
Hacı Bayrâm-ı Velî, Türk mutasavvıf ve şair. Safevî tarikatı büyüklerinden Hoca Alâ ad-Dîn Ali Erdebilî'nin öğrencilerinden olan Şeyh Hamid-i Veli'nin öğrencisi ve Bayramiyye tarikatının kurucusudur. Türbesi, Ankara'da Hacı Bayram Câmii'nin bitişiğinde bulunmaktadır.

Boğaz, kafatası alt kısmından başlayıp alt gırtlak kıkırdağı hizasında yemek borusu ile birleşen, duvarlarını kasların teşkil ettiği sindirim sisteminin ağızdan sonraki ikinci ünitesi.
Dd (de) harfi, Türk alfabesinin 5., Latin alfabesinin 4. harfidir. Sami dillerindeki deltadan geldiği kabul edilir.
Ll, Türk alfabesinin 15. harfi olup harfin kullanım sıklığı %5,75'tir. Arap alfabesine dayalı Osmanlıcada lâm adıyla bilinirdi. L, ince ünlülerle beraber kullanıldığı zaman ön damak, kalın ünlülerle beraber kullanıldığı zaman da alt damaktan çıkarılan yumuşak, yayvan ve akıcı bir sestir.
Oral ve maksillofasiyel cerrahi ağız boşluğu, çene kemikleri ve dişler ile ilgili patolojilerin tedavisi ve gelişimsel bozuklukların tedavisi ile ilgili cerrahi dalıdır. Beş yıllık dişhekimliği eğitiminden sonra uzman eğitimi sırasında asistan 4 veya 6 yıl boyunca hastane veya fakülte ortamında yüzün, ağzın ve çenelerin yumuşak ve sert dokularına yönelik geniş çaplı prosedürlerini öğrenir. Ayrıca plastik cerrahi eğitiminde maksillofasiyal cerrahi eğitimi verilmektedir.
Xx Türk alfabesinde kullanılmayan bir Roma harfidir. IPA'daki değeri damağın arkasından gelen bir H sesidir. Türkçedeki ıxlamur (ıhlamur) sözcüğünün bu harfle yazılması doğru ses değerlerine örnek teşkil eder. Bazı dillerde normal H sesinden biraz daha sert ve hırıltılıdır. Yunanca, Kürtçe, Lazca ve Azerbaycan Türkçesinde de tıpkı Arapçadaki Hı (خ) gibi bir art damak sesini çıkarmak için kullanılır. Kiril Alfabesindeki Х harfi ile aynı ses değerine sahiptir.
Tt, Türk alfabesinin 24. harfidir. Türkçe okunuşu Te’dir. Bazı dillerde dil ucunun ön dişlerin hafifçe ucuna çıkarılması ile oluşturulan bir sestir.

Ağız, sindirim sisteminin giriş boşluğudur. Bu boşlukta, diş arkları ve dil bulunur.

Şarap tadımı, duyulara dayanarak şarapların değerlendirilmesi işlemidir. Tadım için şampanya kadehi, şarap kadehi ve diğer şarap aksesuarı kullanılır. Sadece tat alma değil, görme, koklama ve ağız duyusuna da hitap eden, profesyonellere olduğu kadar amatörlere de seslenen bir uğraştır. Bu dalda profesyonel olarak çalışanlara 'oenologue' denir. Dilin tat alma hassasiyetini korumak amacıyla, profesyoneller kadar amatörler de aşırı derecede acılı, ekşili ve tuzlu yiyeceklerden kaçınmalıdırlar.
Tı veya Ta (ط), Arap alfabesinin on altıncı harfi. Ebced hesabındaki değeri 9'dur. Şemsî harflerdendir. İbrani alfabesinde muadili Tet harfidir.
Ğayn, Arap alfabesinin on dokuzuncu harfi. Ebced hesabındaki değeri 1000'dir. Kamerî harflerdendir.

Kef (ك), Arap alfabesinin yirmi ikinci harfi. İbranice muadili Kaf harfidir.

Ye (ﻱ), Arap alfabesinin yirmi sekizinci ve son harfi. İbranice muadili Yud harfidir.

Dudak, çenelere bağlı yatay bir çift yumuşak uzantılardır ve insanlar da dahil olmak üzere birçok hayvanın ağzının en görünür kısmıdır. Omurgalılarda dudaklar yumuşak hareket eden bir yapıya sahiptir. Yemek yeme, konuşma, öpme gibi fonksiyonları sağlar. İnsan dudakları da somatosensoriyel bir organdır ve öpüşme ve diğer samimiyet eylemlerinde kullanıldığında erojen bir bölge olabilir.
Ģ Letoncada yer alan bir harftir. Türkçedeki Ğ harfine kayan bir G sesine eşittir. Letoncada GY olarak izah edilir.

Damak insan ve diğer memelilerde ağzın tavanını oluşturur. Ağız boşluğunu burun boşluğundan ayırır. Benzer bir yapı timsahlarda da görülür ancak diğer dört üyelilerin çoğunda ağız ile burun boşlukları tam olarak ayrılmamıştır. Damak iki bölüme ayrılır: Öndeki kemiksi sert damak ile arkada bulunan yumuşak damak

Genellikle uvula olarak adlandırılan küçük dil, yumuşak damağın ortasından bağ dokusu oluşan konik bir çıkıntıdır ve bir dizi alveoler bez ve bazı kas lifleri içerir. Ayrıca tükürük üreten birçok seröz bez içerir.

Kraniyofasiyal yarıklar, kraniyofasiyal malformasyonların en önemlilerinden biridir; baş-boyun ve yüz bölgesinin oluşma ve gelişme aşamalarındaki aksamalar ya da sapmalar sonucu ortaya çıkan yapısal ve işlevsel bozuklukların önemli bir bölümünü oluştururlar. Embriyolojik kökenlerine göre; nöral tüp kökenli anomaliler, 1. ve 2. farengeal ark kökenli malformasyonlar, ektodermal displaziler söz konusudur.
Artdamaksıl ünsüzler, eklemleme yerinin yumuşak damak olduğu ünsüzlerdir. Eklemleme sürecinde dilin arka kısmı yumuşak damağa değdirilir.
Artdişyuvasıl ünsüzler veya post-alveolar ünsüzler, dilin diş yuvası sırtının arkasına yakın bir şekilde durarak veya ona dokunarak çıkardığı ünsüzlerdir. Mafsal yeri, sırtın kendisinde bulunan dişyuvasıl ünsüzlerden daha geridedir, ancak damak ünsüzlerinin mafsal yeri olan sert damak kadar geride değildir. Türkçedeki örnekleri: ç, c, ş, j, l.