
Coğrafya; beşerî (insanî) sistemleri ve yeryüzünü araştıran, bunlar arasındaki ilişkiyi neden-sonuç ve dağılış ilkesine bağlı olarak inceleyen ve sorgulayan bir bilim dalıdır. Yer ve insanlar arasındaki ilişkiler coğrafyanın konusunu oluşturur. Coğrafya sözcüğü Yunanca “γεωγραφία” gaia (yer) ve gráphein sözcüklerinden türemiştir. Türkçesi yerçizim sözcüğüdür. Zamanımızdan 2200 yıl önce coğrafya terimini ilk kullanan kişi Eratosthenes olmuştur. Gregg ve Leinhardt (1994), coğrafyayı 4 özellikle karakterize edilen bir disiplin olarak tanımlamaktadırlar:
- Birincisi, bir yere eşsiz bir karakter kazandıran, yeryüzü üzerindeki özelliklerin dağılımıdır.
- İkincisi, bazı şeylerin oldukları yerlerde ve zamanda neden ve nasıl meydana geldiğini anlamaktır.
- Üçüncüsü, meydana gelen olayların, diğer olaylarla ilgisi ve bağlantısıdır.
- Sonuncusu, coğrafyanın haritalar ile bilgilerin ve düşüncelerin iletişimini sağlamasıdır.

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde yapımı öngörülen barajlar, hidroelektrik santralleri ve sulama tesislerinin yanı sıra kentsel ve kırsal altyapı, ulaştırma, sanayi, eğitim, sağlık ve diğer sektörlerin gelişmesini ve hizmetlerini kapsayan entegre projedir. Projenin toplam maliyeti 32 milyar dolardır.
Dünya üzerindeki mevcut tatlı su kaynaklarının ihtiyaçları karşılayamayacak hale gelmesi üzerine tatlı su kaynaklarını (akarsular) paylaşan devletler arasında yaşanan soruna “su sorunu” denir. Genellikle iki veya daha fazla devletin topraklarından geçen akarsular üzerinde yaşanır. Dünyada 43 ülkede bulunan yaklaşık 700 milyon insan su kıtlığından muzdaripdir.

Kentleşme, kentsel yaşam biçimlerinin gelişimi olarak tarif edilmektedir. Başka bir deyişle, dar bir alana yerleşen büyük nüfus birikimi, yeni fiziksel ve sosyal oluşum, karmaşık ilişkiler ağı, iş dallarının farklılaşması ve kendine özgü bir kültürel sistemin ortaya çıkması olarak tanımlanmaktadır. Kentleşme, kente göç eden bireyin ya da kentte ikamet eden nüfusun değişim sürecini oluşturur ve sosyal, kültürel, ekonomik özellikleri ile ele alınır. Kentlileşme sosyal bakımdan, kente özgü tavır ve davranış biçimlerinin benimsenmesi ile gerçekleşirken kırsal alanlarda yaşayanlar daha farklı ekonomik ve sosyo-kültürel yaşam biçimine sahiptir.
Dünya Doğayı Koruma Birliği veya tam adıyla Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği doğal kaynakların korunması amacı ile kurulmuş uluslararası bir organizasyondur. Merkezi Gland, İsviçre'de bulunur. IUCN dünya çapında 160 ülkeden 1.400'ün üzerinde devlet kuruluşu ve sivil toplum örgütünü aynı çatı altında toplamaktadır.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler'in küresel kalkınma ağı oluşturmak için kurduğu bir programdır. Özellikle gelişmekte olan ülkelere odaklanarak, insanların daha iyi yaşam standartlarına sahip olmaları için gerekli olan bilgi, deneyim ve kaynakları sağlar. UNDP, bu amaç doğrultusunda hükûmetler, sivil toplum kuruluşları, akademi ve iş çevreleri ile iş birliği yaparak kalkınma çalışmaları yapar.

Sera etkisi, bir gezegenin atmosferinden gelen radyasyonun, gezegenin yüzeyini normalden daha yüksek bir sıcaklığa ulaştırarak ısıtması sürecine denir.

