İçeriğe atla

Zehirli iş yeri

Zehirli iş yeri, çoğunlukla kişisel mücadelelerin verimliliği düşürdüğü, önemli iç çatışma ve olayların görüldüğü çalışma ortamıdır. Zehirli iş yerleri genellikle güç, para, makam gibi kişisel kazançlar tarafından güdülenen, etik olmayan, anlayışsız ve kimi zaman çevresindekilere hile yapan ve onları rahatsız eden zehirli çalışanlar sonucu ortaya çıktığı kabul edilmiş; ve bu kişilerin güdüleri güçlerini, parayı veya makamı sürdürmek ve artırmak ya da düşük performanslarına ve yaptıkları kötülüklere karşı dikkatleri dağıtmak içindir. Zehirli çalışanlar, etik veya profesyonel anlamda diğer iş arkadaşlarına ve işlerine karşı hiyerarşik yükümlülüğü kabul etmezler. Zehirli çalışanlar iş arkadaşlarına karşı ilişkilerini hiyerarşik yapı yerine sevdiği, sevmediği ya da güvenmediği arkadaşları olarak tanımlarlar.[1]

Aynı şekilde Harder ve arkadaşları (2014) da zehirli çalışma ortamlarını kurumsal sürdürülebilirliği olumsuz etkileyen çevre olarak tanımlamıştır. “Bir kurum zararlı çalışanlarına karşı etkisiz olduğu kadar zehirli olduğu kanısına varılabilir” şeklinde belirtilmekte ve eğer çalışanlar ruhsal anlamda bu ihlali yaşarlarsa, zehirlilik en üst seviyede kalmaya devam edecektir.[2]

Amerika Birleşik Devletleri’nde, devlet kurumları tarafından çalışma ortamındaki zorbalığın arttığı uyarısı yapılmakta; 26 eyalet, çalışanları disiplin ve doğru davranışa yönlendiren, destek ve davranışların tanımlanmasını sağlayan “Sağlıklı Çalışma Ortamı Yasa Tasarısı”nın bir versiyonu sunuldu.[3]

Kurumsal ve Organizasyonel Sonuçlar

Bu olay, doğrudan hedef olmayan diğer çalışan ve şirketleri de hedef almaktadır. Çalışma ortamındakilerin, süregelen husumette taraf tutanlar, dedikoducular ve olay nedeniyle dikkatleri dağılmıştır. Bu da verimlilik kaybına dönüşebilir. Bu olay karşısında çalışanların dikkati dağılmışken, işteki hedef başarılara zaman ayıramaz dikkatini toparlayamazlar. Etik ve doğru hareket eden çalışanlar zehirli çalışanla konuşmaya çalışırlar ancak bu onları hedef (bkz. ispiyoncu) haline getirir. Fazla mesai, olumlu çalışanları iş ortamından uzaklaştırır ve yalnız, çalışanlarla olumsuz ortamda kalan diğer (zehirli) çalışanlar rahattır.

Birlikte çalışanlar stresin fiziksel belirtilerini görmeye başlar ve iş yerinde hedef olabilecekleri kişi ya da kişilere dikkat etmekte ve bunlara karşı kaygılanmaktadırlar. Bu, tedavi gerektiren klinik depresyona dönüşebilir.[4]

Önlem ve Çözüm Yolu

Çalışma ortamındaki bu olumsuz tutuma yönelik müdahaleler dikkatlice ele alınmalıdır.[5] Dört kademeli bir yaklaşımda dost çalışanların da olması gerektiği Vanderbilt Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli Dr. Gerald Hickson ve çalışma arkadaşları tarafından önerilmektedir. Bu yaklaşım, resmi olmayan müdahale ile başlar, sonra, eğer etkili değilse, doğru bir farkındalık müdahalesiyle, yetkin bir müdahale ve son olarak disiplinle devam eder.[6]

