Havza, bir nehir ya da göl havzası, nehrin kaynağı ile sonlandığı yer arasında kalan, nehre su veren tüm alanı kapsamaktadır. Akarsuyun ana kolu ve yan kolları ile birlikte sularını topladığı ve drene ettiği bu alana akaçlama havzası da denilir.
Akvaryum, çoğunlukla cam ya da yüksek dirençli plastik gibi saydam malzemelerden yapılan, genellikle balık olmak üzere, bazen de omurgasızlar ve ayrıca amfibyumlar, deniz memelileri ve sürüngenler gibi suda yaşayan bitki ve hayvanların tutulduğu ve daha çok bu canlıların sergilenmesi amacıyla kullanılan içi su dolu, küçük bir cam kavanozdan büyük su tanklarına kadar geniş bir yelpazede yer alan kap ve yapılar. Akvaryum sahibi olmak dünya çapında yaklaşık 60 milyon kişi tarafından paylaşılan popüler bir hobidir. Çağdaş akvaryumların öncülerinin ilk çıktığı 1850'li yıllardan beri, özellikle akvaryum balıklarını sağlıklı tutabilmek için daha karmaşık ışıklandırma ve filtreleme sistemleri de geliştirildikçe akvaryum ile ilgilenenlerin sayısı artmıştır. Halka açık akvaryum'lar, evdeki akvaryumların büyük ölçekteki kopyalarıdır. Osaka Akvaryum, 5.400 m3'lük su tankı ve 580 türden oluşan su canlısı koleksiyonuna sahiptir ve Birleşik Krallık'ta yapılması planlanan National institute for research into aquatic habitats 40 hektarlık büyüklüğüyle dünyanın en büyük akvaryumu olacaktır.
Okyanus, bir gezegenin hidrosferinin çoğunu oluşturan bir su kütlesidir. Dünya üzerinde bir okyanus, Dünya Okyanusunun ana geleneksel bölümlerinden biridir. Bunlar, bölgeye göre azalan sırada, Pasifik, Atlantik, Hint, Güney (Antarktika) ve Kuzey Kutbu Okyanuslarıdır. Spesifikasyon olmadan kullanılan "okyanus" veya "deniz" ifadeleri, Dünya yüzeyinin çoğunu kapsayan birbirine bağlı tuzlu su kütlesini ifade eder. Genel bir terim olarak, "okyanus" çoğunlukla Amerikan İngilizcesinde "deniz" ile değiştirilebilir; ancak İngiliz İngilizcesinde değil. Açıkça söylemek gerekirse, deniz kısmen veya tamamen karayla çevrili bir su kütlesidir.
Kaynak veya pınar, mağara ve yeraltı dehlizlerinde biriken suların hidrostatik basınç altında yüzeye çıktıkları alanlardır. Farklı bölgelerde göze, bulak, eşme veya memba olarak da bilinir. Topoğrafya yüzeyinin, yeraltı su yatağını kestiği nokta veya çizgi boyunca oluşur.
Burdur Gölü, Göller Bölgesi göllerinden Burdur ve Isparta illeri arasında yer alan bir tektonik göldür. Göl büyüklüğü açısından Türkiye'de yedinci sıraya sahiptir. Burdur şehir merkezine çok yakındır. Ortalama göl alanı 153 km², rakımı ise 842,87 metredir. Güneybatısına doğru Burdur'un diğer göllerinden Salda Gölü ile Yarışlı Gölü vardır.
Urmiye Gölü, İran'ın kuzeybatısında, Batı Azerbaycan Eyaleti ile Doğu Azerbaycan Eyaleti arasında bulunan tektonik oluşumlu tuz gölü.
Ekonomik olarak önemli miktarda suyu depolayabilen ve yeterince hızlı taşıyabilen (iletken) geçirimli jeolojik birimlerdir. Akiferler, yer altı sularını tutması ve çekilebilmesi için, yüksek porozite (gözeneklilik) ve permeabiliteye (geçirgenlik) sahip olmalıdır. Pekişmemiş kumlar ve çakıllar, kum taşları, konglomeralar, kireç taşları, dolomitler, bazalt akıntıları, çatlaklı plütonik ve metamorfik kayaçlar akifer olarak nitelendirilen kayaçlardır.
Deniz suyu, denizlerde ve okyanuslarda bulunan su. Dünyadaki bütün okyanuslardaki ortalama tuzluluk yaklaşık %3.5'tur. Bu oran, her bir kilogram (ya da litre) deniz suyuda yaklaşık 35 gram çözünmüş tuz (çoğunluğu sodyum klorür iyonları olan Na+ ve Cl-) içeriğini belirtir. Deniz suyunun ortalama yoğunluğu su yüzeyinde 1.025 g/ml (1025 kg/m³)'dir. İçeriğindeki tuz taneciklerinin kütlesinden dolayı deniz suyunun yoğunluğu tatlı/saf suyun yoğunluğundan fazladır; (4oC sıcaklıkta 1.000 g/ml). Deniz suyunun donma noktası tuzluluktaki artışla orantılı düşer; %3.5 tuzluluk derecesinde yaklaşık -2oC'dir.
Tuz gölü, deniz suyu gövdesinin kara ile çevrilmesi sonucu oluşmuş tuz oranı yüksek göllerin yaygın adıdır. Tuz gölleri yoğun bir tuz kütlesine sahiptirler. Diğer mineraller de önemli derecede pek çok gölden daha yüksektir. Tuzun her bir litresinde en az 3000 miligram olarak sıklıkla tanımlanır. Pek çok durumda deniz suyundan daha fazla tuz konsantrasyonuna sahiptir.
