İçeriğe atla

Zodyak ışığı

Samanyolu'nun renkli merkezi ve Very Large Telescope'un üzerindeki zodyak ışığı
Türkiye'de zodyak ışığını görmek mümkün.
Nisan 2017'de Erzurum, Türkiye: Akşam vaktinde Zodyak

Zodyak ışığı, sabah güneş doğmadan önce veya akşam battıktan hemen sonra, ufukta Güneş’in yakınından gökyüzüne doğru yükselen, hemen hemen üçgen şeklindeki sönük ışıktır. En güzel gözüktüğü zamanlar ilkbahar ve sonbahar aylarıdır çünkü o aylarda ekliptik denilen tutulma düzlemi ufka dik olur. Güneş ışınlarının tutulma düzlemindeki tozlardan saçılması sonucu oluşur ve o kadar sönüktür ki Ay ışığı veya ışık kirliliği varsa görünmesi çok zordur.

Sabah şafak sökmeden önce görülüp şafaktan önce kaybolduğu için yalancı şafak olarak da adlandırılmaktadır.

Güneş’ten uzaklık arttıkça zodyak ışığının da şiddeti azalır. Fakat çok karanlık gecelerde tutulma düzlemi boyunca bir bant şeklinde kendini gösterir. Aslında zodyak ışığı tüm gökyüzünü sarar ve Ay’sız bir gecede toplam gökyüzünün arka plan ışımasının asıl kaynağıdır.[1]

Kökeni

Bu tozlar Güneş Sistemi’nde tutulma düzlemini tamamen kapsayan zodyak bulutunda bulunurlar. Boyutları 10 ila 300 mikrometre arasında değişir ama kütlenin çoğu 150 mikrometredir. Bu tozların gezegenlerin oluşmasından kalan artıklardan, kuyrukluyıldızlardan ve asteroit çarpışmalarından kaynaklandığı ileri sürülür.

Kırmızı öte gök biliminde atmosferin etkisinden kurtulmak için her ne kadar uzaya teleskoplar yerleştirilse de zodyak ışığını meydana getiren bu tozlar uzaydan yapılan gözlemleri de etkilemektedir. Bu nedenle son zamanlarda bu tozların özellikleri, yoğunlukları gibi parametreler üzerine çalışmalar artmıştır. Bu tozların, merkezde Güneş olmak üzere tutulma düzlemi boyunca mercek şeklinde olduğu ve yer yörüngesinden çok uzaklara, Jüpiter’e kadar uzandığı saptanmıştır.

Yer, bu toz bulutunun içinde hareket ettiği için bu tozlar yeryüzüne ulaşır. Çeşitli gözlemsel yöntemler günde yeryüzüne 5 ila 300 madde düştüğünü göstermektedir. O nedenle dünyamız her gün ortalama 100 ton madde kazanmaktadır. Atmosfere giren tozların hızı saatte 38 000 ila 248 000 km arasında değişir. Eğer yerin yörüngesindeki hareketin arkasından geliyorsa hızı düşük, tam önden geliyorsa hızı yüksek olur.

Bu hızla gelen parçacığın sürtünmeden dolayı sıcaklığı 1600 dereceye yükselir ve yanar. Çapı 2 mm’den büyükse gözlemciler onu bir akanyıldız olarak görür, fakat genellikle boyutları çok daha küçüktür. Bu küçük parçacıkları ancak radar yöntemi ile gök bilimciler yakalar. Atmosferde buharlaşan toz, otomatik olarak ona metal katar ki bu da iklim değişikliğine neden olur. Atmosferin üst kısımlarında gece parlayan bulutlarının (noctilucent) oluşmasını sağlar. Özellikle kutup bölgelerinde yazın görülen bu bulutlar iklim değişikliğinin göstergelerinden biridir.[2]

Görülme zamanı

Ekvator ve yakın bölgelerde tüm yıl boyunca sabah ve akşam görünür. Ancak ekvatordan uzaklaştıkça Kuzey ve Güney Yarımküre'de farklı zamanlarda görülür.

