İçeriğe atla

Zeuksippos Banyoları

Koordinatlar: 41°00′25″K 28°58′43″D / 41.00694°K 28.97861°D / 41.00694; 28.97861
Zeuksippos Banyoları
Zeuksippos Banyolarını gösteren İstanbul'un törensel ve yönetimsel kalbinin haritası
Harita
Temel bilgiler
KonumSultanahmet Meydanı yanı
Koordinatlar41°00′25″K 28°58′43″D / 41.00694°K 28.97861°D / 41.00694; 28.97861
DurumKazılarda ortaya çıkarılanların bazıları hala görülebilir durumdadır.
Mimari
Mimari biçimBizans mimarisi
İstanbul üzerinde Zeuksippos Banyoları
Zeuksippos Banyoları
Zeuksippos Banyoları
Zeuksippos Banyoları'nın İstanbul'daki konumu.

Zeuksippos Banyoları (Yunanca: Θέρμες του Ζευξίππου Thermes tou Zeuxippou), 100 ile 200 yılları arasında inşa edilmiş, şehrin merkezindeki diğer yapılar gibi 532 yılında Nika Ayaklanması sırasında tamamen yıkılmış ve yıllar sonra yeniden inşa edilmiş,[1] Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis şehrinin popüler halk hamamıdır. Bu şekilde adlandırılmasının nedeni, inşa edildiği yerde daha önce Jüpiter ("Zeus") tapınağının olmasıdır.[2] İstanbul şehrinin kent olarak ilk atası ve Konstantinopolis'ten önce, Antik Yunanistan'da kurulan Byzantion şehrinde bulunan Akropolis içerisine inşa edilmiş Akhilleus banyolarının yaklaşık 450 metre güneyine kurulmuştur. Banyolar, içinde bulunan ve her biri ünlü bir insanı temsil eden heykelleri ile tanınır. Fakat burası, 7. yüzyıl boyunca, askeri amaçlar için kullanılmıştır. 1928 yılında sit alanı kazılmış ve banyoların yeniden yapılmıştır.

Tanım

Orijinal banyolar, Septimius Severus tarafından inşa ettirilmiş[3] ve I. Konstantin tarafından ise dekore ettirilmiştir.[4] Bu muhteşem dekorasyon sırasında, birçok mozaik ve seksen heykel eklenmiştir.[1] Heykellerin çoğu, Homer, Hesiod, Platon, Aristoteles, Julius Caesar, Demosthenes, Aeschines ve Virgil gibi tarihi şahsiyetlerden[3] ve mitolojik kahraman ve tanrıların figürlerinden oluşmaktaydı.[5] Banyolar, mimarlık ve sanatın tüm ihtişamını taşımaktaydılar ve birçok edebiyat eserine ilham vermiştir. Bu heykeller, Asya ve çevreleyen alanlar, Roma, Yunanistan ve Küçük Asya gibi bölgeleri içine alan dünyanın çok çeşitli yerlerinden alınmıştı.[6] Banyolar, gerçekten, döneminin tüm mimari akımlarını izlemiştir. Sanat dolu mimarinin o dönem formunun birer parçası olan Senato binası, Forumlar, Lausus'un sarayı gibi binalar da benzer (mitolojik ya da değil) kahramanlar, tarihî karakter ve güçlü insanların heykelleri ile süslenmiştir.[7]

Göreceli olarak küçük bir ücretle, genel halkın bir üyesi banyo kompleksine girebilirdi. Alan temelde halkın banyo ihtiyacı için kullanılıyor görünse de, eğlence amacıyla çeşitli etkinliklere de katılmak mümkündü. Hizmetkârlara, kompleksin aktivitelerini ve olaylarını izlemeleri için ücret ödenirdi, ayrıca onlar açılış ve kapanış zamanları ile yönetim kurallarını icra ederlerdi. Kadın ve erkeklerin beraber banyo yapmalarına izin verilmezdi; onlar ya ayrı banyolarda ya da günün ayrı saatlerde yıkanırlardı.[8]