Bozkır veya step, fiziki coğrafyada kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman iklimlerdeki ağaçsız ekolojik bölge.
Kıtlığın iktisat bilimindeki anlamı için lütfen bakınız : Kıtlık (ekonomi)

Yoksulluk sınırı, yeterli hayat standardında yaşayabilmek için gerekli olan minimum gelir miktarıdır. İlk defa 1990 yılında Dünya Bankası tarafından satın alma gücü paritesine göre yoksulluk sınırı günlük 1 Amerikan doları olarak tanımlanmıştır.
Jeopolitik, siyasi coğrafyadan doğan bir bilim dalıdır. Bu bilim siyasi coğrafyanın devletlere sağladığı avantaj ve dezavantajları inceler.

Nüfus coğrafyası, nüfusla ilgilenen bir beşeri coğrafya dalıdır. Doğal çevre ile nüfus arasındaki ilgiyi araştırır. Kıta ülke, bölge, bölüm ve yöre ölçeğinde nüfusun dağılışı ile dağılışı etkileyen doğal ve beşeri faktörleri araştırır.
Beşeri coğrafya, coğrafi çevrenin insan yaşamına etkisi ve insanın mekanda yaptığı değişiklikleri inceleyen bir coğrafya anabilim dalıdır. Beşeri coğrafya, yeryüzünde insanın değiştirdiği ve hâlen değiştirmekte olduğu görünümünü analiz eder. Beşeri coğrafya bireyle ilgilenmez, insan denildiğinde, insan topluluğu anlaşılır. İnsan ve insan faaliyetlerini konuları incelenir.

Çölleşme, doğal yılların sonlarında Afrika'daki Sahel bölgesi çölleşmesi ile başladı. Ayrıca insanların doğa üzerindeki madencilik, tarım, ağaç kesme gibi aktiviteleri ile de gerçekleşir. Yağışların azalması, bitkilerin seyrekleşmesi, çıplak toprak arazisinin artması doğal çöl oluşumunun sebepleridir. Çölleşme var olan çöllerin genişlemesini değil, yeni bir çölün oluşumunu ifade eder.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA), Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından 2030 sonuna kadar ulaşılması amaçlanan hedefleri içeren bir evrensel eylem çağrısıdır.

Son onyıllardaki ekonomik büyüme nedeniyle kentsel yoksulluk büyük oranda ortadan kaldırılmıştır, ancak günümüz Çin'de yoksulluk kırsal alanlarda daha yoğundur. Son otuz yıldır Çin'de yoksulluğun azaltılmasındaki dramatik ilerleme çok iyi bilinmektedir. Dünya Bankası'na göre bu dönem boyunca 500 milyon insan aşırı yoksulluktan kurtarılmıştır; 2011 satın alma fiyatı paritesi oranı çerçevesinde günde 1,90 Amerikan doları ya da bundan daha az parayla geçinen insanların yüzde oranını ölçerek 1981 ile 2012 yılları arasında yoksulluk oranı %88'den %6,5'e düşmüştür.

Bu liste, insan faaliyetlerinin, biyofiziksel çevre üzerindeki zararlı etkilere sebep olan çevre sorunlarının bir listesidir. Genel anlamda; sorunlar, etkileri ve hafifletici unsurlar olarak sınıflandırılırlarsa da, etkilerin birbirine bağlı olduğu ve yeni etkilere neden olabilecekleri gözden uzak tutulmamalıdır.

Kentsel tarım, kent içinde ve çeperindeki tarımsal faaliyetleri kapsayan tarımdır. Endüstriyel tarıma karşı bir alternatif üretim modelidir. Kentsel tarım, sürdürülebilir kentsel gelişmenin zorunlu bir parçası olup, kendine yetebilen kentler için bir gerekliliktir. Kentsel tarım, gıda üretimini belirli sayıdaki tarım işletmesinden, fazla sayıdaki kent sakinlerine devretmeyi hedefler.
Türkiye’de kentleşme, genel nitelikleri itibarıyla gelişmekte olan ülkelerin kentleşme süreçleriyle benzerlik göstermektedir.

Kalkınma teorisi, toplum içerisinde istenilen ve hayal edilen değişimin nasıl başarılacağına dair fikirler içeren bir teori türüdür. Kalkınma teorisi altında birçok teori bulunmaktadır. Bu makale içerisinde de farklı teorilerin bakış açıları "kalkınma teorisi"ne göre belirtilmektedir.