İçeriğe atla

Zamansal paradoks

Zamansal paradoks (benzer şekilde zaman paradoksu ve zaman yolculuğu paradoksu), geçmişe yapılan zaman yolculuğu sırasında ortaya çıkan teorik, paradoksal bir durumdur. Bunlar arasında: ontoloji paradoksu, yazgı paradoksu ve büyükbaba paradoksu bulunmaktadır.

Çözüm

Zamansal paradoks, paradoksla sonuçlanmaya meyilli olduğu için, zaman yolculuğunun imkansızlığını savunmak amacıyla kullanılmıştır. Ancak Kip Thorne zaman yolculuğu hikâyelerinde açıkça belirtilmeyen bu varsayılan paradoksların kesin bir fizik seviyesinde açıklanabileceğini söylemiştir: zaman yolculuğu hikâyelerindeki herhangi bir durum, pek çok tutarlı çözüme yol açmaktadır.

Novikov öz-tutarlılık prensibi

Novikov öztutarlılık prensibi, bir zaman yolcusunun geçmişte yaptığı her şeyin, başından beri bir tarihe ait olduğunu belirtmektedir; dolayısıyla zaman yolcusu geçmişteki olaylar üzerinde nedensel etkiye sahip olabilse de, yapacağı şeylerin tarihi “değiştirme” ihtimali yoktur. Dolayısıyla, örneğin zaman yolcusunun ebeveyn olmadan önce atalarından birini öldürme girişimi bir sebepten ötürü başarısız olmaya mahkûmdur (silah tutukluk yapabilir ya da yolcu fikrini değiştirebilir), böylelikle de büyükbaba paradoksu engellenmiş olur. Fakat bu teorinin ontoloji paradoksuna yol açma ihtimali vardır.

Çoklu evren hipotezi

Bu teori sonsuz sayıda evren olduğunu ve buna topluca “çoklu evren” dendiğini belirtmektedir. Eğer bir kişi zamanda geriye doğru yolculuk yapmak üzereyse, geçmişe vardığı anda kendi paralel evrenini yaratacaktır. Dolayısıyla eğer “kendi” büyükbabasını öldürürse, öldürdüğü kişi geldiği evrendeki büyükbabası değil, şu anda bulunduğu evrendeki büyükbabası olacaktır ve paradoks meydana gelmeyecektir.

Dallanan evren hipotezi

Bu teoriye göre zamanda geriye doğru yolculuk yapmak, zamanın dallanmasına neden olacaktır. Bu; zamanda geriye giden karakterlerin, geçmişteki insanlara ilham vererek kendi etkileri olmaksızın, önceki bilgileriyle yapmayacakları seçimleri yaptırarak zaman çizgisinin dallanmasına sebep oldukları ve zaman yolcularının perspektifinden geleceği değiştirdikleri “Geleceğe Dönüş” film serisinde de kullanılan teoridir. Bir diğer örnekse, karakterin yol ayrımında hangi yöne döneceği gibi basit bir kararın büyük değişikliklere yol açabildiği “Sola Dön” isimli Doctor Who bölümüdür, bir yöne döndüklerinde karakterlerin Doktor’la tanışmaları engellenecek, böylece verdikleri kararlar ve hareketleri bundan etkilenecektir.

Zaman çizgisi bozunumu hipotezi

Bir diğer fikirse zaman çizgisinde meydana gelecek her değişikliğin, kişisel etkileşim olmasa dahi, kabul edilebilir şekilde, zaman çizgisinde “kelebek etkisine” yol açacağıdır. Zaman yolcusunun ziyaret ettiği andan itibaren tarih, kişinin geçmişte yapmış olduğu dakika bazındaki değişikliklerden etkilenecektir ve yolcunun hareketlerinin keskinliğine bağlı olarak tarih eninde sonunda tamamen değişmiş olacaktır.

