Mimarlık veya mimari, binaları ve diğer fiziki yapıları tasarlama ve kurma sanatı ve bilimidir. İnsanların yaşamasını kolaylaştırmak ve barınma, dinlenme, çalışma, eğlenme gibi eylemlerini sürdürebilmelerini sağlamak üzere gerekli mekânları, işlevsel gereksinmeleri ekonomik ve teknik olanaklarla bağdaştırarak estetik yaratıcılıkla inşa etme sanatı; başka bir tanımlamayla, yapıları ve fiziksel çevreyi uygun ölçülerde tasarlama ve inşa etme sanat ve bilimidir. İnsan yaşamak için yurtlanmak ve doğa şartlarından korunmak için bir mekan ihtiyacı duyar ve bu mekanı kendine özgü kültürel, fonksiyonel, teknik ve farklı zevklerde inşa eder.
Neogotik mimari, Gotik uyanış mimarisi, Gotik uyanışı mimarisi, 19. yüzyılda gelişen bir sanat ve mimarî tarzıdır. Mimarî alanda başlayan üslup, daha sonra edebiyat ve diğer alanlara da yansıdı. Orta Çağ'ın Gotik mimarisini idealleştiren bu tarz, 1830-1900 yılları arasında altın çağını yaşadı. Mimarî dışında edebiyatta da etkisini gösterdi.
Fransız mimarisi veya Fransa mimarisi, Fransız ve yabancı asıllı mimarların Fransa Cumhuriyeti coğrafi sınırları içinde tasarladığı veya inşa ettiği mimari eserlere verilen genel isimdir.
Parma, İtalya'da Emilia-Romagna bölgesinde bulunan ve aynı ismi taşıyan Parma ilinin merkezi olan bir şehirdir. Parma'nın Etrüsk asıllı ismi antik Romalılar tarafından da kullanılmış ve Roma ordularının kullandığı yuvarlak kalkanlar da Parma olarak anılmışlardır. Parma şehrinin ortasında Parma Çayı adlı bir akarsu geçmektedir. Günümüzde Parma şehri jambonu, özel "Parmesan" peyniri (Parmıgiano-Reggiano), şehrin çok güzel ve değişik mimarisi ve şehrin etrafındaki kırsal alanın güzelliği ile tanınmıştır. Parma'da bulunan Parma Üniversitesi Avrupa'nın en eski üniversitelerinden biridir.
Osmanlı mimarisi, Osmanlı İmparatorluğu'nun beylik olarak kurulup, imparatorluk olarak yayıldığı ve hüküm sürdüğü dönemlerde inşa ettiği veya fikir öncülüğü yaptığı mimari üslupları ve eserleri kapsar. Osmanlı mimarisi kendinden önce gelen Erken dönem Anadolu Türk mimarisi, Selçuklu mimarisi, Bizans mimarisi, İran mimarisi ve Memlük mimarisi'nden etkilenmiştir. Osmanlı mimarisinin, Akdeniz ile Ortadoğu mimari geleneklerinin sentezi olduğunu düşünen mimarlık eleştirmenleri de vardır. Her ne kadar farklı dönemlerdeki ihtiyaca ve teknolojiye göre farklı yapı türleri inşa edildiyse de, genelde Osmanlı'nın hakim olduğu bölgelerde camiler ve çevresinde yapıların inşa edilmesi sıklıkla rastlanan bir olguydu. Camiler, çevrelerine yapılan sosyal yapılarla birlikte bir külliye teşkil ediyorlardı.
Antik Roma mimarisi, MÖ 1. ve MS 4. yüzyıllar arasında merkezi İtalya olmak üzere Roma İmparatorluğu'nun egemen olduğu Akdeniz havzası ve çevresini etkileyen bir mimaridir. Kökeni Etrüsk mimarisine dayanan bu mimari tür, MS 4. yüzyılda Hristiyanlığın resmen kabulü ile bir "Hristiyan mimarisi" halini almış, Roma İmparatoluğu'nun ikiye ayrılmasından sonra 15. yüzyıla kadar yaşayan Doğu Roma mimarisi ise Bizans mimarisi adı ile tanınmıştır.
Romanesk mimari 10. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan ve 12. yüzyılda Gotik mimariye dönüşen Avrupa mimarisini anlatmak için kullanılan bir terimdir. Romanesk stil İngiltere'de daha geleneksel olarak Norman mimarisi olarak ifade edilir.
Aleksandr Tamanyan, Ermeni neoklasik mimar ve kentbilimci.
Ca' d'Oro Venedik, Büyük Kanal'daki en güzel saraylardan biri olarak kabul edilir. Sarayların en eskilerinden biri, duvarlarının yaldızlanması ve krom rengi kaplı olması dolayısıyla Ca' d'Oro olarak bilinir.
Sassari, İtalya'nın ana yarımadası batısında Akdeniz'de bulunan bir ada olan Sardinya Adası'nın kuzey-batısında ama sahilde bulunmayan bir kent ve aynı adlı Sassari ilinin merkezidir. Sassari belediyesi sınırları içinde nüfus 127 637 kişi ve varoşlarıyla metropoliten bölgede yaklaşık 300.000 kişi olup böylece Sassari Sardinya Özerk Bölgesi bölgesinin ikinci büyük şehridir.
