İçeriğe atla

Yunanların adları

Yunanlar tarih boyunca farklı farklı milletlerce çok çeşitli etnonimlerle anılmıştır. Türkçede Rum (kökeni Roma), Yunan (kökeni İyonya) kelimeleri bu halkı tanımlarken eş anlamlı olarak kullanılır. Bu halkın kendileri için en çok kullandıkları etnonimse Helen (Grekçe: Ἕλληνες, /ˈhel.lɛː.nes/; Yunanca: Έλληνες, /ˈe.li.nes/) kelimesidir. Helen ismi Türkçeye Helenistik Dönem gibi kullanımlarla geçmiştir. "Grek" (Latince: Graeci) kelimesiyse antik Romalılar tarafından onlara verilen bir ad olup buradan Avrupa dillerine girmiştir. Grek kelimesi Türkçede bazen Antik Yunanistan'dan bahsederken kullanılır.

İsimlerin tarihi

Yunanların Antik mitolojilerindeki ilk atası Helen, Helen adının kökeni sayılmıştır. Onun soyundan gelen Aiollular, Dorlar, Akalar ve İyonlar, esas Yunan boylarına ve Yunancanın Yunanistan ve Anadolu'de konuşulan ve konuşulmuş şivelerine karşılık gelir.

İlk Yunanca konuşan halk olan Mikenler ya da tarihçilerin verdiği adla Miken-Akalar ya Cilalı Taş Devri'nde ya da Tunç Devri'nde bir dönem günümüz Yunanistan'ına girdi. Homeros, M.Ö. 12.-11. yüzyılda gerçekleştiği düşünülen Truva Savaşı döneminde baskın boyun "Akalar" olduğunu söyledi,[1] Helenler adını da Teselya'da yaşamış görece küçük bir boy için kullandı. Önemli bir Yunanca konuşan topluluk olan Dorlar yaklaşık olarak o dönemde ortaya çıktı. Yunan geleneğine göre Grekler, Truva Savaşı'ndan sonra Helenler olarak adlandırılmıştı. Antik Yunanlar için Helen olabilmek, medeni olabilmenin bir kıstasıydı ve kendilerinden olmayan her halka (Persler gibi büyük ve güçlü medeniyetler kurmuş bile olsalar) onları aşağılamak amacıyla "barbar" diye hitap ettiler.

Romalılar Güney İtalya'daki Yunan kolonicilerle ilk karşılaştıklarında onlara geldikleri Graea adlı küçük bir şehir nedeniyle Graealılar anlamında Graeci dediler, sonra bu adı tüm Yunanlar için kullanmaya başladılar ve bu kelime Yunanların tüm Avrupa dillerindeki adının kökeni oldu. Persler, onlara Batı Anadolu sahillerine koloniler kurmuş bir Yunan topluluğu olan İyonlara hitaben Yauna adını verdiler. Bu ad, Türkçedeki "Yunan" adının kökeni olduğu gibi Arapçaya (يونانيون, Yevnânûn), İbraniceye (Yevanim, יוונים‎) ve Hindistan'da konuşulan çeşitli dillere (Yona ve benzeri şekillerde) de girmiştir. Yunanlar için diğer hepsinden farklı bir ad, Gürcücede kullanılan Berdzeni (ბერძენი) adıdır.

Yunanlar, Geç Antik Çağ'da (M.Ö. 3.-7. yy. civarı) kendilerinden Graikoi (GrekçeΓραικοί, "Grekler") ve/veya Rhomaioi/Romioi (YunancaGrekçeῬωμαῖοι/YunancaῬωμηοί/YunancaΡωμιοί, "Romalılar/Rumlar") olarak bahsetmeye başladı. Bu son ad, M.Ö. 212'den sonra neredeyse tüm Yunanlar Roma vatandaşı olduğu için kullanımdaydı. Helen adı, I. Theodosius'un Roma'ya Hristiyanlığı getirmesinin ardındançok tanrılı/pagan inançlara inananlar için kullanıldı.