Zehirli çalışanlar iş yerinden ayrılırsa, baştan aşağı kültür değişebilir; çünkü diğer çalışanlar daha meşgul ve üretken olacaktır.[7] İK uzmanları tarafından iletişim, saygı ve profesyonelliğe yönelik kültürel değerlerin gücünü açıkça belirten şirketlerin yanısra performans değerlendirmesi sistemi sıralamasında hem teknik performansı hem de hem de arkadaş çalışanların profesyonel davranışlarının daha zararsız olduğu hissedilmiştir.[6]

Kaynakça

  1. ^ Benoit, Suzanne (2011) "Toxic Employees: great companies resolve this problem, you can too!"
  2. ^ Henry G Harder; Josh Rash; Shannon Wagner (28 Temmuz 2014). Mental Illness in the Workplace: Psychological Disability Management. Ashgate Publishing, Ltd. ss. 207-234. ISBN 978-1-4094-4549-4. 
  3. ^ The Healthy Workplace Campaign accessed June 14, 2011 at: http://www.healthyworkplacebill.org/ 26 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  4. ^ Davies, Andrews and Smith.
  5. ^ "The Toxic Employee". 22 Eylül 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mayıs 2016. 
  6. ^ a b SHARP Report, April 2011, Washington State Department of Labor and Industries, "Workplace Bullying and Disruptive Behaviour" accessed at: http://www.lni.wa.gov/safety/research/files/bullying.pdf 15 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  7. ^ Mayhew, Ruth "Is employee turnover always bad?" accessed at: http://smallbusiness.chron.com/employee-turnover-always-bad-11089.html 30 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

Psikoloji veya Ruh bilimi, içgüdüsel davranışları ve zihni inceleyen bilimdir. Bilinçli ve bilinçsiz olayların yanı sıra daha çok duygu ve düşüncenin incelemesini içeren Psikoloji, çok kapsamlı bir bilimsel alandır. Bu alanda uzman olan ve aynı zamanda bilgi araştırması yapanlara psikolog denir. Psikologlar, beyinin ortaya çıkan özelliklerini ve ortaya çıkan özelliklerle bağlantılı tüm fenomenleri anlamaya çalışırlar ve bu şekilde daha geniş nöro-bilimsel araştırmacı grubuna katılırlar. Psikoloji bilimi, bir sosyal bilim olmasına rağmen aynı zamanda doğa bilimleri olarak da kategorize edilebilir. Özellikle beyin biyolojisi bilgisini oldukça kullanır ve geliştirir.

Etik veya ahlak felsefesi, doğru davranışlarda bulunmak, iyi bir insan olmak ve insani değerler hakkında düşünme pratiğidir. Etik sözcüğü Yunanca "kişilik, karakter" anlamına gelen "ethos" sözcüğünden türemiştir.

Gazetecilik, olayların, olguların, fikirlerin ve insanların etkileşimi üzerine toplumu en azından bir dereceye kadar doğru bilgilendiren raporların araştırılması, yayınlanması ve dağıtımıdır. Bir isim olarak gazetecilik mesleği, bilgi toplama yöntemleri ve editoryal edebi tarzlar için geçerlidir. Gazetecilik mesleğini yapan kişilere gazeteci denir.

<span class="mw-page-title-main">Taciz</span> saldırganlık, kötü davranış

Taciz birçok kötü davranışı kapsamaktadır. Kelime hukuki bir anlamda kullanıldığı zaman tehdit edici, rahatsızlık veren ve toplum tarafından tasvip edilmeyen davranışları kasteder. İfade özgürlüğünü destekleyen toplumlar da, sadece ısrarla tekrarlanan ve doğru olmayan ifadeler hukuki anlamda taciz sayılır. Cinsel taciz, ısrarcı ve istek dışı cinsel yaklaşımlar için kullanılan terimdir. Bu tür taciz genellikle sokakta yalnız yürürken bazen de iş ortamlarında gerçekleşir ve cinsel yaklaşımları geri çevirmek mağdur kimseyi dezavantajlı bir durumda bırakabilir.

