Kuş; tüyleri, dişsiz gagaları, yumurtladıkları sert kabuklu yumurtalar yoluyla üreyen, yüksek metabolizma hızına sahip, dört odacıklı kalpleri ve hafif ama güçlü bir iskelet yapısına sahip, Aves sınıfını oluşturan sıcakkanlı omurgalı hayvanlar grubudur. Tüm dünyada yaygın olarak yaşayan kuşların boyutları arı sinek kuşunda 5 cm ila deve kuşunda 2,75 m arasında değişir. On bin kadar yaşayan kuş türü bulunur ve bunların yarısından fazlasını ötücü kuşlar oluşturur. Kuşların türlere göre farklılık gösteren kanatları vardır ve kanatsız olduğu bilinen tek grup kivi kuşu ve soyları tükenmiş olan moa ile fil kuşudur. Ön ayakların evrimleşerek kanatlara dönüşmesi kuşlara uçma yeteneği sağlamış ancak daha sonra yine evrimin devam etmesiyle penguenler, deve kuşları ve adalarda endemik olan bazı türler uçma yeteneğini kaybetmişlerdir. Kuşların sindirim ve solunum sistemleri de uçma yeteneğine uyum sağlamıştır. Özellikle deniz kuşları ve bazı su kuşları gibi kuşlar ayrıca evrimleşerek yüzme yeteneği de kazanmıştır.
Boynuzlugiller (Bovidae), gevişgetiren bir çift toynaklı familyası.
Kedigiller (Felidae), Etçiller (Carnivora) takımına ait bir familyadır.
Primatlar veya iri beyinli yüksek memeliler, memeliler sınıfının Euarchontoglires üst takımına ait bir takımdır. Maymun adı kimi zaman bütün primatları kapsarken yalnızca simiyenler için de kullanılabilir. Primatları inceleyen bilim dalı primatolojidir.
Zürafa (Giraffa), soyu tükenmemiş canlılar arasında karada yaşayan en uzun ve gevişgetirenler arasında da en büyük; Afrika’da yaşayan çift toynaklı memelidir. Bilimsel tür adı deveye benzer şekline ve leoparda benzeyen beneklerine ithafen verilmiştir. Ana ayırt edici özellikleri oldukça uzun boynu ve bacakları, tüylü deriyle kaplı boynuzları ve beyaz-krem bir ten üstünde siyah ve kahverengi arasında değişen benekleridir. En yakın yaşayan akrabası okapi ile birlikte zürafagiller (Giraffidae) familyasında sınıflandırılır ve derileri ile beneklerinin renk ve şekillerinden ayırt edilen dokuz alt türü vardır.
Çift toynaklılar, memelilerin eteneliler (Placentalia) infra sınıfına ait bir takım. Takım, su aygırları, domuzlar, pekariler, geyikler, koyun ve keçiler gibi karasal canlıların yanında balinaları da içerir. Yaklaşık 270 adet karada yaşayan çift toynaklı türü mevcuttur. Bunlardan özellikle boynuzlugiller familyasına ait türler, insanlar için ticari açıdan çok önemlidir. Çift toynaklılar, günümüzün en başarılı otçul kara canlılarındanlardır.
Gevişgetirenler (Ruminantia), çift toynaklılar (Artiodactyla) takımı içinde bir alt takım.
Okapi, zürafagiller (Giraffidae) familyasından geviş getiren bir çift toynaklı türü.
Mammalia (Memeliler), Chordata (Omurgalılar) şubesi içinde yer alan bir hayvan sınıfıdır. Carl Linnaeus'un ilk olarak bu sınıfı tanımlamasından beri memeli sınıflandırması çeşitli gözden geçirmeden geçmiştir. Evrensel olarak kabul edilen bir sınıflandırma sistemi yoktur; McKenna & Bell (1997) ile Wilson & Reader (2005) son zamanlarda yararlı özetle sunmuşlardır. Linnaeus ve diğerlerinin öne sürdüğü fikirlerin çoğu artık günümüz taksonomistleri tarafından tamamen terkedilmiştir; bunların arasında yarasaların kuşlarla akraba oldukları ya da insanların diğer yaşayan varlıklardan farklı bir grup oluşturduğu fikirleri de bulunmaktadır. Memeli takımları arasındaki ilişkileri tanımlayan birbirinden farklı fikirler çatışmaya devam etmekte ve bu konuda yeni çalışmalar sürmektedir. Son zamanların en önemli gelişmesi kladistik düşüncenin tüm taksonomik tanımlamaların monofiletik grupları tanımlamasını sağlamak olmuştur. Moleküler filojeninin sonuçları neticesinde bu alan son zamanlarda ilgi çekmiş ve değişikliğe uğramaya başlamıştır.