Yunanistan'ın diğer dillerdeki adları

Çoğu Avrupa dilinde ve bu dillerden etkilenmiş diğer dillerde Yunanistan için kullanılan adlar, Romalıların sırasıyla bölge ve halk için kullandığı Latince Graecia ve Graecus kelimelerinden türemiştir:

Öte yandan Batı, Orta ve Güney Asya dillerinde "yun" veya "ywn" kökünden gelen isimler kullanılır. Bu kelimeler, Antik Yunan'da Anadolu için kullanılmış İyonya adından ve İyon Uygarlığından gelir:

Üçüncü yaygın isim kökeniyse "Hellas" kökünden gelir ve dünyanın farklı farklı yerlerindeki az sayıda dilde kullanılır. Yunancanın kendisi bunlardan birisidir:

Farklı varyasyonlar:

  • Gürcüce: საბერძნეთი (Saberdzneti)
  • Lazca: Xorumona (ხორუმონა)
  • Orta Farsça: 𐭧𐭫𐭥𐭬𐭠𐭣𐭩𐭪𐭩‎ (Hrōmāyīg)

Kaynakça

  1. ^ C. Mossé. (1984). La Grèce archaïque d'Homère à Eschyle. Editions du Seuil, Paris, sf. 12.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Grekçe</span> Yunancanın İlk Çağda konuşulan hali

Grekçe veya Antik Yunan dili, Antik Yunanistan'da ve Doğu Akdeniz havzasında MÖ 9. yüzyıldan MS 6. yüzyıla kadar konuşulmuş olan ölü bir dildir. Arkaik, Klasik ve Helenistik dönemleri vardır. Antik Yunanca olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Yunanca</span> Hint-Avrupa dili

Yunanca (Yunanca: Ελληνικά Elliniká veya Eλληνική γλώσσα Ellinikí Glóssa

<span class="mw-page-title-main">Rum</span>

Rum, Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşamış ve Roma yurttaşı haklarına sahip olmuş halk veya kişidir. Bu kimselerin çeşitli etnisiteye sahip bireylerden oluşan bir topluluk olmalarına karşın ilerleyen zamanda bu kimselerin konuştukları Latinceyi bırakarak Yunancayı benimsemeleri ve çoğunluğun Müslümanlardan oluştuğu yerlerde yaşamaları nedeniyle daha sonradan bu kelime, Yunanistan dışında Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimseleri ifade etmek için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Pelasglar</span>

Pelasg, Antik Yunanca metinlerde adı geçip, Helen kavimleri gelmeden önce ana vatanları olan Kuzey ve Orta Yunanistan’da Girit ve Ege adalarında yaşayan bir halkın adıdır. Yunan kaynaklarında MÖ 5.-4. yüzyıllarda adları geçmekteyse de zamanla asimile olmuşlardır. Pelasgların Yunanların anlamadıkları bir dil konuştukları bilinmekteyse de bu dilin Hint-Avrupa dil ailesinden olup olmadığı, Yunan, Romen, Arnavut dillerinin atası olup olmadığı genellikle milliyetçi bakış açılarıyla tartışılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Pontus Rumcası</span> Helencenin bir lehçesi

Pontus Rumcası, 1923 Türkiye-Yunanistan nüfus mübâdelesine değin Kandıra ile Batum arasında yaşayan Rumlar tarafından konuşulmuş, günümüzde Anadolu'da sadece Trabzon'a ve Rize'nin İkizdere ilçesine bağlı bazı köylerin yanı sıra, Yunanistan'a gönderilen Ortodoks Hristiyan mübâdillerin yaşadığı kentlerde konuşulmaya devam edilen Rumcanın bir lehçesidir. Pontus Rumcası, Pontiaka ve Karadeniz Rumcası adlarıyla da bilinmektedir. Osmanlı dönemi ve sonrasında Karadenizli Rumların göç ettiği Gürcistan, Kırım ve Stalin döneminde sürüldükleri Rusya ile Kazakistan'da Hristiyan Pontuslular tarafından hâlen konuşulmaktadır.

Vlahlar veya Ulahlar, Kuzey Makedonya'da ve Romanya'da yaşayan bir etnik grup.

