
Radyo, elektromanyetik radyo dalgalarındaki ses modülasyonunu önce elektronik ortama sonra da sese çeviren elektronik alet. Türk Dili dergisinde Kırgız Türkçesinde radyo anlamında kullanılan үналгы /ünalgı/ sözünün Türkiye Türkçesinde kullanılması da gündeme getirilmiştir. Radyoyu Marconi icat etmiştir.
Kısa Dalga yayınları almak üzere tasarlanmış radyo
Elektromanyetik tayf veya elektromanyetik spektrum (EMS), evrenin herhangi bir yerinde fizik kurallarınca mümkün kılınan tüm elektromanyetik radyasyonu ve farklı ışınım türevlerinin dalga boyları veya frekanslarına göre bu tayftaki rölatif yerlerini ifade eden ölçüt. Herhangi bir cismin elektromanyetik tayfı veya spektrumu, o cisim tarafından çevresine yayılan karakteristik net elektromanyetik radyasyonu tabir eder.
Radyo istasyonu, bir yayın organıdır. Geleneksel anlamda yayın havadan radyo dalgaları ile gerçekleştirilir. Günümüzde radyo istasyonları yayınlarını internet, kablo bağlantısı ve uydu gibi araçlarla da yapabilmektedirler.

Mazer ya da maser, atomların, dışarıdan uyarılması neticesinde dışarıya salınan radyasyon yardımı ile elde edilen, genliği yükseltilmiş elektromanyetik dalga. Mazer, önceleri ilk mazerin mikrodalga frekansında çalışması sebebiyle İngilizce cümlesindeki kelimelerin baş harflerinin alınmasından türetilmiştir. Bugünse işitme frekansından itibaren, görünen ve morötesi frekanslı elektromanyetik bölgelerde dahi aynı prensip tatbik edildiğinden mazer, Molecular amplification by Stimulated Emission of Radiation olarak tarif edilmektedir. Mazer, uyarılmış radyasyon yayılımıyla mikrodalga veya moleküler dalga kuvvetlendirilmesi demektir. Cihaz, hassas olarak tayin edilmiş frekansta mikrodalga osilasyonları (titreşimleri) ve düşük gürültü seviyeli amplifikasyon (kuvvetlendirme) elde etmeyi sağlar. Bu maksatla atomların ve moleküllerin iç enerjisinden faydalanan bir amplifikatör ve osilatör grubu kullanılır. Aletin çalışmasının temel prensibi olan uyarılmış emisyon, uyarılmış haldeki bir atoma, dışarıdan eşit enerjili bir fotonun çarpması sonucu atomun aynı özellikli bir foton yayması şeklinde meydana gelir. Böylece atoma çarpan foton veya dalgalar çarptıkları uyarılmış atomlar tarafından yayılan fotonlarla kuvvetlenir. Bir mazer, gaz veya katı halde aktif bir ortamdan ibarettir. Sistem çeşitli frekanslar halinde elektromanyetik bir radyasyona maruz bırakılır. İçerideki atomların çoğu bu tesirle yüksek enerjili (uyarılmış) hale gelir. Böylece uyarılmış bir frekans meydana gelir. Aktif ortam, rezonans sağlayan bir boşlukla çevrili olduğundan, tek bir çıkış frekansına eşdeğer osilasyon modlu paralel dalgalar meydana gelir. Çok fazla çeşitli, koherent ve tek renk ışık elde etmek amacıyla oluşturulan optik düzenekler mazerdir. Bunların optik frekanslarda çalışanlarına optik mazer veya lazer adı verilir. Birkaç milimetreden daha uzun dalga boyları için rezonatör olarak metal bir kutu kullanılır.Bu kutunun boyutu titreşim modlarından yalnızca biri atomların yaymış oldukları ışınımların frekanslarıyla çalışacak biçimde belirlenir, kutuda yalnızca bir ses frekansında rezonansa uğramış gibi belirli bir mikro dalga frekansında rezonansa gelir.

