İçeriğe atla

Yenibademli Höyük

Arkeolojik Höyük
Adı:Yenibademli Höyük
il:Çanakkale
İlçe:Gökçeada
Köy:Yenibademli
Türü:Höyük
Tahribat:
Tescil durumu:
Tescil No ve derece:
Tescil tarihi:
Araştırma yöntemi:Kazı

Yenibademli Höyük, Kuzey Ege'de, Gökçeada'nın güneyinde, Kaleköy'ün yaklaşık 1,7 km. güney-güneybatısında yer alan bir höyüktür. Günümüzde denizden uzaklığı 1,5 km.dir. Tepe 130 x 120 metre ölçülerindedir.[1]

Kazılar

Höyük ilk olarak 1963 yılında bildirilmiştir. Kazılar 1996 yılından bu yana Doç. Dr. Halime Hüryılmaz başkanlığında sürdürülmektedir. Kazıların yanı sıra 2005 yılından itibaren arkeozooloji ve litoloji konularında da araştırmalar yapılmaktadır.[1]

Tabakalanma

Henüz ilk dört yılın çalışmalarıyla ilgili raporlar yayımlanmadığından tabakalanma ile ilgili kesin bir açıklama yoktur. Batı terastaki açmada 4 yapı katı, doğu terastaki açmada ise 5 yapı katı belirlenmiştir. Doğu terasındaki üç mimari tabaka Erken Tunç Çağı II'ye tarihlendirilmektedir. Höyükte MÖ 3. binyıl yerleşmeleri olduğu ve güney tarafta MÖ 2. binyıl sonu, Geç Miken Dönemi yerleşmesi bulunduğu belirtilmektedir.[1]

Buluntular

İlk yerleşimcilerin kayalık bir burunda yerleştikleri, barınaklarını ana kayaya oyarak yaptıkları anlaşılmaktadır. Yuvarlak planlı, 3,65 metre çapındaki bir yapı 2 metre derinliktedir. Bulunan kaba nitelikli, açkısız çanak çömlek, henüz çömlekçi çarkının bilinmediğini göstermektedir. Barınakta bulunan geyik kemik ve boynuzları sürek avını düşündürmektedir. Yine aynı barınakta çeşitli midye kabukları bulunmuştur. Sınırlı sayıda bulunan taş ve kemik aletler, günlük yaşamın çok yönlü olmadığını göstermektedir. Kemik alet buluntuları da birkaç çeşitle sınırlıdır. Belirtilen bu buluntular, kısıtlı bir yontmataş alet endüstrisine ve teknolojik açıdan gelişkin olmayan bir topluma işaret etmektedir.[1]

Yerleşmenin MÖ 3. binyıl başı itibarıyla üç yönden surla çevrili olduğu, kuzey tarafın derin bir körfeze dayanması nedeniyle doğal olarak korunaklı olduğu belirtilmektedir.[2] Çoğunluğu konut olan dikdörtgen planlı yapılar taş temelli ve kerpiç duvarlıdır. Ağır düz damlar için ahşap dikmeler kullanıldığı anlaşılmaktadır. Uzun yapılar arasındaki 1,6 metre genişliğindeki sokakların, Thermi ve Bakla Tepe Höyüğü'nde görüldüğü gibi taş döşeli olduğu belirtilmektedir. Konutların iç boyutları 5,2 x 3,4 metre olup at nalı ya da armut biçimli fırınlarla birlikte yuvarlak ya da oval ocaklar barındırdıkları saptanmıştır. Konutların iç mekanında ayrıca iri, insan boyundaki erzak küplerine de rastlanmaktadır. Küpler, sıkıştırılmış topraktan tabana açılan çukurlara konmuştur.[3]

Tahıllar ve baklagillerden olmak üzere en az dokuz çeşit bitkinin tarıma alındığı elde edilen buluntulardan anlaşılmaktadır. Fakat asmanın fazlaca kullanılmadığı belirtilmektedir. Tarımı yapılan bitkiler arpa, günümüz durum buğrayının (Triticum durum) atası sayılan[4] einkorn buğdayı, emmer buğdayı, burçak, bakla, mürdümük, bezelye, mercimek ve yoncadır.[5] Evcilleştirilmiş ve etinden, sütünden, yününden yararlanılan hayvanlar sığır, koyun, keçi ve domuzdur. Avcılığa konu olanlar ise geyik, yaban domuzu, yaban keçisi, tavşan ve tilkidir. Ayrıca denizden toplanan çift ya da tek kabuklu en az 24 deniz yumuşakçası türü de beslenmede kullanılmıştır.[5]

Kuzey Ege'de Semadirek, Limni ve Midilli gibi adalardaki arkeolojik yerleşmelerde tüm Tunç Çağı evrelerinde kesintisiz bir iskan görüldüğü halde Yenibademli, Erken Tunç Çağı ve Geç Tunç Çağı buluntuları vermektedir.[6]