Kuzey Yarımküre'de en güzel görüldüğü zaman bahar ekinoksunda yani 20 Mart zamanında gün batımından 1 saat sonra batı ufkunda gökyüzündeki kızıllık kaybolduktan hemen sonra görülebilir. Güney Yarımküre'de ise güz ekinoksu yani 23 Eylül'de gerçek şafak doğmadan 1 saat öncesine kadar görülebilir. Başka bir deyişle Güneş doğmadan 80 dk ile 120 dk öncesine kadar görülebilir.[3] Güneş doğmadan önce ilk görülen astronomik alacakaranlık zamanında görülebilmektedir. Ancak gözlemcinin bulunduğu şehir veya kasabanın ışıklarından uzaklaşması gerekir. Ay ışığının olmadığı zamanlarda görülebilir.[4]

Fotoğraflama

Kişinin öncelikle doğru zamanda doğru yerde bulunması, ayrıca pozlama yapabilen ışık hassasiyeti yüksek DSLR türü dijital bir fotoğraf makinesi ve bir tripoda ihtiyacı olur.

Kişi eğer Kuzey Yarımküre'de yaşıyorsa, bahar aylarında şubat sonundan haziran başına kadar gün batımından 1 saat sonra Batı ufkunda yahut ağustos sonundan başlayarak kasım ayı başına kadar şafak sökmeden yaklaşık bir saat önce fotoğraf çekebilir.

Kişi eğer Güney Yarımküre'de yaşıyorsa, şubat sonundan haziran ayına kadar şafak sökmeden 1 saat önce doğu ufkunda ya da ağustos sonundan başlayarak kasım ayı başına kadar güneş batışından 1 saat sonra batı ufkunda fotoğraf çekebilir.

Ayrıca fotoğraf çekmek için dolunaydan 2 hafta sonrası en iyi zamandır. Ayın ince bir hilal (1-2 günlük) olduğu zaman fotoğraf çekilebilir. Fotoğraf makinesine ISO 1600 de f/2.8’de 30 sn pozlama verilmelidir. Fotoğraf makinesi uygunsa ISO 3200'de 15 sn veya ISO 6400'de 7.5 sn denenebilir. Uzun pozlamalar yıldızları daha belirgin göstereceğinden 30 sn'dir. Fotoğraf makinesinin titrememesi için bir tripoda ihtiyaç olunacağı önemlidir.[5]

Dinlerde önemi

İslam

Zamanında bu ışığı gördüğü söylenen Muhammed'in, bu ışığı "Yalancı Fecr (Şafak)" (الفجر الكاذب Fecri kazib) olarak tanımladığı ve sabah özellikle oruç tutan Müslümanlar için yeme içmenin sona erdirileceği vakit konusunda bir yanılgıya düşülmemesi için şu uyarıyı yaptığına inanılır: “Sabahleyin Şafk doğmadan önce doğuda bir ışık çıkar bu ufuktan dikinedir hala yiyip içebilirsiniz. Bu ışıktan sonra gerçek fecr ufuk boyunca yatay olarak çıkar onu bekleyin.” Bu yüzden Zodyak ışığı İslam alemi için çok önemlidir.[6]

Araştırmacılar

Queen grubunun lider gitaristi Brian May aynı zamanda bir gök bilimcidir. Çok önce başladığı zodyak ışığı ile ilgili doktora tezini 2007 yılında bitirmiştir. Tezinin adı “Zodyak toz bulutundaki tozların dikine hızının saptanması”dır. Başarılı çalışmasını 36 yıl sonra verdiği halde bu alanda fazla araştırma yapılmadığı için tez özgün halini korumuştur. Doktorasını verdikten sonra Liverpool John Moores Üniversitesi’nde öğrenciler adına önemli görevler üstlenmiştir.[7]

Kaynakça

  1. ^ Prof. Dr. Ethem Derman http://ethemderman.com/ 21 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ http://www.tamsat.org.tr Zodyak Işığı nedir, Prof. Dr. Ethem Derman
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 14 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2017. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 15 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2017. 
  5. ^ "Arşivlenmiş kopya". 15 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2017. 
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 15 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2017. 
  7. ^ "Arşivlenmiş kopya". 26 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2017. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Venüs</span> Güneş sisteminde yer alan, Güneşe en yakın 2., sıcaklık açısından 1. sırada yer alan gezegen

Venüs, Güneş Sistemi'nde Güneş'e uzaklık bakımından ikinci sıradaki, sıcaklık bakımından ise birinci sıradaki gezegendir.