Konstantinopolis'te halkın kullanımına açık çok fazla banyo olmasına rağmen Zeuksippos Banyoları, halkın çok büyük kısmı tarafından en sevilen banyoydu,[9] bu yüzden ticari alanda çok büyük bir rekabet vardı. Banyolar, yöneticiler tarafından dine saygısız davranışların yeri olarak kabul edilmelerine rağmen birçok rahip ve keşiş, hamamları kullanırdı.[8]

Yer

Büyük Saray ve ana binalarının yaklaşık konumları (edebi açıklamalara dayanarak)

12. yüzyılın en önemli aydını Zonaras, Severus'un nasıl banyoları, İstanbul Hipodromu'nun yanına ve Jüpiter tapınağının harabesi üzerine inşa ettiğini anlatır. Fakat Leontios'un Zonaras'tan daha eski yazmaları daha doğrudur ve banyoların gerçekte Hipodromun yanında değil, yakınında olduğunu iddia eder.

Buna ek olarak, Zeuksippos Banyoları'nın, Büyük Saray'a yakın (çok muhtemel bitişik) olduğu söylenebilir.[10] Bu kadar önemli yerlere önemli yakınlığı, birçok insana cazip gelmesinin nedenini açıklamaktadır. Ayasofya ve "Augustaion" adı verilen tören alanına da çok yakındı.

Sağ görülen harita, banyoların, orada yapılan kazıların ışığında yaklaşık olarak Konstantinopolis içerisindeki yerini göstermektedir. Görüleceği üzere, banyolar dört köşeli bir şekle sahiptiler ve Zonaras'ın gösterdiği gibi gerçekten Saray'a çok yakın hatta "bağlantılı" idiler.

Yıkılması ve sonra kullanımı

532 yılının Nika ayaklanması'nın sonucu, şehrin yarısı harabeye dönmüş ve binlerce insan ölmüştü, ilk Zeuksippos Banyoları'da ateşle tamamen yıkılmıştı.[1]I. Justinianus, banyoları yeniden inşa ederken 532 yılında kaybolan muhteşem heykel ve antikaları yeniden yaptırmamış ya da restore ettirmemiştir.[3]

Fakat bundan kısa bir süre sonra, erken 7. yüzyılda, Bizans İmparatorluğu'nun üzerindeki aşırı askeri ve politik baskının sonucu, halk banyoları ortak lüksten daha az ve zor bulunur hale gelmişti ve birçok halk tesisi ve toplanma yeri askeriyenin sert amaçları için kullanılmaya başlanmıştı.[8][11] Banyo olarak kullanıldığı bilinen son tarih 713 yılıdır. Sonra, bir parçası Noumera olarak adlandırılan hapishane, diğer parçası ise ipek atölyesi olarak kullanılmaya başlanmıştır.[12]

Yaklaşık bin yıl sonra, 1556 yılında, Mimar Sinan tarafından Haseki Hürrem Sultan, vakıflarına gelir sağlamak adına 532 yılında yıkılmış olan Zeuksippos Banyoları'nın kalıntılarının üzerine bu hamam yapılmıştır.[13] Sonra 1927-1928 yılında yapılan kazılarda birçok tarihi parça çıkarılmıştır, bu parçalar döneminin kültürü, insanların ilgileri ve mimari tasarımı hakkında birçok bilgi vermektedir.[12][14]