Silinen zaman çizgisi hipotezi

Bu hipotez bir bireyin geçmişi değiştirebileceği, kendi zaman çizgisini silerken, yeni zaman çizgisinde var olmaya devam edebileceğini öne sürmektedir. Bu sebepten, kendi büyükbabasını öldüren biri yeni zaman çizgisinde kalacaktır. Eğer bu teori doğru ise zamanda geriye yolculuk mümkündür ancak kelebek etkisinden dolayı orijinal zaman çizgisine geri dönmek olanaksızdır. Bireyin sürekli olarak zamanda geriye giderek kendisinin pek çok versiyonuna görmesi ve tüm bu versiyonların aynı yeni zaman çizgisinde birlikte var olmaları da aynı şekilde olasıdır.

Zamansal birleşme hipotezi

Bu, çoklu evren hipotezinin tam tersidir. Zaman yolculuğunda gerçekleştirilen her bir hareket, gerçeklikleri üst üste bindirir. Örneğin, eğer bir zaman yolcusu farklı bir zamandaki ikiziyle karşılaşacak olursa, ikizi kendisiyle birleşecek, yolcuyu ziyaret etmekte olduğu zamanın bir parçası haline getirecektir. Aynı durum olaylar için de geçerlidir. İki olay, paradoks yaratmayacak olay en yakın olayda birleşir (bir evrende ölü, diğerinde hayatta olan büyükbaba ya her iki evrende de ölü olan büyükbaba durumuyla sonuçlanır ve kişinin soyunu da buna izin verecek şekilde değiştirir ya da yolcunun dönüşü üzerine kendisini tüm zaman çizgilerinden silecek şekilde her iki zaman çizgisini de birleştirir veya ölüm ya da koma gibi ortalama bir ara hayat formuna neden olur).

Tercih zaman çizgisi hipotezi

Tercih zaman çizgisi hipotezinde zaman yolcusu geçmişe gitmeye karar verdiği anda tarih değişir, böylelikle eylemleri yazgı olarak yorumlanır.

“Yapamaz çünkü yapmadı çünkü yapmayacak” teorisi

Bu teori ‘şimdi’nin zamanda en önde yer almadığını ve gelecekteki benliğimizin geçmiş versiyonları olduğumuzu ileri sürmektedir. Dolayısıyla eğer gelecekte bir anda zaman yolculuğu cihazı yaratılırsa, biri bunu çoktan gelecekten bize geri getirmiş demektir, bunun sonucu olarak da cihaz bizim zamanımızda “zaten var” –ve muhtemelen kopyalanmış ve tekrar kopyalanmış sayılacaktır. Şimdiki benliklerimiz hala daha zamanda yolculuğun olup olmadığını düşündüğünü için, bu teoriye göre asla bir zaman makinesi inşa edemeyeceğiz çünkü eğer hala daha varlığını merak ediyorsak, gelecekteki kimse zaman makinesi inşa edememiş ve bunu bize getirmemiş demektir ve eğer gelecekteki kimse zaman makinesi inşa edemediyse, biz de gelecekte zaman makinesi inşa edemeyeceğiz demektir ve kimse zaman makinesi yapamaz çünkü gelecekteki kimse de zaman makinesi yapmadı. Bu teori televizyon dizisi Big Bang Theory’nin bir bölümünde canlandırılmıştır; Leonard ve Sheldon ev arkadaşlığı anlaşmasını imzalarken maddelerden biri de eğer ikisinden biri herhangi bir anda zaman yolculuğunu icat ederse, ilk yolculuklarının bulundukları konuma ve anlaşmanın imzalanmasından beş saniye sonrasına olmasına dairdir, her ikisi de beş saniye geçtikten sonra hiçbir şey olmadığı için hayal kırıklığına uğrar. Ancak bu teori nedensellik döngüsüne sebep olur. Ayrıca, eğer zaman makinesi yalnızca tek yöne gidebilecek -örneğin geleceğe- ya da geleceğe gittikten sonra sadece şimdiye geri dönebilecek şekilde yapılırsa -geleceğe doğru katedilen zamandan daha fazla geçmişe dönemeyerek ya da zaman makinasının icadından öncesine gidemeyerek gerçekleşebilir- bu teori çöker. Zamanda geriye doğru yolculuğa izin veren solucan delikleri buna bir örnektir çünkü bunlardan geçerek yalnızca solucan deliğinin oluştuğu kadar geçmişe gidilebilir.

