İçeriğe atla

Yer Tanrı

Yer Tanrı - Türk ve Altay halk inancında ve mitolojisinde yeryüzü ilahıdır. Yertengri veya Certenger olarak da söylenir. Bazen kötülükleri ve insani ve nefsani oluşumları temsil eder. Gök Tanrı yanında ikinci planda kalır. İnsan biçimli olarak çok fazla tasvir edilmemiştir. Ancak çoğu zaman dişil bir varlık olarak algılanır. Yeryüzü veya Dünya “Yertinç / Yerdinç” olarak ifade edilir.

Yer Tanrı'ya beyaz tavuk kurban edilir. Bazen de balık, koyun veya öküz kurban verilir. Özellikle başı toprağa gömülür. Bazı masallarda ise zayıf ve çelimsiz çocuklar ana babaları tarafından toprağa gömülürler, bu çocuklar orada güçlenir ve üç gün sonra bir yiğit olarak çıkarlar.

Kısır kadınlar kutlu bir ağacın altında Yer Ana’ya dua ederler. Yer Ana masallarda kahramanları sağ göğsünden iki sol göğsünden bir kez emzirir ve yiğit inanılmaz bir güce kavuşur.

Yakut kahramanlık destanlarında, ileride yenilmez olacak yiğitler, çocuklukta çelimsiz ve zayıftırlar. Hatta ana-babaları bile onları kabul etmek istemezler. Ancak toprağı kazıp, bu çocukları toprağa gömdükten sonra, Yer Tanrı (Yer Ana)'dan beslenerek güçlenen bu çocuklar, inanılmaz güçlü ve yakışıklı efsanevi kahramanlara dönüşürler. Anadolu'da bazı bölgelerde günümüzde bile delileri kuyuya sallamanın anlamı da aslında budur.[1]

Yer ilahesini gösteren herhangi bir resmin olmadığı söylenir. Ancak bazen onu büyük bir kayın ağacının gövdesinde yaşayan beyaz saçlı kadın şeklinde anlatırlar. Bu ağacın dalları, insanlara en güzel atları hediye gönderen ruhun sahip olduğu göklere kadar uzanır.[2]

Yereh Han

Yereh Han - Türk ve Altay mitolojisinde aile tanrısıdır. Yer Tanrı kavramı ile bağlantılı bir varlıktır. Aileyi ve evi korur. Soğanı sevdiği için soğanların yanına kendisine kurban aşı bırakılır.[3] Sözcük, yerleşmek fiili ile aynı köktendir. Moğolcada Yeröh dilek anlamına gelir. Evde ağaç kabuğundan yapılarak kapı arkaların yerleştirelen sepetlerde yaşar. Onun için yapılan bu sepetlere de Yereh adı verilir. Yedi kuşak sağlam olarak saklanan bu sepetlere Yereh Türkelli adı verilir. Genç kızlar gelin olduklarında sepetlerini de (yani koruyucu ruhlarını da) berâber götürürler ve Çeyiz anlayışının kökeni olasılıkla bu uygulamaya dayanmaktadır. Deri hastalıklarının iyileşmesi için ona dua edilir. Sözcük, yerleşmek fiili ile aynı köktendir. Moğolcada Yeröh dilek anlamına gelir.[4]

Kaynakça

  1. ^ Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Celal Beydili, Yurt Yayınevi (Sayfa - 613)
  2. ^ Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Celal Beydili, Yurt Yayınevi (Sayfa - 612)
  3. ^ Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011 (OTRS: CC BY-SA 3.0) 27 Aralık 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  4. ^ Hristiyanlaştırılan Türkler (Çuvaşlar), Durmuş Arık, Aziz Andaç Yayınevi

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kayra Han</span> Türk mitolojisinde Gök Tengrinin oğlu, yaratıcı tanrı

Kayra Han, Kayır Han ya da Kayrakan, Oğuzlarda ise Krayir, Türk ve Altay mitolojisinde yer alan yaratıcı ve baş tanrıdır. Altay, Tuva, Hakas ve Yakut mitolojilerinde ön plana çıkmaktadır. Babası ilk Tanrı olan Gök Tengri'dir, annesi yoktur.

Alahçın Türk mitolojisinde Yaşam Tanrıçasıdır. Alahçın Hanım veya Alahçın Hatun olarak anılır. İsminin önünde kimi zaman sıfat olarak Yakutça bir kelime olan "Aan" kullanılır.