Hidrosfer, su küre demektir. Bir gezegenin veya doğal uydunun yüzeyinde, altında ve üstünde bulunan birleşik su kütlesine verilen isimdir. Dünya'nın hidrosferi yaklaşık 4 milyar yıldır var olmasına rağmen, şekil değiştirmeye devam etmektedir. Bu durum, deniz taban yayılması ve kara ile okyanusları yeniden düzenleyen kıt'aların kayması nedeniyle gerçekleşmektedir.
Su döngüsü yahut hidrolojik döngü, suyun Dünya yüzeyinin üstünde ve altında sürekli hareketini tanımlar. Suyun okyanus ile denizlerden atmosfere, atmosferden yeryüzüne ve yeniden deniz-okyanuslara ulaşması şeklindeki genel turu, döngüyü oluşturur. Evrenin korunumu yasası gibi, yeryüzündeki su kaynaklarının artmaz veya eksilmezliğini ifade eden bir terimdir ve bir başlangıç veya sonu yoktur.
Tatlı su, içerisinde düşük derişimlerde çözünmüş tuzlar ve diğer toplam çözünmüş katı maddeler bulunan, doğal olarak oluşan herhangi bir sıvı veya donmuş sudur. Deniz suyu ve acı su, tatlı su teriminden hariç tutulmakla beraber demirli su kaynakları gibi tuzsuz ve mineral açısından zengin sular, tatlı su kapsamında değerlendirilir. Tatlı su; buz örtüleri, buz tabakaları, buzullar, kar alanları ve buzdağlarındaki donmuş ve eriyen suları; yağmur, kar yağışı, dolu/karla karışık yağmur ve grezil gibi doğal yağışları; sulak alanlar, göletler, göller, nehirler, akıntılar gibi iç su kütlelerini oluşturan yüzey akıntılarını; akiferlerde, yer altı nehirlerinde ve göllerde bulunan yeraltı sularını kapsayabilir. Tatlı su, insanlar en ihtiyaç duyduğu ve kullandığı su kaynağıdır.
Acı su, suyun tuzluluk oranının, tatlı suya nazaran biraz daha tuzlu olması; ancak deniz suyu kadar tuzlu olmaması halidir. Böyle bir durum nehir ağızları, haliçler gibi tatlı suyun, tuzlu su ile birleştiği yerlerde veya hafif tuzlu fosil akiferlerde oluşabilir. Ayrıca insanların faaliyetleri de acı su üretimine neden olabilir. Tatlı su karides yetiştiriciliği için acı su havuzları yapımı veya belirli bazı sivil mühendislik projeleri için su baskınlarına karşı sahillerde açılan hendekler buna örnek olarak verilebilir. Acı su aynı zamanda tuzluluğun, güç değişim derecesi işleminin başlıca atık ürünüdür. Acı su uygun bir yönetim olmadan, çoğu karasal bitki türlerinin büyümesine düşman olduğu için çevreye zarar vermektedir.
Acı su akvaryumu, suyu yarı tuzlu olan bir Tuzlu su akvaryumudur. Denizlere yakın olan su kaynakları bir miktar tuzlu olur. Bu durumda suyun özgül ağırlığı çoğu zaman değişir. Bu oran özgül ağırlık veya tuzluluk oranı olarak adlandırılır. Acı su akvaryumları akvaristler arasında giderek popülarite kazanan bir hobidir.
Akvaristlik veya akvaryum hobisi, evde veya işyerinde bulunan bir akvaryumda ya da bahçede bulunan bir havuzda veya gölette balık yetiştiriciliği yapılmasına, akvaryum düzenlenmesine odaklı günümüzde popüler bir hobidir. Akvaristlik hobisini yapan kişiye akvarist adı verilir.
Haloklin düşey tuzluluk gradyanı yüksek, termoklin yakınında su düzeyinin altında kalan ve özellikle 0-500 metre derinlik arasında gelişen katmandır.
Deniz tabanında oluşmuş olan geniş salamura birikintilerine salamura havuzu adı verilir. Bu havuzlardaki tuzluluk oranı kendilerini çevreleyen okyanus suyundan üç ila beş kat arası daha fazladır. Okyanus derinlerindeki salamura havuzlarının bulundurduğu tuzun kaynağı yer kabuğundaki tuz çökeltilerinin suda çözülmesidir. Salamura havuzları genelde etrafında yaşayan kemosentetik hayvanlara enerji sağlayan yüksek miktarlar da metan da içerir. Çoğunlukla bu canlılar olağanüstü çevre koşullarında yaşayabilen organizmalardır. Salamura havuzları ayrıca Antartik Sahanlığı'nda, deniz buzu oluşurken dışarı itilen tuzlu suyun etkisiyle de ortaya çıkmaktadırlar. Okyanus dibindeki ve Antarktika'daki salamura havuzlar deniz canlıları için zehirli olabilmektedir.
Okyanus enerjisi, denizlerde oluşan dalgalardan, gelgit olaylarından veya deniz rüzgarlarından faydalanarak üretilen enerjidir.
Tuzla, güneşten yararlanarak deniz ve göl sularından tuz elde etmek amacıyla kurulan birbirine bağlı veya bağımsız havuzların bulunduğu alandır. Bu sistemin tamamına ve her bir havuza tuzla denir. İnsan beslenmesinde ve kimya sanayinde önemli olan tuz, deniz, göl ve yeraltı sularında eriyik halinde, yer altında kaya tuzu olarak bulunur.
Halofiller, yüksek tuz konsantrasyonlarında gelişen ekstremofil organizmalardır. Halofil adı, Yunanca "tuz seven" kelimesinden gelmektedir. Çoğu halofil Arkea aleminde sınıflandırılırken; bakteriyel olan halofiller de vardır. Bir alg türü olan Dunaliella salina ile Wallemia ichthyophaga mantar türü gibi bazı ökaryot halofiller de bulunmaktadır.