Aynı zamanda başka ihtimaller de mevcuttur: gelecekten biri zaman makinesi yapacak ve pek çok insan bunu zamanda geriye doğru yolculuk yapmak için kullanacak fakat biz bunu bilmiyoruz çünkü: “kimse, bizim zamanımız kadar geçmişe yolculuk edemez” ya da “kimse zaman yolculuğunun mümkün olduğunu açıklamadı” ya da “zamanda geriye yolculuk yaptığını açıklayan kimseye inanılmadı” ya da “böyle bir makineyi yapabilmek için yeterli zamansal mekanik bilgisine sahip olan kişi aynı zamanda bilinen tarihe müdahale etmemesi gerektiğini de bilecektir” veya “ eğer zaman makinesi kendi icadından öncesine dönmek için kullanılırsa yok olur”. Aynı zamanda geleceğe doğru zaman yolculuğunun, zaman makinesinin yaratıldığı anla kısıtlı olması ihtimali de mevcuttur.

Kendi kendini iyileştirme hipotezi

Bu teori, zamanın kendisini paradokslardan iyileştirebileceğini öne sürmektedir. Geçmişe dönerek şimdiki zamandaki bir olayı ve şimdide gerçekleşen olayların sebebini değiştirmeye çalışan birini düşünün. Sonrasında, şimdide gerçekleşen olayların oluşmasına sebebiyet verecek farklı bir seri olaylar meydana gelecek ve böylece, zaman yolcusunun zamanda geri gitmesine gerek kalmayacak, dolayısıyla paradoks da engellenmiş olacaktır.

Yıkım sonucu

Bu teori, herhangi bir paradoksun evrenin yıkılmasına ya da en azından zaman ve uzayın bir kısmının paradokstan etkilenmesine sebep olacağını öngörmektedir. Bu hipoteze göre eğer kişi zamanda geri giderek ebeveynlerinden biri doğmadan önce büyükbabasını öldürmeye çalışırsa, bu durum kendisinin yok olmasıyla sonuçlanacaktır. Tarih, kişinin varlığının kalıntılarını tamamen silecek ve büyükbabanın ölümü tamamen farklı başka sebeplerden dolayı olacaktır. Böylece, tarihsel bakış açısıyla paradoks hiç ortaya çıkmamış olacaktır.

Zamansal değişimin inkarı teorisi

Bu teori zaman yolculuğu hakkındaki diğer teorilerin bir benzeridir. Zaman yolculuğu var olsa bile büyükbaba paradoksunun kurallarını ihlal etmeyeceğini savunmakla birlikte, zaman yolculuğu olayını inkâr eden herhangi bir hareketin gerçekleşemeyeceğini savunmaktadır. Bu tür bir olayın sonuçları ya kişinin ne yapmaya çalıştığına dair hafızasını, mevzubahis eylemi gerçekleştirmeden önce silerek ya da diğer olası sonuçların yanı sıra evreni bile yok ederek bir şekilde kendisini inkâr edecektir. Böylelikle, kişinin, çok küçük bir nüansla da olsa geçmişi başarılı bir şekilde değiştirmesi için bunu olabildiğince ufak bir değişiklikle yapması gerektiği söylenmektedir. Birinin zamanda geri giderek, gelecekteki halinin bulabileceğini bildiği bir yere bir not koyduğunu ve bunun sonucunda da bir suikast girişimini engelleyebildiğini hayal edin, bu teori değiştirilebilir. Eğer bahsedilen notta zamanda geçmişe dönüp, suikastı engelleyip, bu notu kopyalayıp, ilk bulduğu yere bırakması yazıyorsa, kişi istemli bir şekilde bu suikastı engelleyebilir.

Örneğin, eğer biri ebeveynlerinin ölümünü engellemeye çalışırsa başarısız olacaktır. Fakat diğer yandan, eğer bu kişi zamanda geriye yolculuk yapıp rastgele bir insana bir şey yapsa ve bunun sonucunda da başka birinin ailesinin hayatını kurtarsa, böyle bir olay başarılı olabilir çünkü yolculuğun amacı ve dolayısıyla yolculuğun kendisi, değişmemiş ve böylelikle de paradoks engellenmiş olacaktır.