Uluslararası Uzay İstasyonu, alçak Dünya yörüngesine yerleştirilmiş bir uzay üssü, başka bir tabirle üzerinde yaşanabilen yapay bir uydudur. Bir araya getirilen modüllerin birleştirilmesiyle inşa edilmiş olan istasyonun ilk kısmı 1998 yılında fırlatılmıştır. İstasyonun yapısı temel olarak basınçlı modüller, destekleyici dış iskelet ve güneş panellerinden meydana gelmektedir. Dünya yörüngesinde bulunan en büyük yapay uydudur. Uygun saatlerde yeryüzünden bakıldığında çıplak gözle görülebilmektedir.

Uzay istasyonu, uzay boşluğunda insanların konaklaması ve çalışması için hazırlanan platformdur. Şu ana kadar yapılan uzay istasyonları alçak Dünya yörüngesine gönderilmiştir. Uzay istasyonlarının diğer uzay araçlarından başlıca farkı, hareket etmek için büyük roketlerinin olmamasıdır. Uzay istasyonlarına gitmek için roketi olan diğer uzay araçları kullanılır. Uzay istasyonları, yörüngede haftalarca, aylarca, hatta yıllarca kalmak üzere tasarlanırlar.
Mikrodalga, 1 metre ile 1 milimetre arasında değişen dalga boyları ile bir elektromanyetik radyasyon biçimidir. 300 MHz (100 cm) ve 300 GHz (0,1 cm) arasındaki frekansları kapsar. Mikrodalgalar elektromanyetik dalga olarak yayılırlar, radarlarda, mikrodalga fırınlarında, cep telefonlarında, kablosuz İnternet erişiminde, bluetooth kulaklıklarında, mağaza güvenlik sistemlerinde mikrodalga frekansları kullanılır. "Mikrodalga" sözü elektromanyetik dalga boyunun 1 metreden kısa olduğu frekansları tanımlar. Dalga boyunun 1 cm'den kısa olduğu frekanslara "milimetrik" dalga ismi de verilir. Dalga boyunun 1 mm'den kısa olduğu frekanslara (300-3.000 GHz) "submilimetrik" dalga ismi verilir.

DME, havacılıkta yaygın olarak kullanılan bir radyo seyrüsefer yardımcısı. Taşıtın yer istasyonundan olan uzaklığını -genellikle deniz mili (nm) cinsinden- ölçen aviyonik bir sistemdir.

VOR ; alet uçuşunda yaygın olarak kullanılan bir radyo seyrüsefer yardımcısı. Bir yer istasyonu ile hava aracındaki alıcıdan oluşur. En basit tanımı ile, hava aracının yer istasyonuna göre hangi manyetik radyal üzerinde olduğunu gösterir. Tek başına VOR sistemi baş ve mesafe bilgisi vermez.

NDB ve ADF, hava ve deniz seyrüseferinde yön bulma amacıyla kullanılan basit bir radyo seyrüseferi sistemi. NDB ve ADF sistemi yer bazlı bir seyrüsefer yardımcısıdır. Yeryüzündeki Non-directional beacon ve taşıttaki automatic direction finder olmak üzere iki eleman ile taşıt içindeki kumanda ve göstergelerden meydana gelir. NDB/ADF sistemi, manyetik pusulaya benzer çalışma prensibi nedeniyle radyo pusulası olarak da bilinir.