Barbar akınları, "Barbarlar" toplulukların, devletlere ya da şehir devletlerine düzenledikleri saldırılara verilen addır. Burada barbar kavramı, günlük kullanımdaki anlamından farklı bir bağlamda kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">İyonya</span> Anadoluda bugünkü İzmir ve Aydın illerinin sahil şeridine Antik Çağda verilen ad

İyonya, Anadolu'da bugünkü İzmir ve Aydın illerinin sahil şeridine Antik Çağ'da verilen addır. Dor istilası sonucu Yunanistan'dan kaçan Akalar tarafından Ayvalık, Efes, Foça, İzmir, Kuşadası, Milet ve Milas çevresinde kurulmuşlardır. Dünyanın yedi harikası arasında gösterilen Efes Artemis Tapınağı İyonyalılar döneminde inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yunanlar</span> Güneydoğu Avrupada yaşayan bir halk

Yunanlar ya da Helenler, Yunanistan, Kıbrıs, Arnavutluk, İtalya, Türkiye, Mısır ve Doğu Akdeniz'i çevreleyen diğer ülkelerde yaşamış veya yaşayan, aynı zamanda da dünya çapına yayılmış ve diasporalar oluşturmuş bir etnik grup.

Helenistik Dönem, Büyük İskender'in istilalarıyla başlayan, Antik Dünya'da Grek etkisinin doruğa ulaştığı dönemdir. Dönem, Klasik Grek Dönemini izlemiştir ve Helenistik Dönem'in ardından, Klasik Grek egemenliğindeki bölge Roma Cumhuriyeti hakimiyetine geçmiştir. Bu dönemde dahi Klasik Grek kültürü hâlen Roma hakimiyetine sızmıştır. Öyle ki Latincenin yanı sıra Grekçe konuşulmaya ve yazılmaya devam edildi. Helenistik Dönem bazen, Klasik Grek Uygarlığı'nın gerileme ve çöküş dönemi olarak görülmektedir. Bir başka açıdan da Klasik Grek Uygarlığı ile Roma Uygarlığı arasında bir geçiş dönemi olarak görülür. Dönemin başlangıcı çoğu kez Büyük İskender'in ölüm tarihi olan MÖ 323 olarak alınır. Dönemin sonu ise Yunanistan Yarımadası'nın Roma Cumhuriyeti tarafından işgal edildiği MÖ 146 olarak kabul edilir. Bazı tarihçiler ise Büyük İskender'in imparatorluğu'ndan kalan son devlet olan Ptolemaios Hanedanlığı'nın Aktium Savaşı'nda yenilgiye uğrayıp yıkıldığı tarih olan MÖ 31-30 tarihini Dönem'in sonu olarak kabul ederler.

<span class="mw-page-title-main">Yunanistan tarihi</span>

Yunanistan'ın ilk sakinlerine sıklıkla Pelasgi, yani "deniz halkı" denirdi. Yarımadanın bu sakinleri kuzeyden göçen işgalcilerin etkisi ile güneye kaçtılar. Birbiri ardı sıra gelen işgallerle güney kıyılarına ve Ege Adaları'na yayıldılar. MÖ 3200 civarında bölgeye yeni gelenler birlikte zamanla Yunancaya dönüşen bir Hint-Avrupa dili getirdiler.

<span class="mw-page-title-main">Antik Yunanistan'da ekonomi</span>

Antik Yunanistan'da ekonominin en önemli özelliği Yunanistan'ın yetersiz topraklarında tarımın öne çıkan önemidir. Daha sonra, MÖ 6. yüzyılda sanatçılık ve deniz ticareti başta olmak üzere alım-satım işleri gelişmeye başladı. Klasik Çağ'da önemi artarak tarımı da geri de bıraktı.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Yunanistanı</span>

1828 yılında yapılan Edirne Antlaşması ile bağımsızlığını kazanana kadar Yunanistan'ın büyük bir kısmı Osmanlı Devleti sınırları içindeydi.

Ulahça (veya Arumence, Makedo-Rumence ve Ulahçada limba armãneascã, armãneashti veya armãneashce; Yunanca: Βλάχικα Vlahika Balkanlar'da konuşulan doğu Romen dilidir.

