
Cinayet, bir kimsenin başka bir kimseyi bilerek öldürmesi eylemidir. Çoğu ülkede müebbet hapis ya da idam cezasıyla sonuçlanmaktadır. Hukuken öldürme veya kasten öldürme olarak nitelenir. Öldüren kişiye katil denir.

Polisiye, suç ve suçlularla ilgili edebiyata verilen genel addır. Başlangıç olarak kimilerince Gaston Leroux tarafından yazılan Sarı Odanın Esrarı adlı kitap, kimilerince de Edgar Allan Poe tarafından yazılan Morg Sokağı Cinayeti kabul edilir. İlk polisiye roman olarak ise "Charles Felix" takma adıyla 1862-63 yıllarında yayımlanmış olan The Notting Hill Mystery kabul edilir. Halk arasındaki popüler kimliğini, Sir Arthur Conan Doyle tarafından yazılarak, gazetelerde tefrika halinde yayımlanan Sherlock Holmes ile kazanmıştır. Endüstriyel devrim ve modernizmin en etkili şekilde yaşandığı İngiltere, bu doğuma kaynaklık etmiş sayılsa da, Avrupası kıtasından ve Amerika'dan türe yeni açılımlar kazandırılmış ve yepyeni alt türler eklenmiştir.
Türk İntikam Tugayı (TİT), 1970'li yıllarda Kıbrıs'ta sol görüşlü Kıbrıs Türklerine ve 12 Eylül Darbesi'ne kadar geçen süreçte Türkiye'de solcu olarak bilinen ve Türkiye'ye hakaret etmekle suçladıkları kişi ve gruplara karşı suikast ve çoğunluğu ölümle sonuçlanan saldırıları düzenlediği iddia edilen yasa dışı antikomünist aşırı milliyetçi örgüt. TİT olarak üstlendikleri eylemler haricinde, bünyesindeki isimler ve lider kadrosu hiçbir zaman açığa çıkmamıştır.

Suikast, bir veya birden fazla kişiyi amaçlı ve planlı bir şekilde öldürmek anlamına gelmektedir. Öldürülen veya öldürülmek istenen kişi genellikle bir devlet büyüğü veya stratejik önemi olan bir kişidir. TDK'ye göre "gizlice cana kıyma" ve "kötülük etmeye kalkışma" olarak açıklanmaktadır.

Doğan Öz, Türk hukukçu. Sultandağı'nda doğan Öz, ölümünden önce Ankara'da Cumhuriyet Savcısı Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Devletin içindeki Kontrgerilla yapılanmasını ve Türk derin devletini araştırırken, 24 Mart 1978 sabahı işe gitmek üzere evinden çıkıp arabasına bindiği sırada Ülkü Ocakları'nın bir parçası olan İbrahim Çiftçi tarafından öldürüldü. Öz'ün ölümünün gerçekleştiği koşullar ve suikastının kimler tarafından planlandığı, günümüzde bir tartışma konusu olmaya devam etmektedir.

Cinayeti Gördüm, Michelangelo Antonioni'nin yönettiği İngiliz-İtalyan ortak yapımı sanat filmidir. Ayrıca İtalyan yönetmenin ilk İngilizce filmi ve ikinci renkli filmi olma özelliğini taşır. Film bir fotoğrafçının meçhul bir cinayetle olan ilişkisini anlatır. Cinayeti Gördüm, Arjantin' li yazar Julio Cortazar'ın "Las Babas del Diablo" adlı kısa hikâyesini temel alır.

CSI: Miami, suç mahalli araştırmasını konu alan bir ABD televizyon dizisidir. 2000 yılından beri devam "CSI" dizisi; CSI: Miami'yle bu kez Las Vegas' tan Miami ve Florida sokaklarına taşınıyor.

Sleepy Hollow 1999 yılında gösterime giren film fantastik macera tarzında sayılabilecek bir Tim Burton filmidir. Film Amerikalı yazar Washington Irving'in Başsız Süvari adlı hikâyesinden uyarlandı. Başsız bir süvarinin ve genç bir polisin hikâyesini anlatan filmin başrolünde Johnny Depp var. Film En İyi Sanat Yönetmenliği dalında Akademi Ödülü almıştır. Ayrıca filmde Casper Van Dien'de rol almıştır.
Ankara cinayeti, 1945 yılında Ankara'da işlenen, üst düzey bürokratların adının karıştığı bir cinayettir.