Sur yapımı gibi kolektif çalışmayı gerektiren inşa işlerinin olması, Yenibademli'de bir yöneticinin varlığını göstermektedir. Ancak bir yöneticinin varlığı, kendini mimari olarak doğrudan doğruya göstermemektedir. Diğer deyişle bir yöneticiye ait, farklı bir mimariyi gösterir herhangi bir buluntuya rastlanmamıştır.[4]

Taş alet yapımında büyük ölçüde adada bulunan hammaddeler kullanılmıştır. Bunlar silt taşı, andezit, çakmak taşı, riyolit, kumtaşı ve boynuz taşıdır. Obsidiyen ve diyoritten, az sayıda alet yapımında kullanılmış olup ithal malzemedendir.[7]

Höyüğün tepe düzlüğünde 2010 yılında açılan bir açma (G8), deprem sonucu oluşan bir duvardaki hasarı netleştirmiştir. Taş örgüde aralanma, kayma ve son sıraları oluşturan taşların devrilmiş olarak bulunması, diğer yandan bir istilaya işaret edecek buluntulara rastlanmamış olması, bu hasarın depreme dayandırılmasını sağlamıştır. Öte yandan deprem sonucu uğranılan can kayıplarına bir örnek teşkil etmek üzere iki iskelet açığa çıkarılmıştır. Orta yaşta iki kadına ait olan iskeletlerden biri hocker (ana rahmindeki gibi) yatmış olup kaburga ve kalça kemikleri üzerinde duvar örgüsünden düştüğü anlaşılan taşlar bulunmuştur. İkinci iskeletin kolları başının hizasında düz uzanmakta olup el parmakları yine duvar örgüsünden bir taşın altındadır. İskeletin duruş biçiminden sağ yanına ve dizlerinin üstüne düştüğü anlaşılmaktadır. Güney kesimde ortaya çıkarılan biri yaşlı bir erkeğe, diğeri de orta yaşta bir kadına ait iki iskeletin de üzerlerinden duvarlardan düştüğü anlaşılan irili ufaklı taşlar vardır. Aynı düzlemede bulunan bu iskeletlerin yatış biçimleri, olağan biçimde gömülmemiş olmaları, yakınlarındaki kırık çanak çömlekler, yangın ve istila belirtisi bulunmaması, bu ölümlerin doğal bir felaket, çok muhtemelen bir deprem sonucu olduğu yönünde yorumlanmıştır. Yakın çevrelerinde ele geçen kırık çanak çömleğin çark yapımı olmayıp el yapımı olması, Batı Anadolu'da çömlekçi çarkının ortaya çıkışından daha önceki bir tarihe, MÖ 3. binyılın ortalarından eskiye dayandırılmalarına olanak vermektedir.[8]

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ a b c d "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları". 28 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Nisan 2012. 
  2. ^ Halime Hüryılmaz, Gökçeada – Yenibademli Höyük: 5000 yıllık Bir Yerleşmede Sosyal Yaşam 13 Aralık 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, sayı 17, Sh.: 87
  3. ^ Halime Hüryılmaz, Sh.: 88-89
  4. ^ a b Halime Hüryılmaz, Sh.: 93
  5. ^ a b Halime Hüryılmaz, Sh.: 89
  6. ^ Halime Hüryılmaz, Sh.: 92
  7. ^ 32. Kazı Sonuçları Toplantısı (2010) Cilt 1, Sh.: 133
  8. ^ 33. Kazı Sonuçları Toplantısı (2011) Cilt 1, Sh.: 1-3

İlgili Araştırma Makaleleri

Bademağacı Höyüğü, Antalya'nın merkez ilçenin 2,5 km kuzeydoğusunda, Çubuk Geçidi'nin 5 km kuzeyinde yer alan arkeolojik bir yerleşimdir. Höyüğün eski adı Kızılkaya'dır. Yerleşim alanı 210 metreye 120 metredir. Tepenin yüksekliği 7 metredir.

Horum Höyük, Gaziantep'in Nizip İlçesi'nin 15 km. kuzeyinde Fırat'ın batı kıyısında yer alan bir höyüktür.

Türbe Höyük, Siirt il merkezinin 27 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. Botan Çayı'nın Dicle'ye katıldığı bölgenin yaklaşık 6 km. kuzeyinde, Botan Vadisi'nde, dere kıyısındadır. Boyutları yaklaşık 100 x 40 metredir.

Tilkitepe Höyüğü ya da eski kaynaklarda Şamramaltı Van il merkezinin 7 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. Günümüzde Van Havaalanı sınırları içinde olup kısmen havaalanı olarak kullanılmaktadır. Höyük 55 metre çapında, 6-7 metre yüksekliğindedir.