<span class="mw-page-title-main">Jüpiter</span> Güneş Sisteminde yer alan en büyük gezegen

Jüpiter, Güneş Sistemi'nin en büyük gezegenidir. Güneş'ten uzaklığa göre beşinci sırada yer alır. Adını Roma mitolojisindeki tanrıların en büyüğü olan Jüpiter'den alır. Büyük ölçüde hidrojen ve helyumdan oluşmakta ve gaz devi sınıfına girmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hava durumu</span> atmosferin fiziksel koşulları

Hava durumu ya da kısaca hava, yaşam ve insan aktiviteleri üzerindeki etkisini de göz önüne almak koşuluyla atmosferin belirli bir anda, belirli bir bölgedeki hali. Bazen çoğul olarak havalar şeklinde kullanılır. Hava durumu kavramı ile genellikle uzun dönemde gerçekleşen yani iklimsel değişimler değil, atmosferdeki kısa dönemde gerçekleşen değişimler kastedilir. Gökyüzünün görüş, bulutluluk, nem, yağış, sıcaklık ve rüzgâr durumu gibi çeşitli özelliklerini ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Zodyak</span>

Astronomide zodyak, ekliptiğin her iki yanında 9° uzanan, Ay'ın ve ana gezegenlerin yörüngelerini kapsayan bir kuşağı ifade eder. Ekliptik üzerinde merkezlenen gökyüzü koordinat merkezinin bir özelliğidir, ekinoks noktasının doğusunda derece cinsinden ölçülen gök boylamının ölçülen değeridir.

<span class="mw-page-title-main">Ay tutulması</span> Ayın Dünyanın gölgesine girmesi

Ay, kendi yörüngesinde dolanırken, kimi zaman Dünya'nın gölgesine girer. Buna Ay tutulması denir. Ay tutulması, dolunay zamanında ve Ay'ın düğüm noktalarına yakın olması durumunda meydana gelir. Ay'ın, Dünya'nın gölgesine girmesi ile Güneş'ten aldığı parlaklığı kaybetmesi sonucunda görülür. Güneş, karşı düğüm noktasında veya ona yakın olmalıdır. Bu şartlar altında Dünya'nın gölgesi Ay'a düşer. Bu 42.000.000.000 km uzanan gölge konisi Ay'ın uzaklığından yaklaşık 8800 km geniştir. Ay, saatte 3456 km hareket ettiği için ortalama Ay tutulmasının zamanı yaklaşık 50 dakika ile bir saat arasında değişir. Ay tutulması, yeryüzünün Ay'ın ufuk çizgisinin üzerinde olduğu herhangi bir bölgesinden gözlenebilir. Ay'a karşı olan Dünya yüzeyine çarpan Güneş ışınları Dünya'nın atmosferi tarafından kırıldığı için, Ay tutulmasında Ay, tamamen kaybolmaz. Dünya etrafında kırılan ışıklarda mavi renk yutulduğu ve kırmızı renk yansıtıldığı için, Dünya'nın gölgesi kırmızı renkte görülür. Bu güçsüz ışık kalıntıları görünürlüğü mahallî atmosferik şartlara bağlı olarak Ay'ı tuhaf bir bakır renginde ortaya çıkarır.Bunun sonucunda Ay tutulması olur.

<span class="mw-page-title-main">Ophiuchus (takımyıldız)</span> 13 zodyak takımyıldızından birisi

Yılancı takımyıldızı, gök ekvatoru boyunca uzanan büyük bir takımyıldızdır. Adı, "yılan taşıyan" anlamına gelen Antik Yunanca ὀφιοῦχος (ophioûkhos) kelimesinden gelir ve genellikle elinde yılan tutan bir adam olarak tasvir edilir. Yılan, Serpens takımyıldızı ile temsil edilir. Yılancı, 2. yüzyıl astronomu Batlamyus tarafından listelenen 48 takımyıldızdan biriydi ve günümüzdeki 88 modern takımyıldızdan biri olarak kalmıştır. Takımyıldızın eski bir alternatif adı ise Serpentarius'tur. 13 zodyak takımyıldızından biri olmasına rağmen, zodyak takımyıldızları aralarında bir simgeye sahip olmayan tek takım yıldızdır.

