
Opera, genellikle konusunu tarihten, mitolojiden, efsanelerden veya güncel olaylardan alan, sözlerinin tümü veya birçoğu müzikle bestelenmiş, içinde güzel sanatların tümünü barındırabilen, teatral formda bir sahne eseridir.

Samuel Barclay Beckett, İrlandalı yazar, oyun yazarı, eleştirmen ve şair. 20. yüzyıl deneysel edebiyatının önde gelen yazarlarından biridir. James Joyce'un takipçisi olduğu için "son modernistlerden", daha sonraki pek çok yazarı etkilemiş olduğu için de "ilk postmodernistlerden" biri olarak değerlendirilir. Beckett ayrıca, Martin Esslin'in "Absürt Tiyatro" olarak adlandırdığı akımın en önemli yazarı sayılmaktadır. Eserlerinin çoğunu Fransızca ya da İngilizce yazıp, diğer dile kendisi çevirmiştir. En bilinen eseri Godot'yu Beklerken'dir.
Divan edebiyatı, Türk kültürüne has süslü ve sanatlı bir edebiyat türüdür. Bu edebiyata genellikle "divan edebiyatı" adı uygun görülmekte olup bunun en büyük nedenlerinden birisinin şairlerin manzumelerinin toplandığı kitaplara "divan" denilmesi olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan, divan edebiyatı gibi tabirlerin modern araştırmacılar tarafından geliştirildiğini ve halk-tekke-divan edebiyatları arasındaki ayrımların bazen oldukça muğlak olduğu ve bu edebiyatlar arasında ciddi etkileşimlerin de bulunduğu vurgulanmalıdır.

Tekfur Sarayı veya Porfiroğenitus Sarayı, bütün Dünya'da geç Bizans mimarisinin nispeten bozulmamış örneklerinden biridir. İstanbul'da Fatih ilçesi sınırları içerisinde, Edirnekapı semtinde bulunmaktadır.

Sidarta Gotama, yaygın olarak Buda olarak bilinir, MÖ 6 veya 5. yüzyılda Hindistan'da yaşadığı tahmin edilen ve Budizm'in kurucusu olduğu düşünülen din adamı. "Buda" bir lakap olup kendisine ölümünden yüzyıllar sonra atfedilmiştir. Sanskritçede "uyanmış kişi" anlamına gelen Buda, peşine düştüğü yaşam ve ölümün ardındaki gerçeğin arayışı sonucu Sidarta Gotama'da oluşan ruhani aydınlanmayı anlatmak için kullanılan bir ünvandır.

Lord Michel Eyquem de Montaigne, 16. yüzyıl Fransız deneme yazarıdır.

Büyük Saray veya Kutsal Saray, Fatih yarımadasının güneydoğu ucunda kurulmuş, geniş Bizans İmparatorluğu'nun imparatorluk saray kompleksi. Bizans imparatorlarının kraliyet yerleşimi olarak 330 yılından 1081 yılına kadar hizmet etmiştir. 690 yıldan fazla imparatorluk yönetiminin merkezinde yer almıştır. Günümüze çok az kalıntısı kalmıştır.

Japon edebiyatı, yaklaşık iki bin yıllık bir sürece yayılmıştır. İlk dönem çalışmaları çoğunlukla Çin ve Çin edebiyatıyla olan kültürel iletişimden etkilenmiş ve Klasik Çince olarak yazılmıştır. Hint edebiyatı da Budizmin Japonya'da yayılmasına bağlı olarak, Japon edebiyatında etkili olmuştur. Nihayet, Japon edebiyatı Japon yazarların Japonya hakkında eserler vermeye başlamasıyla kendisine özgü, ayrı bir tarz geliştirmiştir. Öte yandan Çin edebiyatı ve Klasik Çince etkisi Edo döneminin sonuna dek sürmüştür. Japonya'nın 19. yüzyılda limanlarını batı ticareti ve diplomasisine açmasından bu yana, batı ve doğu edebiyatları birbirini güçlü şekilde etkilemiştir. Bu etki günümüzde de görülmektedir.

