İçeriğe atla

Zarf-fiil

Kontrol Edilmiş

Zarf-fiil, bağ-fiil, ulaç veya gerundium[1] bir fiilin cümlede zarf (belirteç) görevinde kullanılan hâli. Türkçedeki üç fiilimsi grubundan biridir. Fiillere -esiye, -ip, ıp, -meden, -ince, -ken, -eli, -dikçe, -erek, -ir … -mez, -diğinde,[1][2] -e … -e, -meksizin, -cesine eklerinin getirilmesiyle oluşturulur. Bu ekler, Türkçedeki ses uyumlarına veya ağızlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Zarf-fiiller, fiil kök ve gövdelerine getirilen eklerle geçici olarak zarf oluşturur[3] ve çekim eki almaz.[4] Çoğunlukla yükleme yöneltilen "nasıl" veya "ne zaman" sorularının yanıtıdır.

  • Ancak çok çalışarak başarılı olabilirsin.
  • Arkadaşın gelince misafir odasında çalışın.
  • Bu mülakat için ölesiye hazırlandım.
  • Futbolcular, mola almaksızın antrenman yapıyorlar.
  • Geçerken bizim eve mutlaka uğra.
  • Görüşmeyeli nasılsın?
  • İmtihandan hemen sonra güle oynaya evine gitti.
  • Kağnı ite kaka ilerliyordu.
  • Misafirin bardağı boşaldıkça çayını tazelemek yaygın bir gelenektir.
  • Ödevin bitince parkta buluşalım.
  • Önce eve uğrayıp daha sonra bize gelecekmiş.
  • Polisler olay yerine vardığında suçlular çoktan kaçmıştı.
  • Yaz gelende çıkam yayla başına. (Faruk Kaleli)
  • Yemeğimi bitirir bitirmez gelirim.
  • Yemek vakti gelmeden ödevini bitir.
  • Yorgunluktan yığılıncaya dek koştum.
  • Yağmur yağarken aklıma hep sen gelirsin.

Bazı zarf-fiil eklerinden önce kip ekleri gelir:

Yaygın olarak kullanılan bazı zarf-fiiller kalıcı olarak zarfa dönüşür:

  • Ailece gittiğimiz piknikte doyasıya eğlendik.
  • Yumurtaları bakkaldan veresiye satın aldım.
  • Dünya döndükçe seni seveceğim.

Türkçe zarf-fiillerin noktalaması

Zarf-fiillerde virgülün kullanımı

Birinci ve ikinci örnekte görüldüğü üzere zarf-fiil eki (-ıp, -madan, -arak, -ınca vs...) almış sözcükten sonra virgül konmaz çünkü bu ekler aynı zamanda bağlaç niteliğindedir ve bazı istisnalar haricinde bağlaçlardan önce veya sonra noktalama işareti kullanılmaz. Kullanıldığı takdirde anlam karmaşası meydana gelebilir ancak üçüncü örnekteki gibi zarf-fiiller art arda sıralanırsa aralarına virgül konulabilir.

Örnek 1:

Yanlış: Bu işi bitirip, seninle ilgileneceğim.

Doğru: Bu işi bitirip seninle ilgileneceğim.

Örnek 2:

Yanlış: Çalışmayı bitirincebana haber ver.

Doğru: Çalışmayı bitirince bana haber ver.

Örnek 3:

Yanlış: Eve gelip giyinip sürünüp çıktı.

Doğru: Eve gelip, giyinip, sürünüp çıktı.

Bileşik fiiller

Bazı zarf-fiiller önüne geldikleri fiillerle kalıplaşarak, kalıcı olarak bileşik fiil oluşturur. Bunlara ikili bileşik fiil denir:

  • donup kalmak, sürüp gitmek, dolup taşmak, silip süpürmek

Gerundium

Latincede gerundium

Gerundium, Latincede bir fiilin isimlendirilmiş halidir. Buna uygun olarak bu kelimeler hem bir ismin hem de bir yüklemin gramer özelliklerini taşımaktadırlar. Fiil köke sahip olan kelime, ismin hâlleri ekleri ile (Genitivus, Dativus veya Ablativus) çekimlenir.

  • Örnek: legere "okumak (fiil)“ > ars legendī (Genitiv) "Okuma sanatı“, docēre "öğretmek(fiil)“ > docendō (Ablativ) discimus "Öğretim ile öğreniyoruz."