Buna ek olarak, eğer bu olay insanlık tarihi üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olacak olursa ve geriye doğru yapılan yolculuğun amacını hükümsüz kılmayacaksa, yine de gerçekleşecek ve başarılı olacaktır. Bu durumda olayın anıları, zaman yolcusunun hafızasında anında değişikliğe uğrayacaktır.

Değişikliklerin, paradokslara çözüm getirilmeksizin gerçekleşmesi

Sıklıkla kullanılmasa da bir diğer paradoks da, geçmişteki bir olayda yapılan değişikliğin, bu tür bir değişim mantıksal olarak paradoksa yol açsa bile her daim geçerli olacağıdır.

Örneğin, büyükbabasını öldürmek üzere geçmişe yolculuğa çıkan birini ele alalım. Geçmişim başka herhangi bir bölümünü değiştirecek bir paradoksa yol açmaksızın büyükbabasını öldürebilecektir, fakat bu hareket ebeveynlerinden birinin doğmasını ve böylelikle de yolcunun kendisinin doğmasını engelleyecektir. Ancak bu teoriyle birlikte zaman yolcusu, büyükbabasını ve hatta hiç doğmamış olan ebeveynlerini bile hatırlayabilecektir. Bu da ontoloji paradoksuna benzer bir problemin ortaya çıkmasına sebep olacaktır.

Eğer zaman yolcusu geleceğe “dönerse”, kendi zaman çizgisi yolcunun ve zaman üzerinde yarattığı etkinin var olmasını engelleyecek şekilde değişecektir.

Zaman çizgisinin yok olması teorisi

Bu teori evrenin, ana zaman çizgisinden saparak ortaya çıkan herhangi bir olayı ya da zaman çizgisini “bozulmaya dayanıklı” şekilde yok etmesini ve çoklu evrenlerin var olmasını engellemesini kapsamaktadır. Temelde, paradoksal olsun ya da olmasın, kararlı bir zaman döngüsünden saparak yapılan herhangi bir zaman yolculuğu, yok olmaya mahkûmdur. Örneğin, eğer biri gelecekte ölmüş olan birinin ölümünü engellemek adına zamanda geriye doğru giderse ve bu eyleminde başarılı olursa, zaman çizgisinin var oluşu sonlanacaktır. Ancak bazıları bunun rölativite teorisini ve bilinen fizik kurallarını çürüteceğini savunmaktadır.

Summerville zaman çizgisi teorisi

Bu teori tek bir evren olduğunu söylemektedir. Zaman yolculuğuyla beraber, uzayzamandaki varış noktasındaki parçacıkların diziliminde, atom altı seviyede herhangi bir şeyi kopyalamadan, fiziksel bir değişiklik meydana gelecektir. Zaman yolcusu varış noktasında, yerel olarak o zamanda bulunan temel parçacıklardan cisimleşecektir. Zaman yolculuğunun sonucu olarak maddenin geçmişte tekrar bir araya gelmesinden önce, orijinal olay akışında meydana gelecek herhangi bir değişiklik ya da sapma, geçmişte henüz bir araya gelmiş olan zaman yolcusunun varlığını etkilemeyecektir. Yolcu varış tarihinde, kendisiyle birlikte seyahat etmiş olan parçalardan değil gittiği zamanda mevcut olan parçaların bir araya gelmesiyle oluşacaktır ve hiçbir parçanın zamanda yolculuk ettiği söylenemeyecektir, bu şekilde de nedensellik paradoksları çözülmüş olacaktır. Zaman yolcusunun geçmişteki haliyle etkileşime girmesinin sonucu, zaman yolculuğu olmaksızın gireceği etkileşim sonrasında meydana gelecek nedensel sonuçlardan daha fazla olmayacaktır; zaman yolcusunun her iki versiyonu da nedensel olarak bağımsız kalacaktır. Geçmişe doğru yapılan her bir yolculuk, birbirine ne kadar benzerse benzesin, her bir saniyenin geçişi ve gelecekten geriye doğru giden yolcunun, geçmişte var olan parçacıklarla yeniden yazılması ya da “yeniden bir araya getirilmesi” dolayısıyla farklı olay akışları yaratacaktır. Olaylar her seferinde ikizlenebilecek olsa da; olay akışı, yolcunun zamanda hiç geriye gitmemiş olacağı şekilde geçmişi etkileyerek sapacaktır ve bu durumda geçmişten geleceğe herhangi bir yeniden dizilim gerçekleşmeyecek ve her şey, bozulmamış olan en son zaman yolculuğundan başlayarak tarihe yerleşecek, önceki olayları sabit bırakacaktır.

