İçeriğe atla

Zeki Bey

Basın Şehidi Zeki Bey

Zeki Bey (1866 Kayseri - 10 Temmuz 1911 İstanbul) Osmanlı bürokratı, gazeteci ve öğretmeni. Osmanlı basın tarihinin üçüncü basın şehidi, katilleri yakalanıp yargılanan ilk gazeteci.

Yaşamı

1866'da Kayseri'de doğdu. 3,5 yaşından itibaren özel öğretmenlerle eğitime başladı. Ailesiyle İstanbul'a geldi. Kocamustafapaşa Okulu'nun ardından 13 yaşında girdiği Galatasaray Lisesi'ni birincilikle bitirdi. Eğitimi sırasında ayrıca özel öğretmenlerden Arapça ve Farsça öğrendi. Mülkiye Mektebi'nden (Siyasal Bilgiler) birincilikle mezun oldu. Dışişleri Bakanlığı Tercüme Kalemi'nde tercüman olarak çalışmaya başladı. Görevini sürdürürken Mizancı Murat Bey'in aracılığıyla Düyunu Umumiye (Genel Borçlar) Komiserliği'nde önemli işler kalemi müdürlüğüne atandı. Devlet görevlerinin yanı sıra 25 yıl boyunca Mülkiye Mektebi, Mercan ve Vefa okullarında Fransızca öğretmenliği yaptı.

Gazeteciliği

Öğrenciliği döneminde siyaset, tarih, ekonomi, hesap ve mali konulara ilgi duyan Zeki Bey ilgilendiği tüm alanlarda uzman derecesinde bilgi sahibi oldu. Avrupa'da yayımlanan dergi ve gazeteleri takip ederek gazeteciliğe yöneldi. İlgisi Mülkiye Mektebi'nde Mizancı Murat Bey'in dikkatini çekmişti. İlk yazıları Mizan'da yayımlandı. Devlet memurluğunu sürdürdüğü için imza kullanmadığı yazılarında İttihat ve Terakki'yi şiddetle eleştirdi. Serbesti Gazetesinde de pek çok makalesi yayımlandı.

Düyunu Umumiye'deki görevi sırasında ülkeye sokulması yasak dergi ve gazeteleri takip ederek yerel basında sansürlenen gelişmeleri izledi. Bir yandan da çalıştığı kurumdaki yetkisini kullanarak arşivlerdeki belgeleri inceleyip şüpheli olayları derinlemesine araştırdı. Özellikle devlet borçlanmaları, kamunun sermayedarla ilişkilerini büyüteç altına aldı. Talebi üzerine, arkadaşı Mehmet Hayrettin'in kurduğu Şahrah (Anayol) gazetesinde araştırmalarının sonuçlarını sert eleştiriler biçiminde kaleme alması yolsuzluğa bulaşan çevrelerde rahatsızlık yarattı. Krom madeni imtiyazlarının verilmesi, devlet borçlanmalarındaki aksaklıklar, Osmanlı Bankası'na rakip olarak kurulan Türkiye Milli Bankası'na dönemin maliye bakanı Cavit Bey'in ortaklığı Zeki Bey'in büyüteç altına aldığı kritik konular arasındaydı. Açıkladığı bilgiler nedeniyle Cavit Bey bakanlıktan istifa etmek zorunda kaldı.

Zeki Bey, Şahrah'ta yayımlamak üzere belge toplamayı sürdürüyordu.

Ölümü

10 Temmuz 1911 gecesi Bakırköy'ün Cevizlik Mahallesi'nde arkadaşları Maliye Komisyonu Azası Abdurrahman Bey, emekli asker İsmail Paşa, Meclisi Kebiri Maarif azasından Hoca Şakir ve vergi katibi Hafız Sabri ile Hüban Sokağı'nda yürüyen Zeki Bey'e arkadan yaklaşan iki saldırgan silahlı saldırıda bulundu. Zeki Bey olay yerinde hayatını kaybetti. 45 yaşındaki gazeteci ertesi gün Yedikule ile Silivrikapı arasındaki Seyyid Nizam Dergah-ı Şerif'ine defnedildi. Cinayeti soruşturma gerekçesiyle Zeki Bey'in Düyûn-ı Umûmiye'deki odasında arama yapan güvenlik görevlileri, kişisel eşyalarının yanı sıra yayımlanmak üzere arşivlenen rüşvet belgelerine de el koydu. Daha sonra bu belgelerden ve kişisel eşyalardan haber alınamadı.[1]

