İçeriğe atla

Yenilik doğuran haklar

Yenilik doğuran haklar, inşâî haklar olarak da bilinir. Yenilik doğuran haklar, bir kere kullanılmaya müsait haklardır. Kullanılmakla sona ererler. Kullanılan bir yenilik doğuran hakkın sonradan kullanımının geri alınması mümkün değildir. Amaç, muhatabın korumasız bırakılmamasıdır. Örneğin, bir kira sözleşmesinde kiracı lehine fesih hakkı doğduğunda, eğer kiracı fesih hakkını kullanırsa, daha sonra bu hukuki fiilini geri alamaz. Burada amaç, sözleşmenin muhatabını mağdur olmaktan korumaktır. Örneğin, Türkiye'de gerçekleştirilen içtihatlarda bu esas bir tabiat kuralı olarak kabul edilir. Ancak bunun istisnâları vardır. Şâyet muhatap, yenilik doğuran hakkın kullanımının geri alınmasına müsaade etmişse veyâ muhatap, yenilik doğuran hakların kullanılması için gerekli şartların oluşmadığını ileri sürerek hakkın kullanılmasına itiraz etmişse, bu durumda yenilik doğuran haklar kullanılamaz.

Yenilik doğuran hakların kullanılması şarta bağlanamaz. Muhatap için belirsizlik meydana getirdiği için böyledir. Bunun istisnası, getirilen şartın belirsizlik yaratmamasıdır. Şartın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği muhatabın iradesine bağlı ise hakkın kullanılması şarta bağlanabilir. Bunun bir örneği, Türkiye'de 4857 sayılı İş Kanunu'nda görülebilir:

Madde 22:İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir.
Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.[1]

Türleri

Yenilik doğuran haklar üçe ayrılır:

  1. Kurucu yenilik doğuran haklar
  2. Değiştirici yenilik doğuran haklar
  3. Bozucu yenilik doğuran haklar

Kurucu yenilik doğuran haklar

Bu tür hakların kullanılmasıyla birlikte bir hak veya hukuki ilişki kurulmaktadır. Örneğin, önalım, alım, geri alım kurucu yenilik doğuran haklardır. Bu üç haktan birinin kullanılmasıyla hukuki ilişkinin muhatapları arasında bir satış sözleşmesi meydana gelir.

Değiştirici yenilik doğuran haklar

Bu tür hakların kullanılmasıyla bir hak veya hukuki ilişkinin içeriğinde değişiklik meydana gelmektedir. Örneğin, borçlu temerrüdünde, alacaklının aynen ifadan vazgeçerek müspet zararın tazminini talep etme hakkı bir yenilik doğuran değiştirici haktır.

Bozucu yenilik doğuran haklar

Bu tür hakların kullanılmasıyla bir hak veya hukuki ilişki sona ermektedir. Örneğin, fesih hakkı (sözleşmenin iptali hakkı) bir bozucu yenilik doğuran haktır. İstifa, azil, iptal, fesih, mirasın reddi, takas gibi haklar örnek olarak verilebilir.

Kaynakça

  1. ^ Erdem&Erdem Ortak Avukatlık Bürosu; "4857 sayılı İş Kanunu M. 22 Uyarınca Çalışma Koşullarında Değişiklik ve İş Sözleşmesinin Feshi 12 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi."; Temmuz 2010; Erişim Tarihi:29 Aralık 2015

İlgili Araştırma Makaleleri

Özel hukuk, toplumun birbiriyle eşit haklara sahip üyeleri arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk alanıdır. Medeni hukuk, ticaret hukuku, devletler özel hukuku ve borçlar hukukunu kapsar. Türkiye'de bu alanı düzenleyen başlıca yasalar Medeni Kanun, Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu'dur.