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Pozitivizm</span> Augus Comte tarafından 19. yüzyılda ortaya atılan düşünce

Pozitivizm veya olguculuk; Auguste Comte'un başını çektiği, doğru bilginin yalnızca bilimsel bilgi olduğu, doğru bilgiye ise yalnızca ampirizm (deneycilik) ile ulaşılabileceğini ve bu bilginin kendisinin deneysel olmadığını savunan düşünce akımıdır. Pozitivizm, sosyal bilimlerin fen bilimleri gibi kesin gerçeklikler içeren kurallara dayanması ve felsefi tartışmalardan uzaklaşmak hedefiyle, 19. yüzyıl içindeki toplumsal ilişkiler çerçevesinde şekillenmiştir.

Kali Yuga, Hint Zaman Anlayışı'na göre maddi ve manevi yozlaşmanın doruğa çıktığı dördüncü zaman devresidir. Hindu metinlerinin çoğu yorumcusuna göre Kali Yuga Krişnanın ömrünün sona ermesinden itibaren başlayan –yaklaşık 5000 yıl önce MÖ 3102– ve 1200 yıl sürecek olan bu zaman döngüsü içinde Vişnunun son avatarı Kali, elinde kılıcı ve beyaz ata binmiş olarak ortaya çıkacak ve kötülüğü yok edecektir.

<span class="mw-page-title-main">Evren</span> uzay, zaman ve herşeyin bütünü

Evren, Kâinat veya Kozmos, gezegenler, yıldızlar, gökadalar ve diğer tüm madde ile enerji yapıları dahil olmak üzere uzay ve zamanın tamamı ve muhtevasıdır. Bununla birlikte gözlemlenebilir evren, temel parçacıklardan başlayarak gökadalar ve gökada kümeleri gibi büyük ölçekli yapılara kadar tüm madde ve enerjinin mevcut düzeniyle sınırlıdır.

Grafoloji, el yazısından karakter tahlili yapmaya çalışan bir çalışma sahası. Grafolojistlere göre, diğer davranış şekilleri gibi, el yazısı da insanın kişiliği hakkında bilgi vermektedir. Bu teori her şahsın belirli bir şahsiyet ve davranışlarında devamlılık göstereceğini kabul etmektedir.

Zamanda yolculuk; zaman içinde belirli noktalar arasındaki hareket, bir nesne ya da bir kişi tarafından uzayda farklı noktalar arasındaki harekete benzer şekilde, tipik olarak bir zaman makinesi veya bir solucan deliği olarak bilinen varsayımsal bir aygıtın kullanılması ile hareket kavramıdır. Zaman yolculuğu, felsefe ve kurguda yaygın olarak kabul gören bir kavramdır.

Burada Vikipedi'de bulunan paradoksların bir listesini bulacaksınız. Listedeki paradokslar temalarına göre sınıflandırılmıştır.

Dede paradoksu, zaman yolculuğuyla geçmişe gidilmesi durumunda ortaya çıkan bir tutarsızlığı ifade eden paradokstur. Bu kavram ilk kez bilimkurgu yazarı René Barjavel'in "Le Voyageur Imprudent " adlı romanında tanımlanmıştır.

Fermi paradoksu, dünya dışı uygarlıkların var olma olasılığının gayet yüksek olduğuna dair tahminlerin varlığı ile bunu doğrulayacak herhangi bir kanıtın ya da temasın yokluğu arasındaki çelişkiyi ifade eder.

Uzak anılar, The Long Remembering başlığı altında 1957 yılında Poul Anderson tarafından yayınlanan bir deneyimdir.

