İçeriğe atla

Yer ivmesi

Yer ivmesi ya da maksimum yer ivmesi, deprem sırasında meydana gelen, deprem dalgalarının neden olduğu zemin hareketleridir.[1] Yer ivmesi genellikle metre/saniye² cinsinden ölçülür ve depremin büyüklüğü, süresi, frekansı, depremin derinliği, depremin odak derinliğine olan uzaklık, fay genişliği, fay derinliği, depreme olan en uzak ve en yakın mesafe, fayın eğimi, 30 metre derinliğe kadar olan ortalama kayma dalgası hızı(Vs30), Vs30=1000m/s 'ye ye olan derinlik ve Vs30=1180m/s için oluşacak ortalama spektral ivme gibi faktörlere bağlı olarak değişir.

Çeşitleri

  • Yatay yer ivmesi: Deprem dalgalarının yatay hareketi, zeminin yatay yönde hareket etmesine neden olur. Bu yatay hareket, yapıların yan yana kaymasına ya da düşmesine neden olabilir.
  • Dikey yer ivmesi: Deprem dalgaları, zemini aşağı yukarı hareket ettirir. Bu dikey hareket yapıların aşağı yukarı hareket etmesine sebep olabilir.

Kaynakça

  1. ^ Douglas, J (1 Nisan 2003). "Earthquake ground motion estimation using strong-motion records: a review of equations for the estimation of peak ground acceleration and response spectral ordinates" (PDF). Earth-Science Reviews. 61 (1–2). ss. 43-104. Bibcode:2003ESRv...61...43D. doi:10.1016/S0012-8252(02)00112-5. 27 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 6 Nisan 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Deprem</span> yer kabuğunda beklenmedik anda ortaya çıkan enerji atımı

Deprem, yer sarsıntısı, seizma veya zelzele, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Sismik aktivite ile kastedilen, meydana geldiği alandaki depremin frekansı, türü ve büyüklüğüdür. Depremler sismograf ile ölçülür. Bu olayları inceleyen bilim dalına da sismoloji denir. Depremin büyüklüğü Moment magnitüd ölçeği ile belirlenir. Bu ölçeğe göre 3 ve altı büyüklükteki depremler genelde hissedilmezken 7 ve üstü büyüklükteki depremler yıkıcı olabilir. Sarsıntının şiddeti Mercalli şiddet ölçeği ile ölçülür. Depremin meydana geldiği noktanın derinliği de yıkım kuvveti üzerinde etkilidir, bu sebepten yeryüzüne yakın noktalarda gerçekleşen depremler daha çok hasara neden olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Tsunami</span> doğal ya da yapay sebeplerden dolayı okyanus veya denizde meydana gelen ani kabarma

Tsunami [Japoncada liman dalgası anlamına gelen "津波" (つなみ) sözcüğünden] ya da dev dalga, okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, gök taşı düşmesi, deniz altındaki nükleer patlamalar, yanardağ patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgalarıdır. Ayrıca kasırgalar da tsunamiye neden olabilir. Önceleri tsunami dalgalarına gelgit dalgaları da denmiştir. Tsunamilerin %80'i Pasifik Okyanusu'nda gerçekleşir.

Fay ya da kırık, iki kıta sahanlığının birbirlerine sürtünerek zıt yönlerde hareketleri sonucu oluşan yapıya verilen isimdir. Kırıkların uzunlukları boyunca jeolojik tabakalar iki ayrı blok halinde yer değiştirir. Buradaki "kırık" terimi çatlaklarla karıştırılmamalıdır. Zira çatlaklarda kırılma yüzeyleri boyunca bir yer değiştirme, bir kayma söz konusu değildir. Bir çatlağın fay olabilmesi için fay aynası, tavan ve taban blokları ve atıma gerek vardır.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Anadolu Fay Hattı</span> Fay hattı

Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), dünyanın en hızlı hareket eden ve en aktif sağ-yanal atımlı faylarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Sismograf</span> Sismograf ölçüm cihazı

Sismograf ya da depremyazar,, depremler, volkanik patlamalar ve patlamaların neden olduğu yer seslerini ve sarsıntılarını sürekli olarak kaydederek yer sarsıntılarının büyüklüğünü, süresini, merkezini ve zamanını saptamaya yarayan alete denir. Genellikle sismograf ‘ın zamanlama ve kayıt cihazı vardır. Daha önce kağıda veya filme ama atık dijital olarak kaydedilen ve işlenen bu cihazın çıktısı bir sismogramdır. Bu tür veriler depremlerin yerini belirlemek ve karakterize etmek ve Dünya'nın iç yapısını incelemek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Kumul</span>