Konuyla ilgili yayınlar

  • Bryan Ward-Perkins The Cambridge Ancient History: Empire and Successors, A.D. 425-600. Cambridge University Press, 2000.
  • John Bagnell Bury A History of the Later Roman Empire from Arcadius to Irene (395 A.D. -800 A.D.) Adamant Media Corporation, 2005. ISBN 1-4021-8369-0
  • Pierre Gilles The Antiquities of Constantinople. Italica Press, Incorporated, 1998. ISBN 0-934977-01-1
  • Alexander Kazhdan, (Ed.) (1991). The Oxford Dictionary of Byzantium (İngilizce). Oxford ve New York: Oxford University Press. ISBN 0-19-504652-8. 
  • Marcus Louis Rautman Daily Life in the Byzantine Empire. Greenwood Press, 2006. ISBN 0-313-32437-9
  • Edward Gibbon The History of the Decline and Fall of the Roman Empire. Penguin Classics, 1995. ISBN 0-14-043394-5
  • Ralph Nickolson Wornum The epochs of painting characterized, a sketch of the history of painting, ancient and modern. 1847.
  • Pero Tafur Travels and Adventures 1435-1439 Routledge, 2004.
  • Scott Fitzgerald Johnson Greek Literature in Late Antiquity: Dynamism Didacticism Classicism Ashgate Publishing, Ltd., 2006. ISBN 0-7546-5683-7
  • Karl Otfried Müller, Friedrich Gottlieb Welcker Ancient Art and Its Remains: Or, A Manual of the Archaeology of Art. 1852.
  • J. A. S. Evans The Age of Justinian. ISBN 0-415-02209-6
  • Ferdinand Gregorovius, Annie Hamilton History of the City of Rome in the Middle Ages
  • William Matthews An historical and scientific description of the mode of supplying London with water. 1841

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ a b c Ward-Perkins, B. p. 935
  2. ^ Gilles, P. p. 70
  3. ^ a b c Bury, J.B. s. 55
  4. ^ Wornum, R.N.
  5. ^ Müller, K.O.; Welcker, F.G. s. 208
  6. ^ Evans, J.A.S. s. 30
  7. ^ Gregorovius, F.; Hamilton, A. s. 80
  8. ^ a b c Rautman, M.L. s. 77
  9. ^ Matthews, W. s. 230
  10. ^ Tafur, P. p. 225
  11. ^ Gibbon, E. p. 950
  12. ^ a b Kajdan (1991), p. 2226
  13. ^ "Zeuksippos Banyoları" (PDF). Zeuksippos Banyoları yıkım sonrası kullanımı. Evrensel Değerler. 2021. 7 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 7 Haziran 2024. 
  14. ^ "Zeuxippus Ware". 5 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2010. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bizans İmparatorluğu</span> Geç Antik Çağ ve Orta Çağ boyunca Roma İmparatorluğunun devamı şeklinde var olmuş devlet (395–1453)

Doğu Roma İmparatorluğu veya Bizans İmparatorluğu ya da kısaca Bizans, Geç Antik Çağ ve Orta Çağ boyunca Roma İmparatorluğu'nun devamı şeklinde var olan ve başkenti Konstantinopolis olan ülke. 5. yüzyılda Batı Roma İmparatorluğu'nun dağılışı ve çöküşü sürecinden sonra ayakta kalan imparatorluk, 1453'te Osmanlı'ya yenik düşünceye kadar yaklaşık bin yıl boyunca var olmaya devam etmiştir. Var olduğu sürenin başı ve ortalarını kapsayan çoğunda, Avrupa'da ekonomik, kültürel ve askerî bakımdan en güçlü ülkeydi. "Bizans İmparatorluğu" ve "Doğu Roma İmparatorluğu" terimleri ülkenin yıkılışından sonraki tarihçiler tarafından yaratılmış olup imparatorluk vatandaşları kendi ülkelerine Roma İmparatorluğu, veya Romania ; kendilerineyse "Romalılar" demekteydi.

<span class="mw-page-title-main">I. Justinianus</span> 527–565 yılları arasındaki Bizans imparatoru

I. Justinianus, ayrıca Büyük Jüstinyen olarak da bilinir, 527 ile 565 yılları arasında Bizans imparatorudur.

<span class="mw-page-title-main">Nika Ayaklanması</span>

Nika Ayaklanması, MS 532'de bir hafta boyunca Konstantinopolis'te Bizans İmparatoru I. Justinianus'a karşı gerçekleşmiştir. Konstantinopolis'in neredeyse yarısının yakılması veya yıkılması ve on binlerce insanın öldürülmesiyle genellikle şehir tarihindeki en şiddetli ayaklanma olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Konstantinopolis Kuşatması (941)</span> 941 yılındaki çatışma

Rus-Bizans Savaşı 941 yılında I. İgor'un hükümdarlık döneminde yer aldı. Hazar Yazışmaları göstermektedir ki I. Romanos Lekapenos tarafından alınan Yahudilere uyguladığı zulüm sonrası Bizanslılar'dan intikam almak için Hazarlar tarafından kışkırtılmış bir seferdir.