<span class="mw-page-title-main">Kelam kozmolojik argüman</span>

Kelam kozmolojik argüman, kökeni Orta Çağ Müslüman düşünürlerine kadar dayanan, tarih boyunca John Philoponus, el-Kindī, Saadia Gaon, el-Gazâli ve Aziz Bonaventura tarafından savunulan, evrenin bir ilk nedeni olduğunu göstermeye çalışan ve evrenin ilk nedeninin de Tanrı olduğunu kanıtlamaya çalışan kozmolojik argüman çeşitlerinden biridir.

Çoklu evren veya çoklu kâinat, birbirinden farklı, gözlemlenebilir evrenlerin hipotezsel toplamı. Teleskop ile gözlemleyebildiğimiz bilinen evren yaklaşık 93 milyar ışık yılı genişliğindedir. Ancak bu evren, farazî çoklu evrenin çok küçük bir kısmına tekabül eder. Çoklu evren sonlu ve sonsuz var olan muhtemel evrenlerin hipotezsel bütünü olup bu evrenler var olan her şeyi - bütün mekân, zaman, madde ve enerji ile birlikte fizik kanunları ve fizikî değişimleri - kapsar. Bu evrenlere "alternatif evrenler" ya da "paralel evrenler" de denir.

Kapalı zamansı eğri (KZE), matematiksel fizikte, “kapalı” uzayzamanda, başlangıç noktasına geri dönen bir parçacığın Lorentz manifoldundaki zaman çizgisidir. Bu olasılık ilk defa, genel göreliliğin eşitsizliklerine uygun bir çözüm keşfetmiş olan Kurt Gödel tarafından 1949 yılında ortaya çıkartılmıştır. Gödel, KZElerin aynı zamanda Gödel ölçüsü olarak bilinmesini sağlamıştır ve o zamandan beri de Tipler silindiri ve geçilebilir solucandelikleri gibi KZEleri içeren başka genel rölativite çözümleri bulunmuştur. Eğer KZEler varsa, varlıkları geriye doğru zaman yolculuğunun en azından kuramsal olarak olası olduğuna kanıt olarak sunulabilir, bu da dede paradoksu kaygısını ortaya çıkartabilir, ancak Novikov öztutarlılık ilkeleri bu biçim paradokslardan kaçınılabileceğini belirtmektedir. Bazı fizikçiler, belirli genel görelilik çözümlerinde yer alan KZElerin, ileride ortaya atılacak ve genel göreliliğin yerine geçecek olan kuantum kütleçekimi kuramıyla denklemden atılabileceğini savunmaktadır, Stephen Hawking bu görüşü kronoloji korunumu varsayımı olarak adlandırmıştır. Diğerleri ise, belirli bir uzayzamandaki tüm kapalı zamansı eğrilerin aynı olay ufkundan geçmesi durumunda –ki bu da kronojik sansür olarak isimlendirilebilecek bir özelliktir–; bu uzayzaman tüm olay ufuklarından temizlense dahi, yine de düzgün nedensellikte davranacağını ve bir gözlemcinin nedensellik ihlalini belirleyemeyeceğini savunmaktadırlar.

Yazgı paradoksu, bilimkurguda tema olarak sıkça kullanılan bir zaman yolculuğu paradoksudur. Zamansal nedensellik döngüsü senaryosuna göre önceden yaşanan 1. olay, daha sonra yaşanacak 2. olayın nedenidir ve zaman yolculuğu dolayısıyla, 2. olay aynı zamanda 1. olayın nedenidir. Zaman yolcusu, zamanda geçmişe yolculuk yapmasını “yazan” ya da “önceden tayin eden” olaylar döngüsüne yakalandığında paradoks başlar. Bu durumda, 2. olay yolcunun zamanda geçmişe gitmesi olayı haline gelir ve 1. olay ise, zaman yolcusunun geçmişte yaptığı ve kendisini geçmişe yolculuk yapması için etkileyen bir olaya dönüşür. Paradoksa göre geçmişe yolculuk eden kişilerin, herhangi bir durumu değiştirme ihtimali yoktur. Sevdiği birine araba çarpmasını engellemeye çalışan birini örnek alırsak, bu kişi kaza olmadan olay yerine yetişmek için arabayla giderken, tam da kurtarmak için geri döndüğü insana çarpar ve gelecekteki kendisinin, geçmişe gitmesine sebep olacak ölüme neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Üniformitaryanizm</span>

