İçeriğe atla

Yula

Yula – Türk ve Altay halk inancında ve şamanizminde Rüya Ruhu. Yola veya Çula (Çola) da denir. İnsan ruhunun hareketli kısmıdır. Hayalgücü anlamına da gelir.

Yula Ruhu

Bu ruh uykuda ve rüyada bedeni terk edebilir.[1] İlham ve vahiy kavramları ile de bağlantılıdır. İnsan vücudunu geçici olarak terk edebilir. Bazen bu durumu hissetmek bile mümkün olmayabilir. Aynı zamanda meşale demektir ve ruhun bir çeşit ateş veya ışık (enerji) olarak görüldüğünün en güzel örneğidir. Yulamak fiili ile kullanıldığında rüya görmek ve ruhun bedenden ayrılarak gezinmesi anlamına gelir. Ruhun hareketli kısmının bedenden ayrılarak soyut diyarlara yolculuk yapmasıdır. Ayrıca sıra dışı, esin kaynağı rüyaların görülmesi için de Yulamak tabiri kullanılır. Baskakov'a göre, "cevher, maya" gibi de anlamlandırılan bu anlayışa "ölünün canı" şeklinde ikinci bir mana daha yüklenebilir. Gerçekte ise "yula", insan bedeninden geçici olarak ayrılabilen canın aslı, mayası ve cevheridir. Geleneksel Hakas kültüründe "yula"ya yakın bir anlam taşıyan "çula" anlayışı vardır. Hakaslarda bu kavramın içeriğinde can düşünülmüştür.[2]

Türk kültüründe Düşler

Düş (Moğolca Züd) uykudayken zihinde gerçekleşen zihinsel etkinlik(ler) ve bunlara ait algılardır. Görsel çağrışımlar şeklinde oluşur. Halk inancında ise "Yarı Ölüm" olarak algılanan uykuda görülen bu görsel imgeler öteki alem ile irtibat kabul edilir. Ve haber değeri taşıdığına inanılır. Örneğin rüyada yumurta gören bir kadının çocuğunun olacağına inanılır. Yusuf peygamber en önde gelen rüya yorumcusu olarak kabul edilir. Bazen de gerçek alemin orası, bu dünyanın bir yanılsama olduğuna inanılır. Uyku bir çeşit ölümdür ve ruhun hareketli kısmı bedeni terk eder. Kabuslar akarsulara anlatılır ki, alsın götürsün diye. Rüyalar, o esnada gidilen yer bu alemin zıddı olduğu için tersine yorumlanabilir. Çağdaş bilimsel verilere göre düşler insanın bilinçaltının birer yansıması olup, doğru çözümlendiklerinde çeşitli ussağlığı sorunlarının giderilmesine yardımcı olabilmektedir. Rüyalar tüm toplumlarda ilgi çekmiş ve öteki alemden gönderilen bilgiler veya insanların öte alemde yaptıkları yolculuklar olarak düşünülmüştür. Düş sözcüğü, düşünmek, düşmek, düşlemek fiilleri ile aynı köke sahiptir. Töz sözcüğü ile uzaktan bağlantısı dikkate değerdir.

Etimoloji

(Yol/Yul) kökünden türemiştir. Soyutlanmak, rüya görmek anlamlarını içerir. Su kaynağı ve meşale[3] gibi anlamlar da içerir. Kral ve ululuk anlamına da sahiptir. Yular (dizgin) sözcüğü ile aynı kökten gelir. Yol (talih) kelimesiyle de bağlantılıdır.