Kumullar, rüzgâr tarafından uçurularak bir yerde yığılan ve toplanan kum yükseltileridir. Kumul oluşumu için, ortamda kum'un bulunması ve çevrede kapalı bir bitki örtüsünün olması gerekir. Bazı çöl kumulları kilometrelerce uzunlukta ve birkaç yüz metre yükseklikte olabilir. Gevşek yapılı kumullar sürekli yer değiştirir. Bazı çöllerde kumulların yer değiştirme hızları yılda 100 metreye kadar çıkar. Kumullar Dünya'da yoğunluklu olarak sıcak ekvator kuşağında bulunurlar ve Venüs'te Mars'ta ve Satürn'ün uydularından Titan'da farklı karışım ve yoğunlukta bulunabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Sismik dalga</span> Dünyanın katmanları boyunca dolaşan sismik, volkanik veya patlayıcı enerji

Sismik dalga, Dünya veya başka gezegen gibi bir cisim içinden geçen akustik enerji dalga'sıdır. Deprem, volkanik patlama, magma hareketinden, büyük heyelan ve alçak frekanslı akustik enerji üreten büyük insan yapımı bir patlama'dan kaynaklanabilir.

Dalgakıran, kıyıdaki yapıları, tekneleri, dalgaların yıpratıcı etkisinden korumak veya gemilerin yük alıp boşaltmasını sağlamak amacıyla liman ve iskele önlerine yapılan uzun setlerdir.

S dalgaları, tektonik tabakada enine hareket eden elastik dalga türüdür. 0.90 ve 5.6 km/s arası hızda hareket ederler ve P dalgalarından yavaşlardır. Artçı dalga olarak da tanımlanırlar.

Park etme, hareket halindeki bir taşıtı genellikle yol kenarı veya otoparkta planlı olarak durdurma ve bir süreliğine hareketsiz olarak bırakma. Park sözcüğü 17. yüzyıl İngilizcesinde "askerî taşıtların ve araç-gereçlerin bırakıldığı yer" anlamında kullanılıyordu. Günümüzdeki park etme anlamı sözcüğün bu fonksiyonundan türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Deprem mühendisliği</span>

Deprem mühendisliği, binalar ve köprüler gibi yapıları depremler göz önünde bulundurularak tasarlayan ve analiz eden disiplinler arası bir mühendislik dalıdır. Genel amacı, bu tür yapıları depreme karşı daha dayanıklı hale getirmektir. Deprem mühendisi, küçük sarsıntılarda hasar görmeyecek ve büyük bir depremde ciddi hasar veya çökmeyi önleyecek yapılar inşa etmeyi hedefler. Uygun şekilde tasarlanmış yapı mutlaka aşırı sağlam veya pahalı olmak zorunda değildir. Kabul edilebilir bir hasar seviyesini sürdürürken sismik etkilere dayanacak şekilde uygun tasarlanmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Deprem odağı</span>

Deprem odağı ya da episantr, bir deprem sonucu yeraltındaki fayın kırıldığı yerin hemen üzerinde, yüzeydeki noktadır. Bu odak veya odak noktası derinliği olarak bilinen bir mesafede, merkez üssü altında doğrudan oluşur. Odak derinliği sismik dalga olgusuna dayanan ölçümlerle hesaplanabilir. Tüm dalga olaylarında olduğu gibi, bu uzun dalga boyu ile dalgaların kaynağının odak derinliğini tam olarak belirlemek zordur. Çok kuvvetli depremler, çok uzun dalga boylarına sahip sismik dalgalar, kendi serbest enerjisinin büyük bir kısmını yayar ve bu nedenle güçlü bir deprem büyük bir kitle enerjinin serbest bırakılmasını sağlar. Bilgisayar, ana şok ve öncü şokların odak noktası ile artçı hareketlerin hangi fay boyunca oluştuğunu üç boyutlu çizim şeklinde verir.

<span class="mw-page-title-main">1894 İstanbul depremi</span>

1894 İstanbul depremi, 10 Temmuz 1894'te Marmara Denizi'nde, saat 12:24'te, İzmit Çınarcık havzasında veya İzmit Körfezi'nde meydana geldi. Deprem yüzey dalgasının 7.0 tahmini büyüklüğünü vardı. İzmit Körfezi çevresinde Yalova, Sapanca ve Adapazarı ve İstanbul'da tahminen 1349 kişi öldü. Deprem 1,5 m yüksekliğinde tsunamiye neden oldu.