Tekdüzelik Doktrini veya Tekdüzen İlkesi olarak da bilinen Tekdüzencilik, günümüz bilimsel gözlemlerimizde işleyen aynı doğal yasaların ve süreçlerin geçmişte evrende her zaman işlediği ve her yerde uygulandığı varsayımıdır.Tekdüzelik veya değişmezlik ilkesi, deney ve gözleme dayalı bilim dallarının tamamında; nedensellik, sebep sonuç ilişkisi ve fizik kanunları gibi temel ilkelerin, zaman ve mekanla değişmediğini kabul eden, ancak kendisinin bilimsel metotlarla doğrulanması imkânı olmayan önermedir. Tek düzelik ve değişmezlik ilkesinin kendisinin bilimsel yöntemlerle doğrulanması mümkün olmasa da, tüm bilim dallarında vazgeçilmez bir ilk kabul, aksiyomdur.

Retrocausality, sonucun kendini oluşturan sebeplerden önce çıktığını savunan anti-nedensel hipotez.

Fizikte ikiz paradoksu olarak adlandırılan ve düşünsel olarak gerçekleştirilmiş bir deney bulunmaktadır. Bu deney tamamen aynı özelliklere sahip olan ikizlerden birinin uzaya gönderilmesi ve diğerinin de dünya üzerinde kalması sonucu aralarındaki görünüm farkının zamana bağlı olarak nasıl değiştiği düşüncesi üzerine ortaya çıkarılmıştır. Uzaya gönderilen kardeşlerden biri yüksek hızlı bir roket tarafından uzaya fırlatılmış ve orada bir seyahate gönderilmiştir. Uzun bir zaman sonra evine döndüğündeyse ikiziyle yaş ve vücut olarak büyük bir farklılık ile karşılaşmıştır. Dünyada kalan ikizin daha hızlı yaşlandığı çünkü dünyadaki zamanın daha hızlı aktığı düşünülmektedir. Bu bir paradoks değil bir ikilemdir. Bu ikilem Genel relativite yasasının geliştirilmesinde de rol oynamıştır.

Tüy yumakları birtakım süpersicim teoristleri tarafından, kara delikleri kuantumsal açıdan doğru tanımlamak amacıyla ortaya atılmış bir teoridir. Bu teori, modern fiziğin kara deliklere bakışındaki iki inatçı problemi çözmektedir.

  1. Karadeliğe düşen maddeler ve enerjiler, tekilliğin içerisinde kaybolurlar, dolayısıyla karadelik içine ne düşerse düşsün hiçbir fiziksel değişim geçirmezler, buna bilgi paradoksu denir.
  2. Klasik karadelik teorisine göre, karadeliğin kalbi sonsuz uzay zaman eğrilikleriyle doludur, bunun sebebi sonsuz yer çekimi ve sıfır hacimdir. Modern fizik ise sıfır ve sonsuz gibi parametreler işin içine girdiğinde bozulmaktadır.
<span class="mw-page-title-main">Buffy evreni</span>

Buffy evreni, Joss Whedon tarafından Buffy the Vampire Slayer ve Angel dizileri üzerinden yaratılmış olan bir kurgusal evrendir. Buffy evreni ismi ilk hayranlar tarafından televizyon dizileri hala yayınlanmaktayken verilmiş, daha sonra evrenin yaratıcısı olan Joss Whedon tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Bu evrende doğaüstü yaratıklar gerçektir ve insanlar birtakım güçlerle bu doğaüstü yaratıklarla savaşabilmektedirler.

Epistemolojide, fideizm, inancın akıldan bağımsız olduğunu veya akılla çatıştığını ve belirli gerçeklere ulaşmada akıldan üstün olduğunu savunan teori. Latince "inanç" anlamına gelen "fide" kelimesinden türetilmiştir.

Newcomb paradoksu Felsefe ve matematikte,aynı zamanda Newcomb problemi olarak da bilinir. Biri geleceği tahmin edebilen iki oyuncu arasındaki oynanan bir oyunu konu edinen bir düşünce deneyidir.