Kuzey Amerika yapımı bir polisiye televizyon dizisi olan The Closer, Kyra Sedgwick'in tarafından canlandırılan ana karakter amir yardımcısı Brenda Leigh Johnson ve ekibinin her bölümde farklı bir cinayeti aydınlatmaları üzerine kuruludur. Baskın bir güneyli şivesi olan Brenda Johnson'ın cinayetleri aydınlatmadaki en etkili yöntemi sorgu tekniklerindeki yöntemi ve yeteneğidir.

Tansu Biçer, Türk tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu.
Töre ve namus suçları, namus cinayeti ya da onur suçu, aldatmak, zinâ etmek, evlenmeyi reddetmek, boşanmaya çalışmak, tecavüze uğramış olmak gibi nedenlerle, aile fertlerine yöneltilen şiddet. Batılı kaynaklarda genellikle onur suçları şeklinde adlandırılır. Bu suçların çok büyük bir kısmı cinayetle sonuçlanır. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun tahminlerine göre dünyada her sene yaklaşık 5000 kadın veya genç kız töre ve namus cinayetlerine kurban gitmektedir.

Ahmet Yıldız cinayeti, 15 Temmuz 2008 tarihinde, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde işlenen nefret cinayeti. Babası Yahya Yıldız tarafından işlendiği iddia edilen cinayet, kimilerine göre Türkiye'nin ilk Eşcinsel namus cinayetidir.

Behzat Ç. Ankara Yanıyor, Yapımcılığını Tarkan Karlıdağ'ın ve yönetmenliğini Serdar Akar'ın üstlendiği Türk aksiyon ve politik sinema filmidir. 1 Kasım 2013 tarihinde vizyona girmiştir.
Türkiye'de nefret cinayeti kurbanı LGBT'lerin yer aldığı sıralı isim listesi. Türkiye'de onyıllardır LGBT'ler cinayetleri yaşanmaktadır. Türkiye'de, ülke geneli eşcinsellere yönelik nefret çok yaygındır. Sayısız cinayet kurbanı LGBT'lerden işbu listede kaynaklandırılabilen Türk nefret suçu kurbanı LGBT'ler yer almaktadır.
Roşin Çiçek cinayeti veya kamuoyunda cinsel rüşt yaşını tamamlamadığı için kısaltma adıyla bilinen adıyla R.Ç cinayeti, Diyarbakır'da eşcinsel olduğu için babası ve iki amcası tarafından toplamda on dört yerinden kurşunlanarak öldürülen nefret cinayeti kurbanı 17 yaşındaki eşcinsel çocuğun öldürülmesi olayı. Cinayetten önce eşcinsel olduğu gerekçesiyle ailesi ve yakın çevresi tarafından dışlanarak şiddete maruz kalan ve bu nedenle evden kaçan Roşin Çiçek, 2 Temmuz 2012 tarihinde babası ve iki amcası tarafından öldürülmüştür.

Türkiye'de suç ile polis ve jandarma teşkilatı mücadele etmektedir. 1990-2014 yılları arasında suç oranlarında önemli artış (%400) olmuştur. Hırsızlık, insan öldürme ve uyuşturucu suçlarında artış %600'e ulaşmıştır. 2015 yılında günde ortalama 4 kişi öldürüldü. Cinayetlerin çoğunun nedeni namus ve para iken, 369 kadın aile içi şiddet kurbanı oldu. Aynı yıl 18 yaşından küçük 193 çocuk öldürüldü.

Kıbrıs'ta yayımlanan Cumhuriyet gazetesini çıkaran, Kıbrıs Türk Halk Partisinin kurucuları olan Ahmet Muzaffer Gürkan ve Ayhan Hikmet, 23 Nisan 1962'yi 24 Nisan'a bağlayan gece faili meçhul cinayetlere kurban gittiler. İki gazeteci de evlerinde öldürüldü, Hikmet'in cinayeti yatağında, karısının gözü önünde gerçekleşti. Bu cinayetler, Cumhuriyet gazetesinin 23 Nisan 1962 tarihli nüshasında, Bayraktar Camii'nin bombalanması olayıyla ilgili açıklamaların yapılmasının hemen sonrasında yaşandı.
Kadın cinayeti, tanımı kültürel bağlama bağlı olarak değişen, genelde "kadınların, kadın veya kız oldukları için kasıtlı olarak öldürülmeleri" olarak tanımlanan, cinsiyete dayalı bir nefret suçu terimidir.

Türkiye'de kadın cinayeti, Türkiye'de kadınların "namus temizleme" gerekçesiyle öldürülmek gibi, toplumsal rollerine bağlı nedenlerle öldürüldükleri cinayet vakalarını ifade eder.