Balinaların evriminin, Hindistan alt kıtasında 50 milyon yıl önce çift toynaklılardan başladığı ve en az 15 milyon yıllık bir süre boyunca ilerleyip günümüz dişli ve dişsiz balina gruplarını oluşturduğu düşünülmektedir. Balinalar, çift toynaklılar takımına ait, tamamen suda yaşayan deniz memelileridir ve yaklaşık 50-55 milyon yıl önce diğer çift toynaklılardan kopmuşlardır. Birçok analiz, balinaların Eosen veya daha öncesinde evrimleştikleri ve su aygırları ile nispeten yakın – diğer çift toynaklılara göre – bir ortak ataya sahip olmaları gerektiğini göstermiştir. Memeli olarak, hava solumak için yüzeye çıkarlar; yüzgeçlerinde 5 parmak kemiği vardır; yavrularını emzirirler. Tamamen suda yaşamalarına rağmen, karasal atalarından gelen birçok iskelet özelliğini korumuşlardır. 1970'lerin sonlarında Pakistan'da yapılan araştırmalar, deniz memelilerinin karadan denize geçişindeki çeşitli aşamaları ortaya çıkardı.
Fosil primatlar listesi soyu tükenmiş olan primatların fosil kayıtlarından oluşan bir listesini içerir. Primatların genellikle muhtemelen böcek ve meyve ile beslenen küçük ve özelleşmemiş memelilerden evrimleştiği düşünülür. Ancak, primatların kesin kökeni tartışmalı olup bunun yanında primatların ilk atalarının da kendileri gibi ağaçlarda yaşamış olduğuna dair güncel olarak sorgulanmaktadır. Ayrıca diğer başka memeli türlerinin de ağaçlarda yaşayan canlılar olduğu ve bu ağaçsıl memelilerin primatlara benzer özellikler geliştirmedikleri de bilinmektedir. Günümüzde Purgatorius ve Plesiadapis gibi bazı iyi bilinen cinslerin uzun bir süre en eski primatlar olduğu düşünülmüş olsa da onları genellikle Euarchontoglires üst takımı içindeki yeni Plesiadapiformlar takımına dahil eden özellikle son dönem yazarları tarafından ilk primat olarak kabul edilmezler. Bazı yazarlar karışıklıkları önlemek için rütbesiz bir terim olan Plesiadapiformlara dahil olan Euprimatlar tanımını kullanır. Gayri resmi olan bu isim buradaki listede kullanılmamıştır.
Bu liste tarih öncesi dönemlerde yaşamış olan memelilerin tamamlanmamış bir listesi olup günümüzde hala yaşayan veya kısa bir süre önce nesilleri tükenen memelileri kapsamamaktadır. Bunun yanında nesli tükenmiş olan tarih öncesi primatlar için bakınız: Fosil primatlar listesi
Nalburunlu yarasa ya da Nalburun yarasa, Rhinolophidae yarasa familyasını oluşturan yarasalara verilen isimdir. Yaşayan tek cinsi olan Rhinolophus dışında soyu tükenmiş bir cins olan Palaeonycteris de tanımlanmıştır. Bazen Rhinolophidae familyası içinde de sınıflandırılan Hipposideridae familyası ile yakın akrabadır. Nalburunlu yarasalar altı alt cinse ve birçok tür grubuna ayrılırlar. Tüm nalburunlu yarasaların ortak atası 34 ila 40 milyon yıl önce yaşamıştır ancak bu familyanın coğrafi kökeni belirli değildir ve familya biyocoğrafyasını ortaya koyma çabaları sonuçsuz kalmıştır. Genetik kanıtların gösterdiği birçok tür kompleksinin olma olasılığının yanı sıra daha önceden ayrı bir tür olarak tanımlanmış yarasaların aslında başka taksonlardan çok az genetik farklılık göstermesi sonucu taksonomileri karmaşıktır. Çoğunlukla tropikal ve subtropikal bölgeler olmak üzere Afrika, Asya, Avrupa ve Okyanusya kıtalarında, Eski Dünya'da yaşarlar.
