ilişkileri inceleyen bir alandır. Bu ilişkiler evrim ağaçları, filogenetik ağaçları ya da kladogramlar (filogeniler) olarak görsel hâle getirilir. Filogenilerin iki bileşeni vardır: Gruplar arasındaki ilişkileri gösteren dallanma sırası ve evrim için geçen süreyi gösteren dal uzunluğu. Tür ve daha yüksek taksonların filogenetik ağaçları anatomik ya da moleküler özellikler gibi karakter özelliklerinin evrimi ve organizmaların dağılımını araştıran biyocoğrafya üzerine yapılan çalışmalarda kullanılır. Diğer bir deyişle sistematik, Dünya üzerinde yaşamın evrimsel tarihçesini anlamak için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Hücre biyolojisinin ana hatları</span>

Aşağıdaki özet, hücre biyolojisine genel bir bakış ve topikal kılavuz olarak verilmiştir:

<span class="mw-page-title-main">Tıbbi biyoloji</span>

Tıbbi biyoloji veya biyomedikal, sağlık hizmetlerinde ve laboratuvar teşhislerinde pratik uygulamaları olan bir biyoloji alanıdır. Medikal hizmetlerde ve medikal bilim araştırmalarında bu bilim dalı büyük önem taşır zira diğer canlılar ve insanın medikal olmayan özellikleri bu uzmanlığın araştırmaları ve ışığında ilerleyebilir. Örneğin; hayvan kaynaklı olabilecek enfeksiyonlarda hayvan biyolojisi ve insan hastalıkları arasındaki ilişkiyi iyi bilen ve aktaran uzmanlar gerekir veya genetik aktarımla ilgili klinisyenlerin yeterli bilgisi olmayabilir. Biyomedikal kendi çapında halihazırda büyük araştırmalara imza atan ve tıp alanının dışında insan biyolojisinin gizemlerini açıklayan bir bilim dalıdır fakat genellikle tıbbi kondisyonlar hakkında yardım alınması amacıyla istihdam edilir. Tipik olarak "biyo-" ön ekini içeren birçok biyomedikal disiplini ve uzmanlık alanını içerir, örneğin:

<span class="mw-page-title-main">Karşılaştırmalı anatomi</span> farklı türlerin anatomilerindeki benzerlik ve farklılıkların incelenmesi

Karşılaştırmalı anatomi, farklı türlerin anatomisindeki benzerliklerin ve farklılıkların incelenmesidir. Evrimsel biyoloji, filogenenetik ve veteriner anatomi ile yakından ilişkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Biyolojinin ana hatları</span> Vikimedya liste maddesi

Biyoloji - Yaşamı inceleyen doğa bilimi. Odaklandığı alanlar arasında yapı, işlev, büyüme, köken, evrim, dağılım ve taksonomi yer alır.