Eski Ahit veya Eski Antlaşma, Kutsal Kitap'ın İbranice kaleme alınmış olan ilk kısmına Hristiyanların verdiği isimdir. Yahudilerin Tanah ve Müslümanların Tevrat ve Zebur olarak kabul ettikleri kitapları içinde barındırır. Kutsal Kitap'ın birinci yüzyılda Grekçe kaleme alınan yazılarına "Yeni Ahit" adı verildi. İnançlı Yahudilerce "Yeni Ahit" kabul edilmez. Toplam 39 bölümden oluşur. Eski Ahit; Tevrat, Tarihsel Kitaplar, Şiirsel Kitaplar, Peygamberlik Kitapları olarak 4 temel bölüme ayrılır.
Peygamber veya yalvaç, Tanrı aracılığıyla bir dini veya dinî öğretiyi yaymakla görevlendirildiğine inanılan kişidir. Peygamberler ayrıca dinî terminolojide âyet, işaret veya mûcize denilen doğaüstü güç veya olayların kendilerine atfedildiği mitolojik veya yarı mitolojik insanlardır. İbrahimî dinlerin inananları, peygamberlerin Tanrı'dan aldıkları “vahiy” adlı mesajları diğer insanlara ulaştırdıklarına inanırlar.
Davud, Tanak'a göre, Birleşik İsrail Krallığı'nın kralı olmuş bir Yahudi kraldı. İşboşet'in yerine gelir ve tahtı kendisinden sonra oğlu Süleyman'a bırakır.
Kitâb-ı Mukaddes, Mukaddes Kitap veya Kutsal Kitap, Eski Ahit ve Yeni Ahit'i kapsayan, Hristiyan inanışının temelini oluşturan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan kitaptır.
Ölü Deniz Yazmaları bir kısmı İbranice, bir kısmı da artık ölü bir dil olan Aramice ile kâğıt, deri veya bakır plakalar üzerine kaydedilmiş kırk bin adet elyazması parçasından oluşmaktadır. Bu parçaların bir araya getirilmesiyle tam beş yüz kitap yeniden oluşturulmuştur. Hristiyanlığın ve Museviliğin bilinen en eski yazılı kaynakları sayılırlar.
Hristiyanlıkta apokrif, kanonik dini metinlerin ve kitapların parçası olmayan metin. Dini metinlerin doğruluğunun şüpheli olduğu durumları tanımlamak amacıyla kullanılır. Kitab-ı Mukaddes'e eklenmemiş metinler apokrif kabul edilir.
Tanah/Tanak, Yahudiliğin ana mukaddes metinlerini oluşturan kitapların kanonik bir koleksiyonudur. Hristiyanlar tarafından İbranice Mukaddes Kitap ya da Eski Ahit denir. Metinlerin neredeyse tamamı Kutsal İbranice ile yazılmış olup, ufak bir bölümü de Kutsal Aramiceyle yazılmıştır.
Sâmirîler, Eski Yakın Doğu'daki İbrani İsrailoğullarından köken alan etno-dinî gruptur.
Süleyman'ın Mabedi veya Birinci Mabet,, günümüzde Kudüs'ün Eski Şehri'deki Tapınak Dağı'nda MÖ 964'te yapımına başlanmış ve MÖ 957'de bitirilmiş devasa bir Yahudi mabediydi. Adını bizzat yapım emrini veren Yehuda ve İsrail Krallığı kralı Süleyman'dan almıştır. Fakat bu mabede Yahudiler tarafınca Süleyman'ın Mabedi değil, "Mukaddes Ev" anlamına gelen Beit HaMiqdaş denir.
Davud'un Yıldızı veya Davud'un Kalkanı, Yahudi milletinin MÖ 1000'lerden beri millî sembolüdür. İsmini Antik İsrail'in kralı Davud'dan alan yıldız, Orta Çağ'dan beri Yahudi Yıldızı olarak bilinmiş ve daha eski bir sembol olan Menora ile birlikte adı Yahudilikle beraber anılmıştır.
