
I. Dünya Savaşında Ermeni İsyanları, Taşnak, Armenakan, Hınçak Ermeni partilerinin faaliyetleridir. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu karşısına Ermeni ulusal örgütleri Ermeni milisleri ile karşı faaliyetler yürütmüş, ayrıca Rus İmparatorluğunda oluşan Ermeni gönüllü birliklerine katılarak Rus Kafkasya Ordusu'na destek vermiştir. 14 Kasım 1922 tarihli New York Times gazetesi, Birinci Dünya Savaşı'nda 200.000 Ermeni'nin İtilaf Devletleri ordularında veya İtilaf Devletleri tarafında savaşan bağımsız birliklerde savaştığını yazdı.
Süleyman Efendi, Türk nâib ve asker.

Kafkasya Cephesi, I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun 2. ve 3. orduları ile Rus İmparatorluğu Kafkas Ordusu'nun karşı karşıya geldikleri cephe. Kafkasya Cephesi, savaş sırasında Doğu Anadolu Bölgesi içlerine kadar genişlemiş, Trabzon, Bitlis, Muş ve Van şehirlerine kadar yayılmıştır. Kara harbi, Karadeniz Bölgesinde bulunan Osmanlı İmparatorluğu deniz gücü ve Rus donanması tarafından desteklenmiştir.

İran Cephesi veya İran'ın İşgali ya da Osmanlı'nın İran ile yaptığı son savaş olan 1914-18 Osmanlı-İran Savaşı, Osmanlı, Britanya ve Rusya ve Kaçar Devleti'nin arasında Kuzey Azerbaycan'da yaşanan bir dizi askeri çatışmadır. Cephenin, İran için yıkıcı olduğu aşikârdı. Çatışmalarda, İngiliz ve Rus faaliyetlerinin etkisiyle 1917-1919 yılları arasında yaşanan İran kıtlığı nedeniyle 2 milyondan fazla İranlı sivil öldü. Kaçar hükûmetinin I. Dünya Savaşı ve sonrasında ülkenin egemenliğini koruyamaması, 1921'de bir darbeyle Rıza Şah Pehlevi'nin ülkenin başına geçmesine ön ayak oldu.

Andranik Toros Ozanyan veya Antranig Paşa veya Voyvoda Antranik, Osmanlı Ermenisi gerilla lideri, Rus Ordusunda Ermeni gönüllülerinden oluşan birliklerden birinin komutanı.

Ermeni Kırımı, 1915 Olayları/Ermeni Tehciri veya Ermeni Soykırımı, Osmanlı hükûmetinin Ermenilere karşı gerçekleştirdiği sürgün ve katliamlardır. Etnik temizliğin sonucunda ölen Ermenilerin sayısı tartışmalıdır; sayı, çeşitli araştırmacılara göre 600.000 ile 1,5 milyon arasında değişiklik gösterir. 1914 yılında Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeni nüfusu yapılan farklı tahminler mevcuttur. Osmanlı resmî kayıtlarına göre 1.2 milyon ile Ermeni Patrikhanesi'ne göre 1 milyon 914 bin 620 Ermeni yaşamaktaydı. 1922 sayımlarına göre ise 817 bin Ermeni 'mülteci' olarak Osmanlı topraklarını terk etmiş, 95 bin Ermeni ise din değiştirerek Türkiye topraklarında yaşamaya devam etmiştir. Bu tahminlere göre Osmanlı topraklarında bulunan 900 bin hayatta kalmışken, 300 bin ile 1 milyon arasında Ermeni hayatını kaybetmiştir. Olayların başlangıç tarihi çoğunlukla 250 Ermeni aydının ve komite liderinin Osmanlı yöneticileri tarafından İstanbul'dan Ankara'ya sürüldüğü ve birçoğunun öldürüldüğü 24 Nisan 1915 ile ilişkilendirilmektedir. Ermeni Kırımı, sağlıklı erkek nüfusun toptan öldürülmesi ya da askere alınarak zorla çalıştırılması ve sonrasında kadın, çocuk ve yaşlılarla birlikte ölüm yürüyüşü koşullarında Suriye Çölü'ne sürülmesi gibi olaylarla birlikte I. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında iki aşamada gerçekleşti. Osmanlı askerlerinin koruması eşliğinde yaşadıkları yerlerden sürülen Ermeniler; sürgün sırasında yiyecek ve su sıkıntısı yaşadı; ayrıca çeşitli raporlara göre zaman zaman soygun ve katliamlara maruz kaldı. Ülke genelindeki Ermeni diasporası, genel anlamda Ermenilerin Doğu Anadolu'dan sürülme işleminin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıktı.
1914 Zeytun İsyanı, Zeytun Ermenileri tarafından Zeytun Fedai Alayı kurularak çıkarılan isyan. Bu isyanda Zeytun'da 100 kişi ölmüştür. Bu dönemde ilk Ermeni isyanı, Zeytun'da Hükûmetin seferberlik ilanı yüzünden bölgedeki Ermenilerin askerlik şubesi önünde terhis edilen Andırın birliğine saldırıp, askerleri öldürmesiyle başladı. Bu olay sırasında Beşen köyüne sıçrayan çatışmalarda bu köydeki erkeklerin bir kısmı da hayatlarını kaybetmiştir.