<span class="mw-page-title-main">Zorbalık</span> kişinin kendinden zayıf ya da küçük gördüğü birini kasıtlı olarak korkutması durumu

Zorbalık; psikolojide ve hukukta, daha üstün konumda ya da güçlü olanın karşısındakini -genellikle istediklerini yaptırmak amacıyla- etkilemesi, ezmesi ve gözünü korkutması. Bu durum, doğrudan sözlü veya fiziksel tacizi içerebileceği gibi isteksiz birini zorla ikna etmek, tehdit ederek ya da manipüle ederek istediklerini yaptırmak gibi daha üstü örtülü yöntemleri de kapsar. Zorbalığın en yaygın örneklerine okulda öğrenciler arasında veya aile içerisinde genellikle ebeveynlerden birisi olmak üzere bir bireyin diğer aile üyelerine yaptığı zorbalık şeklinde rastlanır. Eğer zorbalık eden taraf bir grup ise, eylem mobbing olarak adlandırılır.

İş yerinde şiddet, işçi veya işveren tarafından yol açılan, organizasyon ve çalışanlar için bir tehdit ögesine dönüşen, şiddet ve zorbalık içeren davranışların tümüdür.

İnsan kaynakları yönetimi (İKY), herhangi bir organizasyonda insan kaynaklarının organizasyona, bireye ve çevreye yararlı olacak şekilde bulunulan yerin yasalarına ters düşmeyecek şekilde, etken yönetilmesini sağlayan fonksiyon ve çalışmalarının tümüdür. Aynı zamanda hem akademik çevreyi hem de dünyasını ilgilendiren yönetim dalına da insan kaynakları yönetimi denir.

<span class="mw-page-title-main">Sosyal psikoloji</span> toplumun insanların düşüncelerini ve davranışlarını nasıl etkilediğini araştıran bilim dalı

Sosyal psikoloji bireylerin düşüncelerinin, iç dünyalarının ve davranışlarının başkalarının gerçek, hayalî ve anlaşılan oluşundan nasıl etkilendiğine dair bir bilimsel çalışmadır. Bu alanda araştırma yapanlar genellikle psikolog veya sosyolog'lardan oluşmaktadır. Buna rağmen bütün sosyal psikologlar hem birey, hem de topluluk bazında çalışırlar. Benzerliklerine rağmen iki alan amaçları, yaklaşımları, yöntemleri ve terimlerinde farklılaşırlar. Biyofizik ve kavrama psikolojisi gibi sosyal psikoloji de disiplinlerarası bir alandır.

Güdü, insanların ve diğer hayvanların belirli bir zamanda bir davranışı başlatmasının, sürdürmesinin veya sonlandırmasının nedenidir. Güdü durumları genellikle, hedefe yönelik davranışta bulunma eğilimini yaratan, failin içinde hareket eden güçler olarak anlaşılır. Farklı zihinsel durumların birbirleriyle yarıştığı ve yalnızca en güçlü durumun davranışı belirlediği sıklıkla kabul edilir. Bu, bir şeyi aslında yapmadan da yapmaya motive olabileceğimiz anlamına gelir. Motivasyonu sağlayan paradigmatik zihinsel durum arzudur. Ancak kişinin ne yapması gerektiği veya niyetleri hakkındaki inançlar gibi diğer çeşitli durumlar da motivasyon sağlayabilir. Motivasyon, bir kişinin ihtiyaçlarını, arzularını, isteklerini veya dürtülerini ifade eden motive kelimesinden türetilmiştir. Bireyleri bir hedefe ulaşmak için harekete geçmeye motive etme süreci denilir. İş hedefleri bağlamında insanların davranışlarını körükleyen psikolojik unsurlar veya para arzusunu içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">İş hukuku</span>

İş hukuku, işçi hakları, çalışma koşulları, işçi ücretleri, işçi sendikaları ve işveren-işçi ilişkileri ile ilgili konuları inceleyen hukuk dalıdır. İş hukuku Kara Avrupası hukuk sistemlerine dahil ülkelerde genellikle milli iş kanunları ile düzenlenmektedir. İş uyuşmazlıkları kural olarak iş mahkemelerinde görülmektedir. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemelerinde görülmektedir.

