
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Güneydoğu Torosların güneyinden Suriye sınırına kadar olan yerleri kaplar. Bölge doğu ve kuzeyden Doğu Anadolu Bölgesi, batıdan Akdeniz Bölgesi, güneyden Suriye ve kısa bir sınırla da Irak ile çevrilidir.

Adıyaman, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Orta Fırat Bölümü'nde bulunan bir ildir. İdari merkezi Adıyaman şehridir. TÜİK 2023 sonu verilerine göre ilin nüfusu 604.978'dir.

Frigya veya Firigya, Sakarya Irmağı ile Büyük Menderes'in yukarı çığırları arasında kalan bölgenin eski çağdaki adıdır. Bu ad, Balkanlar’dan gelip bu bölgeye yerleşen Friglerden geliyordu.

Anadolu, Anadolu Yarımadası veya coğrafi olarak Asya Kıtası'nın tüm özelliklerini içerdiğinden Küçük Asya, Asya kıtasının en batısında Karadeniz, Akdeniz ve Ege denizi arasında kalan yaklaşık 755.000 km²'lik bir alanı kaplayan dağlık bir yarımadadır.

Karadeniz Bölgesi, ismini Karadeniz'den alan, Sakarya Ovası'nın doğusundan Gürcistan sınırına kadar uzanan Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Gürcistan, Doğu Anadolu Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi, Marmara Bölgesi ve adını aldığı deniz ile komşudur. Türkiye'deki bölgeler arasında büyüklük bakımından üçüncü sırada yer almaktadır, ayrıca doğu batı genişliği ve yerel saat farkı en fazla olan bölgedir. Karadeniz Bölgesi'nin en büyük ve gelişmiş şehirleri sırasıyla 1.371.274 nüfusuyla Samsun, ardından Trabzon ve Ordu'dur.

Hititler ya da Etiler, Tunç Çağı'nda Anadolu, Levant ve Kıbrıs'ta varlık göstermiş bir halk.

Kızılırmak, eskiden Halis veya Alis, Sivas'ın İmranlı ilçesindeki Kızıldağ eteklerinden doğan ve Samsun'un Bafra ilçesinde Karadeniz'e dökülen bir nehir. 1.355 km. uzunluğu ile Türkiye'nin kendi sınırları içerisinde doğup kendi sınırları içinde denize dökülen en uzun akarsuyu olma özelliğini taşır. Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Çankırı, Çorum, Sinop ve Samsun illerinden geçen Kızılırmak, aralarında Delice Irmağı, Devrez ve Gökırmak gibi çok sayıda akarsu ve çayın sularını da toplayarak büyük bir kavis çizerek Bafra Burnu'ndan Karadeniz'e ulaşır.

Karkamış, geçmişi Erken Bakır Çağına dek uzanan ve günümüzde Türkiye ile Suriye topraklarında yer alan antik kent. Hitit ve Asur İmparatorluğu dönemlerinde önemli bir şehir olan Karkamış, Roma döneminden sonra önemini kaybetmeye başlamıştır.

Bafra, Samsun ilinin bir ilçesidir. Karadeniz'e 20 kilometre uzaklıkta, denizden yüksekliği yaklaşık 20 metre olan ve Kızılırmak'ın biriktirdiği birikinti ovası üzerinde kurulmuş bir yerleşim yeridir. Bafra Ovası tanınmış yerlerinden biridir. Bafra'nın nüfusu 144.465'tir. Bafra nüfusunun %49,46'sı erkek, %50,54'ü ise kadınlardan oluşmaktadır.

Paflagonya, Anadolu'nun, Karadeniz'in kıyısında, Pontus ve Bitinya arasında kalan eski bir bölgedir.
Kaşkalar büyük olasılıkla Asur Ticaret Kolonileri Çağı ile MÖ 8. yüzyıl arasında, Orta ve Batı Karadeniz Bölgesi'nde, zaman zaman Hititlere karşı yaptıkları akınlarla imparatorluğun iç bölgelerinde yaşadığı, Hititlerin tarih sahnesinden çekilmesi ile yaşam alanlarının Asur sınırlarına ulaştığı tahmin edilen yarı göçebe kavim veya kavimler topluluğuydu.