<span class="mw-page-title-main">Güneş tutulması</span> Bir doğa olayı

Güneş tutulması, Ay'ın yörünge hareketi sırasında Dünya ile Güneş arasına girmesi ve dolayısıyla Ay'ın Güneş'i kısmen ya da tümüyle örtmesi sonucunda gözlemlenen doğa olayıdır. Tutulmanın olması için Ay'ın yeni ay evresinde olması ve Dünya'ya göre Güneş ile kavuşum halinde olması, yani yörünge düzleminin Dünya'nın Güneş çevresindeki yörünge düzlemi ile çakışması gerekir. Bir yıl içinde Ay, Dünya çevresinde yaklaşık on iki kez dönmesine karşın, Ay'ın yörünge düzlemi ile Dünya'nın yörünge düzlemi arasında beş derece kadar bir açı olması sonucu, Ay her defasında Güneş'in tam önünden geçmez ve dolayısıyla bu çakışma seyrek olarak oluşur. Bu yüzden, yılda iki ile beş arasında Güneş tutulması gözlemlenir. Bunlardan en çok ikisi tam tutulma olabilir. Güneş tutulması Dünya üzerinde dar bir koridor izler. Bu yüzden herhangi bir bölge için Güneş tutulması çok ender bir olaydır.

<span class="mw-page-title-main">Filtre (fotoğrafçılık)</span>

Filtre, film üzerine vuran ışığın özelliklerini değiştirmek ve objektifin içine giren ışığı filtre etmek için objektifin ön kısmına takılan ve cam, plastik gibi maddelerden imal edilen yardımcı araçtır.

<span class="mw-page-title-main">Kutup ışıkları</span>

Kutup ışıkları ya da kutup aurorası, Kuzey ve Güney kutup bölgelerinde gökyüzünde görülen, yeryüzünün manyetik alanı ile Güneş'ten gelen yüklü parçacıkların etkileşimi sonucu ortaya çıkan doğal ışımalardır. Kuzey enlemlerde bu etki aurora borealis veya kuzey ışıkları olarak adlandırılır. Güney enlemlerindeki aurora australis oluşumu da benzer özelliklere sahiptir; ancak Antarktika'da, Güney Amerika'da ve Avustralya'da daha yüksek enlemlerden görülebilir.

Ayın evreleri veya fazları, bir gözlemcinin gördüğü Ay'ın aydınlık yüzünün, Ay'ın toplam görünür yüzeyine oranını belirtir. Ay tıpkı Dünya gibi, kendinden ışık vermez. Güneşten aldığı ışığı yansıtır. Bu yüzden, Ay'ın Dünya ve Güneş'e göre konumuna göre belli bir kısmı aydınlık diğer yüzeyi ise karanlık gözükür.

<span class="mw-page-title-main">Atmosfer optiği</span>

Atmosfer optiği Dünya atmosferinin kendine özgü optik özelliklerinin nasıl geniş ölçüde optik olgulara yol açtığını inceler. Gökyüzünün mavi rengi, yüksek frekanstaki mavi güneş ışığını gözlemcinin görüş alanına yönlendiren Rayleigh dağılımının direkt bir sonucudur. Mavi ışık kırmızıdan daha kolay dağılıma uğradığı için güneş kalın bir atmosferden gözlendiğinde kırmızı bir ton alır, bu da gündoğumu veya günbatımında olur. Ek olarak gökyüzündeki parçacıklar farklı renkleri farklı açılarda kırarak akşam veya şafak vaktinde rengarenk parlayan bir gökyüzü meydana getirebilir. Haleler, günbatımı parlaklığı, koronalar, güneş ışınları ve yalancı güneşlerin oluşmasında buz kristallerinden ve diğer parçacıklardan saçılım sorumludur. Bu olgulardaki çeşitlilik parçacık boyut ve geometrilerine bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kozmik toz</span>

