
Hadis, Muhammed'e atfedilen ve onun sözleri, fiilleri, onaylamaları ve sıfatlarını içeren bilgilerdir. Hadis âlimleri buna sahabe ve tabiînin söz ve fiillerini de eklemişlerdir. Ancak bunlar kaynak olma bakımından Muhammed'in fiil ve sözleri ile aynı seviyede değildirler ve hadis ilmi içerisinde farklı şekilde isimlendirilirler.

Buhârî ya da tam künyesiyle Ebû Abdillâh Muhammed bin İsmâîl bin İbrâhîm el-Cu'fî el-Buhârî, Buharalı Fars bir muhaddistir. Yazdığı Sahih-i Buhârî diye bilinen eser, daha sonradan Sünni Müslümanlar için güvenilir hadis kaynaklarını teşkil eden ve Kütüb-i Sitte diye anılan serinin ilk kitabıdır.
Kader ya da yazgı, önceden ve değişmeyecek bir biçimde belirlenmiş olay akışıdır. İster genel ister bireysel olsun, önceden belirlenmiş bir gelecek olarak algılanabilir. Felsefedeki determinizm hareketi, kader üzerine kuruludur. Kader kavramı aynı zamanda birçok farklı dinde de önemli yere sahiptir.

Ebû Hanîfe veya tam adıyla Ebû Hanîfe Numân bin Sâbit bin Zûtâ bin Mâh İslam dininin dört fıkıh mezhebinden birisi olan Hanefi mezhebinin kurucusu ve Sünni fıkhının en büyük üstâdlarından biri sayılan İslam fıkıh ve hadis bilgini. Asıl adı "Nu’man bin Sâbit" olup sevenlerince ismi "İmâm-ı Â’zam" unvanıyla birlikte anılır.

Siyer-i Nebi, kısaca siyer, geleneksel İslami literatürde Muhammed'in biyografilerine verilen isimdir. Kur'an ve Hadislere ek olarak, Muhammed'in hayatı ve İslam'ın ilk dönemi hakkındaki çoğu tarihi bilginin kaynağıdır.
Tevatür veya mütevatir, Arapça kökenli bir kelime olan tevatür bir haberin ağızdan ağıza yayılması, yaygın söylenti. Dini metinlerde bir haberi, yalan olarak söylenmiş bir söz üzerine birleşmeleri mümkün olmayan ve her zaman kendilerine güvenilen kimselerin bildirmeleri.

Cerh ve Ta'dil, hadis rivayet eden kişilerin dini ve bilimsel açıdan eleştirisini konu edinen ilimdir. Cerh ve Ta'dil'in amacı hadisleri, güvenilirlik açısından zayıf olanlardan ayırmaktır. Temel hedefi ise İslam dinini korumaktır. Bu kapsamda ravilerin güvenilirliğinin saptanmasına yaradığı için hadis ilimleri içerisinde önemli bir yere sahiptir.Hadis ravîleri tarih boyunca, hadislerin sonraki nesillere düzgün bir biçimde aktarılması için gayret sarf etmişlerdir. Zaman geçtikçe uydurma hadislerin ortaya çıkması ve rivayetlerin artmasıyla hadislerin doğruluğunu saptamak ve ravîleri inceleyebilmek maksadıyla bir sistemin ortaya konulması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Temeli sahabe döneminde ortaya atılan bu uygulamalar Hicri takvime göre ikinci asırda sistematik bir ilim halini almıştır.
Sahih, doğru, gerçek anlamında sıfat.

Sünen-i Tirmîzî : İslâm literatüründe en güvenilir hadis kitapları olarak kabul edilen altı kitaptan biridir.
Mevzu, و - ض - ع kökünden türemiş bir kelime olup hadis literatüründe İslâm Peygamberi'ne ait olmadığı halde onunmuş gibi gösterilen ve aktarılan söz anlamında bir terim olarak kullanılır.

İbn Hâcer el-Askalanî, Memlükler devrinde Kahire'de doğan ve aslen Fâtımî Hanedan'a mensup Seyyid bir aileden gelen Kıpçak Türklerinden olan bir Şafi İslam âlimi, Hadis nakilcisi (Ravî) ve tefsir bilgini.
Muhaddis, Hadis bilimi ile uğraşan kimselere verilen İslâmi bir unvandır. Muhaddisler hadisleri derleyen ve onları kendi tespit ettikleri kriterlere göre sınıflandıran kişilerdir. Buna karşın Fakihler hadisin anlamı, içeriği ile ve hadislerden çıkarılabilecek ikinci anlamlar gibi konularla ilgilidirler. Bu kapsamda şeriat ve ibadetlerle ilgili dini kuralları fakihler koyarlar.

Mustafa İslamoğlu, Türk yazar. Fıkıh, tefsir, hadis gibi alanlarda çalışmakta ve bu konularda kitaplar yazmaktadır.

Celâleddîn Süyûtî, Fars asıllı, Mısırlı Sünni din bilgini, polimat ve filozof.

Kur'ancılık, Kur'aniyyun, Kur'anizm ya da diğer bilinen adıyla Kur'an Müslümanlığı, Kur'an'ı İslam dininin tek ve ana kaynağı olarak kabul eden, hadisleri ve mezhep ayrılığını reddeden düşünce sistemidir.

Hadisler bir rivayet zinciri ile İslâm'daki önemli kişilere isnad edilen söz, fiil veya davranışlardır. Hadisler, muhaddis denilen hadis âlimleri tarafından değişik sınıflandırmalara tâbî tutulmuşlardır. Ancak bu sınıflandırmalar mutlak olmayıp sınıflandırmayı yapan kişinin bilgi altyapısı, ön kabulleri, tanımları ve değerlendirmeleri gibi öznel unsurlara dayanır..
Hadis terminolojisi, İslam dininde, birincil kaynak Kur'an'dan sonra en önemli ikinci kaynak sayılan Muhammed'in hadislerinin, tespit edilip ilk dönemde sözlü daha sonraki dönemlerde yazılı olarak aktarımıyla uğraşan ilim dalındaki tüm terimleri ifade eder. İslam ilim tarihinde bu ifade daha çok ulumu'l hadis terimiyle karşılanabilir ki bu hadis ilmini ve onun alt disiplinlerini ifade eder.

Silsiletu’z Zeheb Hadisi ; şiilerin sekizinci imamı olan Ali er-Rızâ tarafından nakl edilmiş kudsi hadis. Şii inancına göre, şii imamlar bu hadisi atalarından ve sonra İslam peygamberi olan Muhammed tarafından nakl etmişler. Genel olarak bu hadis tevhit ve şartları hakkındadır. Ali er-Rızâ, bu hadisi, Merv’e doğru giderken Nişabur’da beyan etti.
Hadis eleştirisi, İslam peygamberi Muhammed'in söz, eylem, sessiz onaylarından oluşan ve kanonlaştırılmış İslamî literatür türünün eleştirisidir.
Haber-i Vâhid, Hadis ilminde mütevatir derecesine ulaşmayan bir isnadla rivayet edilen hadislerdir.