Seyitömer Höyük, Kütahya il merkezinin kuş uçuşu 24–25 km. kuzeybatısında, Seyitömer köyünün kuzeybatısına düşen bir höyüktür. Bir TKİ müessesi olan Seyitömer Linyit İşletmesi Müessese Müdürlüğü'nün (SLİ) rezerv arazisi içerisinde yer almaktadır. Tepe, 150 x 140 metre boyutlarında ve 24 metre yüksekliktedir. Höyüğün en üstünde kabaca 2 bin metrekare kadar düz bir arazi bulunmaktadır.

Çine Tepecik Höyük, Aydın İl merkezinin güneyinde, Çine İlçesinin 5 km. batısında, Karakollar Köyü'nün 3 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. Çine Çayı'nın 1 km. doğusunda bulunan höyük 120 x 40 metre boyutlarında olup 9 metre yüksekliktedir.

Beşik - Yassıtepe Höyüğü, Çanakkale İl merkezinin güneydoğusunda, Yeniköy'ün yaklaşık olarak 2 km. güneyinde yer alan bir höyüktür. Troya'dan 7 km. mesafededir. Bu konumuyla doğal olarak Troya'nın uydu yerleşimlerinden biri olarak görülmektedir. Beşige Koyu kuzeyinde küçük bir burun üzerindedir.

Zank Höyük, Nevşehir İl merkezinin kuzeydoğusunda, Avanos İlçesi'nin Sarılar kasabasının yaklaşık 4 km. kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Tepe yaklaşık 300 metre çapında ve 30 metre yüksekliktedir. Höyüğün 20 dönüm kadar bir alana yayılmış olduğu tahmin edilmektedir.

Kusura Höyük, Afyon İl merkezinin 55 km. güneybatısında, Sandıklı İlçesi'nin 12 km. güneyinde, Kusura Köyü'nün hemen batısında yer alan bir höyüktür. Tepe 400 metre çapında, 14 metre yüksekliğindedir.

Karaoğlan Höyüğü, Ankara İl merkezinin 25 km. güneyinde, Mogan Gölü'nün güneydoğu ucunda yer alan bir höyüktür. Bulunduğu bölge Ankara bölgesinden güneydoğu ve güneybatı yönlerine uzanan ana ticaret yollarının kavşağı durumundaydı. Tepe, 260 x 180 metre boyutlarında ve 18-20 metre yüksekliğindedir. Höyük Ankara – Konya kara yolu üzerindedir.

Boyalı Höyük, Çorum İl merkezinin güneybatısında, Sungurlu İlçesi'nin kuzeybatısında, Yörüklü belde merkezinin 2 km. doğusunda yer alan bir höyüktür. Höyük, Yörüklü'nün genişlemesiyle artık bir mahallesi haline gelen eski Güloluk Köyü'nün 450 metre doğusundaydı. Yerleşmenin bulunduğu vadi, Delice Havzası ile Kaledere dağlık bölgesi arasında uzanmaktadır. Bölge, MÖ III. binyılda Hatti Kültürü'nün çekirdek bölgesi olarak görülmektedir. Bu nedenle Boyalı Höyük kazıları bölgesel bir çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Diğer yandan Hüseyindede Höyüğü ve Fatmaören Höyüğü'ne yaklaşık 7 km. mesafededir. Üç höyük de birer Hitit yerleşmesidir.

Çaltılar Höyüğü, Muğla İl merkezinin doğu-güneydoğusunda, Fethiye ilçesinin kuzeydoğusunda, Elmalı ilçesinin 30 km. kuzeybatısında, Çaltılar Köyü'nün yanında yer alan bir höyüktür. Orta büyüklükte bir höyüktür. Höyük'ün yaklaşık 3 hektarlık bir alana yayıldığı belirtilmektedir.

Damlıboğaz / Hydai, Muğla İl merkezinin batısında, Milas İlçesi'nin 6 km batı-güneybatısında, Hydai antik kentinde yer alan bir düz yerleşmedir. Güllük Körfezi'ne açılan Sarıçay Vadisi'ndeki Damlıboğaz Köyü'nün hemen yakınındadır. Hydai antik kentinin MÖ 478 yılında kurulduğu, ancak Sarıçay'ın yatağının değişmesi üzerine ortaya çıkan mezarlıktaki buluntulara göre yerleşmede iskanın MÖ 3. binyıla kadar geri gittiği anlaşılmaktadır. Kent sarp ve kayalık bir tepenin zirvesinde kurulmuştur. Attik Delos Birliği'ne Kydae adıyla üye olduğu bilinmektedir.