1915 Van İsyanı ya da İkinci Van İsyanı, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun Van Vilayeti sınırları içindeki Ermenilerin çıkardıkları isyandır. Olayların süresi, Van Vilayeti'nin diğer bölgelerinde daha önce başlamış olmalarıyla birlikte, Van merkezine yayıldıkları süreyi esas alarak 19 Nisan-6 Mayıs 1915 arası olarak kabul edilmektedir.

Ermeni Ulusal Hareketi, 1780 Zeytun İsyanı ile başlayarak 1984 yılına kadar süren dönemdeki "Ermeni ulusal kurtuluş hareketi" olarak da bilinen Ermeni milliyetçiliğini savunan Ermenilerin tarihte kurulmuş olan Ermeni devletlerinin kapsadığı bölgelerde, Doğu Anadolu Bölgesi ve Kafkasya'da, yeniden bir Ermeni devleti kurma amacı doğrultusunda düzenlenen faaliyetlerdir.
Kumkapı gösterileri, 27 Temmuz 1890 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'un Kumkapı semtinde gerçekleşen siyasi eylemdir. Gösteri nedeniyle güvenlik güçleriyle göstericiler arasında çıkan çatışmada çok sayıda gösterici ve zabit yaşamını yitirmiş; pek çoğu da yaralanmıştır.

Pastırmacıyan Karekin Efendi ya da Armen Karo, Ermeni Devrimci Federasyonu (Taşnak) liderlerinden, 1896 Osmanlı Bankası Baskını elebaşı, 1908-1912 dönemi Meclis-i Mebûsan Erzurum mebusu, Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti'nin ABD elçisidir.

Adana Katliamı veya Osmanlı Türkçesi ile Adana İğtişaşı olarak da adlandırılan, 1909 Nisan'ında Osmanlı İmparatorluğu'nun Adana vilayetinde meydana gelen karşılıklı silahlı etnik çatışmalar sonucu Adana bölgesindeki Müslüman nüfus tarafından Ermeni mahalle ve köylerinde uygulandığı iddia olunan Ermeni karşıtı pogrom. Olaylarda 15.000 ile 30.000 arasında Ermeni'nin öldürüldüğü rapor edilmektedir. Osmanlı ve Türk kaynakları ile bunun aksi yönde iki tarafın karşılıklı çatışmaları neticesinde her iki taraftan ölenlerin olduğunu belirtmektedir. Bu olaylar üzerine hükûmet derhâl Rumeli'den Adana'ya asker sevk etmiş, bunların gelmesi üzerine olaylar yeniden alevlenmiş ama bu defa isyan çabuk bastırılmıştır. Cemal Paşa, Adana Vakası'nda 17.000 Ermeni ve 1.850 Müslüman öldüğünü, eğer şehrin nüfus oranı Ermenilerin lehine olsaydı bu sayıların tersine tecelli etmiş olacağını belirtmiştir. Yeni Tasvir-i Efkâr gazetesi de ölenlerin sayısını şöyle vermiştir: Müslümanlardan 1.186 kişi, gayrimüslimlerden ise 5.243 kişi. Ayrıca İsmail Hami; ölü sayısını 1.850 Türk, 1.700 Ermeni olarak tespit etmiştir. Öte yandan Patrikhane kendi yaptırdığı araştırma ile 21.300 ölü rakamı çıkarmıştır. Edirne mebusu Babikyan Efendi, meclise takdim etmek üzere bir rapor hazırlamıştı. Pek kısa bir zaman sonra öldüğü için mecliste görüşülemeyen bu raporda ölü sayısını 21.001 olarak gösteriyordu. Cemal Paşa'nın verdiği rakam, mahkemelerin bitmesinden sonraya ait olduğu cihetle, olay sırasında kaçıp da sonra geriye gelenler olabileceği düşünülürse ölen Ermenilerin 21.000'den ziyade 17.000'e yakın olduğu kabul edilebilir.
Bu madde, Osmanlı Devleti'nin Levant, Anadolu, Orta Doğu ve Kafkasya'da yaptığı savaşları; ve Osmanlı'ya karşı çıkmış isyanları kapsar.