Geç Hititler veya Geç Hitit Devletleri, Anadolu'nun Demir Çağı'ndaki Luvice, Aramice ve Fenikece konuşan siyasi varlıklarıdır. MÖ 1200'lerde batıdan gelen Ege Göçleri'nin saldırılarından kurtulabilen Hititler güney ve güney - doğu Toroslar'ın dağlık bölgelerine çekilerek yaşamışlar ve her biri bağımsız beylikler kurmuşlardır. Geç Hitit Devletleri MÖ 11. yüzyıldan itibaren hem siyasal hem de kültürel anlamda Arami etkisi altına girdiler ve zamanla Aramileştiler. Geç Hitit Devletleri Urartu ve Asurlular'a bağımlı olarak yaşadılar. MÖ 7. yüzyılda ise Asurlular bu devletlerin siyasal varlığına son verdi. Bu tarihten sonra bu devletlerin her biri Asur eyaleti oldu. Karkamış, Pattin(Unqi), Sam'al, Gurgum, Kummuhu, Milid, Keveh, Hilakku ve Tabal devletleri; Geç Hitit Devletleridir.

Arzava, antik çağda Batı Anadolu’da Göller Bölgesi’nden Ege Denizi’ne uzanan kuşakta kurulmuş olan bir devlettir. Adının Ormanlar Yurdu anlamına geldiği ileri sürülmüştür Doğusunda Hitit Krallığı, kuzeyinde hakkında çok az bilgi bulunan Assuva federasyonu yer almaktaydı.

Hattuşa ya da Hattuşaş, Hititler'in Geç Tunç Çağı dönemindeki başkentidir. Çorum il merkezinin 82 km güneybatısındaki Boğazkale ilçesinde bulunmaktadır.

Kommagene Krallığı, İrani Orontid Hanedanı'nın Helenleşmiş bir kolu tarafından yönetilen Greko-Pers krallığıdır. Partlar, Ermeniler ve Romalılar arasında tampon bir ülke olmuştur.
Anitta MÖ 18. yüzyılda Anadolu'da yaşamış Kuşşara ve Neşa şehirlerinin kralıdır. Anitta'nın ağzından anlatılan Hititçe metinler, Hitit başkenti Hattuşa'da bulunan en eski tarihli dokümanlardır.

Nerik, günümüzde Samsun'a bağlı Vezirköprü ilçesinin 7 kilometre kuzeybatısında bulunan Oymaağaç Höyüğü'nde tespit edilen antik kent.
Kızılırmak Deltası, diğer adıyla Bafra Ovası, Kızılırmak'ın Karadeniz'e döküldüğü yerde, taşıdığı alüvyonlarla oluşturduğu, delta ovası ve sulak alanlar kompleksidir. Samsun ilinde Ondokuzmayıs, Bafra ve Alaçam ilçeleri sınırlarındadır. 56.000 hektarlık alanıyla Türkiye'nin en büyük deltalarındandır.
Uluğ Bahadır Alkım;, Kazı, yüzey araştırmaları ve tarihi coğrafya çalışmalarıyla Anadolu arkeolojisine ve özellikle Hitit döneminin aydınlatılmasına büyük katkıda bulunan arkeologtur.

Türkiye'deki Antik Bölgeler, Türkiye antik bölge yerleşimleri olarak çok zengin bir coğrafya barındırmaktadır. Yapılan bilimsel incelemer neticesinde başlangıç zaman ortasından Buzul Çağı sonrasına kadar gelen süre içerisinde insan toplulukları yerleşimi iklim kuşaklarına göre daha çok yaşam alanı ve çeşitliliği belirgin bölgelere yerleşmeye başladığı arkeolojik alanlardaki yapılan bilimsel araştırmalar sonucu ortaya çıkmaktadır. Türkiye, Anadolu coğrafyası ile daha fazla yerleşke olarak antik iskan alanı geliştirmiş olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye'deki tarih öncesi kitlelere bakıldığında antik bölgelerdeki yerleşimlerin üzerinde evcilleştirilmiş hayvanlar yetiştiren yerleşik toplumlar ve bitkilerin tarımını yapan avcı toplayıcı hatta çiftçilik bağlarını güçlendirmiş, hayvancılığın çoğalmasında önemli rol oynadığını görmekteyiz.