İççi, koruyucu ruh. Eski inanışlara göre, her bir dağın, akarsuyun ve ormanın kendi koruyucusu vardır. Aslında sahipler (İyeler) sistemiyle bir çizgide birleşen bu ruhlar iyiliksever olup insanlara yardım ederler. Karşılığında da onlara karşı saygılı davranılmasını isterler. Saygısızlık gördükleri zaman da o insana zarar verebilirler. Bulundukları yerin temizlik ve güvenliğine çok önem verirler, hatta insanlara örnek olsun diye bunları bazen kendileri gerçekleştirirler.

<span class="mw-page-title-main">Kırklar</span>

Kırklar, Türk halk inancında Kırk Evliya. Kırkavlan da denilir. Bilinmeyen bir yerlerde yaşayan kırk kutlu kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Bayanay</span> Türk mitolojisinde bereket ve doğa tanrıçası

Bayanay, Türk mitolojisinde bereket ve doğa tanrıçası. Bayana olarak da bilinir. Avcıları, balıkçıları ve ormanı korur. Adına Payna töreni düzenlenir. Avcılar ateş yakıp dua ederek avlarının bereketli ve kazasız geçmesini dilerler. Kimi kültürlerde çocukları korur. Soyun koruyucusu olduğu düşünülür. May Ana'nın farklı bir söyleyişi ve aslında aynı Tanrı olduğunu ileri süren görüşler de mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">İye</span>

İye - Türk, Altay ve Tatar mitolojilerinde koruyucu ruh. Değişik Türk dillerinde Yiye, Eğe, İçi, Is, Ez şeklinde de söylenir. Moğolcada Ezen, Ejen, Eçen, Edin olarak bilinir. Genel ve özel olmak üzere iki anlamı vardır.

  1. Genel Anlam: Sahip. Koruyucu. Bir şeyin maliki.
  2. Özel Anlam: Bir şeyin koruyucu ruhu. Bir varlığın içindeki gizli güç.
<span class="mw-page-title-main">Al Ana</span> Türk, Altay, Tatar, Yakut ve Moğol mitolojilerinde Kötülük Tanrıçası

Al Ana, Türk, Altay, Tatar, Yakut ve Moğol mitolojilerinde Kötülük Tanrıçasıdır. Hal Ana olarak da bilinir. Kızıl renkli giysileri olan, kızıl saçlı bir kadındır. Kötücül ruhlar olan Albıslar kendisine bağlıdır. Çirkin, saçları dağınık, gözleri kanlı, uzun tırnaklı, uzun boylu, çok kuvvetli olarak tanımlanır. Deveyle güreşebilecek kadar uzun olduğu söylenir. Bazen Albıs ile özdeş olarak düşünülür fakat aslında tüm Albısların başı ve yöneticisidir. Türk halk anlayışında de Al Ana karşılığında Al Ata şeklinde eril bir varlık bulunmaz. Fakat Moğollaradaki Gal Han kökensel benzerlik itibarıyla Ala Ana'nın yansıması olarak düşünülebilir.

Ama Hanım - Türk ve Altay mitolojilerinde Yaratıcı Tanrıça. Amma Hanım olarak da söylenir. İskitlerdeki Apa (Abay) adlı Tanrıça ile arasında bir bağ olması da muhtemeldir. Umay ile aynı Tanrıça olduğu ileri sürülmektedir. Sümerlerde de Ama adlı bir Tanrıça mevcuttur. Anadoluda ama, eme, apa, ebe gibi sözcükler hep kadın akrabaları anlatır. Bazen evi koruyan bir Tanrıça olarak adı geçer.

Asar - Türk, Altay, Moğol ve Tibet mitolojilerinde Tanrılar Yurdu. Azar olarak da söylenir. Tanrıların yaşadığı Gökyüzü demektir. Aynı sözcük ilah anlamına da gelir. Azeri ulus adının buradan türediğini ileri süren bazı görüşlerde mevcuttur. Tibet ve Moğol metinlerinde de yer alan, hatta İskandinav mitolojilerinde dahi benzer bir sözcükle “Aesir” şeklinde Tanrılar topluluğunu ifade eden ortak bir unsurdur. Asarı sözcüğü de Tibetçede Göksel Tanrıları tanımlamakta kullanılır. Moğolcada asar çadır demektir. Türklerde göğün büyük bir çadır olarak algılanması fikrinin bir başka örneğidir. Çok Tanrılı dinlerin neredeyse tamamında Tanrılar topluluğunun insanlardan uzak bir yerde yaşadığı inancı yaygındır.