Kudüs Tapınağı ya da Kutsal Tapınak, Kudüs'ün Eski Şehrindeki Moria Tepesi'nde bulunan ve Yahudilerce kutsal sayılan tapınak. Birinci Tapınak, Kral Süleyman tarafından M.Ö. 960 dolaylarında kurulmuş ve II. Nebukadnezar yönetimindeki Babilliler tarafından Kudüs Kuşatması sonrası M.Ö. 587'de yıkılmıştır. İkinci Tapınak ise, M.Ö. 520 dolaylarında açılmış ve Titus tarafından yönetilen Romalılar tarafından 70'te yıkılmıştır.
Birleşik İsrail Krallığı Tanah'ta anlatıldığı üzere İsrail topraklarında MÖ 1050 ve MÖ 930 yılları arasında var olmuş bir birleşik monarşiydi.
Tâlût, Şaul veya Şaul Ben Kiş, Tanah'taki kitaplardan olan Samuel kitabı ve 1 Tarihler ve Kur'an'da adı geçen MÖ 1047 ile MÖ 1007 yılları arasında İsrail Krallığı'nın ilk kralıydı. Hakim Samuel tarafından krallığa seçilen Şaul zamanında başkent Gibeah'tı. Antik Filistinliler ile Gilboa Dağında yaptığı savaş sonucu yaralandı ve oğlu Yonatan'ı kaybetti. Bunun üzerine savaş meydanında öleceğini anlayan Şaul, düşmanın kılıcıyla ölmektense intihar etmeyi yeğledi.
İşaya, Tanah'ta Yeşaya ismiyle bahsolunan bir peygamberdir. Adı "Yehova'nın kurtuluşu" anlamına gelir. Daha çok Ahaz'ın ve Hezekiya'nın hükümdarlıkları sırasında faaliyet gösterdi. Bu dönem Asurluların yükseliş dönemine rastlamaktadır. Samarra'nın yıkılışına tanık oldu. Vaazlarının ana düşüncesi, Tanrı'nın kutsal olduğu, İsrailoğullarının da onun gibi kutsal olmaları gerektiğidir. İşaya, paganlıkla karışan Yahudi geleneğini yerdi, paganlığın etkisinden korktuğu için yabancılarla ilişki kurmayı yasakladı. Yehova'nın şartlarını kabul edenlerin başında, Davud'un soyundan gelen mesih kral Emmanuel'in yer alacağı yarının ülkesini kurabileceklerini söyledi.
23. Mezmur, Zebur'un bir bölümü. Kitab-ı Mukaddes'in Koini tercümesine (Septuaginta) göre Davud tarafından yazılmış olup Tanah'ın Zebur kitabında bulunur ve Rab'bı bir çoban olarak anlatır. "RAB çobanımdır, Eksiğim olmaz. Beni yemyeşil çayırlarda yatırır, Sakin suların kıyısına götürür. İçimi tazeler, Adı uğruna bana doğru yollarda öncülük eder. Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile, Kötülükten korkmam. Çünkü sen benimlesin. Çomağın, değneğin güven verir bana. Düşmanlarımın önünde bana sofra kurarsın, Başıma yağ sürersin, Kâsem taşıyor. Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi izleyecek beni, Hep RAB'bin evinde oturacağım." Yahudiler ve Hıristiyanlar tarafından sevilen bu metin popüler medya ve müzikte sıkça kullanılmıştır.
Yahudilikte Yeruşalim veya Yahudilikte Kudüs, MÖ 10. yüzyıldan beri Yahudilerin odağı ve ruhani merkezi olmuştur; 4 kutsal şehirden en kutsalıdır:
- "Üç bin yıl önce, tahta geçip on iki kabileyi bir araya getiren Davud, ulusları Kudüs'te birleştirilip İsrail'i oluşturuldu... Bin yıl boyunca Kudüs, özgür Yahudilerin, kraliyet ailesinin, yasama konseyinin ve mahkemelerin mekanını oluşturdu. Sürgünde, Yahudi ulusu antik başkentleriyle ilişkilendirildi. Yahudiler, her nerede olurlarsa olsunlar, şehrin yeniden kurulması için dua ettiler."
- "Yahudilerin Kudüs ile olan bağı asla kesilmedi. Üç milenya boyunca Kudüs, Yahudi inancının merkezi oldu ve nesiller boyunca sembolik değerini korudu."