Adapiformes veya Adapoidler, Eosen ila Miyosen dönemleri arasında yaşamış bir erken primat grubudur. Adapiformlar kuzey yarımkürenin çoğuna ve ayrıca tropikal Asya'ya kadar güneye ulaştılar. Grup Eosen'den Miyosen çağına kadar yaşadı. Bazı adapiformlar yaşayan makilere benziyordu.
Giraffoidea, Climacoceratidae, Antilocapridae ve Giraffidae familyalarını içeren bir üst familyadır. Üst familya ait tek mevcut üyeler, Amerika antilobu, zürafa ve okapi'dir.
Decannatherium, soyu tükenmiş bir Zürafa cinsi. İlk kez 1952'de Crusafont Pairo tarafından adlandırıldı. Yalnızca İspanya, Segovia'daki Macrofauna, Los Valles de Fuentiduenya fosil bölgesinde bulundu.
Bohlinia, Afrika ve Avrasya'da Geç Miyosen döneminde yaşamış, çift toynaklı familyası Giraffidae'nin soyu tükenmiş bir cinsidir. İlk olarak 1929 yılında paleontolog Dr. W. Matthew tarafından isimlendirilmiştir ve B. adoumi ve B. attica olmak üzere iki tür içerir. B. attica türü, tanımının ilk olarak Camelopardalis attica olarak adlandırılmasından ve daha sonra Giraffa attica olarak yeniden sınıflandırılmasından bu yana birkaç kez yeniden sınıflandırılmıştır.
Keçi evrimi, doğal seçilim yoluyla evrim yoluyla yerli keçilerin var olduğu süreçtir. Yaban keçileri, modern insanlar tarafından evcilleştirilen ilk türlerden biriydi ve evcilleştirilme tarihi genellikle MÖ 8.000 olarak kabul edildi. Yerli keçiler, Orta Doğu ve Orta Asya'da, özellikle orman ve dağlar olmak üzere, Türkiye'den Türkmenistan'a kadar bir alanı kapsayan, belirgin şekilde sert ortamlarda bulunan orta boy memelilerdir. Keçiler, bizon, inek ve koyun gibi çeşitli geviş getirenleri içeren geniş ve kalabalık bir grup olan Bovidae ailesinin bir parçasıdır. Bovidlerin hepsi, toynak ve otçul bir diyet gibi birçok özelliği paylaşır ve birçok dişiyle birlikte tüm erkeklerin boynuzları vardır. Bovidler, erken Miyosen çağında geyik ve zürafalardan ayrılmaya başladı. Keçileri, dağ keçilerini ve koyunları içeren Caprinae alt familyasının, diğer bovidlerden geç Miyosen gibi erken bir tarihte ayrıldığı ve grubun en büyük çeşitliliğine buzul çağlarında ulaştığı düşünülmektedir.
Primatların kökeni ve evrimi, yaklaşık 55 milyon yıl önce küresel olarak ortaya çıkan "gerçek" primatların (Euprimates) kökenini ve evrimsel tarihini konu alır. Bilinen en eski gerçek primat, geç Paleosen döneminde Fas'ta yaşamış, Altiatlasius'tur.
Ceratopsidae, Triceratops, Centrosaurus ve Styracosaurus gibi kuş kalçalı dinozorları içeren bir ceratopsian dinozor familyasıdır. Bilinen tüm türler, Geç Kretase'de yaşamış dört ayaklı otoburlardı. Çin'de yaşamış Sinoceratops dışındaki tüm türler, Geç Kretase'de Laramidia ada kıtasını oluşturan batı Kuzey Amerika'da yaşamıştır. Ceratopsidler, gagalar, çenenin arkasında sıralanan kesme dişleri, gösterişli burun boynuzları ile boyunda geriye ve yukarı uzanan kalkansı yapılar ile ayırt edilir. Familya, Chasmosaurinae ve Centrosaurinae olmak üzere iki alt familyaya ayrılmıştır. Chasmosaurineler genellikle uzun, üçgen kalkanlar ve iyi gelişmiş alın boynuzları ile nitelenir. Centrosaurinelerin iyi gelişmiş burun boynuzları veya burun çıkıntıları, daha kısa ve daha dikdörtgen biçimli kalkanları ve onun üstünde yer alan ayrıntılı dikenleri vardı.