Arvalya Höyük, İzmir ili Selçuk ilçesinin ve antik Efes kentinin güneybatısında, Selçuk - Kuşadası kara yolunun hemen kenarında yer alan bir höyüktür. Gülhanım ya da Gül Hanım olarak bilinen bir tarlanın güney kesiminde bulunması nedeniyle bazı kaynaklarda bu adla geçmektedir. Yerleşimin iskan edildiği dönemlerde Ege Denizi kıyısında olduğu anlaşılmaktadır. Selçuk'a yaklaşık 4 km. mesafededir. Eski adı Kenchios olan Arvalya Çağı kenarında, Küçük Menderes Deltası'na açılan bir vadidedir.

Bahçetepe Höyüğü, Aydın il merkezinin doğusunda, Sultanhisar İlçesinin 5 km. batısında yer alan bir höyüktür. Ova seviyesinden 8 metre yükseklikte oval bir tepedir. Çiftekahveler yol ayrımında Ayrancılar Mevkii'ndedir. Höyüğün güneyi, doğu batı yönünde uzanan İzmir – Aydın Demiryolu tarafından kesilmiştir. Üzerinde günümüzde harap durumda bir bağ evi bulunmaktadır. Batı tarafından da toprak çekilmiş olduğu belirtilmektedir. Tüm bunlara ilaveten yıllardır yürütülen tarımsal faaliyetler ve kaçak kazılar yüzünden tahrip olmuştur. Büyük Menderes Ovası'nda, nehrin kuzeyinde, Aydın Dağları'nın güneyinde yer almaktadır.

Uğurlu / Zeytinli, Çanakkale İli'ne bağlı Gökçeada'nın batı tarafında, Uğurlu Köyü'nün 900 metre doğu-kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Uğurlu Limanı'ndan yaklaşık olarak 1.400 metre, Ada'nın merkezine 23–24 km. uzaklıktadır. Bölge yerel olarak Zeytinli Mevkii olarak bilinmektedir. Yerleşme İsa Tepe'sinin doğu yamacında, bir yamaç yerleşmesi görünümündedir. Çanak çömlek buluntularına bakılarak 300 x 100 metrelik bir alana yayılmış olduğu söylenmektedir. Neolitik Çağ'a tarihlenen çanak çömlek buluntuları ise 100 x 100 metrelik bir alanda görülmektedir. Uğurlu / Zeytinli, şimdilik Doğu Ege Adaları'daki en eski yerleşmedir. Neolitikleşmenin Avrupa'ya aktarımından çok önemli bir konum göstermektedir. En erken yerleşimin Anadolu'dan gelen göçle MÖ 6.500 yıllarında başladığı anlaşılmaktadır. Bu yerleşim MÖ 5.000 dolaylarında Anadolu'dan bağımsız şekilde gelişen bir kültür olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bozüyük Höyüğü, Bilecik ili Bozüyük İlçesi'nin yakınında, günümüzde yok olmuş bir höyüktür. Kazı sırasında çekilmiş fotoğraflara bakılarak yaklaşık olarak 13 metre yükseklikte ve 50 metre çapında küçük bir tepe olduğu anlaşılmaktadır.

Göltepe, Niğde il merkezinin kuş uçuşu yaklaşık olarak 30 km. güneydoğusunda, Çamardı İlçesi'nin 4. km. güneybatısındaki Celaller Köyü'nün 1,5 km. güneybatısında yer alan bir tepe üstü yerleşmedir. Göltepe adı verilen ve yaklaşık olarak 65 hektarlık bir alana yayılan doğal bir tepe üzerindedir. Buradaki yerleşme Erken Tunç Çağı'nda bir madenci köyü olarak karşımıza çıkmaktadır. Sur içinde 5 hektarlık, surun dışında da 3-5 hektarlık iskanıyla yaklaşık olarak 8-10 hektara yayılan bir yerleşmedir.

<span class="mw-page-title-main">Domuztepe Höyüğü (Kahramanmaraş)</span>

Domuztepe Höyüğü, Kahramanmaraş il merkezinin 32 km. güney – güneydoğusunda, Emiroğlu Köyü'nde yer alan bir höyüktür. Aksu Nehri'nin doğu kıyısında, Maraş Ovası'nda bulunan tepe, 18 hektarlık bir alanı kaplayıp 12 metre yükseklikteki bir tepedir. Kazı başkanlarından Elizabeth Carter tarafından KM 97 olarak adlandırılmıştır. K ve M harfleri Kahramanmaraş'ın kısaltması olarak kullanılmıştır.

Kanlıtaş Höyük, Eskişehir il merkezinin kuzeyinde, Aşağıkuzfındık Köyü'nün 1 km. doğusunda, "Kanlıtaş Mevkii" olarak bilinen yörede yer alan bir höyüktür. Yerleşme, vadinin ortasındaki kayalık bir yükseltinin kuzey yamacındadır. Tepe, 30 metre çapında olup 4 - 7 metre yüksekliktedir.