Kaynakça

Dipnotlar

  1. ^ "Şamanizm Üzerine Bir Araştırma, Zekiye Tunç, 2007". 23 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Aralık 2011. 
  2. ^ Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Celal Beydili, Yurt Yayınevi
  3. ^ "Divan-i Lügat-it Türk Dizini" (PDF). 7 Ocak 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2012. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Şamanizm</span> ruhlarla iletişim kurabilmek için vecde amaçlı ritüel

Şamanizm, bir şamanın çeşitli bilinç durumları aracılığıyla ruh dünyası ile etkileşime girdiği dini bir uygulamadır. Uygulama genelde kâhinlik ya da iyileştirme gibi amaçlarla yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Ruh</span> yaşayan bir varlığın manevi özü

Ruh, can ya da tin; din ve felsefede, insan varlığının fiziksel olmayan yönü ya da özü olarak tanımlanır ve genellikle bireysellikle eşanlamlı olarak ele alınır. Teolojide ruh kişinin tanrısallığa ortak olan kısmı olarak tanımlanır ve genellikle bedenin ölümünden sonra kişinin varlığını sürdüren kısmı olarak ele alınır.

<span class="mw-page-title-main">Yer-Su</span>

Yer-Su, Türk ve Altay mitolojisinde bir doğa katmanı. Aynı zamanda eski Türk İnancı Tengricilik'te bir ruh kategorisidir. Yar-Sub veya Yar-Suv olarak da söylenir. Karşıtı Gök-Kal'dır.

<span class="mw-page-title-main">Yaşam ağacı</span> mit

Yaşam ağacı kavramın kökeni tarih-öncesi denilen devirlere kadar uzanan, başta Asya şamanist gelenekleri olmak üzere, pek çok gelenekte rastlanılan bir semboldür.

<span class="mw-page-title-main">Yeraltı (mitoloji)</span>

Yeraltı, başta Şamanizmde sembolik anlamıyla, ölüm olayı ile bedenlerini terk edenlerin göçtükleri öte-alemi ifade etmek üzere kullanılmıştır.

Dezenkarnasyon, sözcük anlamıyla “etten ayrılma” anlamına gelip, ölüm denilen olaya Spiritüalist terminolojide verilen addır; solunum ve kalp atışlarının durmasıyla anlaşılan bu olay, Spiritüalizm’de “ruh ile yoğun (fiziksel) beden arasındaki ilişkinin kesin olarak kesilmesi” şeklinde tanımlanır. Fakat buradaki “etten ayrılma” ifadesi vücudun içinden çıkıp gitmek anlamında değil, ruhun vücut üzerindeki hakimiyetini durdurması, vücudu etki altında tutmayı bırakması anlamında kullanılır; çünkü madde-dışı bir varlık olan ruh için, mekanla ilgili olan girmek ve çıkmak fiilleri kullanılamaz. Spiritüalist terminolojideki terimlerle dezenkarnasyon, ruhun, perisprisini bedenden çekerek konsantrasyonunu spatyuma kaydırmasıdır.

Kut; Türk, Moğol ve Altay şamanizminde ve halk inancında kutsal enerji, yaşam gücü. Hut, Kud, Gut da denir. Moğollar Kutag, Hutag derler.

Yek, Türk ve Altay halk inancında İblis. Yeg veya Yiğ olarak da bilinir. İnsanoğlunu yoldan çıkaran ve kötülüğün simgesi olan varlık. Tanrı'ya isyan etmiştir. Kısa boylu ve güçlü bir varlıktır. Alemin karanlık güçlerini temsil eder. Yerin altında yaşar. Yaka adlı kötü ruh ile de bağlantılıdır. Çak denilen yine Şeytan anlamını içeren sözcük ile de ilişkili görünmektedir. ayrıca bu sözcükle bağlantılı hastalık adları vardır. Yiğ verem, Yiğnik ise dizanteri demektir. Bulgar kültüründe Yaga adlı bir cadı figürü vardır. 'Kötü ruh, şeytanın yarattığı hastalık, zarar verme' gibi anlamları da vardır. Başka sözlüklerde 'ig' ve 'iklig' biçiminde geçen ve hastalık anlamı da bulunur. Maniheizm'de yine şeytan anlamında kullanılmıştır.