<span class="mw-page-title-main">İnsan hakları</span> İnsanlığın evrensel değerleri

İnsan hakları, tüm insanların sadece insan olmakla sahip olduğu temel hak ve özgürlüklere denir. İnsan hakları; ırk, ulus, etnik köken, dış görünüş, din, dil,ense ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların yararlanabileceği haklardır. Bu hakları kullanmakta herkes eşittir. Diğer yandan insan hakları terimi bir ideali içerir. Bu terimi kullananlar, bu alanda olanı değil, olması gerekeni dile getirirler.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası Çalışma Örgütü</span>

Uluslararası Çalışma Örgütü ya da ILO, ülkelerdeki çalışma yasalarında ve bu alana ilişkin uygulamalarda standartları geliştirmek ve ileriye götürmek gibi bir amaçla kurulan kuruluştur. Merkezi İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Dava</span>

Dava, bir hakkın, devlet kanalıyla devletin organları olan mahkemeler vasıtasıyla kullanılmasıdır. Dava; asli ve feri olur. İhtilaflı ve ihtilafsız veya ceza davası, hukuk davası, idari dava, amme (kamu) davası, şahsi dava olarak da tarif edilir. Tek başına dava sözcüğü, sıklıkla hukuk davalarını işaret eder.

Finansal kiralama veya İngilizce adıyla leasing, işletmelerin kuruluş veya büyüme dönemine geçtiklerinde, yatırımlarını gerçekleştirmek için ihtiyaç duydukları orta vadeli finansman yöntemlerinden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Borç</span> geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey

Borç, geniş anlamda, bir borç ilişkisini, dar anlamda ise borçlu tarafın ödemekle yükümlü olduğu parasal değeri ya da yerine getirme taahhüdünde olduğu edimi ifade eder. Hukuki alanda kullanılışı, geniş anlamıdır. Borç ilişkisi, borçlu ve alacaklı olmak üzere iki taraf arasında bir edimin yerine getirilmesine dayanan hukuki bağdır. Edim, borçlu açısından bakıldığında borç, alacaklı açısından bakıldığında ise alacaktır. İki farklı kelime aynı davranışın iki farklı açıdan bakılması ile oluşturulmuş adlandırmalardır. Edim fiili, yapma, yapmama veyâ verme olarak üç şekilde tezâhür edebilir.

<span class="mw-page-title-main">Telif hakkı</span> aklın orijinal bir eseri üzerinde gerçek veya tüzel bir kişinin sahip olduğu tüm özel ayrıcalıklar

Telif hakkı, bir kişi ya da kişilerin her türlü fikrî emeği ile meydana getirdiği bilgi, düşünce, sanat eseri ve ürününün kullanılması ve kopyalanması ile ilgili hukuken sağlanan haklardır. Telif hakkının doğması için tescile gerek yoktur. Fikir ve sanat eserleri üzerindeki haklar eserin üretilmesiyle birlikte doğar. Bununla birlikte eser sahibi isterse ülkenin ilgili tescil birimlerinde isteğe bağlı olarak kayıt tescili yaptırabilir. Telif hakları, genellikle belli bir süre için geçerlidir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye İş Kurumu</span> Türkiye Cumhuriyetinin Kamu İstihdam Kurumu

Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, Türkiye'de istihdamın korunmasına, geliştirilmesine, yaygınlaştırılmasına ve işsizliğin önlenmesi faaliyetlerine yardımcı olmak ve işsizlik sigortası hizmetlerini yürütmek üzere kurulmuş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ilgili kuruluşu olup, özel hukuk hükümlerine tâbi, tüzel kişiliği haiz, idarî ve malî bakımdan özerk bir kamu kuruluşudur.

Lokavt, greve çıkan işçileri işverenin topluca işten uzaklaştırması. Lokavt işçilerin işten çıkarılması değil, işveren tarafından çalıştırılmamasıdır. Lokavt süresince işçilerin iş sözleşmeleri askıda kalır. 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasasına göre, işyerinde faaliyetin tamamen durmasına sebep olacak tarzda, işveren veya işveren vekilinin kendi teşebbüsü ile veya bir işveren kuruluşunun verdiği karara uyarak işçilerin topluca işten uzaklaştırılmalarına denir. Toplu iş sözleşmesi sırasında uyuşmazlık çıkması ve işçi sendikası tarafından grev kararı alınması durumunda bu yasa hükümlerine uygun olarak yapılan lokavta, "yasal lokavt", yasal koşullar gerçekleşmeden yapılan lokavta, "yasadışı lokavt" denir.