<span class="mw-page-title-main">I. Manuil</span> Bizans İmparatoru

I. Manuil Komninos, 1143-1180 yılları arasında tahtta kalan Bizans imparatorudur.

<span class="mw-page-title-main">Halki Kapısı</span> Bizans dönemi Konstantinopolisteki Büyük Sarayın kapısı

Halki Kapısı, Bizans döneminde Konstantinopolis şehrinde, Büyük Saray'ın ana törensel girişi. "Bronz kapı" anlamına gelen bu adın, bronz kapı kanatları ya da çatısında bulunan yaldızlı bronz döşemeler yüzünden verildiği düşünülmektedir. İç tarafı mermer ve mozaiklerle süslenmiş; dış yüzüneyse birçok heykel yerleştirilmiştir. Bunların en baskını, Bizans İkonoklazmı sırasında ana sembol olmuş İsa ikonudur. 10. yüzyılda kapının hemen yanına inşa edilmiş bir şapel vardır. Kapı, 13. yüzyılda yıkılmıştır. Şapel ise 19. yüzyıl sonuna kadar ayakta kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Lausus Sarayı</span>

Lausus Sarayı ya da Lausos olarak da bilinir, Konstantinopolis'te bulunan 5. yüzyıldan kalan bir tarihi Bizans yapısıdır ve hadım Lausus'a aittir.

<span class="mw-page-title-main">Anthemios (matematikçi)</span> Bizanslı Rum bilim insanı ve mimar

Trallesli Anthemius, Konstantinopolis şehrinde bulunan Ayasofya Katedrali'ni, İsidoros ile birlikte tasarlayan Doğu Romalı mimar. Katedralin tasarımında, tamamen yeni bir mimari türü kullandı, bu da kiliseyi son derece istikrarsız hale getirmeye katkıda bulundu, bu yüzden yapının birkaç kez onarılması gerekti. İki odakta sabitlenmiş bir ip ile bir elipsin yapımını ve parabolün odak özelliklerini anlattı. Fizikte ışığın aynalardan yansımasını inceledi.

<span class="mw-page-title-main">Augustaion</span> Magnifici

Augustaion ya da (Yunanca: Augustaeum, Antik ve Orta Çağ Konstantinopolis şehrinin tören meydanı, yaklaşık olarak günümüzde Aya Sofya Meydanı olarak adlandırılan alana karşılık gelir. Başlangıçta pazar yeriydi, 6. yüzyılda revaklarla çevrelemiş kapalı bir saray avlusuna dönüştürülmüş ve Bizans İmparatorluğu başkentinin en önemli binalarının bazıları ile ilişkilenmesi sağlanmıştır. Meydan, geç Bizans dönemine kadar yaşamış, ancak harabeleri ve izleri erken 16. yüzyılda bile hala görülebiliyordu.

Matematikçi ya da Felsefeci Leo, Bizans felsefe ve mantık âlimi. İkonoklazm sonu ve Bizans tarihinin en parlak dönemlerinden birisi olan MakedonRönesans'ı ile anılır. Onun günümüze ulaşmış yazmaları Plato ile diyaloglar yazmasıdır. Gerçek bir "Rönesans insanı" ve "9. yüzyılda Bizans'ın en akıllı adamı" olarak anılır. Selanik metropolitiydi, sonra Konstantinopolis'te bulunan Magnaura felsefe okulunun başına geçmiş ve Aristo mantığı Organon öğretmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Bizans kültüründe politik nedenlerle sakat bırakma</span> Cezalandırma Yöntemi