Katillerin yargılanması

Dört tanığın verdiği eşgaller doğrultusunda iki şüpheli 45 dakika sonra Yedikule'de yakalandı. Serez Mebusu Derviş Bey'in kardeşi Mustafa Nazım Bey ve çiftliğinin kahyası Çerkes Ahmet cinayet suçlamasıyla yargılandı. Çerkez Ahmet, yedi cinayetin ve iki hırsızlık olayının hükümlüsüydü. Her iki sanığın da İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin fedailer örgütünün üyesi olduğu ileri sürüldü. Tetiği kimin çektiği kesin olarak tespit edilememekle birlikte 21'inci duruşmada her ikisi de 15'er yıl kürek cezasına hüküm giydi. Zeki Bey'in avukatının mahkemede söyledikleri tarihe geçti: "Bu mahkeme yalnız merhum ve mağfur Zeki Bey'in katledilmesinden dolayı Serezli Nazım ve Çerkez Ahmet'in muhakemesi değil, belki hakikatte Milleti Osmaniye'nin hukuk-u mukaddese ve mubeccelesiyle (hukukun kutsallığına saygısı) İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin mübareze (savaşı) ve mücadelesidir."

Kaynaklar

2. Mustafa Baydar, Öldürülen Gazeteciler, Cumhuriyet gazetesi, 28 Temmuz 1967

3. Hıfzı Topuz, II. Mahmut'tan Holdinglere Türk Basın Tarihi, Remzi Kitapevi, 2003, s. 91 2 Temmuz 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

4. Bülent Tellan, Öldürülen Gazeteciler (1905-2017),Türkiye'de Kitle İletişimi (Dün - Bugün -Yarın), Editör: Korkmaz Alemdar, Ankara Gazeteciler Cemiyeti, 2017 1 Temmuz 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yunus Nadi Abalıoğlu</span> Türk gazeteci ve siyasetçi

Yunus Nadi Abalıoğlu, Cumhuriyet gazetesini kuran Türk gazeteci ve siyasetçidir.

<span class="mw-page-title-main">Ali Kemal</span> Şair, yazar, gazeteci ve siyaset adamı

Ali Kemal Bey, Türk yazar, gazeteci ve siyaset adamı. İkinci Meşrutiyet ve Mütareke döneminde İttihat ve Terakki karşıtı görüşleriyle tanınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet İzzet Furgaç</span> 215. Osmanlı sadrazamı

Ahmed İzzet Paşa ya da Soyadı Yasası sonrası Ahmet İzzet Furgaç, I. Dünya Savaşı'nın son günlerinde sadrazamlık yapmış, Arnavut asıllı Osmanlı asker ve devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Nazım Resmor</span> Türk komünist siyasetçi

Nazım Resmor Öztelli, Türk bürokrat ve siyasetçi. TBMM 1. Dönem milletvekili ve Hakkı Behiç Bayiç'in hakkındaki gensorular nedeniyle istifasından sonra 4 Eylül - 6 Eylül 1920 tarihleri arasında 2 gün Dahiliye Vekili oldu. İç İşleri Bakanlığı kayıtlarına göre, Soyadı Kanunu ile birlikte Öztelli soyadını almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyin Cahit Yalçın</span> Türk gazeteci ve politikacı

Hüseyin Cahit Yalçın, Türk gazeteci, yazar, çevirmen, siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Tevfik Rüştü Aras</span> Türk siyasetçi (1883–1972)

Ahmet Tevfik Rüştü Aras, 1920-1939 yılları arasında beş dönem milletvekilliği, 1925-1938 yılları arasında Türkiye Dışişleri Bakanlığı yapmış, öncesinde İttihat ve Terakkî'nin önemli isimlerinden biri olmuş, sonrasında da gazete yazıları yazarak hayatını sürdürmüş Türk siyasetçidir.