Bizans mimarisi, Bizans İmparatorluğu mimarisidir. İmparatorluk, Büyük Konstantin, Roma İmparatorluğu başkentini Roma'dan Byzantion'uma doğuya taşıdığı 330 yılından sonraki Roma İmparatorluğu'nun sanatsal ve kültürel varlığını adresler. Byzantion, "Yeni Roma", sonradan Konstantinopolis ismini almıştır, bugün İstanbul olarak adlandırılmaktadır. İmparatorluk, bir Milenyumdan fazla yaşamış, Avrupa'da Orta Çağ ve Rönesans mimarlığını etkin şekilde etkilemiş, 1453 yılında İstanbul'un fethinden sonra Osmanlı mimarisini etkilemiştir.
Çin mimarisi, Doğu Asya'da yüzyıllar boyunca şekillenmiş bir mimari sistemdir. Dekoratif detaylar haricinde yapısal ilkeleri büyük ölçüde bir değişime uğramamıştır. Tang Hanedanlığı'ndan beri Vietnam, Kore, Japonya ve Moğolistan mimarileri üzerindeki ana etkendir. Mimarinin başlıca malzemesi ahşaptır. Ahşabın yanı sıra bambu kamışı, sarı toprak gibi doğal maddeler kullanılarak, yapılar doğa ile en yüksek derecede uyumlu inşa edilmiştir
Neoklasik mimari 18. yüzyıl ortalarından itibaren İtalya ve Fransa'daki Neoklasik hareket ile birlikte oluşmuş mimarî akım. Avrupa'da önceki iki yüzyılın en yaygın akımları olan Rönesans ve Barok halihazırda antik Roma ve Yunan mimarisine yönelik bazı öğelerin tekrar canlandırılmasına önayak olmuşsa da Neoklasik mimari bu dönemlerin fazla mimari unsurlarını eleyip modern amaçlara hizmet eden ancak daha saf ve otantik bir klasik tür yaratmış ve batı dünyasında en yaygın akımlardan birine dönüşmüştür.
Azerbaycan mimarisi Azerbaycan'daki mimari gelişmeyi ifade eder.
Rus Devlet Müzesi ya da eski adıyla Rus İmparator ve Majesteleri Alexander III Müzesi Sankt-Peterburg'daki en büyük güzel sanatlar deposudur. Aynı zamanda ülkedeki en büyük müzelerden biridir.
Selçuklu mimarisi, Selçuklu Hanedanının, 11. ve 13. yüzyıllarda Orta Doğu ve Anadolu'nun çoğunu yönettiği dönemlerdeki yapı geleneklerini içermektedir. 11. yüzyıldan sonra, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun mirasını almakla birlikte Bizans, Ermeni ve İran mimari geleneklerinden de etkilenmiştir.
Gülistan Alışveriş Merkezi veya Rus Pazarı, Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta bulunan bir pazardır. Pazar, Aşkabat'ın kent merkezinde yer almakta olup 1972-1982 yılları arasında Sovyetler Birliği döneminde inşa edilmiştir.
İtalya, 1861 yılına kadar çeşitli küçük devletlere bölünmesi nedeniyle, döneme veya bölgeye göre basitçe sınıflandırılamayacak kadar geniş ve çeşitli bir mimari tarza sahiptir. Bu, mimari tasarımlarda oldukça çeşitli ve eklektik bir yelpaze yaratmıştır. İtalya, antik Roma döneminde su kemerleri, tapınaklar ve benzeri yapıların inşası, 14. yüzyılın sonlarından 16. yüzyıla kadar Rönesans mimari hareketinin kurulması; Neoklasik mimari gibi hareketlere ilham veren 17. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında başta Birleşik Krallık, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere tüm dünyada soyluların kır evlerini inşa ettikleri tasarımları etkileyen bir inşaat tarzı olan Palladyanizm'in anavatanı olması gibi önemli mimari başarıları ile tanınır.
Gürcistan mimarisi, Gürcistan'da bulunan mimari tarzları ifade eder. Ülke mimari anıtlar açısından son derece zengindir. Gürcü mimarisinin karakteristik özellikleri, anıtsallık, net kompozisyon, katı orantılar, makul derecede dekorasyon kullanımı ve hepsinden önemlisi doğa ile uyumlu etkileşimdir.
Bizans Uyanış çoğunlukla dini, kurumsal ve kamu binalarında görülen bir mimari uyanış hareketidir. Özellikle İstanbul ve Ravenna Eksarhlığı olmak üzere 5. ila 11. yüzyıllardan kalma Doğu ve Ortodoks Hristiyan mimarisiyle ilişkili Bizans stilinin unsurlarını içerir. Yeni Bizans mimarisi 1840'larda Batı Avrupa'da ortaya çıktı ve 19. yüzyılın son çeyreğinde Rusya İmparatorluğu'nda ve daha sonra Bulgaristan'da zirveye ulaştı. Yeni Bizans ekolü Yugoslavya'da I. Dünya Savaşı ile II. Dünya Savaşı arasında etkindi.