İçeriğe atla

Zazen

Zazen (坐禅), Zen Budizminde oturarak yapılan meditasyona verilen Japonca isimdir. Zen pratiğinin kalbi olarak adlandırılır. Zazen, Çince zuo (坐, oturmak) ve chan (禪, zen ya da meditasyon) kelimelerinden türetilmiştir.

Zen Budizminde zazenin amacının "yalnızca oturmak" olduğunu söyler, ancak bununla daha çok zazene otururken herhangi bir amaç gözetilmemesi gerektiği anlaşılır. Zazen, beden ve zihnin sakinleştirerek, varoluşun doğasını içgörü yoluyla deneyimlemeyi ve böylece aydınlanmaya satori) ulaşmayı amaçlayan meditatif bir disiplindir.

Zazen bağdaş kurmuş şekilde oturarak yapılır, omurga dik ve sabittir. Eller göbeğin önünde basit bir mudra oluşturacak şekilde birleştirilir. Gözler yarı açık tutulur, ancak herhangi bir nesneye odaklanmaz.

Rinzai tarzı Zazen.

Geleneksel uygulama

Zazen geleneksel olarak, zendo denilen meditasyon salonlarında grup halinde uygulanır, uzun periodların ardından kinhin denilen yürüyüş meditasyonu yapılır. Zazen'in başlangıcı üç çan sesiyle (shijosho), bitişi de tek çan sesiyle (hozensho) belirtilir. Oturmadan önce ve sonra, "gassho" denilen selamlamayla oturma yeri, uygulamaya katılan arkadaşlar ve öğretmen selamlanır.

Japonya'da zazen yapmak için, zabuton denilen mat yere serilerek üzerine konan zafu adındaki yastığa oturulur. En yaygın oturuş şekilleri şunlardır:

  • Kekkafuza (tam-lotus oturuşu): iki ayak bacakların üstünde çaprazlanmış.
  • Hankafuza (yarım-lotus): bir ayak yerde, bir ayak bacak üzerinde.
  • Burma tarzı
  • Seiza: dizler yerde, ayakların üzerinde oturma.

Bununla birlikte kimi modern uygulayıcılar sandalyeye oturarak zaazen uygulamayı tercih etmektedir. Dikkat edilmesi gereken, omurgayı dik tutmaya yardımcı olacak sağlam bir oturuşun tercih edilmesidir.

Yöntemler

Zazen uygulaması kabaca aşağıdaki üç yoldan biriyle öğretilir:

  1. Konsantrasyon
  2. Koan içebakışı
  3. Shikantaza (sadece oturma)

Genel olarak, Shikantaza Soto okulunun, koan ise Rinzai okulunun benimsediği yöntemlerdir. Ancak çeşitli Zen merkezleri öğretmenin yaklaşımına ya da öğrencinin durumuna bağlı olarak her iki yöntemi de kullanır.

Konsantrasyon

Zazen eğitiminin başlangıç aşamalarında genellikle konsantrasyon vurgulanır. Nefes alışverişinin sayılmasıyla hara bölgesine (göbeğin alt bölümü) odaklanılır. Bu sayma meditasyonuna susokukan adı verilir ve çeşitli varyasyonları vardır. Bu uygulama yluyla kişi belli bir yoğunlaşma gücü, yani joriki elde eder. Kimi Zen merkezlerinde, nefesi saymak yerine bir mantra akılda tekrar edilir. Bazı topluluklarda ya da sanghalarda, belli bir samadhi deneyimlenene kadar bu uygulamaya devam edilir; samadhiye ulaşıldıktan sonra diğer iki zazen yöntemine geçilir.

Koan içebakışı

Yoğunlaşma gücü geliştirildikten sonra, uygulayıcının dikkati meditasyon nesnesi olarak bir koana yöneltilebilir. Koanlar entelektüel akıl yürütme yoluyla çözülemez; düşünsel süreçte bir kısa devreye neden olarak, uygulayıcının doğrudan kavramasına yol açarlar.

Shikantaza (sadece oturma)

Shikantaza, uygulayıcının dikkatini herhangi bir nesneye yönlendirmediği, nesnesiz bir meditasyondur. Daha önce elde edilen konsantrasyon gücü, şimdiki zamanda meydana gelen tüm olguların tam olarak farkında olmak için kullanılır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  • Shunryu Suzuki, Zen Zihni Başlangıç Zihnidir, Dharma Yayınevi, 2001
  • İlhan Güngören, Meditasyon ve Zazen, Yol Yayınları, İstanbul, 1992

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Budizm</span> Bir din ve hayat felsefesi

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

Meditasyon ya da dalınç, Latince meditatio kelimesinden türetilmiş, sözcük anlamıyla birçok Batı dilinde "derin düşünme" anlamına gelmekte olan bir terim olup, sözlüklerde, "kişinin iç huzuru, sükûnet, değişik şuur halleri elde etmesine ve öz varlığına ulaşmasına olanak veren, zihnini denetleme teknikleri ve deneyimlerine verilen ad" olarak tanımlanır. Meditasyon tekniklerine, ait oldukları, Budizm (Hindistan), Taoizm (Çin), Bön (Tibet), Zen (Japonya) ve İslamiyet'te (tefekkür) gibi inanç sistemlerine göre ve izledikleri yöntemlere göre değişik adlar verilmiştir. Ayrıca günümüzde mevcut farklı inanç sistemleri, mezhepler ve ekoller meditasyonu farklı olarak yorumlamakta ve farklı şekillerde uygulamaktadırlar. Bu bakımdan standart ya da tek biçimli bir meditasyondan söz etmek olanaksızdır.