<span class="mw-page-title-main">Barbar</span> stereotiplere dayalı ya medeniyetsiz ya da ilkel olarak algılanan kişi

Barbar, medenileşmemiş veya ilkel olarak algılanan bir insandır. Tanımlama genellikle popüler stereotip dayalı bir genelleme olarak uygulanır; barbarlar, bazıları tarafından daha az uygar ya da düzenli olarak değerlendirilen herhangi bir ulusun üyesi olabilirler, fakat aynı zamanda kendi ulusunun içinde ve dışında belirli bir "ilkel" kültürel grubun ya da sosyal sınıfın bir parçası olabilirler. Deyimsel veya mecazi kullanımda, bir "barbar" aynı zamanda acımasız, savaşçı ve duyarsız bir kişiye bireysel bir referans olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Antik Yunanistan'da tarım</span>

Antik Yunanistan'da tarım, ülke ekonomisinin başlıca kaynağıydı. Nüfusun hemen hemen %80'lik bir bölümü çeşitli tarım işleriyle uğraşıyordu. Yunan kentlerinin hemen hepsinde yetişen zeytin halkın günlük yaşamında önemli bir yer tutuyordu. Buna bağlı olarak zeytinyağı üretimi de gelişmişti. Zeytinin yanı sıra topraklarda lahana, soğan, fasulye gibi sebzeler ve pek çok tahıl türü yetiştirilirdi. Sulama, zararlı otları yolma, mahsul toplama, ekin ve hasat zamanları yapılacak her işi köleler yapardı. Pek çok kişinin geçimini sağladığı tarım Yunan kültürün biçimlenmesinde de büyük rol oynamıştır.

Helenleştirme ya da Yunanlaştırma, Antik Yunanistan kültürü ya da Helen uygarlığının ve daha dar bir anlamıyla, dilinin, özellikle Makedonya'nın Büyük İskender'i zamanında, Yunanistan tarafından fethedilmiş yunan olmayan insanları asimile etmesidir. Helenleştirmenin sonucu, Yunan kökeninin ögelerinin yerel ögelerle çeşitli biçimler ve derecelerde karışmış durumuydu. Çağdaş zamanlarda Helenleştirme, çağdaş Yunan kültürü ve Yunanistan'ın budunsal ve kültürel benzeştirmesinin benimsetilmesiyle bağdaştırıldı.

<span class="mw-page-title-main">Kapadokya Rumları</span> Yunanistanda etnik grup

Kapadokya Rumları veya Anadolu Yunanları, tarihi Büyük İskender'in fetihlerinden sonra kurulan Helenistik Seleukos İmparatorluğuna kadar uzanan ağırlıkla İç Anadolu'nun Güneyinde Konya-Karaman (Likaonya)'dan Kayseri-Niğde (Kapadokya)'ya uzanan hatta yaşayan Hellen kökenli etnik bir halktır. Kapadokya Rumları, Hristiyan Ortodoks bir Türk halkı olan Karamanlılar ile karıştırılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bizans Rumları</span> Bizans İmparatorluğundaki Rumlar

Bizans Rumları, Bizans Grekleri veya Bizans Yunanları, Geç Antik Çağ ve Orta Çağ'da Yunanca konuşan Hristiyan Romalılardır. Onlar, Bizans İmparatorluğu, Konstantinopolis ve Küçük Asya, Yunan adaları, Kıbrıs ve güney Balkanların bazı bölgelerinin ana sakinleriydi veya en büyük azınlık ya da çoğunluğu oluşturuyorlardı, Levant ve kuzey Mısır'ın kıyı kent merkezlerinde de mevcutturlar. Tarih boyunca, Bizanslı Yunanlar, kendilerini Romalılar olarak tanımlar, ancak modern tarihçilikte "Bizanslı Yunanlar" olarak adlandırılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Filhelenizm</span>

Filhelenizm ya da Yunanperverlik, özellikle 19. yüzyılın sonlarında yaygınlaşan ve Yunan kültürü sevgisini yansıtan bir fikir akımıdır.Terim, özellikle Lord Byron gibi Yunanların Osmanlı'ya karşı bağımsızlık savaşını destekleyen Avrupalıların görüşlerinin tanımlamak için kullanılır. Filhelenizmi savunanlara filhelenist, Yunansevici ya da Yunanperver denir.