Urfa İsyanları ya da Urfa Direnişi, 1895 ve 1915 yıllarında Ermeni komitecileri tarafından çıkartılmış olan ve ölüm ve yaralanmalarla sonuçlanan isyan hareketleridir.

Boyacıyan Doktor Hamparsum Efendi veya Medzn Murad, Osmanlı Ermenisi hekim ve Osmanlı Meclis-i Mebusan üyesi. 1915 Ermeni Kırımı kurbanlarındandır.

Ermeni-Kürt ilişkileri, Kürtler ve Ermeniler arasındaki tarihsel ilişkileri kapsamaktadır.

Birinci Sason İsyanı, 1894 Sason İsyanı veya Talori İsyanı, 1894 senesinde Sason'da gerçekleşen Ermeni isyanını ifade eder. Sason günümüzde Batman iline bağlı bir ilçe olmakla beraber Diyarbakır ile Muş arasında kalan dağlık bir bölgedir. İsyan birçok eserde "Sason isyanı" olarak anılsa dahi bazı kaynaklarda "Talori İsyanı" olarak da geçmektedir. Bazı kaynaklarda Talori İsyanı denmesinin sebebi isyanın Sason'a bağlı Talori vadisinde başlamasından ötürüdür. Talori Vadisi ise Sason ile Muş arasında dağlarla çevrili geniş bir vadidir. Ayrıca bu vadi Silvan'lı Bekran aşireti'nin yaz aylarında yayla olarak kullandığı bir yerleşim yeridir. 1875 yıllarında bölgede üç Ermeni köyü mevcutken zamanla köy sayısı on dörde çıkmış ve bölgede Ermeni nüfusunda hızlı bir artış yaşanmıştır. Hızla artan Ermeni nüfusu, Bekranlılar'ın bölgeden çıkmasını istiyor ve bölge aşiretleri ile manastır rahiplerinin desteklerini alarak kendilerinden şikayetçi oluyorlardı.Nitekim bölgede Ermeniler ile Kürtler arasında uzun süredir bir ihtilaf sürüyordu. Ermeniler emniyetlerini sağlamak adına Kürtler'e her yıl vermeleri gereken geleneksel haracı aşiret reislerine vermiyor ve Kürt aşiretlerine karşı direniyorlardı. Osmanlı Devleti ise Kürt aşiretlerini bir Ermeni kalesi olarak görülen Sason'a yönlendirerek direnen Ermenileri kontrol altında tutmak istemekteydi. Bunun üzerine İstanbul Kumkapı Olayın'dan sonra olayın sorumlularından Mihran Damadyan 1891 senesinde Sason'a gelerek yerli Ermeni halkı örgütlemeye yönelik girişimlerde bulunmuştur. "Damadyan Çetesi" adıyla Sason dahilinde kurulan çete Sason'da yaşayan Kürtler'e yönelik saldırılar düzenlemiştir. Çete lideri Damadyan'ın yakalanmasının ardından 1894'te Ermeni Taşnak örgütü, Sason halkının kendilerini Hamidiye tasfiyelerine karşı savunmasına yardımcı olmak için yerel nüfusa silah sağlayarak bölgedeki gerginliklerden yararlanmış ve Talori vadisinde birinci Sason isyanını başlatmıştır. Ardından Damadyan'ın yakalanması üzerine isyancılar Hınçak cemiyeti üyesi olan Hamparsun Boyacıyan önderliğinde, Sason Talori'de kanlı eylemler gerçekleştirmiş ve Hınçaklar, Zadyan ile Behran aşiretlerine saldırarak yağmacılığa başlamışlardır. Boyacıyan'ın Sason bölgesinde halkı kışkırtarak yaptığı propagandalara dair II.Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük güçler sempozyumunda şu ifadeler yer almıştır:

Van İsyanı, 1895 senesinin sonlarına doğru Ermeni komiteciler'in Kafkasya ile İran'dan Doğu Anadolu bölgesine yüklü miktarlarda silah ve cephanelik taşıyarak Van bölgesinde çıkardıkları isyanı ifade eder.
Osmanlı İmparatorluğu–Amerika Birleşik Devletleri ilişkileri 1780'te başlamıştır.

Mayıs 1915 Üçlü İtilaf Bildirgesi veya 1915 Üçlü İtilaf Deklarasyonu, 24 Mayıs 1915 tarihinde Rus İmparatorluğu'nun inisiyatifiyle Üçlü İtilaf devletlerini oluşturan -Rusya, Fransa ve Büyük Britanya- tarafından imzalanan ve Osmanlı İmparatorluğu'nda devam eden Ermeni Kırımı'nı kınayan ve failleri sorumlu tutmakla itham eden bildiri.