Pygmalion etkisi veya Rosenthal etkisi, yüksek beklentilerin belirli bir alanda daha iyi performansa yol açtığına inanılan psikolojik bir olgudur. Efekt, kendi yaptığı bir heykele âşık olan bir heykeltıraş olan Yunan efsanesi Pygmalion'dan veya alternatif olarak psikolog Robert Rosenthal'dan almıştır. Rosenthal ve Lenore Jacobson, kitaplarında, bu fikri öğretmenlerin öğrencilerinin performansını etkileyen öğrencilerin beklentilerine uyguladılar, bu görüş sonraki araştırmalar tarafından kısmen zayıflatıldı.

Kuruluş, kurum, organizasyon veya teşkilat; ortak bir amaç çerçevesinde kurulmuş, ortak bir çalışma düzenine sahip, kendi verimini yönetebilen toplumsal bir düzendir. Organizasyonlar sosyoloji, iktisat, işletme, siyaset bilimi ve psikoloji gibi birçok sosyal bilim dalının araştırma konusudur.

<span class="mw-page-title-main">Mühendislik etiği</span> Meslek etiği kavramının mühendislik yorumu

Mühendislik etiği, mühendislerin mühendislik uygulamaları için geçerli olan ve mesleğe, topluma, işe, işverene, meslektaşlarına karşı uymaları gereken etik davranışlar bütünüdür. Bilimsel bir disiplin olarak bilim felsefesi, mühendislik felsefesi ve teknoloji etiği gibi konularla yakından ilgilidir. Mühendislik etiğinin tek bir uygulaması ve standardı yoktur, dallara göre değişen anlamı ve uygulaması vardır.

Çoğu dinler etik unsûru, genelde iddia edilen doğaüstü vahiye veya irşada dayandırılır. Felsefenin önemli kollarından biri olan etik, doğru davranışın ne ve iyi hayâtın nasıl olması gerektiğini konu edinir. Genelde anlaşıldığı üzere iyiyle kötüyü ayırt etmekten daha geniş kapsamlıdır. Etiğin önemli konularından biri "iyi yaşam", yaşamaya değen, insanı tatmîn eden hayattır. Bu konu birçok filozofça ahlâkı yaşamaktan daha önemlidir.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel taciz</span>

Cinsel taciz, cinsel iyilik karşılığında istenmeyen ve uygunsuz ödül vaatleri dahil olmak üzere, açık veya örtülü cinsel imaların kullanılmasını içeren bir taciz türüdür. Cinsel taciz, sözlü ihlallerden cinsel istismara veya saldırıya kadar bir dizi eylemi içerir. Taciz işyeri, ev, okul veya dini kurumlar gibi birçok farklı sosyal ortamda meydana gelebilir. Tacizciler veya kurbanlar herhangi bir cinsiyetten olabilir.

<span class="mw-page-title-main">İş sağlığı ve güvenliği</span>

İş sağlığı ve güvenliği, insanların iş yerinde güvenliği, sağlığı ve refahı ile ilgilenen multidisipliner bir alandır. Bir iş sağlığı ve güvenliği programının hedefi, güvenli ve sağlıklı bir iş ortamının oluşturulmasıdır. İSG aynı zamanda iş ortamından etkilenebilecek tüm genel halkı da korur. Küresel olarak, her on beş saniyede bir ölüme tekabül edecek şekilde, yılda 2,78 milyondan fazla insan işyeri kaynaklı kazalar veya hastalıklar sonucunda hayatını kaybetmektedir. İşle ilgili olarak yılda 374 milyon ölümcül olmayan yaralanma meydana gelmektedir. Mesleki yaralanma ve ölümlerin ekonomik yükünün her yıl küresel gayri safi yurt içi hasılanın yaklaşık yüzde dördü olduğu tahmin edilmektedir. Ortak hukukunun geçerli olduğu ülkelerde, işverenler çalışanlarının güvenliğine makul ölçüde özen gösterme konusunda teamül hukuku yükümlülüğüne sahiptir. Ayrıca, kanunlar başka genel görevler yükleyebilir, özel görevler getirebilir ve iş güvenliği konularını düzenleme yetkisine sahip hükûmet organları tesis edebilir. Söz konusu hususların ayrıntıları yargıdan yargıya değişiklik göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Siber zorbalık</span> Sanal alemde insanlara herhangi bir zarar verme eylemi