Fransızcada gérondif

Fransızcada Gérondif olarak adlandırılan bu yapı, Latincedeki Gerundium'dan gelmektedir.

Kaynakça

  1. ^ a b Ergin, Muharrem. Üniversiteler İçin Türk Dili. s. 310. İstanbul: Bayrak Yayım, 2009.
  2. ^ Mehmet Hengirmen. Yabancılar İçin Türkçe Dilbilgisi 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. s. 198. 1999
  3. ^ Gülsevin, Gürer. "Türkiye Türkçesinde Birleşik Zarf Fiiller" (PDF). Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. ss. 126-144. Erişim tarihi: 28 Nisan 2010. []
  4. ^ Yıldız, Osman (Mayıs 2007). "Dâsitân-ı Sultân Mahmûd Mesnevisi'nde Fiiller" (PDF). Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (15 bas.). ss. 129-150. Erişim tarihi: 28 Nisan 2010. []

İlgili Araştırma Makaleleri

Kip, dilbilgisinde bir fiilin kök veya gövdesinin zaman, yargı veya niyete göre girdiği geçici kalıptır. Kip, bir fiilin haber veya dilek kipi eklerinden birini almış hâlidir.

Edat veya ilgeç; farklı tür ve görevdeki kelimeler ve kavramlar arasında anlam ilgisi kurmaya yarayan yardımcı kelime. İlgeçlerin tek başına anlamı yoktur; diğer kelimelerle birlikte, cümle içinde görev kazanır.

Cümlenin ögeleri, cümlede yüklem ile görev ve anlam yönünden yükleme eşlik eden diğer parçalardan her biri. Cümlenin ögeleri tek bir sözcükten veya sözcük grubundan oluşabilir. Ögeler anlamlı ve doğru cümleler kurulabilmesini sağlar. Türkçede cümlenin ögeleri şunlardır:

  1. Yüklemler
  2. Yapım ekleri
  3. Çekim ekleri
  4. Nesneler
  5. Bağlaçlar
  6. Dolaylı tümleçler
  7. Zarf tümleçleri
  8. Edat tümleçleri
  9. Özneler
  10. Noktalama işaretleri

Latince, fazlasıyla çekim içeren bir dil bilgisi yapısına sahiptir. Bu açıdan zaman zaman Türkçedeki çekim yapısını andırsa da, genel olarak çekim yapısı Türkçeden daha farklıdır. Her kitap, okul ve hattâ öğretmen, dil bilgisini farklı bir yöntem ve yapısal sıra ile öğretse de, Latince dil bilgisi genel olarak dokuz ana başlık altında incelenebilir:

Bağlaçlar veya rabıt (bağlama) edatları; kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri biçim veya anlam yönüyle birbirine bağlayan kelimeler: ve, veya, ile, ama, de (da), ancak, çünkü, eğer, hâlbuki, hem … hem …, hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, ne … ne …, öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, üstelik, yahut, yalnız, yani, yoksa, zira vs. Bağlaçlar, ifadeleri ilgi ve önem sırasına koyarak düzenlememize yardımcı olur.

Özne ya da fâil, bir cümlede yüklem ile bildirilen işi, eylemi ya da oluşu yerine getiren veya yüklem aracılığıyla hakkında bilgi verilen ögedir. Özne, yükleme sorulan "kim" ve "ne" sorularıyla bulunur.

Fiil veya eylem, varlıkların yaptığı işi, hareketi, oluşu çeşitli ekler alarak şahıs ve zamana bağlı olarak anlatan kelimedir.

Cümle veya tümce; bir ifade, soru, ünlem veya emiri dile getiren; kendi başına anlamlı sözcükler dizisi. Çoğunlukla özne, tümleç ve yüklemden meydana gelir. Bazen yan cümleciklerle anlamı pekiştirilir veya genişletilir.

Mari (Çirmiş) dili Ural Altay Dil Ailesinin Ural Koluna bağlı Fin/Ugor dilleri ana grubundandır ve 600.000 kişi tarafından konuşulur. Çirmiş dili; Rusya'ya bağlı Mari El Cumhuriyeti başta olmak üzere Rusya'da Tataristan, Udmurtya ve Perm bölgelerinde konuşulur. Etnik Çirmişler, çoğunlukla Ural Dağları'nın doğusunda Vyatka Nehri çevresinde yaşamaktadır.