<span class="mw-page-title-main">Buzul yarığı</span>

Buzul yarığı, bir buz tabakasında veya buzulda bulunan derin bir çatlak veya yarıklardır. Plastik bir alt tabakanın üstündeki iki yarı sert parçanın farklı hareket oranları olduğunda oluşacak kesilme stresiyle bağlantılı hareket ve ortaya çıkan stresin bir sonucu olarak kıvrımlar oluşur. Kayma gerginliğinin ortaya çıkan yoğunluğu yüz boyunca kırılmaya neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Yüzey dalgası</span>

Yüzey dalgası bir çeşit deprem dalgasıdır. Merkez üsten ortaya çıkar ve yayılır. Bu dalga Rayleigh ve Love dalgaları olmak üzere iki sınıfa ayrılır. Yüzey dalgası diğer deprem dalgalarına nazaran daha yavaştır. Yüzey dalgaları oluşurken zemin hareket hâlinde olur ve bu dalgaların zemine uyguladığı kuvvet zamanla artar.

Çökme, zemin yüzeyinin çok az yatay hareketle veya hiç yatay hareketle aniden batması veya kademeli olarak aşağı doğru çökmesidir veya iç güçlerin etkisiyle, yer kabuğunun bir bölümünün asal durumunu yitirerek alçalması. Çökme kavramı sadece aşağı doğru hareketin büyüklüğü veya alanı ile ölçülemez. Doğa ve insan kaynaklı oluşabilir. Birincisi çeşitli karst fenomenleri, permafrostun çözülmesi, konsolidasyon, organik toprakların oksidasyonu, yavaş kabuk çözgüsü, normal faylanma, kaldera çökmesi veya katı bir kabuğun altından sıvı lavlarının çekilmesi içerir. İnsan faaliyetleri, yeraltı madenciliği veya yeraltı sıvılarının ekstraksiyonunu, örnek petrol, doğalgaz veya yeraltı suyu. Zemin çökmesi jeologlar, jeoteknik mühendisleri, sörveyörler, mühendisler, şehir planlamacıları, toprak sahipleri ve genel olarak halk için küresel bir endişe kaynağıdır.

Sismolojide, bir deprem yırtılması, yer kabuğundaki bir deprem sırasında meydana gelen kayma derecesidir. Depremler, toprak kaymaları, bir volkandaki magmanın hareketi, yeni bir fayın oluşumu veya en yaygın olarak mevcut bir fayın kaymasını içeren birçok nedenden dolayı meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Odak mekanizması</span> bir depremde sismik dalgalar üreten süreç

Odak mekanizması, bir depremin, sismik dalgaları oluşturan kaynak bölgedeki deformasyonu tanımlar. Fay ile ilgili bir olay söz konusu olduğunda, kayan fay düzleminin ve kayma vektörünün yönünü ifade eder ve fay düzlemi çözümü olarak da bilinir. Odak mekanizmaları, gözlemlenen sismik dalga biçimlerinin analiziyle tahmin edilen deprem için moment tensörünün çözümünden türetilmiştir. Odak mekanizması, "ilk hareketlerin" modelini, yani ilk gelen P dalgalarının kırılıp kırılmadığını gözlemleyerek elde edilebilir. Bu yöntem, dalga biçimleri dijital olarak kaydedilip analiz edilmeden önce kullanıldı ve bu yöntem, kolay moment tensör çözümü için çok küçük depremler için hala kullanılmaktadır. Odak mekanizmaları artık ağırlıklı olarak kaydedilen dalga biçimlerinin yarı otomatik analizi kullanılarak türetilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Yüzey kırılması</span> jeolojik fenomen

Yüzey kırılması, sismolojide, bir fay boyunca bir deprem yırtılması Dünya yüzeyini etkilediğinde zemin yüzeyinin görünür kaymasıdır. Yüzey kırılması, zemin seviyesinde yer değiştirmenin olmadığı gömülü kırılma ile karşı karşıyadır. Bu, yer sarsıntısından kaynaklanan herhangi bir riske ek olarak, aktif olabilecek bir fay kuşağı boyunca inşa edilmiş herhangi bir yapı için büyük bir risktir. Yüzey kırılması, kırılmış bir fayın her iki tarafında dikey veya yatay hareket gerektirir. Yüzey kırılması geniş arazi alanlarını etkileyebilir.

Denizaltı veya su altı depremi, bir su kütlesinin içinde, özellikle de okyanusun dibinde meydana gelen bir depremdir. Tsunamilerin başlıca nedeni bu tarz depremlerdir. Büyüklük, moment büyüklüğü ölçeği kullanılarak bilimsel olarak ölçülebilir ve şiddeti, Mercalli şiddet ölçeği kullanılarak belirlenebilir.