Bayrım Ana, Türk mitolojisinde, özellikle de Kafkas Türklerinde Meryem Ana. “Bayrım Biyçe” olarak da adlandırılır. Bayrım kavramı ilk önceleri kadın evliya ve hatta daha geniş olarak “Pir” anlamına gelirken, sonraları Karaçay ve Balkar bölgesinde Meryem Ana'yı nitelemekte kullanılmıştır. Yarı Tanrıça konumundadır. Bazen Kadın ve Çocuk Tanrıçası olarak da görünür. Nartlarda Umay Biyçe ve Bayrım Biyçe üzerine kurulu ikili Tanrıça kültü oluşturulmuştur. Umay Biyçe, Türklerin Ana Tanrıçası Umay Hanım'dan başkası değildir ve onun tüm özelliklerini taşır. Bayrım Ana ise Hristiyanlığın etkisiyle gelmiştir. Moğolların Alankova Hanımı ile benzer bir biçimde erkek eli değmeden gebe kalmıştır. Alankova ayışığından gebe kalmış, Meryem Ana'nın ise Baş Meleğin Tanrı'dan aldığı emirle kendisine verdiği mucize sonucu, babasız olarak çocuğu olmuştur. Meryem ismi İbranice Miriam, Arapça Meryem sözcüklerinden dilimize geçmiştir. Bayrım Öy, Bayrım Ana'dan dilek dilenen yer, Bayrım Gün ise kendisinden dilek dilenen gündür ve bazen Cuma gününe bu ad verilir. Bayrım Ay ise Nevruz yani Mart ayıdır.

Bergü - Türk halk inanışında Vahiy veya İlham anlamına gelir. Esin almak demektir. Bergi veya Vergi de denir.

Çakay - Türk ve Altay mitolojisinde Yıldırım Tanrısı. Çakkay veya Şakkay olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Çike</span>

Çike - Türk ve Tatar mitolojisinde Şarkı Cini. Şeke veya Çeke olarak da bilinir. Dirsek boyunda bir cücedir. Yanına gelenlere destan okutturup, şarkı söyletir. Ağaçların altında yaşar, zararsızdır. Bazen dediğini yaptırabilmek için insanları korkutur. Yakaladığı kişiye saatlerce yır (şarkı) veya kay (destan) okuttuğu olur.

Çor - Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe Cin demektir. Çer, Çur, Şor, Şar, Çora, Çura şeklinde de ifade edilir. Moğolcada Çotgor, Çutgur, Çutkur, Çetger, Çetker, Çidkür, Südkür, Sötkör olarak söylenir. Gözle görülemeyen, ateşten yaratılmış varlık.

Ulu Ata - Türk ve Altay mitolojisinde Yaratıcı Tanrı. Uluğ Ede olarak da bilinir. Ulu Toyun veya Ulu Tüyer olarak da anılır.

Yel Ata - Türk, Altay, Tatar ve Macar mitolojilerinde rüzgâr tanrısı. Cel (Çel, Şil, Cil) Ata da denir. Macarlar Szel Atya (Yel Ata) veya Szel Kraly (Yel Kralı) adı da verirler.

Karakuş Han, Türk ve Altay mitolojisinde Kuşlar Tanrısı. Karaguş veya Harahus olarak da anılır. Karağuş şeklinde de söylenir.

Yılgayak – Türk ve Altay halk kültüründe yeni yıl başlangıcı. Nevruz. Nevruzla eşanlamlı olarak kullanılsa da Yılgayak kavramının Nevruzdan en önemli farkı, sadece bir anlık olmasıdır. Cılgayak da denir.

<span class="mw-page-title-main">Toprak Ana</span>

Toprak Ana – Türk ve Altay mitolojisinde ve halk inancında Toprak Tanrıça. Topra (Tobra, Tobura, Tovura, Toburah, Tuprak, Tufrak) Ana veya Doğa Ana olarak da bilinir. Moğollar Gazar Eçe derler. Eşanlamlı olarak Yer Ana (Cer Ana) tabiri de kullanılır.

Azerbaycan mitolojisi, Azerbaycan halkının tarihi köklerini, orijinal dünya görüşlerini, ilkel yaşam biçimlerini, kadim geleneklerini ve manevi hayatlarının başlangıcını şarkılarla,manilerle,şiirlerle tasvir etme yaratıcılığıdır. Azerbaycan mitolojisi, siyasi ve sosyal faaliyet alanının bütününde hala bir gizemdir. Folklor açısından bütünüyle araştırılmamıştır. Türk mitolojisinin bir türüdür.