Çekim ekleri, gerek isim soylu gerekse fiil soylu kelimelerin sonuna eklenerek cümle içinde diğer kelimelerle anlam bağlantısı kurmalarını sağlayan ekler. Kendi başlarına bir anlam ifade etmezler.

Yüklemi çekimli bir fiil olan cümlelere "Fiil Cümlesi" denir.

Birleşik cümle veya bileşik cümle, bir ana (temel) cümle ile onun anlamını tamamlayan bir veya daha fazla yardımcı cümleden meydana gelen cümledir. Birleşik cümlelerde ana yüklemin haricinde yargı veya eylem bildiren başka sözcükler de bulunur. Aşağıdaki örneklerde yardımcı cümleler eğik çizgi (/) ile ayrılmıştır ve bazı noktalama işaretleri anlatım kolaylığı açısından kullanılmamıştır:

Ek-fiil, ek-eylem veya cevher fiil, Türkçede isimlerin sonuna eklenerek onları yüklem haline getiren bir ektir. Bu ek Eski Türkçe "ér- : olgunlaşmak, yetişmek, tamam olmak" fiilinden evrilip zaman içinde "i-mek" haline gelmiş ve zamanla kökünün de erimesiyle bugün sadece “şu veya bu durumda bulunmak” manalarını cümleye katan (i)-di, (i)-miş, (i)-se ve (i)-dir halleri kalmıştır. Diğer dillerden muadil olarak İngilizce "to be",Latince "esse" fiilleri örnek verilebilir.

Dilek kipleri veya tasarlama kipleri; Türkçede fiillerin gereklilik, istek, dilek, şart veya emir bildiren hallerinden her biri. Optatif olarak da bilinir. Bu kiplerde "zaman" ifadesi yoktur. Türkçede dört dilek kipi vardır:

Bildirme eki veya bildirme koşacı, Türkçede yükleme kesinlik, belirsizlik, ihtimal gibi anlamlar katan -dir eki. Türkçedeki dört ek-fiilden biridir. Eklendiği kelimedeki ses kurallarına uyarak -dır, -dur, -dür, -tir, -tır, -tur ve -tür hâllerine dönüşebilir:

Şahıs eki veya kişi eki, yüklemin kişisini (özneyi) belirten ek. Fiil kiplerine veya ek-fiillere eklenerek işin veya oluşun kim tarafından gerçekleştirildiğinin anlaşılmasını sağlayan eklerdir.

Fiil soylu kelime; fiil kökünden oluşturulmuş, cümlede bir iş veya oluş bildiren sözcük. Türkçedeki fiil soylu sözcükler, fiiller ve fiilimsilerdir.

Yan cümlecik veya yan cümle, bileşik cümlelerde ana cümlenin anlamını tamamlayan yardımcı cümle. Bazen tümce sözcüğü de yan cümle anlamında kullanılır. Yan cümlecik; tek başına tam ve anlamlı bir cümle olabildiği gibi, fiilimsilerle oluşturulmuş da olabilir. Türkçede başlıca dört tip yan cümlecik vardır:

  1. dilek-şart kipi ve ek-fiilin şartı (-se) ile oluşturulanlar (şartlı)
  2. ki bağlacı ile oluşturulanlar
  3. iç içe cümleler
  4. fiilimsiler ile oluşturulanlar (girişik).

Bağlaşıklık bir cümledeki dilbilgisel unsurların tam, doğru ve birbirleri ile uyumlu şekilde kullanılması ilkesidir. Bu unsurlara örnek olarak cümlenin öğeleri, ekler, yardımcı fiiller, ek-fiiller vs. verilebilir. Bağlaşıklık bir dil bağıntısıdır.

Anlatım bozuklukları, yazılı veya sözlü anlatımda karşılaşılan hatalardır. Bu hatalar yapısal (dilbilgisel) veya anlam ve mantık bakımından olabilir. Öge eksikliği, ek eksikliği gibi yapısal bozukluklara "bağlaşıklık hataları"; gereksiz sözcük kullanımı, yanlış sözcük kullanımı gibi anlamsal bozukluklara ise "bağdaşıklık hataları" denir.