Elektronik savaş veya elektronik harp, askerî terminolojiye radyo dalgalarının kullanımı ve bir ordunun taktik teknolojik üstünlüğünün savaşın sonucunda belirleyici rol oynamaya başlaması ile girmiş bir harp terimidir. Genel olarak, çeşitli tekniklerin kullanımı ile elektromanyetik tayfın düşman güçlerince kullanımını tamamen engellerken bir taraftan dost güçlerce kullanımını askerî amaçlara en uygun şekilde, azami yararı sağlayacak hale getirmeyi hedefler. Elektronik savaş kendi içinde üç ana bölümde incelenebilir; elektronik destek, elektronik saldırı ve elektronik savunma.
HF, 2 MHz - 29.99 MHz frekans aralığında, uzun mesafe ses haberleşmelerini sağlayan haberleşme sistemidir

Uzun Dalga Bandı veya kısaca LW, telekomünikasyonda kullanılan bir yayın bandıdır. Her ülkeye bir istasyon koyarak kıtaya yayın yapabilir. Çok uzun mesafeye yayınlar için kullanılır. Genellikle TRT Radyo gibi ulusal kanallar ve uçak ve helikopterlerde kuleye iniş ve kalkış izni alınırken, durum sinyali olarak adlandırılan ve hava üssüne hava aracının durumunu gönderirken LW bandı kullanılır. Sinyalin menzili 600-800 kilometreye kadar çıkabilir. Genellikle zayıf sinyal verir. Bunun nedeni yayının çok yüksekten verilmesidir.

FM radyo, frekans modülasyonu (FM) teknolojisi kullanan bir radyodur. 1933'te Amerikalı mühendis Edwin Armstrong tarafından icat edilmiştir ve dünya çapında yüksek kalitede ses sağlamak için kullanılmaktadır. FM radyo, en rekabetçi radyo yayını teknolojisi olan AM radyo'dan daha iyi ses kalitesine sahiptir, bu nedenle çoğunlukla müzik yayını için kullanılır. FM radyo istasyonları VHF frekanslarını kullanır. "FM bandı" terimi, belirli bir ülkedeki FM yayınına ayrılmış frekans bandını tanımlamaktadır.
Telekomünikasyonda, UHF radyo frekans bandında 300 MHz ile 3 GHz arasındaki frekans bölgesine verilen addır. Bu ad İngilizcedeki Ultra High Frequency kelimelerinin baş harflerinden türetilmiştir. UHF bölgesi frekansları VHF bölgesi frekanslarından yüksek ve SHF bölgesi frekanslarından düşüktür.

AM radyo, genlik modülasyonu (AM) yayınlarını kullanan bir radyo yayıncılığı teknolojisidir. Sesli radyo yayınları yapmak için geliştirilen ilk yöntemdi. Hala dünya çapında, orta dalga yayınlarda, aynı zamanda Uzun Dalga Bandı ve kısa dalga radyo bantlarında da kullanılıyor.

Radyo vericileri radyo yayını yapan, yani stüdyolarda oluşturulan haber ve programların konutlardaki alıcılara ulaştırılmasını sağlayan teknik araçlardır. Programlar kent merkezlerindeki stüdyolarda hazırlanır. Stüdyolarda sesler ses sinyaline (AF) çevrilir. Ses sinyali kablo, radyolink veya uydu yardımıyla verici istasyonlara gelir. Yayın verici istasyondan yapılır.

İletim ortamı, telekomünikasyon amaçları için sinyallerin yayılmasına aracılık edebilen bir ortamdır. Sinyaller tipik olarak seçilen ortam için uygun bir tür dalgaya empoze edilmektedir. Örneğin, veriler sesi modüle edebilir ve sesler için bir iletim ortamı hava olabilir, ancak katılar ve sıvılar da iletim ortamı olarak işlev görebilmektedir. Vakum veya hava, ışık ve radyo dalgaları gibi elektromanyetik dalgalar için iyi bir iletim ortamı oluşturmaktadır. Elektromanyetik dalgaların yayılması için maddi madde gerekli olmasa da, bu tür dalgalar genellikle içinden geçtikleri iletim ortamından, örneğin ortamlar arasındaki arayüzlerde absorpsiyon, yansıma veya kırılma ile etkilenmektedir. Bu nedenle, dalgaları iletmek veya yönlendirmek için teknik cihazlar kullanılabilmektedir. Bu nedenle, iletim ortamı olarak bir optik fiber veya bir bakır kablo kullanılmaktadır.