Kamos, Harput yörelerinde görülen bir kötücül yaratıktır. Kapos da denir. Kâbuslara ve karabasanlara neden olan kötü ruhtur. Yalnız başına uyuyan insanların üzerine bütün ağırlığı ile çöker, onların çarpılmalarına bazen de ölmelerine sebep olabilirmiş. Geceleri dolaşan bu yaratık anlatımlara göre bazen iriyarı, bazen de cüce görünüşlüdür. Başında daima bir börk taşır. Bir insan bu börkü kapmayı başarırsa elinde börk büyüklüğünde altın kalacağına inanılır. Zaman zaman kara kedi şeklinde de görülebilen kamosun bastığı kişi, kanının çekilip damarlarının kuruduğunu sanır. Kamos sözcüğünün kâbus kelimesinin anlamı ile benzeşmesi dikkat çekicidir.

<span class="mw-page-title-main">Aldacı</span> Ölüm Tanrısı

Aldacı, Türk ve Altay mitolojisinde Ölüm Tanrısı. "Aldaçı Han" olarak da bilinir. Yeraltı tanrısı Erlik'in insanların canını alması için yeryüzüne gönderdiği ve onun elçisi olduğuna inanılan kötü ruh. Ölüm meleği. İslamiyet sonrası Azrail ile özdeşleşmiştir.

Ölümden sonraki yaşam; din, felsefe ve mitolojide insanın dünyadaki fiziksel yaşamını tamamladıktan sonra ruh veya bilinç hâlinde sürdürdüğüne inanılan hayat. Öteki dünya ve İslam kökenli bir terim olan ahiret kavramları Türkçede, ölümden sonraki yaşamın sürdürüldüğüne inanılan mekanı tanımlamakta kullanılır.

Bergü - Türk halk inanışında Vahiy veya İlham anlamına gelir. Esin almak demektir. Bergi veya Vergi de denir.

Yuğ – Türk ve Altay halk kültüründe ve inancında Cenaze Töreni. Yoğ veya Yığ olarak da söylenir. Cenaze töreni, cenaze yemeği gibi anlamları vardır. Yuğ, zaman zaman "Ağıt" ile eşanlamlı kullanılsa da daha geniş kapsamlıdır, sadece okunan ezgiyi değil, yapılan töreni de ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Yol İyesi</span>

Yol İyesi – Türk, Tatar ve Altay halk inancında Yol Ruhu. Yul İyesi veya Yolak İyesi de denir. Moğollar Col Ezen veya Zol Ezen derler. Yolların koruyucu ruhudur.

<span class="mw-page-title-main">Ulukayın</span>

Ulukayın – Türk, Altay, Çuvaş, Yakut, Moğol ve Macar mitolojilerinde, halk inancında ve şamanizmde Yaşam Ağacı. Uluğkayın, Ulıkadhın, Olokaygın şeklinde de söylenir. Baykayın, Baykadhın, Paykaygın olarak da bilinir. Eşanlamlı olarak Bayterek veya Ulubuk da denir. Yerle göğü birbirine bağlayan yaşam ağacıdır. Yakutlarda Luk Mas denilir.

Kam, Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe büyücü din büyüğü, Şaman. "Gam" veya "Ham" olarak da söylenir. Topluluklarda doğaüstü güçlerle iletişime geçtiğine inanılan din büyüğü.

Tin – Türk ve Altay halk inancında Ruh. Tın olarak da söylenir. İnsan varlığının somutdışı ve nesnesel olmayan kısmı. Soyut varlık. Düşünsel ve duygusal yapı.

Karabasan – Türk halk kültüründe Kâbus ve buna neden olan varlık. Karabasma (Garabasma) da denir.

Körmöz, Türk ve Altay halk inancında ve mitolojisinde melek ve hayalet anlamına gelen sözcük. Körmös, Kürmös veya Körümes de denir.

Karamat - Türk, Çuvaş ve Anadolu halk kültüründe Kâbus Cini. Keremet veya Karımıt da denir. "Karav" olarak da bilinir. Kâbuslara neden olan ve bunun sonucunda hezeyan ve psikolojik bozukluklar ortaya çıkaran kötücül varlık.