<span class="mw-page-title-main">Jön Türkler</span> Osmanlı İmparatorluğunda siyasal reform hareketi

Jön Türkler veya Genç Türkler, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ortaya çıkan meşrutiyetçi ve II. Abdülhamid Dönemi'nde muhalif olan "genç ve aydın" kuşağa verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Talat Paşa</span> 214. Osmanlı sadrazamı (Ali Saî)

Mehmed Talat, Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'nin kurucu lideri, İttihat ve Terakki'nin kurucularından ve önde gelen liderlerinden olan Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">İttihat ve Terakki</span> Osmanlı İmparatorluğunda siyasal teşkilat

İttihat ve Terakki Cemiyeti, sonraları İttihat ve Terakki Fırkası, Osmanlı İmparatorluğu'nda İkinci Meşrutiyet'in ilanına önayak olup 1908-1918 yılları arasında faaliyet gösteren, 21 Mayıs 1889 tarihinde kurulmuş bir siyasal hareket ve siyasi partidir. Triumvira sistemi ile yönetilen bir meclis yapısında egemenlik sürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Tunalı Hilmi</span> TBMM üyesi

Abdullah Hilmi Tunalı, Türk siyasetçi. Meclis-i Mebûsan üyesi ve TBMM I., II. III. Dönem vekili.

<span class="mw-page-title-main">Doktor Nâzım</span> Türk doktor, siyasetçi ve bürokrat

Doktor Nâzım veya Selanikli Mehmed Nazım Bey, Türk siyasetçi, hekim, 22 Temmuz 1918-8 Ekim 1918 arası Maârif Nazırı ve 1915-16 dönemi Fenerbahçe SK fahri başkanı. İttihat Terakki Cemiyeti'nin kurucu liderlerinden ve Jön Türk Devrimi'nin öncü isimlerindendir. Askeri Tıbbiye'de okuduğu dönemlerde, daha sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun bir dönemine hükmedecek İttihat Terakki Fırkası'nın ve Teşkîlât-ı Mahsûsa'nın kurulmasında, örgütlendirilmesinde ve Osmanlı toplumunda büyük bir dönüşüm sağlayan meşrutiyetin yeniden ilanında oldukça önemli rol almış birkaç yöneticisi arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Rıza</span> Osmanlı siyasetçi

Ahmed Rıza Bey, Osmanlı siyasetçi, eğitimci ve ideolog. İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nin önde gelen kurucularından ve Osmanlı İmparatorluğu'nda önemli siyasal gelişmeleri sağlayan İkinci Meşrutiyet döneminin önde gelen Jön Türk grubunun başındaki isimlerindendir. Auguste Comte'un pozitivizm felsefesini günümüz Türkiye'sine taşıyan kişidir. Osmanlı'nın kurtuluşunu ve kalkınmasını, kişi veya siyasal rejim değişiklikleri yerine toplumsal yapı değişikliğinde gören ve bu yönde çalışmalar üreten ilk kişi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Muvaffak Menemencioğlu</span> Türk siyasetçi ve bürokrat

Ahmet Muvaffak Menemencioğlu, Türk mailiye müfettişi, gazeteci, spor yöneticisi.

<span class="mw-page-title-main">Hasan Fehmi Bey</span>

Hasan Fehmi, Osmanlı gazetecisi.

<span class="mw-page-title-main">Mizancı Murad</span> Osmanlı gazeteci ve siyasetçi

Mehmet Murad Bey, Mizancı Murat, Türk politikacı, gazeteci, tarihçi ve yazar.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi</span>

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi, İstanbul’da Çemberlitaş’taki tarihi bir binada hizmet veren Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne bağlı bir müzedir. Türkiye’nin ilk, dünyanın dördüncü basın müzesidir.
1988 yılında hizmete giren müzede basın teknolojinin geçirdiği değişiklikleri göstermek üzere; taşbaskı örnekleri, düz baskı makinesi, rotatif tipo entertip, prova tezgâhları, giyotin, eski daktilolar, teleksler, telefotolar sergilenir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Samim</span> Osmanlı Türkü gazeteci

Ahmet Samim,, Türk gazeteci ve yazar. Türkiye'de öldürülen ikinci gazetecidir.

Mustafa Naili Küçüka, Türk siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi</span> Ankara Üniversitesine bağlı fakülte

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Ankara Üniversitesi Cebeci Yerleşkesi'nde eğitim ve öğretim veren, Ankara Üniversitesine bağlı bir fakültedir. Osmanlı Devleti döneminde sivil yönetici sınıfını yetiştirme amacıyla açılmış ve Türkiye'de siyaset bilimi ve iktisadın birçok alanında yükseköğrenim sağlayan ilk kurumdur.

Türk basınında gazetecilik görevini yerine getirtiği için saldırıya uğrayıp hayatını kaybeden gazetecileri anmak ve bu konuda toplumsal duyarlılık yaratmak amacıyla 6 Nisan günü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından Öldürülen Gazeteciler Günü olarak ilan edilmiştir.