<span class="mw-page-title-main">Zen</span> aydınlanmacı bir yaşam felsefesi

Zen, kökeni Hindistan'daki Dhyana (ध्यान) okuluna kadar uzanan bir Mahāyāna Budist okulunun Japoncadaki ismidir. Hindistan'dan Çin'e geçen okul, burada Ch'an (禪) olarak ismini duyurmuştur. Tang Hanedanlığı döneminde Çin'de belli başlı Budist okullar arasına giren Ch'an, Çin'den Kore, Vietnam ve Japonya'ya yayılmıştır. 20. yüzyılda Batı'da tanınmaya başlanan bu okul, İngilizce ve diğer Batı dillerine Zen ya da Zen Budizm ismiyle girmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ba Duan Jin</span>

Ba Duan Jin, Baduanjin Çigong. Türkçe düz çevirisi "Sekiz Nakış Çigong'u" dur.

<span class="mw-page-title-main">Dōgen</span> Japonyada erken Kamakura döneminde Zen rahipleri

Dōgen, , Kyoto doğumlu Japon Zen hocası ve Japonya'daki Soto Zen okulunun kurucusudur. Zamanının en önde gelen din adamlarındandır ve aynı zamanda önemli bir filozoftur.

Vajrayana Budizmi, farklı kaynaklarda Tantrik Budizm, Tantrayāna, Mantrayana, Mantranaya, Gizli Mantra, Ezoterik Budizm ve Elmas Taşıt adlarıyla da tanınır. Vajrayana Mahayana Budizminin bir uzantısıdır; felsefesinden çok benimsediği uygulamalarla ayrılır. Mahayana'da uygulamalar kabaca iki yola ayrılır: iyi niteliklerin mükemmelleştirilmesi metodu olan Sutrayana ve nihai Budalık hedefini yol olarak benimseyen Vajrayāna metodu. Vajrayana tam aydınlanmaya ulaşılmadan önce Buda-doğasının mistik tecrübe ile deneyimlenmesini gerektirir. Bu tecrübelerin aktarılması için, bir ezoterik bilgi kümesinin Budist tantrik yogiler tarafından toplanmış ve nesilden nesile aktarılmış olması gerekir. Uygulayıcı öncelikle yetkin bir ruhani öğretmen ya da guru tarafından kabul edilmelidir.

<span class="mw-page-title-main">Seiza</span>

Seiza (正座), Japon toplumunun geleneksel oturuş biçimidir. Basitçe, kalçaları ayakların iç kısmının üzerine yerleştirerek oturma olarak tanımlanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Samadhi</span>

Samadhi, Budizm ve Hinduizm'de, zihinsel konsantrasyon anlamında kullanılan bir terimdir.

Sanskritçe dhyāna veya Pāli dilinde jhāna, meditasyonda samadhiye ulaşmak için varılan bir aşamayı ifade eder. Hinduizm, Budizm ve Sihizm'de anahtar bir kavramdır. Çince "Chan", Japonca "Zen", Korece "Seon", Vietnamca "Thien" ve Tibetçe "Samten" kelimeleri aynı anlamda kullanılmaktadır.

Vipassanā (Pāli) ya da vipaśyanā kelime anlamıyla içgörü demektir; Budizm'de gerçekliğin doğasının içgörü yöntemiyle sezilmesi anlamına gelir. Düzenli olarak Vipassana uygulayan kişiye Vipassi (vipasya) adı verilir.

Budizm okulları, Budizm'in tarih sahnesine çıktığı M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren farklı coğrafyalarda yayılma olanağı bulmuş, girdiği yörenin kültürüne uyum sağlamıştır. Bununla birlikte aynı kültürden gelen Budist gelenekler içindeki yorum ve metotlardaki farklılıkların zamanla derinleşmesi biribirinden bağımsız, çeşitli okulların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Bilinçli farkındalık</span>

Bilinçli farkındalık kişinin anda hareket etme becerilerini geliştiren uygulamalar bütünüdür. Psikolojinin yeni bir alanı olarak kabul görmesiyle son bir kaç onyıldır Avrupa ve ABD'de populerlik kazanmış, Asya toplumlarında ise binlerce yıldan beri uygulanagelen bedensel ve ruhsal zindelik uygulamalarından biridir. Batı kültürlerinde meditasyon zihne odaklanmak üzerine kuruludur, Satı (farkındalık) uygulamasında nefese odaklanmak esastır. Bu uygulamaların, insan üzerindeki psikolojik olumlu yansımaları Bilinçli Farkındalık ya da Mindfullness olarak psikoloji literatürüne girmiştir Aslında, bu kavram geleneksel kadim uygulamalara verilmiş yeni bir addır.

<span class="mw-page-title-main">İyilik ve kötülük</span> din, etik ve felsefede ikilik

Din, ahlak, felsefe ve psikolojide “iyi ve kötü” çok yaygın bir ikilemdir. Maniheist ve İbrahimi kültürlerde kötülük, dualist kozmolojide iyinin, iyi tarafından yenilmesi gereken zıttı olarak algılanır. Budist manevi etkiye sahip kültürlerde, hem iyi hem de kötü, düşmanca bir ikiliğin parçasıdır; bu, iyilik ve kötülüğün gerçekliği olmayan iki karşıt ilke olduğunu kabul etme anlamında, dualiteyi boşaltıp onlardan boşluk anlamına gelen Śūnyatā' ve birliğe ulaşarak üstesinden gelinmesi gereken düşmanca bir ikiliğin parçası olarak algılanır.

<span class="mw-page-title-main">Ruhsal kriz</span>

Ruhsal kriz, ruhsal deneyimler sonucunda bedensel ve zihinsel düzlemde bireyde güçlük doğuran durumları ifade eden psikospiritüel dönüşüm süreci.