Evrim düşüncesi; türlerin zaman içerisinde değişmelerini ifade eden kavram olarak köklerini eski çağlardan; Yunanistan'dan, Roma'dan, Çin'den ve Orta Çağ İslâm biliminden alır. 17. yüzyıl sonlarında biyolojik taksonominin başlangıcıyla Avrupa'daki biyolojik düşünce; doğal teolojiye tam olarak uyan ve ortaçağ Aristo metafiziği kavramı olan, her türün kendi karakteristiği olduğunu öne süren özcülükten etkilendi. Diğer yandan Aydınlanma Çağı'nda evrimsel kozmoloji ve mekanik felsefe, fizik bilimlerinden doğa tarihine kadar yayıldı. Natüralistler türlerin çeşitliliğine odaklandı ve sonradan "soy tükenmesi" kavramı ile doğa görüşünün temelini sarsan paleontoloji ortaya çıktı. 19. yüzyılın başlarında Jean-Baptiste Lamarck, ilk tamamen biçimlendirilmiş evrim teorisi olan türlerin transmutasyonu teorisini ortaya attı.

Genji'nin Hikâyesi, 11. yüzyılın başlarında Murasaki Şikibu tarafından yazılmış, Japon edebiyatının başyapıtlarından biri. Dünyanın ilk romanı kabul edilir.

Wystan Hugh Auden, adının çok kere eserlerinde imza adı olarak kullandığı biçimiyle W. H. Auden, Birleşik Krallık doğumlu ve sonradan ABD vatandaşı olan bir şair ve edebiyat kritiği. 20. yüzyıl İngilizce edebiyatı üzerinde çok büyük etkisi olan ve önemli sayılan bir yazardır. Hayatının ilk yarısını Birleşik Krallık'ta geçirmiş, 1939'da Amerika Birleşik Devletleri'ne göç edip orada yaşamış ve 1946'da Amerikan vatandaşlığına geçmiştir.

Murasaki Şikibu, 10-11. yüzyıllarda yaşamış Japon şair ve romancı. Heian dönemi Japonya'sında imparatorluk sarayındaki nedimelerden biriydi. Gerçek adı bilinmez. Ancak 1007 tarihli bir saray günlüğünde bahsi geçen başnedime Fujiwara no Kaoruko 'nun Murasaki olabileceği düşünülür. En ünlü eseri, çeşitli otoritelerce dünyanın ilk romanı kabul edilen Genji'nin Hikâyesi'dir. Diğer bir önemli eseri Murasaki Hanım'ın Günlüğü'dür.

İmparator Sujin, Japonya'nın geleneksel veraset düzenine göre 10. imparatorudur.

VII. Konstantinos Porfirogennetos ya da Porphyrogenitus, "Mor Oda'da Doğan" Makedon Hanedanı'nın dördüncü Bizans imparatoru, 913 ile 959 yılları arasında hüküm sürmüştür. İmparator VI. Leon ile onun dördüncü karısı Zoe Karbonopsina'nın oğlu, öncülü Aleksandros'un yeğenidir.

Saigyō Hōshi, geç Heian ve erken Kamakura döneminde yaşamış bir Japon şair ve keşiş.

Japon felsefesi tarihsel olarak hem yerli Şinto hem de Budizm, Taoizm ve Konfüçyüsçülük gibi kıtasal dinlerin bir birleşimi olmuştur. Eskiden, Mitogaku ve Zen'de olduğu gibi, hem Çin felsefesinden hem de Hint felsefesinden büyük ölçüde etkilenen modern Japon felsefesinin çoğu, artık Batı felsefesinden de etkilenmektedir.
Yastık Kitabı, Sei Shōnagon'un MS 990-1000 yılları arasında İmparatoriçe Teishi'nin saray hanımı olarak görev yaptığı süre boyunca kaydettiği gözlemler ve düşünceler kitabıdır. Kitap, 1002 yılında tamamlandı.

Skald veya skáld (Eski İskandinav : [ˈSkald], sonra [ˈSkɒːld] ; İzlandacada: "Şair" anlamına gelen, genellikle Viking Çağı, MS 793-1066'da İskandinav liderlerinin mahkemelerinde beste yapan ve Orta Çağ'a kadar devam eden şairler için kullanılan bir terimdir. Skaldik şiir, Eski İskandinav şiirinin iki ana grubundan birini oluşturur, diğeri ise anonim Eddic şiiridir.
Kaifūsō, Japon şairler tarafından yazılmış edebi kanshinin en eski şiir antolojisidir.

Iio Sōgi, Muromachi döneminde yaşamış bir Japon şair ve keşiş. Kii veya Ōmi vilayetlerinden mütevazi bir aileden gelmekteydi ve 1 Eylül 1502 tarihinde Hakone'de öldü. Sōgi, Kyoto'daki Shokokuji tapınağından bir Zen keşişiydi ve hem waka hem de renga şiirleri eğitim aldı. 30'lu yaşlarında profesyonel bir renga şairi oldu.