Sakat bırakma, Bizans İmparatorluğu'ndaki suçlular için yaygın bir cezalandırma yöntemiydi, ancak imparatorluğun siyasi yaşamında da bir rol oynadı. Sakatlama cezalarının, aynı zamanda ikincil yararları da vardır. Rakibi kör etme sadece hareketliliğini sınırladığı gibi, aynı zamanda İmparatorluğun kontrol etmenin en önemli parçası olan bir savaşta orduya kumanda etmeyi imkânsız hale getirir. Hadım etmekte potansiyel rakipleri devre dışı bırakmak için kullanılan bir başka yöntemdir. Bizans İmparatorluğunda, bir erkeğin hadım edilmesi artık onun bir erkek olmadığı, yarı ölü, "yarı ölü bir hayat" anlamına gelirdi. Hadım etmek aynı zamanda, İmparator ya da tac için hakkı olan İmparator çocuklarını tehdit edecek bir varis doğumuna da engel olurdu. Diğer sakat bırakma çeşitleri, burnun kesilmesi (rinotomi) veya uzuvların kesilmesiydi.

<span class="mw-page-title-main">Keops</span>

4. Hanedanlığın 2. Firavunu Khufu ya da bilinen adıyla Keops, doğum tarihi bilinmemekle beraber 23 ya da 46 yıl hüküm sürdüğü bilinen Eski Mısır hükümdarıdır. Bugüne kalan 4 inçlik bir heykeli dışında tasvir edilen bir eseri yoktur. Buna bağlı olarak elde edilen bilgilerden çıkarılan varsayımlarla ardından çoğu izinin silindiği ve soyguncuların kişisel eşyalarını çaldığı ortaya çıkmaktadır. Daha hükümdarlığının ilk yıllarında o güne kadar yapılmış en büyük piramidi yaptırmak istemiş ve bunun için Mısır'ın her yerindeki tüm insanları vergilerini ödeme amaçlarını gerçekleştirme şartı ile işçi olarak almıştır. Kendi piramidinin yapımı 20 yıl sürmüştür. Aşağı ve Yukarı Mısır'ı birleştiren ilk hanedanın hükümdarı olarak babası Sneferu'nun yolundan gitmiş ve genişleme politikası izlemiştir. Sina ve Nübye 'da askerî birlikleri bulunduğu bilinmektedir. Babasının aksine zalim ve acımasız olduğu söylenen Khufu piramidinin bitişini görecek kadar yaşamıştır. Döneminde ölen annesinin mumyasının çalınması üzerine korkularından dolayı mimarlar piramidin yapımında büyük zorluklar yaşamış ve iki türlü defin odası fikri ilk defa burada ortaya çıkmıştır. MÖ 2566'da öldükten sonra granitten yapılan odasında bir lahte konulmuş ancak hırsızlar burayı da açmayı başarıp hem mumyasını hem de değerli eşyalarını çalmıştır. Bugüne kalan tek heykeli Abidos'ta 1903'te bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Praefectus urbi</span>

Praefectus urbanus ya da praefectus urbi, Roma şehri praefectusu ve sonra Konstantinopolis'in bu görevlisi için kullanılmıştır. Makam Roma Krallığı döneminde ortaya çıkmış, cumhuriyet ve imparatorluk boyunca devam etmiştir ve İlk çağın yüksek önemli bir ünvanı olmuştur. Makam Batı Roma İmparatorluğu çökene kadar ayakta kalmıştır ve Roma'nın son praefectus urbanus'unun 599 yılında Iohannes isimli birisi olduğu kaydedilmiştir. Doğu'da, Konstantinopolis'te, makam 13. yüzyıla kadar ayakta kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Arkadios Forumu</span>

Arkadyos Forumu, Arcadius tarafından Konstantinopolis şehrinde inşa ettirilmiştir.

İsauria Savaşı, 492'den 497'ye kadar süren ve Doğu Roma İmparatorluğu'nun ordusu ile İsauria'nın isyancıları arasında savaşan bir çatışmaydı. Savaşın sonunda, Doğu İmparatoru I. Anastasius, İsauria bölgesinin kontrolünü ele geçirdi ve isyan liderleri öldürüldü.