Kozmik toz, uzayda var olan bir tozdur. Çoğu kozmik toz parçacığı, mikrometeoroitlerde olduğu gibi birkaç molekül ile 0,1 mm (100 µm) arasında ölçülür. Daha büyük parçacıklara ise meteoroit denir. Uzaydaki tüm tozun küçük bir kısmı yıldızların bıraktığı yoğunlaşmış maddeler gibi daha büyük ateşe dayanıklı mineraller içerir. Buna yıldız tozu denir. Yerel yıldızlararası ortam olan Yerel Kabarcığın toz yoğunluğu ortalama 10-6 x toz parçacığı/m³ 'tür ve her toz parçacığı yaklaşık 10–17 kg'lık bir kütleye sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Gece parlayan bulut</span>

Gece bulutları ya da gece parlayan bulutlar alacakaranlıkta üst atmosferdeki görünen mezosferik bulut tabakasına ait kutup bulutlarının çok daha parlak ve her tarafa yayılan uçları parçalanmış gibi gözüken bulutumsu olaylardır. Su buzunun içindeki kristallerden oluşmaktadırlar. Notrilucent latincede kabaca gece parlayanı anlamına gelir. Genelde yaz aylarında 50 ve 70 enlemleri arasında ekvatorun kuzey ve güneyinde gözlemlenirler. Sadece güneş ufkun altındayken gözlemlenirler.

<span class="mw-page-title-main">Tutulma</span>

Tutulma, bir astronomik objenin geçici olarak önüne engel gelerek kapanması sonucu oluşur ki bu ya önüne başka bir cisim gelmesi ya da gözlemci ve objenin arasına başka bir cisim gelmesi ile olur.

Astronomik Obje Yanılsamaları Bir astronomik objenin yanılsaması doğada oluşabilen bir optik fenomenidir. Bu olay astronomik objenin ışığın kırınımı sebebi bozuk görüntüsü ya da birden fazla görülmesi olarak açıklanabilir. Bu yanılsamalar Güneş, Ay, gezegenler, parlak yıldızlar ya da çok parlak kuyruklu yıldızlar ile gözlemlenebilir. Yaygın olarak Güneş'in doğuşu ve batışı sırasında gözlemlenir.

<span class="mw-page-title-main">Gökyüzü parlaklığı</span>

Gökyüzü parlaklığı; gökyüzünün görsel parlaklığı, ışığı nasıl yansıttığı ve yaydığı. Gökyüzünün gece tamamen karanlık olmadığı gerçeği kolaylıkla gözlemlenebilir. Eğer ışık kaynakları gökyüzünden uzaklaştırılsaydı, gökyüzü tamamen kirli gözükürdü. Gökyüzüne doğru olan cisimlerin silüetleri mümkün olmazdı.

Saros döngüsü, astronomide 223 sinodik aydan oluşan bir döngüdür. Bu döngünün yarısına sar denilir. Saros döngüsü Milattan önce Babilliler tarafından biliniyordu.

<span class="mw-page-title-main">Yalancı güneş</span>

Meteorolojide bir yalancı güneş, resmi olarak parheli olarak adlandırılır, Güneş'in bir veya her iki tarafında parlak bir noktadan oluşan atmosferik bir optik fenomendir. İki yalancı güneş genellikle 22°'lik hale içinde Güneş'i çevrelemektedir.

Kavuşum günü bir gök cisminin yörüngesinde dolandığı yıldıza göre bir kez dönmesi için geçen süredir ve güneş zamanının temelini oluşturur. Kavuşum günü, uzak yıldızlara göre tam bir dönüş olan ve yıldız zamanının temelini oluşturan yıldız gününden farklıdır.

<span class="mw-page-title-main">Fosforus</span>

Fosforus Sabah Yıldızı olarak görünen Venüs gezegeninin tanrısıdır. Sabah Yıldızı'nın bir diğer Yunanca adı da “şafak getiren” anlamına gelen “Eosforus”tur. İngilizce'de bazen “eosforus” terimine rastlanmaktadır. Sıfat olarak “fosforus” kelimesi “ışık getiren” ve “meşale taşıyan” anlamında çeşitli tanrı ve tanrıçaların, özellikle Hekate'nin ama aynı zamanda Artemis/Diana ve Hefaistos'un bir sıfatı olarak kullanılır. Mevsimsel olarak Venüs, Kuzey Yarımküre'de “ışık getirendir”. Aralık ayında en parlak şekilde görünür ve kış biterken uzun günlerin “yeniden doğuşuna” işaret eder.