<span class="mw-page-title-main">Altyapı ve üstyapı</span> Marksist toplum kuramında, insan öznelliği ve toplumun maddi varlığının birlikteliğinin özgün biçimi

Marksist üstyapı, Marksist toplum kuramında, insan öznelliği ve toplumun maddi varlığının birlikteliğinin özgün biçimidir. Biçim bir dereceye kadar nesnel bir dereceye kadar özneldir. Altyapı, üretici güçler ve üretim ilişkilerinden oluşur. Marksist teoride altyapı, üstyapıyı oluşturan kültür, kurumlar, siyasi iktidar ilişkileri, roller, ritüeller, devlet gibi toplumun diğer ilişkilerini ve düşüncelerini belirler. Üstyapı ve altyapı arasındaki ilişkinin diyalektik olduğu, "dünya"daki gerçek varlıklarla arasında bir ayrım olmadığı düşünülmektedir.

Toplu İş Sözleşmesi (TİS), işyeri veya işletme düzeyinde, işkolu esasına göre işyeri veya işletmede TİS yapma yetkisini haiz işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan iş sözleşmesidir. Buradan anlaşıldığı gibi, TİS'in işçi tarafında mutlaka işçi sendikası olmalıdır. Ancak işverenin sendika üyesi olması zorunlu değildir.

<span class="mw-page-title-main">Hak</span> Kişinin hukuken korunan ve kendisine bu korumadan yararlanma yetkisi veren menfaat

Hak, kişilerin hukuk düzenince korunan menfaatleridir. Kişilerin lehlerine olan bir durumun kanunlar tarafından korunması, bu korumaya uymayan kişilere karşı ise kanuni girişimlerde bulunulması gibi yetkiler verir. Esasen Arapçada hukuk kelimesinin tekil hâli olan bu kelime, zamanla kişilerin hukuken korunan menfaatlerini tanımlamak için kullanılırken, hakların oluşturduğu düzene ise hukuk adı verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İşçi hakları</span>

İşçi hakları, işçi ve işveren ilişkisinde, işçilere tanınan ve insan hakları kapsamına giren yasal haklardır. 1848 de Karl Marx ve Friedrich Engels ile hiddet bulan işçi ve emekçilere gerekli yetki, haklarının verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.

Aynî hak, kişilerin eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyetini sağlayan ve bu nedenle herkese karşı ileri sürülebilen haklardandır. Özellikle de eşya hukukunda, hak sahibinin, söz konusu eşya üzerindeki tasarruf yetkisini tespit etme bakımından, hakkın sınırının tespit edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu hakkın aynî hak olması hâlinde farklı, olmaması hâlinde farklı hükümler uygulanabilecektir.

İnsan haklarının bölgesel düzlemde tanınması, korunması ve uygulanmasına ilişkin düzenlenmiş üçüncü belge niteliğinde olan Afrika İnsan ve Halkların Hakları Şartı, 27 Haziran 1981 tarihinde Afrika Birliği Organizasyonu tarafından kabul edilmiş olup, 21 Ekim 1986 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

İhbar tazminatı, işçinin işten haber verilmeksizin veya ihbar süresi bitiminden önce çıkarılması durumunda işveren tarafından işçiye ödenmesi gereken tazminat.

Taşeron veya tali işveren, alt ısmarlanan, alt işveren, alt işletici gibi isimler ile de anılan, birçok durumda bir işin veya işin bir kısmını gerçekleştirmek ya da işverenin sözleşmesindeki tüm yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla anlaşma imzalayarak üstlenen diğer yüklenicidir.

Deneme süresi, hizmet (iş) sözleşmesinin başlangıcında tarafların birbirlerini tanımaları için konan süre.

Eğlence hukuku, medya hukuku olarak da adlandırılır, eğlence sektörüne sağlanan hukuki hizmetlerdir. Eğlence hukukundaki bu hizmetler fikrî mülkiyet hukuku ile örtüşmektedir. Fikrî mülkiyet, tescilli marka, telif hakkı ve "Tanıtım Hakkı" dahil olmak üzere birçok hareketli parçaya sahiptir. Bununla birlikte, eğlence hukuku uygulaması genellikle iş hukuku, sözleşme hukuku, haksız fiiller, iflas hukuku, göçmenlik, menkul kıymetler hukuku, güvenlik çıkarları, acentelik, mahremiyet hakkı, hakaret, reklam, ceza hukuku, vergi hukuku, Uluslararası hukuk ve sigorta hukuku ile ilgili soruları içerir.