<span class="mw-page-title-main">Herakleios (II. Konstans'ın oğlu)</span> Bizans ortak imparator

Herakleios 659'dan 681'e kadar Bizans Ortak İmparatordur. İmparator II. Konstans ile Fausta'nın oğludur, babası İtalya'ya gitmeden önce 659'da ortak İmparator olmuştur. Konstans'ın ölümünden sonra, Herakleios'un erkek kardeşi IV. Konstantinos kıdemli imparator olarak tahta çıktı. Konstantinos, Herakleios ve Tiberios'u ortak imparatorluk görevinden almaya teşebbüs etti ve bu da 681'de bir halk isyanı başlattı. Konstantinos, isyancıların taleplerini kabul etme sözü, onları eve göndererek, ancak liderlerini Konstantinopolis'e getirerek isyanı sona erdirdi. Oraya vardıklarında, Konstantinos onları idam ettirdi, ardından Tiberios ve Herakleios'u hapse attı ve onları sakat bıraktı, bu noktadan sonra tarih sahnesinden silindiler.

<span class="mw-page-title-main">Tiberios (II. Konstans'ın oğlu)</span> Bizans ortak imparator

Tiberios 659'dan 681'e kadar Bizans Ortak İmparatordur. İmparator II. Konstans ile Fausta'nın oğludur, babası İtalya'ya gitmeden önce 659'da ortak İmparator olmuştur. Konstans'ın ölümünden sonra, Tiberios'un erkek kardeşi IV. Konstantinos kıdemli imparator olarak tahta çıktı. Konstantinos, Tiberios ve Herakleios'u ortak imparatorluk görevinden almaya teşebbüs etti ve bu da 681'de bir halk isyanı başlattı. Konstantinos, isyancıların taleplerini kabul etme sözü, onları eve göndererek, ancak liderlerini Konstantinopolis'e getirerek isyanı sona erdirdi. Oraya vardıklarında, Konstantinos onları idam ettirdi, ardından Tiberios ve Herakleios'u hapse attı ve onları sakat bıraktı, bu noktadan sonra tarih sahnesinden silindiler.

<span class="mw-page-title-main">Fiesole Muharebesi (406)</span> muharebe

Fiesole Muharebesi, Batı Roma İmparatorluğu'nun Gotlar tarafından istilasının bir parçası olarak MS 406'da yapıldı. General Flavius Stilicho, Pollentia ve Verona savaşlarında Vizigotları püskürttükten sonra, Radagais liderliğinde Floransa'ya saldıran yeni bir Vandal ve Got saldırısıyla karşılaştı. Stilicho nihayetinde Hunlu Uldız ve Goth Sarus'un desteğiyle Fiesole'deki işgalcileri yendi. Radagaisus savaştan sonra idam edildi ve ordusundan sağ kalanlar I. Alarik'e kaçtı.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda Hristiyanlık</span>

Osmanlı İmparatorluğu'nun millet sistemi altında Hristiyanlar ve Yahudiler, devlete sadakat göstermesi ve cizye vergisini ödemesi karşılığında Osmanlı hukukuna göre zimmi olarak kabul edilirdi.

<span class="mw-page-title-main">Bağdat'ın ele geçirilmesi (1534)</span>

Kanuni Sultan Süleyman tarafından Tahmasb I yönetimindeki Safevi hanedanından Bağdat'ın ele geçirilmesi, Osmanlı - Safevi Savaşları'nın bir parçasıydı. Şehir direniş göstermeden alındı, Safevi hükûmeti kaçtı ve şehri savunmasız bıraktı. Bağdat'ın ele geçirilmesi, Dicle ve Fırat nehirleri üzerindeki hakimiyet ve uluslararası ve bölgesel ticaretindeki önemi göz önüne alındığında önemli bir başarıydı. Osmanlılar 1535'e kadar orada kışladı, Sünni ve Şii dini türbelerinin yeniden inşasını ve tarımsal sulama projelerini denetledi. Süleyman, güçlü bir garnizon bırakarak Konstantinopolis'e döndü. Sonraki birkaç on yıl içinde, Osmanlılar bölge üzerindeki kontrollerini sağlamlaştırdı. Bölge 1623'te Safeviler tarafından geri alındı