Siber zorbalık, bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak bir birey ya da gruba yapılan teknik ya da ilişkisel tarzda zarar verme davranışlarıdır. Bir bireyin bir başkasını kasıtlı olarak rahatsız etmesi, kötü davranmak ya da dalga geçmek için dijital iletişim araçlarını, akıllı telefonları ya da diğer elektronik aygıtları kullanması ve bunu tekrar etmesidir.

Tükenmişlik sendromu, yaygın olarak insanların yüz yüze çalıştığı mesleklerde bireylerin, duygusal yönden kendilerini tükenmiş hissetmeleri, işleri gereği karşılaştıkları insanlara karşı duyarsızlaşmaları ve kişisel başarı duygularında azalma şeklinde görülen bir sendrom. Dünya Sağlık Örgütü (1998) yayınladığı Dünya Sağlık raporunda tükenmişliği; fazla çalışma ile ortaya çıkan aşırı bir duygusal yorgunluk ve bunun sonucunda iş ve sorumluluklarını yerine getirememe durumu olarak tanımlamıştır.Buna göre; birey zaman içinde kronikleşmiş bir şekilde yorgunluk yaşar; işinden soğur, kendi içine çekilir ve artan bir şekilde yetersiz olduğunu hisseder.

Pozitif psikoloji, 1990'lı yılların sonlarında başlayan bir akımdır ve günümüze geldikçe önem kazanan bir araştırma alanı haline gelmiştir. Pozitif psikoloji hakkındaki araştırmalar ve kuram geliştirme çabaları sayıları gittikçe artan bir psikolog grubunun dikkatini çekmektedir ve hümanistik psikoloji hareketinin en uzun soluklu mirasını temsil edebilir. Ancak bazı psikologlar, hakkını teslim etseler de, pozitif psikolojiyi hümanistik psikolojinin ‘’ yeniden paketlenmesi’’ olarak görüyorlar. Pozitif psikoloji, “bireylerin, grupların ve kurumların uygun bir şekilde işlev görmesine yardımcı olan ve onların gelişmelerine katkı sağlayan durumlar ve koşulların bir çalışması” olarak tanımlanmıştır.

Stres yönetimi, bir kişinin stres düzeyini, özellikle de kronik stresi, genellikle günlük işleyişin iyileştirilmesi amacıyla kontrol etmeyi amaçlayan bir psikoterapi yelpazesidir. Stres, her bireyin duygu durumsal faktörlerine göre değişen çok sayıda fiziksel ve zihinsel semptom üretir. Bunlar, baş ağrıları, göğüs ağrısı, yorgunluk ve uyku sorunları gibi fiziksel sağlıktaki düşüşü ve depresyonu içerebilir. Stres yönetimi süreci, modern toplumda mutlu ve başarılı bir hayatın anahtarlarından biri olarak gösterilmektedir. Hayat genellikle üstesinden gelinmesi zor olabilen çok sayıda talep sunar, ancak stres yönetimi, kaygıyı yönetmenin ve genel mutluluğu sürdürmenin çeşitli yollarını sunar. Her biri stresi kontrol etmek için farklı mekanizma açıklamalarına sahip birkaç stres yönetimi modeli vardır. Hangi mekanizmaların fiilen işlediğini ve uygulamada etkili olduğunu daha iyi anlamak için çok daha fazla araştırma yapmak gereklidir.