- "Yahudilikte Kudüs'ün merkeziyeti o kadar güçlüdür ki seküler bir Yahudi dahi ona olan bağlılığını dile getirip onsuz modern bir İsrail Devleti düşünemez... Yahudiler için, sırf var olduğu için, Kudüs kutsaldır... Yine de Kudüs'ün kutsal karakteri üç bin yıl öncesine dayanır."
- "3000 yıl önce Davud Kudüs'ü başkent yaptığından beri şehir Yahudi varlığı açısından merkezi rol oynamaktadır."
- "Yahudiler için bu şehir üç bin yıl boyunca ruhani, kültürel ve ulusal yaşamın odağı olmuştur."
- "Kudüs 3000 yıl önce Yahudi halkının merkezi olmuştur."
- "Yahudi halkı kaçınılmaz bir şekilde Kudüs şehrine bağlıdır. Başka hiçbir şehir tarihte, politikada, kültürde, dinde, ulusal yaşamda ve halkın şuurunda Kudüs'ün yerini almamıştır. Yaklaşık MÖ 1000'lerde Kral Davud şehri Yahudi devletinin başkenti yaptığından beri Yahudi halkının ulusal kimliğinin en derin ifadesi olmuştur."
- Kudüs, Yahudi dini idrağına uzunca bir süredir yerleşmiştir ve Yahudiler, Samuel Kitabı ve Zebur'da anlatıldığı gibi, Kral Davud'un şehri ele geçirmek ve burada bir tapınak kurmak istemesini çalışmış ve kişiselleştirmişlerdir. Kral Davud'un Kudüs'e olan arzusu popüler dua ve şarkılarda yer bulmuştur. Yahudiler, Kudüs'ün ileride tüm insanoğlunun ibadet merkezi ve dünyanın ruhani başkenti olacağına inanmaktadır.
Tarihler kitabı Tanah'ın bir parçasıdır. Masoretik metinde Ketuvim'in ilk veya son kitabı olarak yer alır; Ketuvim'in son kitabı olarak kullanıldığında bütün Tanah'ın da son kitabı haline gelir. Tarihler kitabı büyük ölçüde Samuel ve Krallar kitaplarındaki David hikâyeleriyle paralellik gösterir. Hristiyanlıkta 1 ve 2. Tarihler olmak üzere ikiye bölünmüştür; 1 & 2 Samuel ve 1 & 2 Krallar'dan sonra yer alır. Hristiyanlıkta kitapların bu dizilişi, Yunanca tercüme olan Septuagint'ten baz alınarak gerçekleşmiştir.
Batşeba (İbranice: בַּת שֶׁבַע, romanize: Baṯ-šeḇa, lit. "Şeba'nın kızı", Tanakh'ta ismine yer verilen ve güzelliğiyle övülmüş Hititli kadındı. Kral Davud'un eşi olduktan sonra Birleşik İsrail Krallığı'nın en güçlü kadını oldu. Kral Davud'un oğlu ve gelecekte İsrail Kralı olacak olan Kral Süleyman'ın da annesidir. Daha öncesinde, hem amcasının oğlu hem de Kral Davud'un şövalyelerinden biri olan Hititli Uriya'yla evlenmişti.
Samuel ya da İsmail, İbranice Kutsal Kitap'ta, Hakimler döneminden Saul hükümdarlığında bir krallık haline geliş ve Saul döneminden Davud dönemine geçişte adı geçen ve kilit bir rol oynayan önemli bir karakterdir. Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar tarafından bir peygamber olarak kabul edilir. İbranice Kutsal Yazıtlardaki rolüne ek olarak, Samuel, Yeni Ahit'te, haham edebiyatında ve Kuran'ın ikinci bölümünde, burada adıyla olmasa da bahsedilmektedir. Ayrıca, Josephus'un Yahudilerin Eski Çağları adlı kitabında da kendisinden bahsedilmektedir. Müslüman ülkelerde Şemuil olarak bilinir.
Natan ya da Nathan, İbrani Kutsal Kitabı'nda İsrailoğulları'nın ilk peygamberlerinden biridir ve Kral Davud'un hükümdarlığı sırasında ortaya çıkmıştır.